27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12EYLÜL1993PAZAR 8 PAZAR YAZILARI ÇillerrüzganestiÇiller gelıvor. çıl yavrusu gıbı dağılı\oruz Rus korumacılar Rusça. Türk korumaalar Türkçe sözcük ve vöntcmlerle gazetecılcn geri püskürt- me\i deniyorlar. Ama kolay mı'' Başka meslektaşlannın kendisinı gende bırakması durumunda yönetı- cısinden fırça yıycccğı fikn>lc kcndı- nesonsuzbırenerjıaşılamasmıçokiyı bılen muhabırler. nelere kadırdir! Kamcralarçalışmava. flaşlarpatla- mava başlıyor. Başbakan'a yaklaş- mak ıçın bir ıtışmedır gidıvor. İn yapılı ve usta "nizami şarj" yapabilen muhabirler ılen çıkıvor. Işte gazetecı- liğın varlığını -vahşı yöntemlerlc de oîsa- mutlaka kanıtlaması gerckcn an! Kım bılır. belki gazetecılık mesle- ğıni küçumsemeye çaiışanlar. yalnı- zca bu itış kakışı canlandınyorlar bel- leklenndc. Görcvlılcr. bir yandan resmı hcyet üyeleri önünde cekct düğmcsi ilıkle- yıp sempatıkleşmeve çalışırken. bir yandan da çevreye emırler şağdınp sankı her an bir rezaleı çıkacakmış gibi davranıyorlar. Anlaşılan. görev- leri "telaş yaratmak." Akşam kabul törenındcyenidcn bir araşa geliyoruz. Başbakan kendıne özgü konuşma tarzıyla gcnel doğru- lan anlatıvor. Gazcteciler ıse soru- lannı "e*et mi hayır mı" dıye tamam- layarak ertesı günku manşeti kurtar- maya çalışıyor. Başbakan'ın çevresın- deki halka büjüyor. Vetışemcyıp uzakta kalanlar (\e böylc yerlcrdckı lezzetlı yiyecek ve ıçeceklenn. kala- balığı büvuk şahsiyetlerden uzak tut- mak ıçın bir tuzak olduğunu bılmc- yenler) dudak harckellerinden kımın ne dcdığını çözmeye çalışıyor. Telaşlı birgazeteci sorusu dalga dalga yayılı- yor: -Ncdedı'Nededi? Olcle gidılıyor. Yorgun bir günden sonra. işadamlan v e gazctecılerın ger- ginliklcrinı rafa kaldırma zamanı. O da nc? Başbakan gülümscyerek bır baskınyapıyor Herkes ona doğru ht- HAKAN AKSAY zlanıyor. yanına yaklaşınca da ani bir fren yapıp. sankı hiç telaş etmemış gıbı yanıt vermeyc çalışıyor Başbakan güliicüklenne. Basının pek şansı yok. ışadamlannın clındc kalıyor Başba- kan. Sakıp Bey uzun uzun anılannı anlatıvor. Şımdı halkaya \akın ol- mak koşul dcğil. hatta uzaktan mi- mıklen izlemek daha keyiflı bencc. Söyleşi uzuyor Ortamın cıddiyetıni unutmamak için yoğun bırçaba gös- tcren konuklann bakışlan. akbaba gibi cevrede dolanan fahışelerc gide- rck daha sık çarpmaya başlıyor. Baş- bakan ızin ıstiyor. Sakıp Bey'in aklı- ndan bir sonrakı görüşmcde Tansu Hanım'a anlatması gereken başka anılan geçiyor. Başbakan gidiyor. Herkes gergınliğinı atıyor. gülücükler gevşiyor. gecenin ılerlcmiş saatiyle uyum sağlanıyor... Ertesi gün gorüşmelerinı tamamla- yan Başbakan. basın toplantısı dü- zenleyerek zıyarelinı noktalıyor. Cıd- dı sorular. ciddi yanıtlar birbirini ızlı- vor. Bu arada bır Rus gazctecı Tansu Hanım'a "duyglarını açraaya" karar veny;or - Öncc şunu beiirteyim kı. bencc Bayan Çiller Avrupa'nın en güzcl kadınıdır. Kendisinc havranız. Aslı- nda.. - Soruya geîelim lülfen.' Gazetecınin soru sorma hakkını kölıije kullandığı kanısma varan top- lantı yönetıcısi, ağıriığını koyarak or- tama eski cıddiyetıni kazandırrna gı- nşimınde bulutıuyor. Ama Tansu Hanım'ındudaklanndaazonceknltı- fal sırasında beliren nazık gülümsemc bır süre daha de\am edıyor. Fuhuş, savaş tanıımyor M a d o n n a k ı l ı k t a n k ı l ı ğ a g y ^ bolü Marlvn !VIonroe'>a benzemek için estetik ameliyat olan Madonna, şimdi dc dikkatieri üzerineçekmek için kcndisini Marlene Dietrich'e ben7etme>c çalışıyor. Madonna. Kalifomiy a'da düzenlediği bir konsorde 20'lerin iinlü Alman oyuncusu Marlene Dictrich tarzı s/nokin u- fötrşapka giyerek sahnoe çıktı. Azerbaycan'm başkenti Bakü'de, savaş olduğunu anla- mak kolay değil. Dünyadan habersız bin Bakü'ye gıtse, bu ülkenin savaştığını ve hemen hergün loprak yıtırdiğıni anla- masının oldukça zaman alacağı kesin. Yaşam tum olağan akı- şıyla, yani rüşvetıyle, fuhuşuy- la. turist kazıklamasıyla, volka- sıyla sürüyor. Cephcdekı savaşın varlığını duyumsatan tek belirtı. sokak- larda normalin üzenndc askcr olması ve gece 24.OO'te başla- yan sokağa çıkma yasağı. Bakü'de rastladığımız tek kural bu. Onu da birkaç dolarla aş- mak mümkün. Gece ya da gündûz. sokaklar gcnç-yaşlı ınsanlarla dolu. Kahveler. barlar, meyhanelcr. alışvenş merkezien dolu Ame- rikan tıpı kumarhaneler, atan salonlan dolu. Azcnler, günün her saatinde kumarmakineleri- nın koilannı çekiyor. Köhne Lada marka otomo- bıJler, trafik kurallannı ait üst ederek vıar vıar geçerken, Mercedeslere BMW'lere rastla- mak insanı şaşırtıyor. Bu lüks otomobılleri görünce akla ılk gelen, Azenlenn Çeçenlerden sonra Moskova'dakı en güçlü mafyanın dcnetiminı ellerinde tuttuğu. Bol petrole ve dev antma le- bislenne karşın. benzın sıkıntısı nedenıylc istasyonlann önünde oluşan uzun kuyruklann nede- nı de savaş değil. mafya. Azer- baycan'ın rcsmı para bırimi ilc litresı 30 manat (yaklaşık 3 bin 500 TL.) olan benzın. mafya ta- rafından bılınmeyen yerlere götüriilüyor. Azcn petrolleri üzerindeki uluslararası pazar- lıklar anımsanırsa. mafyanın dcnctımınde tuttuğu pcirolün Üniversite adayları amaç biiyük yarışta yüksek, daha yüksek, en yükseğe ulaşmak... ise "Üniversiteye hazırlıkta lider dergi" Elif Uysal(ÖYSTürkiyeŞampiyonu) "TÜRKİYE ŞAMPJ YONU OLARAK SİZEFİNAL'İ ÖNERİYORUM" Gökhan Demirhan (ÖSS Tûrkiye Birincisi) "YÜKSEK PUAN, İYİ FAKÜLTEİÇİN FİNAUİ SEÇİN" Hangi Fakülte kaç puanda kaldı? "Fakültelerin taban puanları" ücretsiz eki ile 2. sayı bayilerde. • "Ücretsiz Rehberîik Hızmetleri" • "Soru Bankası Ekleri" • 'ÖSS ve ÖYS Deneme Sınavlan" • "Cep Kitapları" veriyor. Ayrıca. *Sosyal (S), Türkçe - Sosyai (TS) ve Türkçe - Matematik (TM) puanıyla tercih yapacak adaylar için çözümlü ve cevaplt "Türkçe - Sosyai Çalışma Kitapçığı" veya »Matematik (M) ve Fen (F) puanıyla tercih yapacak adaylar için çözümlü ve cevaplı 'Matematik - Fen Çalışma Kitapçığı" ekleriyle tam bir Üniversite'ye Hazırlık programı sunuyor. Geniş bilgi derginiz final'de Tel: 9 (1) 528 40 94 final ÖSS+ÖYS garantisi veriyor. KÜRŞAT AKYOL mıktan ve mafyanın gücu hak- kında bırfik/redınilebilir. Daha önce de belırttıgımız gibi savaş, Bakü'dekı insanın pck umurunda değil. Türkıye basınında Kubath"nın. Zengı- lan'ın düşmcsi. İran sınınna doğru akan "kaçkınlar" fsığın- maalar) mdnşctlcre çıkarken. Bakü'de gundemı bıle zar /or oluşturuyor. Yıllarca hasreüni çeklıği serbest pazar ekonomi- sıne kavuşan Bakülü. bır fırsa- tını bulduğu anda. yenı ekono- mik modclinın "nimetlerinden" yararlanmaya çalışıyor Ilk ve en kudretli nımet ısc"Amerikan Dolan". Nereden ve nasıl olur- sa olsundolar.. Tclefonunun ıçınden böcek çıkan, temızlenmemış. yırtık ve pis havlulu. Bakü'nün en ıvı ikıncı dcvlet otelının bır gecelık oda ücreti 40 dolar Yanı 5200 manal ya da 580 bin lıra Odalann temızlenmemesı- nın. havlulann yıkanmaması- nın tek nedcni deterjan sıkıntısı değil. Bu işi yapmakla y ükümlu kat görevîiJennın. piyasa eko- nomısmın en kudretli nımetını getıren. dünyanın en eskı ikıncı meslcğini ıcra etmelen Fuhuş. Gece ya da gündüz farketmı- yor Kat göreviıleri dolar karşı- îıjı her zaman hızmete haar. Ücreti isc. yıne piyasa ekono- mısi kurallan belırliyor Yanı mala ve hizmetc göre değışıyor Endüşük ucret 10 dolar. Bakü'ye sık gelen bır tunst. enflasyondan yakınıyor An- cak sokaktakı enflasyondan dcğil. otcl odalanndaki cnflas- yondan. Kadmlara fazla para veren arkadaşlanna ve Amen- kalı petrolcülere sıtem edıyor "İlk geldiğimde 5 dolardı. Saye- nizde bir a\da 20 dolar old'u" dıyc azarlıyor. Azerbaycan"da yıllık enflasyon oranının yüzde 60-70 cıvannda olduğu tahmın edıliyor. Bır başkası ıse arkadaşlanna taktık vcnjor. Hemen karşıda- kı Bakü'nun üçüncü lüks otelı- nı göstenyor. O otelde \a da otelin önünde pck çok kadının, pıyasanın nımetı peşındekoştu- ğunu. onlar yoksa da pazarlayı- cılannın kendılerını hemen bulacağını anlatıvor Bıri, ka- dınlan kcndı kaldığı otele getı- np getiremeyeceğinı sorunca, "Gerek yok. Önların evleri var. Seni götüriirler" dıyor. Bakü'nün en lûks ikıncı otcli- nın dıskosunda kızlı erkekli Azen gençlen, son günlenn "hit" parçalan eşlığinde çılgm- ca dans edıyor Amerikalı pet- rolcüler dc ara sıra buraya takı- lıyor. Fakat ncdense gelen. 15 dakikadan fazla oturmuyor. Yanlanna gelen genç .Azen er- keklerinı. masalanna buyur ctmıyorlar. Pek de fısır fısır ol- mayan bır divalogdan sonra kalkıpgıdıyorlar Az sonra, petrolcülcrle konu- ^fin gcnçlerden bıri yanımıza gelınce. her gelen Amenkalının neden 15 dakıka sonra kalkıp gıttığı anlaşılıyor Azen genci soruv or. "Bir istegin >ar mı" dı- ye. Olmadığını soylevınce de ekliyor: "Sen. benim kan karde- şimsin. Biz aynı kandanız. Yüre- ğinden ne geçerse. ama ne gecer- se ben temin ederim. Sakın başkasına gitme." Kültürbaşkenti: Saraybosna AT ülkelcri. 20 e\lulde bır karar almak zorunda kalacak- lar Aralannda Dario Fo, Ing- mar Bergmaru Bibi Andersson. Erland Josephson. Paolo Rosi. P. O. Enquisr. Michael Degın, Ma\ von Sydow. Giorgio Streh- ler \e yüzü aşkın tanınmış sa- natçı. yazar. yönetmcn ve düşu- nüriın olduğu bır grup. AT ül- kelennin kültür bakanlanna bır dılekçe aöndererek Saraybos- na'nın 1993-1994 kışmda \\ru- pa'nın kültür başkenti olmıısını ısteyecekler. İtaKa. Fransa. Danıtnarka. İsveç veÇek Cum- hun>etı'nın küllur kuruluşlan. tı>atrolan \e sanatçılan. AT'lı bakanlann \anıtı ne olursa ol- sun. düzenlı olarak Sara>bos- na'ya gidip gorkcmiı bır kültür festiuılini gercekleştırecekler Bu anlamlı gınşım. Stock- holm'dc 4 cylüldc \apılan \c Saraybosna gazetoı Oslobod- jenje'< ye. Dagens Nyheter \e Po- lifiken gazctelerinm "özgürlük ödülü*"nün verildiğı tören sıra- sında açıklandı Oslobodjenje'nın ödul tore- ni. Stockholm'ün ünlü Modern Müzesrnde yapıldı. Ödül ko- nuşmasının sahıbı ıse Hırvat \azar \e gazetecı Sla\enka Dra- kuliç'ti Drakulıç. Sjravbosna'- nın trajedısını. bır çıftın. Bosko ve Admira'nın ölumünun sım- gelediğını söylcdi. Dünya bası- nında bır süre önce ver alan \e STOCKHOLM GLRHAN LÇKAN Saravbosna'dan kaçarken on- ccdcn verilmış geçiş unıne kar- şın keskin ve katı > ürelriı bır nı- şancının kurşunlanyla ölen Sırp delıkanlı \e Boşnak genç kızın o\küsu \e bırbırlenne sa- nlmış olarak yerde \atarkcnkı fotoğraflan. törenı ızle\en he- men berkesın belleğındcvdı Slasenka Drakulıç. Bosko \e Admıra'yı jnlatırken gozleri- nin \ aşını gızlcyemı> ordu: "60"lı MİIarın sonlarında doğ- muşlardı. Spielberg filmlcrini i/- lediler. lgg> pop dinlediler. eu- martesi geceleri diskov a gittiler. Bir gün Paris'e ya da Londra'ya gitıtR'\i düşlediler. Hem Hına- tistan'da dostları vardı. hem de Sırbistan'da. Onlarla her >a/ Adriyatik kı\ıiarında buluşup kamp >apı\orlardı. Ardından sataş patlak \erdi. Bosko \e Ad- mira, kendilerini kurtarma> a karar >crdiler. Bosko'nun anne si, a>rı uluslardan geldikleri için sataşın onlann aşkını riske so- kup sokmadığını sorduğu za- man, Admira >anıt >erdi: - Hawr. bizi valnız kurşunlar ayırabiîir! Sanki gdeceği gdrmüş gibi.'" Birgünlükdostluk Arnolfo Meydanı'nda bır "trattoria" (İtal>anlara özgü bır tür aşevi) önünde otıırurken ılk kez gordüm Giuseppe'vı. San Sebastiano Sokağı'ndan çıkıp. Oberdan Caddesı'ni aşıp yaklaştı yanıma Tanışmı- yorduk Benım yanımdakı san- dalvenın boş olup olmadığını sordu. Oturdu "Trattorialarda kann dovur- mak iyi olujor" dedı. '^ÖzeMikle de ktşın. İnsan. herkesin küçük masalar çetresinde oturduğu sıcacık, rahat, bu>ük bir odaya giriyor, boş bulduğu iskemleye orurtıyor ve istediğini ısmariıyor. Yemekleri ustalıkla ha/ırlı- yorlar. İster biri ile çene çalın, isterseniz hiç sesiniz çıkmasın. kimse size aldumı>or. Fivatlar da çok uvgun." Pazarycn giderek ınsan gülüşmelen, seslcnmcler. mınık çığlıklar. kimı zaman satıcı ar- yalan ile doluyordu Giuscppe hiç "teklifsiz^ konuşmasını sür- dürmekte: "İnsan bu bayım, en çorak yerleri, en yalın yaşamı işte böyle renklendirir." Sonra da eklıyor: "Ha> di kalkın başka yere gidelim." Kalktık Obcrdan Caddcsı- nde bir süre yurüduk. Pie\e ın Pıano Sokağı'na saptık St. Agostıno Kilısesi'ne vardık. "Gelin. biraz scrinle\ elim *" dcdı Kıliseyc gırdık "Bili>or musu- nu/ ba\ ım. bu ktfise ta on üçüncü \ü/uldan kalma" dcdı. Kenn anldtmak ıstıjordu bobellı. an- ladım. Toscana bolgesının bu sessiz. sjkın. durjğjn. gı/cmlı keniı. bılındığı kadanvla tam coiie vai D'Eisa CSTÜN AK\fE\ sekız yuz vaşındaymış (belkı daha da faz'la) Özeİlıkle "Colle \lta'"denilen\ukan kentteeskı anıtlar. saravlar. kılıseler görül- me>e değermış. Helc hele on üçüncü yuzvıldan kalma ''kule e\"dı\e jnılan bıre\ varmışkı. ınsan onun güzellığı karşısında cıddı olarak hcvccanlanırmış. Kılısenın sennhğı. orgdan fışkıran rnüzık. canlı koro pek ıyı geldı. St.Agostıno Mey- danına cıktık. "CoUe V'al D'- Elsa'nın halkı da diğer İtal- yanlara benzemez" dıye gulümscdı; Bcn. "Neden?*' dev ınce "Örneğin bir Milanolu ateşli ateşli size olan sa\gısını açıkJarsa, bu sadece sizi memnun etmek içindir. o kadar. Ama Toscana bölgesi insanı saftır, bütiin güzel sözleri ciddiye alır ve söy lenenlerin tersi çıkınca şaşırır kalır" dedı Ertesı sabah ıçın "\ukan Kenften "Aşağı Kent"e vurümeyı onerdı. San Francesco \e St.Caterına kılıselenni tepelerden sey- retmek olağanüstüymüş. Bırer "\ ecehia Romana" ıç- tik •'Ben gideyim artık" dedi. kalklı. "İyi akşamlar" diyerek gıttı "Dur. biraz daha otur" dahı dıvemedım. Gıuseppe, Collc Vdl D'Elsa'daki son valnı/hğını bu pazar benimle butun scvdıklerıne postaladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle