Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12EYLÜL1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
SHPKURULTAYI
izlenim
SHP'de
solrüzgar
esti
ORAL ÇALIŞLAR ~
Sosyalist gruplardan birine
bağb arkadaşıma ne yapıyor-
sunuz diye sormuştum. O da
"vagonu safiıyoruz" cevabını
verrnişti. Yani yürümeyen tre-
nin içınde. gidiyormuş gibi bir
hava vermeye gayret ediyor-
lardı.
SHP Kurultayının sıcaktan
bunaltan havası içinde çevre-
me bakıyorum. Herkes elle-
rinde üzerinde SHP yazılı
kağıt yelpazeleri sallayarak
serinlemeye çalışıyor. "Müs-
tafi" Genel Başkan tnönü sa-
lona giriyor. Kurultay'm su-
nueusu İnönü'yü şu sözlerle
karşılıyor, "Gericüiğe karşı di-
reranenin sembolü, demokrasi
öğretmeni Genel Başkanmuz
geliyor." Gözler yaşh.
Bu sırada Kurultay delege-
leri arasından bir tanıdık el
salhyor. Yanına yaklaşıyo-
rum. Nahit Töre. I968"lerin
alak ve dövûşçü Dev-Genç'-
lisi, şimdi yakasında SHP de-
lege karuyla karşımda duru-
yor. Daha kimler kimler. 1970
yıhndakı Dev-Genç Kurulta-
yını burada yapsak çoğunlu-
ğu sağlayabiliriz gibi bir hisse
kapılıyorum.
Bunlan düşünürken Erdal
İnönü'nün gericüiğe karşı di-
renmenin sembolü olduğu ıd-
diası kafama takılıyor. Sayın
İnönü, siyasi hayatımızda
alışılmadık davranışlar sergi-
leyen, zarif bir insandı. Kendi
isteğiyle genel başkanlıktan
çekilmesi de gûzel ve ömek bir
jest. Fakat gericüiğe karşı di-
renme tümcesi uygar, kültür-
lü, hoşgörülü İnönü'ye pek
yakışmıyor. Aslında bu tümce
yalnızca İnönü'ye değıl SHP'-
nin iktidar ortakbğı deneyine
de yakışmıyor.
K,.onuşmalar
kurultaya
olağanüstü bir
canhlıkkattı.
Sessiz duran
kitle sol
vurgulara
büyük bir ilgi
gösterdi.
İki yılhk koalisyon deneyi
SHP için tam bir başansızhk-
ür. Ne gericüiğe karşı direndi-
ler, ne de demokrasi ve insan
haklan konusunda dişe doku-
nur bir adım atabüdiler. Ge-
nel başkan adaylannın hepsi
ağız birliği ederek bu alanlar-
da sınıfta kalındığını vurgulu-
yorlar. Sosyal devlet, Kürt so-
nınu, gericüiğe karşı müca-
dele ve direnme noktalannda
SHP bir umutsuzluk örneği-
dir.
Kurultay sıcaktı. Üç adayın
yanşıyor olması delege kulis-
lerini canlandırmıştı. Iki aday
Gürkan ve Karayalçın arasın-
daki çekişme otel İobilerinin
en önemli konusuydu. Sürekli
kim önde hesabı yapılıyordu.
Delegelerin partinin iktidar
deneyine iüşkin yargılan
olumsuzdu. yeni başkanla bir
canlılık gelir beklenüsi için-
deydiler.
Genel başkan adaylannın
konuşması kurultaya olağa-
nüstü bir canlılık kattı. Sessiz
duran kitle özellikle sol vurgu-
lara büyük bir ilgi gösterdi.
Önce Karayalcın'ın konuş-
masında bu dikkat çekti. Ka-
rayalcın'ın kısaca değindiği
yargısız infaz sözcükleri bile
coşkuyla karşılandı. Gürkan'-
ın partiyi sola çekme projesi
ve Kürt sonınuna siyasi çö-
züm öneren sözleriyle desıek
doruğa çıktı. Çakmur ve Yar-
man da benzer yönde konuş-
tular. Kurultay başladığmda-
"Ne olacak?" diyerek endişey-
le beklediğimiz salonun
kapısından akşam üzeri çıkar-
ken umutlu sayılacak bir tab-
loyu gördüğümüzü söyleyebi-
liriz. SHP tabanı, geçmiş sinik
politikalara pirim vermediği-
ni gösterdi. Genel başkan
adaylan da bu mesajı aldıklan
için canlı ve dinamik bir tu-
tum sergilediler. SHP'de sol
bir rüzgann estiğini saptaya-
büiriz. Bu iyiye işaret. Radikal
ve mücadeleci bir değişim iste-
ği tabandan geliyor.
Sosyal demokratlara ülke-
mizin ihtiyacı var. Sosyalistle-
re de aynı şekilde. Çok büyük
sorunlarla yüzyüzeyiz. Gerici-
liğe karşı direnişin gerçek
sembollerine ihtiyaç var.
Kurultay sıcaktı, kulisler
hızh. Konuşmalar canlıydı.
Kurultay'da vagonu salla-
mak yerine treni hareket etti-
rebilecek potansiyelin işaret-
lerini görmek mümkündü.
İnönü veda kurultayına eşi Sevinç İnönü ile birlikte geldi. İnönü^salona girerken partililerin yoğun sevgi gösterileriyle karşılandı.(Fotoğraf:RIZA EZER)
Iııöııü aıtıkIzmirvekiliANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Erdal İnönü. SHP'nin 4.
olağan kurultayında yaptığı
">eda konuşması"nda. partisi-
nin "canla başla, ödün vermeden
demokrasi mücadelesi yürüttü-
ğünü" vurguladı. SHP'nin. ge-
rek muhalefette. gerek iktidar-
da birçok demokratik acılımı
sağladığını belirten İnönü, >eni
genel başkana başanlar diledi.
inönü, SHP kurultayında bü-
yük coşkuyla liderlikten uğur-
landı.
Erdal İnönü. "SHP Genel
Başkanı" sıfatı>la son olarak
kürsüye "Samanyolu" şarkısı
ve alkışlar arasında geldi. Ku-
rultayın dünyada ve Türkiye'de
sosyal demokrat partilere en
çok ihtiyaç duyulan bir dönem-
de toplandığmı kaydeden İnö-
nü, kurultayla ilgili olarak bu-
güne kadar yürütülen seçım
kampanyasının, demokrasinin
olgunluğunu gözler önüne koy-
duğunu ifade etti. Dünyanın
gözünün SHP kurultayında ol-
duğunu belirten İnönü. son 10
yılın değerlendirmesine geçti.
SHP'nin bu süreç içinde canla
başla, ödün vermeden yürüttü-
ğü demokrasi mücadelesinı: la-
ik, sosyal hukuk devleti ilkesine
ulaşmada her seçimde, her
halk- oylamasında adım adım
ilerlettieinı bildirdi.
TCK/nın I4l. 142 ve 163.
maddelerinin kaldınlmasının.
Sıkıyönetim Yasası ile görev-
den alınanlann yeniden görev-
lerine dönmelerinin. "ana dili"
üzerindeki yasaklann kalkma-
sının SHP'nin muhalefetteki
çabalanyla gerçekleştiğini ak-
taran İnönü. şöyle konuştu:
"SHP'nin görevi, demokratik
gelişmeyi sağlamak olmuştur.
Nedir bugünkü durumuımız?
Eriyen .bir parti miyiz? Yok ca-
nım, öyie olur mu? 700'den fazla
betediyede duımadan hizmet ge-
tiriyoruz. 21 a>dır koalisyonda
icraat yapıyoruz. Bugün burada
seçilecek genel başkan, başba-
kan yardımctsı olma şansına sa-
hiptir. Koalisyona girmemiz
eleştirildi, eleştiriliyor. Sosyal
demokrat parri hiç hükümetin
ikinci parrisi olur muymuş?
DYP ile koalisyon devam ederse
sosyal demokrasiyi unuturmu-
şuz. Biz seçime girerken, halka
"Bizi koalisyon yapuı' mı dedik?
Biz tek başımıza iktidar olacağız
diye mücadele ettik. Ama halkın
iradesidir, başka türlü düşündü.
İki partinin demokratik anlam-
daki bazı ilkelerindeki benzer-
likleri bi/i koalisyon ortağı hali-
ne getirdi. Çok uyumlu çalışan
koalisyon nükumetinin kurul-
masına neden oldu. Bu koalisyon
o kadar sağiam oldu ki. Turgut
Özal'ın vefatıyla birlikte girilen
sürecte Başbakan'ın seçimle
Cumhurbaşkanı olması, DYP'-
ye yeni genel başkan, hükümete
de yeni başbakan gebnesine rağ-
men bozulmadı. Çünkü halkın
istediği bir yapıydı."
İnönü'nün. "koalisyonun sür-
mesine eleştiri \öneltenlere"
verdiği yanıtlar aynı zamanda
"Gürkan'a sitem ettiği " iddia-
lanna neden oldu. İnönü, ikti-
darda olmanın SHP'ye bazı so-
rumluluklar da yükledığıni anı-
msatarak "Bu sorumluluk bazı
talihsizüklere de yol acti. Öme-
ğin, Snas'taki olaylarda hıçbir
kusurumuz ounadığı halde, so-
rumluluğu üstlenroek zonında
kaklık" diye konuştu.
SHP'nin iktidarda olması so-
nucu birçok demokratik açı-
lımlar sağlandığını anlatan İnö-
nü. dış politika konulanna da
değinırken Ermeni güçlerin
Azerbaycan topraklanndan çe-
kilmesinı istedi, Bosna-Her-
sek'te bir an önce banşa ulaşıl-
masını diledi.
Basına eleştiri
İnönü, lider olduğu süre için-
de basın ve medyanın kimi za-
man aşın övgü. kimi zaman da
aşın yergisiyle karşılaştıklannı.
son dönemde bir özel televizyo-
nun partiye açıkça hakaret etti-
ğini belirterek kimi basın ve TV
organlanna sitemde bulundu.
İnönü. konuşmasmın son bölü-
münde SHP'nin ülkenın ve
halkmın yararlannı kendi çı-
karlanndan yüksek tuttuğunu
belirterek kendisiyle çalışan
tüm parti yöneticilerine, millet-
vekülerine, belediye başkanlan-
na, üyelere teşekkür ettikten
sonra şunlan söyledi:
"Genel başkanlıktan ayrtlır-
ken bu minnet dolu duygular
içinde olduğumu ve bu hislerimi
hayatımın sonuna kadar konı-
yacağınu bilmenizi istiyonım.
Kurultayda seçilecek yeni genel
başkanın parlak geleceği oldu-
ğuna inanıyorum \e kendisine
başanlar diliyorum. Hepinize
'Allahaısmarladık' diyor, say-
gıyla selamlıyorum."
İnönü. kürsüden "Dağ Başmı
Duman Almış" marşıyla indi ve
yme "Samanyolu" şarkısıyla sa-
lonun ayakta alkışlanyla bir tur
attı. İnönü, Turizm Bakanı
Ateş'le bir süre delegelerin arası-
nda oturduktan sonra üzerinde-
ki giysılenni degiştirmek üzere
kunıltaydan aynldı. SHP liderli-
ği dün sona eren İnönü, genel
başkanlığa ilişkin seçim prose-
dürünün tamamlanmasının
ardından, "Başbakan
\ ardımcılığı" görevinden de
aynlarak siyasi yaşamını "İzmir
Milletvekilf' olarak sürdürecek.
BUYRUN SHP KURULTAYINA ISMAIL GULGEÇ
İZLENİMLER
İnönü,sevgiyle,gözyaşlanyla.
HAKKIERDEM
ANKARA - Erdal İnönü,
SHP Genel BaşkanlığVru bırak-
ma karannı verirken. durumu-
nu kendisine özgü üslubuyla
açık bir şekilde ortaya koymuş-
tu. Kalması için yapılan ısrarlı
girişimleri geri çevirirken
"Halk beni seviyor, alkışlıyor,
ama oy >ermiyor" demişti. Bu
sözler dün kurultay salonunda
bir başka biçimde yaşandı.
SHP'Iüer "sevgüi" genel baş-
kanlannın ardından ağladılar.
ama konuşmasını dinlemediler.
Kurultay salonundaki ses
düzeneğinden Beethoven'in 9.
Senfonisi >ükselirken girdi İnö-
nü ıçeriye. Yanında eşi Sevinç
İnönü, ardında bakanlan, vü-
zündeki muzip gülümseyişi ile
selamladığı tribünler bir anda
ayaklandı. Beethoven. 9. Sen-
fonisi ile banşa. dostluğa davet
çıkartmıştı. İnönü'yeeşlikeden
bölüm ise "Neşeye Ö>gü" idi.
Ama, SHP'lilerde neşenin yeri-
ne. bir hüzün egemendi. Hele 9.
Senfoni'nin ardından "Bir şar-
kısuı sen ömiir boyu sürecek" ve
"Bana her şey seni habriatıyor"
şarkılan gelince, SHP'lilerin
gözleri dolmaya, kimilerinin
gözyaşlan akmaya başladı.
Manzarayı görenler, tüm
SHP'liler için giden genel baş-
kanlannın ne büyük anlam ta-
şıdığını düşünürlerdi. İnönü
konuşmaya başladığında ise
partilıler, "seni çok seviyoruz,
ama seninle olmuyor" tavnnı
pekiştiriyordu. Az önce gözleri
dolanlar. gözyaşlannı akıtan-
lar. konuşmaya hiç de ilgi gös-
termiyordu. Belki de konuşma-
nın seçim yanşı ile ilgisi olmadı-
ğı düşüncesi idi ilgisizliğin nede-
ni. İnönü. 10 yılın değerlendir-
mesini yaparken. salon içindeki
sigara içme yasağınamayanlar,
sigaralannı tüttürmek için ken-
düerini dışanya atıyordu. Alkı-
şlar da öylesine cıhz kahyordu.
Tartimiz kirlendi mi?'
Bir gece önce, "kendisinin dü-
zenlediği" ancak. son dakikada
haberi olan kokteyle katılan
İnönü, gece evine çekilerek ko-
nuşması üzerindeki son çalış-
malan yapmıştı. Konuşma tas-
lağında bir bölüm vardı ki İnö-
nü'nün belki de gönlünde yatan
"aslan"ı ortaya koyuyordu.
Aydın Güven Gürkan'ın "te-
m'ız parti, tenüz toplum" slo-
ganına yanıttı bu bölüm büvük
ölçüde. İnönü, "Partimiz kir-
leıidi mi ki temizlemekten soz
edüiypr?" diye soruyordu. An-
cak İnönü, gece bu bölümü
daha da yumuşattı, kurultay
salonunda yaptığı konuşmada.
"SHP'nin her partiden daha
çok yolsuzluklarla ictenlikle uğ-
raştığuu" söylemekle yetindi.
inönü konuşmasını tamam-
ladığında, SHP'lilerin ilgisi ye-
niden üzerinde toplandı. Sa-
maııyolu şarkısının "Bir şarkı-
suı sen ömiir boyu sürecek..."
sözleri kurultay salonunda
yankılanırken. SHP'lüeri yine
bir hüzün bastı.
Umutlannı yeni genel baş-
kan adaylannda arayan SHP'-
liler, ender rastalanabilecek bir
tablo vaşattılar İnönü'ye.
Şarkılar "Bana herşey seni hatı-
rlatıyor" ile sürerken. SHP'lile-
rin alkışlan da dakikalarca dur-
mak bilmedi. İnönü'nün gidişi-
ne üzülenler yalnızca SHP'liler
değildi. Protokol sıralannda
kurultayı izleyen DYP Genel
Başkan Yardımcısı Orman Ba-
kanı Hasan Ekinci büe "İnönü'-
yü çok arayacağız" diyordu.
Alkışlar yükselirken. partilile-
rin gözlerinde ıslaklık, İnönü'-
nün yüzünde neşe, gözlerinde
sevinç vardı.
"Aslan sosyal demokratlar"
bugün "Sevgili genel başkan-
lan"nı yeni bir makama oturta-
caklar. SHP'liler. lOyıldırlider-
liğinde mücadele verdikleri, an-
cak, sevdikleri ölçüde, benimse-
yemeyip, konuşmasına bile ah-
şamadıklan İnönü için tüzük
değişikliğini bugün gerçekleşti-
recekler. O. artık "SHP'nin
onursal genel başkanı."
POUnKA GUNLUGU
HİKMET CETtNKAYA
Kimi sevgiler vardır ki hiç ayırdında olunmaz. Ne za-
man kaçış gelir gündeme, o an ne denli yalnız kaldığınızı
anlarsınız. O sevgi, yani tutku, kimi zaman gözyaşı olur,
kimi zaman insanın içini saran bir hüzün...
Kürsüde el sallayan lidere ve onu alkışlayarak uğurla-
maya hazırlanan topluluğa bakıyorum. Sonra, geçmişe
doğru yürüyorum. Gelecekten pek umutlu olmayan bu
insan yumağı içinde 'sevg/'yi içinesindirebilmiş tanıdık
yüzler görüyorum.
Yaşam uzun bir yürüyüş...
Ama kaçıp gitmek niye?
Bu soruyu sık sık sorar insanoğlu. Zamanın o yorgun
akışı içinde, kimi duygusallıkları, yapmak isteyip de ya-
pamadıklarını. hırçınlığın doludizginliği içinde unutup
gider. Yıllar birbirini kovalar; inatçı kişilikyerini sevgiye,
birlikteliğe, bölüşümcülüğe bırakır; yitirilen umutlar bir
kez daha yakalanmak istenir
Benim tüm bu anlattıklarımda SHP'nin eski lideri Er-
dal İnönü yoktur. Onun için salonda çalınan şarkı geç-
mişle geleceğin buluştuğu yerdir:
"Bana her şey seni hatırlatıyor..."
inönü'ye öfkelenenler, öfkelenmeyenler; alkışlayan-
lar, alkışlamayanlar, sevenler, sevmeyenler işte o şar-
kıyla birlikte geçmişle geleceğin hesabını yapıyorlardı.
Yine inönü, kürsüye çıktığında "Sen kalbimin mehtabı-
sın, güneşisin" diye başlayan şarkı belli ki bir özür dile-
meydi.
O insan yumağının büyük bir bölümü, hiçbir zaman
inönü'yü sevdiklerinin ayırdında olmadıklarını sanırız
dün Atatürk Spor Salonunda anladılar. Çünkü inönü, si-
yasal yaşamımıza hiç alışılmadık, çoğumuza ters gelen
bir politikacı kimliği getirmişti. Kimi zaman insanı şaşır-
tan davranışları, gözlerindeki alaycı gülümseme bizlere
tuhaf gelmişti.
Diyorduk ki:
"Böyle lider olur mu? Lider dediğin ortalığı tozu du-
mana katar..."
Korumalarını atlatıp Kızılay'da dolaşmayı sever. çan-
tasını kimseye taşıtmazdı.
Neden?
Çünkü o bir insandı...
Atatürk Havalimanı'ndan bir taksiye atlayıp gidebilir-
di. O tarihte belediye işçilerı grevdeydi ve inönü kendisi-
ne gönderilen araç yerine, taksiye binmeyi yeğlemişti.
Birkaç yıl önce belediye otobüsüne atlayıp gazeteye
gelmişti...
Neden yapıyordu inönü tüm bunlan; dikkat çekmek
için mi?
Hayır! Onun için doğaldı tüm bunlar. Çünkü görgüsüz-
lüğü ilke edinmemişti kendisine.
Kimilerinin Çanakkale-İzmir otoyolunu kapatıp son
model otomobille hız denemesi yaptığı dönemde İnö-
nü'nün bu davranışları toplumumuz tarafından yadır-
ganıyordu.
Göcek koylarında Nirvana yatında tef ve dümbelek eş-
liğinde bakanlarıyla birlikte göbek atan politikacılara
alışmıştı bizim halkımız ve seçkin köşe yazarlarımız ..
Dün Atatürk Spor Salonunda inönü'yü dinlerken geç-
mişle geleceği düşündüm. Gazeteci olarak İnönü'ye
hep saygı duydum. Tüm kurultaylarda kendisine destek
veren yazılar yazdım. Sosyal demokrat politikada temel
kuralın salt 'sol söylem' değil, dürüstlük ilkesi olduğuna
inanıyordum.
inönü dürüsttü, İnönü politikayı çok iyi biliyordu...
inönü, insana, emeğe değer veren bir kişiydi...
Son aylarda SHP'yi ve inönü'yü çok eleştirdim...
Gördüğümüz SHP'nin yapılanmasından kaynaklanan
iç sorunlardı. Bunları aşması çokzor görülüyordu. SHP
kadroları yılgınlığa düşmüştü. Içerideki dinamik öğeler
dışlanmış, kimileri 'Kürtçülük . kimileri 'Türkçülük veki-
mileri de 'Alevicilik' oynamaya. başlamıştı.
Kimi yörelerde SHP'li yöneticiler, kurultay delegeleri
'Kemalist ideoloji've 'baskıcı devlet' sözcüğüne kafala-
rını takıp, Atatürk devrim ve ilkelerine, laik cumhuriyete
karşı açıkseçiktavıralmaya, uluorta bunları konuşmaya
başlamışlardı.
İkinci Cumhuriyet'in güdük maskaraları, şeriatçılar,
kaniçiciler, üçkağıtçı aşağılıklar da bunlarla birlikte İnö-
nü'ye ve SHP'ye karşı savaş açmışlardı.
inönü tüm bunları görüyor ve yaşıyordu...
Artık SHP'nin başında İnönü yok...
Içimizden İnönü'ye 'güle güle' demek geçmiyor. İçi-
mizden "Bu kaçış niye" sorusu da geçmiyor...
Atatürk Spor Salonu'nda herkes ayakta...
inönü el sallıyor...
Ağlayanlar görüyorum. Yeniden geçmişe ve gelece-
ğe dönüyorum.
SHP'den umutlu değilim...
Acaba, SHP kendi yalnızlığının son resmini mi çizi-
yor?
İzlenim
Beklenenkargaşanın
yerinedüzenvardı
• Salona girişinde mikrofondan, "Demokrasi
öğretmeni" olarak sunulan İnönü'nün ise
içerideki havanın çok sıcak ve ağır olması
nedeniyle çokça terlediği görülüyordu.
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - SHP'nin dün
başlayan 4. Olağan Kurultayı.
beklenenin aksine büyük bir
düzen içinde gerçekleşti. Anka-
ra il örgütünün aldığı yerinde
önlemlerle daha önceki kurul-
taylarda görülen giriş-çıkış kar-
maşalan da itişip-kakışma da
olmadı.
Sabahın erken saatlerinden
itibaren kurulta>ın yapılacağı
Atatürk Spor Salonu'na gelme-
ye başlayan konuk ve delegeler.
kendilerine aynlan kapılardan
geçerek salona girdiler ve yine
salonda kendilerine aynlan yer-
lere oturdular. Ancak konuk
sayısının fazla oluşu ve bunlar-
dan bir kısmının delegelere
aynlmış sıralara oturmalan.
daha sonra yer yer tartışrnalara
yol açü. Divan başkanlığının
defalarca uyarmasına karşın,
kimse de oturduğu yerden
kalkmadı.
Genel başkan adaylan Mu-
rat Karayalçm. Yüksei Çakmur
ve Aydın Güven Gürkan da sa-
lona erken geldi ler. Salona gir-
meyen adaylar. müdünyet
odasında uzunca bir süre otur-
dular, sohbet ettiler ve birbirle-
rine espriler yaptılar. Saat 11.
00'e gelirken salona beraberce
giren adaylar. delege ve konuk-
lann sloganlar ve alkışlanyla
salonda bir tur atıp kendilerine
aynlan yerlere oturdular.
Adaylardan hemen sonra sa-
lona Genel Başkan Erdal İnönü
geldi. Delegeler tarafından bü-
yük sevgi gösterisi ve sloganlar-
la karşüanan İnönü. bir tur attı-
ktan sonra kendine aynlan yere
oturdu. Bu sırada salona daha
önce gelmiş olan adaylar da
yan yana oturmuş, delege ve ta-
raftarlannın başan düeklerini
kabul ediyorlardı.
Salona girişinde mikrofon-
dan, "Demokrasi öğretmem"
olarak sunulan İnönü'nün ise
içerideki havanın çok sıcak ve
ağır olması nedeniyle çokça ter-
lediği görülüyordu.
Daha sonra diğer sütunlan-
mızda bulacağınız veda konuş-
masını yapan İnönü. "Dağ
Başmı Diıman Almış" marşıyla
kürsüden inerken hemen peşin-
den hoparlörlerden. "Başîn öne
eğilmesin'' diye başlayıp "Seni
bu sesler oyalar" diye biten
şarkı söyleniyordu.