23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12EYLÜL1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA SHPKURULTAYI izlenim SHP'de solrüzgar esti ORAL ÇALIŞLAR ~ Sosyalist gruplardan birine bağb arkadaşıma ne yapıyor- sunuz diye sormuştum. O da "vagonu safiıyoruz" cevabını verrnişti. Yani yürümeyen tre- nin içınde. gidiyormuş gibi bir hava vermeye gayret ediyor- lardı. SHP Kurultayının sıcaktan bunaltan havası içinde çevre- me bakıyorum. Herkes elle- rinde üzerinde SHP yazılı kağıt yelpazeleri sallayarak serinlemeye çalışıyor. "Müs- tafi" Genel Başkan tnönü sa- lona giriyor. Kurultay'm su- nueusu İnönü'yü şu sözlerle karşılıyor, "Gericüiğe karşı di- reranenin sembolü, demokrasi öğretmeni Genel Başkanmuz geliyor." Gözler yaşh. Bu sırada Kurultay delege- leri arasından bir tanıdık el salhyor. Yanına yaklaşıyo- rum. Nahit Töre. I968"lerin alak ve dövûşçü Dev-Genç'- lisi, şimdi yakasında SHP de- lege karuyla karşımda duru- yor. Daha kimler kimler. 1970 yıhndakı Dev-Genç Kurulta- yını burada yapsak çoğunlu- ğu sağlayabiliriz gibi bir hisse kapılıyorum. Bunlan düşünürken Erdal İnönü'nün gericüiğe karşı di- renmenin sembolü olduğu ıd- diası kafama takılıyor. Sayın İnönü, siyasi hayatımızda alışılmadık davranışlar sergi- leyen, zarif bir insandı. Kendi isteğiyle genel başkanlıktan çekilmesi de gûzel ve ömek bir jest. Fakat gericüiğe karşı di- renme tümcesi uygar, kültür- lü, hoşgörülü İnönü'ye pek yakışmıyor. Aslında bu tümce yalnızca İnönü'ye değıl SHP'- nin iktidar ortakbğı deneyine de yakışmıyor. K,.onuşmalar kurultaya olağanüstü bir canhlıkkattı. Sessiz duran kitle sol vurgulara büyük bir ilgi gösterdi. İki yılhk koalisyon deneyi SHP için tam bir başansızhk- ür. Ne gericüiğe karşı direndi- ler, ne de demokrasi ve insan haklan konusunda dişe doku- nur bir adım atabüdiler. Ge- nel başkan adaylannın hepsi ağız birliği ederek bu alanlar- da sınıfta kalındığını vurgulu- yorlar. Sosyal devlet, Kürt so- nınu, gericüiğe karşı müca- dele ve direnme noktalannda SHP bir umutsuzluk örneği- dir. Kurultay sıcaktı. Üç adayın yanşıyor olması delege kulis- lerini canlandırmıştı. Iki aday Gürkan ve Karayalçın arasın- daki çekişme otel İobilerinin en önemli konusuydu. Sürekli kim önde hesabı yapılıyordu. Delegelerin partinin iktidar deneyine iüşkin yargılan olumsuzdu. yeni başkanla bir canlılık gelir beklenüsi için- deydiler. Genel başkan adaylannın konuşması kurultaya olağa- nüstü bir canlılık kattı. Sessiz duran kitle özellikle sol vurgu- lara büyük bir ilgi gösterdi. Önce Karayalcın'ın konuş- masında bu dikkat çekti. Ka- rayalcın'ın kısaca değindiği yargısız infaz sözcükleri bile coşkuyla karşılandı. Gürkan'- ın partiyi sola çekme projesi ve Kürt sonınuna siyasi çö- züm öneren sözleriyle desıek doruğa çıktı. Çakmur ve Yar- man da benzer yönde konuş- tular. Kurultay başladığmda- "Ne olacak?" diyerek endişey- le beklediğimiz salonun kapısından akşam üzeri çıkar- ken umutlu sayılacak bir tab- loyu gördüğümüzü söyleyebi- liriz. SHP tabanı, geçmiş sinik politikalara pirim vermediği- ni gösterdi. Genel başkan adaylan da bu mesajı aldıklan için canlı ve dinamik bir tu- tum sergilediler. SHP'de sol bir rüzgann estiğini saptaya- büiriz. Bu iyiye işaret. Radikal ve mücadeleci bir değişim iste- ği tabandan geliyor. Sosyal demokratlara ülke- mizin ihtiyacı var. Sosyalistle- re de aynı şekilde. Çok büyük sorunlarla yüzyüzeyiz. Gerici- liğe karşı direnişin gerçek sembollerine ihtiyaç var. Kurultay sıcaktı, kulisler hızh. Konuşmalar canlıydı. Kurultay'da vagonu salla- mak yerine treni hareket etti- rebilecek potansiyelin işaret- lerini görmek mümkündü. İnönü veda kurultayına eşi Sevinç İnönü ile birlikte geldi. İnönü^salona girerken partililerin yoğun sevgi gösterileriyle karşılandı.(Fotoğraf:RIZA EZER) Iııöııü aıtıkIzmirvekiliANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Erdal İnönü. SHP'nin 4. olağan kurultayında yaptığı ">eda konuşması"nda. partisi- nin "canla başla, ödün vermeden demokrasi mücadelesi yürüttü- ğünü" vurguladı. SHP'nin. ge- rek muhalefette. gerek iktidar- da birçok demokratik acılımı sağladığını belirten İnönü, >eni genel başkana başanlar diledi. inönü, SHP kurultayında bü- yük coşkuyla liderlikten uğur- landı. Erdal İnönü. "SHP Genel Başkanı" sıfatı>la son olarak kürsüye "Samanyolu" şarkısı ve alkışlar arasında geldi. Ku- rultayın dünyada ve Türkiye'de sosyal demokrat partilere en çok ihtiyaç duyulan bir dönem- de toplandığmı kaydeden İnö- nü, kurultayla ilgili olarak bu- güne kadar yürütülen seçım kampanyasının, demokrasinin olgunluğunu gözler önüne koy- duğunu ifade etti. Dünyanın gözünün SHP kurultayında ol- duğunu belirten İnönü. son 10 yılın değerlendirmesine geçti. SHP'nin bu süreç içinde canla başla, ödün vermeden yürüttü- ğü demokrasi mücadelesinı: la- ik, sosyal hukuk devleti ilkesine ulaşmada her seçimde, her halk- oylamasında adım adım ilerlettieinı bildirdi. TCK/nın I4l. 142 ve 163. maddelerinin kaldınlmasının. Sıkıyönetim Yasası ile görev- den alınanlann yeniden görev- lerine dönmelerinin. "ana dili" üzerindeki yasaklann kalkma- sının SHP'nin muhalefetteki çabalanyla gerçekleştiğini ak- taran İnönü. şöyle konuştu: "SHP'nin görevi, demokratik gelişmeyi sağlamak olmuştur. Nedir bugünkü durumuımız? Eriyen .bir parti miyiz? Yok ca- nım, öyie olur mu? 700'den fazla betediyede duımadan hizmet ge- tiriyoruz. 21 a>dır koalisyonda icraat yapıyoruz. Bugün burada seçilecek genel başkan, başba- kan yardımctsı olma şansına sa- hiptir. Koalisyona girmemiz eleştirildi, eleştiriliyor. Sosyal demokrat parri hiç hükümetin ikinci parrisi olur muymuş? DYP ile koalisyon devam ederse sosyal demokrasiyi unuturmu- şuz. Biz seçime girerken, halka "Bizi koalisyon yapuı' mı dedik? Biz tek başımıza iktidar olacağız diye mücadele ettik. Ama halkın iradesidir, başka türlü düşündü. İki partinin demokratik anlam- daki bazı ilkelerindeki benzer- likleri bi/i koalisyon ortağı hali- ne getirdi. Çok uyumlu çalışan koalisyon nükumetinin kurul- masına neden oldu. Bu koalisyon o kadar sağiam oldu ki. Turgut Özal'ın vefatıyla birlikte girilen sürecte Başbakan'ın seçimle Cumhurbaşkanı olması, DYP'- ye yeni genel başkan, hükümete de yeni başbakan gebnesine rağ- men bozulmadı. Çünkü halkın istediği bir yapıydı." İnönü'nün. "koalisyonun sür- mesine eleştiri \öneltenlere" verdiği yanıtlar aynı zamanda "Gürkan'a sitem ettiği " iddia- lanna neden oldu. İnönü, ikti- darda olmanın SHP'ye bazı so- rumluluklar da yükledığıni anı- msatarak "Bu sorumluluk bazı talihsizüklere de yol acti. Öme- ğin, Snas'taki olaylarda hıçbir kusurumuz ounadığı halde, so- rumluluğu üstlenroek zonında kaklık" diye konuştu. SHP'nin iktidarda olması so- nucu birçok demokratik açı- lımlar sağlandığını anlatan İnö- nü. dış politika konulanna da değinırken Ermeni güçlerin Azerbaycan topraklanndan çe- kilmesinı istedi, Bosna-Her- sek'te bir an önce banşa ulaşıl- masını diledi. Basına eleştiri İnönü, lider olduğu süre için- de basın ve medyanın kimi za- man aşın övgü. kimi zaman da aşın yergisiyle karşılaştıklannı. son dönemde bir özel televizyo- nun partiye açıkça hakaret etti- ğini belirterek kimi basın ve TV organlanna sitemde bulundu. İnönü. konuşmasmın son bölü- münde SHP'nin ülkenın ve halkmın yararlannı kendi çı- karlanndan yüksek tuttuğunu belirterek kendisiyle çalışan tüm parti yöneticilerine, millet- vekülerine, belediye başkanlan- na, üyelere teşekkür ettikten sonra şunlan söyledi: "Genel başkanlıktan ayrtlır- ken bu minnet dolu duygular içinde olduğumu ve bu hislerimi hayatımın sonuna kadar konı- yacağınu bilmenizi istiyonım. Kurultayda seçilecek yeni genel başkanın parlak geleceği oldu- ğuna inanıyorum \e kendisine başanlar diliyorum. Hepinize 'Allahaısmarladık' diyor, say- gıyla selamlıyorum." İnönü. kürsüden "Dağ Başmı Duman Almış" marşıyla indi ve yme "Samanyolu" şarkısıyla sa- lonun ayakta alkışlanyla bir tur attı. İnönü, Turizm Bakanı Ateş'le bir süre delegelerin arası- nda oturduktan sonra üzerinde- ki giysılenni degiştirmek üzere kunıltaydan aynldı. SHP liderli- ği dün sona eren İnönü, genel başkanlığa ilişkin seçim prose- dürünün tamamlanmasının ardından, "Başbakan \ ardımcılığı" görevinden de aynlarak siyasi yaşamını "İzmir Milletvekilf' olarak sürdürecek. BUYRUN SHP KURULTAYINA ISMAIL GULGEÇ İZLENİMLER İnönü,sevgiyle,gözyaşlanyla. HAKKIERDEM ANKARA - Erdal İnönü, SHP Genel BaşkanlığVru bırak- ma karannı verirken. durumu- nu kendisine özgü üslubuyla açık bir şekilde ortaya koymuş- tu. Kalması için yapılan ısrarlı girişimleri geri çevirirken "Halk beni seviyor, alkışlıyor, ama oy >ermiyor" demişti. Bu sözler dün kurultay salonunda bir başka biçimde yaşandı. SHP'Iüer "sevgüi" genel baş- kanlannın ardından ağladılar. ama konuşmasını dinlemediler. Kurultay salonundaki ses düzeneğinden Beethoven'in 9. Senfonisi >ükselirken girdi İnö- nü ıçeriye. Yanında eşi Sevinç İnönü, ardında bakanlan, vü- zündeki muzip gülümseyişi ile selamladığı tribünler bir anda ayaklandı. Beethoven. 9. Sen- fonisi ile banşa. dostluğa davet çıkartmıştı. İnönü'yeeşlikeden bölüm ise "Neşeye Ö>gü" idi. Ama, SHP'lilerde neşenin yeri- ne. bir hüzün egemendi. Hele 9. Senfoni'nin ardından "Bir şar- kısuı sen ömiir boyu sürecek" ve "Bana her şey seni habriatıyor" şarkılan gelince, SHP'lilerin gözleri dolmaya, kimilerinin gözyaşlan akmaya başladı. Manzarayı görenler, tüm SHP'liler için giden genel baş- kanlannın ne büyük anlam ta- şıdığını düşünürlerdi. İnönü konuşmaya başladığında ise partilıler, "seni çok seviyoruz, ama seninle olmuyor" tavnnı pekiştiriyordu. Az önce gözleri dolanlar. gözyaşlannı akıtan- lar. konuşmaya hiç de ilgi gös- termiyordu. Belki de konuşma- nın seçim yanşı ile ilgisi olmadı- ğı düşüncesi idi ilgisizliğin nede- ni. İnönü. 10 yılın değerlendir- mesini yaparken. salon içindeki sigara içme yasağınamayanlar, sigaralannı tüttürmek için ken- düerini dışanya atıyordu. Alkı- şlar da öylesine cıhz kahyordu. Tartimiz kirlendi mi?' Bir gece önce, "kendisinin dü- zenlediği" ancak. son dakikada haberi olan kokteyle katılan İnönü, gece evine çekilerek ko- nuşması üzerindeki son çalış- malan yapmıştı. Konuşma tas- lağında bir bölüm vardı ki İnö- nü'nün belki de gönlünde yatan "aslan"ı ortaya koyuyordu. Aydın Güven Gürkan'ın "te- m'ız parti, tenüz toplum" slo- ganına yanıttı bu bölüm büvük ölçüde. İnönü, "Partimiz kir- leıidi mi ki temizlemekten soz edüiypr?" diye soruyordu. An- cak İnönü, gece bu bölümü daha da yumuşattı, kurultay salonunda yaptığı konuşmada. "SHP'nin her partiden daha çok yolsuzluklarla ictenlikle uğ- raştığuu" söylemekle yetindi. inönü konuşmasını tamam- ladığında, SHP'lilerin ilgisi ye- niden üzerinde toplandı. Sa- maııyolu şarkısının "Bir şarkı- suı sen ömiir boyu sürecek..." sözleri kurultay salonunda yankılanırken. SHP'lüeri yine bir hüzün bastı. Umutlannı yeni genel baş- kan adaylannda arayan SHP'- liler, ender rastalanabilecek bir tablo vaşattılar İnönü'ye. Şarkılar "Bana herşey seni hatı- rlatıyor" ile sürerken. SHP'lile- rin alkışlan da dakikalarca dur- mak bilmedi. İnönü'nün gidişi- ne üzülenler yalnızca SHP'liler değildi. Protokol sıralannda kurultayı izleyen DYP Genel Başkan Yardımcısı Orman Ba- kanı Hasan Ekinci büe "İnönü'- yü çok arayacağız" diyordu. Alkışlar yükselirken. partilile- rin gözlerinde ıslaklık, İnönü'- nün yüzünde neşe, gözlerinde sevinç vardı. "Aslan sosyal demokratlar" bugün "Sevgili genel başkan- lan"nı yeni bir makama oturta- caklar. SHP'liler. lOyıldırlider- liğinde mücadele verdikleri, an- cak, sevdikleri ölçüde, benimse- yemeyip, konuşmasına bile ah- şamadıklan İnönü için tüzük değişikliğini bugün gerçekleşti- recekler. O. artık "SHP'nin onursal genel başkanı." POUnKA GUNLUGU HİKMET CETtNKAYA Kimi sevgiler vardır ki hiç ayırdında olunmaz. Ne za- man kaçış gelir gündeme, o an ne denli yalnız kaldığınızı anlarsınız. O sevgi, yani tutku, kimi zaman gözyaşı olur, kimi zaman insanın içini saran bir hüzün... Kürsüde el sallayan lidere ve onu alkışlayarak uğurla- maya hazırlanan topluluğa bakıyorum. Sonra, geçmişe doğru yürüyorum. Gelecekten pek umutlu olmayan bu insan yumağı içinde 'sevg/'yi içinesindirebilmiş tanıdık yüzler görüyorum. Yaşam uzun bir yürüyüş... Ama kaçıp gitmek niye? Bu soruyu sık sık sorar insanoğlu. Zamanın o yorgun akışı içinde, kimi duygusallıkları, yapmak isteyip de ya- pamadıklarını. hırçınlığın doludizginliği içinde unutup gider. Yıllar birbirini kovalar; inatçı kişilikyerini sevgiye, birlikteliğe, bölüşümcülüğe bırakır; yitirilen umutlar bir kez daha yakalanmak istenir Benim tüm bu anlattıklarımda SHP'nin eski lideri Er- dal İnönü yoktur. Onun için salonda çalınan şarkı geç- mişle geleceğin buluştuğu yerdir: "Bana her şey seni hatırlatıyor..." inönü'ye öfkelenenler, öfkelenmeyenler; alkışlayan- lar, alkışlamayanlar, sevenler, sevmeyenler işte o şar- kıyla birlikte geçmişle geleceğin hesabını yapıyorlardı. Yine inönü, kürsüye çıktığında "Sen kalbimin mehtabı- sın, güneşisin" diye başlayan şarkı belli ki bir özür dile- meydi. O insan yumağının büyük bir bölümü, hiçbir zaman inönü'yü sevdiklerinin ayırdında olmadıklarını sanırız dün Atatürk Spor Salonunda anladılar. Çünkü inönü, si- yasal yaşamımıza hiç alışılmadık, çoğumuza ters gelen bir politikacı kimliği getirmişti. Kimi zaman insanı şaşır- tan davranışları, gözlerindeki alaycı gülümseme bizlere tuhaf gelmişti. Diyorduk ki: "Böyle lider olur mu? Lider dediğin ortalığı tozu du- mana katar..." Korumalarını atlatıp Kızılay'da dolaşmayı sever. çan- tasını kimseye taşıtmazdı. Neden? Çünkü o bir insandı... Atatürk Havalimanı'ndan bir taksiye atlayıp gidebilir- di. O tarihte belediye işçilerı grevdeydi ve inönü kendisi- ne gönderilen araç yerine, taksiye binmeyi yeğlemişti. Birkaç yıl önce belediye otobüsüne atlayıp gazeteye gelmişti... Neden yapıyordu inönü tüm bunlan; dikkat çekmek için mi? Hayır! Onun için doğaldı tüm bunlar. Çünkü görgüsüz- lüğü ilke edinmemişti kendisine. Kimilerinin Çanakkale-İzmir otoyolunu kapatıp son model otomobille hız denemesi yaptığı dönemde İnö- nü'nün bu davranışları toplumumuz tarafından yadır- ganıyordu. Göcek koylarında Nirvana yatında tef ve dümbelek eş- liğinde bakanlarıyla birlikte göbek atan politikacılara alışmıştı bizim halkımız ve seçkin köşe yazarlarımız .. Dün Atatürk Spor Salonunda inönü'yü dinlerken geç- mişle geleceği düşündüm. Gazeteci olarak İnönü'ye hep saygı duydum. Tüm kurultaylarda kendisine destek veren yazılar yazdım. Sosyal demokrat politikada temel kuralın salt 'sol söylem' değil, dürüstlük ilkesi olduğuna inanıyordum. inönü dürüsttü, İnönü politikayı çok iyi biliyordu... inönü, insana, emeğe değer veren bir kişiydi... Son aylarda SHP'yi ve inönü'yü çok eleştirdim... Gördüğümüz SHP'nin yapılanmasından kaynaklanan iç sorunlardı. Bunları aşması çokzor görülüyordu. SHP kadroları yılgınlığa düşmüştü. Içerideki dinamik öğeler dışlanmış, kimileri 'Kürtçülük . kimileri 'Türkçülük veki- mileri de 'Alevicilik' oynamaya. başlamıştı. Kimi yörelerde SHP'li yöneticiler, kurultay delegeleri 'Kemalist ideoloji've 'baskıcı devlet' sözcüğüne kafala- rını takıp, Atatürk devrim ve ilkelerine, laik cumhuriyete karşı açıkseçiktavıralmaya, uluorta bunları konuşmaya başlamışlardı. İkinci Cumhuriyet'in güdük maskaraları, şeriatçılar, kaniçiciler, üçkağıtçı aşağılıklar da bunlarla birlikte İnö- nü'ye ve SHP'ye karşı savaş açmışlardı. inönü tüm bunları görüyor ve yaşıyordu... Artık SHP'nin başında İnönü yok... Içimizden İnönü'ye 'güle güle' demek geçmiyor. İçi- mizden "Bu kaçış niye" sorusu da geçmiyor... Atatürk Spor Salonu'nda herkes ayakta... inönü el sallıyor... Ağlayanlar görüyorum. Yeniden geçmişe ve gelece- ğe dönüyorum. SHP'den umutlu değilim... Acaba, SHP kendi yalnızlığının son resmini mi çizi- yor? İzlenim Beklenenkargaşanın yerinedüzenvardı • Salona girişinde mikrofondan, "Demokrasi öğretmeni" olarak sunulan İnönü'nün ise içerideki havanın çok sıcak ve ağır olması nedeniyle çokça terlediği görülüyordu. YILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA - SHP'nin dün başlayan 4. Olağan Kurultayı. beklenenin aksine büyük bir düzen içinde gerçekleşti. Anka- ra il örgütünün aldığı yerinde önlemlerle daha önceki kurul- taylarda görülen giriş-çıkış kar- maşalan da itişip-kakışma da olmadı. Sabahın erken saatlerinden itibaren kurulta>ın yapılacağı Atatürk Spor Salonu'na gelme- ye başlayan konuk ve delegeler. kendilerine aynlan kapılardan geçerek salona girdiler ve yine salonda kendilerine aynlan yer- lere oturdular. Ancak konuk sayısının fazla oluşu ve bunlar- dan bir kısmının delegelere aynlmış sıralara oturmalan. daha sonra yer yer tartışrnalara yol açü. Divan başkanlığının defalarca uyarmasına karşın, kimse de oturduğu yerden kalkmadı. Genel başkan adaylan Mu- rat Karayalçm. Yüksei Çakmur ve Aydın Güven Gürkan da sa- lona erken geldi ler. Salona gir- meyen adaylar. müdünyet odasında uzunca bir süre otur- dular, sohbet ettiler ve birbirle- rine espriler yaptılar. Saat 11. 00'e gelirken salona beraberce giren adaylar. delege ve konuk- lann sloganlar ve alkışlanyla salonda bir tur atıp kendilerine aynlan yerlere oturdular. Adaylardan hemen sonra sa- lona Genel Başkan Erdal İnönü geldi. Delegeler tarafından bü- yük sevgi gösterisi ve sloganlar- la karşüanan İnönü. bir tur attı- ktan sonra kendine aynlan yere oturdu. Bu sırada salona daha önce gelmiş olan adaylar da yan yana oturmuş, delege ve ta- raftarlannın başan düeklerini kabul ediyorlardı. Salona girişinde mikrofon- dan, "Demokrasi öğretmem" olarak sunulan İnönü'nün ise içerideki havanın çok sıcak ve ağır olması nedeniyle çokça ter- lediği görülüyordu. Daha sonra diğer sütunlan- mızda bulacağınız veda konuş- masını yapan İnönü. "Dağ Başmı Diıman Almış" marşıyla kürsüden inerken hemen peşin- den hoparlörlerden. "Başîn öne eğilmesin'' diye başlayıp "Seni bu sesler oyalar" diye biten şarkı söyleniyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle