Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
oıı ıııaaşaAlmanöğretmen
CLASSEN-Maaşımızın düşüklüğü-
nün basit bir hatadan kaynak-
landığını düşünüyorum.
• Haydarpaşa Anadolu Teknik Lisesi'nde Almanca
öğretmeni iki Alman vatandaşı asgari ücretin dealtında maaş
ahyor. Uluslararası anlaşmalarçerçevesinde 1990yılmda
Türkiye'ye gelen AJman öğretmenler maaşlannın Türk
meslektaşlannın düzeyine çıkanlmasını istiyorlar.
fstanbul Haber Servisi - Haydarpaşa mamn 3 d_maddesinde. "Alman öğret-
Anadolu Teknik Lisesı'nde görevli iki
Alman öğretmen, aynı okulda görevli
Türk meslekdaşlanndan çok daha dü-
şük, yaklaşık bir milyon lira olan üc-
retfcrinin. Türk öğretmenlerin ücretle-
nyle aynı düzeye çıkanlmasını istiyor.
Bu okulun Almanca Bölümü'nde
görev yapan Hans Joachim Classen,,
26 Mayıs 1986 tarihinde Türkiye ile
Almanya arasında yapılmış olan ulus-
lararası antlaşmaya göre 1990 yılında
Türkiye'ye gönderilen Alman öğret-
menlerden biri. Oassen. bu anlaş-
menlere. Türk öğretmenlere ödenen
maaş kadar sözlesme öcreti ödenir"
diye yazdığını ve bugüne kadar hiçbir
zaman Türk öğretmenlere ödenen
maaş kadar ücret almadığını vurgulu-
yor.
Hans Joachim Classen'in anlattık-
lanna ve gönderdiği belgeye göre ha-
len brüt maaşı 1 milyon 552 bin, net
maaşı ise 1 milyon 158 bin lira. Aynı
okulda çalışan Alman meslektaşı SG
ise net 1 milyon 31 bin lira ahyor. Türk
meslektaşlannın maaşlannın. ocak
•Öğretmen Hans Joachim Classen çok kırgın. T ürkiye'de
başına gelenleri nasıl değerlendireceğini bilemiyor. "Türkiye
tecrübelerim sonucunda önümüzdeki ders yılında Almanya'da
öğretmen olmayı tercih ediyorum. 'Türkiye nasıl' sorulan
üzerine arkadaşlanma ve öğrencilerime ne söyleyeyim?" diyor.
I992'den bu yana ekim ayında dör- Almanya'da Alman gazetecilerin,
haksızlığa uğrayan Türk vatandaşlan-
na yardıma olduklanna dikkat çeken,
Türk gazetecilerden de Alman vatan-
daşı ve "Türk memuru" olarak sahip
olması gereken haklan almasında yar-
dıma olmalannı isteyen Hans Joac-
him Classen, sözlerini şöyle tamamlı-
yor:
"Türkiye tecrübeierinı sonucunda
önümüzdeki ders yılında Almanya'da
düncü kez artacağını söyleyen Clas-
sen. kendı maaşlannın ise ocak 1992
düzeyinde olduğunu belirtiyor. 1
Ocak 1993 tarihinden bu yana tüm
başvurulanna karşın sözleşmesiz ola-
rak görev yapüklannı kaydeden Clas-
sen, "Bakanhkta bizimie ilgüenen me-
mur ianliymiş.' Ben Türkiye'de ya-
bancüara, Türk >atandaşlanndan fark-
lı davranılmadığına inanarak bizim ma-
aşunızın düşüklüğünün basit bir ha-
tadan kaynaklandığnu düşünüyonım"
diyor.
öğretmen olmayı tercih ediyorum. 'Tür-
kiye nasıl' soruİarı üzerine arkadaşlan-
öğrencilerime ne söyleyeyim?"
unıtedStates
3 bin işçiye
kanser
davetiyesi
• ArmatörKahraman Sadıkoğlu
tarafindan Türkiye'ye getirilen ve
kanserojen asbest içeren Unıted
States transatlantiğinin Türkiye'de
yenilenmesi için Çevre Bakanlığı'nca
onay verileceği belirtildi. Sadıkoğlu,
gemiden çıkacak asbest atıklannın
yurtdışma göndenleceğjni, 3 bin
işçinin sağhk koşuliannın ise
sağlanacağını söyledi.
Istanbul Haber Servisi- Armatör Kah-
raman Sadıkoğlu, Çevre BakanlığVnın.
sağlık ve çevre koşullanna dikkat edil-
mesi kaydıyla asbestli United States
gemisinin Türkiye'de yenilenmesine izin
verdiğini söyledi. İtalya ve Singapur ye-
rine. asbestli gemıyi Bakanlığın şartlan-
na uyarak Türkiye'de yeniîemek iste-
diklerini behrten Sadıkoğlu. gemiden
çıkacak asbest atıklan da Italya'ya gön-
dereceklerini öne sürdü.
İstanbul Deniz Tıcaret Odası Yöne-
tim Kurulu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu
ise, Kazlıçeşme'den Tuzla'ya taşınan
dericilerin Tuzla Körfezi'nı zehirli atık-
lanyla kirlettiğini hatırlatarak, "Asbest-
li gemiye karşı çıkan çevreciler, dericiler
körfezi kirletirken neredeydilerT" dedi.
İstanbul Ticaret Odası'nın dün yapı-
lan ağustos ayı Meclis toplantısında,
çevrealerin ve Greenpeace'in tepkileri-
ne ve gösterilerine yol açan asbestli Uni-
ted States gemisinin Türkiye'ye kabul
edilmesi istendi. Transatlantiği ABD-
den Türkiye'ye getiren armatör Kahra-
man Sadıkoğlu, devletten istedıği 3 tril-
yon liralık yaünm teşvıkinın kendısine
venleceğıru düşündüğünü söyledi. Sadı-
koğlu. geçen hafta Çevre Bakanlığı ile
yaptığı görüşmede, bakanlık yetkilileri-
nin kendısine, gemiden çıkacak asbestin
yurtdışma gönderilmesi koşuluyla pro-
jeyi onaylayacaklannı açıkladıklanru
anlattı. Geminin Türkiye'de yenilenme-
sine izm verildiği taktirde, 3 bin işçiye,
arahksız iki yıl boyunca iş imkanı sağla-
nacağını da belirten Sadıkoğlu, gemi-
den çıkacak asbestin 450 bin dolar nak-
liye gideriyle Italya'ya gönderileceğini
öne sürdü.
Tırsatı tepmek enayilik'
ÎTO Yönetim Kurulu Başkanı Cen-
giz Kaptanoğlu da. asbestin önlem alm-
dığı takdirde zararlı olmadığını belirtti.
Kaptanoğlu, Unıted States konusunda-
ki görüşlerini şöyle dile getirdi:"Deniz
Ticaret Odamız, TL'RMEPA ömeğinde
de görüleceği üzere, çevre ve insan sağhğı
konulannda büyük hassasiyet göster-
mektedir. Ancak, sırf asbestos nedeniyle.
mega-proje olarak vasıfiandınlabilecek
bir ekonomik proje, aşağıdaki koşullar
yerine getirüdiği taktirde gözardı edile-
mez. Ayağımıza kadar gelen bu fırsatı
tepmek enayifik olur."
'Çöp vergisi
yasalara
bagjanmalı'
• Bakırköy Belediye Başkanı Ali
Talip Özdemir, vergi ile
toplanacak paranın heba
olmaması için yasal zorunluluk
getirilmesini istedi.
tstaabul Haber Servisi-Bakırköy Beledi-
ye Başkanı Ali Talip Özdemir, kamuoyun-
da çöp vergisi olarak bilinen ve bu ay başı-
nda yürürlüge giren Çevre Temizlik Vergi-
si ile toplanacak olan paranın, "kesinlik-
le" çöpe harcanması için yasal zorunluluk
getirilmesini istedi.
Ali Talip Özdemir Çevre Temizlik Ver-
gisi ile ilgüi dün Çınar Oteli'nde bir basın
toplantısı yaptı. özdemir, Çevre Temizlik
Vergisi'nin ağustos ayı başmda yürürlüge
girrnesine karşın, kanunun uygulanması-
na Uişkin usul ve esaslann, fçişleri ve Çev-
re Bakanlığı'nın görüşleri alınmak suretiy-
le Maliye Bakanlığı tarafından belirlen-
mediğinden uygulamaya geçilmediğini
söyledi.
Çöp ıçın toplanacak olan verginin ke-
sınükie çöp için kullanılmasını ve bunun
için yasal zorunluluk getırilmesı gerekti-
ğîni söyleyen Özdemir, "Bu vergi ile fstan-
buTda ydda iki buçuk trilyoo topianacak.
Biz bu panuun vartsjyla tsttabuTua çöp so-
ı çözmeye hazinz" dedi.
TramvayişçileriSHP'yesığuuh• Tramvay hattında çalışan lO.işçi sözleşmeieri
yenilenmeyerek işten çıkanldı. İşçiler bunun üzerine SHP
istanbul îl Merkezfne giderek yardım istediler. İşçiler 2 ay
içinde bütün işçilerin işten atılacağı endişesini taşıdıklannı
belirterek kadro ve güvence sözü verildigini, şimdi ise işten
atıldıklannı söylediîer.
İstanbul Haber Servisi - Hıziı tram-
vay hattında, bilet kontrolü yapan iş-
çiler. belediye tarafından sözleşmeleri
yenilenmeyerek işten çıkanlıyor. 10
arkadaşlannın işten çıkanldığını ve
beş gün içinde sayının 48'i bulacağmı
belirten işçiler. SHP İstanbul İl Baş-
kanı Yüksel ÇengeJ ile görüşerek so-
runlanna çözüm bulunmasmı sağla-
mak amacıyla dün parti il merkezine
gittiler.
Büyiikşehir Belediye Başkanlığı'na
bağlı İstanbul Ulaşım Sanayii ve Ti-
caret Anonim Şirketi (ISTULAŞ)'ta,
sözleşmelı olarak göreve başladı-
klannda, kendilerine kadro ve sosyal
güvence sözü verildigini söyleyen işçi-
ler "Ancak sözleşme süreleri dolan ar-
kadaşlanmız işten çıkanimaya baş-
ladf dediler.
İşçiler, aynı statüde çalışan 138 i§çi-
den, 10'unun işten çıkanMfğmı, ay-
gulama sürerse eyJül ayi sonundâ tü-
münün işini kaybetmiş olacağını be-
lırttiler. Yaklaşık bir ay önce üye ol-
duklan Yol-İş Sendikası'nın ise ken-
dileriyle ilgjlenmediğini sözlerine ek-
leyen işçiler, "Bue göre işverenle sen-
dika ortak çaltşıyor. Amaçları ise söz-
leşme sürelerimiz dolduktan sonra,
bizler gibi asgari ücret ile calışacak
yeni işçiler almak" dediler.
Bir yandan kongreden çıkan il yö-
neticilennı kutlamak üzere gelen çi-
çeklerie, öte yandan ise işlerine geri
dönmek isteyen Kağıthane işçileriyle
dolu ŞHP il merkezinde, İSTULAŞ
işçilerininiki temsildsini.
ı
4l"Sekreteri
Yaşar Tezcan kabul etti. *
Henüz mazbatasını almamış olan
Yaşar Tezcan gazetecileri kabul et-
mezken, işcilerle polis eşlıginde gö-
riiştü ve sorunlannı dinledi.
SHP il yöneticileri, konuyla ilgili
bir açıklama yapmazken işçiler, ken-
dilerine İl Başkanı Yüksel Çengel ile
görüşme sözü verildigini, iki temsılci-
nin beklemesi koşuluyla dığer arka-
daşlannın görevlerinin başına döne-
ceklerini açıklayarak dağıldılar.
Swİ8soteFde turizm okulu• Ücreti henüz
belirlenemeyen Swissotel
Suite Tovver'de açılacak
uygulamah turizm
okulunda İngilizce eğitim
yapılacak. Turizm Bakanı
Abdülkadir Ateş,
Türkiye'nin turizm alanında
başanlı olabilmesi için
yetişmiş insan gücüne önem
vermesi gerektiğini vurguladı.
Magazin/TV Servisi - Turizm Ba-
kanı Abdülkadir Ateş, sektördeki
gelişmenın, yetişmiş eleman eksikli-
ğinin giderilmesiyle hızlanacağını
belirterek "Kapasiteye günde 138
yatak Uave ediliyor. Ancak şu anda
50 bin elemana ihtiyacımız bulunu-
yor ve bu, önümüzdeki 5 yıl içinde
250 bine yükselecek. Bu nedenle
devlet ve özel sektöre önemli görev-
ler düşüyor. Bu açığı bir an önce ka-
patmalıyız" dedi.
Turizm Geliştirme ve Eğitim
Vakfı (TUGEV). Marmara Cniver-
sitesi Sosyal Bilimler Meslek Yükse-
kokulu ve Svvissotel'in işbirliğiyle
kurulan "Lygulamalı Oteicilik Ser-
tifıka Programr'mn dün Swissotel
Suite Tower'da düzenlenen tanıtım
ve imza törenine katılan Bakan
Ateş, burada yaptığı konuşmada.
Türkiye'nin turizm alanında ba-
şanlı olabilmesi için yetişmiş insan
gücüne önem vermesi gerektiğini
vurguluyarak "Protokolünû imza-
ladığnmz bu okulun dışında Antalya,
Izmir ve Bursa'da da benzeri girişim-
lerimiz olacak. Gerek kendi Ba-
kanlığımız ve Milli Eğitim Bakanlığı
gerekse özel sektör kuruluşlan, kali-
fîye eleman açığını kapatmak için ça-
baiıyor. Böylesi faaliyetler, pratik
yönü önemli olan turizm aüuundaki
Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Uygulamalı Oteicilik Okulu'nuOproto-
kolünû iırtzaladıktan sonra binada inceletnelerde buiundu. \
başanlar için gerekli. Biz, 2000
yılında, yühk ortalama 13-14 milyon
rurist ve 10 milyon dolar gelir hedefli-
yoruz" dedi. Daha sonra Swissotel
Suite Tower'ın içindeki Uygulamab
Oteicilik Sertifika Programfnın
yapılacağı eğitim birimlerini gezen
Ateş. bir soru üzerine, Güneydoğu'-
daki turist ve tesislerin güvenliğı için
gerekli örüemlerin ahndığını açı-
kiadı.
6 eyiülde başlatılacak olan Uygu-
lamalı Oteicilik Sertifika Programı'-
nın imza törenine, Turizm Bakanı
Abdülkadir Ateş, Marmara Üni-
versitesi Rektörii Prof.Dr. Ömer
Faruk Barurel. Swissotel Genel Mü-
dürü Eduoard Speck, TUGEV Yö-
netim Kurulu üyeleri, Turizm Ba-
kanlığı İstanbul ll Müdürü Yalçın
Manav, Türkiye Seyahat Acentalan
Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran
LTusoy ile konuyla ilgili diğer davet-
liler katıldı. Ücreti henüz belirien-
meyen okulda, İngüizce yapılacak
eğitimin birinci yıl ilk yansı lisan,
ikınci yansı ise temel turizm meslek
derslerine aynlacak. İkincı yılda ise
öğrenciler odalar ve yıyecek-içecek
bölümü olmak üzere iki dalda ders
görecekler.
Öğrencilere, Ingilizce'nin yanı
sıra Almanca ve Fransızca eğitim de
verikcek. 1993-94 ders yılı döne-
minde 17-23 yaş grubundaki 80 lise
mezunu ve belirli düzeyde İngilizce
bilen gençlerin başvurabilecekleri
sertifika programırun okul binası, 9
dershane ve mutfak-yiyecek-içecek
laboratuvarlanndan oluşuyor. Oğ-
renciler, aynca beş yıldızh bir otelde
staj yaparken otelin havuz ve spor
gibi etkinliklerinden de yararlana-
cak.
'İstanbıd
Anadolu
metropolü'
•• İstanbul'un nüfus yapısının ele
ahndığı "Cumhuriyet îstanbulu" adh
panelde- azınlıklann kenti
terketmesirün yanı sıra 50'li yıllardan
sonra kentlere akan köylülerin,
kentin demografik yapısmda devrim
yaptığı dile getirildi.
Magazin/ TV Senisi - Yapı Kredi Kül-
tür Merkezı'nde "1993 İstanbul Yüı" ne-
deniyle düzenlenen "Salı TopJanfıları"nın
üçüncüsü olan "Cumhuriyet İstanbulu"
başhklı panelde, kentin son 70 yıhyla ilgili
gelişmeler dile getirildi.
Panele, Boğaziçi Üniversitesi'nden
Prof.Dr. ZaferToprâk, istanbul €T
niversi-
tesi Edebiyat Fakültesfnden Prof. Dr.
Erol Tümertekin ve Mimar Uğur Tanyeli
konuşmacı olarak katıldılar. Mete Tıın-
cay'ın yönettıği panelin ilk konuşmacısı
Zafer Toprak, cumhunyetin ilk yıllannda
İstanbul'un çözüldüğünü belirterek bunu
kentin kozmopolit yapısını yitirmesine
bağladı. Dönemin siyasi olayİan yüzün-
den azmhkların yurtdışma gıttiğini anla-
tan Toprak, 50'lı yıllarda kırsal kesimden
göçün artrnasıyla kentin yenı bır demog-
rafik devrim geçirdiğini de vurguladı.
Mimar UğurTanyeli ise İstanbul'un 19.
yüzyılın başından beri geçirdiği evrimteş-
meyeJcötümser gözle bakmamak gerekti-
ğjnın altını çizerek ilk başta göze çarpan
keyifsiz görüntünün aldutıcı olduğunu
düşündüğünü söyledi. Tanyeli aynca, ge-
nel olarak sanılanın aksine,fizikselyapı ve
mimari açıdan kentin hiçbir dönemde ol-
madığı kadar genel dünya trendlerini ya-
kalanıış gözüktüğünü de kaydetti.
Konuşmasında ağırlıklı olarak İstan-
bul'un mekansal gelişiminin çerçevesini
çizen Erol Tümertekin de İstanbul'un
dünya şehri nonnlanna uygun bir Ana-
dolu metropolü olduğunu söyledi.
Kadın sorunları için yüksek lîsaııs programı
Magazin/TV Servisi- İstanbul Üni-
versitesi Kadın Sorunlan Araştırma
ve Uygulama Merkezi, Sosyal Bilim-
ler Enstitüsü ile işbırliği içinde ilk
Kadın Araştırmalan (Women's Stu-
dies) Bilim Dah Yüksek Lisans Prog-
ramı'm açtı.
Ülkemızde ilk defa başlaülan ve on
kişilik kontenjanı bulunan master
programına hukuk, iktisat, siyasal
bilgiler, filoloji, felsefe, sosyoloji ve
iletişim fakültelerinden toplam 47
kişi başvurdu.
Sınavda yüksek puan alarak ba-
rajı aşan ilk 15 öğrenciden 12'sınin
kız 3'ünün de erkek öğrenciler oldu-
ğu bildırildi. ,
'Kadın araştırma" kadrosu
1990 yılından bu yana faaliyetini
sürdüren Kadm Sorunlan Araştırma
ve Uygulama Merkezi. düzenlediği
konferanslann yanı sıra başlattığı
eğitim programlanyla uzman bir
'kadın araştırma' kadrosu oluşturma
çabası taşıyor.
Yüksek lisans prograrnını başany-
la bitiren öğrenalerin öncelikle yur-
dun çeşitli yörelerinde açılması plan-
lanan kadın danışma merkezleri,
kadın sığınma evleri ve kurulması
beklenen kadın bakanhğına bağlı bi-
nmlerde. yetişmiş uzman olarak gö-
rev almalan amaçlanıyor.
Kadın Araştırmalan Bilim Dalı
Yüksek Lisans Programı'run öğretim
kadrosunda Prof. Dr. Neda Arat,
Prof. Dr. Nermin Abadan Unat. Prof.
Dr. Aysel Çetikel, Prof. Dr. Türkan
Saylan. Prof. Dr. Yakut Irmak öz-
den, Doç. Dr. Tülay Ann, Doç. Dr.
Türkel Minibaş. Dr. Yazgülü Aldo-
ğaa Dr. Serpil Çakır ve Fatmagül
Berktay yer aîıyor.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞATEŞ
TaHmatAlmakve
AtatüTkçûök
Şimdi rahmetli olan, aile dostumuz bir doktor vardı.
Bağnazlığın en ileri düzeyinde bir antisosyalist idi. Onun
gözünde, dünyada ne kadar kötülük varsa sosyalizm-
den ve sosyalistlerden gelirdi
Boğaz'dan geçen her Sovyet gemisi casustu. Sosya-
lizmin tarihi ve teorisiyle ilgili her kitap (Onun tabiriyle)
Ruslar tarafından çevirtilen ya da yazdırılan birer propo-
ganda broşürü idi. Hele o günlerin kimi koşe yazarları,
düpedüz Rus ajanı idiler. Hem maaşları hem talimatları
Rusya'dan gelirdi. Rusların çok yüksek maaş gönder-
melerinin kanıtı da bu koşe yazarlarından en sivri ka-
lemlisinin viskiyi çok sevmesi ve içmesi idi...
Bu köşe yazarları herhangi bir konuda benzer bir şey-
leryazarsa; "bakın"dedi, "NasıldabellioluyorRusya'-
dan talimât aldıkları, cumieleri bile aynı." Ve gerçekten,
bu köşe yazarlarının bazen neredeyse aynı cümleleri
kullandıklarını gördüğümde, "Acaba mı?" derdim.
"Acaba bizim doktor haklı mı? Çok farklı gazetelerde
yazan kimi sol yazarlar arasındaki bu benzerlik, acaba
bu mantıksız mantıkla açıklanabilir mi?"
Aradan yıllar geçti. Ve ben de köşe yazısı yazmaya
başladığım zaman, birden bire, benzer bir durumda ol-
duğumu gördüm. Gerçekten; çoğu Cumhurıyet'te olan
kimi yazarlarla, neredeyse aynı cümleleri kullanarak
çözümlemeler yapmaya çalıştığımı tark ettim. "Eyvah"
dedim. "Herhalde bizim için de biryerlerden talimatalı-
yorlar" diyecekler.
işin aslı, "aklın yolunun bir olması." Benzer düşünce
ve inançlara sahip olan insanlar, benzer sorunları, aynı
biçimde ele alıyorlar ve değerlendiriyorlar. Neredeyse
aynı çözüm önerilerini getiriyorlar. Bu olgu, köşe yazar-
ları arasında görüldüğü gibi çoğu zaman okuyucu mek-
tuplarında da aynı benzerliği görüyoruz.
Ve çok ilginç bir biçimde şunu tespit ettim ki ilkokul sı-
ralarından itibaren Atatürkçü bir eğitim alarak üniversi-
tede toplumsal bilim okuyan insanlar, genellikle laik
yaklaşımlar içinde oluyorlar. Böylesi bir eğitimden ge-
çip de laiklige karşı bir tavır içinde olanlar ise genellikle
psikolojik sorunu olanlar ya da yaşamlarının herhangi
bir aşamasında psikolojik bir darbe yiyenler oluyor.
(Ayıp olmasın diye örnek vermiyorum...)
Laik düşünce yapısını benimseyen ve Atatürkçü dü-
yünceye sahip olan herkesin, her konuda ortak çözüm-
lemeler yapmasını elbette bekleyemeyiz. Bu insanlar;
liberal sağdan sosyalizme kadar uzanan geniş bir yel-
paze içinde yer alırlar. Ancak bu geniş yelpaze içinde
ortak bazı noktaları vardır ya da olmak zorundadır.
Bunlar;
• Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğüne ve
üniter devfet yapısına inanmak
• Laik cumhuriyet ve çağdaşlıktan ödün vermemek,
• Bağımsızlıktır.
Hiç kuşkusuz, kendini ".A/att/rtccü" olarak niteleyen in-
sanlar arasında, az önce de değinmiş olduğumuz gibi
rîer konuda düşünce birliği olması beklenemez. Ama
yukarıdaki üç hususta farklılık olamaz, farklılık olmama-
lıdır.
• Bir ınsan, ülkesinin kaynaklarını yabancılara peş-
keş çekerken Atatürkçü olamaz.
• Üniter devlet yapısını tartışmaya açarak Atatürkçü
olunamaz.
• "Laiklik ikinci bir konudur" düşüncesiyle Atatürk-
çülük aynı potada eritilemez.
Atatürkçülük; kravat tatmak, tayyör giymek, mayoyla
denize girmek değildir. Buna, haklı olarak, "gardırop
Atatürkçülüğü" denir. Atatürkçjjlükle gardırop Atatürk-
çülüğü arasındaki fark, sadece "gardırop" da değildir.
Tüm temel yaklaşımlar farklıdır.
Kimileri için, "Yahu, bunlar da çağdaş adam, neden
uğraşıyorsunuz" derler. Bu, son derece yanlış ve tehli-
keli bir yaklaşımdır. Zira, tek başına çağdaşlık, hiçbir
sey değildir. Mütareke îstanbulu nda, evlerini, günülle-
rini ve yatak odalarını işgal kuvvetlerinin subaylarma
açan Şişlı yosmaları da o günlere göre çağdaştılar,
Müslümanlıkla bir ilgileri yoktu. Bunlara da mı Atatürkçü
diyeceğiz?
Yirminci yüzyılda ülkelerini emperyalizme peşkeş çe-
ken tüm diktatörler, biçimsel olarak çağdaştılar. Küba-
da Batista da çağdaştı, Vietnam'da Diem de çağdaştı,
Filipinler'de Marcos da çağdaştı, Iran'da Pehlevi de
çağdaştı...
Kafasında yeşil sarıkla dolaşan bir mollanın Atatürkçü
olması pek mümkün değildir. Ama çağdaş giysiler için-
de dolaşan herkesi de Atatürkçü sanmamak gerekir.
B.Çekmece'de trafik faciası
• JSTANBLL (AA) - Buy ukçekmece'de dün akşam meydana
gelen trafik kazasında 5 kişi öldü, 3 kışı de yaralandı. E-5
karayolu Mimar Sinan Beldesi Batıköy mevkündeki kazada,
İsmail Dinçer Akalın'n kullandığı 34 S 2865 plakah Mercedes
marka otomobil. aşın hız sonucu direksiyon hâkimiyetinin
kaybolması üzerine, 5-6 takla attıktan sonra banyerîeri aşarak
yolun karşı tarafından gelen Münevver Yücel yönetimindeki 34
AAD33plakalı otomobilin üzennedüştü. Kazada. 34 AAD 33
plakah otomobilde bulunan, Münevver Yücel (51), Erdem
Yücel ve kızlan Lale Yücel (18) hayatlannı kaybederken
Sabahat Yücel de yaralandı. Kazada. takla atan otomobilde
bulunan Hakan Yılmaz ile kimliği henüz belirlenemeyen bir
erkek de öldüler. Otomobili kullanan İsmail Dinçer Âkalın ile
Evrim Uçkunkaya da (12) yaralandılar
Bursa ve İzmir'de yangın
•Haber Merkezi-Bursa Büyükşehir Beledıyesi sınırlan içinde
kalan Misi Köyü yakınlannda dün akşam saatlerinde çıkan
yangında 50hektarçamhk vemeşelik alan tamamenyandı.
Saat 16.30 sıralanndabaşlayanve tüm çalışmalara karşın gece
boyunca kontrol edılemeyen yangının tehdit ettiği köyler
boşalüldı. Yangının çıkış sebebi belırlenemezken. söndürme
çalışmalanna Balıkesir. Kocaeli, Kütahya. Bilecık, Eskışehirve
Çanakkaleitfaiyeleri katıhyor. Buarada İzmır'in Yeşildere
semtinde bulunan iki deri fabrikasında dün akşam henüz
belirlenemeyen nedenle çıkan yangm 50 mılyar liralık maddi
hasar meydana geldi. Yanan deri fabrikalanndan birinin
deposunda 500 teneke yanıcı kimyasal madde bulunmasının
yanı sıra fabrikalann dar sokaklann olduğu bölgede bulunmas^
da itfaıyeekıplerinın söndürme çalışmalannı zorlaştınrken,
yetkihleryangınmçıkışsebebininaraştınldığınıbıldirdiler.
Koç Üniversitesi'ne 250 milyon
• İstanbul Haber Senisi-Türk Pirellı Lastıkleri A.Ş.. Koç
Ünıversitesf ne 250milyon liralık yardımda buiundu. Türk
Pirelb murahhas üycsi Giuseppe Cienani. Pırelli
yöneücüerinden Nazmi Akduman ve Koç Üniversitesi
Mütev elli Heyeti üyesi Tamer Şahinbaş'ın da katıldıklan bir
toplantıda, Koç Üniversitesi Rektörii Prof. Dr. Scna Tiniç'e
250 milyon liralık bağış çekini sundu.
Teyp faresine suçüstü
• İstanbul (A.4)- Küçükyalı ve çevresinde otomobillerin
kelebek camlannı kırarak teyplerini çalan 15 yaşındaki bir
çocuk, polıs tarafından suçüstü yakalandı. Bostancı Gösteri
Merkezi önündeki birotomomilin teybinı sökmek isterken
polisler tarafından yakalanan T. B. bugüne kadar 17
otomobilin teybinı çaldığını itiraf etti.