Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA
HABERLER
Baykal'ın
"İMZipcîliği"
belgelendi
• ANKARA (ANKA)-
CHP'de Bülent Ecevit'e
muhatefet eden, SHP'de
Erdal İnönü'ye karşı üç
kurultayda genel başkanlığa
aday olan ve kaybeden
CHP'nin yeniden açılmasıyla
genel başkanlığa ulaşan
Deniz Baykal, '"hizipçi"
nitelemesiyle ansiklopediye
girdi. Büyük Larousse
ansiklopedisinde hizip
sözcüğü açıklarurken
"Baykal hızbi" öraeğine yer
verildi. Ansiklopedide hizip
sözcüğünün açıklanması için
Baykal'ın yanı sıra
"Hizbullah",
"'hizbuttahirir", "hizbi cedit"
ve "hizbi atik" örnekleri de
kullanıldı. Büyük Larousse
ansiklopedisi hizip olayına
örnek olarak CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'ı
gösterdi. Ansiklopedinin
lO'uncu cildinde hizip
maddesi açıklanırken tarihte
bilinen hizip örnekleri
arasında Baykal'ın adı da
"Baykal hizbi" nitelemesiyle
yeraldı.
İzmir
emniyetjnde
atamalar
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-İçişleri
Bakanlığı'nca hazırlanan
kararnamelere göre, Izmir
Emniyet Müdürlüğü'nün
çeşitli birimlerinde görev
yapan ikisi müdür
yardımcısı, 8'i şube müdürü,
11 'i emniyet amiri 21 kişinin
değişik illere tayinleri yapıldı.
Bu arada bir emniyet müdür
yardımcısı, 3 şube müdürü ve
5 emniyet amirinin de Izmir'e
atandığı öğrenildi. İçişleri
BakanhğVnca Emniyet
Müdür Yardıması Ersan
Uğrayanlar Ağrı, Çevik
Kuvvet Şube Müdürü
Ercüment Cambaz da
Mardin'e atandılar.
Evren, ABD'den
sağlıklı döndö
tstanbul(AA)-ABD'de
prostat ameliyatı olan 7.
Cumhurbaşkanı Kenan
Evren yurda döndü. Atatürk
Havalimanı'nda, ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, 3. Kolordu ve Batı
Garnizon Komutanı
Korgeneral Selçuk Saka, eski
bakanlardan Mükerrem
Taşçıoğlu, Suudi Türel,
CahitAral,Bakırköy
Belediye Başkanı Ali Talip
Özdemir ile, kızı Gülay.
torunu Elifcan Alpaslan,
damatlan Mehmet Ali
Alpaslan, Erkan Gürvit,
Maksut Göksu tarafından
karşılanan Evren. sağlığırun
iyi olduğunu söyledi. Evren,
15 gün kadar İstanbul'da
bulunacağını vedoktorlann
kendisine at ve bisiklete
binmeyi yasakladığıru
söyledi.
26 sendika yöneticisinin hizmet ödeneklerini ikinci kez aldıklan iddia ediliyor
OLEYİS'tesendikaiçiçekişme
İstanbul Haber Servisi - DİŞK'e bağlı
OLEYİS Sendikasında 26 yöneticinin,
sendikadaki 12 Eylül 1980 öncesi çah-
şmalan karşüığı hizmet ödeneklenni
"ikinci kez aldıklan" iddialan, sendika
içi çekişmeyi keskinleştiriyor. Yönetim
Kurulu, 26 yöneticiye hizmet ödeneği
adı altında. toplam 5 milyar 430 milyon
lira tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
Ancak yöneticüerin. OLEYİS'in kapab
bulunduğu dönemde, 12 Eylül yöneti-
mince atanan kayyumdan, 1985
yıbnda, hizmet ödeneklerini aldıklan
ileri sürüldü. OLEYİS Genel Başkan
Yardımcısı Ahmet Daş'ın sözkonusu
ödeneği, 1985 yılında bir kez daha almış
olduğu belgelendi.
OLEYİS Sendikası Marmara Bölgesi
Şube Başkanı Kenan Aktaş, hizmet öde-
neğini iki kez alanlann salt Ahmet Daş'-
tan ibaret olmadığını, aralannda Genel
Başkan Mukbil Zutuoğlu. Denetleme
Kurulu Başkanı Necati Ünerin de bu-
lunduğu, 26 üst düzey yöneticisinin de
aynı yoluzluğun içinde olduklanru be-
lirtti.'
• Yönetim Kurulu, 26 yöneticiye hizmet ödeneği adı altında,
toplam 5 milyar 430 milyon lira tazminat ödenmesini
kararlaştırdı. Ancak yöneticüerin, OLEYİS'in kapalı
bulunduğu dönemde, 12 Eylül yönetimince atanan kayyumdan,
1985 yılında, hizmet ödeneklerini aldıklan ileri sürüldü.
rimlerinde yöneticilik yapan Mustafa
Tekay. Nusret Aydın Ali Kocaman, Ali
Demir. Kemal Aİtar. Nihat Turan, Ni-
zamettin Demirtaş , Mustafa Varhan.
M.AM özalmacı. Orhan Özgür. Musta-
fa Yiğit. Nazmi Gür, Mehmet Tatar,
Necmettin Çetin ve Nuri Has.
Aktaş, her birinin hizmet ödeneği 120
milyon tutan Yücel Artantaş ve Rjza
Tırpancı'nm ise sendikanın kapaüldığı
1980'de sendikada görevli bile olmama-
lanna rağmen hizmet odeneği aldıklan-
nı kaydetti.
Aktaş'ın açıklamalanna göre, 1985
yılında kendilerine hizmet ödeneği
ödenmiş olmasına rağmen, 1992'de
aldıklan bir kararla "kendilerine" ikinci
kez hizmet ödeneği verilmesine. yine
"kendfleri" karar veren sendika yöneti-
cileri şunlar:
Sendika yöneticileri
Genel Başkan Mukbil Zırtıloğlu, Ge-
nel Sekreter Mahmut Aydın. Genel Mali
Daire Başkanı Rıza Tırpancı, Örgütlen-
me Daire Başkanı Şaban Aydın. Eğitim
Daire Başkanı Ömer Ülkü. Araşürma
ve Planlama Daire Başkanı Tahir Gü-
ner. TİS ve Hukuk Daire Başkanı Ali
Özarkalnğlu, Denetleme Kurulu Baş-
kanı Necati Üner, Disiplin Kurulu Üye-
si Yüksel Kama ıle sendikanın çeşitli bi-
Daş'a, çifte hizmet ödeneği
Çifte hizmet ödeneği aldığı belgele-
nen Ahmet Daş'ın ilk olarak 1985
yılında, 12 Eylül yönetimince atanan
kayyumla anlaşarak 1980 öncesi sen-
dikadaki. 13 yıl 11 ayhk hizmet süre-
sinin karşılığı olan ödeneğin bir bölü-
münü, Bursa Ziraat Bankası üzerinden,
geri kalanını ise bizzat kayyumdan
aldığı anlaşıldi. Daş'ın bu ödemelere
karşılık, OLEYİS kayyumuna imzah
bir belge verdiği belirlendi.
Kenan Aktaş, hizmet ödenekleri
karşılığı düzenlenen senetlerin ıptali
için, Ankara 6. İş Mahkemesi'ne dava
actıklannı söyledi ve "Ancak Necati
Üner, Şaban Aydm ve Ömer Ülkü, hiz-
met ödenekleriyle ilgili kararın, sendi-
kanuı yönetim kumluna ait olduğunu be-
lirterek açtığımız davaya itiraz ettiier"
dedi.
Denetleme kurulunun kendisiyle ilgili
iddialanru da yanıtlayan Aktaş. 1985"te
kendisine kayyum tarafindan yapılan
tebliği geriye cevirdiğini ve bu parayı
sendika açıldıktan sonra aldığını, so-
rumluluğunu ise kendi şubesindeki de-
lege arkadaşlanyla'paylaştığını söyledi.
Kenan Aktaş'ın iddialanna kayyum-
da görevli avukat Kemal Hakimoğluda
doğruladı.
Kamu çahşanlannın sendika istemiyle yaptıklan eylemler sonucunda sürgün ve açığa alma başladı
Eylenici memııra sonışturma
T û m D o n l r a C a n L ı ı m i l r i ı ı Kamu sermayeli banka çalışanlarınca "Tüm Banka-Sen"
I Ulll D f l l l l U r a V n RUI'UIUU kuruldu. Sendikanın 270 kişffik Kunıcular Kurulu dün
İstanbul Valiüği'ne yasal başvuruda bulundu. Kunıcular Kurulu'nca basına yapılan yazüı açıklamada.
"Biz kamu bankası çalışanlan olarak anayasadan ve ILO sözleşmelerinden kaynaklanan yasal hak-
lanmızı açıkça kuUanmaya karar verdik" denildi. (Fotoğraf: AYDIN TURNÂ)
DÎSK'ten iki sendikaya birleşme önerisi
İstanbul Haber Servisi - DİSK'e bağlı Lastik-
İş Sendikası ile DİSK'e kaülan Laspetkim-İş
Sendikası arasında bir süredir devam eden bir-
lik görüşmeleri son aşamaya geldi.
DİSK Yönetim Kurulu, tüzüğün, konfede-
rasyona bağb aynı işkolundaki birden çok sen-
dikanın birleşmesini içeren 7-8. maddelerini
işleterek Laspetkim-İş Sendikası Yönetim Ku-
rulu ile 30 temmuzda bir göriişme yapü ve
Lastık-İş birleşmesı ıcin iki öneri sundu. Her
iki öneriye göre de birleşme Lastik-İş çatısı al-
ünda yapılacak, ancak ilk öneriyle her iki sen-
dikadan dörder kişi yönetimde olacak. Laspet-
kim-İşe genel başkanlık, Lastik-İşe isejjenel
sekreterukle, başkan vekilliği verilecek. ikinci
öneriye göre ise yönetimde Lastik-İş üç, Las-
petkim-Iş beş kişiyle temsil edilecek. Genel
başkanlık ve genel mali sekreterlik Lastik-İş'e
verilecek.
Ağustossayısı bayilerde, sinemalarda...
• "Yaşamak İçin", "SisterAcT, "Ninja KapJumbağaJar 3" filmleri üzerine...
• Sinemamaa birtaç "$elûlozınan"ından biri: Naki Turan Tekinsav • CannesrFilm Festivali'ne
ilişkin Atilla Dorsay'ın idenimleri... • Mkhael Douglas, yinetartışmayaratıyon "Sonun
BaşUngıa" • MahlnurErjun'la yeni filmi "Ay Vakti" ûzerine.. • Hollywood'un rahibeieri
•80 yıllıkAlman stûdyolan: Babelsbef
İstanbul Haber Servisi - Ka-
mu çalışanlannın görevli toplu-
sözleşmeli sendika talebiyle
yaptıklan eylemlerin ardından
açığa alma. sürgün ve soruştur-
malar başladı.
Maliye Bakanlığı 7 temmuz-
da valiliklere gönderdiğı genel-
aeyle, bakanhğa bağlı iş-
>erlerinde eyleme katılan me-
murlann tespit edilerek ceza-
landınlmalarını istedi.
Tüm Maliye-Sen Genel Mer-
kez Yönetim Kurulu üyesi Ah-
met Kesik. Sam-
sun Şube Baş-
kanı Osman Bi-
çer ve şube mali
sekreteri Musta-
fa İhtiyaroğlu
hakkında soruş-
turma açılırken,
Kocaeli şube yö-
neticileri İsmet
Yurtsever ve Se-
lahattin Karabay
görevlerinden el
çektirildiler.
Uşak Şube Baş-
kanı Mehmet
Çetin, İzmır Şube Yöneümf-
nden İbrahim Berber. Şükriye
Totak, Ayşen Özbatır, Ordu
Defterdarhğı'ndan Ali Özbay,
Bolu Şube Başkanı Ilyas Apak
sürgün edildi.lstanbul'da Tüm
Maliye-Sen üyesi 49 kişi hakkj-
nda sonışturma açılırken bu
çahşanlann bazılannın maaş ve
fonlannda kesintiler yapıldı.
Aynca sendika üyesi olan Düz-
ce Vergi Dairesi'nin 17 çabşanı
ıle Burdur'da 270 kişi hakkında
soruşturma başlatıldı.
1VI aliye
bakanlığa bağlı
işyerlerinde
eyleme katılan
memurlara
ceza verilmesini
istedi.
Tüm Maliye-Sen Genel Baş-
kanı İrfan Erdemoğlu, sürgün
ve soruşturmaların Maliye Ba-
kanlığı'nı toplusözleşme ma-
sasına çağırdıkJan 21 mayısla
başladığın: ve bakanlığm ey-
lemlere katılanlann cezalandı-
nlmasmı istediği 7 temmuz
tarihli ve 4376 sayıü genelgesiy-
le yoğunlaşüğını belirtti. Baş-
bakanlığın kamu çalışanlannın
sendikal faaliyetini kolaylaşür-
ma ve toplusözleşme yapmalan
önünde engeün olmadığını be-
lirten genelgesi-
ne rağmen Ma-
liye Bakanlığı'-
mn çıkardığı
genelgeyi kma-
yan Erdemoğlu
şunlan söyledi:
"Son üç aydır
arkadaşlaruTuz
değişik illerde
sürgün ve soruş-
rurmaya uğradı.
Eylendere katı-
lan 70 bin çalışa-
nın içinden bazı-
lannı secerek
cezalandırmak, gözdağı vererek
sendikal örgiitlülüğümüzü dağıt-
maya yöneliktir. Bi/ler nasıl
sendikal haklarımız için iş bırak-
tıysak, arkadaşlanmızı savun-
mak için süresiz iş bırakma da
dahi ounak üzere ber türlfi eyle-
mi yapacağız" dedi. Erdemoğlu
aynca bütün üyelerinin Maliye
Bakankğı'na birer dilekçe gön-
dereceklenni belirterek u
Düek-
çelerimizde yapılanlar suçsa,
hepimizin cezalandınlmasını is-
teyeceğiz"dedi.
HAFTAYABAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
Karamsarlığa "Hayır"!
Telefondaki ses, ODTÜ mezunu genç bir mühendise ait-
ti.
Gençti, ama bezgin gibiydi. Türkiye'yi demokrasiden
iyiden iyiye uzaklaştınp, dinsel kökenli bir baskı yöneti-
minegötürebilecek olan bir sürecisergileyenyazilarım-
dan etkilendiği anlaşılıyordu.
Karamsardı..
Oysa karamsarlık, bireysel ve toplumsal düzeyde
"kötü" bir şeydir. Olumsuzdur. "Umutsuzluk" getirir.
"Yazgı'ya teslim olmayı getirir.
Karamsarlığın sonu, savaşımdan vazgeçmektir. Du-
rumu kabullenmektir. Genç insanın ise, karamsarolma-
ya hakkı yoktur.
Gençlik birdavranış biçimidir.
Genç insan, iyimserliğin karamsarlığa üstün geldiği
insandır. Enerjisi ile, bilgisi ile, bilinçli çabası ile olum-
suz koşulları değiştirebileceğine inanan insandır.
Yaşlıların karamsar olmak için nedenleri vardır. Sava-
şım güçleri azalmıştır. Uzun soluklu bir savaşım için za-
manları azalmıştır.
Ama gençlerin karamsar olmak için nedenleri yoktur.
"Hak"\ar\ yoktur!..
• • •
Benim "olumsuzlukları sergilemek" zorunda kaldı-
ğım yazılarımın amacı, elbette ki karamsarlığı yaymak
değil.
Amacım, gerçekten de "kapkara" ve dolayısıyla da
"umutsuz"b\r yarının doğmasını engellemek. Uyarmak.
Yetkili yetkisiz, genç ya da yaşlı, olabildiğince insanımı-
zın dikkatini çekmek.
Uyuyan "dev"\ uyandırmak..
Karamsar değilim. Umutsuz hiç değilim.
Çünkü toplumda, azınlıkta değil, "öuyüfc" çoğunlukta
olduğumuzu biliyorum. Çünkü Uğur Mumcu'nun arka-
sından hafifçe kıpırdanan o "dev" in gücünü gördüm.
Boyutlarını yaşadım.
Ama örgütlü, bilinçli, kararlı bir azınlık; ne kadar bi-
linçli olsalar da, birbirlerinden soyutlanmış olarak kendi
köşelerinde kalmış bireylerden oluşan bir çoğunluktan
-her zaman- daha "etkili"dir...
öyleyse ne yapmalı?
Sorunun "tılsımlı"bir yanıtı yok. Yanıtçok açık.
Bir kere.. "Başkalan birşeyler yapsın da şu gidişi ön-
lesin" diye beklememeliyiz.
Demokratik toplum, örgütlü toplumdür. Eğer demok-
rasi, "insan onuruna ve mutluluğuna en elverışli yaşam
biçimi" ise, onun fiyatını ödemeye hazır olmalıyız.
Bir kez yitirirsek; yeniden kazanmanın bedeli, bugün
onu korumak için ödemek zorunda olduğumuzdan kat
kat yüksek olacaktır!
•••
Ankara'da, benzşr endişelerle bir araya gelen 3-5 ki-
şilikbir "Atatürkçü" grubun, inanılmaz bir hızla nasıl 600
kişinin "te/ep'ini karşılayamaz hale geldiğini ben biliyo-
rum. ("Örgütlenelim" diyenler.. Bu amaç için gereken
pâra yardımını yapmaya hazır olduklarını söyleyenler..
Ve -bir arkadaş grubu içinde dertleşmek amacı ile
"olay"\ başlatanların şaşkınlığı...)
Bana telefon edenlere, mektup yazanlara hep aynı
şeyleri söylüyorum.
IşteAtatürkçü Düşünce Derneği... Işte Çağdaş Yaşamı
Koruma Derneği...
Gidin üye olun. Toplantılarına katılın. Ülkeyi yöneten-
lere, siyasal yaşamda ağırlık taşıyanlara "ortak" ya da
"tek tek" mektuplar yazın.
Gazeteleri yönetenleri, köşe yazarlarını; yakından iz-
lediğiniz, tanık olduğunuz "olumsuzluklar"dar\ haber-
dar edin.
Kalabalıklaştıkça güçlenecek, güçlendikçe büyüye-
ceksiniz.
Yalnız olmadığınızı anlayacaksmız. "Kötüye gidiş'i
göre göre bir şeyler yapamamanın "karamsarlığı" ve
"ezikliği"nden kurtulacaksınız.
Ve günü gelecek... Ya "solparticikler" sizin doğrultu-
nuzda birleşecekler... Ya da siz, açtığınız bayrak altında,
onları silip süpürecek, tarihe gömeceksiniz...
Herşeysize, "sadece"size bağlı!
Çiller'in ekonomi bürokratlan üe anlaşmazlığının ikinci firesi
DPT Miisteşaıı Kesici de istifa etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çiller'-
in. özellikle ekonomi bürokrat-
lan ile uzun süredir devam eden
anlaşmazlığının ikinci fıresı
Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT) Müsteşan İlhan Kesici
oldu. Kesici, Başbakanhk'a
gönderdiği istifa dilekçesinde.
görevinden aynlma gerekçesi-
ni, Çiller ile 10 temmuz günü
yaptığı göriişme ile daha sonra-
ki gelişmelere dayandırdı. Kesi-
ci, istifa gerekçesini Cumhuri-
yet'e açıklarken de "DPT Mûs-
teşarbğı görevinin, bugünkü ko-
şullarda yapdamayacağı kanaa-
tine varmasmui" karannda be-
lirleyici olduğunu söyledi.
Tansu Çiller ile yüdızlan ba-
nşmayan üst düzey bürokratla-
nn ikuıcifiresi.Merkez Banka-
sı Başkanı Röşdü Saracoğlu-
ndan sonra. DPT Müsteşan
İlhan Kesici oldu. Dün sabah
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü ile gö-
rüşerek istifasının gerekçelerini
anlatan Kesici, aynı saatlerde
istifa dilekçesini de Başbakan-
hk'a iletti. Tansu Çiller'in göre-
vinden alınmasına ilişkin karar-
namesi yaklaşik bir haftadır
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde
bekleulen Kesici'nin. Çan-
kaya'da kararname konusunda
herhangi bir işlem yapılmadan
önce görevinden istifa etmesi
dikkat çekti. Kesici'nin, "Baş-
bakanlık Makamına" başhklı
istifa dilekçesinde, şu görüşlere
yer verildi:
"Devlet Planlama Teşkilaa'-
nda 1977 ydından itibaren, uz-
mankk, daire başkanlığı, baş-
kanlık (genel müdürlük), görev-
lerinde bulundum. 1991 yılından
bu yana da müsteşar olarak gö-
rev \apmakta>ım. Müsteşarlı-
ğım döneminde, devlet anlayışı-
mız çerçevesinde hizmetlerin ak-
satdmadan ve etkin biçimde yü-
rütühnesi için tarafımızdan ge-
• Devlette görev
almayacağıru kaydeden
Kesici, siyasete atılıp
atılmama konusunda ise
'Tüm opsiyonlara
açığım' diyerek kasım
ayında yapılacak D YP
Büyük Kongresi'nde
aday olabileceğinin ilk
sinyalini de verdi.
KESİCFNİN ÖZGEÇMİŞİ
Demirel'in yeğeniyle sözlü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Planlama Müste-
şarüğı görevinden dün istifa eden İlhan Kesici, 1948 yılında
Sıvas'ta doğdu. ilk, orta ve lise öğrenimini bu ilde yapan
Kesici, 1965 yıhnda girdiği ODTÜ Endüstri
MühendisliğTnden 1971 yüında mezun oldu ve aynı bölümde
masteryaptı. İngiltere'de, "Kalkmma, planlama ve proje
seçimi" ile "Yüksek kamu yönetidliği" alanlannda eğitim
gören Kesici, 1977 yıhnda DPTye girdi. DPT'de sırasıyla
Koordinasyon BaşkanlığYndafetkik veTahlil Daıresi Baş-
kanbğı ve Koordinasyon Başkanbğı görevlerinde bulunan
Kesici. Belçika ve Brüksel'de, AT nezdinde Türkiye Daimi
Temsilci Yardımcıbğı yapü. 1990 yılında DPT'den istifa
ederek DYP Genel Kongresi'nde Genel İdare Kurulu üyeli-
ğine seçilen Kesici. 1991 yıhnda DPTye müsteşar olarak geri
döndü. Halen bekar olan İlhan Kesici, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in kardeşi Şevket Demirel'in kızı
Binhan Demirel ile sözlü.
rekli uyum ve özenin gösteril-
diğine inanıyorum. Ancak ma-
kamlannuı vaki daveti ile 10
Temmuz 1993 tarihindeki gö-
rüşmemiz ve daha sonraki geüş-
meler üzerine. müsteşarlık göre-
vinden ayrümamın uygun olaca-
ğı kanaatine varmış bulunuyo-
nım. Bu nedenle Devlet Plaıîla-
ma Teşkilatı Müsteşarlığı'ndan
ve devlet memuriyetinden isti-
famın kabulünü saygılarımla arz
ederim."Kesıcı'nin, görevinden
istifasının yaru sıra "devlet me-
muriyetinden" istifa ettiğini açı-
klaması ileCumhurbaşkanhğı'-
na bağb Devlet Denetleme Ku-
rulu Başkanlığa'na getirileceği
yolundaki iddialann da önü ke-
silmiş oldu. Ancak DYP ku-
b'slerinde Kesici'nin önümüz-
deki kasım ayında yapılacak
olan DYP Olağan Kongresi'-
nde genel başkan adayı olabile-
ceği iddia edildi.
İstifanın gerekçesi
Kesici, istifasının basına du-
yurulması sonrasında, Cumhu-
riyet'in sorulannıyanıtladı. Ke-
sia. istifa gerekçesini şöyle an-
lattı:
"Biz, hukümet değişikliği ol-
duktan sonra Sayın Başbakan'la
görüştûk konutta. Oradaki gö-
rüşme, ondan sonraki gelisme-
ler, basında çıkan haberler, ayrı-
ca bizim resmi olarak bilgiiniz
yoktur, ama karamamenin gön-
derilmiş olduğuna dair bilgiler,
Cumhurbaşkanlığı'Ddan her-
hangi bir resmi açıkJamanm
yapdmamış olması ve ekonomi
ile ilgili bazı toplantıların yapdı-
yor olması, karaıiann alınıyor
olması, ama DPT Müsteşan'mn
bir şekilde davet edilmiyor olma-
$ı, bütün bunlan birteştirirsek
gerektiği şekilde bu görevin ya-
püamayacağı kanaatine vardun
ben.
Bu münasebetle de 'Madem ki
bu iş böyledir. biz buraya ya-.
pışır halde değiliz, DPT Müste-
şarbğı'ndan aynlıyoruz' dedik.,
Tabii bu görevden aynursanız'
sanki devlet de başka bir görevi
mi düşünüyor anlamı da çıkıvor.
Onu da kesin bir hükme bağlıyo-
rum. Hem DPT Müsteşarl^ı'-
ndan hem de devlerten, devlet.
memuriyetinden aynlıyomm"
Kesici. Cumhuriyet'in diğer so-
rulanna da şu yanıtlan verdi: ı
- Özei sektöre gecmeniz söz
konusu mu? >
Kesici-Şimdi tabii hayır. DPT1
Müsteşarlığı devam ederken
1
özel sektörle göriişülmez. Bu
ayıp bir şey olur.
- Devlet Denetleme Kurulu
Başkanlığı'na getirileceğiniz
söyleniyor. Böyle bir olasılık var
mı?
Kesici- Hayır, devlet memu-
riyetinden aynldım ben şimdi.
- Siyaseti düşünüyor musu-
nuz?
Kesici- Bütün opsiyonlar
açık Kasımda DYP Olağan
Kongresi'nde aday olmayı düşü-
nüyor musunuz?
Kesici- Daha çok erken
onunla ilgili konuşmak için.