23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 4 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Üniversite eğitiminde soranlar Tum eğıtım sıstenılennı kapsa\acak \e şu anda TBMM'de beklemekte olan Yukbek Oğretım Yasasrnın ulke gerçeklenne yarut verecek şekılde ele alınıp. demokraük veçağdaş bıryasanın bıran once çikdrtılması gerekmektedır Prof.Dr. CAHİT HELVACI Dokuz Evlül Ünnersüesı U nıversıteler bır top- lumda bılım ureıen urettığmı toplum hız- metıne sunan bılım uretecek ve bunu kul- lanacak, duşunen çag- daş ınsanlar vetıştıren kurumlardır Gunutnuz Turkı>esı ndc unıversııeler sahıp olmalan gereken bu nııclıklcnn çoğunu vıtırmış durumdadırlar Ilk \e orta eğıtıme kadar uzanan vozlaşmış eğıtım sıstemının uzantılannın unıver- sııelerde de bo\ gostermesı ıle du^une- me>en, du^unduğunu soyleyemeven ınsanlar, bır de teknık olanaksızlıklar nedenıvle jeterlı mesleksel eğıtımı ala- mayınca boş ve venmsız bır vığın unı- versıte mezunu pı\asa>a vikmakiadır Gunumuz unıversıte sıstemınde de- mokratıkleşme, çağdaş eğıum fızıksel koşullann vetersızhğ) gıbı sorunlar her geçen gun bıraz daha buvuverek de vamederken uvgulamayagırcnıkıncı (gece) eğıtım. sorunlara \enı bır halka eklemekten oteve gıdememıştır 3843 sayılı yasava davanjrak 1992 91 oğretım vılında bazı ünıversı- telerde başlayan ıkıncı egıtımle unı- versıteler >enı bır karmaşanın ıçıne suruklenmış gorunmektedırler An- cak bu vasavla unıvcrsıteve gırememış oğrencı sayısınınçok cûa bırkesımıne tırsat varaülabılmıştır Eğıtımın başla- dığı gunden ben an arda orla\a çıkan sorunlar gerek ıdan gerekse akademık personeh zor durumlarda bırakmışür Işıklandırma ısıtma, smıfvelabora- tuvar veterlıbğı gıbı konulan gunduz eğitiminde bıle çozememış olan unı- versıtelenmızde bır de gece eğıumıne geçılmesı bu sorunlan busbutun çar- pıcı bır duruma getırmıştır Ikıncı eğıtıme 1992 OSYS ıle hıçbır >uksek oğretım kurumuna gırmeye hak kazanamamış oğrenaler alındı- gından oğrencı duzeyınde, gunduz eğı- umıne oranla onemlı bır duşuş vaşan- mış ve bu duşuş I donem sonundakı duşuk başan oranı ıle de kendını gos- termıştır Açıkça. ıkıncı eğıtımın ders programı ıçın zaman yeterlı değıldır ve hıçbır şekılde de olmavacaktır t cret >e etkinlik sorunu As.il sorun. eğıtımın başlamasından vaklaşık 2 5 a> sonra Bakanlar Ku- rulu nun oğretım elemanlanna venle- cek ucretı açıklaması ıle ortav a çıkmış- tır Bakanlar Kurulu, gece eğıtımı ıçın oğretım uvelenne fazla ders saaü başı- na gunduz eğılımırun 2 katı ucret odenmesını kararlaştırmışlır Ilk ve ortaokul oğrencılenne evınde ders ve- ren ozel oğretmenlenn dov ız kunı uze- nnden ucret aldıklan ortamda bır profesore 85 000 - TL x 2 = 170 000 - TL gece eğıtımı ucretı (saat başına) odenmesı oğretım uvesının emeğıne savgıstzlıktır Yonetıa olarak gorev \apan akade- mık personel ıçın katsayı 3 olarak be- lırlenmıştır Bu durumda haftada 1 gece 5 saat süreyle vonetım gorev ı va- pacak akademık personel en çok brut olarak 3 500 TL \ 3 x 5 = 52 500 TL aldbılecektır Gunun mınımum 8 saat- lık çalışmasının uzenne 5 saat daha çalışan bır akademık personele lavık gomlen bu ucret komıktır Ustduzev- de ıdan personelın alacağı ucretın de a>nı olacağı duşunulürse ıkıncı eğıtı- me ılışkın ucret polıtıkasındakı çarpık- lıklar daha ıyı goz onune senlebılır Uv,gulamalarda. ara ve donem sonu sınav lannda gorev lendınlen araştırma gorevlılenne en çok ıkı saat ıçın ucret tahakkuk ettınlecek olması ve bu uc- retın de 3500-TL x 2 \ 2 = 14000- TL olması araştırma gorevlılennın sadece ekonorruk anlamda bıle ne ka- dar zor durumda kalacaklannın bır gostergesıdır Kayıtlann duzenh olarak devam et- tığı duşunulürse ıkıncı eğıtıme bu vıl kayıt olan oğrencıler 4 sınıfa geldıkle- nnde oğretım elemanlannın v uku tam anlamı ıle ıkı katına çıkacaktır Boyle bır tempoya oğretım eleman- lannın sadece bedensel olarak dayan- malan bıle guçken bılımsel etkınlıkle- nnı gereğı gıbı surdurebılmelen hıçbır şekılde olası değıldır Budurum zaten nıtelıklen duşuk olan universıtelenmı- zın var olan nıtelıklennı de vıtırmesıne neden olacaktır Sorunlann çozumune ka*tkıda bulu- nabılecek onenlen şoyle sıralavabıh- nz • Unıversıteler kent unıversıtelen ya da bolge uruversıtelen olacak şekıl- de gelıştınlmelı ve bu volla her kentte açılan altvapıdan voksun taşra unıver- sıtelenrun onune geçılmelıdır • Açıkoğretım sıstemı venıden ele alınıp gehştınlmelıdır Bovlece açı- koğretım sıstemınde okuvan oğrencı- lenn gereklı duzenlemeler vapılarak vaz donemlennde mevcut unıversıte olanaklanndan vararlandınlarak oğ- retım elemanlan ıleuvgulamava yone- bk çalışmalar vapmalan ve gerçek unıversıte ortamını tarumalan saglan- mabdır • Unıversıtelenmız duşunce urete- bılecek teknolojı gelıştırebılecek \e terlı ınsan gucunu veüşürme çabası ıçındedır Otevandan nevazıkkı unı- versıteler kapılanna davanmış bır mılvon ogrencıve eğıtım olanağı sağla- maktan çok uzaktırlar Gunumuzde sana>ı artık pratık olarak ış ureten teknık elemana gereksınım duymak- tadır Orta öğretımın meslek okullan- m bıtıren oğrencılerın çoğu ıkı vıllık >uksek okullara (eskı teknıker okulla- nna benzer nıtelıkte) vonlcndınlerek meslekı bılgılen gelıştınlebılır ve sana- yının ınsan gucu gereksınımı bu volla karşılanabılır Boyleee unıversıte onunde bınken vuzleae oğrencı kısa yoldan yuksek eğıtım dlmış uretıme \eışvaşamınakazandınlmışolur • Eğerveterlı vegereklıduzevdebır ıkıncı eğıtım duşunuluvorsa venı og- retım u\ esı v e asıstan kadrolan tahsıs edılmelıdır • Unıversıte voneıımlenne ongör- duklen fızıksel ve ekonomık koşullar sağlanmalıdır •Oğretım uvelenne ve araştırma gorev lılenne katlandıklan >uke denk hakça bır ucret odenmelıdır Ancak oğretım elemanlannın ekonomık du- rumlannın duzeltılmesı sorunu çoz- meye veterlı değıldır Bır oğretım ele- manı. ucretı ne olursa olsun ıkına eğıtımde gorev almak ıstemevebılır Bu durumda bu kışının fazla çalı^ma vazorlanması ınsan haklanna anava- sava ve çalışma >asalanna aykındır Bu durumda uv gulamanın nasıl olaca ğı açıklıga kavuşturulmalıdır Sonuç Sonuç olarak geçmıştekı ornekler de gozonune alındıgında gece eğıtımı- nın çok vetersız duzevlerde ınsan gucu vetıştıreceğı ve unıversıtelenn bılımsel etkınlıklennı engelleveceğı son derece açıktır Bu çarpıklığın ılk ve orta egı- tımden başlavarak bır an once duzel- tılmesı ve gerçekçı cozumlenn almma- sı kaçınılmazdır Bunun ıçın tum eğı- tım sıstemlennı kapsavacak ve şu anda TBMMde beklemekte olan Yuksek Oğretım Yasası nın ulke ger- çeklenne vanıt verecek şekılde ele alı- nıp demokratık ve çağdaş bır vasanın bır an once çıkartılması gerekmekte- dır Her ıkı koalısyon ortağı parünın başkanlannın da unıversıte kokenlı ol- duğu duşunulürse bu konuda huku- mete çok buyük ışler duştuğu açıktır ARADABIR NEŞE DOSTER Eğmmı-Ya:ar Aydın Somımluluğu... Dun soyledığınden bugun donenlenn gununu gun edenlerın tukurduğunü yalayanların onyargılı davra- nanların, çelışkılerın tutarsızlıkların samımıyetsızlıkve guvensızlıklerın boylesıne eksıksız orgutlendığı bır coğ- rafyada aydına ve aydınlığa her zamankınden daha çok gereksınımımızvar Aydın gıbı aydın - adam gıbı adam olmak beyın ve yurek çılesı gerektırır Gerçek aydın kımlığını kartvızıt gıbıdeğıl yaşayarak ureterektaşımakzorundaolandır Her yenı esıntı doğrultusunda değışkenlığe ve tutarsızlı- ğa onun aydınlıkdunyasında yer yokturveolmamalıdır Kaba sığ cıkaradayalı dostluklarınyoğunlaştığıdun- yamızda guzellıklere ve ozellıklere her zamankınden daha çok gereksmımımız var Yılgınlığın korkaklığın doneklığın geçer akçe sayıldığı gunumuzde güçlu kışı- lıklere -odun vermez yureklere - alçakgonullulukle be- zenmış bılgı bırıkımlerıne her zamankınden daha çok gereksmımımız var Oysa bız bu erdemlerı taşıyanları kolay bulamadığımız gıbı varolan değerlerı de hırpalı- yor - yadsıyor ya da ortadan kaldınyoruz Kendını toplumundan sorunlu sayan çağdaşlığa ve aydınlanmaya açık, beyın ve yurek taşıyan ınsanların gorevı yolsuzluklarla ve haksızlıklarla bır sovalye gıbı savaşmak olmalıdır Suya sabuna dokunmamaya' gelen ağam - gıden paşam demeye onun dunyasında yer yoktur ve olmamalıdır Toplumumuz hızlı bır degısım surecınden geçmekte- dır, değerler sorgulanmakta kuşaklar arası çatışma ve baskılar - ozgurluk ıstemlerı gunden gune artmakta - sosyo ekonomık ve sıyasal sısteme quvensızlık qıderek şekıllenmektedır Bu bağlamda aydının gorevı toplum- sal kaygılara ılgısız kaimak masal ve duşlerde yaşa- mak değıldır Ona bıçılen gorev toplumunu durustçe yonlendırmek yanındave onunde yer almaktır Tum bu olumsuzluklar karşısında hâlâ susmayı ve sınmeyı uya- nıklık değıl aydın aymazlıgı saymak gerekır Aydına bıcılen gorev acıkyureklı ve duyarlı olmaktır Gerçek aydın konumu gereğı bazen bedel de oder Ödun vermemenın, ısık ve umut olmanm guven verme- nın bedelını çok agır oder Toplomunu sırtında taşıma- nın, çağdaş ve hakça bır duzen ıstemenın bedelını ode- tırler adama Toplumları yasaklann değıl yasalann yonettığının ayırdına varan kısıdır aydın Savunan ve uygulayan da odur Kalemını bukmeyen başınıegmeyendeodur Tıp- kı Aksoy gıbı Uçok gıbı Mumcu gıbı Einstein der kı "Bır onyargıyı yok etmek bır atomu parçalamaktan da- ha zordur ' Tıpkı aydının ışı ve gorevı gıbı ' Bana do- kunmayan yılan bın yıl yasasın demeyenlerın, odun vermeyenlerın bu ınanc ve onur anıtlannın çok olduğu bır memlekette yasamak onurdur guclenmek ve yucel- mektır Onlara sahıp cıkıp korumak ve kollamak da go- revdır, borçtur zorunluluktur Gazı Mustafa Kemal Ataturk ıle başlayan aydınlanma çağının oncusu ve sozcusu saydığımız bu ınsanların dunyası erdem, hoşgoru ıctenlık ınanç ve saygı uzerı- ne kuruludur Onlar kucuk hesapların adamı değıldır ve olamazlar Olurlarsa, kendılerını ve kımlıklerını yadsı- mışolurlar saygılarını yıtırırier Sıfatlarıadınave onlara umut bağlayanlar adına Okumanın gelışmek ozgurluk yazmanın ıse yaşa- mak olduğuna ınanan ve bu ınancını tum toplumla pay- laşmayı amaclayan aydın bazen cıltler dolusu yapıtlar bırakır gerıye bazen ınanç dolu sıır ve yazılar, bazen de onulmaz acılar ve boşlukiar Tıpkı Sıvas ta yaşamını yakılarak yıtıren 37 aydınımız gıbı Aydın ın sayısız tanımlarından bırı de her olenle olu- mu, her doğanla yasamı paylaşan dost, yol gosterıcı ve eğıtıcı olmasıdır Belkı emeğı ve ellerı gorunmez, belkı sevdığımız guvendığımız umut bağladığımız elımız kolumuz gozumuz dedığımız bu ısıkları bız elbırlığıyle sondururuz ama gun gelır onlar yaptıklarıyla yıne yara- larımıza merhem olur, sorunlarımıza ışık tutarlar Onurun adaletın namusun sımgesı olan aydın dık değıl, dımdık durandır Onun yureklılığı ve kararlılığı ol- mazsa yanlıslar ve tutarsızltklar nasıl duzelır'? Dostluk- ları ılışkılerı sevgılerı saygıları asınmaya uğramış, gunumuz kolay kazanc ınsanlarına karşı onun gorevı yaşamı onurlu kılmak ve onurla yaşamaktır O yansız- lıkla etkınlığı saglıklı bağdastırmak zorundadır Bu, dun de boyleydı bugunde boyle Değer yargılarındakı ço- zulme ve yozlasma devam ettıkce eskıden kınanan hor gorulen değerler şımdılerde cağdaşlık ve yukselen de- ğerler sayıldıkca kaba ve arabesk davranışlar yoğun- laştıkça yuku ağırlasır aydının Yer yer yıkılır, ancak yılmaz yılmaması gerekır Aydın olmanın bedelı her ulkede ağırdır ama soz ko- nusu az gelışmış ulkeier, bır de Turkıye olursa odenme- sı daha ağırlaşan bır bedel ortaya çıkar Bu bedelı yasa- mıyla odeyen 37 aydınımızı sevgılı oğrencım Hasret Giıltekin'ın kısılığınde utancımı saklı tutarak yureğıme gomuyorum Ulkemın kultur ve uygarlık anıtlarını ayakta alkışlıyor lyıkı varsınızdıyorum Enbuyukovguvealkışı ja gerçek aydınlara sunuyorum Çankaya'nın dayanılmaz çekiciliği RAHM! KUMAŞ Hukukçıı. Eski Parlamenter B oşalan cumhurbaşkanlığı ka- tının doldurulmasında ızlenen >ontem ulkede. neredeyse uç a>lık bır sure yıtımıne yol aç- mıştır Gerçekte devleün kat- lanna çekıalığı o katlarda bulunanlann başanlan venr Bu çekıcılık de en çok başbakanlık katında gorulur Çunku bu katta bulunan kışı kamuovun- da ınandınalığın şaşmaz sınav ını başarma olanağına sahıptır Bunun nedenı butun guç ve sorumluluğun bu katta oluşudur Yasal monarşıye geçen Osmanlı Devletın- de başbakanlık (sadrazamlık) daha da one geçtı Tek partılı cumhunyet donemınde cumhujbaşkanınin bır euneş gıbı sıvaset evrerunı ışıklandırması. Ataturk ve Inönü'- nun arkalanndakı yurt kurtanalığı. cum- hunyet kunıculuğu ve kahramanlıklanrun etkısıyledır Oysa çok parüh yaşama geçı- lınce sıyasetın en parlak yıldıa başbakanlık olmuştur Parlamenter duzenlerde doğru- su da budur Nıtekım Süleyman Demirel DYP Genel Başkanı olarak'20 Ekım 1991 seçımlennde halka vapacaklannı sovler- ken, başbakan olması dunımunda soyle- dıklennın gerçekleşeceğını bılıyordu daha doğrusu gerçekleşme olasılığı bılıvordu, yoksa cumhurbaşkanüğı ısteyerek seçım sozlen vermış değıldı, odunç oy ıstemış de- ğıldı Bu bakımdan halka soyledıklennı yapmada ınandıncıhğını kanıtlamalıydı Ne yazık kı sıyaset duzlemınde bır başka boyut kazannuş olması, onu bu sozlenn- den sorumlu tutmaya engeldır Artık sıya- sal sonımluluğu voktur Yasama kurumu ona "Şu sozlen >erdın. bunları venne getır'" dıyemeyecektır Ilk genel seçımde halk oy venrken Suleyman Demirel ın soz ve davranışlanna bakıp ondan ne ovunu çe- kebılecek ne de ona daha çok ov verebılme yolunu kullanabılecektır Bu bakımdan TBMM onu bu vuce kata çıkararak ba- kanlar kurulu ızlencesının venne getınlme- sını ortadan kaldırmış oldu Ama bu sonuç ılende hem Demirel ın hem de parlamento- nun ınandınabğını tartışmaya açık bırak- mışür Yenı bakanlar kurulunun oluştuğu bu- gunlerde kapalı partılen açma vukumlulu- ğunden kurtulmuş olma kolavlığından başka kolavlık bulamavacak olan bu hu- kumet, gerçekte oncekı hukumetın yenı koşullara uy durulmuş bıçımıdır Ulke eko- nomısı yıne enflasyonla boğuşmaktadır Enflasvonlu havayı solumaktan halk bıktı- nlmanın otesınde, neredevse bunu alınva- zısı olarak kabul edecek konuma geünl- mıştır Hatta Turgut Ozal bu sorunu alt edemeyeceğını anlayuıca Çanka>a'ya çık- tı Acaba şımdı Suleyman Demirel de bu korkuyla mı cumhurbaşkanı olmayı çok ıs- temıştır dıye düşunenlenn sayısı hızla art- maktadır Halkımız 1977'de Ece>it'ın 1983'te Ozal'ın, en son 1991'de DemıreVın kendısını ekonomık sıkınulardan kurtara- cağınıumutetmışu Hepsındeduşkınklığı- na uğradı Bakanlar Kunılu nu başbakan sımgele- dığınden bu >enı donem Tansu Çıller do- nemı olarak arulacaktır Hatta Çıller e yenı bır umut olarak bakılmaktadır Ama bu- gune dek sı>aset adamlannın guvenılırlılığı ıvı not almamıştır Turgut Ozal ve Sulev- man Demirel tum sozlennı değıj valnız enflasvonla ılgılı sozlennı bıle > enne getıre- medıler Demirel şımdı cumhurbaşkanı olarak durumun değıştığını ve sıyasal gu- cun kendısınde olmadığını soyleyebılecek- tır Ancak sıyasette en onur vencı konum soyledığını venne getırmekten geçer Su- leyman Demırel'le Turgut Ozal arasındakı, genel başkanı olduklan partılenn açık des- teklenyle cumhurbaşkanlığı katına çıkmış olma benzerlığj CelaJ Bayar'la da ortak bır yan oluşturmaktadır Y alnız Suleyman De- mirel ın sonımluluğu çok buyuktur Çun- ku partı genel başkanı olarak bu yuce kata çıkan Bayar ve Ozal'ın başanlı olduklan soylenemez Demırel'ın gorev suresı bıttı- ğınde, yanı 2000 yıhnda, başanlı bırgorun- tu çızmesı ozlemımızdır Bu ozlem gerçek- leşmezse partı genel başkanlanndan ıvı cumhurbaşkanı olmaz kanısı çok vandaş bulur kı bu da polıtıka ıçın olumsuz bır or- nek olur Şunu da ekleyelım Andına bağlı olacağını surekb vurgulayan yenı cumhur- başkanı, şort gıymesıyle, Çankaya'dakı aynnü>a varan kabullenyle önculunu anımsatıvor Bu benzerhkten hızla uzakla- şıp, ulusun ortak sağduyusuna guven ve- ren bır çızgı ızlemelıdır Bunu ulusca gerek- sınıyoruz Sıyasetçı, sıyasetı bıraktığı yerdekı başan >a da başansızhklanyla tar- tılır Buvonuvle Çankaya'nın dayanılmaz çekıcılığıyle oraya çıkan Suleyman Demi- rel artık hep ılenve bakmalıdır TARTIŞMA Ben yaptım "olmadı" ^ ^ " <^A eçen yoızvıl M ı Fransız ve • -^—. neredeyse ^ ^ W Tanzımat'tan ^ k • ben ondan ^ ^ • ^ ^ esınlenen Turk Idare Hukuk oğretı v e uygulaması, kamu hızmetlen alanında "îmtijaz" adı venlen bırkurumongoruvordu Bu cümledekı tanımlan, yanı "kamu hizmeti" ve "imti\ az" kavramlannı sokaktakı adamın anlayabıleceğı bır dılle anlatmak gerekırse. şunu hemen hatırlatmak gerekır kı, toplum hahnde yaşavanlann, uygarlık duzeyı yukseldıkçe artan, savısızdenecek kadar çok ortak ve genel ıhtıyaçlan vardır Bunlarsureklıdırler.bır dığer deyışle gıdenlmekle tükenmeyıp her gûn ve adeta gunünhersaaünde tekrarlanırlar Bunlann gıdenlmemesı habnde toplumda bır huzursuzluk başgostereceğı v arsayıbr ve gerçekten de başgostenr Aynca çağımızda butur gereksınmelenn sadece gıdenlmesı değıl "tatmin" edılmesı aşamasına ulaşılmışür kı, bunun da anlamı ıhtıyacın hazduyularak karşılanmasıdır Işte boyle bır durumda, genelbkle bırey lenn çabalan da bır arada olsa bıle bu haz duyularak gıderme tçın yeterlı olamadığından devlet "İdare" adı venlen teknık örgutu aracıbğıyla bu gereksınmelen tatmın ıçın bazı faabvetlere gınşır kı. bunlara da genel olarak "kamu hizmeti''' adı venbr Yıne, oteden ben kabuledıldığı gıbı kamu hızmetlennın başlıca uç şekılde vurutulmesı mumkundur Bunlardan bınnasıne "emanet" usulu denır kı, burada araç-gereç. personel ve bır anlamda sermave ıdarenındır ve etkınbğı doğrudan doğruva kendısının y urutmesı soz konusudur Şımdılerde hemen hemen hıç uygulanmavan bırde '"müşterek emanet" usulu vardır kı budahasarvezarar ıdareve aa olmak uzere onu • ustlenen ozel hukuk kışısıne gelır uzennden bır pav venlmesı demekur Kjtaplarda "muşterek emanet" ın ulkemıze ılışkın orneğı olarak Osmanlı donemınde sahıl fenerlennın kunılması ve ışletılmesı gostenlmektedır Kamu hızmetının serma) esı ve buna bağb olarak kân gıbı, hasar ve zarannın da bır ozel hukuk kışısıne an olması ve faalıyetın, yıne ıdarenın surekb gozetım ve denetımı altında olmakla beraber, genelbkle çok uzun sureh bır "idari sorieşme" uyannca bır anorum şırket tarafından yurütulmesıne de "imtiyaz" adı venlır Oğretıde "imtij az" kurumunun uçesaslı oğesı olduğu kabul edılmektedır Hızmetın "kurulması" uzun da savılsa sureb olarak "işletilmesi'' ve sözleşmenın son bulduğu tanhte de tesıslenn bedelsız olarak ıdareye "devTedilmesi.'" Nıtekım yasama organının açık bır ıradesı ıle yururlukten kaldınlmamış bulunan 10 Haaran 1910 tanhb "Menafıi Umumi) eye Muteallik Imtiyazat kanunu/Kamu Yaranna Ibşkin İmtiv azlar Yasası" da bunu ongormekte veduzenlemektedır Bu yasanın 1932'de kabul edılen 2025 sayılı kanun ıle eklenen şeklı anayasa v e Danıştav Kanunu'vla ongorulen sıstem uyannca ızlenmesı gereken usul, Danıştav 'ın ıncelemesı ve Bakanlar Kurulu karannı ıçermektedır Bır kamu hızmetının ozel hukuk tuzel kışısı anonım Şırket elıyle yunıtulmesı çok rasyonel ve ekonomık olabılır Bu nedenle de sıstem hem Fransa'da genış uygulama alanı bulmuş hem de yukanda anılan vasal duzenlemeyle Turk poatıf hukukunda vennı almıştır N e v ar kı **ımtı> az" sozcuğunun tanhsel anlamı ve bo> utlan ıçınde hemen "kapitülasj onlar" ıle cağnşım vapması ve bırçok çev rede alerjı uvandırması uzenne ufacık sanılan bır kurnazlık duşunulmuş v e adını değıştınp "> ap-işlet-de>ret" demek suretıvle bır tur "kırk jülık yani kani" vapılıvermek ıstenmıştır Dunv ada "Türk modeli" olarak ve bunu ıcat etmekle ovunen bır sıv aset adamının ısmı ıle beraber anıldığı soylenen ">ap-işlet-de*Tet"ın >asal temeh 19 Aralık 1984tanhh Resmı Gazete'de y av ımlanmış bulunan "Turkive Elektrik Kurumu Dtşındakı Kuruluşlann Elektrik L retimı, lletımi. Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendınlmesi Hakkında Kanun*' ıle ona bağlı "Yönetmelik" olarak gozukmektedır Yasal duzenlemelenn başbğı aldatıa olabılır çunku başta Istanbul ve Ankara beledıyelen olmak uzere bırçok manallı ıdare toplu taşımacılık konut ınşaatı otogar otel motel eğlence ve tıcaret merkezlen "hafif tramv a> v e metro "kazıklı marina", doğalgaz şebekesıyapımı ışletmesı gıbı çok çeşıtlı alan ve konularda bu modeb uv gulamakta ve bunu ovunçle duyıırmaktadırlar Bır an ıçın yasal duzenlemelenn adını unutup neyı ongorduklenne bakacak olursak "yap-işlet-devlet" modehne gore yerlı veya vabancı bırozel hukuk kışısı ureüm ıletımvedağıtım faalıvetı ıle gorev lendınlebılmektedır Sermave butun nskıde kendısıne aıt olmak uzere ozel hukuk kışısı tarafından konulacak ve ıdare ıle aralannda en çok 99 yıl sureb bır (ıdan) sozleşme ımzalanacaktır Ilgıh ıdarenın hızmet konusunda denetım yaptınm uv, gulama > ararlananlardan ahnacak "bedel"ı bebrleme gıbı > etkılen yanında, ozel hukuk kışısının hızmete ılışkın ıhtıyacı doğduğunda lehıne kamulaştırma da japabüecektır Kanunun bır maddesıne gore de, sozleşme suresının sonunda tum tesısler ıle taşınır v e taşınmaz mallar her turlü borç ve taahhutlennden sıv nbnış bır bıçımde ve bedelsız olarak devletegeçecektır Yasal duzenlemelenn ıçerdığı bu hukumlenn tumu. eğer ortada bır kamu hizmeti varsa "yap-işlet-devret'" modeb dıye anılan bu usulun "imtiyaz"dan başka bır şey olmadığını karutlamaktadır Işte daha once Danıştav Bınncı Daıresı'nın ıstışan bırgoruşune de konu olan guncel "Aktaş" olayırun hukuksal tanhçesı budur Ne yazık kı, kabak da "ben yaptım oldu" dıvenlenn değıl, şımdıkılenn başında patlamıştır Temennı edelım kı bu formulün uygulandığı dığer olay lar da dav a konusu yapılmasın Şımdı yapacak bır şey yok mu9 Var Ama onu da Sa>ın Çiller ve hukumetının bılenlere sorması kammca akıllı v e basıretlı bır dav ranış olur Prof.Dr. İlhanÖzaj İst Ünı Hukuk Fak İdare Huk Öğr Üyesı PENCERE pemokpaüklesme- Özellestjrme... Öncelik-Sonralık... Ikıncı koalısyon hukumetıne omur bıçenler, bır tarıh gosterıyorlar 26 Mart 1994' Dıyorlar kı - Sonbaharda yapılacak DYP Genel Kongresı'nde ya da SHP Kurultayı nda bır yol kazası olabılır ama temel- de 26 Mart 1994 yerel seçımlennde koalısyon part/terı- nın alacagı toplam oy oranı hukumetın durumunu sap- tayacaktır Hesapdoğru mu9 Ne olursa olsun dıkkate değer' Eğer ağustosu say- mazsanız 1994 Martı na 6 ay var • Ne olacak bu 6 ayda? Terorle savaşım hızlanarak surecek Sonra9 Enflasyonla savasıma oncelık verılecek Enflasyonla savaşımın şımdılık gorunen ıkı ayağı var bırı vergı reformu Ötekı ozellestırme Pekı hukumet programında başka ne var9 Demokratıkleştırmei Işın kotusu Çiller başbakan olalı terorden ozelleştır- meden hatta vergı reformundan çok soz açıyor da de- mokratıklestırme unutulmus gıbı Oysa DYP-SHP koalısyonunun eskı deyımle sebeb-ı hıkmetı demokratızasyon değıl mıydı9 Cumhurıyettarı- hınde ılk kez Ittıhatcı ıle Itılafçı kokenden gelen ıkı akım bu amaçla uzlaşıyordu 12 Eylul un mırası' ve "83 rejı- mı bu uzlaşmanın yaratacağı ortaklıkla aşılacaktı Ikıncı koalısyon hukumetının programında da demok- ratıkleşmeyeraldı • Sıyasette oncelıkler le sonralıklar ın yaşamsal on- lemlerı soz goturmez 26 Mart yerel secımlerıne 6 ay kaldığına gore 'ıkıncı koalısyon hukumetı demokratıkleştırme programını kâğıt uzennden hayata geçırebılecek mı9 6 ay ıçınde ozellestırme yapıyorum dıye devletın kâr eden KIT lerını haraç mezat elden çıkarıp vergı re- formunu suruncemeye bırakan bır hukumet, demokra- tıkleşmeyı de askıya alırsa sonuç ne olacak 9 SHP koalısyonun DYP kanadından gelen her onerıye programda var dıye evet derse DYP, koalısyonun SHP kanadından gelen her onerıye programda olsa bı- le benı ırgalamaz dıye hayır derse 6 ay sonra seçım arıfesınde ortaya çıkan tablo karşısında sosyal demok- ratlar ne yapacak 9 Bır buçuk yıl suren bınncı koalısyon hukumetı done- mınde boyle olmadı mı 9 • Özellestırmelere oncelık verıp demokratıkleşmeyı er- telemek bır taktık mıdır 9 Belkı * Özelleştırmede kârlı KIT lere oncelık vererek zarar eden KİT lerı devletın sırtında bır kambur gıbı bırakmak sıyasetınde bır kurnazlık mı var 9 Belkı Medya uçurtmasının kuyruğuna takılarak suruklene- cek bır sol polıtıkanın sakıncaları ıkıncı koalısyon huku- metınde daha da buyuyecektır Çıller dıyormuskı -Inonu SHP Genel Başkanlığı'ndan çekılse bıle Baş- bakan Yardımcısı kalmalı Kalmalı Ancak ıkı partı arasındakı aiışverıste terazmın kefesı DYP'den yana cok ağır basmaVa başladı SHP nın koa- lısyona gırmektekı amacı demokratıkleşmeyı sağlamak değıl mıydı 9 Amaç suruncemede kalınca, SHP nın or- taklıkta bır araca donusmesı olasılığı buyuyor EVLENDIK Merak etmeytn çok mutluvuz AYSEL - EDÎP SAKARYA Birikim / 51 TURKIYE ÇÖZÜLÜRKEN Pnvate Englısh tutonng, natıvespeakers CALLSTEVEorBRIAN, 2572749 İLAN T.C. BAYRAMtÇ SULH HUKUK MAHKEMESİ Dos>aNo 1992 218 KararNo 1993 227 Davaa\akupSovsal\ekılıAv A.hmetOzkoca tarafından dav alı- lar Cerment Gazdag Renmın L nal ve Bılgın L nal ale>hıne mahke- memızde açılan pajdaşlıgın gıdenlmesı davasının yapüan açık yargı- lam'ası sonunda Mahkememızden venlen 29 4 1993 tanh ve 1992 218 esas, 1993 22"'karar savılı ılamuvannea Ba>ramıçüçesı Tepeakmahal- lesı, Hamamdltımevkunde tarla cınbinde kam tapunun 29 28 pafta, 69ada 24pdr^elde 13258 m'mıktanndakıtaşınmazınavnentaksımı kabıl olmadıgından açık artürma ıle satılarak paydaşlıgın gıdenlme- sıne daır karar venlmış olup >apılan tum aramalara rağmen davah- lar Cerment Gazdağ Nermın Lnal ve Bılgın Unal a dava dılekçesı ıle ışbu ılam teblığ olunamamıştır Işbu ılamın yavımlandıgı tanhten ıtıbaren 8 günluk tenjyız suresı ıçensınde lemvız edılmedıgı takdırde davahlara ılanm tebhğ edılmış !>a\ilaı.agı ve kesınleştınlecegı ılan olunur 2"" S 1993 Basın 50163 Herturlu Almanca teaumevdpılır Tel:3474555 Okul pasomu ve mavı karünru kavbettım Hukumsüzdur CEM > ALCI\KA YA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle