16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Özgen Acar •Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkava •Genel Yayın Darujmanı Orhan Ermc •Yazıışlen Mudürlen. Aydn Engin (Sonımlu) Cetal Başhmgıc • Gorsel Yönetmen \ti Acar •Duzenleme Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> •Haber Mudürlen Işıfc Kansu, Hakkı Erdem • lstanbul Haberien Cevheı KanUrcı «Dış Haberkr Ergun Bakı AutürkBulvanNol25, Kdt 4. Bakanlıklar-Ankira Tel 4195020 O Hat). Teiex • I5 - Ekonomı Dinç Ta>anç »Yurt Haberien Vletamet Saraç 42344, Fax (4)419502''•Izmır Temsıiasr SenJar Kmk, H Zıva Bl\ 1352 S2 3 Tel ik Y l • D 831230 Telex 52359. Fax (51 )89536O • Adana Temsılcısr Çetiı Yiğenoğlu lnonu Cd. I19S No 1 Kat l.Tel 522550-522601-522492.Tele\-62155, Fax (71)5225 70 • Makaleler Sami Karaoren #Spor zeltme Abdullah Yazıcı ç Abduikadir Yueelraan • Du- Muessese Muduru Erol Erkut • Koordınator Munet Korulsan • Muhasebe Bülent Yener • tdarc Hüseyin Gürer • Işletme öndef Çelik • Bılgı-İşlem Nail İnal #Bılgısayar Sıstem: Mûrtvet Çiler •Reklam Reha Işıtraan \ıymla>n>eBasan: YenıCun Haber Ajansı. Basın ve Ydyıncılık A Ş TürkocağıCad 39 41 Cağaloğlu34334Ist PK 246tstanbûlTel 5l2O5O5Telex 22246. Fax (1)5138595 18AĞUSTOS1993 İmsak 4 33 Güneş: 6.09 Öğle 13 13 İkındı: 17 01 Akşam: 20 06 Yatsı: 21.36 Çitt katlı otobüslersahilde • lstanbul Haber Servisi- Anakent Belediyesi'nın lngıltere'den ıthal etüği 28 adetçıft katlı otobüs, çarşamba günü saat 11.00"de Sultanahmet Meydatu'nda düzenlenecek bır törenle Istanbullulann hızmetine sunulacak Özelhkle sahıl hatlannda \e tunstık gezı amaçb kullanılacak bu otobüslerde bılet ücretlen ıse kent içınde kullanılan diğer İETTotobüslerinin ücretinden daha fazla olacak. Nakliyecilerden yasağatepki İSTANBUL(AA)- Türkıye Nakhyecıler Demeği (TND) Başkanı ErolÖzçelik, kamyonlann cumartesi günü trafığe çıkmalannın yasaklanmasının ekonorrunın kan damarlannı ükadığını soyledı. Özçehk, dün yaptığı yazıh açıklamada "trafik kazalannı asgan düzeyeindirmek" gerekçesiyle İçışlen BakanlığYnın genelgesince uygulanmaya başlanan yasağın hiçbır yaran olmayacağını İcaydederek "Cuma ve pazar gunlen karayollanndakı trafik voğıûıluğu artacaktır" dedı. AIDS'Rhamile kadınlap • ATİNA(AA)-AIDS virüsü taşıyan annelerin sezaryenle doğum yapması halınde bebeklerinın AIDS'lı olması ıhtımalinin azaldığı belirlendı Yunan basınında yer alan haberlere göre ABD'deHanvard Üniversitesi'ndekı bılim adamlannın yaptığı araştırma sonucu, annnelen AIDS vırüsü taşıyan ve sezaryenle dünyaya gelen bebeklerden sadece y üzde 14'ünün AIDS'li doğduğu ortaya çıktı Postaya haksclık mı ediyonız? • ANKARA(AA)-Başta telefonve diğer telekomünikasyon hizmetlerinın kullanımında büyük artış gözlenirken mektubun kullanımı gıderek düşüyor. Mektupgönderme fiyatının da 20 yıl önce gazete ve dolmuştan daha pahah olduğu belirülerek bugün aradakı farkın mektup aleyhine üç-altı kata çıktığı bildınldı. PTT tarafından yapılan bır araşürmada, kışisel haberleşme amacıyla yazılan mektuplar, toplam posta gönderilerinin yüzde 18.89'unu oluşturuyor. Iş mektuplan. posta göndenlen içerisinde yüzde 68.56 ile en fazla payı ahrken resmı mektuplar da tûm posta gönderilen içınde yüzde 12.55'lik bir paya sahıp Araşürmada mektup, dolmuş ve gazete fıyatlannın son 20 yıl içerisindeki birbinyle karşılaştırması şöyle:197360kuruş,75 kuruş, lOOkuruş. 1978 250 kuruş, 240 kuruş, 250 kuruş, 198333hra,30hra,15bra, 1988 300 lira- 245 lıra, 100 lira, 1993 6000 lıra. 3000 lira, 1000 lira. 1993 2. yan 7000 lira 4000 lira, 1000 lıra. GökçeadaVadönüşüngözyaşları BERATGÜNÇIKAN Anahtar, paslı kibtin içinde zorlukla yol abyor. Niko. bır sağa bir sola döndürüyor. Olmuyor. Kilit açılmıyor. Bir daha... Bır daha. Yme olmuyor. Anahtann gücü, ken- disi kadar yaşb kilide yetmıyor. Zamanı yok Niko'nun Kopanp atıyor. Kilit bır yerde. anahtar bır yerde... Bırkaç kınk sandalyesı. yansı çürümuş tahta bır dıvanı, eteklen yenmiş dantel per- delen var odarun. Bir de atılan her adımda ayaklann denn ız bıraktığı tozu. Ahşap panjur, açmaya çabşırken elınde kabyor Niko'nun. Işık doluyor odava. Bır zaman- lann yaşanmışlığı ortaya çıkıyor... Duvar- lann mavi boyasında, sökülmüş çerçevele- rin izlen... Plastik bır bebeğin tek ayağı. . x T Bakır bir tence- Her sene yeni bir kilit takılır Gökçeada evlerine Niko, ikmci kata çıkan ah- şap merdivenin nasılsa sağlam kalabılmış ba- samağına çö- küyor. Ağh- yor. Doğduğu. büyüdüğü eve tam kırk altı yıl sonra dönüşün gözyaşlan bunlar. Bugün. seksenbir yaşında Niko Mano, hiçbır dılde. hıçbir sözcüğün, hiçbır edebıyatçının. ressamm anlatamayacağı duygular içinde. Çantasından. elinde kal- mış birkaç fotoğrafı çıkanyor. Işte Kuleh"- de askerken... Işte annesı, babası ve kar- deşlen... Işte, küçük kardeşınin vaftız töre- nı... Fransız vatandaşı Niko. kırkaltı yıl sonra. Imroz'un Tepeköy'ünde kendini anyor.. fmroz, bugünkü adıyla Gökçeada, alışıl- mışın dışında bır hareketlilik içinde. Vuna- nıstan, Hollanda, Belçıka, Almanya plaka- lı otomobıller. bır köyün yolundan çıkıp dığenne giriyor. Otel, motel ve pansiyon- larda boş yatak yok. Varsa da normalin bırkaç katı bedelle. Bir yılda kazanılama- yanın açığı. bırkaç günde kapatılacak. Yalnızlıklan Meryem Ana örtüyor Gökçeada esnafı. kısa günün kannı ta- dadursun. asıl sevinç birer Rum köyü olan, Zeytınb, Dereköy, Tepeköy. Bademli ve Kaleköy'de. Çünkü, bütün bu yabancı pla- kab otomobıller o • i • w • onlann konuğu. SeSSlZİlgl Yıllann plakalı araçlar bozuyor ğ ğını bır korna sesı gideriyor. Kepenk- ler açılıyor, odalar havalandınhyor, camaşırlar balkon- lara asıbyor, buz- dolaplannın fişi pnzlere takıbyor, ocaklar yakıhyor...Köy- ler yeniden yaşama dönüvor... 15 Ağustos, Meryem Ana'nın ölüm günü. Bugün, hem Meryem Ana anılacak. hem tüm Mana- lar'ın isim günü, hem de hasat bitımı kutla- nacak. Gelişler de ışte bu yüzden. Toprak- lannın neredeyse tümünün istımlak edil- miş olması, onlarca yıl içınde sadece birkaç Mana'nın doğması bıle bugünün kutlan- masına engel değil. Rumlar'm bayramı bugün... Bay- ram. 1950'lerde sekiz bın, 1960'larda bin beş yuz Rum'- un yaşadığı, ıkı gün önce Hristo ile Aleki'nın birbiri ardına ölümüyle bugün, kırk sekiz kışi kalan Tepeköy'- de kutlanacak. Cumartesi günü, yani 14 Ağustos'ta on- larca koyunla dana, gece pişinlmek üzere", Metropol"- ün. Rumlar'ın tarumıyla Despot'un dualan eşliğinde kesibyor. KiÛsenm bıtışığinde yakılan ateşler üzerine oturtulu- yor kazanlar. Et ve keşkek pılavının kanştınldığı sopa- lar elden ele geçiyor. Kanştırmanın da bir sevabı var çünkü... Meryem Ana Kılisesı'nde ayin sabah. daha gün doğmadan başhyor Yüzlerce Rum'a yetmıyor kilı- se. Mumunu yakan, istavrozunu çıkaran bahçede ab- yor soluğu. İlahıler'e Despot'un çağnsı ekleniyor,"Bu kandib söndürmeyin, köklennızı kurutmayın." Des- pot'un gjdenlere sitemi bu. 1972'de, Ada'ya ilk geldığın- de ikı bin beş yüz olan cemaatinin üç yûz otuza düşme- Seneler sonra Gökçeada'ya dönenlerin sevinçleri kimi zaman hüzünle buluşuyor. Yülarboyu boş kalmış evlerin kilitleri açılıp içeri girilince bastıran hü/ün, eski dostlarla oyanan sirtaki ile gideriliyor.Daha sonra Meryem Ana KHisesTnde ayin başbyor. Yüzlerce Rum'a yetmiyor kilise. Mumunu yakan, istavrozunu çıkaran bahçede ilahi okumaya çıkıyor. Hemen hepsinin duyguları iki cümle ile özetleniyor 'Kuşlar gibi olduk.. her sene geliyoruz buraya' sinin sitemi...Kalanlar ağbyor. Gidenler de öyle... Şa- raplı ekmeğın dağıtılmasından sonra sıra, ölülerin kut- sanmasına gelıyor. Despot önde. cemaatı arkada me- zarbğa gıdıbyor. Mezar taşlanna gomülu kandiller yakılıyor. Kurumuş otlar sökülüyor Despot'un duası- ndan sonra yakınlan ölülennın ruhuna, lokum. üzüm. pasta. dağıtıyor. Ganfalyan ile Maria Poviti. anne ve babalanmn me- zan başında beklıyorlar. Beyaz örtülü gümüş tepsılerden birinde kurabiye. diğennde üzüm var. Ganfalyan yetmiş beş. Maria ıse yetmiş yaşında. 1952'den bu yana Ganfal- yan Mısır'da. Maria ıse Selanık'te. Hemen hemen her yıl iki kardeş, sıyahlar içınde bu mezarbkta buluşuyor. Mana Andrena'nın mezan başında kızı Andronıka, torunu Kaliski ve onun çocuklan Veronika'ya Dimitri dua ediyor. Mezar ciçekler içınde. Andronika kızına ve torunlanna annesını, kendi çocukluğunu, köyii ve adayı anlatıyor. Yunanh televızyoncular ve gazeteciler, dağıü- lmadan önce Despot'un pilav ve et dolu kazanlar başın- da yaptıklan duayı ızlıyor Dağıtım sırasında yaşanan kanşıklık, ıtışıp kakışmalar şaşırtıyor onlan. Yanında geürdıklen tabak ve kaşıklarla tekrar tekrar sıraya gı- renlerde... Dıni tören, yanı Meryem Ana'nın anılması bıttı. Şım- di. eğlence, harmandalı ve sirtaki zamanı... Çaykarab Ahmet ve kardeşlenmn Madam'ın kahvehanesınde ıkı günlüğüne açtıklan meyhanede ıçkıler ve mezeler tüke- tilmek üzere bekbyor... Bıra. şarap ve rakı. bır de Apos- tol'un kemanı baştan çıkartmalara hazır Andon. çoktan kafayı bulmuş. Harmandab, sirtaki ve hatta samanyolunda durmaksızın dans ediyor. On sekiz yıllık Yunanlı Bngo Gramatıko'yla oğullan Hnsto ve Viron, ıkı de ısımlen kendılennde sakb Dereköylü, rebe- tiko eşliğinde demlenmedeler. Bngo. "Allah razı olsun Türk devletınden, buralarda kalsaydık habmız n'olur- du" dıyor. Yirmı üç yıldır yaşadığı Almanya'dan salt bayram ıçın gelen Vula aühyor, "Bırak bre... Kuşlar gıbi olduk. Her bayram donüyoruz buraya işte." Apostol durmaksızın çalıyor. Atina'da elektrik idare- sınde cabşan Dımıtn Hemandof. yirmi yıl sonra dönüp de kaüldığı bayramda, çocukluğuna aşina yüzleri görme- nın heyecanında. Bır el sırtakıye çekıyor onu. Oynuyor, oynuyor... Her yaştan kadın ve erkek. "Mana... Maria" şarkısını bır ağızdan söylüyor Bu, hala var obnanın se- vına Gençlenn. gözlerine vunıyor. kendi topraklannda konuk obnanın öfkesi. Bu öfkeyı, \aşhlann savaşı ve sa- vaştıranlan bıliyor obnasının yumuşaklığı dengelıyor... Tepeköylüler, yalnızbklannın bırkaç günlüğüne örtül- düğünün farkındalar. Çocuk sesleri, genç kahkahalan yerini yine yaşb ıç çekmelere bırakacak. Kosta Demirci, kalababğa ve coşkuya bakıp gelecek yıl geldiklerinde kaç kişıyi bulacaklannı hesaplıyor. Niko. yeni aldıgı kilidı takıyor kapıya. Bir daha kaç yıl sonra gelecek? Kilit, kaç yağmur, kar yiyecek'?. Hollywood'un 1950'lerdeki unutulmaz oyuncusu Stewart Granger kansereyenik düştü Bir madalya öyküsü ÖZGEN ACAR "Scaramouche"un sesı tele- fonda "N'olur bana dedemin al- tm madalyasuu buhın..." dıyor- du... Bu konuşmadan iki saat önce New York Hırsızhk Masası de- •deküflerinden Eugene Y. Whyte, New York'takı bürom- da aynı ıstekte bulunmak ıçin beni nyarete gelmıştı. Dedektif VVhyte öyküyü şöy- le anlatmıştı: "Ünlü Ingiliz aktör Stewart Granger bir piyeste oynamak için New York'a geldi. Önceki gece Broadnay'de o> narken e>i- ne hırsE ya da hırsızlar girdi. Hırsjz, >ükte hafif pahada ağır ne varsa götürdü. Bay Granger 'Hıçbirinde gözüm yok. Bana sadece dedemin Os- manb altın madalyasını bulun' diye tutturuyor." Dedektif Whyte'a "Size ne gibi yardımım dokunabilir" diye sordum. Yanıt şöyleydı. "Bay Granger'dan madalya- nai fotoğrafını istedik. Yoktu. 'Çizimi' dedik. O da yoktu. Biz- den, 15 milyon nüfuslu New York sanianlığında bilmediği- miz bir toptu iğneyi bulmamızı istiyor. Arkadaşun dedektif Bann ile madalyadan önce, madalyanın Dünyada 6 tane bulıman madalyadan Türkiye'de bir tane var. fotoğrafını bulmaya karar ver- dik. Bunun üzerine koleksiyon- culara Ajnerikan Numismatlar Birliği'ne sorduk. Bize yardımcı olamadılar. İçlerinden biri eski eserlerle ilgini/den dolayı sizin adnuzı verdi. Bu nedeıile size basvunıyorum. Tek bildiğim bu madalyanın 1801'de Sultan tarafından dede- sine Msır'daki başansından do- layı verildiğidir..." Bu konuşmadan iki saat son- ra "The Circle-Daıre" adlı oyu- nun provalanndan çıkan Ste- wart Granger beni anyordu New York'un Yahudı ve zencı İngılızcesi ile çelişen nefıs İngı- lız aksanı ile telefonda şunlan soylüyordu: "N'olur bana dedemin altın madalyasını bulun. Dedektifler sizi bana çok övdüler. O altın de- ğil, ailemin uğunı... Ben onu her gittiğün yere götürürüm. Hatta tabutumla da götüreceğim..." İzmir'ın yazbk açıkhava sine- malannda belkı en az 10 kez seyrettığım "ScaranK>uche"un bu ısteğinı derhal telefonla Topkapı Müzesi'nın değerli uz- manı Rliz Çağman'a ilettim. Çağman, Islamı Nümızma- tik Kabinesi'ndekı meslektaşı Günay Paksoy ile konuştuktan sonra bana 7 Arabk 1989 günü özetle şu faksı çektr "Bunlar çok nadirmiş. Tasnif- lere göre dünyada 6 adedi gecmi- yormuş. lstanbul Arkeoloji Vlü- zesi'nde bir tane var. 1801'de Mısır'da Fransızlara karşı başa- rı sağlayan İngUizlere verilmiş. Bir tane de Londra'da British Museum'da bulunuyor." Çağman. altın madalyanın fotokopısı ile teknık bılgilerinı de fakslamıştı. Bu bılgıleri ve madalyanın fotoğrafını dedektif Whyte'a ılettım. 1801 yılında Ruslar kuzeyde Karadenız'de Gurcistan'ı Os- manblardan koparürken, Fransızlar da guneyde Mısır'ı ışgale çabşıyordu Sultan 3. Sebm; Mısır'da Os- manbnın yardımına gıden ba- şanlı İngibz general ve amiralle- nne bır çeşıt Osmanh şövalyelık mşanı olan altından büyük boy "Hilal" madalyasını vermışti. Orta boy altını albaylara, küçük boylanru da yüzbaşılara, gümüşlennı ıse ötekı subaylara takmıştı. Madalyanın ön yüzünde 3. Selım'ın tuğrası, ardında hılal ve 8 köşelı yıldız bulunuyor. Aradan dört yıl geçtı. Dedek- tif Wh> te madalyayı buldu mu? "Scaramouche"un tabutuna dedesınin altın madalyası kon- du mu? Bilmiyorum... Figüranhktan başrok Stewart Granger öldüğünde 88 yaşmdavdı. LOSANGELES (RELTER)1940vel950"U yıllarda Hollyvvood ve İngibz fılmlennın en aranan oyuncusu olan Stevvart Granger, pazartesı günü 88 yaşında öldü. "Scaramouche'" "King Salamon's Mines", "Harry Black and the Tiger" gibifîlinlerderol alan ünlü oyuncu, Los Angeles'm Santa Monica bardivösünde kanserle yaptığı uzun mücadelede yenik düştü. İngütere'de James Lablanche Stevvart adıyla düny ay a gelen Granger, W ebber-I>ouglas Drama Okulu'nubitirdivel933 ' yılında fıgüran olarak sinema piy asasına girdi. O y ülarda ünlenmekte olanJımmy Ste^art'la karıştuılmamak için adını Stewart Granger olarak değiştirdi. Sinemanın yanı su-a çaltştığı çeşitliti>atro gnıplany la oyunculuk deneyimi edinen Granger, 1939 yılında oy nadığı ilk başrolle birlikte ülkenin en aranan romantik aktörlerinden biri oldu ve 1940'h yülar boyunca en y üksek hasılat yapan fılimlerde başrol üstlendi. 1950 yılında Holly »ood'a rransfer olan sanatçı, büyük bütçeli macera filmlerinde, kabadayılardan, safari avcılanna kadar bir dizi maço karakter canlandırdı. Bir süre oyuncu Jean Simmons'la evli kalan Granger, 1956 yılmda Amerikan > atandaşlığuıa geçti. Altnuştan fazla fitande rol alan sanatçı, 1970lerde televizyon dizilerinde oynaraaya başladı. Son olarak 1991 yılında Rex Harnson ile birlikte Broadway'de "The Circle"da rol alan Granger'in bir oğlu ve iki kızı bulunuyor. SİNANOBA KOHUTLARI YARIN SATIŞA SUNULUYOR Marmara Denizi, Büyükçekmece koyunda; yaz / kış oturulabilecek İstanbulun seçkin semtlerinden biri sizleri bekliyor... Sız de 120 milyon TL'dan başlayan peşinatlar, 10 yıla kadar vadeli 13 milyon TL'dan başlayan taksitlerle aylık %4 TL veya %1.2 DM, %1S faizli Emlak Bankası projelerine özgü "Yuva Kredileri"nden yararlanarak, her türlü çağdaş konfora sahip İstanbul / Sinanoba Konutları'ndan bir yuva sahibi olabilırsiniz. EMLAK BANKASI "Daha Uygar Bır Yaşam l ç i n • B1LG1 1 C 1 N : ( 1 1 5 6 0 4 5 4 3 - ( 1 ) 5 5 9 6 8 1 1 - ( 1 1 2 7 6 5 8 3 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle