23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel7B.YB.SAYI 24748 S A N A T K U L T U R M A G A Z I N T E L E V İ Z Y O N 5TEMMUZ1993PUARTESİ Sünnetin ev yerine hastane veya kliniklerde yapılması, hem pratik hem de ekonomik olması nedeniyle ilgi görüyor Erkek olmanındayanılmazilk hafifliği DtLEK GİRGİN CAN - Sünnet. çok uzun yıllardır bilini- vor ve uygulanıvor. Eski Mısır'da M.Ö. 3 bin yıhnda \ar olduğu sapta- nan sünnet ışlemi. Müslüman ülke- lerde de bir dıni gereklilik olarak ye- rine getinliyor. Sünnet geçmişte ol- duğu gibi bugün de çeşitli törenler ve düğünlerle kutlanıyor. Ancak son derece sade törenleri tercih edenler de az değil. Sünnet işleminin ev yeri- ne hastane veya kliniklerde yapı- lması da hem pratik hem de ekono- mik olması nedeniyle ilgi görüyor Sünnet için en uygun dönem 5-9 yaşarası. Okullann tatil olması nede- niyle de yaz. sünnet mevsımi olarak beliriyor. Ancak, hastane ve klinik- lerde uygulanan metodlar çocuğun hemen ayağa kalkmasını sağladığı için. yaz mevsımine bağımhlıkta da azalmalar görülmeye başlandı. Kemal Özkan. sünnet denilince akla gelen ilk isim şüphesız. 1964 yıhndan beri sünnet yapan Özkan. yıllardan ben sıstemınde önemlı bir değişiklık yapmadığını. ancak tec- rube. dencyim. alışkanlıkla gelışım sağladığını söylüyor. Sünnetin her yıl doğan yüzbinlerce erkek çocuğun ve ailelerinin güncel sorunu olduğunu belirtiyor. "Ancak. benim uygu- ladığjm tekniği uygulayanlann oranı yüzde 25'i geçmez. Ustelik sistem olarak da tekiz. Anadolu'nun deği- şik yerlenne gıtmeye mecbur oluyo- rum. İstanbul dışından da gelen çok oluvor. Bu. benım için hem sevindiri- cı hem de üzücü. Ben. yılda en fazla 10 bin sünnet yapabılıyorum. Fakat bu sayı. ortalamaya \-uruldugunda 2 bin beş yüze düşüyor. 5 bin çocuk da benim uyguladığıma benzer sıstem- lerle sünnet oluyor diyelim. fakaı ge- nsi meçhul. Olayın köküne inmek laam. Sağlık Bakanlığı ve medva bu işeeğilmeli. Fakültelerde teonk bilgi- .emal Özkan, sünnet işlemi için başvuran ailelerin mutlaka önceden gelip. yapılan törenleri izlemeleri gerektiğini, çocuğun psikolojik olarak hazırlanması açısından bunun çok önemli olduğunu da belirtiyor. nın yanında pratik uygulamalar da öğretılmeh. Hem fizıksel hem de psı- kolojık yönden dikkat edılecek nok- talann bulunduğu sünnet işlemi. bu işi tatbıki olarak öğrenmeyenlere tes- iım edilemez. En azından usta - çırak olayından soyutlanmah sünnet. Bı- limsel otmalı." Kemal Özkan. sünnet işleminin enfeksiyon riskinı ortadan kaldırdığını. mikroplann yuvalan- masını. kötü kokulann oluşmasını engellediğinı, rahim ve penis kanseri- ne yakalanma olasıhğını azalttığını vurguluyor. Sünnetin şölenlerle kut- lanmasının 3. Mehmet'in sünnetiyle başladığını. 1200 devşirme çocuğun da sünnet edildiği törenlerin 40 gün surdüğünü belirterek. "İşe başladı- ğım zaman. kozmopolit aileler sün- net düğününe karşı çıkıyorlardk Sünnetin bir cinayet olduğunu. ço- cuğun zorla hunharca kesildiğini söyleyip. çocuk yatakta işkence çe- kerken de etrafındakilerin eğlenme- sinı eleştinyorlardı. Ama artık sün- net işlemi son derece kolaylaştı. Ben işkenceyi eğlenceye yöneîttim." di- yor. Bugüne dek 70 binin üzerinde sünnet y apan Özkan. bu geleneği yaz aylanndan kopanp tüm yıla taşımak için çaba harcadığını belirtiyor. Öz- kan. Mayıs-Ekim aylan arasında Türkiye"de, yılın geri kalan aylannda ise Avrupa'da sünnet yapıyor. Toplu sünnetlerini ise her vıl 20 haziran tan- hinde İstanbul'da. 21 ekimde ise An- talya'da gerçekJeşüriyor. "Mılletleri millet yapan örf ve adetleridir" diyen Özkan. Sünnet Sarayı'nda hokka- bazlı. dualı törenlenn eşliğınde gün- de ortalama 40-45 sünnet işlemi yapıyor. Sünnet işleminin toplam sü- resi bir dakikayı bulmuyor. Ailelere bütçelerine ve isteklerine göre üç program sunuluvor Kemal Özkan Sünnet Sarayı'nda. Sabah. öğleden sonra yapılan törenlere katılım ge- nelde daha çok. Sanatçıh. şarkılı. tür- külü. yemekh törenlerde ise bir veya bırkaç çocuk sünnet ediliv or. Akşam yapılan törenlerin dışında sünnet fi- yatı 3 milyon olarak belırlenmış. An- cak öğretmen. memur gibi çeşitli meslek gruplanna ındınm uygulanı- yor. İstanbul'da hizmet veren bir çok sünnet kliniği yar. Bunlar arasında yer alan Arif Öney Sünnet KlınığY- nde sünnet işlemi 900 bin lirava ger- çekleştinliyor Sünnet evde ya da sa- londa yapılacaksa 1 buçuk milyon lira ödenmesı gerekivor. Bu klinıkte de çeşitli ındirimler söz konusu. Ke- mal L'z Sünnet Klınığı'run sünnet ücreti 750 bin lira. İşlem evde gerçek- leştirilecekse fiyat artıyor. Fenni Sünnetçı Sunullah'ın sünnet ücretleri ise 1 -2 milyon lira arasında değişiyor. Bu klinikte sünnet işlemi lazerle ger- çekleştiriliyor. Koru Sağlık Evi'nin ücretlen ise 500-750 bin lira arasında. Sünnet kıyafetınde. gömlek. pantolon. şapka ve maşallah'ın ye- terli olduğu belirtiliyoı. Ancak, aile- ler sünnet gıysılerinde pelenn. asa gibi süs unsurlanndan da vazgeçmı- yorlar. Galeri Turan. pantolon. ce- ket. gömlek. papyon. kuşak. şapka, terlık. pelerin. maşallah. çorap ve hediye olarak sunulan saatten oluşan sünnet kıyafetı setinı 650 bin liraya satışa sunuyor. Türkmen "de sünnet kıyafetleri ise 1 milyon ıle 2 buçuk milyon lira arasında değişiyor. Bir asırlık alet öğrendlerin hızmetinde İZMİR (AA)-Avusturyalı şair Aloys Senefelder'in kitaplanrun basımında kullandığı 1891 yapımı litografı (taş baskj) aleti. İzmir'de resim öğrencilerinin eğıtimıne katkıda bulunmayadevam ediyor. Dokuz Eylül Üniversıtesı Buca Eğitim Fakültesı Resım Bölümü öğrencilerine hizmet v eren litografı presi. tamamen el yapımı ve üretıldiği yıldan bu yana hıçbir değişikliğe uğramamış. Konu ile ılgılı bılgı veren Grafık Anasanat Dalı öğretim üyesi Yard. Doç Dr Mehmet Fınncı. litografı aletinin bir ömeğinin de Viyana Akademisi'nde bulunduğunu söy ledi. Pres ünitesiyle. üzerine desen çızilen 50 taşın. Âlmanya'nm Hamburg bölgesindeki mermer ocaklanndan çıkanlan taşlardan yapıldığını kay deden Fınna. kuvarts, marn ve kalsiyum ıçeren taşlann üzerine çizilen her bir desenden en fazla 50 baskı vapılabildığinı ıfade etti. 20 yıl önce verildi Litografının. geleneksel baskı vöntemlerinden bıri olduğunu \ e özgün resim yapmaya ımkân verdiğını kay'deden Mehmet Fınncı, Avusturyplı şair Aloys Senefelder'in. bir rastlantı sonucu bulduğu litografı alelini daha sonra geliştırdiğıni söyledı. Şairin, kendi şiirlerini basmak için kullandığı litografı PRB. Alman Errasmus Suter fırması tarafından üretildiğini. Osmanlı İmparatorluğu'nun da bu aleti Berlin'den getırttiğını vurgulayan Mehmet Fınncı, foOyühkaleün öyküsünüşöyleanlattı: "Alet, uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu'na hizmet ettikten sonra İzmir Vilayet Matbaası'na gönderildi. Vilayet Matbaası modernleşince 20 yıl önce fakülteye verildi. Bugün koleksıyon değen olan aletin en önemli özelliğı. bütün aksamının el yapımı olmasıdır. Varlığından çok az sayıda kişinin haberdar olduğu litografı aleti ile baskı yapmak çok zor olduğu için kullanmasını bılen insan sayısı da çok az. Ancak elde edilen eserler modern preslere oranla daha güzel vedeğerli." Fınna. 100 yıl daha rahatbkla kullanılabilecek sağlamhktaki litografı aletinden yararlanarak her yıl 20 öğrencinin pratik yaptığını daanlattı. Kapadokya'da AIDS taraması NEVŞEHİR (AA) - Kapadokya bölgesindeçalışan 846 turizm personelinin AIDS taramasından geçirildiği.bildirildi. Nevşehir İl Sağlık Müdürü Hüseyin Uçar, yılın ilk altı aylık bölümünde halk sağlığı laboratuvan ekiplennce 846 tunzm personeline Eliza ve Porter testlerinin uygulandığını sö>ledı. Bölgede yaşayan 2 bin 215 kişinin de test uygulamasından geçirildiğini kaydeden Uçar. Elıza testinin kişi başma 50, porter testinin de 30 bin lira ücret karşılığında uygulandığını kaydetti. Uçar. turizm personelinin ve vatandaşlann AIDS'e karşı eğitılerek uyanldıklannı sözlenne ekledi •İİ Himalayalann değişmeyen bekçileri NATIONAL GEOGRAPHIC JÎM CARRİER ~~ 1953'te Everest Tepesi'ne çıkan kaşiflerden biri. Yeni Zelandalı Edmund Hillary'dir. Diğerkaşıf Tenzig Norgay. Himalayalarda yaşayan. dağlann asıl sahıbı ama a'dı duyulmamış bir halkm. Sherpalann soyundan gelir. Sherpalar. uzun süre. tırmanışlarda kullanılabilecek iyi birer rehber olarak bilinir yalnızca. Oy sa Batı. 1900 başlannda. dağcılığa bağlı yeni iş pazarlannı yaratana kadar, Sherpalar dağlara hıç tırmanmamıştır. Doruklann. tannlann evleri olduğunu kabul ederek. aralanndan geçer. Sherpalan hem uzman hem işçi olarak on yıllar boyu kiralayan yabanalar. bu halkın mirasına hiçbırzaman akıl erdiremez. Nepal KrallığYnın 1949'dasınırlannıaçmasıyla. Sherpa kültürü de sınavdan geçer. Ekonomı. dağcılığa göre yenidenyapılandınlır Sherpalılann yaşamı. maddi anlamda ıyileşır. Ancak bu kezde kültürlennı kaybetme endişesini taşıyan Sherpalılar, 1980'lerin ortalannda geleneksel törenlenni canlandırma çabalanna girişir. Bu arada. yalnızca Sherpalılardan oluşan bır tırmanma ekibi düşü doğar. Sherpa halkı, Everest Tepesı'ne tırmanmak üzere kendi ekibıni oluşturur ve halkının gururunu en tepeye taşır. Sherpalar. asıl işı kendılerinin yaptığını. alkışınsa yabanalara eittieini düşünüyor. "'Gelen yabancılann yüzde altmıştan fazlası, zirveye kılav uzla tırmanıyor" diy'or bır Sherpâlı. (Fotoğraf: ROBB KENDRİCK) Stuttgart Linden Müzesi tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Halı Konferansı Almanya'da yapıldı TürkhalılannınAlmanyaçıkartması MEHMET BL YÜKARI HAMBURG / BERLİN - Stutt- gart Linden Müzesi tarafından or- ganize edilen 7. Uluslararası Halı Konferanslan tamamlandı. İlk üç günü Hamburg'da. diğer ıki günü de Berlin'de gerçekleştırilen ulusla- rarası konferanslar kapsamında çeşit- li müze ve diğer salonlarda Türk hab ve kilimleri ile el işlerinın yer aldığı çok sayıda sergi açıldı. Etkinlikler nedeniyle dünyanın pek çok ülke- sinden koleksiyoncular. tekstil uz- manlan, bilim adamlan. halı satan fırmalar Almanya'ya akın ederken özellikle halı satışı pıyasasında önemli bir yere sahip olan Yahudi- lerin gelmemelen dikkati çekti. Yoğun kulisler Konferans ve sergılerde yaşanan yoğun kulislerde. Yahudilerin son ırkçı saldınlann ve ölümcül olay- lann yaşanması nedeniyle Alman- ya'ya gelmediklen vurgulanıyordu. Hamburg'un ünlü SAS PlazaK Otelı yanındakı Conference Cent- rum'da (Konferans Merkezı) ger- çekleştirilen toplantılara Türkiye"- den Prof Dr. Nejat Diyarbekirli ile Vakıflar Kılim Müzesi kurucusu ve Almanya'nın bir çok kentinde Türk halı-kilim ve el işlerini tanıtan sergiler açıldı, konferanslar verildi. eski müdürlerinden Belkıs Balpı- narlı da katıldı. Prof. Dr. Dıyarbe- kirlı ile Belkıs Balpınarh'nın halılar ile ilgilı tebliğleri ilgıyle ızlendı. Aralannda Hamburg Müzesi'nin de yer aldığı çok sayıda müzede Türk halı, kilim ve el işlerinın yer al- dığı sergiler açılırken, konferanslara davet edilen yaklaşık 300 kişinin de bu sergılen gezmesi sağlandı. Kon- feranslan izlemek ıçın alınan 770 marklık ücret ise izleyıcıler tarafın- dan çok bulunsa da gerek konfe- ranslar, gerekse sergilerin bu paraya değdiği, izleyenlenn ortak fıkrini oluşturuyordu. Alman Dışışlen Ba- kanhğı Örladoğu Masası Şefı Dr. Hervvıg Bartels'in de bu etkinlıkler- de en önde yer alması dikkati çeker- ken. kendisinin. dünyada 200 Türk kilimıvlc en büvük kılım koleksiyo- nuna sahip kişi olduğunu öğreni- yorduk. Hamburg Müzesi'nde "Çi- çeklerin Mesajı" adıyla Türk el bez- leri ve havlulan sergileniyordu Bu bölümde Harem nakış ışlemelerinın çok eskı dönemlerden derlenerek getirilmiş olduğu açıklanırken. yüzyıllardır Türk evlerinın çeyiz sandıklannda saklanan nakış ve el ışlennin ilk defa boylc büy ük bir scr- gıde yer aldığı belirtildi. Müze görevlileri "En güzel yağlı- klar, uçkurlar, havlular. el bezlen. bunu kendilcrinc meslek edinen er- kek nakış ışlemecılen tarafından üretilmiştır. Nakış ve el ışlemeleri- nin doğuşu Anadolu'nun kilim ve halılannda olduğu gibi göçebelikten değıl, aksine. Osmanlı saravının kültüründeyatmaktadır. Vebukül- tür diğer şehır ve köylerdeki kültürü de çok etkiledi" dedıler. 1700 - 1900'lü yıllann el ışlennin yanı sıra bir diğer bölümde bir Türk evinin odasından kesit yer alıyordu. Oda olarak hazırlanan bölümde. ortada altlı üstlü bir çaydanlık ve >anındabardaklan:ortada.ctrafına çeşitli lokumlann konduğu ve içi çc- kırdek dolu bir tabak ver alı>ordu. Duvar halılan, yer mmderleri, du- var askısında çeşitli giyim eşyaları ile bır sıyah-beyaz TV. odayı ta- mamlayan eşyaları oluşturuyordu. Hamburg'daki Türk halı-kilim sergisi büyiik ilgi gördü. Almanya'da . yakın savunma araçlan yok satıyor BONN (UBA) - Almanya'da gaz tabancası ve beyzbol sopası gibi yakın savunmada işeyarayacak araçlann satışında büy ük artış oldu. Türk toplumunun bılinen isimlennden Veysel Aktar.. ırkçılann saldınlan karşısında sılahlanmak ısteyen Türklerin ise bu nıyetlerinden vazgeçirildiğını söyledi. Almanya'nın Solingen kentinde başlav an ve diğer kentlere de sıçray arak kan dökülmesine. can kaybına neden olan Dazlaklann saldınsmdan sonra Türklerin tepkısı. Dazlaklara olduğu kadar. bu konuda sorumlu davranmayan Alman polisine deyöneldi. Polistarafmı? Polisin Dazlaklardanyana tavır belirlemesınden tedirgin olan Türkler. kendilerini savunmak için silahlanmaya başladılar. Ancak bunun yaratacağı tehlikenin , farkında olan Türkler. ( silahlanmakoniNunda niyetlen törpülediler. Bunun üzerine. saldın esnasında insanlann kendilerini daha kolay savunabileceği araçlara ilgi arttı. En çok da gaz tabancası satıldı. Bu konuyla ilgili bir yazı yayımlayan The European gazetesinde şöyle denildi: "Toplum liderleri. Türkler arasında şiddet hareketlerine kanşan gruplann olmadığını söylüyorlarsa da birçok Türkün, kendilenni ve ailelerini korumak amacıyla gaz tabancalan ve beyzbol sopalan satın aldığını kabul ediyorlar." Veysel Aktar, "Türk gençleri silahlanma tehdidinde bulundular. Ama biz bu düşüncede olanlan caydırdık. Bununla bırlikte dunım hep böyle devam cdemez. Politikacılann gosterdiği reaksiyon biçiminden gına geldi" derken. Berlin'dekj Türk Otelleri ve Restoranlan Demeği sözcüsü Kazım Battal. •'Himayeedilmek isüyoruz. Hükümetin Neo-Nazilerin tepesine inmesinı arzuluyoruz. Hükümet bu gruplan neden önley emiyor" şeklinde konuşuı. Balıkkılçığına kanser tedavisi LIVERPOOL (AA) - Nefes borusundan akcığerine kılçık kaçan bır İngiliz. ölmeden evvel ikı yıl süre ıle akciğer kanseri olduğu samlarak Manschester'da bir hastanede radyoterapi tedavisi gördü. Doktor Thomas Giles. şüpheli ölüm vakalannı araştıran Liverpool Mahkemesfnde y aptığı açıklamada. kan tükürmeye başlayınca hasıaneye başvuran Hardman'a doğru teşhis konulsaydı yaşay acağını belirui. Doktor Giles, Hardman'ın. akağerindeki kılçığın kan toplanmasına neden olduğunu. hastanın kalp yetmezliğı v ü/ünden öldüğünü kaydetti. Liverpool Mahkemesi. Hardman'ın ölümünü "kaza sonucu' olarak nıtelendirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle