18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31TEMMUZ1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ŞİRKETLERDEN HABERLER • ELROCREDIT Fransız Ticaret Bankası Murahhas ÜyeliğTne Yalçm Savmgetırildi. • MOTHERCARE - İstanbul Ankara, İzmirve Bursa'da hizmetveren mağazalanndan sonra Ataköy, Yeşilköy, Akmerkez-Etiler. Altunizade-Capitol Adana'da mağaza açma çalışmalanna başladı. ~ BÜLKER, Akdeniz | Oyunian'nda güreş, boks, yûzme ve atleuzm dallannda altın, gümüş, bronz madalya kazanan sporculara kilolannca çikolata hediye etti. • AKBANKın Bartınve Ulucami şubeleri 25'inci kuruluş yıldönümünü kutladı. IAGF IGARANTİ | SİGORTA, 1993yıhnınilk altıayında 126 milyar 413 milyon lira prim ûretimi gerçekleştirdi. ^ • ANADOLU HAYAT Sigorta, Kanalö Televizyonu yayınJannı gerçekleştiren Artı Yayıncılik, Artı Filmcilik Prodüksiyon, Artı Haber Ajansı ve Artı Pazarlama şirketlerindeçahşan 380 kişiyi Elmas poliçegüvencesi altına aldı. • EMEK StGORTA, Şişli YKM'de meydana gelen yangını kjsa sürede söndüren Beyoğlu Itfaiyesi'ne plaket verdı. • YÜDUM'un düzenlediği uçan kampanya'dan devre müik kazananlara Kalkan Kulüp Patara Evleri'ndeki dairelerin tapusu verildi. • BEYMEN'inEtikrAk Merkez'de açılacak mağazasında 125 kişi çalışacak. Yeni açılacak mağazada Beymen'in kadın, erkek, Studio, Beymen Qub, Academia, Home Collection, Kids ve mobilya koleksiyonlan yer alacak. tarafından kurulan Alfa PC Clup "önce çevre'fikrinibenimsetmek amacryla Belgrad Ormanlan'nda piknik düzenledi. Kulüp üyeleri ve personelin katılımıyla gerçekieştirilen piknikte, yetkililer tarafından gösterilen yerlere ağaç dikildi. • ESBANK İstanbuTda 10 olan şube sayısını Merter veEtiler'dede şube açarak İ2'yeçıkardı. IAYSA Limited, f~] İstanbul'un tüm cadde ve sokaklannı, hastanelerini, konsolosluklanru, havayollannı, otellerini, tarihi ve turisük yerlerini, müzelerini, kütüphanelerini. sinemalannı, tiyatro, konser ve gösteri merkezlerini, galerilerini ve lokantalannı içeren A-Z Rehber Atlas'ı satışa sundu. • ÎSVtÇRE ,SlGORTA bölge müdürlüklerine bağlı acentelerine elemanter branşlar. hasar ve acente şirket ilişkileri hakkında seminer düzenledi. •HALKYAŞAM SİGORTAGenel Müdürlüğü'ne Ali Behlil atandı. •TAM SİGORTA, 1993 yıknın tlk altı ayında 3 bin sigortalısma 20 milyar lira hasar bedeli ödedi. • LEVTS'ın ÇorluE-5 karayolu üzerinde400 metre kare alan üzerine açılan yeni fabrika satış mağazasında ürünler yüzde 50 düşûk fiyatlarla satışa sunuldu. •MfS SÜT, çocuklan süt içmeye teşvik etmek amaayla başlattığı çalışmalanna devam ediyor. Bu program dahilinde istanbul tesislerini ziyaret eden öğrencilere tamamı otomatik makinelerde, el değmeden üretilen Mis Süt ürünlerinin tanjtımı yapıldı. • EGEBANK' ın 1993yılının ilk altı ayında vergi öncesi kan 126 milyar lira oldu. •GÜVEN StGORTA, sağkk sigorta primini peşin olarak ödeyen müşterilerine yoizde 15 peşin ödeme ındinmi yapıyor. Levrs Koç ve Sabancı gümrük birliği ile otomotivdeki koruma konusundazıtdüştü Devler arasında sözdüellosu DENİZŞAHİN BURSA - Koç ve Sabancı AT ile gümrük birliği konusun- da birbirine girdi. Toyotasa yatınmıyla oto- moüv sektöründe Koç'a rakip olan Sabancı Grubu, gümrük birliğine hemen "evet" derken, Koç "yan sanayünin hazır ol- madığT gerekçesiyle süre isti- yor. Iki grup arasmdaki yak- laşım farkı üst düzey yöneticiler arasında söz düellosuna dönüş- tü. Toyotasa Genel Müdürü özdemir Sabancı'nın "Biz güm- rük birliğine hazınz" şeklindeki açıklamasına Koç Holding İdare Komitesi Başkanı fnan Kıraç, "özdemir Bey'in daha imaiatını y apmadan biz gümrük birliğine hazıra demesi. bana her şeyin ithalatmı yapaçağını dnşündürrüyor"diyerek. "Özde- mir Bey herhaide daha sanayici oünadı. Gümrük birliğine hazı- rlarsa o takdirde sanayicilik de- ğü. ithalatçüık yapacak demek- tir"yarutını verdi. 1995 yılı sonunda gerçekle- şecek gümrük birliğine gider- ken otomotiv sektöründeki yüzde 39'luk koruma oranının en az 3-5 yıl sürmesi gerekıiğını savunan Kıraç, yan sanayiye belli bir süre verilmesini istedi. Koç Holding olarak gümrük birliğinden korkmadıklannı, hatta bu aşamada 200 bin araçlık kapasiteye sahip yeni bir fabrika kuracaklannı açık- • KIRAC: Bizim korkumuz yok ama otomotiv yan sanayii hazır değil. Otomotiv 3-5 yıl daha korunmalı. • SABANCI: Biz Toyotasa olarak gümrük birliğine hemen girmeye hazınz. Rekabet edememe korkumuz yok. layan Kıraç, sözlerini şöyle sür- dürdü: 'Efelik yapmak' "Efelik yapmak doğrudur. ama çıktığınız zaman sopayı yc- memek lazım. Onun için hepimi- zin çok iyi, çok akıllı karariar vermemiz gerekiyor. Ortak pa- zara girmek istiyoruz. Koç Gru- bu olarak bizim davanıklı tüke- timde de. otomotivde de bir kor- kumuz vok. Ama y an sanayimizi korumamız lazım. Biz grup 0)37 rak kendi işimi/i kalkıp Türk hariciyesine teslim etmemize alınraış dunımdayız." Kıraç, gümrük birliğinin, AT'nın Japon otomobillerine karşı gelışürdiği korunma stan- darilannı da Türkiye"ye getire- ceğinin hatırlatılması üzerine şöyle dedi: "Toyotasa iki yıl içinde yüzde 70 yerîi orana çıkmak zonmda. Bu şekilde teşvik aldı. Bunu yap- mazsa burada obnaması lazım. Biz onlara bir yan sanayi ve altyapı hazırladık. Onlann da aynı ügde ve doğnı oynaması ge- rekir." Yeni yatırun Mako'nun klimatizasyon ve aydınlatma tesislerinin açılışı nedeniyle Bursa'da. düzenlenen törende konuşan İnan Kıraç, Türkiye'nin 2 bin yıfanda 1 mil- yon adet otomobil ve ticari vasıta üreten bir ülke haline gel- mesi gerektiğini söyledi. Tofaş"ın 1989'da başladığı, 1996 sonunda tamamlanacak 1 milyar 262 milyon dolarlık yatınmla dünya çapında bir otomotiv firması haline gele- ceğini anlatan İnan Kıraç, 200 bin araç üretme kapasitesine sahip olacak yeni yaünmlan konusunda şu bilgiyi verdi: '•Yüzde 50 FİAT, yüzde 50 Tofaş ortaklığı ik kundacak fabrika en az 1.5-2 milyar dolara mal olacak. Tofaş markası ile FİATuı bir ürünü olacak, fakat tipini söyle- yemem. Yatınımn Bursa dolay- lannda olmasını istiyoruz. Ama devlet yeni imkanlar tanırsa başka yerlere de gidebili- riz. Projemizi eylül ayında suna- cağE." Kıraç. yeni yatırıma gitme nedeninı de "Türkiye'nin küçük ve ucuz bir otomobile ih- tiyaa olması'" şeklinde açıkladı. Kıraç Bursa'nın otomobil fabrikalan açısından doldu- ğunu, yeni yatınmı 200 kilo- metre kadar uzağa yapabile- ceklerini belirterek "Balıkesir, Bilecik \eya Eskişehir olabilir. Yolu yapsınlar, Zonguldak'a da gidebİliriz." dedi. Kıraç, yeni fabrikada Fiat UNO benzeri bir araç üretileceğini sözlerine ekledi. 'Ada gibi kalamay ız' Rahmi Koç da konuşmasında AT ile gümrük birliğine gidil- mese bile GATT kapsamında ülkelerin liberal ve açık ola- cağını hatırlatarak. "Hiç bir ülke ada gibi kalmayacak, ama gümrük birliğine giderken hangi sektörün hangi oranda koruna- cağı, gümrüklerin hangi oranda indirileceği hususlarını saptar- ken arkadaşlann gidişatı iyi de- ğerlendirerek rasyonel çalişma- lar yapmasını rica ediyorum" dedi. ABD ile Almanya'nın otomobil devleri birbirine girdi GM ile Volkswagen çarpışıyorHaber Merkezi - Dünyanın ve ABD'nın en büyük otomobil şirketi General Motors ile Almanya'nın otomobil devi Volkswa- gen arasında üç aydır soğuk bir savaş ya- şanıyor. Ignacio Lopez'in General Mo- tors'tan aynlarak Volksvvagen'e transfer olması üzerine, Amerikan şirketi, Lopez'i gizli bilgileri Alman şirketine götürmekle suçluyor. 1980'lerde.Lopez. Almanya'da General Motors'un Avrupa'daki şirketi Opel'in mah' sıkıntılanndan kurtulmasını sağladı. O zaman Opel'in başında olan Jack Smith bugün General Motors'un yönetim kurulu başkanı. Smith, geçen yıl General Motors'un başına geçtiği zaman Lopez'den maliyetle- ri düşürmesini ve şirketin Kuzey Amerika faaliyetlerini sırtlamasmı istedi. Birkaç ay içinde Lopez, yeni. sert General Motors'un simgesi haline dönüştü. İşler yolunda giderken, şubat ayında, or- talıkta Lopez'in Volkswagen ile görüştüğü sözleri dolaşmaya başladı. General Mo- tors, Lopez'in aynlmasmı istemediği için daha yüksek teklifler getirdi. Mart başında, Lopez Almanya'ya gide- rek Opel'in önümüzdeki 10 yıl içinde neler planladığını. hangi modelleri piyasaya sü- reçeğini açıkladığj bir toplanüya kaüldj. fki gün sonra da istifa ettiğini açıkladı. Genera! Motors'un bu gelişme üzerine getirdiği yeni teklif sonrasında fikrini bir kez daha değişürdı. A:ı^k 15 martta. Smith, onun Kuzey Amerika bölümünün başına getirildiğini açıklamasından birkaç saat önce. yeniden General Motors'tan aynlmaya karar verdi. Lopez'in aynlışını izleyen haftalarda, yedi General Motors yöneticisi Volksvva- gen'e transfer oldu. Aynca 40 yöneticiye daha teklif götürüldü. Genera] Motors, önce Volkswagen'i yö- neticilerinin peşini bırakması için uyardı, daha sonra Lopez'i casuslukla suçladı. Savalar Lopez'e şu ana kadar doğrudan bir suçlamada bulunmadı. Volkswagen Yönetim Kurulu Başkanı Ferdinand Pi- echin Lopez'i kovması yönündeki baskılar yoğunlaşıyor. Volkswagen'in hisse senetle- ri iki hafta içinde yüzde 8 değeryitirdi. P&G küçülüyor Ekonomi Senisd- Procter- &Gamble, tarihindekı en bü- yük işgücü indirimi programı çerçevesinde, ABD'deki ve Avrupa'daki pazarlamacılann işbirliğine gitmesini amaçk- yor. Procter&Gamble, bu ay içinde 106 bin kişilik işgücünü yüzde 12 oranında azaltmayı hedeflediğini açıklamıştı. Procter&Gamble'ın Avru- pa Halkla İşler sorumlusu David Veitch, "Pazarlama ağunızı, Avnıpa ve ABD'de daha verimli işleyecek ve tek- rarlamayı ortadan kaidıracak bir şekilde bürünieştîrmenin yoUannı arayacağa. Karar- lann daha çabuk alınabilmesi- ni sağlayacak daha geniş bir sonımluİuğu olan bir örgütlen- meyi hedefliyonız" diyor. Procter&Gamble. gelecek dört yıl içinde işgücünü 13 bin azaltacak, dünya çapındaki 147 fabrikadan 30'unu kapa- tacak. İşgücündeki bu indirimin yansı, fabrikalann kapatıl- masından, yansı ise örgütlen- menin yeniden yapılandınl- masından kaynaklanacak. IŞÇEVEV E VRENINDEN ŞÜKRAıN KETENCİ Kilitlenme Yedi ay geciken sözleşme, iş güvenesi için kamu işçile- ri dün sokaktaydı. Çiller Hükümeti aldırmaz görünüyor. Başbakan Tansu Çiller'in Türk-iş Başkanı Bayram Meral ile yaptığı son konuşmada, gereksiz sertliği getiren bir uslupta konuştuğu anlahlıyor. özelleştirme, iş güvencesi, taşeronlaştırma, işçinin üc- ret arbşı gibi konularda, "taviz vermeme" gösterisi siya- sal bir başan olabilir mi? Sonuç olarak çalışanlan, dar gelirlileri, kitleleri karşınıza alıyorsunuz. Sermaye cephe- si için de çok fazla puan kazandırıcı değil. Çünkü akılcı sermaye de sosyal boyutu düşünülmemiş, yangından mal kaçıran, birilerine haksız zenginlik kazandıracak, ekonomiye de yarar getirmeyecek bir özelleştirme mo- deline karşı. Yine akılcı sermaye sonuçta hep işçiye en az vermenin yollarını aramış, ancak sözleşme masalarında işçi sendikalarının başarılı görünmesini sağlayan görün- tülere de büyük özen göstermiştir. Sonuç olarak sermaye için üretimin ve verimliliğin aksamaması önemlidir. Işçiyi umutsuzluğa düşüren, direnişe yönelten adımlardan şid- detle kaçınılır. Çiller, neye güvenerek, işçinin, memurun sokakta ol- masına aldırmaz görünüyor? Mantığı yine Bayram Meral ile yapoğı son konuşmada var: Meral 'i kitlelerin karşısına çıkıp, "Meral'in azınlığın haklan için mücadele verdiği, kendisinin ise çoğunluğun çıkarlannı gözeterek kamu iş- çisine daha fazla para vermeyeceğini, özelleştirmeden vazgeçmiyeceğini" söylemekle tehdit etmiş. Türkiye'de sendikalı işçinin, toplu pazarlık haklanndan doğru dürüst yararlanabilen işçinin sayısının azalmış ol- ması elbette sendikacılığın en büyük zayıflığı. Sendikalar, işçilerin büyük patlamaları sayesinde, büyük kitlesel dire- nişlerle, sözleşme masalarında kazamlan haklan koru- yamadılar. Haklardanyararlanabilenlerın sayısının genel içinde "bir avuç" kalmasını engelleyemediler. Dahası bu bir avuç sendikalı işçinin de güvenini tamamen yitirmiş konumdalar. Belli ki Başbakan, Türk-İş'in yönetim zaafiyetinden, içinde bulunduğu çıkmazdan yararlanmak isfyor. Işin acısı, yıllar içindeki olumsuz gelişmelere göz kapatan, kulak tıkayan sendikacılar, pazarlığın yürüten Türk-lş kadroları Çiller'den gelen uzlaşmaz tavra kendileri de katkıda bulundular. Pazarlık masasında, geçmiş ayı- plannı kapatma adına, anlamsız, anlaşmayı getiremeye- cek birçekişmenin içine girdiler. Imzalanan sözleşmelerin yaşama geçirilmesi, arkasın- dan haksız işçi çıkarmalarının, haksız taşeronlaştırma, özelleştirme uygulamalannm, toplusözleşme masasında verilenlerin geri alınması, sendikasızlaştırmanın gelme- mesi doğrudan ilkeli sendikacılığa bağlı, uzun soluklu bir mücadele işi. Sendikacı geçmişteki duyarsızlığı, ilgisizli- ği, bir şey yapmaması ile bu anlamda çok suçlu. Şimdi sözleşme masasında tarhşılan metinlerle bu iş kotarıla- maz. Yaşam pratiğinde ne işten çıkarmalar, ne taşerorv laştırma ne de özelleştirmeye karşı güvence getirmeye- ceği kesin, işçiden gelen zorlama karşısında, son dakika hazırlığı olarak ortaya çıkmış metinlerin sadece politik bir anlamı var. *Ne yazık ki işçinin gerçekten ücretten daha öne çıkmış iş güvencesi sorununun bu masada çözülmesi umudu yok gibi gözüküyor. Türk-lş bu konuda kararlı ve ilkeli ola- bilmenin geçmiş hazırlığını yapabilmiş ve direnmeye de- ğer bir rnetinle hükümet karşısına çıkabilmiş değil. Sendi- kalar yönetim kadroları ve tabanla gerekli iletişimini, da- yanışmasını dasağlayabilmiş gözükmüyor. Çiller biraz daha politik olmayı seçse, uyuşmazlığın il- kelere ilişkin maddelerini gerçekte hiçbir güvence ver- meden kolayca sendikacılara kabul ettirilebilecek bir metne dönüştürebilir. Ücretlerde de dışarıdan görünen büyük farklılıklara rağmen, uzlaşma noktalan hâlâ çok yakın. Bize göre kilitlenme gerçek işçi haklarının verilme- mesi ve alma için direnmeden değil, iki tarafın da biraz amatör, biraz da prestij adına inatfaşmalarından kaynak- lanıyor. Arada olan işçiye oluyor. Şaka değil, sözleşme- lerden bu yana, iki taraf ta oyalana oyalana 7 ay boşa geç- ti. Sendikacı işçinin sokağa dökülmesinden, hükümet sendikacıyı köşeye sıkıştırmış olmaktan medet umuyor. Bu hesaplar şimdilik iki taraftan birini ya da görüntüde iki- sini birden kazançlı çıkartabilir. Uzun süreçte, aslında çok uzun değil, çok kısa süreçte, her iki taraf da bize göre çok zararlı çıkacaklar gibi geliyor. Nasıl mı? Yakın gelecekte birlikte izleyebiliriz. KOIMUK YAZAR MUSTAFASÖMMEZ Doğu: Neveriyor, ne alıyor? ^ ^ - ^ oksatan bir gazetenin 23.7.1993 ^f T tarihli nüshasında yayımlanan m bir köşe yazısı "Devlet Doğu'- I dan 1 alıyor, 3 veriyor" başlığını m ^ y taşıyordu. Yazarın, DPT'nın •^k "iller itibarıyla çeşitli ~ ^ göstergeler" isimli çalışmasın- dan aktardığı bilgilere göre 1986-1990 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde, Doğu ve Güney- doğu'dan bütçeye gıren para miktarı 1993 fiyaUarıyla 20.1 trılyon lira. Aynı dönemde bütçeden bu bölgeye yapılan harcamalar 78 trilyon lira. Yazardiyordu ki: "Açık anlatımıyla devlet Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nden 1 alıyor, bu bölgeye 3 veriyor.'' Yazı şöyle bitiyor: "Planlı dönemde Doğu ve Güneydoğu Anadolu kamu yatırımlarının dağılımında yeterlipayı almıştır. Daha iyisi olamaz mıydı? Tabii ki olurdu. Ama daha iyiyı ararken, mevcut durumu da bilelim." Birçok "ekonomist", hatta DPT'nın resmi kalemleri sürekli olarak böl- geden toplanan vergiyi böl- geye yapılan harcamaya oranlayarak bölgeye hak etti- ğinin üstünde kaynak ak- tarıldığını savunuyorlar. Po- püler dergilerden biridaha cesur davranıp "Kürdistan Türkleh sömürüyor" başlığını atmakta sakınca görmemeye kadar vardır- mıştı işi. Bu yaklaşımın ekonomik olarak sakat, poli- tik implikasyonları açısından da bir o kadar çarpık olduğunu vurgulamak gerekiyor. Bir kere bu "1 alınıp 3 veriliyor" yaklaşımı "Daha ne istiyorlar, yetmiyor mu" şikayetini de içerı- yor. Bu şikayet, "Doğu'yu verelim de kurtu- lalım bu kamburdan" türü birçarpıklığa da te- orik kılıf oluşturabilir. Oysa, sayın yazar iyi bilir ki, bölgesel den- gesizliğin boyutlannı ölçmenin yöntemı salt "vergi/devlet harcaması"na bakmak değildir. Önce nüfusun (dolayısıyla ışgücünün) ve ser- mayenin (kapitalin) bölgesel dağılımına bak- manız gerekir. Esas eşitsizliğin boyutunu bu "temel" oluşturur. Devlet yatınmları, kredi dağılımına dönük müdahaleler, temeldeki dengesizliği azaltmaya yönelik "karşı süreç- ler'dir. Bu "karşı-süreç'lerdeki durum, Türki- ye'dekı dengesizliği azaltmaya hiçbir zaman "Aslolan", nüfus ve tanm ile sanayi gücünün mekânsal dağüımındaki "temel" çarpıklıktır. yetmemiştir. Çünkü tarım ve sanayi sermaye- sınin bölgesel dağılımındaki dengesizlik o ka- dar büyüktür ki devletin "/ alıp 3 vermesi" bu dengesizliği azaltmaya yetmemektedir. Te- meldeki eşitsizlikleri sayılarla hatırlatalım: 1- Doğu ve Güneydoğu, yüksek doğurganlık oranına rağmen, bebekölümleri en yüksek ve yaşam süresi en kısa bölgelerimizdir. Ayrıca en çok göç veren yörelerimizi içerir. Goç ve- ren bölge olmak, gelişme için gerekli işgücü- nün kanaması yine iç pazarın yeterince büyü- memesi demektir. 1985-1990 arasında yıllık nüfus artış hızı Doğu ve Güneydoğu'da binde 10.4 iken Marmara Bölgesi'nde binde 23.5 ol- muştur. 2- Tarımda verimlilik ve pazara dönüklük açısından da Doğu ve Güneydoğu geridedir. Gerek traktör, gerekse kimyasal gübre kullan- ma yoğunluğu bakımından Akdeniz, Ege ve Marmara Denizi'ni çevreleyen iller ve Trakya ılleri ön plandadır. Doğu-Güneydoğu ve Orta Anadolu'da traktör ve gübre kullanımı düşüktür. Sert ikli- min yanı sıra toprak dağılımı- nda adaletsizlik. geri tanm yapısında etkilidır. 3- Sanayinın bölgesel dağılımı sürekli Doğu ve Gü- neydoğu aleytiıne gelişmiştir. İstanbul, Kocaeli ve Bursa büyük sanayide kurulu gücün yüzde 70'ine, sanayi işgü- cünün de yansına sahip böl- ge olarak "egemen kutup"turlar. "Aslolan", nüfus ve tanm ile sanayi gü- cünün mekânsal dağılımındaki bu "temel" çarpıklıktır; devlet yatınmları kredi dağılımı ve diğer "kamusal müdahaleler", bu "aslolan" carpıklığı dengelemeyi amaçlayan kalemler- dir. Bu "denge'kalemlerinebakılarakeşitsız- liğe ilişkin ahkam kesilemez, madalyonun iki yüzünü de dikkate almak gerekir. Uygulamaya dönersek 1979'da Istanbul'da kişi başına gelir ile Hakkari'de kişi başına ge- lir farkı 6 kattı. Bu fark, İSO Araştrma Dairesi Başkanı Erdoğan özötün'ün bulgularına göre 1986'da 11 kan buldu. Dentek ki devleıin "1 aldığı halde 3 vermesi" kendi başına fazla bir şey ifade etmiyor. Aslolan temeldeki carpıklığı düzeltmede. Burada da elbette devlete önem- lı görevler düşüyor, ama bu ayrı bir yazının konusu. IMA'DBUTÜN ÎHTÎYAÇIıARINIZ PEŞİNATSIZ, ÜSTEIİK 10 AY TAKSİTUB. ENUGI Kıetf kartı kallanalHleceğinlz roağazalancııır MDIKÖY ÇABŞI' MRTAL. SELAMİÇEŞME • PENOİK • BAHÇELİEVLER • ULUS • KJZILAY • ADANA (MERKEZ). BURSA • ESKİŞEHİR • İZMİT • MERSİN (MERKEZ)* SAMSUN • ZONGULDAK "Hayatınızı Kolaylaştırır"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle