25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SIVAS OLAYLARI Cevdet Selvi: içişleri Bakanhğı operasyonu çokgedkti ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi. İçişleri Bakan- hğı'ndaki operasyonlan "ge- cıkmiş. ancak gerekJi olan dü- zenlemeler" olarak değerlen- dirdi. SHP Grup Başkan Ve- kili Ercan Karakaş da Sivas olaylanyla laiklere gözdagı verilmek istendiğini söyledi. SHP içinde. İçişleri Bakan- lıgı'nda gerçekleştiriien yeni düzenlemeler dikkatle izleni- yor. SHP'Iiler yeni atamalar- da, "Sıvas olayı benzeri olay- lara izin vermeyecek kişilikle- rin" göreve getirilmesini isti- yorlar. Bakanhk iç yapısında gerçekleştirilen düzenleme- lere, SHP'de itirazlar da yük- seliyor. SHP, bazı gerici un- surlara etkin görev verilme- sınin, koaiisyonun kamuo yundaki görüntüsünde yıp- ranmalan arttıracağı kanısın- da. SHP, Sıvas Valiliğfne ata- mada son anda yapılan de- ğişikliği ise büyük birmemnu- niyetle karşıladığını açıkladı. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, son değişikligin Sıvas'ı ve kendilerini rahatlattüğını büdirdı. Gen£l Sekreter Selvi, içişle- rindeki son düzenlemeler ve İçişleri Bakaru Mehmet Gazi- oğlu'nun istifası istekleri ko- nusunda Cumhuriyet'in soru- lanna şu karşılığı verdi. "Bizim amacımız. koalisyo- nun kamuoyundaki görüntü- sünü düzeltmek ve kamuoyu- nun hükümete verdiği deste- ğin azalmamasını sağlamak- tır. Bizim Sayın Gazioğlu'nun kişiliği ile ilgili olarak bir itira- zımız söz konusu değildir. Sı- vas olaylannın siyasal ve gö- revsel sorumluluğu, Sayın Gazioğlu'na aittir. Bunun de- ğerlendirmesini o yapacaktır. Biz bu konudakı talebimizi, daha önce kamuoyuna dekla- re etmiştik. Bundan sonrası Sayın Bakanın karanna kal- maktadır." Karakaş SHP Grup Başkan Vekili Ercan Karakaş, Sıvas olayla- nnı yerinde inceleyen heyette yer alan grup sözcüsü Sinan Yankaya, Malatya Milletve- kili Mustafa Yılmaz, Tokat Milletvekili Şahin Ulusoy, Er- zincan Milletvekili Mustafa Kul ve Sıvas Milletvekili Azi- met Köylüoğlu ile birlikte mecliste düzenJediği basın toplantısında Sıvas'ta daha önce hiçbir verde yayınlama- mış amatör bir kameraman tarafindan çekilen görüntüleri izlediğini söyledi. Karakaş, Sıvas halkının olaylan il dışın- dan gelen garip kıyafetli şeriat yanlısı militanlar tarafindan çıkanldığını söylediklerini be- lirterek, ızledikleri vıdeo bant- lannda bunu gördüklerini söyledi. Karakaş, zamanında mü- dahale edilmesi halinde olay- lann önlenebileceğini belirte- rek, "Ankara'nın güvenlik güçleriyle halkı karşı karşıya getirmeyin şeklindeki taümatı yerel yöneticilerin hareket ala- runı daralttığı yolunda bize görüş bildirildi" diye konuştu. Karabilgin halefini bekliyor KENAN BtLİZ SIVAS - Vali ve Belediye Başkanı'nın görevlerinden alınmalannın ardından, Sı- vas'daki devlet dairelerinde ve belediyede yeni vali ve beledi- ye başkanı konuşuldu. Gö- revden aünan Vali Ahmet Ka- rabilgin vç RPli Belediye Baş- kanı Temel KaramoUaöğlu ise aynntıh açıklama yapmamayı yeğlediler. Gazetedlerin randevu ta- leplerini, "Bugüne kadar yete- rince konuştum" diyereİc ret eden Vali Karabilgin, vilayet binası önunde "Cumhuriyet" muhabirinin sorulannı yanı- tlarken, yeni vali gelinceye ka- dar görevinin başında oldu- ğunu söyledi. Karabilgin şöy- le dedi: "'Cumhurbaşkanı'nın ve hükümetin temsilcisi ola- tak burada bulunuyorum. Benden sonra Sıvas'ta yeni bir dönem bajlayacak. Cumhur- başkanı kararnameyi henüz imzalamamış. İmzaladıktan sonra gorevimi devredece- ğim." Karabilgin, olay günü jan- darma ala\ komutaru ve tugay komutanırdan istediği yardımın aamanında gelip gel- mediği yöcündeki sorulara ise "Artık konuşmak istemiyo- rum. Bu konularda görüş be- lirtmeyecejim. Şimdi çok yor- gunum" yanıtını verdi. Sıvas'takiıııiııihmalivar? Sıvas Valisi nin raporunda tugaydan istenenyardımıngeciktiğibildirilirken, Güreş ve Ayaz, tugay komutanının olayda ihmaliolmadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sı- vas olaylanna asker ve polisin zamanın- da müdahale edip etmediği konusunda yetkililerin yaptığı açıklamalar birbiriy- îe çelişiyor. Sıvas Valisi Ahmet Karabil- gin, haarladığı raporda. tugaydan defa- larca yardım istediğini fakat yardınun geciktiğini açıklamasına karşın Genel- kurmay Başkanı Doğan Gûreş ve Milli Savunma Bakanı Nevzaf Ayaz, Tugay Komutanı'nın ihmali olmadığını, Vali'- nin isteğinden 15 dakika sonra ani mü- dahale mangalannın harekete geçüğini söylediler. 'Kotnutan gereğini yaptı' Sıvas'ın faturası bürokratlara kesilir- ken olaylarda ihmali olduğu öne sürü- len edilen Sıvas Tugay Komutaru Tuğ- gencral Anmet Yücetürk hakkında so- ruşturma açılmayacak. Genelkurmay kaynaklan, Tugay Komutanı Tuğgene- ral Yücetürk'ün olaylar sırasında her- , hangi bir ihmalinin olmadığını bildirdi- ler. Millı Savunma Bakanı Nevzat Ayaz da "Komutan'ın gerekenleri zamarun- da yaptığını" savundu. Ayaz. "Bahane aramasın Sayın Vali, o bahanelerle ışın içinden çıkamaz" diye konuştu. Genelkurmay kaynaklan, 5442 sayılı yasa gereğince, bir ildeki asayiş ve emni- yetin valinin sorumluluğunda olduğu- nu, tugay komutanının da valinin tüm emirlerini anında yerine getirdığini be- lirttiler. Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, olaylarla ilgili olarak, Sıvas'a ya- pılan ziyaret sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndan görevlilerin de ile gel- diklerini, gerekli incelemeyi yaptıklannı ve Tugay Komutaru'nm herhangi bir ihmalini saptamadıklannı söyledi. Ayaz bu konuda Cumhuriyet'e şunlan söyledi: » "Bizim gittiğimizde o işle ilgili Genel- kurmay Başkanı'nın yanında görevliler vardı, tetkik yaptılar. Zamanında yapı- lan taleplerin yerine getirildiği orada resmen tespit edilmiş olan harp ceridele- ri ile belirlenmiş. Yani anında tetkik yapılmış ve herhangi bir eksiklik de gö- rülmemiştir." Ayaz, Tugay Komutanı'nın, Vali'nin isteğinden 15 dakika sonra ile asker sevk ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Komutan ilk başta eünde acemi ol- mayanlan göndermiş. Gönderebileceği- ni yasal olarak göndermiş. Bir de acemi asker var orada, acemi askeri silahia dı- şanya çıkaramazsınız. O, eğitim gören insan. Eğitim gören insanı oraya çıkar- dınız, başlna bir şey geldi, o takdirde en başta siz sorarsınız hesabını, "bu adam daha eğitim görmemiş, niye çıkardınız diye sormaz mısınız?' Mesele bu. Bunu istismar etmenin gereğj yok. Kesin ola- rak zamanında isıer istemez gönderile- bilecek birliğini göndermiş. İkinci defa yine göndermış. En sonunda Genelkur- may Başkanı'nın araya girmesiyle yeni yemin etmiş olan askerleri de boş silah- larla biraz >ardımcı olmak için gönder- mişler. Bu da biraz zorlama bir şey." Güreş'in sözleri Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş dün Hürriyet gazetesinde yayımlanan demecinde olayla ilgıli ola- rak harp ceridelerine baktığmı belirte- rek şunlan söyledi: "Bizde bir olay olduğu zaman. harp ceridelerine gecirilir. İmzalı, mühüriü- dür. Denetleme heyeti de raporunu ver- di. Baktım ki, 5442 sayılı İl İdaresi Ka- nunu uygulanmış. Vali, Tugay Ko- mutanı ile ilgili bana hiçbir şikayette bu- lunmadı. Vali bana 'birliği istedim, gel- di' dedi. Devreye ben girmiştim. Tugay Komutanı, acemi erleri bile gönderdik- lerini söyledi. Ancak bu erlere silah ve- rildi, kurşun venlmedı. Buniarsilah kul- lanmayı bilmedikleri halde emir verdim, 'bunlan da göndenn' dedim. Tugay Komutanı'nın orada bir kusu- ru yok. Saat 13. 30'da Vali'den ilk istek olmuş, saat 13.45'te ani müdahale man- galan harekete geçmiş." Görevden alman Sıvas Valisi Ahmet Karabilgin'ın hazırlayarak Ankara'ya gönderdiği 9 sayfalık rapordaki bilgiier ise Ayaz ve Güreş'in değerlendirmele- riyle çelişiyor. Ayaz ve Güreş 15 dakika içinde ani müdahale mangalannın hare- kete geçüğini açıklarken Vali Karabil- gin'ın raporunda konuyla ilgili bölüm özetle şöyie: 'Saat 13.30da cuma namazından çı- kan 300 dolayında kalabalık Aziz Nesin. Vali ve hükümet aleyhine sloganlar ata- rak hükümet binası önünde toplandı. Bunlan polis ve jandarma uzaklaş- tırmıştır. Saat 13.45"te Tugay Komutanı ilk kez telefonla ararup olayla ilgili bilgi verilmiş ve yardun istenmiştir. 14.00'te hükümet binasından uzaklaştınlan grup Kültür Merkezi'ne gitmiştir. 14.15'te Vali tarafindan Tugay Komutanı telefonla aranarak geüşme eğilimi gösteren olaylara karşı yeniden yardım istenmiştir. 14.40'ta Tokat ve Kayseri valilerinden kuvvet istenmesi kararlaştınlmış ve ilgili valilere durum bildirilmişür. 14.45'te Tugay Komu- tanhğı'nın askeri birlık sevk etmesi konu- sunda girişimler süfdürülmüştür. 15.30'- da Tugay Komutanhğı'ndan yeniden destek istenmiştir. 19.00'da Genelkur- may Başkaru Valiyi telefonla arayarak Tuga> Komutanlığı'nııı tüm gücüyle olaylan önlemek için yardıma olmasını istemiştir." Madımak Oteli ııtaııç muzesıomyor • SHP İstanbul İl Başkanı Yüksd Çengel, Sıvas'ta yaşanan olaylann bir daha yaşanmaması için şeriatçılarca yakılan Madımak Oteli'nin ibret verici bir yer haline getirilmesi gerektiğini söyledi. AYŞE YTLDfRIM Otel sahibi Murteza Öğütçü müze fîkrini destekliyor Sıvas katliamının yaşandıgı Madımak Oteli, "Utanç Müze- si" oluyor. 2 temmuz günü şeri- at yanhlannca yakılan oteli, SHP İstanbui İl örgütü satın ahp gerekli düzentemeleri yapa* rak müze haline geürmeyi plan- lryor. Otel sa- hibi Murteza Öğütçü de müze yapı- lması görüşü- nü savunu- yor. Pir Sultan Abdal şenlik- lerinde Aziz Nesin'in yaptığı ko- nuşmayı ge- rekçe gösteren aşın dincilerin yürüyüşe geçmeleri ve Madı- mak Oteli'ni yakarak, 36 kişiyi öldürmelerine tepkileri sürü- yor. Otelin müze yapılmasını is- teyen SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çengel. Sıvas'ta yaşa- nanlann Türkiye için bir kara leke olduğunu belirtti. Çengel, "Burada yaşananlann bir daha yaşanmaması için otelin ibret verici bir yer haline getirilmesi gerekiyor" dedi. Dinci terör tehlikesine dikkat çeken Çengel, şöyle devam etti. "Her kesimden insanlann bulunduğu bir ptele Aziz Ne- sin'i öldürmek için saldıran gü- ruh, giriştiği toplu kıyımda ken- dilerinden olmayan herkese karşj olduklannı, kendileri gibi düşünmeyenlere yaşam hakkı tanımadıİdannı açıkça ortaya koymuşlardır. Sıvas olaylann- dan halkımız bir kez daha ders almahdır. Oemokrasiye, laikli- ğe, çok sesli ve çok renkli birlik- te yaşama ina- nan herkes bu tehlikeye karşı çevresini uyar- makla y'üküm- lüdür. Lütfen bu tehlikeyT küçümsemeye- lim." SHP Genel Merkezi'ne önerilerini ile- terek, yardım isteyeceklerini söyleyen Çengel, "Yetkililerden, otelin sahibi ile görüşerek kamulaştırma için izin almalannı istiyoruz. Gerekli kamulaşürma bede- üni ise İstanbul İl örgütü olarak biz vermekte karanlıyız. Bu bedel ödendikten sonra gerekli düzenlemeleri yaparak oteli 'Utanç Müzesi' haline ge- tireceğiz" dedi. Madımak Oteli'nin sahibi Murteza Öğvitçü de oteli tamir etürmeyeceğini, bir utanç tab- losu olarak yanmış şeküyle mü- zeye dönüştürmeyi düşündüğü- nü söyledi" dedi. Utanç müzesi haline getirilmesi istenen otelde 36 kişi can verdi. (Fotoğraf: AHMET ŞIK) Katliaıııııı tamğı olduğugibikorunmalı Madımak Oteli Sıvas olaylannın uygarlık için ne denli kara bir leke olduğunu sergilesin OKTAY EKİNCl Avrupa'nın bazı kentlerinde. 2. Dün- ya Savaşı'ndaki acımasız bombardı- manlar altında tahrip olan binalardan bir kısmı, savaşın ve faşizmin insanhk dışı yüzünü gelecek kuşaklara da gös- termek için "olduğu gibi' korunurlar. İnsanlar bu 'yakılmış, yıkılmış' binalan her gördüklerinde, tarihin sayfalanna kara leke olarak geçen savaşı ve sorum- lulannı bir kez daha nefretle anarlar, banşa yönelik bilinçlerini daha bir diri tutarlar. Batı'daki demokrasiden yana güçle- rin, 'ibret-i alem' için kent merkezlerin- de koruduklan bu yanmış ve yıkılmış yapılar. işlenen cinayetlerin ve katliam- lann da 'tanıklan' olarak uygarhk düş- manı güçlere karşı insanlığın direnişinin güçlü birer simgesi haline gelmişlerdir. Sıvas'taki 36 aydın insanımızın yakı- larak öldürüldüğü ve 100'e yakın yine aydın insanımızın yaralanmasına sahne olan Madımak Oteli'nin de tıpkı Av- rupa'daki faşizmin bombaladığı binalar gibi tarihe gericiliğin işlediği bir 'aydın katliamı' olarak geçecek bu insanlık dışı saldınnın 'tanığı' sıfatıyla olduğu gibi korunması gerekiyor. Sıvas katüamının ardından İstanbul Tabip Odaa Toplantı Salonu'nda bir araya gelen laiklikten ve demokrasiden yana kıtle örgütleri ternsilcileri, meslek odalan, yazarlar sendikası, sendikalar, siyasi partiler ve diğer duyarlı kişi ve ku- ruluşlarla birlikte, bu öneriyi benimse- diler ve destekleme karan aldılar. Hatta yine bu kuruluşlar. binanın ka- mulaştınlması için ilgililer çekimser kal- dıklan takdirde yurt düzeyinde bir katı- lım kampanyasi açarak 'demokrasiden ve laiklikten yana güçlerin dayanışma- sıyla' bu anlamlı projeyi yaşama gecir- meyi düşünüyorlar. Toplantıva katılan DİSK temsilcileri, aynı amaçla binayı satın alabileceklerini ve gericiliğin in- sanhk dışı yüzünün. yıllar boyunca bu binayla sürekli sergilenebileceğini be- lirttiler. Bu düşünceler ve beklentiler, hükü- metçe de sonuna dek desteklenmelidir. , Madımak Oteli, 2 Temmuz 1993 Cu- ma günü gerçekleştiriien ve ülkeyi ka- ranlık, çağdışı bir gerici düzenin pence- sine atmayı amaçlayan aydın katliamı- nın, aynı anda cumhuriyete ve demok- rasimize yapılan gözü dönmüş bir saldınnın ve bu saldınya hazırlanan "hoşgörü ortamının' ve sorumlulannın. yakılmış ve tahrip edilmiş en güçlü tanı- ğı olarak 'halkın dostlan anıtı' haline getirilmelidir. Mimarlar, mühendisler ve duyarlı ka- muoyu, öncelikle Kültür Bakanlığı'- ndan, "İnsan Haklanndan Sorumlu Ba- kanlık'tan ve diğer cumhuriyeti gericih- ğe karşı korumakla görevli kurum ve kuruluşlardan. hatta Sıvas Valiliği'nden ve Sıvas'ın aydın güçlerinden. Ticaret Odası'ndan, Sanayi Odası'ndan ve tüm laiklikten yana kuruluşlardan, kültüre ve insan haklanna karşı işlenmiş bir ci- nayetin bu güçlü tanığını kamulaştıra- rak tıpkı uygar ülkelerdeki gibi 'demok- rasi bilincinin kentsel bir abidesi olarak' korumalannı ve 'müze' haline getirilme- sini bekliyorlar. Madımak Oteli, 'olduğu gibi' ayakta dursun ki. hem Sıvas halkı hem de tüm ulusumuz ve insanlık, 2 Temmuz 1993'- te gerçekleşen olayın uygarlık tarihi açı- sından ne denli kara bir leke olduğunu, dünya durdukça unutmasın... istanbul Barosu'ndan Sıvas'alıııkııkiyardun istanbul Haber Servisi- İstan- bul Barosu Yönetim Kurulu Sıvas katliamında zarar gören kişilere hukuki yardımda bu- lunmaya karar verdi. İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan devletin olaylan seyrettiğini be- lirterek. demokrasiye inanan herkesin devleti, katilierden, tahrikçilerden yargı önünde he- sap sorması için zorlaması ge- rektiğini söyledi. İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan Yöne- tim Kurulu üyeleri ile Sirkeci Adliyesi'ndeki Baro Odası'nda Sıvas katliamı ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Sıvas'ta yaşanan vahşetin devlet tarafi- ndan seyredildiğini öne süren Kazan şöyle dedi: "Eğer Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ise, bu olayda devletin tahrikten bahsetmesi ayıpur. İçişleri Bakanı görevini yapmadığı veya yapamadığı için, hukuk devleti zaten büyük yara almıştır. Bakanın bir de katillere kol kanat germeye çahşması, devleti ve hukuku çü- rütmeye başlamıştır". Kazan, Sıvas'ta olaylann saatlerce sür- düğünü hatırlatarak şunlan söyledi: "Sayın Demirel'in muhalefet lideriyken hep tekrarladığı bir benzetme ile. hani "geceleyin alacakaranlıkta kapımız çalı- nınca, sütçü gelmiştir' diye uya- nacakük. Bize, böyle bir devlet vaat edilmişti. Ama bugün, bı- rakıruz geceyi, güpegündüz. askenn ve polisin gözlen önün- de caniler tarafindan öldürülü- yorsunuz.'" Kazan. olayla ilgili şu soru- lan sordu: "Sıvas Valisi hangi devlet kadamesinde, kime telsiz mesajı göndermiş veya faks çekmiştir? Bakahm Vali saat kaçta kime ne demiş. kendisine nasıl cevap verilmiştir" ÜĞÜPOLİTİKA GÜIVLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hedef Saptınlması... Kanlı Sıvas olaylarında hedef saptırılmak isteniyor. önce Aziz Nesin'i suçlu bulan çevreler şimdi de SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü'ye 'Suçlu sensin' diye yükleniyorlar. Şöyle geriye dönüp bir hafta içinde yazılanlara ve çizi- lenlere bir göz atın, Türkiye'de oynanmak istenen oyunu göreceksiniz. Çünkü, amaç başkadır. Olayda hedef sap- tırmaya yöneiik kışkırtmalarfarklı bir biçimde gelişmek- tedir. Unutmayın, bugün SHP tek paşına iktidarda değildir. DYP'nin hükümet ortağı olan SHP tek başına 'demokra- tikleşmeyi' gerçekleştirip ülkeyi 24 saat içinde huzurlu bir ortama dönüştüremez. Kimi çevreler SHP Genel Başkanı'nı ve SHP Genel Sekreteri'ni en ağır dille eleştiriyorlar. Kanlı Sıvas olay- lannda başta Inönü olmak üzere SHP. Genel Sekreteri CevdetSelvi'nin 'beceriksizliğini'öne sürüpşöylediyor- lar: "SHP hükümetten çekilmeli..." Sonra? Beklenen gelişme gündeme geliyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz kendisine göre haklı birçıkış ya- pıyor: "DYP ile hükümet ortağı olabiliriz..." Üstelik ön koşulsuz ve ön yargısız... Tam bir haftadır gazeteler SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal Inönü'ye yükleniyor. Bakıyoruz Başbakan Tansu Çiller'e yüklenen yok. Sanki Inönü Başbakan, Tansu Hanım Başbakan Yardımcısı. Diyorlar ki: "Sıvas olaylannın vebali Inönü'nün omuzlanndadır." Solculuğu kimseye bırakmayanlar da 'fırsatbu fırsat' diyerek Inönü'ye ve SHP'ye saldınya geçiyorlar. Aklı bir karış havada, ayakları yere basmayan SHP'Iiler de aynı türküyü söyleyip Inönü çekilsin' kervanına kaölıyorlar. Inönü çekilse işler düzelecek mi? Yobaz takımı siya- sal eylem merkezinedönüştürdiiğü camilerde 'Laikl/ğe karşı saldınyı' durduracak mı? Beyazıt'ta, Sultanahmet Meydanı'nda öğrenci ve işçilerin üzerine 'fe/fö/>'getire- rek yürüyen polis, Atatürk devrim ve ilkelerine, laik Tür- kiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkacak mı? Ne kadar duygusal toplumuz biz. Saltcenaze törenle- rinde 100 binler olup bir ırmak gibi akıyoruz... Sonra ne yapıyoruz? Birbirimizi yiyoruz... 3-5 bin tiraj almak için 'so/cu/u^r'adına birbirimizi suç- luyor, dönek Marksist ve kendilerini entelektüel Islamcı sayanlarla açıkoturumlarda sarmaş dolaş oluyoruz... Diyoruz ki: "Demokrasinin önündeki en büyük engel Kemalistler- dir... f Başka? "Bu SHP adam olmaz... CHP, sermayenin partisi... DSP, Ecevit'in taputv malı... SP bir avuç kişi..." Birtakım güçler Türkiye'yi iç savaşa sürükleme çaba- sındadırlar. Amaçları askeri bir darbeye taban hazırla- maktır. Suudi destekli bir tarikat gazetesinin dünkü manşeti aynen şöyleydi: "Cuma tahriklerine dikkat!" Altında bir başka başlık: "Paşanın oğluna darbe yapmak istemiyorlar... Inönü çekilmeye zorlanıyor..." Haberi okuyoruz: "Tırmandırılan olaylan sebep göstererek darbe yap- tırmak isteyen birtakım güçlerin Kurtuluş Savaşı'nın il- ginç simalanndan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet Inönü Paşa'nın oğlu olan Erdal ' Inönü'ye karşı darbe yapmak istemedikleri, bu yüzden de SHP Genel Başkanı na siyasetten çekilmesi konu- sunda baskı yaptıkları belirtildi. Bir süre önce siyasetten çekileceğini kesin olarak açıklayan SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'nün, yakınlarının bütün ısrarlarına karşı koyması da bu sebebe dayanıyor..." Demek ki bu Suudi destekli tarikat gazetesinin, yöneti- cisinden başyazarına dek tümünün darbecibaşı'larla ilişkisi bulunuyor. Onlara göre Inönü, Başbakan Yar- dımcısı olduğu için de darbe yapılmıyorf!) Şimdi bu gazetenin yöneticilerine ve başyazarına şu soruyu rahatlıkla sorabiliriz "Eğer Inönü çekilirse, darbe ne zaman yapılacak? Şu- nun gününü, saatini yazın da öğrenelim..." Evet Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Demokrasi düşmanları ortada cirit atıyor. Sol birbirini yiyiyor. Bu arada hedef saptırmaya yönelik kışkırtmalar; Erdal Inö- nü'ye, Cevdet Selvi'ye saldırılar başlıyor. Kışkırtıcılar her ortamda vardır. Onlan tanıyın. Sonra da kendi kendinize sorun: "Sol niye tek çatı altında taplanmıyor?" Ve yine kendi kendinize sorun: "Niye kimi çevreler SHP'ye 'aşın sol ve mezhepçi' derken kimileri'SHP işe yaramaz' diyor... CHP'nin kendi açmazını, DSP'nin yalnızlığını yaşadığını sürekli olarak gündeme getiriyorlar?" Şimdi oturup düşünmenin zamanıdır... Katliamprotestolaıına valiliktenyasak Baro Başkanı Turgut Kazan Haber Merkezi - Sıvas'ta ya- şanan katlıamını protesto et- mek için Izmir, Içel ve An- talya'da bugün yapılmak iste- nen miting ve yürüyüşlere valiliklerce izin verilmedi. Bonn'da dün ceşitü kuruluşla- nn temsilcileri ortak bir basın toplantısı yaparak "kara ses" Kaplan'ın faaliyetlerinin ya- saklanmasını istediler. İzmir'de bazı işçi sendikala- nyla, demek ve kuruluşlann, Sıvas olaylannı protesto et- mek amaayla bugün yapmak istedikleri yürüyoiş, İzmir Vali- liğj'nce 25 gün süreyle iptal edildi. Mersin'de de Sıvas'ta yaşa- nan katliamı proteste etmek amaayla düzenknmek iste- nen yürüyüş ve mitinge izin ve- rilmedi. Vali Çetin Birmek, yürüyüş ve mitingte meydana gelebile- cek olaylan önlemede güçlük çekebileceklerini belirterek izin vermedi. Antalya'da ise meslek odalannın düzenlemek istedi- ği "Gelin Canlar Bir Olalım" yürüyüş ve mitingine Vali Saim Çotur izin vermedi. Sıvas olaylan ile ilgili dün Bonn'da ceşitli kuruluşlann temsilcileri ortak bir basın toplantısı yaparak "Kara ses" Cemaiettin Kaplan'ın faali- yetlerinin yasaklanmasmı iste- diler. Bonn'da toplantı Basın toplantısma yazarGun- ter Wallraff, Alman Sendika- lar Birliği Köln Şubesi'nden Konrad Gilges, Alman Metal- İş Sendikası Yönetim kurulu Uyesi Yılmaz Karahasan. Ba- sın Sendikası'ndan Arzu To- ker, Bilim Sendikası Köln Şu- besi Başkanı Reinhard Hoc- ker, Köln Alevi Kültür Merkezi Başkanı Ali Rıza Gülçiçek ve Alman Sosyal De- mokrat Parti Milletvekili Cor- neila Sonntag katıldı. Yazar Walhaff, dinci gruplann kont- rol aluna alınmasını ısterken, aşın dinci gruplann Suudi Ajabistan ve İran tarafindan desteklendiğini savunan Arzu Toker, Sıvas olaylannın ar- kasında aşın dinci gruplann olduğunu kaydetli. Toker. "Olaylardan bir hafta önce- sinden propagandalar yapıldı. Bunda bazı sivasi partiler ile 'kara ses' Kaplan ın etkisi vardır. Eğer Kuzey Ren West- falya Eyaleti İçişleri Bakanı gerekli tedbirleri' almazsa Al- manya'da da aşın dinci grup- lar cinayet işleyebilirler"dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle