Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 TEMMUZ1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çiller, Türk-Iş'i yumuşattı
ARAYIS
• Türk-İ.ş Başkanlar Kurulu bildirisinde özelleştirme konusunda Tansu
Çillenzorasokacakyaklaşımlarayıklandı. Başkanlar Kurulu toplantısının
açılışına katılan Çiller'in hemen her konuda Türk-İş'e danışacağını söylemesi
başkanlann karannda etkili oldu. Bildiride toplu sözleşmeler 20 temmuza
kadar imzalanmazsa"üretimden gelen gücün" kullanılacağı da yer aldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-İş Başkanlar Kurulu'nda. sendika
vöneticileri hakkındakı "yolsuzluk ve
lüks yaşam" ıddialan gecişlırildi. Top-
lantının açılışına Başbakan Tansu Çil-
ler'in katılması. Türk- İş yöneücilerinin
özelleştirme konusunda hükümctedaha
sıcak yaklaşmalanna neden oldu. Kamu
kesımındekı. toplusözleşmelerin bağıt-
lanması ıçın hükümete 20 temmuza ka-
dar süre tanıma karan alan Başkanlar
Kurulu, bu tanhe kadar hiikümetın
olumlu adımlar atmaması halınde ola-
ğanüstü toplanarak. '•üretımden gelen
gücün" kullanılmasını ele alacak.
Türk-İş Başkanlar Kuruiu'nun 7-8
temmuz larihlennde yapılan toplantıla-
nnın ardından Genel Başkan Bayram
Meral. dün bır basın toplanıısı duzenle-
.yerek. alınan kararlan agkladı. Karar-
İan içeren Başkanlar Kurulu bildinsın-
de, toplantının "Türkıye'de siyasal ve
toplumsal yaşamda. büyük değışimlerin
ve ıstıkrarsızlığın yaşandığı bır dönem-
de" gerçekleştınldığı behrtılerek. Sı\as'-
taki olaylar "şiddetle lanetlendı".
Çiller faktörü
Bıldinde. Başkanlar Kurulu loplaniı-
sinın açılışına Başbakan Çiller'in kalıl-
ması ve her konuda Türk-İş'e damşıla-
cağını söylemesinın memnuniyetle karşı-
landığı kaydedildi. Türk-İş'ın. Türkiye'-
ye zarar \crecek boyutta bır özelleştir-
meden kaçınılmasının ve toplusözleşme-
lerde ışçılere ınsanca yaşayacak olanak-
lann sağlanmasının ıstendıği belirtilen
bildiride, "Bütün bu taleplenmiz karşısı-
nda, Sayın Çiller'in Başkanlar Kurulu-
muzda yaptığı konuşmalar doğrulıu-
sunda. politikalar üretip uretmediğı göz-
lenecektir" denıldı. Kamu kesiminde
çalışan 700 binden fazla ışçinın.. 7 aydır
devam eden toplusözleşme görüşmelc-
riyle ügili olarak. hükümete 20 lemmuza
kadar süre tanınmasımn kararlaştınldığı
kaydedilen bildiride. bu tanhe kadar
• Bildiride. Genel Başkan Bayram Meral, Genel Sekreter Şemsi Denizer ve
Genel Mali Sekreter Enver Toçoğlu hakkında, son haftalarda basında yer alan
"yolsuzluk" ve ""lüks yaşam" iddialanna da değinilerek, "Sendikacılann
şahıslarına yönelmiş gibi gözüken bazı gerçek dışı iddialar, gerçekte
sendikacılık hareketinin bütününü yıpratmayı amaçlamaktadır" denildi.
görüşmelerinın devam ettiği günlerde,
basında bu tür haberlenn yer almasının
Türk-İş'i zor durumda bıraktığı ve daha
dikkatli davranılması gerektıği görüş.';-
nnıdilegetirdıler.
Sendika başkanlannın konuşmalan-
nın. "toplusözleşme göriışmeleri ve özel-
leştirme" konulannda yoğunlaştığı top-
lantıda. bazı başkanlann "özelleştirme
kaçınılmaz, önüne geçemeyız" görüşünü
savunduğu. genel eğılımın ise "ozelleştır-
meye karşı mücadele edılmeli" düşünce-
sinde ısrar ettikleri kaydedildi. Başba-
kan Çiller'in. toplantının açılışına katıla-
rak. "Özelleştirme kaçınılmazdır. Başka
yolumuz >ok. Ancak bunu sizlerle konu-
şarak yapmak ıstiyorum. Kimscnin bu
işten canı yanmayacak" diye konuşması
üzerine, Türk-İş yöneticilerinin hükü-
mete bu konudaki yaklaşımlan yumuşa-
dı. Turk-fş'in bugüne değın özelleştir-
meyc şiddetle karşı çıkmasına karşın.
Başkanlar Kurulu bildirisinde. bu konu-
da yumuşama görüldü
sozleşmelerın bağıtlanmaması \e hükü-
metin somut adımlar atmamaM halinde.
Türk-fş'in "üretımden gelen gücünü
kullanacağı" belıriıldı Meral. bu uınh-
ten sonra gerekirse Başkanlar Kurulu-
nun olağanüstü loplanarak konuyu ele
alacaeını kaydettı
İddiaları devlet somştursmT
Bıldinde. Genel Başkan Merdl. Genel
Sckreıer Şcmsi Denizer \e Genel Malı
Sekreıer Enver Toçoğlu hakkında. soıı
haftalarda basında yer alan ""yolsuzluk"
ve "lüks vaşam" iddialanna da değinile-
rek. "Sendikacılann şahislarına yönel-
mı j gıbı gözüken ba/ı gercek dışı iddia-
lar. gerçekte sendikacılık harekeıının bü-
tününü yıpraımd}! amaçlamakıadır "
denıldı. Bildiride. "Başkanlar Kurulu-
muz. bazı vayın organlannda yer alan
bu iddialann ihbar kabul edilmesını \e
de\letın tüm ilgili kuruluşlannın bu ıd-
dialan kovuşlurmasını talep ctmekie-
dır" gorüşünc ycrvenldı. Bayram Meral
de. iddialann gerçeklen yansıtmadığını.
lemsıl ettıği toplumun çıkarlannı kendi
onurunun da üzennde tultuâunıı söyle-
dı.
Cumhurijerın edindığı bilgilere göre.
2 gün de\;tnı edcn Başkanlar Kurulu
toplantısının ılk gununde. bazı sendika
başkanlan. basında yer alan iddialara
değınerek, Yönetım Kurulu'nun konu
hakkında açıklama yapmasını istedı.
Bunun üzenne Meral veToçoğlu. hakla-
nndaki yolsuzluk. usülsüzlük ıddialan-
nın gerçek olmadığını, bu tür haberlenn
kahitlı olarak çıkanldığını söylediler.
Denizer de. Jaguar marka makam oto-
mobilino ilişk'n. basında kendisine atfen
yayımlanan bazı demeçlenn, abartılı \e
uydurma olduğunu söyledi.
'Yönetim güven tazelemeli'
Toplcintıda soz alan sendika başkan-
lannın büyuk bölümü. toplusözleşmc
Trafiktekanlı
bilanço: 25 ölü
Yurdun çeşitliyerlerinde dün meydana
gelen trafîk kazalarmda 25 kişıyaşamını
yitirdi, 40 kişideyaralandı.
Haber Merkezi - Isparta. Ko-
caeli. Akhisar. Ahlal, Niğde. Gi-
rasun. Van. Muradiye. Gazı-
antep ve Tekırdağ'da dün mey-
dana gelen trafik kazalannda
toplam 25 kişi öldü. 40 kişı de ya-
ralandı. Isparla Şarkikaraağaç ıl-
çesi yakınlannda saat 05.00 sıra-
lannda meydana gelen trafik ka-
zasında, Konya'ya gıtmekte olan
Diaettin Kıuçoğlu yönetimındekı
34 JUJ 90 plakalı otobüs. şofö-
riin uyuması sonucu şarampole
yuvarlandı Kazada. 11 kışi öldü,
21 kişı deçeşitlı yerlerinden yarâ-
landı. Kazada ölenlerden doku-
zunun ısimlerinin, Zafer Ercivas
(21). Ali Ortaç (54). Saliha Ortaç
(41). Emine Ortaç (28). Zchra Or-
taç (8). Songül Ortaç (üç aylık).
Akime Tosun |41)..Hüseyin Çe-
lik (20) ve Bahattin Özçeiik (24)
olduğu belırlendi.
Ölen iki erkeğın üzerinden ıse
kimlik çıkmadığı bıldirildi. Ko-
caeli'nden İstanbul'a gelpıekte
olan Yaşar Çukur ise yönetimin-
dekı 55 KA 668 plakalı minıbüs
ile Hereke Doğu Gışelen mev-
kiınde. yol kenanna parketmiş
bulunan 67 KO 549 plakalı dam-
perli kamyona arkadan hızla
carptı. Kazada, minibüste bu-
lunan yolculardan Mehmet Ca-
noğlu (61), Muhammet Çöp (19)
öldü.
Toçoğlu hakkında
yolsuzluk suçlaması
• Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Demiryolu-İş
Başkanı Enver Toçoğlu'nun başkanlığı döneminde
usulsüz işlemler gerçekleştirdiği. bazı kişilere haksız
menfaat sağlandığı öne sürüldü.
Ekonomi Servisi- SSK Men-
suplan Eğıtim ve Dınlenrtıe Te-
sisleri Derneğı Hesap Tetkik
Komısyonu tarafından hazırla-
nan raporda. Türk-İş Genel
Mali Sektereteri ve Demiryol-
İş Başkanı Enver Toçoğlu'nun
Başkanlığı döneminde usulsüz
işlemler gerçekleştirilerek bazı
kişilere haksız menfaat sağlan-
dığı öne sürüldü.
Raporda. Toçoğlu ve dığer
yöneticilerin dernek paralannı
uzun süre zimmet]erinde tut-
tuklan ve istismar faizine neden
olduklan. Derneğin temsil gi-
derleri dışında toplam 17 mil-
yon 675 bin lıra.lık kişisel harca-
rhalann dernekten karşılandığı.
İçişleri bakanlığından izin al-
madan Almanya'ya gönderilen
dernek yönetıcilenne 55 milyon
lira ödendiği ve bu ödeneğin bi-
rinci dereceli devlet memuruna
ödenen harcırahın 1 '2'si olması
gerekirken tam yevmiye üzerin-
den tahakkuk ettiği belirlendi.
Dernek yöneticilerinin Kıbns
gezisı sırasında harcırah kanu-
nuna aykın olarak Alman mar-
kı üzennden ödeme yapılması
nedeniyle 11 milyon liralık ge-
reksiz ödeme yapıldığı, bazı ki-
şiierin Dernek tesislerinden üye
olmadıklan halde üyderle aynı
şartlarda yararlanmlan nede-
niyle 294 milyon lira zarara ne-
den olunduğu. Kartal Dinlen-
me Tesislen ihata du\an in-
şaatında yapılmadığı halde
yapıldı gibi gösterilerek müta-
îıite 77 milyon 700 bin lira fzla-
idan ödeme yapıldığı iddialan-
!na yer verilaı.
: İddialann tümünü "uydurma
ve kasıtlı' olarak niteleyen En-
ysr Toçoğlu, söz konusu iddia-
•lardan sadece. dernek yönetici-
lerinin Almanya'ya izinsiz git-
meleriyle ilgili olarak İçişleri
Bakanlığı'nca dava açıldığını
söyledi. Dernek üyesi olmayan-
lann Dernek imkanlanndan
boş kalan yerlenn doldurulma-
sı içih yararlandınldığını. ayn-
ca bu kişilerden 250"şer bin lira
da fark alındığını belirten To-
çoğlu, dernek paralannın da
zimmetlerinde tutmadıklannı
savundu.
6 milyon liralık bir avansı iki
gün üzerlerinde tuttuklan için
dernek parasını zimmetlerine
geçirmekle suçlandıklann öne
süren Toçoğlu. 77 milyon li-
ralık fazladan ödemeye neden
olunduğu savunulan ihata du-
van inşaatındakı farkın da de-
nize inen 11 metrelik bölümden
doğduğunu söyledi.
Lojman tazminatı
Yönetim Kurulu'ndaki göre-
vinden uzaklaştınldığı bir or-
tamda lOekim 1992'de yapılan
genel kurulun 11. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi tarafından ip-
tal edildiğini beürtten Toçoğlu,
mevcut Dernek yönetiminin
meş^ru olmadığını öne sürdü.
"Iddialannın birini tespit et-
sinler dünyanın en şerefsiz insa-
njyım" diyen Toçoğlu. SSK loj-
manından oturduğu halde
Türk-İş'ten ayhk 850 bin lira
lojman taziminatı almasının da
çok doğal olduğunu savundu.
Toçoğlu "SSK lojmanında
oturmam ayn, Türk-lşteki öz-
lük halflanm ayn. Ben SSK loj-
manında oturuyonım. Türk-Iş
lojmanında otursaydım haksız
olururn. Lojman tazirrünatı
Türk-İş'teki özlük hakkımdan
doğuyor" diye konuştu.
Denizer, Jaguar'ı saüyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş Genel Sekreteri
Şemsi Denizer. Jagur marka makam otomobili aldırması ve özel
yaşamı ile ilgili haberlerin. " Habercilik anlayışının hakaret dolu
ifadelerle ve ısrarla zedelenmesi, bır gazetenin şahsımı hedef alan,
her türlü basın anlayışının ötesinde yayınlar" olduğunu öne sür-
dü.
, Denizer, dün yazılı yaptığı açıklamada, 1983 yilında Genel
Maden-İş Sendikası'nda yöneticiliğe başladığını, budönemde bir
daire ve yerli marka otomobilden oluşan mal varlığına sahip ol-
duğunu bildirdi. Denizer. daha sonra arabasını satarak. yazlık
aldığını. bunun dışında da başka bır varlığına sahip olmadığını
söyledi. Denizer, jaguar marka arabaya hiç binmediğini ve sen-
diİtaya satılmasını teklıf edeceğini ifade ettı. Denizer. açıkla-
masını." Kışiliğime bu saldınnın cevabını elbette yüce yargı vere-
cektir. Bu araç zımmet değildir. Hırsızlık yoluyla elde edilmedıği
gibi, yurda kaçak da sokulmamıştır" diye sürdürdü.
Kaçak mercedes davasında yargılanan Fenerbahçeli futbolcu Tanjli Çolak, ycraden yargılanacağını öğrenince, kamp
yapmakta olduğu Kızılcahamam'da havuz içinde dua etti. (Fotoğraf: AA)
Tanju'ya cezadan kurtuhtş olanağı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay 7. Ceza Dairesı. Feherbahçelı
milli futbolcu Tanju Çolak'ın 9 yıl 4 ay
ağır hapis cezasına çarptınldığı "kaçak
Mercedes" davasında, sanıklan suçlu
bulurken verilen karan usül yönünden
bozdu. Yargıtay, sanık Ta.nju Çolak'ın
emniyet ifadesinde, diğer sanık Ejder
Özdemir'ın ısmini vererek yakalan-
masını ve böylece olayın ortaya
pkmasını şağladığı gerekçesiyie, hakkı-
nda ceza indirimı uygulanıp uygulan-
mayacağı konusunun yerel ma'hkemede
tartışılmasını istedi.
Yargıtay'ın bozma karanndan son-
ra, "kaçak Mercedes" davası. İstanbul
I. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yenıden
görülecek. Tanju'nun mahkemeye
yardım ettiği görüşüne vanlırsa, ce-
zasında ındirim yapılacak.
Yargıtay 7. Ceza Dairesı. sanıklar
Tanju Çolak. Ejder Özdemir. Ethem
Demir \e Ali Niyazi Kodak'ın yargı-
landığı "kaçak Mercedes" davası ile il-
gili karannı dün açıkladı.
Duruşmaya verilen kısa bır aradan
sonra. Tanju'ya ceza indirimi ve fazla
avukatlık ücretinin bozma nedeni
• Yargıtay, mercedes
kaçakçılığından yargılanan
sanık Tanju Çolak'ınemniyet
ifadesinde. diğer sanık Ejder
Özdemir'in ismini \ ererek
yakalanmasını ve böylece olayın
ortaya çıkmasını şağladığı
gerekçesiyle, hakkında ceza
indirimi uygulanıp
uygulanmayacağı konusunun
yerel mahkemede tartışılması
amacıyla daha önceki mahkeme
karannı usulen bozdu.
sayıldığı Yargıtay 7. Ceza Dairesı ka-
rannda şöyle denildi:
"Yapılan duruşma sonunda topla-
nan delillcr karar yennde ıncelcnerek.
sanıklann suçlannın subutu kabul cdil-
miş. olayın nneliğıne ıe soruşturmanın
sonuçlanna uygun şekılde suç vasfı la-
yin. cezayı artıncı sebebin nitelık vc dc-
recesi takdir kılınmış. savunmalar
inandıncı gerekçelerle ret edılmiş. an-
cak. polisçe yapılan istıhbari çalışmalar
sonucu. da\a konusu kaçak Mercedes'-
le birlikte yakalanan sanık Tanju Ço-
lak'ın. 22.1:1992 tanhlı emniyet ifa-
desinde. Avdın Tağmaz tarafından dü-
zenlenen 24.12.1991 tarihli istihbarat
raporunda adı gecmeyen sanık Ejder
Özdemir'in ismini vererek. bu sanığın
yakalanmasını ve bu şekilde olayın et-
raflıca ortaya çıkmasını sağlaması ne-
deniyle. hakkında 1918 sayılı kanunun
49 2 maddesınin uygulanıp uygulan-
mayacağı konusunun tartışılıp değer-
lendırilmemesi ve fazla avukatlık ücreti-
ne hükmedilmesi sebebiyle karann bo-
zulmasına oy birlığiyle karar \erildi."
Tanju'nin yorumu
Yenı sczon hazırlıklannı Kızılcaha-
mam'da sürdüren Tanju Çolak ıse
Yargıtay'ın bozma kararjnı sevirfçle
karşıladı. Mahkeme karannı "suçsuzlu-
ğum ortaya çıktı" diye yorumlayan
Tanju. "Türk adaletıne her zaman gü-
vendım. Yargıtay'ın bu karan ile suç-
suzluğum ortaya bir kcz daha çıktı.
Böylece adalet yenni buldu Şimdi tek
amacım Fenerbahçe hin bu sezon şam-
pıyonluğunu görmek " dedı.
RP'li başkan tarafından işten atılan 340 kişi direniyor
KağıthaneişçisiSHP'yiişgaletti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kağı-
thane BelediyesTnin RP'li Başkanı tarafı-
ndan 6 ay önce işten atılan 340 işçinin direni-
şi devam ediyor. Işçiler dün Ankara'da SHP
Genel Merkezi ile partinin İstanbul il bi-
nasını işgal ettiler. İşçiler, işlerine dönmeleri
konusunda somut adım atılıncaya kadar iş-
galin devam edeceğini bildirdiler.
Kağıthane Bt'lediyesi'nden atılan 340 işçi-
nin işlerine geri dönmeleri amacıyla 6 aydır
yaptıkları eylemleri dün de SHP Genel
Merkezi işgaliyle devam etti. Ankara'daki
70 Kağıthane işçisi dün 10.30'da SHP Genel
Merkezi'ne gelerek giriş katında süresiz iş-
gal başlattılar. Kağıthane işçilerinin aynı sa-
atte. SHP İstanbul il binasında da işgal bas-
lattığı bildirildi. İşçiler, S arkadaşlarının Sl.
gfinü dolan açlık grevi nedeniyle ölümle pen-
çeieştikierini belirterek "Arkadaşlarımızı
ikna edecek, tedavi kabul etmelerini sağla-
yacak somut adımlar atılıncaya kadar, so-
runumuza çö/üm getirilinceve kadar işgal-
ler de> anı edecektir" diye konuştular.
İşten atılan 120 kişinin >aklaşık 3 aydır
Ankara'da bulunduğunu \e defalarca yetki-
lilerlt, politikacılarla görüştüklerini aıilatan
işçiler şöyle konuştular:
"SHP duyarsız. Sürekli mavi boncuk
dağıtıvor. Ölümle penceleşen, işsizlikle bo-
ğuşan bizleri görmezlikten geliyor. Dün
kağıthane"de işçi kıyımı yapan. bugün Sı-
\as'ta aydınlan katleden gerici anlayışın
gerçek yüzünü görmezlikten geliyor. İşgale
başlayah 2.5 saati geçti, hala bir SHP'li ge-
lip de 'sorununuz nedir' diye bile sormadı. Bu
da SHP'nin duyarsızlığının bir göstergesi-
dir." İşçiler, kendilerini işten atan gerici an-
layışın gerçek yüzünü Sıvas'ta da gösterdi-
ğini turgulayarak gerekli ördemlerin alı-
nmaması haİinde bu anlayışın giiçlenerek
daha tehlikeli bir boyut kazanacağını söyle-
diler.
Eylemlerine, kendisini ilerici. sosyal de-
mokrat olarak tanımlayan SHP'ce destek
\erilmediğini kaydeden işçiler, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğul-
tay'ı suçlay arak şu iddiada bulundular:
"Bize diyor ki 'bu anlay ışı daha çok teşhir
etmelisiniz'. Sıvas'ta onlarca kişiyi yakan-
ları sadece Kağıthane işçisi nıi teşhir ede-
cek? Diyor ki, 'amacınız sansasyon yarat-
mak, sorununuzu anlatmaksa açlık grevi ya-
pacağınıza, kendinizi 10. kattan atın. Daha
etkili olur'. İnanılmaz."
TOKTAMIS ATES
Kemalizm,Demokpasi ve
Sorunlarımız
Gençliğimizde iyi görüştüğüm, tutucu bır dostum var-
dı. Yaşamını çevirmenlik ve yayıncılıkla kazanırdı. O
zamanlar yeni yeni palazlanmaya başlayan MSP'ye ve
Erbakan Hoca'ya gönül vermişti. Şimdi nerelerdedir, ne
yapar, bilmiyorum. Yıllardır görmedim.
O dönemde, yani bundan 20-25 yıl önce, üniversiteler-
de okuyan öğrenciler genellikle solda yer alırlardı. 1961
Anayasası'nın getirdiği özgürlük ortamı içinde, tam bir
'sol patlama' ortaya çıkmıştı. Tarihte ilkkezsosyalistbir
parti, Türkiye Işçı Partisi, Türkıye Büyük Mıllet Meclisi'-
nde grup kurmuştu. (Bu grubu oluşturanlardan bazıları
'cılk' çıktı ama olsun.)
Benim arkadaş, gençlerin sosyalıst düşünceye oian
bu eğilimlerine çok içerlerdi. Ve sürekli olarak "Ilk ve
orta eğitimde Kemalist ideolojiyı alan gençler, üniversi-
tede sosyalist olur elbet" derdi Işin başınm burası oldu-
ğunu savunurdu.
Doğrudur. İlk ve orta öğretimde gerçekten Kemalist
olan gençler, üniversitede sosyalist ya da sosyal de-
mokrat olur. Zira bunlar aynı çizginin muhtelif durakları-
dir.
Kimi Akln evvel' solcu eskileri, "Kemalizmi sosyal
demokrasi olarak yutturamazsınız" diye yazıp çiziyor ve
konuşuyorlar. Elbette yutturamayız. Zaten yutturmak is-
teyen kim?
Kemalizm Türk devriminin ideolojisidir. Türk devrimi
ise "Teokratikkökenli meşruti birmonarşiden; halkege-
menlığıne dayanmak isteyen laık bir cumhuriyete ve bu
monarşinin kul'undan, cumhuriyetin 'vatandaşı'na ge-
çiştir."
Bu tanımda Türkiye Cumhuriyeti'nin iki özelliği açıkça
görülür
- Halk egemenliğine dayanmak istemesi,
- Laik bir cumhuriyet olması.
Kuruluş dönemindeki bu iki özellığiyle Türkiye Cum-
huriyeti elbette sosyal demokrasiyi içermez. Hatta de-
mokrasiyi de içermez. Bunu elbette yadsıyamayiz.
Zaten demokrasinin yeşerebileceği bir ortamın özellik-
leri bellidir. Bunlar;
. - "Eğitimli ve kültür düzeyi yüksek bir halk,
- Gelişmiş bir iletişim ağı,
- örgütlü bir toplum'dur.
Ve bu özellikler 1920'lerin, 1930'larınTürkiyesi'ndeel-
bette yoktu ve bu nedenle, elbette demokrasi de yoktu,
olamazdı. Zaten o dönemde dünyanın hiçbir yerinde bu-
günkü anlamıyla demokrasi yoktu. Başta Fransa olmak
uzere, pek çok ulkede kadınlar oy kullanamazdı. Eğıtim-
den, gelirden vb. gelen bir dizi kısıtlamalar vardı
Ancak Türkiye Cumhuriyetı kul'dan vatandaşı oluş-
turmayı hedeflemişti. Vatandaş olmak, insanoğtunun
ulaşmak isteyebileceği en ileri noktadır. "İçinde yaşadı-
ğı toplumda, yasalar karşısında tam bir eşitlik içinde
olan; hak ve sorum.lulukları eşit olarak nesnel yasalarla
belırlenmiş, özgür insan"dır vatandaş. Ve zaten bir kez
insanlar vatandaş oldu mu, demokrasi de ardından ge-
lir. Nitekim Türkiye'de de böyle olmuştur.
'Gerçekten, Türkiye Cumhuriyetı bunu başarmıştır,
ama bu vatandaşlar arasında eşitliği sağlamayı başara-
mamıştı. Asla etnik olmamakla birlikte, ülkenin orta böl-
geleri ve doğusuyla batısı arasında bir gelir farklılığı
doğmuştu. Daha doğrusu var olan farklılık sörmöştü.
Yani Türkiye vatandaşları eşitti, ama bazıları daha eşitti'.
1950 sonrasında kentlere göç de bu olguyu degiştîF-
medi. Doğu'nun zenginleri Batı'ya kaçtılar; Batı'da zen-
gin olan Doğulular, Doğu'yu unuttular. Kentler köyleşti,
köyleryoksullaştı.
Ve patlamalar başladı. Koşullar önceleri 'eşkıyalığa'
itiyordu. 1970 sonrasında siyasal içerik kazandı. 1980
sonrasında ise işler çığrından çıktı.
Bana kalırsa Türkiyenin temel sorunu; bazı etnik
grupların 'kimlik' sorunu değil, bazı bölgelerde yaşa-
yanların vatandaşlık' sorunudur. Eşitlik sorunudur Tür-
kiyeCumhuriyeti vatandaşı olmanın nimetlerinden yete-
rince yararlanabilme sorunudur.
Eğer bugün Olağanüstü Hal Bölgesi'nde çalışan tüm
serbest meslek erbabının ödediği vergi toplamı, Istan-
bul'da bir avukatın ödediği vergiden azsa, ortada ciddi
sorunlar var demektir. Eğer bugün o bölgedeki bir ken-
tin tüm satılık dairelerinin bedeli. istanbul'da iki yalının
bedelinin altında ise sorunlar içinden çıkılmaz duruma
gelmiş demektir.
öncetoplum
1
diyen, "yerli malı kullandırmayaözendi-
ren'. 'tutumlu olunması gereğini vurgulayan' Atatürk'ü
unutturmaya çalışarak; IMFpatentli piyasa önlemleriyle
bu sorunlar çözülmez, bu uçurumlar kapanmaz, akan
bu kanlar durdurulamaz.
Akan kan bizim kanımızdır, durdurmak zorundayız.
Ama bunun çözümü 1920'lerin, 1930'larınçözümyoluda
değildir, 1990'ların çözümüdür. Artık değişen birdünya-
da yaşıyoruz. Günümüzün tek çözüm yolu, eksiksiz bir
demokrasinin, tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçi-
rilmesidir. insanlara siyasal, toplumsal ve ekonomik fır-
sat eşitliğinin sağlanmasıdır. Bir kısım insanlara ikinci
sınıf insan' olmayı ve kalmayı kader haline getirip, top-
lumsal barışı, huzuru sağlayamazsınız.
1930larda demokrasinin altyapısı yoktu, bugün var.
Bu olanağı kullanmak gerekir.
Özel okul asıl liste kayıtları
• İstanbul Haber Servisi - Özel okullann asıl liste kayıtlan dün
başladı. Bu okullan asıl listeden kazanan öğrencilerin kayıtlan
12 temmuz pazartesi gûnü saat 17.00'de sona erecek.
Özel okullann l. yedek liste kayıtlan 14-15 Temmuz'da, 2.
yedek liste kayıtlan ise 16 ve 19 Temmuz tarihlerinde
gerçekleştirilecek. 2. yedek liste kayıtlan sonunda da
kontenjan açığı kalan özel okullar, 21 Temmuz'da ön kayıt, 22
Temmuz'da. ön kayıt listesinden kesin kayıt yapacaklar. Bu
tarihten sonra da kontenjan açığı bulunan okullar kayıt
işlemini. bir gün ön kayıt taban puanı ilanı, ıkıncigün ön kayıt.
üçüncü gün de ön kayıt sıralama listesine göre kesin kayıt
yaparak 27 Ağustos tarihine kadar sürdürecekler.
Anadolu liseleri asıl liste kayıtlan, 9-16 Ağustos tarihlerinde
yapılacak. 1. yedek liste kayıtlan 19-22 Ağustos, 2. yedek liste
kayıılan 23-26 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek.
Anadolu lıselcrinde açık kontenjan kalması halinde ön
kayıtlar31 Ağustos-2 Eylül tarihlerinde yapılacak.
Kendini halkına adayan
ilerici. aydın, değerli insan
yazar, şair
RIFATILGAZ'ı
kaybettik. Ailesine, dostlanna,
yayın dünyasma ve tüm okurlanna
başsağlığı diliyoruz.
AKYÜZKİTABEVİ
ve TÜMZAMANLAR YAYINCILIK