27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC70. niSAYI 24748 S A N A T K U L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 10TEMMBZ1993CUMU17ESİ Kültürel mirası tahrip edenlere 3 yıl hapis ve 500 milyon lira para cezası geliyor Koruma yasasırun 'son taslağı' hazırOKTAY EKİNCİ Tarihsel yapılann korunmasını 'kamulaştırma' koşuluna bağlayan yasa taslağı. teklifi veren Çorum Milletvekili Amiklioğlu'nun 'Geri çektim" demesine karşın TBMM komisyonlannda bekletiliyor. Mec- lisin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda "2/399 no.lu dosya" olarak incele- mede buiunduğu saptanan yasa tas- lağı komisyonca "reddedilmediğı" takdirde Çiller hükümetı dönemin- devasama gündemine girebilecek. Öte yandan söz konusu taslağa "şiddetİe' karşı çıkan Kültür Ba- kanlığı ise taslağın "olası yasalaş- ma" tehlikesıne karşı, Koruma Ya- sası'nın tümüne yönelik değişiklik çalışmalannı sonuçlanma aşaması- na getırdı. Eski eserlerin korunmasında ka- mulaştırma yerine "devlet yardımı- nı" esas alan yeni yasa taslağı. bir ki- tapçık halinde ilgili kurumlara gön- derilerek görüşlen isteniyor. Kültü- rel mirası tahrip edenler ıçin ağır ha- pıs ve 500 milyona %aran para ceza- lan gibi güçlü yaptınmlan da içeren taslakta. bolge koruma kurullanna bağlı olarak, her ilde aynca "koru- ma il kurullarT'nın da oluşması ön- görülüyor. Ancak bu kurullann ka- rar yetkileri bulunmayacak; bölge kurullannca alınan koruma karar- lannuı, her ildeki yerel denetimin- den ve izlenmesinden yükümlü ola- caklar... 2 yıldır tartışıiıvor 2863 sayılı Kültür ve Tabıat Var- lıklannı Koruma Yasası'nın değiştı- rilmesine yönelik çeşitli kesimlerde yürütülen çalışmalar, yaklaşık iki yıldır kamuoyunda yoğun tartışma- çorum milletvekili Amiklioğlu'nun kamulaştınlmayan' tarihi yapılann imara açılmasını öngören yasa teklifi TBMM komisyonunda beklerken, Kültür Bakanlığı korumada devlet yardımını devreye sokan yeni yasa taslağını tartışmaya açtı. lar yaratarak sürüyor. Bu yönde bakanhkça haarlanan ilk değişiklik taslaklan. 1991 yılı sonlannda bakanhk birimlerinin görüşlerine açılmış, ancak koruma- yı salt "bürokrasiye" tutsak eden yaklaşımJanndan ötürü yoğun eleş- urilere konu olmuştu. 1992 yüı başlannda, DYP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, "koru- ma kurullanrun katı tutumlannın demokrasiyle bağdaşmadığı" gerek- çesiyle belediyelere yetki veren bır ya- sa taslağı haarlığı içerisinde olduklan- ru açıkladı. Ne \ar ki bu haarlığın- da. koruma konusundaki duyarsız- lığı ve yanlışlan ile tepki toplayan Mudanya Belediyesi'ni ve yöredeki zeytinliİderi imara açmak isteyen arazi sahiplerini "müttefik" olarak seçmesi, Tayan'ın çaüşmalan üze- rinde daha baştan ciddî kaygılann doğmasına neden oldu. Geçen aylarda ise bu kez ANAP Çorum Milletvekili Ateş Amikli- oğlu'nun yeni bir girişimi. duyarlı çevrelerin yoğun tepkileriyle karşı- landı. Tarihsel yapılann ve StT- lerin, ancak "kamulaştınlmalan" durumunda korunabileceğini öngö- ren, özel mülkiyettekj doğa ve kül- tür varhklarının ise imara açılmala- nnı getiren yasa teklifi, şiddetli pro- testolar ve kınama kampanyalan sonucunda "geri çekildi." Amikli- oğlu. Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada "yanlış anlaşıldığını. bakanlı- ğın taslağını beklediğini" belirtti. Ne var ki son edinilen bilgılere gö- re bu taslak yine de TBMM'nin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ka- rara bağlanmak üzere 2'399 dosya no.su ile "bekletiliyor." Bakanlığın son taslağında tartış- ma konusu olan en önemli bölüm koruma kurullannın oluşumuna ilişkin. İki yıldır süren değerlendir- melerde. bu kurullann "özerk" ve "demokratik" bir yapıianmaya sa- hıp olmalan gerektiğinin süreİdi altı çiziliyor. Korumada salt hükümet politi- kalanna bağımlı kalınmaması için çevreye duyarlı sivil kuruluş temsil- cilerinin de "koruma ordusu" içeri- sinde "kamu görevi" yüklenmeleri üzerinde önemle duruluyor. Buna karşın son taslakta ise bu tür bir demokratik yapılanma yeri- ne yine atanmış üyelerin ağırhklı ol- duklan, "bürokratik" nitelikli ku- rullar tercih ediliyor. Milano geleceğe geri dönüyor Haber Merkezi - Kuzey bölge, tarihsel Milano kentıni bir zamanlarçevreleyen kanal ağını yeniden açmayı tasarlıyor. 800 yıllık bir geçmise dayanan v e 1920'lerde kapatılan Navigli şu kanallanrun yeniden kente kazandınlması. Milano'ya ilk kez doğrudan secımle başa geçecek Belediye Başkanı Marco Formentini'nin sürdürdüğü kampanyanın en can alıa noktasını oluşturuyor. Kuzey bölge adayının bu hafta sonu başa baş gittiği Nando Dalla Chiesa'ya karşı üstünlük sağlaması bekîeniyor. Milano'ya gelen konuklann pek azı, ünlü San Marco ve San Damiano caddelerinin bir zamanlar kanallarla çevrili büyüleyici güzellikteyerlerolduğuna akıl erdirebilir. Kanallargünümüzde. Milano gibi bir sanayi kentinden çok, Venedik ve Amsterdam kentlerini çağnştınr. 800 yıl boyunca Olona nehri tarafından suyu sağlanan kanallar. 1929'da faşist kent meclisi tarafından Milano'yu çağdaş bir kente dönüştürme amaayla kapatılmıştı. Geriye kalan tek kalınü Navigli yöresindeki kirli bir durgun suydu. Çevreci bir eğilime sahip olan yeni bölge adaylan Milano'nun suyla olan bağlantısını yeniden canlandırmayı umuyor. Projenin gerçekleştirilmesi için el ele veren mühendis ve mimarlar, bir fızibilite raporu haarlıyor. Kanallann yeniden kente kazandınlması için öncelikle üstlerinin açılması gerekiyor. İkinci sorun ise kenti çevreleyen metro ağı. Bunlara ek olarak biriken kirli sulann kanallara akıtılması şimdi bile kendisini belli eden pis kokuyu daha da arttıracak. Aynca kente her gün giriş yapan 600 bin araca da ne tür bir çözüm getirileceği henüz belirsiz. Arkadaşını yumruklayan çocuk okuldan atıldı Haber Merkezi - İngiltere'de altı yaşındaki biroğlançocuğu, okul arkadaşlan için bir tehlike unsunı oluşturduğu gerekçesiyle okuldan atıldı. Lincolnshire'daki Holton-Ie-Moor îlkokulu idarecileri, aralannda dört yaş büyük çocuklann da buiunduğu okulun öğrendlerini altı yaşındaki Kirk Henson'dan korumanm tek yolunun süresiz uzaklaştırma olduğuna karar verdiler. Okulda yalnızca 39 öğrenci ve iki öğretmen var. Bardağı taşıran son damla, oğlanın oyun bahçesinde bir kıza yumruk atması oldu. Daha önceki olaylan arasında ise hocalara küfretme, okuldan kaçma ve kavga sayılıyor. Çocuğun annesi Karen Kenson'un, oğlunun saldırgan davraruşlannı bastırması için polisi bile yardıma çağırdığı biliniyor. Ancak önceki gün okul idarecilerine giderek oğluna son bir şans daha verilmesini istemiş. "Evdekalmaya başladığından beri zihnini oyalayacak hiçbir şey kalmadığı için davranışlan daha da bozuldu. Eskiden okulu severdi ama artık çok sıkıbyor. Biraz saldırgan bir yapısı olduğunu biliyorum. Ancak ne de olsa daha çocuk. '" Lincolnshire'dan bireğitım sözcüsü ise bu denli ufak bir çocuğun okuldan atılmasının çok enderrastlananbırdurum olduğunu belirtti. Havlama tüm olumsuzluklanna karşın, yaşam kurtancı bir özelliğe sahip. Köpeklerin havlaması bir yerlerde bir şeylerin otduğıunun göstergesi. Köpekleri susturmanın yolu bulunamadı NATIONAL GEOGRAPHIC DONALD J. FREDERIÇK Köpeklerin havlaması sizi ra- hatsız etse bile henüz onlan sustur- manın kesin bir yolu bulunamadı. Kimi bilim adamlan köpeklerin ne- den havladıklan konusuna bile bir yanıt getiremiyor. Hampshire Üniversitesi'nden bi- yolog Raymond Coppinger, "Geliş- memiş bir kişilikleri olduğundan, tıpkı gençler gibi, eğitilmeleri çok güç" diyerek soruya bır açıklama getirmeye çahşıyor. Coppinger, ak- rabalan yabanı] kurtlann tam tersi- ne, köpeklerin büyüyüp olgunlaştı- kça daha çok havlama eğilîmi gös- terdiğini, buna da köpeklerin ehli- leştirilmelerinin nede« olduğunu ile- ri sürüyor. Hemen hemen her şey bir köpeğj havlatmaya yeterli olabilir. Köpek- ler aya. esen yele ya da yapraklann hışırtısma havlayabilir. Zaman za- man ortada hiçbir neden olmaksızın bile köpeklerin havladığına tanık olabiliriz. Köpeklerin îıavlamasına neden olabilecek sayısızetmen bulu- nabilir. Bunlann çoğu bulunduklan yeri ya da eşlerini korumak amaay- la seslerini yükseltmek eğilimi göste- rir. Yapacak daha iyi bir şey bula- madıklan için havlamaya koyulan köpekler ise "sıkıntıdan havlayan" köpekler türiinü oluşturur. Köpek- ler sosyal yaratıklar olduğundan onlan arka bahçede kapalı tutmak doğalanna aykın bir davranış sayi- iır. Oysa ki köpekler toprağı eşele- mek. haviamak. zıplamak ve koş- mak isterler. Bu nedenle köpeği belli davranışlara iten dürtülenn saptan- ması gerekir. H,avlamanın toplumda huzursuzluk yarattığı gözönünde tutularak kimi toplumlar havlama yasağı uygulamasına geçti. Köpeklerin iletışimindekı giz, havlamanın tizliği ve sıklığında ya- tar. Havlama ne denli tiz ise köpek o denli korkuyor demektir. Dört beş kez kısa kısa havlama ise. birilerini yardıma çağıran. uyaran bir ileti ni- teliğındedir. Bir köpeğin kekeleye- rek havlaması oyuna davetten baş- ka bir şey değildir. Havlayan köpeğe yine seslenerek yanıt vermek onun daha da çok havlamasına yol açar. Köpek havlamasınm toplumda huzursuzluk yarattığı göz önünde tutularak kimi toplumlar havlama yasağı uygulamasına geçti. Ancak hiçbir köpek susturulduğu anda havlamayı kesmiyor. Havlamanın kesilmesi yolunda köpek sahipleri işi iyice abartıp sese karşı koku ya- yan ya da su fışkırtan aygıtlardan yararlanma yoluna gidiyor. Bir İngilizin buluşu olan aygıt ise köpeğin boynuna takılıyor. Köpek havladığında aygıttan keskin bir li- mon kokusu yayılıyor. Havlamayı engelleyen yakaîar da kulağa hoş gelmeyen sesler üretiyor ya da çok güçlü olmayan elektrik şoku yaratı- yor. Ancak tüm bu havlama engelle- yen aygıtlann tek bir ortak özelüği var: Hiçbiri işe yaramıyor. Köpeklerin zekasını inceleyen nıhbilimci Coren'e göre hiçbir şey bir "terrier"yi susturamaz. çünkü havlamak onlann genlerinde var. Havlama, tüm olumsuzluklanna karşın, yaşam kurtancı bir özelliğe sahip. Köpeklerin havlaması bir yerlerde bir şeylerin olduğunun gös- tergesi. Ancak kahramanlıklar bir yana. kimse sürekli havlayan bir kö- pek istemez. Öyleyse gürültücü bir köpeği sus- turmak için yapılabilecek en etkin şey nedir? Her şeyden önce köpeğe bağımıa- malı. ona ses çıkarmamalıyız. Onu okşayıp sevmeli, başını, göğsünü ve sırtını sıvazlamalıyız. Böylelikle "Her şey yolunda. Havlamak için bir neden yok" şeklinde yorumlana- cak davranışımız köpeklerin de sus- masını sağlayacaktır. En azından böyle olmasını umuyonız. Pehuenche yerlileri haykınyor: Yok edilmemize yardımcı olmaym Santiago'nun Hasankeyf i güç durumda GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Şili'de, Santia- go'nun 600 km. doğusunda Bio-Bio nehri, ekolojik yapıda son derece önemli olan bir bölge. Burada, dün- yanın başka bölgelerinde olmayan bitki çeşitleri, nesli tükenmek üzere olan hayvanlar var. Pehuenche yer- lileri de burada yaşıyorlar. Şimdi bu bölgede, Dünya Bankası'nın da des- teğiyle dev bir baraj inşa edilecek. Pangue Barajı, 6 ayn üniteden olu- şacak ve son derece geniş bir alanın su altında kalmasına yol açacak. Yerlilerin, yüzyıllardır yaşadıklafı topraklan terk etmesi gerekiyor. Hayvanlar ve bıtki örtüsü için ise, yok olmaktan başka bir secenck kalmıyor. Pehuenche yerlılen. Gru- po de Accion por Bio-Bıo (GABB) adlı bır örgüı kurarak. Da\ıd'ın GoUiat'a karşı verdiği uğraşın bir benzerini yapmaktalar. Işin ilginç yönü, Şili'deki politik partilerden. aşın sağalar dışında hepsinin bu projeye karşı olmalan! Şili hüküme- ti, projeyi durdurma gücü olmadığı- nı ileri sürüyor! Nedeni, projenin, Dünya Bankası'na bağlı Internatio- nal Finance Corporation, IFC tara- fından vürütülüyor olması... Pinoc- het diktatörlüğünün son yıllannda, Şili'nin topraklannın büyük bir bö- lümü ve hemen hemen bütün enerji kaynaklan yabancı şirketlere saul- dı. Bunlardan biri olan Endesa, şu anda ülke enerji üretiminin %80'ini elinde tutuyor. Baraj projesini de, IFC'den aldığı krediyle başlatmış. GABB'ın temsilcisi Juan Paublo Orrcgo, direnişe geçmeierinin nede- nini şöyle anlatıyor:- Her şeyden önce, son derece özgün koşullan olan doğanın, kısa erimli kazanç amacıyla yok edilmesine karşıyız. Aynca, ülke enerji üretiminin %6 oranında artacağına inanmıyoruz. Üstelik enerji artışı halkm gereksin- mesi amaayla değil, doğal kaynak- lanmızın yurt dışına satılarak hızla tükeülmesi için değerlendinlecek. Aucaria ağacının insanları Pehuenche yerlilerinin adı, dün- yada yalnızca bu bölgede bulunan Âucaria ağaanın insanlan anlamı- na geliyor. Temel gecim kaynaklan- nı bu ağaan iri cevize benzeyen meyvesi oluşturuyor. Aucaria ağa- cının yemiş vermesi, yerhlenn dedi- ğjne göre yüz yıl istiyor. Bu nedenle ve son derece derine inen kök yapı- sından ötürü, ağaçlann başka böl- gelere ekilmesi ne olası, ne de yarar- lı. Daha önce. ağaçlan kesen orman şirketleriyle başlan dertte olan yerli- ler. şimdi su altında kalma tehlikesi altındalar. Yerlilerin İsveç Hükümeti'ne baş- vuraıalannın nedenine gelince.. Daha önce Norveç, söz konusu pro- jeye özel bir şirket aracılığıyla satıla- cak iki baraj türbiniyle katılacaktı. Uluslararası yardım projesi. türbin ederinin 1'3'ni karşılayacakü. GABB'ın temsilcilerinin Norveç'e gelip durumu anlatmalan üzerine, karardan cayıldı. Ne var ki devreye, aynı özel şirketin İsveç'teki şubesi girdi. İsveç'in uluslararası yardım kuruluşu Bits'in desteğiyle (225 mil- yon kron: 315rnilyarlira) baraj pro- jesıne "halkın iyiliği için" katkıda bulunulacak. Bits'in Temsilcisi Gö- ran Bengtsson projenin çevreye et- kisi konusunda kesin bir rapor al- madıklannı, bu konuda, IFC'nin kendi raporuyla yetindiklerini söy- lüyor. Orrego'nun yarutı: - IFC o araştırmayı, Endesa'nın kendi bulduğu şirkete yapürtü. Şili'- nin gelecekteki enerji gereksinmesi- ni de kendileri hesapladı. Ne denli tarafsız olabilecekleri ortada!.. İsveç, Şili'nin yanında GABB, Dünya Bankası'na İs- veç'in de üye olduğunu göz önüne alarak, Maliye BakanlığVna da baş- vunıda bulunacak. Orrego ekliyor: - Pinochet rejimine karşı İsveç, Şi- li halkının yanında yer aldı. Bu ülke- nin adı, halkın dilinde çok olumlu olarak yer alıyor. Şimdi askerlerin desteğiyle başiaıılan bu projeye des- tek olması bizler ıçın son derece üzü- cü bir durum... Ellisinden sonra prostat tehlikesi PARİS (.\A) - Dünya Sağlık Örgütü himayesindeyapılan ve 800 uzman doktoru bir araya getiren Paris'teki uluslararası 'Prostat Kongresı'nde, elli yaşın üzerindeki erkekler arasında prostat büyümesınin yüzde 50'ye vardığı ıfade edıldi. Kongrede sözalan doktorlar, prostat hastalanrun bir bölümünün bu büyümeden ciddi olarak rahatsızbk duyduklannı, buna karşılık bazı hastalann, diğerlerinden daha büyük prostat bezi taşımalanna rağmen, acı hissetmediklenni vurguladılar. Aynı şekilde. prostat karşısmdaki bu farkhlığın nedenlerinin üpça iyi bilinmediğj de dile getirildi. Prostat tedavisi için. bazı ülkelerde daha sık ameliyata başvurulurken, bazı başİca ülkelerde ilaç tedavisine ağırhk verildiğıde kaydedildi. Aynı zamanda yüksek tansiyona karşı da kullanılan, "Alfa Bloker' ilaçlann. prostat tedavisinde, hastalann yansında etkili olduğu ve hastalığın bazı rahatsızlık verici belirtilerini azalttığı da belirtildi. Ancak bu ilacı kullananlarda prostat küçülmesi veya idrar akışında artış meydana gelmedıği gözlendı. Buna karşılık Tınasterid' adı verilenve prostat büyümesinin kaynağı olan hormonun dengesini yeniden düzenleyen ilaç, prostat bezinde küçülmeye yol açabiliyor. Ancak tedavınin hayat boyn devam zorunluğu yanında, tüm hastalann ilaca olumlu cevap vermemesi "fınasterid'in de etkilerini büyük ölçüde kısıtbyor. Tenten erotizme merak sardı Haber Merkezi- Belçikalı çizgi roman yazan Herge tarafından yaraülan kocaman gözlü, iyilik savaşçısı Tenten büyüdü. Amerikalı yazar Frederic Tuten'in kaleme aldığı "Tintin in the New World- Tenten Yeni Dünyada" adlı kitap hotoz saçlı. kalkık burunlu çizgi roman kahramanını, gerçek dünyaya taşıyor. Şimdiden New York Times'ın en çok satan kitaplar listesinegiren kitap, giriş bölümünde Tenten'i erotik bir kitap okurken resmediyor. İlerleyen 238 sayfa boyunca Tenten, aşık olduğu. bekaretini kaybettiğı, cinayet işlediği, politik bir bilinç geliştirdiği, feisefi konulan tartıştığı, sonunda evlendiği bir dünyaya giriyor. Tuten, İotabında kahramanın bütün Tenten okurlannın farkettiği tuhaf bir yarunı kullanıyor. Yaşamını, dünyanm dört bir yarundaki kötülerle savaşa adayan Tenten. cinsellik. yalanlar hakkında hiçbir şey bilmez.Üsteİk Tenten bir gazetecidir. Herge, ilk Tenten kitabmı 1929'dayazmıştı. tlkTen- ten'in ardından yazılan 21 Tenten kitabı. tüm dünyada 130 milyon kopya sattı. Fransa'da Tenten ulusal bir kurum halinegeldi. Clinton'ın eski sevgilisi WASHINGTON(AA)- ABD Başkanı Clinton, eski sevgilisi kabereşarkıası Gernnifer Flowers'dan yakasınıbirtürlü kurtaramıyor. Seçim kampanyası sırasında ortaya çıkan veClinton'la olan 12 yıllık arkadaşlığına iüşkin yaptığı açıklamalarla seks dergilerine kapak olan Flowers. Clinton'ın sevdiği parçalardan oluşan yeni bir albüm çıkardı. Flowers, kendi adını taşıyan albümde, Clinton'ın sık sık saksofonla çaldığı. 'When a Man Loves a Woman' ve 'Ain't Misbehaven' gibi parçalan söylüyor. 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle