Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 NİSAN 1993 PAZAR* CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
yöneticileri, büyük kongre toplanıp DYP'ye yeni bir
genel başkan, doğal uzantısı olarak yeni bir başbakan
alirleyinceye dek Inönö'nün hükümet başkanlığı göre-
vini üstlenmesini istiyor.
Buldukları örneklere göre yol açık. Örneğin 17 Nisan
1972'de Erim'in istifasından sonra Savunma Bakanı Me-
len, başbakanlığa vekalet etmış. Yakın geçmişte; özal,
cumhurbaşkanı seçildıkten sonra ANAP kongresinin ye-
ni lider bir başbakan seçeceği güne kadar Ali Bozer'i
başbakanlığa vekaleten getirmiş.
Başbakan bugünlerde nam-ı diğer "mega" olan ba-
sınla akşam ve öğle yemeklerinde buluşuyor. Edinilen
izlenimlere göre Demirel'in kafasında da henüz yeni
başbakanın "nasıl ve hangi yöntemle atanacağı ya da
saptanacağı henüz khstalize" olmuş değil. Dün bu ko
nunun üzerinde çalışılıyordu.
Bu yüzden kimi soruları yeni genel başkan, yeni baş-
bakanın "tüzüğün emrettiği şekilde" belirleyeceğini
söyteyerekgeçiştiriyor. Tabii şimdilik. Ancak Demirel'in
altndaki yöneticiler, formül üretmiş. GİK üyeleriyle mer-
kez karar organı üyelerinden oluşan 110 kişilik kurulda
seçim yapılmasını, 15 ile 45 gün arasında toplanacak
olan büyük kongreye geçici bir genel başkanla gitmeyi
öneriyorlar.
Işte aradaki bu sürede başbakanlığa Inönu'nün veka-
let etmesini uygun buluyorlar. Daha sonra kongrenin
seçeceği genel başkana yeni hükümeti kurma görevinin
verilebileceğini öne sürüyorlar.
Demirel, önceki gün DYP grubunda konuşurken baş-
bakanlık sorununa değişik açıdan yaklaştı. "Çözümlen-
memiş bir sorun varken arkasına bir veya birkaç başka
sorun eklemenin, öncelikli sorunu -yani cumhurbaşkanı
seçimini- çıkmaza itebıleceğine" değindi.
Bu, yasal ve partisel yollar araştırılırken cumhurbaş-
kanı seçiminin tamamlanması, Demirel'in Çankaya'ya
çıkışıyla birlikte veya hemen sonra başbakanlık sorunu-
nun çözümlenmesi demek. Ne care -yöneticiler de kabul
ediyor- DYP grubu "endişeli ve kimin başbakan o/aca-
ğında kaygılar taşıyor. Bu endişe ve kaygılar giderek
büyüyor."
Karşıblok
Kısacası, DYP grubu genel başkanlıkla başbakanlığa
"soğuk bakmadığını" kabul eden Cindoruk ya da başka
bir isim üzerinde bir ay sonra değil, bugünlerde "bir
nutabakatın hasıl olmasını" istiyor.
Soru ise ortada: Demirel kimi istiyor? Bu soruya bu-
günlerde bir yanıt bulabilirsek, en azından Demirel ar-
kadaşları arasında bir ayrım yapmadığını söylerse, yeni
başbakan sorunu da önemli ölçüde çözüme kavuşmuş
olacak.
Basına, hatta giderek kamuoyuna egemen olan hava-
ya göre cumhurbaşkanlığı seçimi olmuş bitmiş, iş kal-
mış başbakanlığa. Acaba
9
Demirel, "Dığer partilerden
destek isteyeceğiz" derken, başta Mesut Yılmaz'la öteki
muhalefet partileri, adaylığın oldubittiyle açıklanmasın-
dan hem rahatsız, hem de Demirel e oy vermemenin
gerekçesini yakalamış durumda.
SHP'de işlerin nereye varacağı, başbakana destek
oyunun sayısı giderek önem kazamyor. Dün sabahki
Inönü, Demirel'in Çankaya'ya çıktı-çıkmak üzere olduğu
yolundaki haberlerekarşı, "Hiçbir tahmindebulunmam.
Hiçbir şey henüz belli değil" diyordu. Ona göre basın
"olmamış şeyleri olmuş gibi" yazıyor, sonra onu değiş-
tirmiyordu. Anayasada seçim uzun bir sürece bağlan-
mış, "Daha henüz herşeyin başındayız, işte o kadar"dt.
Muhalefet arasında da bugünden başlayan gidip gel-
meler, görüşmeler -bir yerde- Demirel'e oy vermeme
noktasında bloklaşır, hatta seçimi boykot etme sonucu
doğurursa; DYP grubu, artık SHP grubuna "muhtaç du-
ruma "girecek.
Bu gerçeğe karşı tek güvence, milletvekillerinin seçi-
mi göze almayacaklarına olan inanç.
Ama oylamalar, hele üçüncü, dördüncü turlar, tehlike
sınırında gidip gelecek. DYP yöneticileri dün, SHP'den
yeterince destek geleceğini, MHP'nin salı günü önerge-
yi imzalayacağını söylediler. Hatta DYP'lilerde, "sivil
toplum anlayışını benimseyen bir anlayışa" oy verecek-
leri söylenen HEP'lilerden de katılım umudu var.
Başbakanlık sorununun daha bir aydınlığa kavuşması
tçin Demirel-lnönü görüşmesını beklemek gerekiyor.
TÜRKİYEDE
4NAP'tan boykot kararı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP, cumhurbaşkan-
lığı seçimi ile ilgili olarak SüJey-
nuui Demirel'e oy verilmemesi,
karşisına aday çıkanlması; De-
mirerin Köşk'e çıkmasının ön-
lenememesi halınde TBMM
Genel Kurulu'nu terketmeye
karar verdi.
ANAP Genel Başkaru Mesut
Yıtnuz, önceki gün ve dün partı
yöneticileri ve miUetvekilleri ile
toplantılar yaptı. Bu toplantılar
sırasında parti yönetic'leri ve
miljetvekılleri Yılmaz'a, Demi-
rel'in cumhurbaşkanhğının en-
gellenmesi için her ne şart altın-
da olursa olsun kendisıne oy
verilmemesi gerektiğini iletliler.
ANAYOL formülünün şimdi
uygulanması halinde en büyük
zaran ANAP'ın göreceğini dile
getiren miUetvekilleri, Yılmaz'-
dan DYP ile herhangi bir şekil-
de koalisyona girrnemesinı de
istediler. DemireFin Çankaya'-
ya çıkmasının engellenmesi du-
rumunda, DYP'nin dağılacağı-
nı da dile getiren miUetvekilleri,
OIAYLARIN
ARDENDAKI
Pelersburg
MeteorolOji Genel Mudurluğu nden alınan bılgıye göre yurdun ku-
zey vedoğukesımlerı çok bulutlu, GuneyEge Akdenız Iç Anadolu-
nun guneyı tle Doğu ve Guneydoğu Anadolu bolgelen yağtşiı geçe-
cetc Hava sıcaklıgı degışmeyecek Ruzgar, guney ve batı yonlerden
hafıl, ara sıra orta kuvvette yağış arnnda kuvveth olarak esecek
Denızlenmızde ruzgar. gunbatısi ve karayetden 3-5. yer yer 6 kuv-
vetınde saatte 10-21. yer yer 27 denız mılı hızla esecek Van Götu -
nde hava, çok bulutlu ve yağmurlu geçecek
j Yağmurlu Bulutlu Sisli
DUNYADA
-Aınoerdaın
Amman
Atına
Bağdal
Boon
Bruksel
Cenevre
Cezayır
FranMun
Lafkcşa
Petersburg
Londra
MadrK)
Mılano
Moskova
Munıh
Oslo
Parıs
Rıynd
Roma
Vıyana
Y 17
B 2 6
B 26
B 24
B 16
Y 17
A 21
B 20
B 16
B23
Y 11
Y 15
Y 18
A 24
B 12
B 20
Y 12
B 19
A 2 2
6 3 4
A 22
A 24
DemirePin umudu SHPANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Süleyman
Demirel, cumhurbaşkanlığına
seçilmesi durumunda hükümet
ve DYPdeki olası gelişmeler
üzennde "arkadaşlanyla birlik-
le" çalışüğını. SHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı
Erdal İnönü ile "mekanizmayı
ayarladıktan sonra görüşeceğı-
ni" açıkladı.
"Cumhurbaşkanlığına seçıl-
me şansınıa olumlu görüyor
musunuz" sorusuna, "Oylegö-
rünüyor. Öteki 3 partının 3'ü de
geri dursa, yine görünüyor" ya-
nıtını veren Demirel, Çan-
kaya'ya çıkması halinde "askı-
da kalacağını" belirttiği
hükümetin devam edeceğini,
yenı hükümetin de 15-20 gün
içinde toplanabilecek DYP bü-
yük kongresinde partı başkanı-
nın seçilmesinden sonra kuru-
labileceğini söyledi. Demirel.
cumhurbaşkanlığı oylaması
için "hazır olduklan sonra" di-
ğer partilerle lemas arayacağını
bildirdi.
Başbakan Süleyman Demi-
rel, yaklaşan cumhurbaşkanlığı
seçimleri ile hükümet ve DYP'-
deki olası gelışmclere ılışkın
olarak Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtladı. Çankaya'ya çık-
masının ardından, yeni başba-
kan ve partı liderlerinin "kendi-
si tarafından mı atanacağı,
yoksa DYP büyük kongresinde
yapılacak seçimlerin mi bekle-
neceği" sorusuna, "Yenisi ku-
ruluncaya kadar hükümet
devam edecektir. Yenisinin ku-
rulması için öteki tarafta
(DYP'de) parıi başkanı lazım.
Parti başkanının seçilmesi la-
zım büyük kongrece" sözleriyle
açıklık getiren Demirel, dün yö-
nelttiğimiz sorulara şu yanıtlan
verdi:
- Adaylığınızı kutlanz
1
Siz
rcsmen aday mısınız?
DEMİREL- Neyi kutluyor-
sunuz, neyi lebrik edeceksiniz?
Tebrik edecek bir şey yok ki!
Daha aday değilim henüz. Ka-
muoyu ve arkadaşlar, aday ol-
duğumu soylüyorlar Daha
çarşamba sabahına kadar
"adayım" desem de kıymeti
yok. Çarşamba sabahına kadar
rahatım. Zaten resmen aday ol-
mak için müracaat yen de yok
henüz.
- Ne zaman başvuracaksınız?
DEMİREL - 28 nisan çar-
şamba sabahı.
- SHP lideri İnönü ılc bir gö-
rüşme yapacağmız daha öne
açıklanmıştı. O görüşme bir
türlü olmadı. Sanıyoruz partı
içi işleriruzı ayarladıktan sonra
bir görüşme yapmak niyeünde-
siniz...
DEMİREL - Mekanizmayı
ayarlayıp öyle görüşeceğim.
Yani 'ne olursa ne olur?' Ben de
arkadaşlanmla şımdi onun üze-
rinde çalışıyoru.
- Parti içi mi öncelikli?
DEMİREL - Hayır, hükü-
met tarafı da 'ne olursa ne olur.'
Yeni başkan kongrede
- Siz yukan çıktıktan sonra
bu hükümet devam edecek mı?
DEMİREL - Şimdi başba-
kanlıklan, partı başkanhğın-
dan, millctvekillığinden ısUfa
edeceksiniz. Hükümet askıda
kalır. Ama yenisi kuruluncaya
kadar hükümet devam edecek-
tir. Yenisi kurulması için de
öteki larafıa (DYP'de) parti
başkanı lazım. Parti başkanının
seçilmesi lazım büvük kongre-
ce. Büyük kongreyi 15-20 gün-
de ancak toplamak mümkün-
dür. Yeni bir hükümel kuru-
luncaya kadar, arada 15-20
günlük bir hükümet var.
- O müddet içinde nasıl ola-
cak?
DEMİREL-İşte onlanaraş-
Unyoruz biz burada 'Başba-
kanlık konutunda). Bız bunlan
burada toparladıktan sonra
ben Sayın İnönü ile konuşaca-
ğım. Bız konuştuktan sonra
konuşacağjm, ben hazır hale
geldikten sonra... Daha bugün
bir şey yok orta yerde.
'Bana destek verin'
diyeceğim
- SH P'nin yani sıra ANAP ve
diğer partilerle bir temas araya-
cak mısınız?
DEMİREL - Aranm, ama
nc zaman haarsam. Çünkü ba-
zı kişiler, ben adayhğımı koy-
muşum, kimseye sormamışım
gibi kanaatleler. Ben aday deği-
lim kı! Bana 'aday ol' diyor gru-
bum. Kendi grubum bana
'aday ol' demedikten sonra ki-
me gıdıp de sorayım? önce
aday olup. başkalanna gidece-
ğim, 'Ben aday olmaya zorlanı-
yorum veya aday oluyorum,
bana deslck verin' diyeceğim
- Diğer partılere bunu söyle-
yecck misiniz?
DEMİREL - Söyleyeceğim.
Onu demek kolay değildir, ama
diyeceğim.
- Yani AN AP'a gidcceksinız?
DEMİREL - Evet. Bir tarih-
le. 1971de Sadi lrmak Hoca
bana geldi, "Bana destek verin'
dedi. 'Bız sana destek vermeyiz
hocam' dedim. Kalktı, gider-
ken basına bir beyanat verdi.
'Sayın Demirel çok büyük ne-
zaket gösterdi, çok büyük neza-
ketle muamele etti, kendisine
mirmcttarrm' dedi. İyi mi?
- Cumhurbaşkanlığına seçil-
me şansınıa olumlu buluyorsu-
nUz, değil mi?
DEMİREL - Öyle görünü-
yor. Yani aslında öteki 3 parti-
nin 3'ü de geri dursa, yine görü-
nüyor.
- Yani ANAP, RP ve CHP
oy vermçsc de?
DEMİREL - Çünkü tam
kadro kontrol etmek, o kadar
kolay değil. 4. turdan sonra se-
çim şartı var, genel seçim var!
- Seçimi boykot etmc ihtımal-
len var mı?
DEMİREL - Sanmıyorum.
Oylamaya katılacaklardır. Oy
vermeyeceklerse, bakın ne olur:
Boykot da else seçim var! 4. tur-
dan sonra Anadolu var. Dün
(önceki gün) söylcdim ya, Ana-
dolu'ya ayak basanz diye...
Anadolu'nun mübarek toprak-
lanna hep birlikte ayak basanz!
226 ile 2. sınıf olunmuyor
- Diyebilirler ki 'Biz oy ver-
medik, milletin yüzdc kaç
oyuyla yukan çıkıyor?' Oysa
Turgut Özal. yüzde 21.7 oya
dayanarak yukan çıktı. Bugun-
kü koalisyonun destek o'yu yüz-
de 40'ın üzerinde.
DEMİREL - Daha lazlasını
bulmak zaten mümkün değil.
Salt çoğunluk, 226'yı koymuş
adam. 226 da zaten yüzde 40'a,
42'ye tekabül eder.
- Şimdi lartışılan, sizin 226
oyla yukan çıkmayı kabul edcr
görünmeniz...
DEMİREL - Şartı ben koy-
muyorum ki, şartı anayasa
koymuş. 226'yı bulduğunuz
yerde oluyor. '226'yı alırsanız 2.
sınıf, 3. sınıf olursunuz* dcmi-
yor anayasa. Yine 'cumhurbaş-
k İ ü ^ d t o f t ' "
GOZLEM
SHP'de Demirel kavgası
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
Mecelle diliyle "Sui misal
emsal olamaz." Anayasanın
bu konudaki ilke ve kuralları
kesindir.
Ancak Cumhurbaşkanı se-
çiminde, iktidar partisi lideri-
nin hiçbir uzlaşmayı dikkate
almadan, öteki partilerin eği-
limlerini hiçe sayarak Çan-
kaya'ya çıkması yolunda
kapıyı zorlayan özal'dır. Bu
zorlamanın yarattığı ortam
bugün DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel'e bir ma-
nevra alanı sağlıyor. ANAP'-
ın elini kolunu bağlıyor.
Daha başka deyişle
ANAP'ın DYP Genel Baş-
hükümetin yerel seçimler önce-
sinde koalisyon ortaklan ara-
sında çıkacak çaüşmalar sonu-
cu sona ermesinin büyük bir
olasılık olduğunu anımsattılar.
Yapılan değerlendirmelerin ar-
dından, Mesut Yılmaz ve parti
yöneticileri; cumhurbaşkanlığı
seçiminde Demirel'e karşı stra-
teji izlenmesini, bunun için de
muhalefet partileri ile temasa
gecilmesini kararlaştırdılar. Bu
çerçevede ilk görüşmelerin RP
ve CHP ile gerçekleştirileceği
öğrenildı.
ANAP'ın RP,CHP,HEP ve
kimi bağımsız milletvekillerin-
den, Demirere oy verilmemesi-
ni ve üzerinde uzlaşılacak bir
ANAP milletvekılinin cumhur-
başkanhgına aday gösterilmesi-
ni isteyecegi dile getiriliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için
yapılacak ilk turlarda kendi
adaylanna yeterli desteği bula-
mamalan halinde ANAP'ın
muhalefet ile birlikte TBMM
Genel Kurulu'ndan aynlmayı
düşündüğü kaydediliyor.
kanı'na söyleyebileceği bir
şey yoktur. SHP ise koalisyo-
nun bozulmaması koşuluna
öncelik tanıdığından, cum-
hurbaşkanı seçimindeki tutu-
munu DYP'ye göre ayarla-
mak zorunluğunu duumsu-
yor. Böylece Sayın Demirel'-
in önüne 864 rakımlı tepeye
doğru bir kırmızı halı serili-
yor.
Siyasal yaşamın ya da tari-
hin cilveleri saymakla tüken-
mez, beklenmedik olaylar
bilinmedik kapıları açıverir,
yanar söner değişimlerin
gündeme girmesini sağlayı-
verir. Eğer 1989 Cumhurbaş-
kanlığı seçimlerinde yaşa-
nan zorlama olmasaydı
bugün yaşananlar belki de
yaşanmayacaktı.
Bugün atılan tohumların
ürünlerini de önümüzdeki yıl-
larda derleyeceğimizden
kimsenin kuşkusu olmasın.
• • •
\Ba$tt>rqfil. Sayfada konu-
da koalisyon ortağı iki partinin
tavnnın netleşmesi bekleniyor.
SHP içinde bir grup millelvekili
ise kesinıikle Demirel'e destek
verilmemesi ve koalisyondan
çekilme doğrultusunda tavır
koydu.
Başbakan Süleyman Demi-
rel'in cumhurbaşkanı adaylığı-
nın kesinleşmcsinin ardından
SHP gergin bir bekleyiş içine
girdı. Kulıslerde "koalisyon sü-
recek mi", "Başbakan kim ola-
cak", "Anayol ibrmülü geıçck-
leştirilecek mi", "Koalisyon
sürerse kabine değişecek mi",
"SHP'nin bakanlık sayısı aza-
lacak mı" sorulanna yanıt ara-
nıyor. SHP PM de 26 nisan
günü toplanarak son gelişmele-
ri değerlendirecek. PM üycleri-
nın sürekli Ankara'da kalmala-
n ıstenerek gelişmelere göre her
SHP kulislerinde "SHP'nin
koalisyona mahkummuş" gibi
görünmesinin sakıncalanna
dikkal çekiliyor. SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü'nün
"koalisyon sürmeb" biçiminde-
ki sözlerine tepki gösteren grup
başkanvckillerindcn Aydın
Güven Gürkan, "Koalisyona
mahkummuş gibi bir görüntü
vcrmemiz yanlış. DYP kongre-
si olur. Oradan cıkacak kişi
Meclis'tekı durumu değerlendi-
rir, islerlerse bizimle de görü-
şürler. Koalisyon protokolü
ortada, ona göre bir değerlen-
dirme yaparlar" dedi.
Genel Sekreter Cevdet Selvi de
"Koalisyonun sürmesinden ya-
na mısınız" sorusuna, "Hükü-
met ise yarayacaksa, verilen
sözler tutulacaksa sürsün" de-
di. Bazı milletvekileri dc "Eğer
hükümette kalacaksak bunun
an yeni toplantılar yapılabilece- "koşullan iyi belirlenmeli. Demi-
ğibildirildi. rel başlanndayken bile DYP
grubu bizim duyarlı olduğu-
muz konularda hıç yardımcı
olmadı. Koalisyon protokolü-
nün gercğini yerine gelirmedi-
ler. Eğer koalisyon süreceksc,
kesinlikle koalisyon protokolü-
nün uygulanması ve bizim du-
yarlı olduğumuz bugüne kadar
çözümlenemeyen konulann en
kısa zamanda çözümünün sağ-
lanması için bize somut güven-
celer verilmeli" dediler. Koalis-
yonun sürmesi durumunda
SHP'nin kesinlikle bakan sayısı
konusunda ödün vcrmeyeceği-
ne dikkat çekilirkcn, eleştirilcn
bazı SHP'li bakanlann değiştı-
nlmesı ıçın de kulislere başlan-
dı.
ŞHP Ankara Milletvckili
Mümtaz Soysal ile bir grup mil-
letvekili ise Demirel'in cumhur-
başkanlığı adaylığına SHP'nin
destek vermemesinden yana ta-
vır koydu. Soysal, "Demirel
sonrası bir DYP'ye hiç güven-
mediğini, gelen yöneticilcrin
Anayol'a yöneleceğini ve Mec-
lis'te 350 kişilik bir sağ çoğun-
luk ortaya çıkacağmı" vurgu-
layarak "Biz eğer koalisyona
yapışmış olarak sürüklenirsek
yıpranınz. Önümüzde seçimler
var, CHP gözardı edilmemcli"
dedi. On dolayında milletvekili-
nin Demirel'in cumhurbaşkanı
adaylığına destek olmayacakla-
n belirtilirken, Demirel-İnönü
görüşmesi ve Demirel'e destek
koşullannın belirlenmesinin ar-
dmdan dığer miHetvekıllerinin
tavırlannın da netleşeceği bildi-
rildi.
Bazı SHP miUetvekilleri
DYP'lilerin, Demirel'in adaylı-
ğıyla ilgili bir önerge hazırlama-
lan ve imza toplamalanndan
da tedirginlik duydular. Bu mil-
letvekilleri "Madem koalisyon
var. Aday gösterilecekse birlik-
te konuşulur, gerekirse biz de
imza koyanz" dediler.
23 Nisan resepsiyoııımda DemirePe erken kutlaıııa
TÜREYKÖSE
TUNCAYÖZKAN
ANKARA - TBMM Başkan
Vekili Yıldınm Avcı'nın
TBMM'nin kunıluşunun 73.
yıldönümü nedeniyle verdiği
resepsiyonda "Özal sonrası
Çankaya" ve "Demirel sonrası
DYP ile koalisyon" kulislen
yapıldı. Başbakan Süleyman
Demirel, henüz cumhurbaşka-
nı adaylığına "ısınmamışü."
Cumhurbaşkanı Vekili Hü-
samettin Cindoruk, "Yapacak
ış bulamadığından sıkılıyor-
du". Devlel Bakanı Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü çevresi-
ni kuşatan gazetecilere basında
çıkan haberlere pek itibar eüne-
diğini anlatırken, "Demirel'in
Çankaya'ya çıkmasını kerhen
mi destekliyorsunuz?'" sorusu-
na "Bunlan nereden çıkanyor-
sunuz." karşılığını veriyordu.
8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın toprağa verilmesinin
ardından, önceki gece düzenle-
nen 23 Nisan resepsiyonuna
Cumhurbaşkanı Vekili Hüsa-
mettin Cindoruk, Başbakan
Demirel, Başbakan Yardımcısı
Erdal İnönü, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş ile bakanlar vc Ankara'da
bulunan yabancı misyon şefleri
katıldı. Rcscpsıyona katılanlar
arasında yer alan 7. Cumhur-
başkanı Kenan Evren, folo
muhabirlcrinin yoğun ılgisiylc
karşılaşırken, her zamanki üs-
lubuyla espnsıni yaptı:
"Ne çok fotoğraf çekıyorsu-
nuz. Param olsa film fabrikası
kurardım." Evren, son gclişme-
lerle ilgili sorular üzerine ise
konuşmadı, "Ben o işlere kanş-
mam" demekle yetindi.
8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın İstanbuî'daki cenaze
törenınekatılanlarsaatlercegü-
neş altında kaldıklanndan yüz-
leri yanmıştı. Bu törene katılan-
lar bırbırlerine nasıl yandıklan-
nı anlatırken, ANAP Genel
Başkanı Mesut Yumaz'ın resep-
siyona katılmaması dıkkatı
çekti. ANAP'tan sadece, Genel
Başkan Yardımcısı Vehbi Din-
çerier görünüyordu.
Resepsiyona kaülanlann ko-
nuşmalanna göre, Çankaya
sorunu çözülmüş görünüyor-
du. Herkes, Dernirel'in Çan-
kaya'ya çıkacağından emin.
"sonrası'nı konuşuyordu. Ba-
sın sözcüsü kim olacaktı, danış-
manlar kimler olacakü? Başba-
kan kim olacaktı? Kabine
değişecek miydi?
Cindoruk sıkılmış
DYP kulislennde başbakan
adayı olarak en güçlü isim ola-
rak gösterilen Cumhurbaşkanı
Vekili Hüsamettın Cindoruk,
çcvresini kuşatanlann elini sıkı-
yor, sohbet ediyordu. Cindo-
ruk, "Cumhurbaşkanı Vekili
olarak yapacak iş bulamadığı
için sıkılmıştı."
Bılgısayarlarla oynayıp oy-
namadığı sorulduğunda da
"oyun yaşını geçtiğini" söyledi.
Cindoruk, "Bu izlenimlerinizi
Demirel'e aktardıruz mı" soru-
suna, "Yok, anlış anlaşılır"
karşılığını verdi.
Anayol formülüne sıcak bak-
lığı bilinen Cindoruk, ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz'-
ın, "Cindoruk ile görüşebılinz.
Tabıi görüşme isteği kendısin-
den gelırse" sözlerini anımsattı-
ğımızda, "Bana böyle bir talep
gelmedi. Benim de lalebım ol-
maz. Ben dikkath davranmalı-
yım. Hem Cumhurbaşkanı
Vekili olarak, hem de TBMM
Başkanı olarak konumum ta-
rafsız davranmamı gerektin-
yor"dedi.
Demirel ısınanıamış
Başbakan Süleyman Demi-
rel. salonda bir yandan "erken
kutlamalan" kabul ederken-
dığer yandan gazelecılerin so-
ruîannı yanıtladı. Demirel, "ye-
ni başbakan olağanüstü kong-
reden mı çıkacak. siz mi alaya-
caksınız" sorusuna, "Her şeyin
bir kuralı var, hükümetın olu-
şumunun kuralı var, parti di-
yorsunuz kuralı var" karşılığını
verdi. Bu soru yınelenince "On-
lann hiçbirisini düşünmedik,
kendi aramızda tartışmadık.
Yani daha ısınamadık henüz.
Ben geç ısınınm. Hayırlısı neyse
o olur" dedi. Gazetccıler, "Baş-
bakan için kafanızda kaç isim
var" dıye sorunca da Demirel
"Şimdilik dolu. Boşalınca daha
sonra haber veririm Hangı şey
havada kaldı" demekle yetindi.
Gayetecılenn Demirel ile
ayaküstü sohbetinde söz Amc-
rika gezisinin iptal edilip edil-
mediğine geldi. Demirel, "Biraz
güç, Arjantin'e gjdecck, oradan
Meksika'ya gidecektik. Tür-
kiye'ye dönerken de Washing-
ton'a uğrayacaktık" dedi. Bir
gazeteci, "belki 21 mayıstan
sonra başka bir sıfatla gidersi-
niz" deyince, Demirel, grup
toplantısında olduğu gibi bir se-
çim olasılığını ima ederek, "Bel-
ki 22'sinde Anadolu"ya gideriz"
karşılığını verdi.
İnönü "kerhen" mi destek
veriyor?
Devlet Bakanı Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü salona
girdiğinde gazetecilcr hemen
çevresını kuşattı. İnönü'nün
grupta yaptığı konuşma nede-
niyle Demirel'in Çankaya'ya
çıkmasına pek sıcak bakmadığı
yorumlan yapılıyordu. İnönü,
gazetecilerin "Demirel'in Çan-
kaya'ya çıkmasına kerhen mi
destek veriyorsunuz" sorusu-
na, "Bunlan nereden çıkanyor-
sunuz. Böyle bir söz var mı
gruptaki konuşmamda? Ben
öyle bir söz söylemedim" yanı-
unı verdi. Gazeleciler basında-
ki haberlerden^ senaryolardan
söz edince de Inönü, "Bunlar
ncrcde var? Bunlan siz yazıyor-
sunuz" diyerek. senaryolara
pek ilibar ctmediğını dile gelir-
dı. "Başbakanlığa vekillik yap-
manız öngörülüyor. Bu nasıl
olacak?" sorusuna da İnönü.
"Mesele oraya kadar halloldu
mu?" karşılığını verdi.
UGUR MUMCU
• Baştarafi J. Sayfada
da, "Uluslararası Yeni Haber Düzeni" konusunda ılgınç
görüşler ortaya atıldı.
Toplantıda bırbiri ardından ileri sürülen görüşleri din-
lerken, Kurtuluş Savaşımızı anımsadım. Batı basını, Kur-
tuluş Savaşı'nı "bir avuç asinin" örgütlediği bir eylem
olarak sunmuyor muydu? Anadolu Ajansı, Türk Kurtuluş
Savaşı'nın sesini duyurmak için kurulmuştu ve dunya ka-
muoyuna, Türk halkının canı ve kanı pahasına yürüttüğü
Kurtuluş Savaşı'nı duyurmayı amaçlıyordu.
O günlerde Batı basını, sömürgeciliğe-emperyalizme
karşı ulusal bilinçle örgütlenen Kurtuluş Savaşımızı göl-
gelemek ve karalamak için bütün basın hünerlerini kulla-
nıyordu.
Asya ve Afrıka ülkelerinden gelen delegeler, özellikle
Batılı haber kaynaklarının yarattığı "haber tekelciliği"
üzerinde duruyor ve "kültürel yayılma"ya karşı önlem
alınmasını ıstiyorlardı. Hele hele Afrika'dan gelen zenci
delegelerın konuşmaları birer acı çığlık gıbiydi. Sömür-
gecıliğin acılarıyla kavrulmuş bu kara derıli insanlar,
emperyalizmin ekonomikcenderesinden sonra şimdi de
"kültür emperyalizmi "nin sinsı yayılma alanlannı, mayın
tarlaları gibi bir bir işaret ediyorlardı.
Semınerde etkili konuşmalardan birini, California Uni-
versitesi öğretim üyelerinden Amerıkalı Profesör Har-
bert I. Schiller yaptı. Amerikalı profesörü bizim ılkel
sağcılar dinlemiş olsalardı, hemen "komünist, komü-
nist!" diye yaygaraya başlarlardı.
Prof. Schiller, kitle iletişim araçlarının ulaştığı tekniğin,
gelişmekte olan ülkelerı olumsuz yönde etkıledığıni ve
Batı'nın bu teknik üstünlük aracılığı ile gelişmekte olan
ülkelerı "ıdeolojik etki" altında bıraktığını ileri sürmek-
teydi. Amerikalı proiesör, Batı'nın "yerı-sömürgecüik"
olarak adlandırdığı yayılma politikasının yalnızca haber-
leşme konusunda değil, hayatın birçok alanında göruldü-
ğünü de söylüyordu.
Prof. Schiller konuşmasını şöyle bıtiriyordu'
- İşte bunun içindir ki ulusal bağımsızlık çok önemli bir
konudur Batı hiçbir zaman "ulusal bağımsızlık" isteyen
ülkelerden hoşlanmamıştır...
Amerikalı profesörden sonra, Fınlandiyalı Prot. Kaarle
Nordensreng'in yaptığı konuşma bütün delegelerce
ayakta alkışlanıyordu. Ne diyordu Finlandiyalı profesör^
Şunları söylüyordu'
- Bizler, üniversitelerde gazetecilık alanında dersler
verıp öğrenciler yetiştiriyoruz. Ama biliyorum ki gazete-
cilik alanının gerçek öğretmenleri, profesörleri, görüşle-
rinden dolayı cezaevlerinde yatan gazetecılerdır. Onlar
cezaevlerinden çıktıktan sonra bizler onların öğrencileri
olacağız.
Bu gibi toplantılarda Türkiye'nin nasıl bir boslukta ol-
duğu daha iyi anlaşılıyor Batı Bloku karşısında onemsız
bir ülkeyiz Sosyalistler karşısında, Batı'nın uysal başlı
bir uydusuyuz. "Üçüncü Dünya" ise bızlere kırgın! Söz
açılınca, "Nerede Atatürk Türkiyesi?" diye acı acı sitem
ediyorlar...
"Uluslararası yeni haber düzeni", bizim gıbı ülkelerın
kendi ulusal ajanslarını güçlendirmeleri ve dunyanın bü-
tün ulkeleriyle serbest haber alışverişi yapmalarına bağ-
hdır
Sosyalist ülkelerı ve Asya ve Afrika'daki ulusal kurtu-
luş savaşlarını, biz Türkler, yıllarca kimlerin gözlüğu ile
gfirduk, bir düşünür müsünüz?
Türkiye'nin son Ermeni
• Baştarafi 1. Sayfada
cak. Üstelik o yıllarda
Vakıflı yalnız değil, altı-yedi Er-
meni köyü daha var beklcme-
de.
İşte bu yıllar, Muhtar Nubar
Manca'nın çocukluğuna denk
düşüyor. Nubar Manca babası-
nın, gıdenlere yalvanşını anım-
sıyor. "Fransız kim? Toprakla-
nmızı isü'la eden, misafirlik
yapan insanlarla gidiür mi?"
Olüm kork usu bu. Kimse dinle-
miyor bu sözleri. Denkler top-
lanıyor bir çırpıda. O yıllarda
Samandağ bir liman kenti. Ge-
milere doluşup, Lazkiye'ye, İs-
kenderiye'ye vunıyorlar İcendi-
lerini.
Vakıflı'da kalan beş yüz ka-
dar Ermeni, korkuyu içlerinde
tutup, beklıyorlar. Türkler geli-
yor, boşalan diğer köylere yer-
leşiyorlar. Kiliselerin üzerine
birer minare dikilip camileştiri-
liyor. Kcndini bilmezlerden
tehditler de gelmiyor değil ama
kımse çıkıp, "Defolun toprak-
lanmızdan" dcmiyor.
Defne, zeyün ve portakal
ağaçlan arasındaki yaşam, az
ama bereketli topraklar, 1960'-
lara gelindiginde yetmemeye
başlıyor Vakıfblar'a. Marshall
yardımının Türkiye'ye akmaya
başladığı, toplu iğncdcn başla-
yan sanayileşmenin Türkiye'ye
girdiği yıllar bunlar. İpekbö-
cekçiliği kann doyunnuyor ar-
tık, portakal da öyle. Amerika,
Kanada, Fransa, Arjantin'deki
akrabalann peşine düşülmeye
başlanıyor. Once üç yüz kişi ka-
lınıyor, son sayımda da yüz yir-
mi. Tüm toplama, çıkarma,
çarpmalara rağmen bugün to-
pu topu seksen kişiler.
Daha dört yıl öncesine kadar
Vakıflı ilkokulunun on üç öğ-
rencisi vardı. Oğretmeni de
Nihat Teke, köyün tek müslü-
manı. Bu öğretim yılında öğ-
renci sayısı üçe düşünce okul
kapatılıyor. Öğretmen Teke'ye
de bir başka köyün yolu görü-
nüyor. Okul binası depo olu-
yor, Vakıflılar'ın elbirliğiyle
yapuklan lojman, bir başka kö-
yün öğretmenine adanıyor.
Bütün bunlara rağmen okuma
oranı yüzde yüz Vakıflı'da.
Şimdiki nüfusta üniversile me-
zununun sayısı ise otuz.
Muhtar Manca'ya göre, son
göçlerin bir nedeni de "sosye-
lik" eşyalar. Gençler bulgur
aşıyla, bir parça ekmekle yetin-
miyorlar Başka yaşamlan gö-
rünce, bir de Avrupa'ya falan
gitmişlerse, Vakıflı'da onlan tu-
tacak bir şey kalmıyor. Hem
toprağı yormaya başlıyorlar,
hem dc toprak onlan yoruyor.
Üstelik susuz Vakıflı. Kışın ya-
şam, dört-beş ay taşıma suyla
dönüyor. "Sosyctik" yeni ku-
şak bunlara katlanamıyor ışte.
Bugün Vakıflfda kalanlann
yansından fazlasının yaşı da bu
nedenle ellinin üzerinde. Yaşlı-
J
hktan ölümse seksenleri aşıyor.
Üstelik doksan dört yaşındaki
Revent de dört ay önce ölünce
Vakıflı papozsız kalıyor. Şimdi
iki haftada bir İskenderun'dan
gelecek papazın ayınlerinemec-
burlar
Bugün, Jaklin Babek'in mı-
safir kabul günü. Hilda Çapar,
görümcesi Sara. Konyalı Bedri-
ye Yüksel. Jaklin'in bülbülleri,
aşağı köyün öğretmeninin kan-
sı Neşe Şahin'in konuşmasına
fırsat vermiyor, durmaksızın
şakıyorlar. Portakal reçeli cıka-
nlıyor önce. Ardından bir ölçek
alkol, bir ölçek şeker, karanfıl,
tarçın merzeti ve vişneyle hazır-
lanmış nefıs bir lıkör. Pas-
kalya'yı kutlamaya geldiler ya
Neşe ve Bedriye, sünniliğin al-
kol yasağını, hoşgöriiye gömüp
ikramı geri çevirmiyorlar. Kar-
deşlikten, birbirlerinin dinleri-
ne, yaşamlanna kanşmamak-
tan sözediyorlar. Gerçi kız alıp
vermeler pek görülür değil ama
bu kardeşliğe engel mi? Gerçi
Harudyun Kuş, alevi Jale'yle
evlendiğınde bıraz hır çıkmış.
Ama Jale'nin ailesi, "hıristiyan
oldu" diye.kızlanna sırt çevir-
memiş. Janet'in gönlünde bir
Ermeni damat yatıyor. Ama
gönlün kime konacağı belli mi
olur ? Üç kızı var. Anahit, şim-
dilerde evlenmeyi düşünmese
de bir gün gönlünü müslümana
kaptınrsa Janet de onun peşisı-
ra yürüyecek.
Kanada'ya, Almanya'ya, Er-
menislan'a gidip gelmiş Avadis
Demirci. Aylara dayanmış da
yıllar sürmesine izin vermemış
aynlığın. Vakıflı'dan güzel yer
görmemiş ömrünce. Toprak ve
vatan onun. Gözünü korkutan
tek şey savaşlar. Ermeniler
Azeriler'e, Sırplar Boşnaklar'a
düşmüş. Dışandan bınleri ço-
mak sokmuş, onlar da yeterince
direnememış. Vakıflı'ya, Sa-
mandağ'a, bir aşağıdaki sünni
köyü Kapısuyu'na, onun altın-
daİci alevi köyü Mağaracık'a
birileri çomak sokmaya kalkar-
sa? O çomağı bir hamlede geri
itecck kadar güçlü Avadis. Bil-
diği, inandığı tek şey bu.
Gelecek yıla, ondan sonraki
yıllara kaç kişi kalır Vakıflı'da?
Kaç kişi sılayla gurbetin nerede
olduğunu ayırabilir bilinmez.
Şimdi seksen Vakıflılı, 1939'lar-
da üstesinden geldikleri korku-
ya yenılmek üzere. Tutunduk-
lan toprak, yaşamın rüzganna
daha ne kadar dayanır? İşte,
bunu büememenin korkusu bu.
ZİVERBEY
KÖŞKÜ
İlhan Selçuk
12 bası 20.000 lira (KDV >çinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cagaloğlu-htanbul
Ödemeli gönderilmez.