Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25NİSAN1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
GUNDEMDEKISANATÇI ÖZERKABAŞ
ONATKUTLAR
Çınar dallannınmevsimlerini boyuyor
Uzaktan kocaman ve lacivert
bir tajgibidir, Mersin'in de-
nızi Özellikle yıldtz ve poy-
raz günlennde. Uçsuz bu-
calcsızdır ve ilk görüşte insanın solu-
ğunukeser.
Bir anda sanki avludan.bahçeden.
mahalleden. kentten kopanr insanı.
tûm dünyamn eşiğine koyar. Öylece.
Açık denız.
Özer Kabaş Mersinli'dir
Yani bir açık deniz kıyısı çocuğu.
Benimle aynı yılda doğmuş ve aynı
kıyılarda. Ben Alanyada, o Mersin'-
de. Kosova Prizrenli bir Baikan Sa-
vaşı göçmeni ile İstanbullu bir anne-
run oğlu. Sonra Robert Kolej ve
Amerika"da Yale Üniversitesi'nden
resim eğiümı. Türkiye'den ve onun
denizlerinden uzun yıllar kopmuş.
BirfestivalgecesiİdiPi
Onu sanıyorum 1965'te tarudım.
Türk-Alman Kültür Merkezi'nde
açtığı bir sergiyle. Mein Kampftan
esinlenmiş. arhh Nazi birliklerine,
tanklara karşı beyaz atlı Polonya sü-
variJerinin umutsuz hücumunu gös-
teren çarpıcı resimlerdi bunlar.
Atınm üstünde bir Polonya prensi
kadar yakışıklıydı kendisi de. Çabu-
cak arkadaş olduk.
Ama asıl dostluğumuz Sine-
matek'in ilk yıllannda başladı. 1966,
67...O da tıpkı benım gıbı asıl uğraş
alanının yanı sıra çağın sanatına, si-
nemaya ılgı göstenyordu. 1967
yılında. Hisar Kısa Film Şenliğı'ne
"Bir İstanbul Hatırası" isimli kısa fıl-
miyle kauldı ve binnci oldu. Kolejın
Bell and Howell marka taretli kame-
rasıyla pazar günleri görüntü avına
çıkma>abaşladık.
Kaynayan, cıvıltılı gûnlerdi
1967 yıhnda pmlülı bir mayıs ak-
şamını niç unutmuyoruın. Anısı o
yıllann üniversiteli gençlerinin ve ti-
yatroculannın belleklennde bir ma-
sal kuşunun renkleriyle kalmış olan,
Uluslararası Gençlik Tiyatro Festi-
vali günlennden biriydi.
Ses Tıyatrosu'nda Robert Kolejli
gençlenn Genet'den uyarladıklan
Zendler"Ie, Polonya Gest Pando-
mim Topluluğu'nun "Salome"sini
ardarda ızlıyorduk. Ben, Sevil, Se-
min, Ayma, bırkaç arkadaşım daha.
Özer Kabaş arkamda oturuyordu.
Sahnede Polonyah öğrencileri değ-
me profesyonele taş çıkartacak mü-
kemmellikte bir oyun sergiliyorlardı.
Oyundan sonra Özer Kabaş'ı Ay-
ma ile tanışürdım ve "Bizin Polonyalı
pandomimcUerk Ayma'ya gküyoruz,
istersen sen de gel" dedim.
Ayma'nın güzel ve geniş evinde sa-
nat, gençlik ve aşk dolu bir geceydi.
Özer ve Ayma bir süre sonra evlendi-
ler.
Daha sık görûşür olduk.
Tarihsizlik şokundan sonra
tarihşoku
"Denizle yenıden ilgılenmeye baş-
layışım o yıllara rastlar"' dıyor Özer
Kabaş. Sergıde "Kapıdağ Boğası"
resmınin altına oturmuş, başmda bir
kaptan kasketi. "1965 yılında. Ame-
nka'dan döndüklen kısa bir süre
sonra bir gün 'Ottoman Architectu-
re"ı (Osmanlı Mimarisi) yazan değer-
li hocamGoodwin'le birlikte Marma-
ra Adası'na, Saraylar Köyû'ne gjt-
tik, Pallatia'ya. Antik çağın mermer
ve heykel merkezlennden biriydi.
Birden Amerika'daki öğrenim
yıllanmm yaşattığı tarihsizlik şokun-
dan sonra ikinci sarsıntıyı yaşadığımı
yük paraydı) motor denize düşmüştü
ve bulunmamıştı. Hüseyin üzgün bir
suratla dinledi ve sonra 'Boşver Kuz-
gun* dedi, 'O motor su ıçinde beş bin
lıradan fazla eder..." İkımizede kızdı
ve söylenerek gitti..."
Hüseyin'in inanılmaz kara mizahı-
na dakikalarca yenıden giildük.
"İlk açık deniz yolculuğumu ne
yazık kı Kuzgun'la değil. ne yazık ki
Altan Gürman'la yaptım. Pallatia'da
çektığim film, mermer tarihinin tos-
toprak ıçinde yatıyor olması. Paşali-
manı Adası'na gjdiş ve o acemilıkte
yediğimiz fırtınalar. O yıldan sonra
her yıl denızden Paşalimam'na git-
üm. Dört-beş yıl deniz mekanının
beru yavaş yavaş içine aldığını, o
güne dek hıç düşünmediğimız bir re-
sim konusuna doğru çekildığimı
farkedemcdim. Hala bir ölçüde
1960'U yıllann sosyal içerikli konu-
lanyla içiçeydim. Ama önce değişjk
Kıyıdaki incır ağaçlanru düşün-
düm. Hafıf karanlık. dallan ışıltıh.
"Evet. İndr ağır ağır girer resmime.
Bilir misin incir ağacı rüzgâr karşısm-
da eğilip dönmez. Dallan gevşektir,
kınlır. Ama eğilmez rûzgâra. Öncele-
ri korkuvordum ama şimdi cesaretle
koyuyorum onlanresmime. Bir de ç>
nar meselesi > ar. Üç > üz, beş > üz > ülık
Bitinya çınarlan. Orîlann daîları uyar
rüzgâra. Ama kökleri çok derindedir.
Çınann da resimkrime girrncsine çok
sevinivonını.
"Bir de hayvanlar var resimlerin-
de" diyorum
"Evet. Boğa. keci, gergedan. Bun-
dan bir kaç yıl önce Erdek'ten ntotor-
la Paşalimanı adasana götüriilen bir
boğa, fırtuıada denize düşüp kaybol-
muş. Köylüierin bir kaç gün sonra
aralannda konuştuklannı duydum. O
boğa, denizde tam yedi mil yûzerek
ada kıyısına çıkmtş ve otlamaya baş-
farkettim: Tanh şoku. Kendi top-
raklanmızda ve kıyılanmızda bizirn
olan sonsuz derinbkte bir geçmiş
vardı. Onunla yenıden karşılaştım.
Çocukluğumun uçsuz bucaksız Ak-
deniz'iyle ve onu yenidçn yaşar gibi.
Haürlıyor
j
mösürf.-'r969'da Kıızgun
Acar'la Ayvansaray"da denize ufak
bir tekne indirmiştik..."
"Nasıl hatırlamam" dedim, "Kuz-
gun'un daha önce kıçtan takma mo-
torlu bir kayığı vardı. Sonra bir sa-
bah Sinematek'e geldi. Çok üzgün-
dü. Bana ve Hüseyin Baş'a acı haberi
verdi. Beş bin liralık (o gün için bü-
bazı eskızler ve suluboyalar başladı.
1976'da da yağlıboyalar. O günlerde
ülkenin gündeminde olmayan unu-
tulmuş insanlar ve kıyılar. Görmez-
likten gelinen tarih resımlerde imge-
leşmeye başladı. Denız konusu. özel-
likle romantizm döneminde resim
sanatının en büyük ifade biçimlerin-
den biriydi. Benim için dc şimdi
öyle."
Özer Kabaş'ın yüzü, yıllann tuzlu
rüzg^rlanyla kavrulmuş bir gemici
yüzü gibi gıderek derinleşiyordu.
Gözlerinde adeta mütevekkil bir gü-
lüş. Ama jestleri inançlı. inatçı.
Çokdünyahbir
Özer Kabaş'ın yerini
şimdi Marmara
denizinin bir
köşesinde
Kapıdağı'na bakan
biradakıyısında
tekneler,
bocurgatlar, keçiler,
Boşnak kızlan,
muhacir
delikanlılan, yaşlı
babkçılar, mermer
yontucuları ile iç içe
"çok yerli" bir Ozer
Kabaş almış.
lamış. Mitoloök bir öykü adeta. Mi-
nos boğasını, Minotaure'u düşünme-
mek mümkün mü? Keci de öyie. Hem
Mitos'a dayalı bir ha\>an hem de
mütfaiş zeııgin formlar taşıyor..."
Rumeli kökenli bir adalı ile
söyleşi
Özer'le birlikıe, tıpkı Sait Faik'li
yıllardaki gibi. Galatasaray'daki ser-
gıden çıkıp Beyoğlu'nu "kazımaya"
başlıyoruz. Hınstakı pasajı, Degüs-
tasyon, Saray Muhallebıdsi, Atlan-
tik...Düşsel bir eski zaman.
Gökyüzünde ise hep aynı martılar.
Bir denız öyküsü. Bir ada.
Geçmiş yılllan düşünüyorum. Bir
zamanlar Yale'de ünlü Bauhaus'çu
Josef Albers'in öğrencisi iken, birden
'"Museum of Modern Art- New
York'"ta "Images of Man"i keşfe-
den, Amerikan kjzgın kuşağının ye-
ralü okullannın başkaldına tavnna
yönelen, çok Amerikalı, çok dünyah,
bir Özer Kabaş'ın yerini şimdi Mar-
mara denizinin bir köşesinde, Kapı-
dağı'na bakan bir ada kıyısında tek-
neler, bocurgatlar, keçıler, Boşnak
kızlan, muhacir delikanlılan. yaşlı
balıkçılar, mermer yontuculan ile içi-
çe "çok yerli" bir Özer Kabaş almış.
Bütün*düşü, bir gün, Marmara
adası mermer ocaklannda her yıl öğ-
rencileriyle bir "workshop" yapmayı
başarmak. Yaşadığımız Anadolu
toprağının ve taşının geçmişiyle he-
saplaşmak.
Yıllardır o ada insanlanru, onlann
umutlannı, korkulanru. sevinçlerini
vedirençlerini tanımaya çalışıyor. Ve
onlar, sadece onlar giriyor tuvalleri-
nc. Hani onlar ki suda balık kadar
çoktur.
Sessiz sedasız, bir kıyıda. çınar dal-
lannın mevsimlerini boyuyor. Önce
açık sonra koyu yeşil. sonra kırmızı
sonra san çınar yapraklan. Bu gide-
rek amansız biçimde betonlaşan, bri-
ketleşen dünyamızda, çoktan unut-
tuğumuz şeyleri.
"Peki" diyorum, belirgjn bir me-
rakta, "hepsini anhyorum. Ağaçlan,
hav^anlan, insanlan. Ama bir de
gergedan var resimlerinde. O nere-
den girmiş?"
Bir kahkaha atıyor:
"Ha o mu? O Albrecht Dürer'den"
dıyor.
"1515 yılında Dürer, İtalya'da bir
tekneye konmuş bir gerge«îanla
karşılaşıyor. Gergedan. Portekiz
krafına armağan olarak götürülü-
yor. Çok etkilemyor Dürer, bu garip
hayvanın görüntüsünden. Gergedan
sonra yolda bir fırtına sonucunda
teknenin batmasıyla boğuluyor. Dü-
rer ise o bildiğımiz ünlü desenini
yapıyor. Av rupah çocuklar üç yüz yıl
gergedan'ı bu ünlü desenle tanıyor-
lar. O gergedan benim resmime. Alb-
recht Dürer'den ötürü girdi. Tabii
benim gergedarum..."
İstiklal Caddesi'nın dar gökyüzü-
nü sayılan giderek artan martılar
çığlıklarrv,la kesiyorlar. ^ n
Bize çpcuklufumuzun sonsuz de-
nızlerini#atırlatmak için.
Sanki bir deniz çaddesınden geçi-
yoruz. Ve kıyida, Özer Kabaş, Eııis
Barur'un dediği gibi "Yıldan yıla yo-
ğunlaşan uzun, güçlü, korkusuz sefe-
rinde kopup gelen yeni yapıtlannı
onu sabırsızlıkla beklediğimiz nhtı-
ma bir kez daha bırakıyor."
SINEMA • TİYATRO • SERGI • GOSTERI • BEYAZPERDE LTD. • 231 71 74
SS» DEVLJET TIYATROLARI
Ankara Devlet Tiyatrosu Oyun Düzeni
BUYUK IIYATRO
(13-30 Noan 1993)
W.SHAKESnARE /C YÜCEl
BAHAR NOKTASI
YÛCELER1EN
(13-30 Nıscn 1993)
F.DURRENMATT / YÜCEL ERTEN
UYARCA
. SAKİB GÜCZUMAR
ALTINDAG TİVATROSU
(13-30NBanl993)
YAŞAR SEYMAN / AOEM ATAR
HÜZNÜN
COŞKUSU
ALTINDAG
Re)is6f • LEYLA TECER
(2527 N.a3n 1993)
(ÇOCUK OYUNU) OSMAN ÖZKAN
GELİN YARIŞALIM
ÖZERTUNCA
(27-30NSsanl993)
OUCO AYVAZ
YENIDEN
YARATMA
TAMERLEVENT
(13-25 Nısanl993)
DİNÇER SÜMER
GECENİN
KULLARI
DİNÇER SÛMER
(21-29 Nısan
G.ORVrtU. / P.HAU / Ö KAYAKUUU
HAYVAN ÇİFTLİĞI
Rejis<5f • ŞAKlR feÜRZUMAR
StlARE: 2C30Matıre
ISOOBetecsyeotobOslerı
Buyuk lı\ atto önünderı
Temsıl soncında
BûyûkTıyottoöouneclonet
ŞİNASI SAHNES
(20-30 Nısan 1993)
P WEBS / OlKO TAMER
SORUŞTURMA
RÛŞTÛASYAU
TC KULTUR BAKANLIĞı Gise Tei: 324 22 10/248
ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ
Cumhurbaşkanımız
Sayın
TURGUT
ÖZAL'ınanl ve flzOcD vefatı dolayısıyla
bazı temsillerimlz Iptal edilmiştir.
17 Nsaı 1993 t a t m d * Itadtrn D m TofMuJu 1 MayB 1993 CtaaS a * ZOOffye
18 N B V 1993 tatnlela Kuktaet 2 May>s 1993 Pazar Saat 110a«
19 Mssı 1993 tartmdeh Boş Btfft-U S«vi PıdraM 24 Hs*ı 1993 C laü Saat 20 » a
H a l M M b f t t 4 M 1 9 9 3 S l S l 2000>e
21 Nsan 1993 t r r t n d * Pn
Iptal
y
Igor 8 Ma^B 1993 Cumartesı Saat:» Offye ertelenmş*.
WWhr1 WWCRW taHMrtn* dt aeç«lldlr. Aau «dcn
^ A N K A R A S AN AT TIYATROSU
C ^ İ z m i r C a d . İ h l a m u t S o k a k N o : 7 T e l : 4 2 5 0 2 5 6
UĞUR MUMCU
sakıncalı piyade
M ü z i k l i O y u n
YÖINETEN: RUTKAY AZİZ • İVIETİN BALAY
MÜZİK: TİMUR SELÇLK • DANS: MEHNET VAHZ
DEKOR: Y ALÇIN EMİROĞLL
29,30 Misan 1,2,6,7,8,9,20,21,22,23 Mayıs
Perşembe - Cuma: 20.30 • C.tesi - Pazar: 15.30 • 18.30
Ankaralı seyircilerimıze tesekkür ederiz. Ekim de bulusmak dileğıyle
TURNELERİMİZ
2*
27
28
A
4
S
ıo-u
Nb«B
NS$«ı
Nrsaı
Moyts
»cyn
HMIMV
HWJR
İMyts
Kaystri
SJ*B»
MoİBtYB
DJyhHkır
GazMap
İskMdtTM
SMKIMI
13-U-15-U Mor»
{YER MMİR GÖK IAKIR
u-ıa
1»
25-2*
27
28
U-30
Moy»
Mıyis
MoyK
M«r»
Hozinm
Styt»nKü(tirŞ«g|i
- SAMNCAU PİTADf)
Mmbı
Konyo
İstoabvl rıystro Fesltvti
loin
İıııtft
İunirTanMi
SÖNMEZ MASOY
YEDİ KÖYÜN
YARGICl
Re)is6f SERAPSAĞLAR
KIZH.CAHAMAM -27 NİSAN
AYAŞ -29 NİSAN / POIATU - 30 NİSAN
ÇUBUK - 3 MAYK
HAYMANA-4 MAYK /BALA.-4 MAYIS
ODA TİVATROSU
(20-30 Nson\993)
AZCNESİN
çiçu
Rejısöf KÂZ1MAKŞAR
SUAK.20 X U A H
BUVUKIIV»"» PAMI514OO-18OO
KUÇUKİVATOC VEN'SAHNE
ŞII419SAHNESI AII1NOA6
•İVAIBOSU 1 5 X OOATİYAT1ÎOSU I X
GİŞETa.vtNIS»>HNE « • » 8 7 32422 10/31'
KUÇUKflVATSO 3111169 3242210/3*1
AIT1NDAĞHVATOOSU 3165»02
ŞINA3SAHNES 4671744
c
Bil«tlw t»tn«U tarihtndrı 13 gûn önc» saîı^a «unutur.
KARTAL SANAT İŞLİĞI TİYATROSU
MAKSIM GORKI
EKMEK IŞÇILER1
Yöneten : Çetin ETİLİ YALNIZ
Müzik : Sovyet Ezgileri ^
TARİH : 26-27 Nisan 1993 OYUN
SAAT :Matine 18.15 - Suare 21.15
YER : İOO.YIL KÜLTÜR MERKEZİ-ULUS TEL : 310 50 21
BİLET ÜCRETLERİMİZ TAM: 35.000.-TL ÖĞR.: 25.000.-TL
ABD'DE TİYATRO EÖTİI* GÖREN MEDIM SABAN1N KURDUĞU TİYATROKARE
İDCMAU BİR YENİ TOPLULUK VE YAPTIĞIIŞİ ClODtYE A U N BİR KADRO!
ARENA
İstanbul da daKikalarca ayakta alktşlanan. tiyatroseverter tarafından
hayranlıkla izlenen. basında Y i u n TtYATRO OLAYl olarak nltelenen.
Neil Simon'un on ödüllü oyunu
MUZIKSIZ EVIN
KONUKLARI
1991 Pulitzer ödülü
YÖNETEN: NEDİM SABAN ^
MACİDE TANIR
YILLAR SONRA BU OYUN1A SAHNEDE...
YALNIZ 2 HAFTA İÇİN ANKARA'DA !
24 Nisan - 2 Mayıs 1993
Dil Tarih Coğrafya FaküHesi Farabi Salonunda
P tesı (İndınmli). Salı. Çarş., Perş.. Cuma 21.00
Ç tesı: 18.00 - 21.00 • Pazar 15.00 - 18.00
GİSCUR : D.T.CF 311 Jl »» • DOST MIKK CtmH 415 M 0S
GİSEMİ2 HER GÜN 10 00 DA ACIUR GSUPIASA OZEL İNDİRİM
K u I t u I ı 1 a ı ı y I a
K ü l i u r B a k a n h ğ ı n ı n k a t k ı l a t ı y l a
birinüşfik kentergöstehsi
bir garip
Orhan Veli
YOĞUN
İSTEK
ÜZERİNE
SON
OYUN
3.4 Mayıs 1993 seanslar: 19 00 / 21.15
kavaklıdere sineması ogon
,İOS¥O
G1SELER: dost music cenrer 425 00 05 _ S r
kavakhaere sinemast 426 73 79 25ı»?t«
ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ: KÖY
ENSTİTÜLERİ
Mehmel Başaran
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaytnian Ttirkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödencii göaderilncz.
ONtKİDEN ONtKİYE TÜRKİYE
Ali Sirmen
3. bası 20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Ttirkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğhj-îstanbul
Ödeındi gömlcrilı
Gaziantep'e yeni tiyatro
• G AZİANTEP (AA)- Gaaantep'te bir grup üniversite
öğrencisi tarafından tiyatro kuruldu. Kültür Bakanlığı ve
Gazıantep Üniversıtesi Türk Müziği Devlet
Konservatuvan'nca desteklcnen "Gaziantep Tiyatrosu
Çağdaş Oyuncular" adlı topluluk 22 kışıdenoluşuyor.
Topluluk ilk olarak TurgutÖzakmanın yazdığı. 2 perdelik
müzikli komedi olan "Fehım Paşa Konağı"nı sahneye
koyacak. Genel sanat yönetenlığini Hüseyin Akkaya'nın
yapüğı oyunun dekorunu Ahmet Köse, kostümlerini Azime
Kıncı, müzık düzenlemesinı Yener Dcmirel, ışık düzeninı ise
Bülent Ekmekçi üstlendi. Gaziantep Tiyatrosu Çağdaş
Oyuncular Topluluğu daha sonra da "Konuşan Hindi" adh
müzikliçocuk ovununu sahneleyecek MuharremBuhara'nın
yazdığı o>unu. Hüseyin Akkaya yönetecek.
'Kamyon tiyatro' turnede
• ANKARA (AA)- Devlet Tıyutrolan tarafından küçük
yerleşim bınmlennde yaşayan vatandaşlara tiyatro izleme
ahşkanlığını kazandırmak ve tıyatro sevgisinı
yaygınlaşürmak amacıyla oluşturulan "kamyon tiyatro" 27
nisan salı günü yola çıkıyor. İlk etapta Ankara"nın ilçelerine
turneye çıkacak olan kamyon tiyatro, 27 nısanda
Kıalcahamdm'da. 29 nisanda Ayaş'ta, 30 nisanda Polatlı'da,
3 mayısta Çubuk'ta. 4 mayısta Haymana'da ve 6 mayısta da
Bala'da "Yedı Köyün Yargıcı" adlı oyunu sergıleyecek.
Sönmez Atasoy'un yazdığı ve Serap Sağlar'ın yönettiği
oyunun müziğıni Nluammer Sun, koregrafisinı Altan Tekkı,
dekor ve kostümünü Gül Emre, ışık düzenlemesinı
Burhanertin Yazar hazırtadı. Oyunda Kıırruluş Şakiroğlu,
Turgay Tanûlkü, Can Öztopçu, Fatma Öney, Aüan
Büyûktürkoğlu, Rengin Samurçay, Giil Gökçe Onoğlu ve Ayla
Yıküran rol alıyor.
Julie Andrews iyiniyet elçisi
• Kûltiir Senisi - Bırleşmiş Milletler, ünlü tiyatro vesinema
sanatçısı Julie Andrews'a BM Kadın Fonu'nda "iyiniyet
elçisi'" unvanı verdi. BM Kadın Fonu. tüm dünyada ve
özellikle gelişmekte olan ülkelerde kadmlann içinde
bulunduğu sosyo-ekonomik koşullan geliştirmek için
çabşmalar yapıyor. Julie Andrews da bu doğrultuda, çeşıtlı
ülkeleregiderek gelişmekte olan tophımlarda kadınlann karşı
karşıya olduğu sorunlara dikkat çekmeye çalışıyor. Andrews,
bu görevi özelhkle Afrika'nın güneyinde kuraklığın yol açuğı
açlık felaketıne dünyarun ilgisini çekmek için kabul ettiğini
söylüyor ve bir tek kadına yapılacak yardırrun en az üç
çocuğun hayatını kurtardığını belirüyor. Kısa bir süre önce
yaşamını yitıren ünlü İrlanda asıllı sinema oyuncusu Audrey
Hepbum de BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEFte
tyiniyet elçisi olarak görev almıştı.
Üniversite Tiyatrolan Şenliği ]
• ANKARA (AA)- ODTÜ tarafından her yıl düzenlenpn \
TürkiyeÜniversiteTijatrolan Şenliği başladı. 2 mayısa
kadar sürecek olan şenlikte tiyatro gösterilerinin yanı sıra
konferans, söyleşi ve vvorkshoplar da düzenlenecek. Şenlik
kapsamında Tiyatro Su "Çıkmaz Sokak-Bir Tek Daha',
DTCFDoğaç Tiyatro Topluluğu "Hasır Şapka", Erciyes
Üniversitesi Tiyatro Kulübü "Oyunlarla Yaşayanlar",
Cuınhuriyet Üniversitesi Tiyatro Topluluğu "Bir Şey Yap
Met", Çukuroya Üniversitesi O> uncuian " Vatan Kurtaran
Şaban", ODTÜ Oyunculan "Bahar Noktası", Uludağ
Üniversitesi Gösteri Sanatlan Etkinliği Tiyalro Kolu "Don
Franco ile Donna Falanjistanın İspanya Şevişmesi", GATA
Oyunculan "Hayaletler Sonatı", Uludağ Üniversitesi
Oyunculan "Euridıce'nin Elleri", Karmaşık Tiyatro "Nafüe
Dünya"', Çukurova Üniversitesi Oyunculan "İki Kişilik Hır
Gür", Ege Üniversitesi Oyunculan "Sessıziiğın Çığlığında",
tstanbul Üniversitesi Oyunculan "Eskı Fotoğraflar'',
Marmara Üniversitesi Oyunculan "Biedermann ile
Kundakçılan'\Huzursıız Tiyatro "Jaques ya da Boyun
Eğme", Yıldız Üniversitesi Oyunculan "Hayır Neden" adh
oyunlan sahneleyecek. Öte yandan Haluk Yüce "Dünyada ve
bizde kukla tiyatrosu". Semih Çetenk "Sokaktaki tiyatro",
Can Özcan "Tiyatro ve göstergebilim", Prof. Dr. Sevinç
Sokuliu "Çağımızda tiyatro işlevini yitirdi mi?", Nurhan
Karadağ "Oyun yönetimi". Metin Balay " Anlatırun
dramatiği, anlatının oyunculuğu", Prof. Dr. Se>da Şener
"Tiyatroda oyun içinde oyun", Y. Doç. Selda Öndül "Bir
öncü yazar" konulu söyleşilerde görüşlerinı açıklayacak.
Nesin'le çarşamba söyleşisi
• ANKARA (LBA)- Yazar Aziz Nesin. Çankaya Belediyesi
tarafından düzenlenen "çarşamba söyleşileri"nin konuğu
olacak. Ankara'nın kültür, sanat ve fikir hayatını
zenginleştırmek amaayla düzenlenen çarşamba sö>leşileri,
yeni programında çok çeşitli konularda uzmanlann
görüşlerine başvuracak. Söyleşi programına göre, 28 nisanda
"Basın ve demokratikleşme" konusunda HasanUysal, 5
mayısta "Türkiye'de kütüphaneciîik" konusunda Prof. Dr.
Tûlin Sağiamtunç. 12 mayısta "Sevme sanatı" konusunda
Psikıyatr Dr. Frgün Atasu. 19 mayısta "Sokak tiyatrosu"
konusunda Can Şenhği Oyunculan. 16 mayısta "Türkiye'de
İnsanın yalnızlığı" konusunda bir grup konuşmacı ve 9
haziranda da yazar Aziz Nesin programın konuğu olacak.
'Oyun Nasıl Oynanmalı'
•İZMtT(AA)- Kocaelı BölgeTiyatrosu(K_BT) kasım
a>ında başlattğı Anadolu turnelerini sürdürüyor. KBT Genel
Sanat Yönetmeni Burtıan Akçin. kasım ayından bu yana
sürdürdükleri turne çahşmalan sırasında, Karadeniz ve
Marmara bölgelerinde tiyatrose\ erlerin karşısına çıktıkJannı,
31 mayıs pazartesi gününe kadar da İç Ege, Akdeniz.
Günfeydoğu ve Orta Anadolu"da oyunlannı sergileyeceklerini
söyledi. Akçın yeni turnede özellikle çocuk izleyicileri
hedeflediklerini belirterek "Halen Burdur'da oyunlannı
sürdüren Kocaelı Bölge Tiyatrosu, Ahmet ÖneFın çocuklar
için ya7dığı "Alacalı Şemsiye' ile Vasıf Öngören'in tiyatroya
uyarladığı "Oyun Nasıl Ovnanmalf adlı oyunla faaüyetini
sürdürüyor" dedi.