21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SiYFA CUMHURİYET 25NİSAN1993PAZAR HABERLERIN DEVAMI Türkiye'nin en önemli doğal ve tarihi bölgeleri yatınmlara açılıyor Turizmde devleteliyleyağmaASUMAN ABACIOĞLU CÜNEŞGÜRSON ANKARA/İZMİR - ANAP döaeminin ardından üç yıliık bir aradan sonra Turizm Ba- kaalıği'nca yatınmalara yeni kamu araaleri lahsislen yapıl- ması tepkilere yol açtı. DYP- SHP koalisyonun daha önoe ANAP döneminde bile ccsaret edüemeyen bölgeleri turizm ya- tınmalanna açmasını eJeşüren baa çevreler bunu "Devlet eliy- le yağma" olarak nitelendirdi- ler. Turizm Bakanlığı, uzunca bir aradan sonra yatınmcılara yeni kamu araalcri lahsisı için du- yuru yaptı. Resmi Gazete'de yayımlanan duyuruya göre, ül- kenın doğal ve tarihi bakımdan önemli bölgeleri turizm yatı- nmlanna açıldı. Turizmdlerin Türkiye'nin turistik tesislere doyduğu ve yeni yatınmlara ge- rek kalmadığını savunduklan bir dönemdc Turizm Bakan- hğı'nca başta İslanbul olmak ûzere İzmir'in Şelçuk ilçesi Pa- mucak sahilleri, Güney Antal- ya turizm alanında yeralan bölgeler, Phaselis antiİc kenti çevrcsi, Erciyes ve Uludağ tu- rizm merkezleri yatınmalara açıldı. Yeni lahsislere karşı çı- kan çevreler, ANAP dönemin- de söz konusu bölgenin yapılaş- maya açılmasına büyük tepki gösterildiğini anımsatarak, do- ğal kuşağm korunması gerekti- ğjni belirtiyorlar. Yatınmalara tahsis edilen bölgelerden en büyük tepkiyi, Güney Antalya Turizm Alanı içerîsinde yer alan Phaselis an- tik kenti çevresine planlanan yaklaşık 233 bin metrekare açık alan ve 7200 metrekare kapalı inşaatı iceren tesisler çekti. Bakanlık tahsisleri arasnda yer alan Kayseri'deki Erciyes Turizm Merkezi'nde planlanan yatınmlara da büyük tepki söz- konusu. Mimarlar Odası Kay- seri Şübe Başkanı Akgün Aya- ta, buraya yapılması öngöriilen ANAP milletvekilinin SlT alanlcmnı imara açma önerisi tepki çekti Amikoğju'naprotestomesajıyağıyorHaber Merkezi - ANAP Çonım Milletvekili Ateş Amiklioğlu tarafuıdan verilen üç yıl içensinde kamulaştmlmayaıi SÎT alanlannı imara açmayı öngören > asa değişikliği önerisi TBMM komisy onlarından hızla geçerken Amiklioğlu'na protesto mesajiarı yağıyor. MimariarOdası İstanbul Şubesfnde ÖDceki gfin yapılan ve İstanbuTdaki ünrversitekrle, koruma kurullannda görev yapan üyelerio katıidıklan kınama toplanttstnda, kampanyaya dönüştürüİmesi karariaştınian faks mesajmda Amiklioğlu''na hitaben şu görüslerdilegetirildi: " Yeni îian edilecek kentsel ve arkeotonk SİT aianlannın üç yıl içinde kamulaştırıimaması halinde imara açılmasını ön gören ve ilgiü komisyooca kabul edilerek TBMM Başkanlığı'na sevk edüen yasa değişikliği öneriniz çağdışı, hakstz ve art niyetüdir. "Çağdtşıdır çünkü; günumüzde topiumJar sadece kendi kültüıierinin mirasmı değil, yaşadıkları topraklardaki diğer kültürlerin mirasını da konıduklan oranda uygardır. Barbarlıkla uygarlık arasındaki fark da budur. "Haksızdır çünkü; Öneriniz yasalaşırsa kentsel ve arkeoiojik SİT alanlanyla dopdolu olan Anadolu'nun bu kültürel birikimi üç yıl içinde kamulaştınlamay acağından tarihsei değerlerini kendiİiğinden kaybederek imara açıiacakbr. u Art niyettidir çünkü; önerinizde Topiu Komıt Fonu'nun asıl eski eseıierin korunması için kullandırılması gereği düşünüunemiş, özellikle özellikle kentsel SİT alanlarındaki korunması gerekli eski eser sivil mimarlık örnekleri sahiplerinin. devletçe desteklenme) erek mağdur edik&kleri gerçeği istismar edilmiştir. "Vasa değişikliği önerinizi bu gerçeklerlederhalTBMM * Baskanlığrııdan geri çekjniz." Metni irazalayarak TBMM Başkanlığı'na faksla ileten yüzü aşkm uzman ve vurttaş arasındaki bazı isimler ise şöyle: Prof. Dr. Mete Tapan (İstanbul Büyükşehir Belediyesi GeneJ Sekreter Yardımcısı), Cengiz Bektaş (Mimar), Nevzat Sayın (Mimar), Oktay Ekinci (Mimar), Şener Özler (Mimar), Orhan Silier (Tarih Vakfı Müdürii), Besim Çeçener (Koruma kurulu üvesi), Prof. Doğan Kuban (İTÜ-Koruma kurulu başkanı), Prof Metin Ahunbay , Prof. Zeynep Ahunbay, TuJui Sönmez (Hukukcu), Niyazi Duranav (Mimar), Perihan Balcı (Tarihi Evleri Koruma Demeği Başkanı), İsmail Erten (.Mimarlar Odası İstanbul Sekreteri), Hasan Topal (Mimariar Odası Izmir Sekreteri), Nergiz Yazgan (Doğal Hayatı koruma Derneği Müdürii), Mustafa İzberk (Mimar), Prof. Mehmet Çubuk (MSÜ), Prof. Safa Erkün (MSİ ). Nezih Başgelen (Arkeolog), Prof. Nezih Eldem (İTÜ), Abdülselam Suvakçı (İnşaat MühendisJeri Odası), Ali Rüzgar (Mimar), Şeniz Arik (Arkeolog), Nezihe Araz (Gazeteci-y azar), Mete Gökruğ (PlancMiıimar), Prof. Ahmet Keskin (İstanbul Büyükşehir BeJediyesi) Arkeotoglar Derneği Türk Arkeologlar Derneği Başkam Emine A ynur, tasanya karşı oidukJannı belirterek, "Bir kaç kişinin mûikiyet hakkı uğruna bu ülke insanlannın kültürei kimliği gasp edilemez'dedi. Çonım Millervekili Ateş Amikhoğkı tarafından hazırianan ve TB.MM'ye sunulan y asa tasarısını meslek çevrelerinde geniş olarak tartışükJaruu, 10 Nisan tarihinde yapdan Türk Arkeologlar Derneği KongresPnde de tepkilerini dile getirdikJerini belirten Aynur, kongre sonucu baztrlanan metnin tüm pariamenterlere gönderildiğini söyledi. 1350 yatak kapasiteli 13 tesisin yeralacağ) parsellerin yatınma- lara açılmasının doğru olmadı- ğıru söyledi. Bakanlığın İstanbul Ata- köy'de öngördüğü tahsisler için de tepkiler dile geüriliyor. Bu bölgenin dolgü olduğunu ve nazım planlarda rekreasyon alanı olarak gösterildiğini vur- gulayan çevreciler, İstanbuT- dakı tahsisler için şu görüşleri savundulan "İstanbul'da ANAP hükü- metinin iJan ettiği 20 kadar tu- rizm merkezi karanna Büyük- şehir Belediyesi itiraz etmişti. Sonuçlanan davalar belediye lehine kazanıldj. Belli bir çevre- sel planlamaya bağlı olmadan ve yerel yetkiler çiğnenerek merkezi kararlarla lurizm mer- kezi ilanı ve bu ilan edilen yerle- rin tahsisi uygulaması Anaya- saya aykındır. Davalar kaza- nılmışken, Turizm BakanhğY- nın bu hukuksa) kazanımlan da bilerek hala tahsis uygula- masını sürdürmesi anlaşıla- maz." Tahsisedilecek alaniar 20 ve 49 yıliık sürelerle özel girişimcilere açılacak olan alan- Iarda, toplam 7 bin 548 yatak kapasitesinin hizmete girmesi öngörülüyor. Turizm Bakanlığı'nın Turiz- mi Teşvik Yasası'na ve Kamu Arazisinin Turizm Yatınmala- nna Tahsisi Hakkında Yönet- melik'e göre yapüğı arazi tah- sisleri için en son başvuru tarihi 24 mayıs olarak belirlendi. Tahsis edilecek kamu arazikri "turizm alanı içinde vedışında" olmak üzere iki gnıba aynldı. 52 yerde özel girişimcilere arazi tahsis edilecek olan alan- iar şöyle: İzmir-Selçuk Pamucak Tu- rizm Merkezi'nde 300 yatak kapasiteli Uygulama Oteli ve Turizm Eğiüm Merkezi. 65 hektarlık golf alanı ve golf ku- lüp ve 400 yatak kapasiteli golf oteli, 400 yatak kapasiteli bir otel, 400'er yatak kapasiteli 3 tatil köyü; Güney Antalya Tu- rizm Alanı Koca Çaltıcak Ku- zeyi Mevkii'nde 3 bin metreka- re kapalı inşaat alanı ve 97 bin metrekare açık aianda bir cğ- lence merkezi; Güney Anialya Turizm Alanı Beldibi Mevkii'- nde 4 bin 400 metrekare kapalı inşaat alanı, 143 bin 560 metre- kare açık aianda bir eğlence merkezi; Güney Antalya Tu- rizm Alanı Phaselis Mevkii'nde 7 bin 200 metrekare kapalı inşa- at alanı, 232 bin 800 metrekare açık aianda 2 eğlence merkezi; Antalya Belek Turizm Mer- kezi'nde 5 bin metrekare kapalı inşaai alanında Turizm Amaçlı Sağlık Tesisi; Anialya, Alanya, Alaraçayı Güneyi Turizm Mer- kezi'nde bir turistik tesis; An- talya-Alanya-Çengcr Turizm Merkezi'nde 270 yatak kapasi- teli bir tatil köyü; lslanbul-Ata- köy Turizm Merkezi'nde bir lunzm konaklama ve rekreas- yon alanı; Kayseri-Erciyes Kış Sporları Turizm Merkezi'nde toplam bin 300 yalak kapasiteli 14 turistik tesis; Bursa-Uludağ İl Gelişim Turizm Merkezi 2. Gelişım Mevkii'nde 300'cr ya- tak kapasiteli 7 otel; Kars-San- kamış-Süphan-Cıbıltepe- Balıklıdağ-Çamurludağ Tu- rizm Mcrkezi Cıbıltepe Mev- kii'nde toplam 850 yatak kapa- siteli 5 turistik tesis ile 600 metrekare inşaat alanında bir günübirlik tesis; Antalya-Göy- nük'de 5 bin metrekare kapalı inşaat alanında bir lurizm amaçlı sağlık tesisi; Afyon- Dinar-Suçıkan'da 120 yalak kapasiteli bir turistik tesis; Kas- lamonu-Araç'da 78 yatak ka- pasiteli bir otel; Bajıkesir- AyvaJık-Kücükköy-Sanmsak'- da 103 çadır kapasiteli kam- ping; Hatay-İskenderun- Akcalı'da bir turisük tesis; İz- mir-Seferihişar-Siğacık'da bir yat limanı; Jslanbul-Şile'de bir yal limanı; Balıkcsir-A^alık'- da bir yat limanı. Nakşi şeyhlerininyetkî savaşıBERATGÜNÇIKAN ANTAKYA - Nakşibendi Tarikatı şeyhlerinin "yetki" kavgasına politikaalar da ka- nştı. Antakyalı şeyh İbrahim Hakkı Ergin'i, otomatık silahlı müntleriyle birlikte kaçıran Iraklı şeyh Erfan Ahmet Mu- nammed'in kefalede salıveril- mesinde DYP'li milletvekilleri- nin devreye girmeye çalışüklan öne sürüldü. DYP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Salim En- sari'nin eski arabası olduğu öne sürülcn bir mercedesle Ergın'i kaçıran Iraklı şeyh Muham- med'in sahverildikten sonra ncreye gittiği büinmiyor. Mu- hammed'in yurtdaşına kaçma- sından endişe eden Antakya Cumhuriyet Savahğı, olayın ağır ceza suçu olduğunu belirte- rek Muhammed hakkında da- vaaçtı. Nakşibendi tarikaü şeyhi İb- rahim Hakkı Ergjn'in Antakya Kurtuluş Mahallesi, Alaybey SokağYnda bulunan evinin ka- pısı 15 Nisan perşembe günü, 11.30 sıralannda çalmdı. Kapı- yı açan Ergin'le ziyaretçileri arasında kısa bir konuşma geç- ti. Ziyaretçiler, Ergin'e, yine Nakşibendi tarikaündan şeyh Erfan Ahmet Muhammed'in kendisiyle görüşmek istediğini söylediler. Bu görüşme isteğıni kabuJ etmeyen Ergin, kollann- dan tutularak sokağın başında bekleyen otomobilJere doğru sürüklendi. Bu arada camdan bakmakta olan şeyhin kansı, kocasının silahlı üç kişi tarafın- dan götürüldüğünü görerek 155 numaralı polis telefonuna bildirdi. İhban değerlendiren güven- hk güçleri araçlan izlemeye baş- ladılar. Antakya-Kınkhan karayolunun 30. kilometresin- de telsiz bağlantısı kurulan bir TIR'dan yardım istendi. TIR'- ın yolu kapatması üzerine" 21 AD 606" plakalı renault ile" 06 P 5742" plakalı olomobiller ekiplerce durduruldu. Araçlar- da bulunan Nakşibendi şeyhi Erfan Ahmet Muhammed ile müriüeh Osman Kapian, Adem Buynık, Ali Kurbanoğlu, Sait Çakal, Mehmet Nezir Aygün, Abdulgaffur Bingöl, Hasan Ça- kan, AbduUah Çakallar yaka- landı. Hastaneye sevkedilen Antakyalı şeyh ibrahim Hakkı Ergin'e ise dövüldüğüne ilişkin rapor verildi. Muhammed ve müritleri de adliyeye sevkedildi. Şeyh Muhammed vemüritle- rinin ilk sorgulan, Hakim Meh- met Hamurlu başkanlığındaki Ağır Ceza Mahkemesi'nde ya- pıldı. Irak, Halepçe nüfusuna kayıtlı, Diyarbakır'da Huzu- revleri mahallesinde oturan ve bir Türkle evli bulunan 30 ya- şındaki şeyh Muhammed, ifa- desinde Ergin'i "nasihat" et- mek amaayla kacırdıklannı 66 yaşındaki Şeyh Ergin Hisami'nin müridi Birecik'in kendiaoi şeyhliğe uygun gördüğüııü ve bunun da onaylandığını söylüyor. söyledi. Sorgusu, Türkçe bil- mediği için bir tercüman saye- sinde yapılan Muhammed, şu ifadeyi verdi: "Ben Hisami tarikatına men- subum. Tarikat peygamber zamanından başlar, Hz.Ebube- kir, Selmani Farisi, Şıh Nakşi- bepdi ile devam eder. Halen dc çeşitü müritleri ve halefleri var- dır. Maksadı ibadettir, devlet, hükümet işleriyle bir ilgjsı yok- tur. Ben Ergin'i dövmedim. O babamın halifesidir. Hakkında kötü şeyler işiıtik, buraya zıya- rete geldik. Tarikatın diğer kişi- len'yle birlikte kendisine nasihat ettik. Yolda, 'ben Peygambe- rim, ben Alİahım' gibi sözler söyleyince inanamız gereği, gü- naha batmasın drye elimle ağa- nı kapattım, vurmadım. Ergin, deüdir. Normal birinsanın ken- disini Allah, Peygamber olarak kabul etmesi mümkün dcğil- dir." Müritlerinin de benzer ifade- ler verdiği duruşmada Muham- med, şeyh Ergin'e verilen dok- tor raporunu da kabul etmedi- ğini söyledi. Muhammed, duruşmayı izleyebildiğinc göre, Ergin'e verilen "hayati tehlike arzeder"şeklindeki raporun ge- çerli sayılamayacağını savun- du. Şeyh Ergin ise, Muhammed'- in babası, Iraklı Nakşıbendıie- rin lideri Ahmet Muhammed Hisami'nin müridi olduğunu kabul ederek, Hisami'nin iki yıl önce Halepçe'de öJdüğünü söy- ledi. Erfan Ahmet Muham- med'in geçen yıl bir süre evinde kaldığını veyctkinin kendisinde olduğunu savunduğunu belir- ten Ergin, bu yetkiyi tanımadı- ğını anlattı. Sorgulamadan sonra Hakim Hamurlu, şeyh Muhammed ve Ergin'ın kendisini kaçıranlar arasında teşhis ettiği Sait Ça- kal'ın tutuklanmasına karar verdi. Ergin'ın adliyede bdun- ması ve sorgulamaya katılması nedeniyle hakkında verilen doktor raporunu gecersiz sa- yan Hakim Hamurlu, iki sanı- ğın onar milyon lira kefaletle salıverilmelerini de uygun gör- dü. Müritler tarafından topla- nan yirmi milyon liranın müda- hil avukat Abdullah Doğruyol tarafından Maliye ve Gümrük il Müdürlüğü'ne yatınlması so- nucu, Muhammed ve Çakal sa- lıverildi. Baskı'vukardan' Şeyh Muhammed'in gözaltı- na alınması sırasında yoğun bir telefon trafıği yaşandı. Çok sa- yıda milletvekili ve bürokraun, hatta bakanlann Muhammed'- in salıverılmesi için güvenlik güçlerine baskı yaptığı öne sü- rüldü. Bu arada çok sayıda po- litikacırun da Oğuzhan Asil- türk'le olan yakınlığı bilinen Ergin'e geçmiş olsun telefonu ettiği öğrenildi. Emniyet Mü- dürlüğü'nden bir görevli, olayı "Şıhlann pazar kavgası" ola- rak ' tanımlarken, Anlakya Cumhuriyet Başsavcısı Erol Ateş, kefaletle salıverilmeye tepki gösterdi. Şeyh Muhammcd'lc müritle- rinin Ergin'i kaçırmasının ağır ceza suçu olduğunu vurgulayan Başsava Ateş, "Suç, dini gerek- çelerle adaın kaçırmak ve mü- essir fiil. Bu suç, en azından dört yılla cezalandınlır. Bir Türk gidip Irak'taki Şıh'a sal- dırsaydı o böyle elini kolunu sallaya sallaya gidemczdi. Irak- lı her an kaçabilir onun için tu- tuklanması gerekirdi. Tahliye olduğunda müritleri yedi-sekiz mercedesle götürdüler. Çoğu Lice'den gelmiş. Hakim, kara- nnda özgürdür. Birşey diycmc- yiz ama bırakılmaması gerekir- di" dedi. Kendisine, Muhammed'in bırakılması için baskı yapılma- dığım ancak polise, "yüksek" yerlerden baskı olabileceğini de sözlerine ckleyen Ateş, olayla il- gili hazırlık dosyasının tamam- lanarak mahkemeye ilelildiğini bildirdi. Emniyet Müdürlüğü'nün ha- zırladığı olayla ilgıli bülıende plakası ve markası tesbit edile- meyen bir otomobilden de söz edildi. Alünözü ilçesinin Karsu köyünden Mustafa Gcnç iic iki ;»rkadaşının da olaya kanştığını ancak firar ettiklerine yer veril- di. Ancak, daha sonra bu açık- lamanıniii üzeri çiziJdi ve firar olmadığı, tüm sanıklann yaka- landığı bildirildi. Cumhuriyet Başsavası Erol Ateş ise TlR'ın yol kesmesi arasında bir oto- mobilin kaçtığını, plakasının tesbit edılemediğini söyledi. Yakalamalar şırasında silah ele geçirilmediğini belirten Aleş, "Kaçan otomobilde olabilir mi" sorusuna, "belki" yanıtını verdi. Altınözü'ne bağlı Karsu kö- yünde Emniyet Müdürlüğü bültcninde adı geçen Mustafa Genç'i aradık. Köyde yaşayan iki Mustafa Genç'ten bin yet- miş yaşlannda, diğeri ise İcöy halkı tarafından "kcndi halinde ve eğlenceye düşkün" biri ola- rak tanınıyor. Iskcnderun'da geçtiğimiz yıl yeşil bayrak asa- rak eylem yapan ve gözallına alınan kişilcrin dc Karsu köylü- şü olduğu ancak bir süre önce İskenderun'a yerleşlikleri bili- nıyor. Yöreyle ilgiü sık sık uyanlar aldıklannı belirten Jandarma Bölük Komutanlığı yetkilileri ise Karsu muhtan Kemal Dön- mez'in kendilerine yazılı olarak başvurduğunu söylediler. Yel- kililer, Dönmcz'in başvurusun- da, köyde dini toplanülann yapıldığına yer vererek, ilerde yaratacağı tchlikelcrc dikkal çeküğini vurguladılar. Mersedes kimin? Şeyh Muhammed'in şeyh Er- gin'i kaçırmakta kullandığT 06 P 5742" plakalı Mercedes oto- mobilin kime ait olduğu ise açıklığa kavuşmadı. DYP Di- yarbakır örgütünde görevli bir kişi otomobilin Diyarbakır DYP Milletvekili Mehmet Sa- lim Ensari'nin eski arabası ol- duğunu söyledi. Ensari görüş- meyc yanaşmazken, otomobi- lin sahipleri arasında adı geçen DYP Diyarbakır İl Başkanı Şeyhülislam Salimoğlu yardım- asını suçladı. Telefonla, DYP ıl binasında görevli bir kişi aracı- lığıyla bilgi ileten Salimoğlu, otomobilin DYP İl Yönetimi Başkan yardıması ömer Ya- lnnkılıç'a ait olduğunu, "Onun suçunu üstlenmek ıstemedıği- ni" söyledi. Şeyh Muhammed ise sorgu- lamasında verdiği Diyarbakır Huzurevleri'ndeki adresınde bulunamadı. Diyarbakır Emni- yet Müdürlüğü görcvlileri ise konuyla ilgili bilgileri olmadığı- nı açıkladılar. Seyh Ergin Banş îmzaladımEmniyet Müdürlüğü'ne uzakhğı 500raetre.Kimikrine göre beş bin, kimilerine göre de 120 bin müridi olan Şeyh Ergin, hem gazeteciler hem de müritleri için hazırlık > apmış. Yaşadıklanıu harfifilrrlf süskyerek oğlunua sesioden banda okutturan Şeyh Ergin, bandın sonuna keodi sesiyle de şu notu düşüyor: "Bütünsoy leyecekJerim bunlar. Yapıiacak eklemelerden sorumlu değilim. Allah hepimizin yardımcısı obun" Bugün66 yaşında olan Ergin, Nakşibendiliğin Irak ve Türkiye koUannı ve kendisinin nasd şeyh olduğunu şöyle anlatıyon "Nakşibendi Halidi Bağdadi'nin Şam'da yetiştirdiği Ş n Osman Seraceddin kanadmdan iki kol gelir, biri Şıh Ahmet Hisami'ye ulaşır. Benkendisiyle 1976'da Hicaz'da tanıştım, birlikte oldum. Onun üç oğlu v ar, Abdurrahman, Ali ve Erfan. Öuneden önce yetkiyi Ali'ye veriyor. Erfan, Ali'nin yetkisini tammayıp Diyarbakır'a geliyor veorada kendisine mürit topiuyor. Erfan, geçen yıl bana da geldi. Yetkinin kendisinde olduğunu söyledi ama ben gerçeği büdiğun için kabul etmedim. O da bana kızdL Asıl postta oturan Ali'dir. Bu olayın Irak yönü. Şıh Osman Seraceddin, yüzyüın başlannda Antakya'y a geliyor. Halk tarafından güzel karşılanıyor, Ulu camiinin arkasına adıoa tekke yapılıyor. Adına arazi bahşediliyor, zeytin ağacı dikiliyor. Şıh Osman, bunları camiye bağışJıyor giderken. Bir süre sonra da bir hatife gönderiyoT. Bu Halife Abdulsemadi. O ölürken Kerkük Türklerinden Muhammed Kürdi'ye, Kürdi öKirken de Hacı \ahya Birecik'e yetki vermiş. Postanedegörevli bu Yahya'mn yetkisini Irak, yani Şeyh Hisami tammış. Yahya Birecik de öbneden önce, kendi çocuklan ounastna rağmen beni münasip buldu bu makama.Maddi ve manevi gidişatımı beğendi. Benim şeyhliğim de onaylandı." Şeyh Ergin, kendisini politikadan uzak tuttuğumı söylüyor ama telefonu durmaksızın çalıyor. Arayanlardan birisi RP Kahramanmaraş MiOervekili Hasan Dikici. Şeyh Ergin, ismini vermediği avukatına bir de sulh anlaşması hazniatmış. Konuşmasında sık sık "derin bilgi" den söz eden Şeyh Ergin, şimdi anlaşmanın imzası için Şeyh Muhammed'i bekliyor. ÖzoTuıöÜinrii BatıiçinkötüD^ Haberler Servisi • Cum- hurbaşkanı Turgut OzaJ'ın ölümünün dış basında yol açtı- ğı yankılar sürüyor. ABD'nin önde gelen gazetelenndens The Washington Post, özal'ın ölümünün 'Batı için kötü ha- ber' olduğunu yazarken, İngi- Jiz The Economist dergisi, Süleyman Demirel'in cumhur- başkanlığının Doğru Yol Par- tisi içinde iktidar kavgasına yol açabileceğini, bu olgunun da Türkiye'de istikrann bozulma- sını istemeyen Batı'yı kaygı- landıracağını yazdı. The \Vashington Post gaze- tesi, Turgut Özal'ın ölümünün "Baü için kötü bir haber" ol- duğunu belirttikten sonra, ABD'nin Körfez Savaşı politi- kasmın özal tarafından güçlü bıcımde desteklendigıne dik- kati çekti. Gazete, özal'ın içeride istik- rar ve ekonomik modernleş- menin, dışanda ise Batı yanhsı politikanın temsildsi olduğu- nu yazdı. Gazetenin yonımu özeüe şöyle: "özal 1983'te yan demokra- tik seçimle işbaşına geldi, ama Türk ekonomisini modernleş- tiren lider oldu. özal, Batı yan- hsı laik politikalarla, dine olan kişisel bağlılığını bağdaştıra- rak, hem laik kesimi hem de giderek güçlenen radikal Is- lama akınru rahatlaunayı ba- şardı. Bu modelın başansı, Orta Asya cumhunyetlerinde laik ve İran modellerinin taru- şıldığı şu sıralarda Batı için çok önemlidir. THe Economist İngiliz The Economist dergi- si, Başbakan Süleyman Demi- rel'in cumhurbaşkanlığına aday olması halinde Doğru Yol Partisi'nde iktidar kavga- anın Türkiye'nin isükrannı tehdit edebileceğini belirttik- ten sonra şöyle devam ediyor: "özal, cumhurbaşkanının yetkilerini genişletti. Belki de biraz aşın genişletü. Özal, ölümünden kısa süre önce çevresine geçmişle bağlan kopartmak isteyenleri topladı. Amaç, askeri ve politik seçkin- lerin denetlediği birduzen yeri- ne, istikran demokrasiden alan bir sistem kurmaktı. Ama onu eleştirenler de Özal'ın po- lis ve güvenlik güçlerinin insan haklannı çiğnemesine izin ver- diğini öne sürüyor. özal'ın ölümünden sonra Türkiye'nin önünde iki büyük görev bulunuyor. Bunlardan birini özal tamamlayamadı; diğerine ise henüz başlamışu. Türkiye'nin önûndeki ikind önemli görev de Kürt sonınu- nun çözülmesidir. PKK'nın ateşkes ilan etmesi, bu konuda önemli bir fırsat doğurdu. özal, Kuzey Irak Kürtleri ile doğrudan ternas kurarak bir tabuyu yıkmıştı. Türk hükûr meti yumuşama konusunda gerekli adımlan almalıdır." ElPaıs Madrid muhabirimiz Ai Ktslak'ın bildirdiğine göre İs- panya'nın önde gelen gazetele- rinden El Pais'te Turgut Özal'- ın ölümü üzerine çıkan başya- zıda özetle şöyle dendi: 'Türkiye Cumhurbaşkaru Turgut özal'ın ölümü, Türk halkını, 1938 yılmda 'Türkle- rin babası', laik cumhuriyetin kurucusu büyük Atatürk'ün ölümünden çok daha az etkile- di; Yunanbasını Türkiye'nin Turgut özal'ın ölümünden sonraki çizgısi, AA'ya göre, Atina'da yoğun bir şekilde tarüşılıyor. Başbakan Konstantin Mitso- takis'ın 'Cumhurbaşkanı özal'dan sonra Türkiye'nin poliıikasında bir değişıklik ol- mayacağı' sözlerini paylaşan- lar çoğunluğu oluştunıyor. Hükümet yanhsı Elefteros Tipos gazetesinde yayımlanan "Türk ögesi" başlıklı yazıda, bir yandan ülkesinin modern- leşmesinin miman olan, diğer yandan ise radikal jslamcılann etkinliklerini sınırlayabilen Cumhurbaşkanı özal'ın ölü- münün Türk siyasi yaşaırunda "istıkrarsızlık" getıreceğı öne sürüldü. ABD'nin Türkiyedeğerlendirmesi: Demokratikleştne devamettneti FUATKOZLUKLU WASHINGTON - ABD başkenunde Türkiye'yi yakın- dan izleyen ve yönetim kade- melerine raporlar hazırlayan çevreler, Cumhurbaşkanı Tur- gut özal'ın cenazesinden dö- nen Amerikan Heyeti'nin Başkanı eski Dışişleri Bakanı James Baker ve Dışişleri Ba- kan yardımalanndan Clifton AVaharton'ın yönetime iletece- ğı ızJenimieri bekliyor. Ancak, Beyaz Saray'a iletilen ilk ra- porlann, Türkiye'de merkez sağ yöneümin bundan böyle çok daha etkilı olacağı ve sos- yal demokratlann da buna paralel olarak birleşme zorun- İuluğu duyacaklan şeklinde olduğu ifade ediüyor. Was- hington'daki bazı Türkiye uzmanlanmn görüşü, yeni cumhurbaşkanının Ankara'- daki gelişmeler gözönüne ahn- dığında kesin olarak "Dcmi- rel" olacağı şeklinde. Dışişleri Bakanlığı ile Penta- gon'daki Türkiye'den sorumlu çevrelere göre, Ankara'nın si- yasal ortamına yeniden bir yet- ki taruşması da hakim olabilir. Bu çevreler, Başbakan Süley- man Demirerin seçilmesi du- rumunda, özal zamarunda yaşanan "Anayasa'ya göre cumhurbaşkanının yetkileri" tartışmasmın gündemdeki ye- rini koruyacağinı dile getiri- yorlar. Ayru çevreler, değer- lendirmelerinde koalisyonun dağılabileceği ve erken seçirnin gündeme gelebileceği tahmin- lerini de yapıyorlar. Türkiye'de hükümel politi- kalannın son 10 yıldır yaşanan ılımlı muhafazakar merkez sağ yönetimkrce belirlendiğini ifa- de eden bir yönetim mensubu, "Henüz çok erken olmasına karşın, demokratikleşme yo- lunda Türkiye'nin geri bir adım atacağını düşünmüyo- ruz. İüşkilerin, devletten devle- te biçiminde devam edeceğin- den kaygımız yok. Kaldı ki bu yaklaşımın havası Ankara'da da hakim. Sayın Demirel, bu düşüncenin savunuculann- dandı. Sayın özal dönemin- den, farkJıbklar ıçeren bir Türİuye-ABD ilişkisi öngörû- lerimiz arasında yer almıyor. Ancak yine de, Cumhurbaş- kanlığı makamının dış denge- leri etkiler bir niteliğe bürüne- ceğini sanmıyoruz" diye konuştu. Aynı çevreler, Washing- ton'a ulaşan bilgiler çerçeve- sinde asıl sorunun "ait kadro- larda" yaşanacağı yorumunu yapıyorlar "İç siyasi dengelerde açık olarak gözükmemekle birlikte, ABD için dost olmuş, Tür- kiye'nin demokrasi yohında attığı adımlara önemli katkı- larda bulunmuş lider" diye tanımlanan Süleyman Demirel için kaygı duyulmadığı gözle- niyor. Erivan'dasoykmm protestosu ERİVAN (Cumhuriyet) - Er- menistan'ın başkenti Erivan'da dün gerçekleştirilen dev bir gös- teride. Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan, Türkiye'ye iliş- kin izlediği politika nedeniyle kınandı. Ermenilerin, Türkler tarafın- dan bir soykınma Ubi tutul- duklannı iddia ettikleri 1915 ojaylannın yıldönümü nede- niyle toplanan yaklaşık 500 bin kişi, Cumhurbaşkanı Petros- yan'ı, "Türkiye'ye yakmlaşma- ya çalışmakla" suçladı. Başkent Erivan'ın yakınla- nndaki bir tepede inşa edilmiş bulunan "Soykınm Anıtı" önünde gerçekleştirilen toplan- tıda konuşan Ulusal Self Deter- minasyon Partisi Genel Başkanı Pamir Hairikyan, Pet- rosyan yönetimini, "Türkiye hâlâ kendini Ermeni halkının düşrnanı olarak görürken, bu ülke ile ilışkileri geliştirmeye ça- hşmakla" suçladı. Muhakfetteki überal De- mokratık Parti'den bir yetkili de, "Hükümet, Ermenilere kar- şı 1915 yılmda gerçekleştirilen soykınmın uluslararası toplum tarafından kabul edilmesinin ne kadar önemli olduğunu unutmuş bulunuyor" dedi. Törende konuşan diğer lider- ler de, Petrosyan'ın, Cumhur- başkanı Turgut özal'ın cenaze törenine katılrnak üzere Tür- kiye'ye gitmesini eteştirdiİCT.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle