Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18NİSAN1993PAZAR 6 PAZAR KOMJKLARI Leyla Tavşanoğhı,yavru vatcm Kıbns'taki 'zirve'krizini Cumhurbaşkanı ve Başbakcm'asordu Partinin başmal^mfflDenktaş'ın partiyeDenktas: yenidengeçebilirim a- Sizin bir süredir Başbakan >e llusal Birlik Partisi Genel Baskanı Derviş Eroğ- lu ik bir anlaş- mazlığınız var. Bu an- laşmazlığın aitında \atan nedenler neler- dir? DENKTAŞ- Anlaşmazlık nedenJeri son seçimler öncesinden başJar. Halkın birçok şikayeti vardı. Usulsüzlükler, partizanlıklar gibi şikâyetlerdi bunlar. UBP'li vatandaş benim partilerüstü ko- numuma rağmen L'BP'yi benim partim addediyor ve benden bu şikayetlerinece- vap verecek işler istıyordu. Dört parli UBP aleyhine birleşmişti. Ben ise ulusal davanın müdafaasında güçhl bir parti- nin ve hükümetin desteğini sağlamak mecburiyetindeydim. Bu nedenJe seçim- leri kazandığımız takdirde usulsüzlükle- re ve haksızJıklara dur dıyecek tarafsız bir kuruluşun oluşturulacağı vaadiyle ve UBPüecllsl Basbakan Eroğlu bu öneriyi de reddetti ve yasayı da değiştirmeksizin ara seçimlere girip 12 yerden 11'iniUBP'yekapattı. Böylece Meclis yine UBP Meclisi görüntüsünde ve muhalefettengelen seslere kulak tıkayarak çalışmalarını sürdürdü. bana bu konularda söz hakkrtanınacağı vaadiyle seçimierde UBP benı destekle- di. Ben de UBP'nin kazanrrmı için elim- den geleni yaptım. Partizanİığa, usulsüzlüğe, yolsuzluk- lara el aiacak Anayasa'nın da öngördüğü 'ombudsman' müessesesi vardır. Sayın Eroğlu bunun yasasını yaparak halka guven vermeyi vaat etti. fakat bütün irde- lemelerine rağmen bu yola gitmedi. Hal- km şikayetleri artarak devam etti. Dola- yısıyla ben halkm önünde verdiği sözü tutmayan ve UBP Hükümetinin gözü kapalı gıdişatına 'Dur' dıyemeyen etkisiz bir kişı olarak takdim edilmeye başlan- dım. Bana şikayete gelen güvendiğim dostlara bile UBP'lı bürokratlar veya bakanlar. "Madem ki Denktaşkanalıyla müracaatım yaptın, uılebin hiç kabul görmeyecek" diyebildiler. - Sizce anlaşmazlık nedetı tam bu dö- nemde su yüzüne çıktı? Böyte bir anlas- raazlığın iki yıidır süregeldiği büinivor- du... Millet Meclisi mi Parti Meclisi mi? DENKTAŞ-İki partınin Meclis'i boy- kot etmesiyle ortaya çıkan on iki meclis üyeiiğini ara seçimle doldurma aşama- sında Başbakan'a bir öneride bulunmak ihtiyacını duydum. UBP Meclis'te 34 sandalye almıştı. Muhalefet seçim yasasının anti-demok- ratik olduğu gerekçesiyle Meclis'i boykot etmişti. Millet Meclisi parti meclisinedö- nüşmüştü. Etkili denetim yoktu. Bu ara seçime UBP'nin girmemesini istedim. Böylelıkle Mechs'te UBP'den olmayan bir muhalefet görülebilirdi. Dış temaslarda demokratik düzenimizin Denktasçılar hırpalandı Halk kredi almak icin, sosyal konut icin, evladını bir ise koydurmak icin herhangi birhakarayasına girdiğinde parti rozetine bakılarakmuamele görmektedir. Hatta bu da yetmemekte, Denktascı olarak biliniyorsa daha da hırpalanmaktadır. tam olmayışı bizi zorluklarla karşılaştın- yordu. Türkiye hükümeti de bunun tat- sızüğını yaşamaktaydı. Benim kanalımla 9 UBP'li. halkın şikayetlerini dile getiren bir muhtıra vererek konunun parti mec; lisinde görüşülmesini, önlemler ahnma- sını istedi. Başbakan Eroğlu bunu hazmedeme- di. Yasalara aykın birdisiplin kurulu ka- ranyla bu UBP'lileri partiden ihraç ka- ran aldı. Şikayetler arasında parîide de- mokratik düzenin kalmadığı, "Evet efendim" demeyenin cezalandınldığı da vardı. Bunlara baa üyelerin çek sahte- karlığı, esrar kaçakçılığı da eklendı. Fa- kat Eroğlu bir türlü hükümetini veparti- sini özeleştiriye tabi tutarak halkı rahat- latıcı önlemler alma yoluna gitmedi. Devleıle partinin bütûnleşmesinden kay- naklanan bir durum yaratılmıştı. Her bakanlıkta bürokrasi parti idare- sine dönüştürülmüştü. Bütün bunlan Başbakan Eroğlu ile yaptığım haftabk görüşmelerde gündeme getirmeye çaüş- tım. ama aldıran olmadı. Bu kez New York görüşmeleri devam ederken ve kendi dışişleri bakaru ile birlikte kendisi- nin de vakıf olduğu bir siyaseti biz yürü- türken Kıbns'ta toprak sattığımız. Rumian ıçimize aldığımız, davayı felakete götürdüğü- müz, yanlış yolda olduğumuz söylenti- leri Başbakan Eroğ- lu'nun kendisi ve ar- kadaşlan tarafından köy köy yayılmaya başlandı. Bu da bar- dağj taşıran damla oldu Davanın savunulmasından kaynakla- nan ağır sorumluluk artık tamamen be- nim omuzlanma bırakılıyor ve hükümet bilmediğimiz bir yerden aldığı bir güçle benı suçlayarak eritmeye çalışıyordu. Başbakan'a artık güvenim kalmamıştı. Bana başka, halka başka söylüyordu. - Sizin cumhurba.şkanlığından aynlaca- ğuuz ve Demokrat Parti'nin başına gecip başbakanlığa adaylığııuzı koyacağmız rinde çahşıyoruz. Başan sağlayamazsak federasyon da ojmaz. Ancak hükümet ve Meclis'teki çoğunluk federasyon ol- mayacağ) karannı alrruşsa görüşmeci, Meclis'in kendisine verdiği göreve göre görevini yürütür. - Eroğlu sizi halkı is>ana teşvik etmekk suçladı. Bövlesine ağır bir suclamayla karşı karşıya kaJacak ne gibi bir olay ol- muştu? DENKTAŞ - Bunu kendisine sormak gerekir. Haksızlık karşısında her insan isyan eder. Herhalde yapuğı haksızlığın vc kötü idarenin farkındadır ki birisyan- dan korkmaktadır. Devleti parti meclisi dönmesi tarihi hatadır•Sizin bir süredir Cumhurbaskanı Rauf Denktaşia bir anlaşmazlığınız var. Bu anJaşmazlığın aitında yatan neden- ler nekrdir? EROĞLU - Sayın Cumhurbaşkanı- mızla herhangi bir anlaşmazlığun yok- tur Yaptığım konuşmalarda, verdığım demeçlerde yeri geldikçe bunu vurgulu- yorum. Son Kurultay öncesi Parti Mer- icez Yönetim Kurulunun yaptığı toplan- ü sonunda Genel Merkez'de yapılan açı- klamada Sayın CumhurbaşJcanı'na gü- 2yılöncesinedayanankriz KKTCde, başım Cumhurbaşkam RaufDenktaş'ın oğlu Serdar Denktaş 'ın çektiği 10 UlusalBirlik PartiH (UBP) mUetvekiSnitı hükumettekiyolsuzluk söylentileri arasındaikiyüönce partiden aynhp Demokrat Parti 'yikurmalanyla Başbakan ve UBP GenelBaşkanı Dervif Eroğlu ve KKTC Cumhurbaşkanı Denktas arasında obısangerginM songünîerdeiyicesu yüzüneçıktı. Karşthkh suçlamalar Basbakan veCumhurbaşkam arastndakigergintiğikopma noktasınakadargetirdi. Denktas ve Eroğlu'nayönehtiğimiz sorulara aldtğmuzyantlar, kavgamniçyüzü ve Denktas'ın cumhurbaskanhğından ayniarak Demokrat Partibaskanbğı vebasbakanhğa soyunacağt söylentilerine ışık tutuyor. halınde görmez ve demokratik bir yasay- la secım yolunu açarsa halk da rahat eder. - Ankara, "Denktaş'sız çözüm olmaz" diyor. Başbakan Eroğlu'vla anlaşmazlığı- nız Kıbns sorununu nasd etkiler? DENKT.4Ş - Daha önce de söyiedı- ğim gibi devlet. hükümetle meclis bir arada olduğu takdirde görüşmelerde iz- lenen yol onav bulur - Siz. görûşıneciiikten çekilebileceğiııizi söyjenrikri var. Busöylentileri nasd karşn lıyorsunuz? OlabiJir, v apabilirim DENKTAŞ- Bu söylentileri çok işite- cegiz. Davarun selameti için bu gereki- yorsa; yani bunu da yapacağırrj. Halk kredi almak için, sosyal konut için, evla- dını bir işe koydurmak için herhangi bir hak arayaşına gırdiğınde parti rozetine bakılarak muamele görmektedir. Hatta bu da yetmemekte. Denktascı olarak bi- liniyorsa daha da hırpalanmaktadır. Ör- nekler mide bulandıracak kadardır. Bu hadiselerin önüne geçebilmek için seçim- ierde vaat edilen Ombudsman Yasası'- nın yapılması gerekmektedir. Türkiye'- nin de Eroğlu'na. "Halka verdiğin sözü tut" demesi gerekmektedir. Başbakan, halkı baskı alüna ahp bu düzeni devam ettirmemelidir. Halkımız demokrasiye ve hürriyete düşkün bir halktır. - Başbakan Eroğlu'nun federasyon Lste- mediği yolundaki açıklamalan konusun- da ne düşünüyorsunuz? DENKTAŞ - Bir hükümet ve mecliste çoğunluğun federasyon istememesi do- ğaldır. Doğal olmayan Dışişleri Bakanı'- nı federasyon görüşmesinegönderdikten sonra Tederasyon istemediğini açıklama- sıdır. Federasyonun tehlikelerini hepi- miz biliyoruz. Bunun bilincindeyiz. Bu tehlikeleri bertaraf edecek bir şekil üze- RAUF DENKTAŞ 1924, Bafdoğumlu. İlk ve orıaöğreniminiLefkoşa ve İstanbul'da lamamladıktcın sonra Londra 'da Lincoln s Inn 'dehukuk öğrenimi yaptı. Kıbrıs 'adönünce avukatlıkyapiı, çeşitli devletkademelerinde görevaldı. 1960'lakurulan bağımsız Kıbrts Cumhuriyeti'nm Tûrk Cemaat Meclisi Başkanı seçildi. Rum ve Türkler arasmdakigerginliğin iütıştnayadönüfmesi • üzerine nHkahit örgütlerinin kurulmasında önciilük eıti. 1974 le Kıbrıs Banş Harekatı'nm arduulan Türkler ve Rumlar arasında uzlaşma sağlanamaytnca 1983 'de bağımsızlığını ilan eden KKTC nin cumhurbaşkamseçildi. O zamandan buyana cumhurbaşkanlığıgörevini sürdürüvor. söj lemiştiniz. Böyle bir durumda görüş- meler nasd etldleıur? Siz görüşmelerden cekilirseniz yerinize kim görâşmeci olabi- lir? DENKTAŞ - Rum tarafı görüşmeler- de cumhurbaşkanı düzeyinde temsil edil- mektedir. Çünkü rejimleri başkanük re- jimidir. Bizde rejim, parlamenter rejirn- dir. Parlamentonun onayladığı bir kişi görüşmeleri yürütebilir. Ancak böyle bir şey olursa Rum tarafırun tepkisini bile- mem. - Kıbns'ta erken secim takpleri var. Bu aşamada bir erken secim sizce gerekü mi? Neden? DENKTAŞ - Parti-devlet bütûnleşme- sinden kaynaklanan kabul edilemez bu durumu ancak erken secim temizler. - Başbakan Eroglu'nun UBP Genel Başkanlığı'na yeniden seçilmesini nasd değerlendîrivorsunuz? DENKTAŞ - Bunu doğal karşılıyo- rum. Tek adaydı ve başka birsonuç bek- lenmiyordu. UBP tabanına gidilse ve karşısına değerli birisi çıksa, demokratik bir seçim yapılsa ve ona göre seçilmiş ol- sa daha değerli olurdu. • Son gelişmelerin ışığında sizce An- kara-Lefkoşa ilişkiJeri nasd? DENKTAŞ - Ankara-Lefkoşa ilişkile- rinde bir anza yoktur. Ancak, görüşme- lerle ilgili ortak değerlendirmenin acilen yapılması gerekmektedir. İLAN T.C ELBİSTAN 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ 1991/221 Elbistan ilçesi, Yapraklı köyü nüfusuna kayıtlı, Ali oğlu, Sulun- dan olma, 1958 doğumlu davacı Kemal Ava tarafından davalı eşi olajı Bektaj kıa Hürii'den otaıa, 1966 doğumlu Nadı Avcı aleyhine 1.7.1991 tarihli dava dilekçesi ile açılan şjddetli geçimsizlik nedeniyle boşan- ma davası sonucunda; 8.10.1992 tarih ve 1992/352 sayılı karar ile ta- rafların boşanmalarına karar verılmiş olup, işbu karar, davalı Nazlı Avcı'nın adresi tespit edilemediğinden teblig edilememış olmakla; yu- karıda açık kimliğî yazılı davalı Nazlı Avcı'ya eşi ile boşandjklannın ilanen lebliğirıe, ilan tarihinin teblığ tanhi sayılacağı hususu teblig olu- nur. Basın: 47191 KADİRLİ1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Kadirli ilçesi Guzeloba köyü 23 numaralı parsele mahkememizden verilen 12.11.1991 tarih, 1976/126 esas, 1991/133 sayılı karan taraf- lardan Talay, Ahmet, Cemile ve Emine ve Bülent Tabur ile Latafe, Latife, Ayhan Sürücü adlanna tebliğ edilemediği, yaptırılan zabıta araşürmasında ise adı geçenlerin adresleri tespit edilemediğinden, mah- kememizin 30.3.1993 tarihli müteferrik karan ile adı geçenlere mah- keme kararının gazete ilanı yoluyla tebliğine karar verilmiş bulundu- ğundan, 23 numaralı parselin 7 hisse itibariyle l'erden eşit olmak üzere Kasım Kocatürk, Fatma Fındık (Kocatürk) tsmail Kocatürk, Ali Ko- catürk, Ibrahira Kocatürk, Hatice Kocalürk (Baş) ve Musa Kocatürk adlanna tescıline dair verilen karann adı geçen şahıslara ilan tarihin- den 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olu- nur. 30.3.1993 Basın: 47368 İLAN KULUNCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı Güzel Yıldırıru tarafından davahlar Kuluncak Beledıye Bas- kanlığı ve Mal Müdurlüğu aleyhine mahkememize açılan tescil dava- smın yapılan yargılamasında verilen ara karan uyarınca; Kuluncak ilçesi Cumhurıyet alanı doğusu; değirmen ve yol, bat/sı dere, kuzeyi yol, guneyi Fahri Nacar taşınmazı ile çe\rili taşınmazın tescili talep edildiğinden bu yer üzennde bir hak iddia edenlerin ilan tarihinden itibaren uç ay ıçerisinde rnahkememize air 1992/40 esas sayılı dava dosyasına muracaatlan ilan olu.ıur. Basın: 47387 venimia ve Kibns konusunda sürdü- rülen görüşmelerde yetkili olduğu husus- lannı açık açık belirttik. Ancak, iç politik gelişmelerde, parti- miz Ulusal Birlik Partisi'nden (UBP) ko- pan ve aralanna Sayın Cumhurbaş- kanımızın oğlunu da alarak Demokrat Parti'yi kuran 10 milietvekili. Sayın Cumhurbaşkanımızdan destek aidıkla- nru açık açık söyleyerek şahsıma ve^jar timize çirkince saldırmaktadır. SINDIRGI KADASTRO MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1991/7 Davaa Orman Genel Müdürlüğli tarafından davalılar Sındırgı Sapçı köyünden Ömer Yançer ve 16 arkadaşı aleyhine mahkememize açı- lan tahdide itıraz davasınm yapılan açık yargılamasında tüm arama- lara rağmen davalılardan Ayse Bozdağ'ın adresi bulunamadığından 7201 sayılı tebligat yasasının 28 ve 29. maddeleri gereğince durusma gunünün kendisine gazete ilanı ile tebliğine karar verilmiştir. Duruşmalara gelmeniz veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirme- niz, gelmediğıniz takdirde yokluğunuzda karar verileceği ve durus- ma gununun 12.5.1993 çarşamba günü saat 09.00 olduğu tebligat ye- nne kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 47362 Denktaş'ın bize yönelttiği haksız suçla- malar vardır. Bizim değerjendirmemize göre suçlamalann ardında iç politika he- saplan bulunmaktadır. Partimize ege- men olma uğraşlan boşa çıkan Sayın Denktaş'ın dokuz arkadaşıyla birlikte partimizden ayniarak taban arayışına girmesi ye kurduğu Demokrat Parti'ye Ulusal Birlik Padsi'nin tabarunı kaydır- mavı hedeflemesi sözkonusu saldınlara neden olmuştur. Sarunm, Sayın Cum- hurbaşkam duygusal davranarak oğlu- nun partisi olan Demokrat Parti'ye des- tek verme çabası içindedir. 789 sayılı ka- rarla Kıbns sorununun bir çıkmaz so- kağa girmiş olması da sıkınü yaratmaktadır. - Denktaş'm Cum- hurfoaşkankğı'nı bıra- kıp Demokrat Parti- nin basma gececeği ve başbakanlığa aday ola- cağı söylentileri var. Siz bu söylentileri nasıl karşdjyorsunuz? EROĞLU-Tarihsel bir kişiliği olan ve Kıbns Türk halkjrun davasının bugünJere gebnesinde büyûk katkılan bulunan Saym Denktaş'ın boy- le tarihi bir hata yapabileceğine inanmı- yorum. Bu tür söylentiler Demokrat Partililerin temennisi olsa gerek. - Türkiye'nin resmi politikası olan fede- rasyonu istemediğinizi açıkladnuz ve bir anlamda Türkiye'yi karşmıza akfanız. Sizcefederasyon nedenimkansız? EROĞLU- öncelikJeşunu belirtraek isterim ki Türkiye ile hiçbir konuda gö- rüş aynlığımız yoktur. Biz, dünvada son yıllarda meydana gelen gelişıneler ve ba- DERVİŞ EROĞLU 1938ytlı Kıbns Magosa doğumlu. İlkve ortaöğ- reniminden sonra İstanbulÜniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Ankara 'daüroloji konusunda uzmmlık yaptı. I976yılı seçimlerir^e Ulusal Birlik Partisi'nden ( UBPJ milietvekili seçildi. Eğitim, Öğrenim ve Kültür tşleri Bakanlığı görevlerinde bulundu. Kurucu Meclisüyesi oldu ve UBPBaşkanı seçildi. 1985 ten buyana KKTC Başbakanhğı görevinisüraurüyor. Derviş Eroğlu, İngilizce, veFransızca bilivor. Sayın Cumhurbaşkanımızı da yanlış bilgilendirerek ve tahrik ederek şahsım ve partim hedef gösterilmişür. Olmayan bir kavga, varrruş gibi gösterilmeye çab- şılmaktadır. Tüm saldınlara karşın bİ2 Cumhurbaşkanımızla bir kavgamız ol- madığınj, iç politikadaki konulannuzı ise demokratik sistemimiz içerisinde çö- zebileceğimizi söylüyoruz. Tüm tahrik- lere rağmen sessiz durmamız ulusal da- İCpolitikahesapları Cumhurbaskanıyla kaygamız yoktur. Bir süreden beri Şayın Denktas'ın bize yönelttiği haksızsuclamalar vardır. Bizim değerlendirmemize göre suclamalann ardında iç politika hesapları bulunmaktadır. vamıza zarar verme endişemizden ve Sayın Cumhurbaşkanfna duyduğumuz saygıdandır. - Sizce Denktas iki yıMnr susmasma karşm neden şimdi bu kavgayı başlattı? Bunu neden bu döneme rastlattı? EROĞLU - Tekrar vurgulamak iste- riz ki bizim Sayın Cumhurbaskanıyla kavgamız yoktur. Bir süreden beri Sayın ğımsızlık hareketlerini de goz önünde Bulundurarak Kıbns'ta bulunacak her- hangi bir çözümün iki ayn egemen dey- let esasına dayandınlmasının gerekliliği- ne inanıyonız. Anavatan Türkiye'nin Kıbns politikası her şeyden önce şu esa- sa dayanmaktadır: Kıbns Türku'nün kabul etrnejeceği herhangi bir çözüm şekli Türkiye tarafından kabul görmeye- cektir. Türkive Cumhuriyeti'run en üst düzey yetkiliferinin sözlerinde ifade edi- len bu ılke ve Türk kamuoyunun Kıbns konusundaki duyarblığı bjzler için en büyük güvencedir. Kıbns Elen adası değildir Kıbns'ta muhatabırruz, Kıbns'ı bir Elen adası olarak gören. Kıbns konusunu da işgal altındaki Elen topraklannın kur- tanlması ve adamn Yunanistan'a bağlan- ması sorunu olarak gören Rum tarafıdır. Bu yaklaşım içinde olan Rumlann federas- yon istemediği ortadadır. Gerçeklerin bu doğrultuda olmasına karşın Rum tarafı göstermelik bir federasyon yanlılığı sergile- mektedir. Rum samimiyetsizliği karşısında bizlerin 1974 Banş Harekâtı'yla ka- zandığırruz haklanmıza sahip çıkmamız ve olası bir çözümün esaslannı iyice sapta- mamız gerekmektedir. - Sizin Saym Denktaşla olan anlaş- mazJığnuz boyunca Ankara'nin tutumunu nasd değeiendiriyorsunuz? Türkiye'den bu bağlamda size herhangi bir telkin gekü mi? EROĞLU - Partılerarası düzeyde kal- ması gereken iç politika konulanmıza Sayın Denktaş'ın taraf olmasıyla ortaya çıkan durum karşısında Anavatan hü- kümeti tarafsız tutumunu sürdürmûştürvc herhangi bir telkinde de bulunrnamışur. Memnuniyetle belirtmek isterim ki ülkele- rimiz arasmdaki iüşkiler iki kardeş ülkenin özel ilişkileri ve Anavatan-Yavruvatan iKs- kileri düzeyinde devam etmektedir ve ede- cektir. - Saym Denktaş'ı halkı tsyana teşvik H- mekle suçladmız. Denktas ne yaptı da o n böylesine ağır bir dilk suçladmız? Onu suçlamadım EROGLU - Ben Sayın Cumhurbaş- kanı'na böyle bir suçlama yaptığımı ha- tırlamıyorum. Bu konuda size yanlış bilgi verildigini sanıyonım. - Siz, "Jlahlara kendiını feda etmem," de- diniz. Aahlar sözcöğûyle kimleri kastettiniz? - EROGLU - Bu ifadeyi, UlusaJ Birlik Partisi kunıltayındaki konuşmamda bir deyün olarak kullandım. Konuşmamın o bölümü incelenirse kendimi halkım için, haüamın davası uğruna feda edebilecegı- mi, bunun dışında hiçbir kimseye hiçbirşe- kilde kendimi feda etmeyeceğirrü anktmak ıstediğirn ortaya pkar. "Ya ben, ya o" gö- rüşlerine de ülkemizde yer olarnaz deroek istedim. - Denktas görûşmedlikten çekiBrae gö- rûşmecn%i kim devrahr? EROGLU - Sayın Cumhurbaşkanı'nin görüşmecüikten cekilmesi hata olur. Bu, sözkonusu olmarnalıdır. Ulusal davamızla ilgili görüşmeler 'Anavatan'ımızın desteği ve görüşbirliğı içinde Saym Cumhurbaş- kanı tarafından sürdürülmektedir. Bugüne kadar da kendisine tam destek verilmiştir. Son kurultayımızda da vurguladığım gibi guvenimiz devam etmektedir, desteguniz devam etmektedir ve tam yetkilidir. Özeüikle muhakfetin bir erken secim ta- lebi >ar. Siz bu aşamada erken seçuni gerek- ii görûyor musunuz? Neden? EROĞLU - Muhalefeti, Mecbs ici ve Dentokratlann Tarihsel bir kişiliği olan ve KıbnsTürkhalkının - davasının bugünlere gelmesinde büyük katkılan bulunan Sayın Denktaş'ın böyle bir hata yapabileceğine inanmıyorum. Bu tür söylentiler Demokrat Partililerin temennisi olsar gerek. Meclis dışı muhajefet olarak iki katego- ride ele almak gerekir. Meclis dışı muna- lefet 1990 seçimlerinden sonra bize göre geçersiz gerekçelerle Meclis'i boykot et- miştir. Onlann boş bıraktığı sandalyeler ara seçimle doldurulmusrur. Meclis ça- bşrnaktadır ve Meclis'i boykot edenler bunun sonuçlanna katlanmak zo- rundadırlar. Erken seçim için de sağlıkiı bir gerekçe ortaya koyamamakta, suni bir bunahm yaratmaya çahşmaktadı- rlar. Meclis içı muhalefet ise boykotçu- lardan kopup Meclis'e gelen bir grup milletvekiliyle Ulusal Birlik Partisi'nden koparak yeni parti kuran 10 milletveki- linden oluşmaktadır. Bu grubun da manüklı bir erken seçim gerekçesi bu- lunmamaktadır. 2^aten gerek Meclis dışı, gerek Meclis içi muhaTefet erken se- çim çağnlannda samimi değilJerdir. Çünkü bir seçime hazır değillerdir. Biz bu aşamada bir erken seçimı gerekli gör- müyoruz. Çünkü erken seçimi gerekti- recek koşuflann oluştuğuna inanmıyo; ruz. Buna rağmen, Ulusal Birlik Partisi olarak biz, daha önce açıkladığırruz gibi Kurultay'da yeniden oluşturulân yeödli kurullanmızda erken secim konusunu ele alacağız. - LüusaJ BirKk Partisi Gend Başkan- lığı'na yeniden secflmenizi nasd değerien- diriyorsunuz? Partim bana gûveniyor EROĞLU - UlusaJ Birlik Partisi Genel BaşkanlığVna yeniden seçilmem beni gu- rurlandırmıştır. Şahsıma yapılan çirkin saldınlar karşısında partim bana olan gü- venini tazelemiştir. Ben de her UBPTi gibi partimin bir neferiyim. Partimin 10 yıJdır bana verdiği başkanlık görevini ona layık olacak şekilde yerinegetirdiğım için bugü- ven tazelenmiştir. Bu güven bana, KKTC'nin yasatılması ve haJkımın huzu- ru için doğru bildiğim yolda harcadığım cabalan aynı şevk ve heyecanla sürdürme azmi vermiştir. tLAN ADANA ASLtYE ALTINCI HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN Esas No: 1991/683 Davacı Edıp Bodur vekili Av. Fuat Esmer tarafından davalılar Tür- kiye tş Bankası Genel MudürlUğü, Yapı Kredi Bankası Genel Müdür- lüğü, Hakkı Aracj, D.AJi Ergül, Ahmet Keklik, Abdurraiunan Evren ve Güçlen Tic aleyhlerine açılan şerhlerin terkini davasııun yapılan yargılamasında; Davalılar Hakkı Ancı'nın bilinen Talatpaja Bulvan No. 28/2 An- kara, D. Ali Ergül'ün bilinen G. M. K. Bulvan No: 105/27 Kızüay/An- kara ve Ahmet Keklik'in bilinen Yunus Emre Cad. Baglac Sok. N a 416 Etlik/Ankara adreslerine çıkartılan davetiyeler tebliğsiz iade edil- miş, adresi emniyeıçe de tespit ediiemediginden dava dilekçesinin ve yenileme dilekçesinin davalılar adına ilanen tebli|ine karar verildiğin- den, duruşmanın bırakıldığı 7.5.1993 günü saat 9.15'te bizzat duruş- mada haar bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi biz- zat duruşmada hazır bulunmaz veya kendisini bir vekille temsil ettir- mediği takdirde yargılarnaya yokluğunda devam olunacağı ve karar verileceği hususu dava dilekçesi ve yenileme dilekçesi tebliği yerine geçerli olmak uzere davalılar Hakkı Ana, D.A1İ Ergül ve Ahmet Keklik adlanna ilanen tebliğ olunur. 6.4.1993 Basın: 24509 KÖY ENSTİTÜLERİ VE OTESİ Mahmut Mskal 20.000 lira (KDV içinde) Çagdaş Yaymları Turkocağı Cad. 39-41 Cağa/oğlu-lstanbul Ödemeli gönderilmez. SAHIR ERMAN ŞİRKETLER CEZA HÜKUKÜ KİTAPÇILARDA XVI + 215 Sahife-IOOOOa TL+KDV İLAN T.C. KARTAL ASLÎYE 4. HUKUK MAHKEMESİ 1992/416 Davacı Vesile Türksel tarafından davalı Metin Tûrksel aleyhine açılan boşanma davasında: Davalı Metın Türksel'in adresi yapıJan zabıta tahkikatlanna rag- men saptanamadığından ilanen tebligat yapdmasma karar verümiş oiup HUMK'nun 213-377. maddeleri gereğince adı geçen davahnm dumşma günü olan 22.4.1993 günü saat 10.30'da mahkememiz du- ruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini kanuni bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde duruşmanın yokluğunda devamı ile karar verileceği hususu adı geçen davaüya dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.3.1993 Basın: 3911