21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18NİSAN1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER SHPIüerden Krşehir'e yardui •ANKARA(ANKA)-SHP "lenel Sekreteri Cevdet ^elvi'nin eşi Seviın Setvi başkanlığındakı SHP'li milletvekjli eşlen dayanışma grubu Kırşehir'e giderek yardıma muhtaç öğrencılere giysi ve araç-gereç yardımı yaptı. SHP'li mılletvekili eşleri dayanışma grubunun Türkiyeçapında başlatüğı yardım kampanyasının ilk aşaması olan Kırşehir gezisinde, dört okulda öğrerum gören yaklaşık 70 öğrenciye yardım yaptldı. Giysi, kitap.eğiüm araç-gereçlerinden oluşan yardım malzemelerini milletvekili eşlerinin kendi olanaklanyla sağladıklan bıldınldi. Atama kararbn • ANKARA (AA) - İçışlen Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'ne Mülkiye Başmüfettişı Kemalönal atandı. ResmiGazeie'de yayımlanan atama kararlanna göre, Türkiye Emlak Bankası Genel Müdürvardımcılığına Aü Ketnal Okçün geürildi. Haane ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Güney Anadolu Bölge Müdürlüğü'ne Nazlı ArkaL geürilirken, Türkiye Gübre Sanayii Yönetim Kurulu üyeliğine Orhan Leblebici atandı. Devlet Hava Meydanlan İşletmesi Genel Müdürlüğü Yöneüm Kurulu ûyesi Aytekin Akagiin görevinden aJındı. Akagün'un yerine Hasaa CemUErdem geürildi. CevherveSezgta Tokarta •ANKARA (AA) - lçişleri Bakanı İsmet Sczgin ile Tanm ve Köyişleri Bakanı Necmettia Cevheri, açılış ve temel alma törenlerine kaulmak üzere bugün Tokat'a gidecekler. Helikopterie Tokat'a gidecek olan Sezgin ve Cevheri, özel idare tarafından alınan 25 damperli kamyonun devir-teslim löreni, belediye mezbahasının açılışı, özel idarenin yapacağı sosyal konutlann temel atma löreni ve Almuş ilçesinde emniyet amirlığı bınasının açılış lörerune katılacaklar. Yann Sulusaray Kaplıa tesisierinin açılışını yapacak Cevheri, Güneydoğu'da şehit olan güvenlik görevlilerinin ailelerine yapılacak yardım törenine de kaülacak. DSPömötü •ORDli (Cumhuriyet)- Güryalı îlçesi DSP örgütü toplu olarak partilerinden istifa ederek SHP'ye geçti. Gülyalı DSP İlçe Başkanı Şükrü Saka ve Yönetim kurulu üyeleri Mefamet Vayni, A. Kemal Kubaloğlu, HamdullaJı özkan, Metin Aşık, D. Ali Öztürk, Uğur Şen, Remzi Şeo ve Hatice Vayni ıle 33 üye, partilerinden istifa ederek SHP'ye kayıt oldular. Aynca bır süre önce oluşturulan CHP Gülyalı ilçe yönetim kurulu üyelerinden EmİB Aşık ve Necmi Şen de partilennden isüfa ederek SHP'ye geçüler. Osmaniye-dePKK operasyonu •OSMANTYE(AA)- Adana'nın Osmaniye ilçesinde, güvenlik güçlerince yapılan operasyonlarda, 2'si ölü 7 terörist silahlanyla birlikte elegeçirildi. Osmaniye'nın Zorkun yaylasında güvenlik güçleri tarafından 3 gündür sürdürülen operasyonlarda, Suriye'den sûdıklan belirtilen bölücüörgütPKK militanlanndan, 2'sı ölü olarak ele geçınlırken, 5 terörist de sağ olarak yakalandı. Teröristlerin kimiikleri hakkında herhangi bir açıklama yapılmazken, bölgede operasyonlann sürdürüldüğü bildirildi. TatotTurtan'ın bapsi istendi •ANKARA (ANKA)- Ankara Cumhuriyet Başsavcüığı kontrgerilla üzerine araşurma ve ve yaalany la tanınan emekli yarbay Talat Turtuuı hakkında yolsuzluklarla mücadele eden sorumlu devlet bakanı Kilercıoğlu'na hakaret ettiği gerekçesiyle ceza davası açtı. Iddıanamede, Turhan'ın bakan Kılercioğlu'nu konlrgenlla üyesi, faşist cuntaa olarak suçladığı, 1 Mayıs kutlaması sorumlusu olarak tanıtbğı belirtilerek, 3 aydan 1 yıla kadar hapis ve 2 milyon kradan 15 milyon liraya kadar da ağır para cezasına çarpünlması ıstendi. YÖK Başkanı, seçimleri yenilemenin istikrarsızhğa neden olacağını söyledi SağlamyenirektörekarşıKamUtyUBİa tartlŞIISin'YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, rektörseçimlerini >enilemenin kamuoyunun gÖrüşüne sunulması gerektiğini belirterek, "akademik özgürlüğün" mutlaka sağlanması gerektiğini söyledi. eÖfBV SİİrtSİYÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam tasanrun yûrürlüğe girmesiyle görev süresinin dolmasmın "umurunda olmadığmı" söyledi. Sağlam, "Bizanamızdan YÖK Başkanı olarak doğmadık. Nasıl takdir ederlerse öyle olsun" dedi. AYŞESAYTN ANKARA - YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, üniversitelerde rek- tör seçimlerinin yenı- lenmesinin "istik- rarsızlığa" yol aça- cağını savundu. Ba- kanlar Kurulu'nda kabul edüen yasa ta- sansırun geçici mad- desi uyannca, rektör seçimlerinin yenilen- mesinin öngörüldü- ğünü belirten Sağ- lam, "Rektör seçim- lerinin yapılmasının üzerinden daha 1 yıl bile geçmeden, yeni- den rektör seçimi yapılmasının yararlı olacağını sanmıyo- rum" dedi. Tasan uyannca görev süre- si dolacak olan Sağ- lam, "Bu konuda konuşmak bile istemiyorum, naçiz şahsımızı her zaman de- ğiştirebilirler. Biz anamızdan YÖK Başkanı olarak doğ- madık" görüşünü dile gelirdı. Yüksekoğreüm yasası ile ilgı- li çalışmalar konusunda şımdi- ye kadar, "sessiz" kalmayı ter- cih eden Sağlam, Bakanlar Ku- rulu'nda kabul edilen tasan ko- nusundaki görüşlerini Cum- huriyet'e açıkladı. 1981 yılında çıkanlan YÖK yasasının, bir "reform" olduğunu belirten Sağlam, sstemın zaman zaman eleştiriye uğradığını, bunun so- nucunda da orijinal metin üze- rinde 19 kez değişiklik yapıldı- ğını anımsatü. Yeni yasa tasan- sının öngördüğü hükümlerden, "yeni dönem" diye söz eden Sağlam, YÖK'ün de bu "yeni dönemde" üniversitelerin daha kalıleli düzeye getirilmesi için Üniversitelerdetasan sevinciHaber Merkezi-Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen yeni Yüksek Öğretim Yasa Tasansı, üniversiteçevrelerinde sevinçle karşılandı. Öğretim üyelen, rektör seçimlerinin yinelenmesinı getiren tasannm, üniversıtelere akademik özgürlük ortamı sağlayacağı görüşünde. Üniversıte Öğretim Üyeleri Demeğı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir, 500. günün dolduğu günlerde, üniversite reformu yasasının Bakanlar Kurulu'ndan geçmış omıasım sevinçle karşıladıklannı söyledi. Prof. Özdemir, "Detaylanru henüz bilmiyonım ama savunduğumuz ılkelerin bu yasada yer aldığını sanıyoruz. Yetkilerin secimlerte gelmiş kurullara bırakılması bizim savunduğumuz birilke. YÖK tarafından atanmış rektörler görevlerine devam etmiş olsalardı, reform çok büyük bır yara almış olacaktı. Inönü'nün bu konudaki çabalannı büyük bir takdirle karşılıyoruz" dedi. Başbakan Demirel'in ve Bakanlar Kurulu'nun bu konudaki tavırlannı da sevinçle karşıladıklannı be- lirten Dernek Başkanı, tasannın bu biçimde yasa laşması halinde üniversıte yaşamında yeni bir başlangıç olacağını belirtti. Yıldız Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhao Alkışda, yeni Yüksek Öğrenim Yasası ile ilgilı gelişmelen olumlu gördüğünü belirterek, " Anayasa sınırlan içersinde yapılabilecek değişikliklerin yapılmışolması, üniversite reformunun gerçekleştirilmesi açısından gerçekten çok önemli bir adım. Bu tasannın üniversitelere akademik özgürlük ortamı sağlayacak biçimde yasalaşmasını diliyorum" diye konuştu. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Tuocer Karpuzoğlu yeni uygulama ile üniversitelere ne getirip ne götüreceğinin çok iyi bihnmesi gerektiğini söyledi. Karpuzoğlu "Bu işçok ciddi iştir. Ülkenin geltceğinde en etkin kuruluşlardır üniversiteler, tabii uzun vadede. Gelişen ülkelere bakmız. ABD'de ve Ja- ponya'da seçim falan yoktur. Kanun oturmadan değiştınliyor. Budurumda hiçbirşey amaca ulaşmaz. Hatta ekip bile kuramazsınız. üniversiteler ilerleyip büyüyemez. Önemli olan üniversitelerde kaliteyi öne çıkarmakür." dedi. koordinasyon, planlama ve de- neüm görevleri üstlenmesi ge- rektiğini söyledi. "Bunun ışı- ğında, yüksekoğreüm sıstemi- mizı daha ileriye götürebilecek her türlü yasal düzcnlcmcyı destekliyoruz" diyen Sağlam, yapılacak yeni düzenlemenin, öğretim elemanlannın "akade- mik hürriyeu"ni güvence allına alması gerektiğini büdirdi. Öğ- retim elemanlannın akademik özgürlüğü üzerinde YÖK'ün dencümi olmaması konusunda tasanyı hazırlayanlarla hemfi- kır olduğunu belirten Sağlam, YÖK'ün aksine, üniversite yö- netimlerinin akademik özgür- lüğe saygılı olup olmadığmı dc- netlemesi gerektiğini söyledi. Sağlam sözlerini şöyle sürdür- dü: "Akadernik hürriyet esas ol- malıdır. Üniversite yönelimle- rinin de, öğretim ûyelerinin bu akademik hürriyeüne gerçek- ten saygılı olup olmadığmı YÖK denellemelidir. Sistemde- ki rcktörlenn şeçimi veya ata- malannda YÖK'ün, dekanla- nn seçimi veya atanmaa üze- rinde rektörlerin, bölüm baş- kanlannın seçimi veya atan- masında da dekanın mutlaka bır yelkisi olmalıdır. Bu olduğu sürece, biz her türlü yeni düzen- lemeye destek veririz. Bu oldu- ğu sürece işletüğimiz manuk şudur: Akademik hürriyel ko- runmahdır. O kadar korunma- lıdır ki, akademik hürriyeıin korunmasına yönelik, bölüm başkanı, dekan, rektör dahil, herhangi bir yöneüm müdaha- lesini YÖK dcnetlemeli, kont- rol cımclidir. Bizim anladığımız kontrol budur. Yani YÖK'ün planlama, koordinasyon ve de- netleme yetkileri olmalıdır Av- rupa'da baa toplumlar bu yet- kiyi Milli Eğitim Bakanlığı'na, bir kısmı da mütevelli heyetleri- ne vermiş. Bizim sistemimiz de bir nevı bu ikisinin karması ni- teliğınde, yani YÖK'ü milli mü- levelli heyeti gibi bir karma ve özerk kuruluş yapmış." Denelim mekanizması işledi- ği sürece seçim sisiemine karşı çıkmadıklann! vurgulayan Sağlam, "Yani bütün mesele, yöneüm kadcmelerinin mutla- ka deneumi gereklidir, ama ke- sinliklc öğretim üyesinin değil" diye konuştu. Sağlam, rektör seçimlerinin yenilenmesinın üniversitelere bir yarar gcürme- yeceğini savunarak "Ama bu- nun büyük bir olay olduğu ka- naaıindc de değilim. Bilıyor- sunuz her yeni seçim bir yeni oluşum dcmekür. Yönetimin istikrannı etkiler. Yani bugün daha 1 yıl bile dolmadan, seçimle gelen rektö- rün yenıden secilme- sinde üniversiteler için bir yarar ola- cağını sanmıyorum. Ama bunun büyük bir olay olduğu ka- naatinde de değilim. Sistem oluştuğu müddetçe, toplum- sal uzlaşmanın vere- ceği karara da saygılıyım" dedi. Sağlam, görev sü- resinin dolacak ol- rB»nın da "umu- da bile olmadığmı", ancak YÖK Baş- kanı'nı kurul üyele- nnin seçmesini doğ- ru bulmadığını be- lirtü. Şimdiye kadar hiçbir göreve talıp olmadığmı, ne Baş- bakan, ne de Milli Eğitim Bakanı'na görevinin sona ermesi konusunu iletme- diğini belirten Sağlam, kamuo- yunun karanna saygılı olduğu- nu bildirdi. Sağlam sözlerini şöyle sürdürdü: "Yüksekoğreüm Kurulu, başkanını kendisi secmemeli- dir. Bunda en büyük sakınca şudur: Yönetimdeki insanlar, kendini seçen kurul üyelerini çalışlırmadu ?orluk çcker. Dü- şünün V>. L^-ıkanı bakanlar kurulu seçerse, uaşbakan bu bakanlar kurulunu çalıştıra- maz. Benim o insanlara her gün görev vermem, çalıştırmam şöz konusudur. Aynı durum YÖK için de geçerlidir. Beni seçen adamlan çabşürmada güçlük çekerim. YÖK Başkanı'nı üye- lerin seçmesi olayı bir kez yöne- tim mantığı açısından da lerslir. Koy Entituleri 6 Bozkırdaki çiçek' 53yaşında İsUobul Haber Servisi - Köy ensütülcrinin 53. kuruluş yudönümü Kartal Bekdiye- si'nin düzenlediğı etkinliklerle dün kuüandı. Hasan Ali Yü- cel Kültür Merkeâ'nde yapı- lan kutlamada konuşan Kar- tal Belediye Başkanı Mebmet Ali Büklü, köy ensülülerinin, Türk eğitim tarihinde bir kilo- meire taşı olduğunu belirterek buralarda yeüşen ınsanknrun Türkiye'ye ışık tuttuğunu be- lirtti. Dönemin Milli Eğitim Bakanı lsmail Hakkı Tonguç ve Hasan Ali ^ ücel'ın gırişim- lenyle kurulan köy enslitüle- rinden yeüşen aydın insan- lann ülkeye büyük hizmetleri olduğunu belirtti Köy enlitü- lennde yeüşenlerin yalnızca köylerde değil şehirlerde de başanlı çalışmalar yaptık- lannı anlatu. Yazar Mahrout Makal, Belediye Başkanı Mehmet Ali Büklü'ye çekliği telgrafta tüm dünya ülkelerin- de köy ensütülerinin örnek alındığını ve UNESCO larafi- ndan altemaüf eğitim modeli olarak sunulduğunu belirte- rek köy ensütülerinin aşıla- madığını söyledi. Daha sonra yapılan panelde konuşan Ve- dat Günyol, Mehmei Başaran, Taiip Apaydın, Sami Karaö- rcn köy ensülülennin önemini vurgulayan konuşmalar yaptüar ve anılanm anlalular. Foça Belediye Başkanı Ni- bat Dirim, Meriç Velidedeoğ- lu, Hasan Ali Yücel'ın kıa Canaıı Erooat'm da katıldığı kutlamada çeşitli el sanat- lannı simgeleyen "hapining" sergiyeraldı. Menzir'e şikayetyerinde görüldü ANKARA (ANKA) - lstan- bul Devlet Güvenlik Mahkeme- si hakim ve savcılanrun İ&tanbul Emniyet Müdürü Necet Meozir hakkında Adalet Bakanlığı'na gönderdikleri şikayet başvuru- su, yerinde görülerek İçişleri Ba- kanlığı'na üeüldi Istanbul DGM Başsavosı Ahmet Kök- sal, Uğur Mumcu'nun öklürül- mcsinden sonra yakalanan zanlılarla ilgili çok geniş açıkla- malar yapılmasına karşın emni- yeün elinde kanıt olmamasıru eleştirnûş, bu olay Menzır ile DGM'nin ara&ını açnuşU. Men- zir'in DGM'nin hakim ve sava- lanrun korumalannın çekilmesi emri üzerine olay büyümüş ko- rumalar yeniden verilirken DGM hakim ve savcılan Nec- det Menzır'i Adalet Bakanlığı'- na yazdıklan bir dilekçeyle şika- yet elmıjerdi. ÜĞÜ Ozanın dostlan dün Nazan'a yurttaşlık hakkı için yürüdü (Fotoğraf: HAYRETTİN SAĞNAK) Nazm'ayurttaşhk,hemenşinuül • Nazım Hikmet'in dostları,Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı öncülüğünde, dün saat 13.00'te Cumhuriyet Anıü'na yürüyerek üzerinde "Yurttaş Nazım" yazılı çelenk İcoydu. İstanbulHaber Servisi-'Türk- çe'nin ve Türkiye'nin büyük yurt-ozanı Nazm Hikmet'e taşhk hakkırun geri verilmesini isüyoruz, Bunun, Nazım Hik- met için hiç yiürilmemiş bir hak olduğuna inanıyoruz. Bunu is- temenin, bizim için en doğal bir yurttaşhk hakkı ve ödevi oldu- ğu inancındayız." Nazım Hikmet'in dostlan, dün bu istemlerini yinelediler. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı öncülüğünde, dün saat 13.00'te Taksim Ataıürk Kül- tür Merkezi (AKM) önünde toplanan ünlü ozanın dostlan, buradan Cumhuriyet Anıtı'na yürüyerek üzerinde "Yurtiaş Nazım" yazılı çelenk koydu. Vakıf Başkanvekili Prof. Dr. Aydın Aybay, burada okuduğu bıldiride, Nazım Hikmet'in yurttaşlık hakkı sorununun, yasalann sadece dar ve ruhsuz yorumlanmasıyla çözülmeye kalkışılmasının yanlış ve ınsaf- sızca olduğunu belirtti. Aybay, "Son amaçlan adaleli gerçck- leştirmek olan yasalardan, Türkçe yazmış, Türkçe düşün- müş, Türkçe hıssetmiş ve yüre- ğınin hep yurt hasretiyle yandı- ğını dile geürmiş bir şairin Türk yurtlaşhğını sonsuza dek yiür- miş olduğu şeklinde olumsuz bir sonuç çıkarmayı mantıksız, adaletsiz ve insafsız bir tulum olarak reddediyoruz. Böyle bır yorumun yasal ve geçerli oldu- ğunda hala ısrar edenler varsa, hukuktan değil, kendi muhake- me ve idraklerinden kuşku duy- malıdırlar" dedi. Aralannda çeşiüi dernek, sendika, oda, baro ve vakfın yöneüdleri ile sinema ve tiyatro sanatçılannın, edebıyatçılann, oazı SHP milletvekilleri ile İs- tanbul il vc ilçe örgütü yöncücı- lerinin, Sosyalist Birhk Partisı yöneticilerinin katıldığı tören- den sonra, grup Galaiasaray Postanesi'ne yürüdü. Grubun önünde yazar Rıfat Dgaz tekerlekli sandaJyesıyle yer aldı. Ozanın kızkardeşi Samiye Yaltmn'ın da bul- unduğu gnıp, Galatasaray Postane&i'nde Kurtuluş Sav- aşı'nı destanlaştıran Nazım Hikmet'in "Kuvvayı Müliye Deslanı" adb yapıtını Cumhurbaşkanı, TBMM Baş- kanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerine postalayarak, "Bu destanı yazan tek ozanın yurttaşlıktan çıkanlmış olması- nın yarattığı çelişkiyi" ortaya koydu. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA ÖzaTmÖlömJL. tlk haber öğle saatlerinde geldi: "Cumhurbaşkanı TurgutÖzal sıfır tansiyonla Hacette- pe 7jp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı..." Sorduk: "Durumu nasıl, ciddi mi?" "Evet oldukça ciddi. Resmi bir açıklama yok, ama bü- yük bir olasılıkla kroner kalp yetmezliği..." Gazeteleri okumaya başladık. TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk la yan yana çekilmiş fotoğrafları vardı Resim altı şöyleydi: "Yüzleri asık..." Anayasa Mahkemesi'nin yemin töreninde çekilmişti fotoğraflar. Habere göre tören boyunca ûzal ve Cindo- ruk hiç konuşmamışlar... Saat tam 14.22'de Kanal 6 özal'ın ölüm haberini du- yurdu. Aynı saatte Ankara'da Galatasaray-Botaşspor bayan voleybol takımları, CumhurbaşKanlığı Kupası fi- nalini oynuyorlardı. llkyarı bitmişti. Spiker Cumhurbaş- kanı Özal'ın hastalanıp hastaneye kaldırıldığını söyledi. Beş dakıka sonra ise TRT, Curhurbaşkam Özal'ın vefat ettiği haberini verdı. Bir kez daha gazete sayfalarmı çevirip Cumhurbaşka- nı özal'ın son fotograflarına baktım. Bir arkadaşımız şöyle dedi: "Çok sinirli bir halı var..." Olümünden bir gün önce çekilen son fotoğraflardı bunlar... "Evet" dedim, "oldukça gergin görülüyor." Arkadaşı- mız "Bir yerde okumuştum" dedi ve ekledi. ''Son gezisi sırasında oldukça yorgun olduğunu söyle- miş gazetecilere.." Benim, Cumhurbaşkanı Turgut özal'la hiç yakınlığım olmadı. Sadece bir kez 1984 yıhnda Bodrum'da on beş dakika özel bir görüşme yapmıştım gazetem adına... O yıllar yaş sebze ihracatıyta birlikte ithalatı da başla- mıştı. Bir çarpıklık vardı bu işte. ûzal o sırada Başbakan olarak Bodrum'a gelmişti. Randevu alıp tatıl yaptığı Ak- tur'a gittim. Dün gibi anımsıyorum, şöyle demişti: "Hem sebze ve meyve ihracatı hem de ithalatı rekabet yaratır..." Sormuştum: "Ama Türkiye bir tarim ülkesi değil mi? Ihraç ettiğimiz sebzeyi ve meyveyi ithal ederek nereye varırız..." özal gülüp şöyle yanıt vermişti: "Bir gün gelirnereye vardığımızı öğrenirsiniz..." özal'ın bugüne dek üç ya da dört gezisini izledim. Bir- likte hiç yurtdışına gitmedim. 29 Ekim ve yeni yıl resepsi- yonlarınaçağrılı olduğum halde işlerimin yoğunluğu ne- deniyle katılamadım. llginç bir kişiliğı vardı rahmetli özal'ın. 12 Eylül askeri darbesinden sonra yıldızı parlamış, Ulusu hükümetinde Başbakan Yardımcılığı'na getırıimişti. özal 12 Eylül askeri darbesı sonunda sivrilmiş bir poii- tikacıydı. Biz hiç bfr zaman onun düşüncelerine katıl- mazdık, hep eleştıren gazeteci olduk. Mısır gezisi sırasında rahmetlt Özal, Yazı Işleri Müdü- rü/nüz Celal Başlangıç'a şoyle demiş: "Şu Hikmet Çetınkaya ile hiç karşılaşmadık. Kendisini hiç görmedim. Oysa hep benim aleyhime yazıyor..." Semra Hanım söze girmiş tam bu sırada: "Belki aleyhine yazı yazmakla görevlendirilmıştir..." Kendlsine çok yakın olan meslektaşlarımız vardı. On- larla içli dışlı olmuştu. özal'a yakın olanlar gece yarısı telefonu çevirip Türkiye'nin sorunları ve çozümlerini ko- nuşur, tartışırlardı. Rahmetli Özal'ın elbet siyasal yaşamımızda önemli bir yeri oldu. Dört eğılimi önce ANAP çatısı altında topla- dı, sonra da iktidara geldi. Sevdiklerini çok sever, sevmediklerine çok kızardı... Hem övgü hem de yergi odağı oldu 1983 sonrası... Siyasal yaşamımızın son on yılında zirvede kalmayı başardı. özal'ın ölüm haberini duyunca üzüldüm. Sonra kendi kendime sordum. "Acaba TurgutÖzal 1977 seçimlerinde izmir'den MSP milletvekili seçilseydi ne olurdu?" Herhalde ne Bülent Ulusu hükümetinin Başbakan Yardımcısı ne de ANAP'ın kurucusu olurdu... Belki bugün Başbakan Süleyman Demirel'le birlikte politika yapardı... Insan yaşamı suprizlerle doludur... Zaten ölüm de yaşamın bir parçası değil mi? Demirel Aydın'da Nazım'a yurtaşlık luunpanyasına Rıfat Ilgaz da kabl<iı. Hırsızlığıyapanlar şimdi bizi suçlvıyor MERtHAK AYDIN -Başbakan Sûley- man Demirel, Türkıye'nin Azarbeycan ve Bosna Hersek konusunda üzerine düşen tüm duyarlılığı göslerdiğiru belirte- rek, "Istismarlara kulak asma- yın. Türkıye macareya sürük- lenemez. Türkiye'nin maoera- ya sürüklenmesi Azerbeycan'a yarar sağlamaz " dedi. Demi- rel muhalefetin 500 gün sonra- sında kendilerini eteştirmesine tepki göstererek "Yolsuzluğu, enflasyonu, hırsızlığı yapan onlar, şimdi konuşuyorlar. Çi- kıp Türkiye'yi biz iyi ıdare ede- riz diyorlar. Hadi ordan, güler- ler adama..." diye konuştu Başbakan Süleyman Demi- rel beraberinde Devlet Bakanı Cavit Cağlar Devlet Bakanı Akm Göneo, İçışlen Bakanı İs- met Sezgin, Milli Eğitim Baka- nı Köksal Topian, Ulaşurma Bakanı Yaşar Topçu'yla birlik- te dün Aydın'a geldi. Belediye Maydanı'nda kalabahk bir yurttaş topluluğuna yaptığı konuşmada muhalefetin yol- suzluklar konusunda yapt'ğı eleştirileri sert bir dille eleştire- reıt, şunlan söyledi: "Yolsuzluk oldu diyorlar. Bunu bize söyleyenlerin 112 dosyası var. Ben 30 senedir bu ülkede yöneticilik yapanm. Trilyonlarca para geçti elim- den. Bir tek kuruşu kötüye kullandıysam işte yakam, gelin yapışın. Bunu daha önce de söyledim. Iktidarda yolsuzluk yapanı ceryan çarpar gibi çar- pacak bir yöneüm var. Tür- kiye'yi içinden çıkılması güç sorunlar yumağına soktular. Yüz gün bile dayanamadılar. Mülayim sert olsan kaç yazar? Yolsuzluğu, enflasyonu, hır- sızlığı yapanlar onlar. Şimdi konuşuyorlar. Çikıp Türkiye'- yi iyi ıdare ederiz diyorlar. Hadi oradan gülerler adama." Baykal: Hükümet, eski, yaşh ve dökülüyor ÇORLU (CMntauriyeO- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Dürüst yönetim, aydıniık Türki- ye" kumpanyusının ilk mıtingini dün Çorlu'da yapü. Konuşmasın- da hukümete çatarak "Eski, yaşlı, dökülen, çürüyen ikudar" diyen Baykal, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm haberinın gebnesi üzenne mitingı yanda bı- rakarak Ankaraya döndü. BaykaL dün Ankara'dangeküği İstanbul Atatürk Havalimanı'- ndan büyük bir konvoy eşliğinde Çorlu'ya hareket etü. Çorlu'da üç gün öncesinden AM Topuz ve Ce- mal Seymen'ın hazırlığını >apuğı dünku mıtingde daha çok ANAP ve DYP'ye yönehk pankartlar bu- lunuyoıdu. Bunlann arasında, "Baba, köylünün mü babası, Ca- vıt'ın miT", 'TaklitkrimİAİen sakı- nınız" "'Beytül-male el sürdür- mem-lnönü" gjbi pankartlar dıkkatcekti. Sigara sağlığa zararlıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle