25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«SNİSAN1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 CUMHURIYETTEN OKURLARA ÖZGEN ACAR âeıH Sayma Başladı En çok satan üç gazete, cuma günü hafta içi satış fiya- tını60O0lirayaçıkardı. Bir yılda bu üç gazetenin satış fiyat eğrisi ilginç bir ar- tış gösterdi: Geçen yılın 18 nisanında gazeteler 2500 liradan 3000 liraya çıktı Cumhuriyet o zaman zaten 3000 lıraydı. O tarihten sonra neler oldu? ••• Altı ay sonra bu üç gazete ikinci bir zamla fiyatı 3500 liraya yükseltti. Bundan bir hafta sonra Cumhuriyet 4000'eçıkt. Ancak ne var ki üç gazete bu arada üçüncü bir zam yaparak Cumhuriyet ile fiyatı 4000 liraya eşitledi. Üç gazetenirt dördüncü zammı 3 şubatta 5000 lira ola- rakortaya çıktı. Cumhuriyet bu artışa katılmadı. Bu arada Hürriyet ve Sabah, -bir ara uygulama ile- pazar günlerı 7000 liradan satılmaya başladı. Cumhuriyet buna da katılmadı. Üç gazetenin altıncı zammı, bir iki hafta gecikmeyle 16 nisan cuma günü geldi. Üç gazetenin fiyatı 6000 lira ol- du. Böylece okuru ansiklopedi ile kendilerine bağlayan üç gazete bir yıl içinde altı kez, bir başka deyişle, ortala- ma her iki ayda bir zam gerçekleştirdi. ••• Buna karşılık, iflas masasında yaşam kavgası verdiği halde Cumhuriyet yıl boyunca "sadece - tek - bir" zam yaptı. Bunun da nedeni, enflasyonun yükü altında ezilen okura faturayı çıkarmamaktı. Okur, gazeteye günde 4000 liradan ayda 120.000 lira ödüyordu. Bu rakam, Tür- kiye'deki ortalama memur aylığının yüzde 10'uydu. Bu parayla da bir memur, çocuğuna bir çift ayakkabı alabi- lirdi. Üniversitede eğitimini sürdüren bir öğrencinin Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan aldığı kredi yaklaşık 400 bin li- radır. Bir başka deyimle, bir üniversıte öğrencisinin bir ayda eline geçen kredinin 10 günlüğünü, bir ay boyunca gazete almaya ayırması gerekiyor. Yapılan araştırmala- ra göre Cumhuriyet okurları arasında gençler önemli bir yer tutuyor. Cumhuriyet için "aydın memur" ve "genç okur" önemliydi ve fatura onlara çıkanlmamalıydı. işin ilginç yanı, Cumhuriyet, öteki gazeteler gibi altı kez zam yapmaksızın -üstelik paraya en çok gereksinim duyduğu bir dönemde- içinde bulunduğu yaşam kavga- sından başarı ile çıktı. Bu arada, -bir yıl önce bugünlerde personele öden- memış olan- iki aylık da ödenebildi. Yasal olarak aylıklar peşın ödenmesi gerekirken, -ca- lışanların özverileri sonucu- hepçalıştıktan sonra ödeni- yordu Oysa şimdi personel, mayıs ayı başında aylıkları- nı artık peşin almaya başlayabilecek. ••• Gazetedeki sayfasayısı 16dan 18eçıkarılarak içerik zenginliğine ve çeşitliliğine gidildi. Hiç kuşkusuz bu da ek bir mali yük demekti. Üstelik kapaktakı dört sayfa da kaliteli ithal kâğıdına basılmaya başlandı. öteki gazeteler, zamlarına "ithal kâğıt fiyatındaki doların yükünü" gerekçe olarak göster- diîer. .Oysagariptir, altınet zam, hükümetin ithal kâğıttanalı- £fn to'n başına 90 dolarlık fonu 50 dolara indirmesinden herhen birkaç hafta sonra geldi. ••• Geçen yılın nisanından, bu yılın nisanına kadar geçen bir yılın bilançosu şöyle: Üç gazetenin zam oranı yüzde 100. • Enflasyon yüzde 60. Cumhuriyet'in fiyat artışı yüzde 25. ••• Cumhuriyet bugün ne Milliyet ne Sabah ve ne de Hür- riyet gibi tek bir patron tarafından yayımlanıyor Cumhuriyet bugün öteki üç gazete gibi herhangı bir holdingin çıkarlarına bağımlı değil. Cumhuriyet'i bugün çalışanlarçıkartıyor. Çalışanlarıngörülmemiş özverileri ile gazete hâlâ 4000 liraya satılıyor. "Ne kadar dayanırsınız" ya da "Çalışanlar daha ne kadar dayanır" diye sormayın, bu sorunun yanıtını ben de bilmiyorum. Çalışanlar bugün, öteki gazetelerde olduğu gibi ne yıl- da 4-6 ikramiye, ne fazla mesai ve ne de yüksek ücret alıyorlar. Çalışanlara aylıkları, bir anlamda 1991'in don- durulmuş ücretleri üzerinden ödenebiliyor. Cumhuriyet bu mütevazı aylıklar üzerinden vergi ve sigorta primlerini de artık düzenli olarak tıkır tıkır ödeye- biliyor. ••• Bu gazetenin bugün sadece iki sahibi var: Okurlar ve çalışanlar. Öteki gazeteler gibi yılda altı kezzamyapılırsaelbette okur zarar görür. Yapılmazsa çalışanlar insanca yaşayamaz ve ayrıca okurun istediği kaliteli, gerçek bir gazete çıkarılamaz. Bir yıldır, Cumhuriyet'te, çalışanların özverisine daya- lı bir denge kuruldu. Acaba bu denge yine de sürmeli mi? Son bir iki hafta değindiğim gibi, aramıza yeni katılım- larla desteklenen arkadaşlarımız daha kaliteli bir "Cum- huriyet" için yoğun bir biçimde hazırlıklarını sürdürü- yorlar. Sürprizlerimiz için "geri sayma "başladı. Gelecekpa- zardan itibaren sürprizlerimizi aşamalı olarak açıkla- maya başlayacağız. ••• Bu yazı tamamlandığında, Türkiye Cumhurbaşkanı Turgutözal'ın beklenmedik ölüm haberi ulaştı. Kendisine Tanrı'dan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Bir başka dileğimiz, yenı cumhurbaşkanının, demok- ratik kuralların egemen olduğu ve siyasal bunalıma düşmeksizin sağlıklı bir ortamdaseçilmesidir. Sağlıklı ve mutlu günlerdileğiyle... HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA A 21* 10 Meteorotoj' Genel MûdürW0û nden aiınan Mgıye gfire, yurdun kunyOogu ke- •••"*»* jmterı çok bulutlu. Oru va Oo£u Karadenız ile Doju Anadolu nun kuzayı fcnnr ya»*k.ö)ekıyerlerpwç«lıveubuluau9eçecek.Ya»»lı»ya0murv«sa0wiak. Kare OoOu Anadotu nun kuzayMn yükMMennde karia kanş* yğmur «aklınde <*a- Konya a*. H»va sıcafciıflı tm* Mtgıiıhmiııie arttcak doflud» d»QHın»y«cen Dwıa- samsun lerımızde rüzgar. Doju Kmdmlz ita Akdemz de günbMn w lodoı, dt$er de- T r a b 7 o n mzlecnmzde kıbte vetodoetan3-6 kuvvettnde taane 10-21 denız m* hıSa ese- cok. Van Gölü ııde nava parçalı va çok bulutlu geçscek. Zonguktak Yağmurlu ıBuluUu Sfeli £ Güneşli Bir ıııilyon öğrenci büyük sınavda • 1 milyon 154binadayın, üniversite kapısını aralamak amacıyla bugün gireceği 1. basamak smavının soru kitapçıklan özel kuryelerle dün sınav merkezlerine gönderildi. • ÖSS'ye giriş belgeleri ellerine ulaşmayan yüzlerce aday, kimlik kartı alabilmek için ÖSYM bürosunda uzun kuyruklar oluşturdu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Büyük sınav bugün y apı- hyor. Üniversite giriş 1. basa- mak sınavında 1 milyon 154 bin 347 aday, üniversite kapılannı aralamak için ter dökecek. Sı- nav soru kitapçıklannın basımı için yaklaşık 1 aydır ÖSYM'de basımevınde kapalı bulunan iş- çiler de sınav başladıktan sonra "•özgürlüklerine" kavuşabile- cekler. Büyük kcnücrdc trafik sıkı- şıklığına karşı önlernler alınır- ken, şehir dışındaki üniversite kampüslennde sınava girecek öğrenciler için de ek otobüs se- ferleri konuldu. Sabah saat 9. 30'da başlayacak olan anaylar için adaylar saat 9.00'dan itiba- ren sınav salonlanna alınmaya başlayacaklar. Sınav öncesi ve sonrasında adaylann sorunlan- na yardımcı olabilmek amacıy- la Ankara'da Terminal ve Gar'da öğrenci danışma büro- lan hizmet veriyor. Aynca bu yıl, Sincan ve Batıkent'te de sı- navlara ginlcceği için Ankara Valiliği tarafından gezici öğren- ci danışma merkezleri oluştu- ruldu. ÖSYM yetkilileri, sınava gi- recek adaylann yanlannda 1993 ÖSS giriş belgesi, 1993 ÖSYS kimlik kartı ile fotoğraflı özel kimlik kartlannı yanlann- da bulundurmalan gerektiğini bildirdiler. Bu arada sınav soru kitapçıklan da sınavın yapıla- cağı merkezlere özel kuryeler aracıhğıyla dün gönderildi. Sa- bah 9.30'da başlayacak sınavda adaylara 155 sorudan oluşan sözel ve sayısal test uygulana- cak. Sınav soru ve yanıtlan da pazartesi günü günlük gazete- İerde yayımlanacak. Sonuçlar ise mayıs ayının 2. haftasından itibaren adaylara postalanma- ya başlayacak. Adaylann kimlik çilesi Bu arada sınava çok kısa süre kalmasına karşın, sınava giriş kartlan ellerine gecmeyen yüz- lerce aday, ÖSYM'nin Ay- rancı'daki Karyağdı Sokak'- takı bürosu önünde uzun kuy- ruklar oluşturdular. ÖSYM'- nin daha önce kamuoyuna da yansıyan, "yanlış kimlik kartı basması" nedeniyle bu kanşıklığın yaşandığını belirten adaylar, kurumun kendilerin- den kimlik kartı karşıbğı 20 bin lira ücret almaanı da eleştirdi- lcr. Gazetemizi arayan bazı adaylar, yanhşlığı ÖSYM'nin yaptığını, buna karşın, kendile- rinden makbuzsuz para talep cdildiğinı bildirdiler. Kartlan ellerine ulaşmayan ya da kay- bolan adaylar, yeni kart alabil- mek ıçin gectiğimiz hafta başın- dan itibaren, kartlannı alabil- mek amaayla ÖSYM bürosu- na akın ettiler. Türkiye'nın çe- şitli ycrlerinden gelen adaylar, sadece PTT ve ÖSYM'nin ye- terli duyarhlığı Röstermcmesinı de eleştirdiler. ÖSYM yetkilile- ri ise, anavla ilgili belgelerin yaklaşık 1 ay önce postaya ve- rildiginı belirterek, aksaklığm önemli ölcüde PTTdeki gecik- meden kaynaklandığını savun- dular. Yetkililer, bu yıl üniver- siteye başvuru sayısında geçen yıla oranla büyük ölçüde arttığını belirterek, "Bu yıl ÖSS'ye gjrmek için 1 milyon 154 bin 327 aday başvurdu. Bu miktann yüzde birinde dahi ak- sama olsa, önemli miktarda adayın huzursuz olmasına yo- laçacakür" görüşünü dile getir- düer. ÖSYM'nin Karyağdı So- kak'taki bürosu ise kartlan elle- rine gecmeyen adaylann mağ- dur obnaması için gece yansma kadar çalışmalannı sürdürdü. Yargıç, derclini telgrafa döktüHaber Merkezi- Yargıç ve savalann özlük haklannın sağ- lanması, yargı reformunun ya- salaşünlması, yargı ve yargıç bağımsızlığına gölge düşüren 1982 Anayasası'nın değıştiril- mesi amaayla başlattığj "telg- raf eylemi" yaygınlaşarak sürü- yor. Dün Nazilli, Şanhurfa, Ma- latya ve Andınn adliyelerinde görevli hakim. savcı ve pereonel TBMTvI Başkanlıgı, Baş- bakanlık ve bakanlıklara islem- lerini dile getircn lelgraflar çek- tiler. Nazilli Adliyesi ve cezaevin- de görevli aralannda hakim ve savalann da bulunduğu 270 ki- şı "özlük haklannın verilmesi ve yargıreformunailişkin yasa- nın ivedi olarak çıkanlması" amaayla çektikleri telgraflarda şu göriişler dile getirildı: " Adalet Bakanlığı'nca yargı çalışanlannın özlük haklannın • Yargıçve savcılann eylemleri yaygınlaşıyor. Dün Nazilli, Şanhurfa, Malatya ve Andınn adliyelirinde görevli hakim, savcı ve personel, TBMM Başkanlıgı, Başbakanlık ve bakanlıklara istemlerini dile getiren telgraflar çektiler. iyilcşu'rilmcsi için haarlanan yasa tcklifıne Maliye Bakan- lığı'nca karşı çıkıldığını ögren- miş bulunmaktayız. Yıllardır demokrasi savaşı veren, adalet ve rftfttrtnın üstfinlüğüne bağh olan Başbakanımıza inancımız ve güvencemiz tamdır. Devleün temelinin adalet ol- ması nedeniyle adalet hizmelin- de çalışanlara gerekli dcsteğin verilmesini arz ederim." Şanlıurfa'da Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy, Adalet Komisyonu Başkanı Hasan Tahsin Ergan, Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Tevfık Döo- roez ve 16 yargjç ve savcının im- zaladığı telgraf metninde özetle şöyle dcnildi: "Hakim ve cumhuriyet savcı- lığı mesleğinin şeref ve onuruna yakışacak hayat standardı sağ- lamaya katkıda bulunacak iyi- Jeştifmc yasa tasansınin bütce- ye yük gctircceği düşüncesiyle Bakanlar kunılu'nda olumsuz görüş ile engellenmesındeki nıanük anlaşılamamışiır." Malatya Adliyesi'nde görcvli yargıç ve savcılar tarafından çe- killen telgrafta ise şöyle dcnildi: "Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yargının çabuklaştı- nlması, mensuplannm özlük ve mali haklannın iyileşlirilmesıni içeren yargı reformunun yasa- laştınlmasına yardımcı olmak üzere kamuoyunun her kesi- minden duyarlılık gösterilen bu konuya yardım ve destek bekli- yoruz." Kahramanmaraş'ın Andınn ilçesi adliyesindekı hamim, sav- a ve personelin çektıği telgrafta ise hakim ve savcı sınıfmın eko- nomik bağımsızlığı zaafa düş- müş ve geçmişe göre diğer per- sonel ile aralannda yargı men- suplan aleyhine farklılaşmalar ortaya çıkmıştır denildı. Diyarbakır Cumhuriyet Baş- savaa Fethi Kasırga yargı ca- miasında çalışan personelin cok zor koşullar altında bulun- duğunu beürterek "Bu duruma düştüğümüz veya düşürüldü- ğümüz için utanıyoruz" dedi. Kasırga "Bizlerin amaa her- hangi bir eylemde bulunmak değil, gösterdiğimiz çaba hazır- lanan yasa taslağının bir an önce Mecbs'ten geçmesi icin- dir" dedi. Nevşehîr yalisinden cuma naıııazı îzni ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkıye'de ilk kez bir vali, yeni bir "izin" biçıminı uy- gulamaya koydu. Nevşchir Va- lisi Oktay Engin, il merkezi ile bütün ılçelerdekı resmi daireler- de çalışanlar için "cuma nama- zı" izni çıkardı. Nevşehır Vali- liği'nden ilce kaymakamhklan- na 31 mart 1993 tarihinde gön- derilen lalimatla, resmi dai- relerde çahşanlardan, cuma na- maana gitmek isteyenlere "ge- rekli kolaylığın" gösterilmesi is- tendi. Kaymakamhklara gönderi- len yazıda, "Yaz saati uygula- ması nedeniyle cuma namazı vakti mesai saati içine rastgcl- mektedir" denilerek, "Cuma namazına gitmek isteyen perso- nele gerekli kolaylığın gösteril- mesi" rica edildi. Valiliğin bu talimatı özellikle bazı belediye- lerde rahatsızlık yaratırken, birçok resmi dairenin de uygu- lamaya başladığı öğrenildi. Adı 1955 yılında Atatürk'ün Sela- nik'teki evinin bombalanması eylemine de kanşan Nevşehir Valisi Oktay Engin, uygulama- yı "vatandaşlardan gelen istek üzerine" başlatuklannı söyledi. Konuyla ilgili Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Engin, ".esmi daırelerede bazı kişilerin, il müAülüğüne baskı yaptıkla- nnı belirterek, "Bunun üzerine ben de amirlerin gerekli kolaylı- ğı göstermelerini istedim" dedi. Laik, ilerici, Atatürk ilkelerine bağlı bir insan olduğunu vurgu- layan Engin, kimseye dini inaç- lanndan dolayı da baskı yapıla- mayacağını söyledi. Kendisınin "ibadet eden bir kişi olmadığı- nı" da belirten Engin, bu uygu- lamanın da Türkiye'de ilk kez olmadığmı öne sürdü. "Ben 50 yıldır idarenın ıçmdeyim, böyle bir olay her yerde vardır. Ben daha önce Cmniyet müdürlüğü de yapiım. O zamanlar da 4-5 kişi gclıp, 'cuma namazına git- mek istiyorum' diyordu, ben o zaman da izın veriyordum." di- yen Engin, "İzin vermemek daha sakıncah. Saatleri ibadete göre ayarlamak yerine, izin me- kanizmasını oluşturduk. Zaten bir dairede 10 kişi varsa bunun ancak 1-2 tanesi cuma namazı- na gıdıyor, gençler burda öyle cuma namazına gilmez" diye konuştu. Böyle bir uygulama- nın "hiçbir sakıncası olmadığı- nı" savunan Vali Engin şunlan söyledi: "Genelde amirler, böy- le bir talep geldiğinde zorluk çı- kanyorlar. Tabii amir de yetkisi olmadan izin veremez. Bu du- rum şikayetlere neden oluyor- du. Adamın böyle bir ihtiyaa vcrsa gilsin ibadet etsin. Şahsen benim öyle bir ihtiyaam yok. Ben bu gibi konularda çok has- sasiyet gösteriyorum. Burada benim yapmak ıstedığım, ileri- ciliğı savunmakür, laik devleti savunmaktır, dinci devlet görü- nümü yaratmamaktır ama iba- det ihtiyacını da zorlayarak kısıtlamak doğru değildir. Bu- rada işin aksaması diye bir du- rum da sözkonusu olamaz. Çünkü namaza gıdecek 1-2 kişi cıkıyor, dığerleri dairede kalı- yor." Engin, "Ben sürçi lisan eden imamı kulağından tuttugum gibi atan insanım. Hanımlann eşitli- ğini savunan, faahyetlerine des- tek olan, sanat faahyetlerinı en fazla destekkyen valiyım Şimdi benim 2 tane yahudi personelim olsa, dese ki falan saatle dirum gereği ibadet etmek istiyorum dese. Ben bu kişilere de izim veri- rim, kesimlikle bir aynm da yap- mam" diye konuştu. Askeri vakıflaıda operasyon tamam ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri- ni Güçlendirme Vakfı'nın (TSKGV), hissesinin bulundu- ğu 9 askeri kuruluşun yönetim ve denetim kurullannda, mart ayı başında başlayan operas- yon, tamamlandı. Bu yıl sonun- da yapılacak, savunma sanayii fuan nedeniyle başlayan anlaş- mazlığın yol açtığı kriz sonu- cunda 9 kuruluşun tümü yöne- Korgeneral Bir 1 mayısta komutayı devrahyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Somali'ye insani yardım götürmek amaayla geçtiğimiz yıhn sonunda Çokuluslu Güç tarafından başlaulan askeri operasyonun Birleşmiş Millet- ler'e (BM) 1 mayısta gerçekle- şecek. BM'nin bu görev için atadığı Türk Korgeneral Çevik Bir mayıs ayı başı itibariyle So- mali'deki BM Banş Gücü'nün komutanhğını devralacak. Askeri kaynaklann verdiği bilgiye göre, Korgeneral Bir'in 1 mayısta görevi devralmaması için herhangi bir neden bulun- muyor. Bölgede şu anda bir hu- zur ortamı bulunduğunu kay- • Askeri kaynaklann verdiği bilgiye göre, Korgeneral Bir'in 1 mayısta görevi devralmaması için herhangi bir neden bulunmuyor. deden askeri kaynaklar, "olası değiştirmenin kademeli olarak çıkabiiecek olaylar halinde bile Korgeneral Bir görevi devrala- cak mı?" şeklindeki soruya da olumlu yanıt verdiler. Ancak bu arada, diplomatik kaynak- lar, 1 mayıs tarihinindeğişebile- ceğjni öne sürdüler. Oteyandan Somali Türk Bir- liği'nde görev yapan erbaş ve erlerin yaklaşık yansı tezkere zamanlannın gelmesi nedeniyle önümüzden aydan itibaren de- ğişürilecek. Askeri kaynaklar, yapılacağını ve 3 aylık bir süreç- te tamamlanacağını belirttiler. Aynı kaynaklar, bölgeye Tür- kiye'den ek askeri birlik gönde- rilmesi yolundaki bir çalışma olup olmadıgı sorulanna ise olumsuz yanıt verdiler. Somali Türk Birligi'nde tez- kere süresi gelen erbaş ve erlerle değiştirilecek askerler ise, An- kara'daki 28. Tugay Komulan- lığı bünyesınde bulunuyor. Kaynaklar, ilk partide gidecek askerlerin tüm hazırlıklannın tamamlandığını kaydettiler. Öte yandan Korgeneral Bir'- in, Özel Kuvvetler Komutan- lığı'ndan talep etliği koruma ta- buru ile ilgili çalışmalar da ta- mamlandı. Kaynaklar, bu k o nuda bakanlar kurulu karan- nın beklendiğini sözlerine ekle- diler. öte yandan Somali Türk Bir- liği'ndeki askerlere moral ver- mek amaayla bu ayın 26'sında Mogadişu'da bir konser prog- ramı düzenlendi. Konsere Ajda Pekkan, Fatih Erkoç, Selçuk Ural gibi sanatcılann kaülacağı bildinldi. tim ve denetim kurullan için se- çim gündemi maddesıyle top- lanmasına karşın, değişıklikler yalnızca ASELSAN ve ASPİL- SAN'da yapıldı. TSKGV Mü- tevelli Heyeti, hem vakıfta çalı- şan, hem de vakfın hissesinin bulunduğu kuruluşlarda yöne- tim ve denetim kurulu üyeliği yapan kişilerin aldıklan "huzur hakkı" payının yansının TSKGV'na bağışlanmasını ka- rarlaştırdı. TSKGV'nın eski başkanı emekli korgeneral Ismet Çağlar ile, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Fikret Küpeli ara- sında, geçtiğimiz yıhn son gün- lerinde, bu yıl yapılacak savun- ma sanayı fuan nedeniyle baş- layan anlaşmazlık sonucunda, ilk olarak Çaglar, TSKGV Baş- kanlıgı görevinden alındı. Çağ- lar'ın yerine vakıf başkanlıgına yine emekli korgeneral Gürhan Paker getirilirken, Çağlar'ın ASELSAN'da devam eden gö- revinden de alınması amaayla, vakfın hissesinin bulunduğu 9 kuruluş mart ayı içinde yöne- tim ve denetim kurulu üyelikle- ri için seçim gündemiyle toplan- dı. Ancak 9 kuruluş seçim gün- demiyle toplanmasına karşın, ilk olarak ASELSAN'da, Or- general Küpeli ile anlaşmazlığa düşen emekli hava korgeneral Ismet Çağlar değiştirildi. Ayn- ca Kayseri'de bulunan ASPIL- SAN'da da yönetim kurulu 7 kişiden 5'e indirilirken, 2 yöne- tim kurulu üyesi değiştirildi. Aynca, denetim kurulu üyelik sayısı da 3'den 2'ye indirilirken, denetçilerden birisi de değişti- rildi. Diğer 7 kuruluşta ise her- hangi bir değişiklık yapılmadı. Kaynaklar, değıştirilen yöne- tim ve denetim kurulu üyeleri- nin 2 yıl önce, 3 yıl süre için gö- reve gelinldiğini, ancak yaşa- nan anlaşmazbk sonucunda görevi tamamlamalanna I yıl varken görevlerinden uzaklaş- tınlmalanndan, "Eğer müte- velli heyet her yıl kendi isteğine göre seçim yaparsa, bu kuruluş- lardaki görevler arpalığa dönü- şür" diye yakındılar. GOZLEM UĞURMUMCU • Boştorafi 1. Sayfada dum. İki gün sonra da hata yaptığımı anladım.. Üzmez, bu suikastta tek başına değildir. Yalman'ı öl- dürme kararı daha önce alınır. Üzmez, bu toplantjyı "Çi- lenin Böylesi" adlı kitabmda şöyle anlaor: - ...Toplanttda yedi kişiydik.. Aram/zda kura çekecek- tik. Üsteğmen M.S.'nin asker şapkası içinde kağıtları kanştırdım. A.K. çekti, kendisi çıktı. A.K. bizim Elazığ başkanımızdı. Yapamazdı. Ince ya- pılı, içli, sessiz, varlığt ile yokluğu belirsiz (acem minya- türleri gibi) bir arkadaştı. O yıllarda böylesine pırıl pırıl yüce görünümler altında nice gizli hesapların yattığını anlayacak durumda değildim. Kendisini çok severdim. Ona çıkan görevi ben almak istedim. Hüseyin Üzmez, 1973 yılında bir gün, Malatya'da Sö- ğütlücami avlusunda esmer bir genç ile karşılaşır. Kala- balık arasından bir genç, Üzmez'e sorar -AhmetEmin Yalman'ı vurduğunuza pişman mısınız? Üzmez, "Pişman olmam için benim gayri samimi ol- mam lazım, halbuki ben o zaman samimiydim" diye yanıtlar soru soran genci. Ve devam eder: - O anda hata yaptığımı anladım. Yani bu adam ölsey- di ne olacaktı? Olmedi ne oldu? Hele hapishaneye düş- tükten sonra bizi o yazılan ile, havalan ile sürükleyen insanları yakından gördükçe iyice hata yaptığımı anla- dım. Birçokları zanneder ki Necip Fazıl, Osman Yüksel falan, filan.. Onlar da bizi sürükleyen insanlar arasında- dır. Yazılan ile, havalan ile.. Ama Necip Fazıl'ı da Os- man Yüksel'i de özellikle tenzih ederim. Cevat Rıfat diye bir herif vardı; general geçinirdi; masonlar hakkında da bir sürü yazılar yazmıştı. Ben dünyada onun kadar... Bir iki adam gördüm. Bahsettiğim, kastettiğim insan odur ki, en çok onu seviyordum. Onu yakından görünce -ab- destsiz namaz kılmadan tutun da- müthiş yalanlanna kadar gördüm, hata yaptığımı anladım. Fakat bu sözle- rim onu tatmin etmedi.. Malatya'da o gün Hüseyin Üzmez'e bu soruları yonel- ten kimdi bilir miydiniz? Ağca!. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdilpekçi, bu konuşmanın üzerinden daha bir ay geçmeden Ağca'nm da içinde bulunduğu bir örgütün kararı ile öldürülür. Ci- nayeti Mehmet Şener planlar; Oral Çelik ve Ağca da ipekçi'y\ öldürürter. Ağca, ilk sorgularında tpkı Hüseyin Üzmez gibi konu- şur. - Pişman değilim, ama üzgünüm.. Ağca, kendisine Hüseyin Üzmez'ı örnek aldı. Kartal Demirağ'ın da Ağca'y\ örnek seçtiği anlaşılıyor. Ülkücülerin bir kısmı 12 Eylül'den sonra sınıf değiştir- di. Birçoğu, devlet desteği ile zenginleşti. Aynı ülkücü- lerden bir kısmı da cezaevlerinde unutuldu. Cezaevleri- ne girmeyen ve sınıf da atlayamayanlar sokak ortalann- dakaldılar. Veezildiler. Kimi kendini "senef mafyaları"- nın arasında buldu. Kimi de kendisini dine verdi. Bu çelişkilerin insan ruhunda yaratacağı fırbnalar kendilerini terk edilmiş sayan ülkücüleri bu tür suikast- lara itebilir. Burada önemli olan, bu insanları bu tür sui- kastlara yönelten kişi ve örgütlerdir. J3u bir örgüt işidir. Bu örgüt büyüktür küçüktür, güçlü- dur gucsüzdür, üç kişiliktir beş kişiliktir... Ama bu tür suçların arkasında genellikle bir örgüt vardır. Önemli olan da bu örgütü bulup çıkarmaktır. Sakın bu olay da "saldırgan delidir, dengesizdir" diye kapatılma- sın! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Boftaroft 1. Sayfada Türkiye'nin gündemini -pek çok kez olduğu gibi- bir kez daha Cumhurbaşkanı Turgut özal saptıyordu. Bir cumartesi, Ankara güne olağan biçimde başlamış- tı. Başbakan Demirel, yardımcısı Inönü, yurt içi gezisin- deydi. Özal'ın hastaneye kaldırıldığı saatte, -açıklanan programa göre- Başbakan Demirel, Aydın da halka ses- lenecekti. Yine bir garip rastlantı. Yıllarca önce, galiba 1967'ler- de, Başbakan olarak Demirel yine Aydın'daydı. O gezi- de bulunuyordum. Valinin evindeydik, sabahtı ve Demirel'e Türkiye Cumhuriyeti'nin dördüncü Cumhur- başkanı Cemal Gürsel'in ölüm haberi geldi. Alelacele Ankara'ya dönmüştük. Sekizinci Cumhurbaşkanı'nın ölüm haberini dün Ay- dın'da alan Demirel, alelacele Ankara'ya hareket edi- yordu. Neolacak? Ne olacak? Tabii, burası Ankara, taşı toprağı siyaset. Hemen bu soru akıllara takıldı. Ne mi olacaktı? Hiçbir şey! Yeni bir Cumhurbaşkanı seçilecekti. Bu kez, ola ki, bunalımlı günlere girmeyecektik. Ana- yasa'da Cumhurbaşkanı seçimi 1980 öncesi izlenen bunalımlı günleri yaşatmayacak biçimde düzenlenmişti. Üstelik partilerle siyasetçiler Cumhurbaşkanı seçi- miyle bunalımlı günlere girmeyecek kadar sağduyu sahibiydiler. Meclis içinden mi yoksa halk tarafından mı? Bu soru- nun yanıtı aranır ve bulunabilir miydi? Ayak üzengide iken yeni bir anayasal sorun çıkmasına olanak verilme- yebilirdi. Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini isteyen SHP'nin bu isteği, zaten DYP ile yaptığı anayasal görüş- melerde, bir keze ait olmak üzere askıya alınmıştı. Meclis içinde Cumhurbaşkanı olacak nitelikte ve nice- likte milletvekili aranacak, belki bulunacak. Belki de anayasanın belli bir sayıda milletvekilinin yazılı istemiy- le Meclis dışından bir kişinin Cumhurbaşkanlığı'na adaylığı söz konusu olacaktı. Belki de partilerarası anlaşmayla hemen hiçbir pürüz çıkmadan kolay yoldan seçim yapılacak, TC'nin doku- zuncu Cumhurbaşkanı birliktelik havası içinde Çan- kaya'yaçıkacaktı. Dün öğleden sonraki saatlerden başlayarak, artıkTür- kiye'de hemen her kesimde bir yanıyla resmi cenaze töreni, öteki yanıyla yazılıp çizilen, hatta yazılıp çizilme- yen yönleriyle kimin Cumhurbaşkanı olacağı tartışılma- ya başlanmıştı bile. Cumhurbaşkanı Turgut özal'a rahmet, ailesine baş- sağlığı dileklerimizte. tLAN BEYOĞLU 3. HUKUK HÂKİMLÎĞl'NDEN DosyaNo: 1992/1 saüş lzale-i şuyu suretıyte saülmış olan Beyoğlu Kulaksız Mah. 1138 ada, 8 parsel sayıb 107.50 m2 miktarlı gayri menkul, hissedarlar Ali ve Sebahat Poşul tarafından saün alınnuş, diğer hissedar Enune Diki- len mirasçısı îbrahim Ethem Dikilen'e masraflann tenzilinden sonra net 13.395.249- TL isabet etmiştir. Isbu teyzi lablosu (bılırkışı raponı) hissedar Emine Dikılen miras- çısı îbrahim Ethem Dikılen e ilanentebliğolunur. Basın: 27141
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle