Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21MART1993PAZAR
HABERLER
Elazığ İHD bir
hafta kapatıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İnsan Haklan
Derneğif İHD) Elazığ
Şubesi, dernek binasında
ûye olmayan beş kişinin
biılunduğu gerekçesiyle bir
hafta süre> le kapatıldı.
İnsan Haklan Derneği
Genel Sekreteri Hüsnü
Öndül tarafından yapılan
açıklamada. valiliğin aldığı
karann yasadışı olduğu öne
sürülerek. "İHD'yeher
meslekten. yaştan. görüşten
ve cinsiyetten insan
gelebilır. düşünce ve
sorunlannı anlatabilir.
Derneğimiz hukukun
gücüyle tekrar açılacaktır.
Şube başkanımız Av. Metin
CanveDr. Hasajıkava'nın
öldürülmesının uzerinden
henüz bir ay bile geçmeden.
İHD'yi baskı altına almak
kapatmak çözüm değıldir"
denıldi.
DYP milletin
iktidarım kurdıı'
• İSTANBl L/KADIKÖY
(AA) - Tanm ve Köy İşleri
Bakanı Necmettin Cevheri.
DYP'nin kendi ıktidanndan
önce milletin iküdannı
kurduğunusövledi. DYP
Kadıköy ilçesi 4. olağan
kongresi Kadıköy Halk
Eğitim MerkezıTiyatro
Salonu'ndayapıldı. Bakan
Necmettin Cevheri. burada
yaptığı konuşmada. DPiIe
başlay an. AP \e D YP ile
devam eden 50 \ ıllık
davanın. çizgisinde hıçbir
değişiklik göstermeden
devam etlığini kavdetlı.
DYP'nin 12 Eylüî partileriyle
kanştınlmaması gerektiğini
ifade eden Cevheri şöy le
konuştu: "Demokrasilerde
partiler, milletin zarun
ihliyaçlanndandoğar. 1983
yılında seçime giren
partilerden hiçbiri sivaset
ılmının kurallanna uygun
değildir. Odönemde 865
rakımlı tepede bunlann
hiçbırini parti saymıyoruz."
Bakan Toptan'dan
acı itiraf
•ANKARA (LBA)-Milli
Eğitim Bakanı Köksal
Toptan.
'"Kahramanmaraş'ta
öğretmensizlik nedenıyle65
okulkapalf'dedi.
Kahramanmaraş BBP
(Milletvekili Esat Biitün,
Afşin. Elbistan. Doksun ve
Andınn ilçelerinde
öğretmen nakıl ve tayin
durumunda büyiik
dengesizlikler bulunduğunu
belirterek Toptan'dan ne
tür önlem almak istediğini
sormuştu. Bakan Toptan,
Bütün'ün sorulannı
yanıtlarken
kahramanmaraş'ta kapalı
bulunan okullarda öğretime
başlanabilmesı için önlem
olarak "vekil öğretmen"
kadrosu tahsis edıldiğini
söyledi. Toptan. bu
okullardaki öğretmen
açığının ikinci atama
döneminde yapılacak
atamalarla kapatılmasının
planlandığını da bildirdi.
DYPI.Gençlik
toplantısı
•TOKAT(AA)-Doğru
Yol Partisı 1. Gençlik
Toplantısı. Tokat'ta yapıldı.
DYP Genel Başkan
Yardımcısı \e Tokat
Milletvekili Ali Şevki Erek,
toplantıda yaptığı
konuşmada. diğer partileri
eleştirmenin. siyasetin gereği
olduğunu kaydederek şöyle
konuştu: "İşte ANAP lideri.
llyıltekbaşınaŞOO
milletvekiliyle hükümet olan
ANAP'ın Genel Başkanı
Yılmaz, lOOgünü
dolduımadan bırakıp kaçtı.
Bugün. DYP'den 500günün
hesabını soruyor. Yasaklar
döneminde 3O0
milletvekiliyle 11 yıl
hükümet olan ANAP ve
Mesut Yılmaz, enflasyonu
düşüreceğini. işsizliğeçare
bulacağını,terörü
durduracaklannı
söylüyordu. 1 I jıl ıçindc
enflasyonu yüzde 70'lere
çıkardı. lOmilvonişsızve
terörü DYP'yebırakarak
gidenANAP"lılar.500
gününhesabınısoranlar, 11
yılın hesabını versinler."
Hayali ihracat yapan TEKPA 'nm asıl sahibi bir türlü bulunamıyor
Yılmazlar'danbirihayaliNLRSLNEREL
ANKARA - TBMM Hayali
İhracatı İnceleme Komisyonu.
•'TEKPA şırketinin kimeait ol-
duğu" sorusuna. aylardır yanıt
bulamadı. Hayali ihracat yapa-
rak devletten 220 milyar lira tu-
tannda haksız vergi ıadesi
aldığı ileri sürülen TEKPA şir-
ketinın "Devlet Bakanı Meh-
met Ali Yılmaz'a mı yoksa her-
hangı bir Mehmet Ali Yılmaz'a
mı ait olduğu sorulan" çevre-
sinde dolaşan komisyon. en so-
nunda MİT'ten de yardım iste-
di. Komisyon Başkanı Mah-
mui Öztürk. Mehmet Ali
Yılmaz'ın ismini Başbakanlık
Teftış Kurulu raporuna aldığı
için Kutlu Savaş'ı "Acaba bu işi
kasıtlı mı yaptı" dive suçlarken
Devlet Bakanı Mehmet Ali
Yılmaz ."Şirket bana ait. ama
dcvretmiştim" diye konuştu.
'Rapor açıklanmaz'
Siyasi çevrelerde."Komisyon
raporu, bir hükümet üyesinin
de hayali ihracat yaptığını orta-
ya koyacağı için kolay kolay
agklanamaz" yorumlan yapı-
lırken TBMM Hayali İhracatı
İnceleme Komisyonu Başkanı
Mahmut Öztürk. Cumhuriyet'ı
şöyle yanıtladı:
-Hayali ihracat şirketleri ara-
sında rekor düzeyde vergi ıade-
si alan (bugünkü rakamlarla
220 milyar lira) TEKPA şirketi-
nın Dev let Bakanı Mehmet Ali
Yılmaz'a ait olduğu ileri sürii-
lüvor. Komisvon avlardır bu
Mehmet Ali Yılmaz
• TEKPA şirketinın Devlet Bakanı
Mehmet Ali Yılmaz'a mı. yoksa aynı
isimli başka birine mi ait olduğu
saptanamıyor. Komisyon Başkanı
Mahmut Öztürk. bu konuda
MİT'ten ilgi istediğini söylerken.
ilgili çevreler şirket dosyasındaki
imza sirkülerinin kimin kim
olduğunu ortaya çıkaracağını
söylediler. Yılmaz ise. "Şirket benim
ancak devrettim" dedi. Bu arada
Kutlu Savaş'ı eleştiren Öztürk de.
"Bunca dosya arasından Yılmaz'ın
dosyasını çıkarmada amaç nedir"
diye sordu.
soruya yanıt anyordu. Sonuç
ne ofdu?
ÖZTÜRK - Burada şirketin
yönetıcileri ile ortaklanrun du-
rumlan farklı olabiliyor. Bir bu
durumvar. Birdedört taneayn
TEKPA şirketi tespit ettık.
Onun için araştınyoruz. Mer-
kez Bankası'nın İstanbul'daki
Kambiyo Müdürlüğü'nden de
de soracağız. oradan para ah-
yorlar ya.
-Devlet Bakanı Yılmaz'ı da
dinledıniz değil mi komisyon-
da"1
Şirketin kendisine ait olup
olmadığı sorulmuştur herhal-
de?
ÖZTÜRK- Evet sorduk.
'Ben. şirketi daha sonra devret-
tim' diyor.
-Bu kadar rastlantının bir
araya gelebilmesi ilginç değil
mi? Sanki Türkiye'de çok sayı-
da Mehmet Ali Yılmaz var ve
nedense hepsi bırden TEKPA
adlı şirketler kurmuşlar?
ÖZTÜRK- İşte biz de bu
yüzden MİTe başvurduk. Ta-
bii bir de şuna bakmak lazım.
Acaba Kutlu Savaş, bu isme ra-
porunda niçin yer verdi? Yüz-
lerce şirket dururken bu şirketi
raporuna almasında kasıt var
mı?
-Şirketin imza sirkülerine ba-
kılması kimliklerin ortaya çıka-
nlması için yeterli olurdeniyor?
Şirketlerin kayıtlan arasındaki
sirkülerlere bakılmadı mı?
ÖZTÜRK- Sirküleri Merkez
Bankasından istedik. Gönde-
recekler.
Yılmaz'ın yanıtı
Devlet Bakanı Mehmet Ali
Y'ılmaz ise şirketinin durumıı
ile ilgili Cumhuriyet'ın sorusu-
na şu yanıtı verdi:
"Hiçbir mecburiyetim olma-
masına rağmen lamamen ko-
misyona yardımcı olmak ama-
cıyla gittim, TBMM'de bilgi
verdim. Bana da sordular ora-
da, Şirkeı size mi ait' diye. Şir-
ketin bana ait olması değil ki
mesele. O işleri yapmış mı, yap-
mamış mı? Mesele bu. Bunu
tespit etsinler, şirkel kayıtlann-
dan. Bir de MİTe haber ver-
mişler bu işin araştınlmasını.
Hayret ediyorum. Türkiye'de
her imkan tükendi de bizimle il-
gili araşlırma MİT tarafmdan
mı yapılacak? Bunlar asılsız
gayretler. Ben gazete sahipliği
yapmış adamım Türkiye'de."
Komisyon Başkanı Mahmut
Öztürk. TBMM inceleme ko-
misyonunun çalışmalannı ta-
mamlaması sonrası raporunu
açıklayacağını. bunun ardın-
dan da bir soruşturma komis-
yonu oluşturulmasının beklen-
diğinı bildirerek şöyle devam
etti:
"Bizim görevimiz. durumun
tespitım yapmaktı. Bunu da ta-
mamlamış oluyoruz böylece.
Benim tahminime göre ondan
sonra bir soruşturma komisyo-
nu oluşturulur ve kimler bu işe
bulaşmışsa. bunun ceremesini
de öderler. Devletin burada en
ufak bir kaybı olrnaması lazım.
İşin başında da Özal'ın o meş-
hur genelgesi yatıyor. Yani. bu
hayali ihracat işinin müsebbibi
bu genelgedir. 11 ay sonra yü-
rürlükten kaldırmış genelgesi-
ni. Ama ne çıkar. arada olan ol-
muş. Aynen şuna benziyor,
adam başından kurşunla vuru-
lup öldürülüyor. kurşunu sonra
çıkanyorlar.
Semra Özai'ın övgüsü
Semra Özal'a gelince. Niye
çağırdık? Basında bu hayali ih-
racatçılann en başındaki adamı
öven sözleri çok çıkmışlı. Bu
muhterem hanımefendi acaba
bir hayali ihracatçıyı niye böyle
över diye merak etük. aynca
başında bulunduğu Türk
Kadınını Güçlendirme Vakff-
run kurucusu 6 harumefendinin
de eşleri hayali ihracat işine bu-
laşmışlar. Belki bu konularda
bizi aydınlatır diye düşündük.
bu yüzden davet ettik. Sayın
Tansu Çiller ile hiçbir alıp vere-
mediğimiz yok. Kendisini da-
vet etmiş değiliz. Mesele arka-
daşlanmızdan birinin verdiği
soru önergesidir/
Kürtbağımsızlıkhareketininodağı
• Eski Kürt örgütleri, Nevruz'un Kürtlerle ilişkisi olduğuna ilişkin
savlar ileri sürmediler. PKK. Kürt halkını hedeflediği ayaklanma-
ya katabilmek için ideolojik bir dayanak bulmak zorundaydı. Mil-
iiyetçilik ilkeleri üzerine kurduğu politikasını Kürtlere daha derin-
den anlatabilmek için Nevruz bayramına sahip çıktı.
NEVRUZGERÇEĞİ
KÜRTLER
RIZA ZELYLT
Son yıllarda Nevruz Tür-
kıye'nin gündeminı oluşturan
konulardan bırisi oldu, Bunun
nedeni de Kürt PKK örgütü-
nün Nevruz'u sahiplenerek bu-
günü Kürt bayramı olarak ilan
etmesi ve bu bayramı da Kürt
bağımsızlık hareketinin baş-
langıcı gıbı göstermesidir. PKK
örgütünün bu konudaki daya-
naklannı incelemek. gerçeğin
ne olduğunu kolayca ortaya
koyacaktır.
Kürtlcnn iddiası nedir: Kürt-
lenn Nevruzla ilgili iddialan ye-
nidir. Eski Kürt örgütleri, Nev-
ruz'un Kürtlerle ilişkisi olduğu-
na ilişkin sav lar ileri sürmediler.
PKK, Kürt halkını hedeflediği
ayaklanmaya katabilmek için
ideolojik bir dayanak bulmak
zorundaydı. Milliyetçilik ilkele-
ri üzerine kurduğu politikasını
Kürtlere daha derinden anlata-
bilmek için Nevruz bayramına
sahip çıktı. Bu bayramıneneski
zamanlarda Kürtlerin zulme
karşı isyan ettikleri günün anı-
lması, kutlanması olduğunu
yaydı.
Kürtlerin bu iddiasına göre
bilinmeven kadar eski zaman-
da daha belirgin haliyle de Sa-
sani İmparatorluğu zamanında
Dahhak diye zalim bir padişah
olduğu vurgulanır ve şöyle bir
söylence anlatılır: Dahhak'ın
omuzlannda iki yılan çıkmış.
Bunlar insan beyni yiyen yılan-
larmış. Bu yılanlara verilen be-
yınlenn sahiplenni aşçı serbest
bırakmış, onun yenne koyun
beyni yedirmiş yılanlara. Bu
serbest bırakılanlar. dağbaşla-
nna kaçmışlar. orada çoğalıp
bir topluluk oluşturmuşlar. Bu
topluluk sonradan Kürt diye
anılmaya başlamış. Sonra De-
mirci Kava adlı bir kişı Dah-
hak'a karşı ayaklanmış. Onu
yenip zulmüne son vermiş. İşte
bu Dahhak'ın devrildiği gün
Nevruz günü imiş ve Kürtler de
bugün özgürlüklerine kavuş-
muşlar.
Bu söylenceyi aktaran en eski
Kürt kaynağı da Bitlis Beyı Şe-
ref Hanın yazdığı Şerefname
adlı kitaptır. Bitlisli Şeref Han
1604 yılında ölmüştür. Türkçe'-
ye Mehmet Emin Bozarslan ta-
rafından çevrilen Şerefname'-
nin Ant Yayınlan'ndan çıkan
birinci baskıstnın birinci cildin-
de 17. sayfadan başlayarak söy-
lence şöyle anlatılıyor:
Rivayet edenler derler ki:
Kürtlerin aslı ve çok olan toplu-
luklan konusunda çeşitli sözler
ve bırbiriyle çelişen çeşitli riva-
yetler vardır. Bu rivayetlerden
biri. bazılannın öne sürdükleri
gibi şudur:
Kürtler. beyinlerinin alınıp
Dahhak (Bivrasb)'ın iki omzu
üzennde meydana gelen kanse-
re benzer bir çıbana sürülmesi
için öldürülmekten. boğazlan-
maktan, başlan kesilmekten
kaçarak dağlara ve engin yerle-
re dağılan insanlann soyundan
gelmişlerdir. Dahhak, Bişdadi-
ler'in. büyük hükümdar Cem-
şid'den sonra İran ve Turan
tahtına oturup ülkelere tasallut
eden beşınci hükümdanydı; o
kadar Allah'tan korkmaz ve sa-
kınmaz ceberrut ve haddini
aşmış bir hükümdardı ki bu
yüzden bazı tarihçiler, şiddet ve
cebermtundan ötürü tarihte
Şeddad sanıyla ün yapan hü-
kümdann ta kendisi olduğunu
öne sürmüşlerdir. Nitekim güç-
lü şairlerden biri. onun nıieliği
hakkında şöyle demiştir:
"Kader. yedi iklim toprakla-
nrun
"Şeddad karakterli Dah-
hak'e boyun eğmesini istedi
"Bu din düşmanının koydu-
ğu esaslar
"Geçmiş adaletli şahlann gj-
dişine uymuyordu
"Çünkü onun döneminde
yaygınlaşan söz şuydu:
"Onun dönemi. dönemlenn
en kötüsüdür"
Bu hükümdann yaradılışın-
daki ceberrut ve aşın şiddete
rağmen. yüce Allah kendisini.
iki ejderha ve yılanın başına
benzer iki kemiğın çıkmasıyla
müptela kıldı. bu. hekimler ta-
rafından "kanser" denilen bir
hastalıktı. Bugariphastalıktan.
yakalandığı acı ve ısıırap nö-
betlerinden dolayı Dahhak'ın
rahatı ıvice kaçtı. Aynca bu
hastalığı ivileştirmeye girişcn ve
tedavisini üzerine alan hünerli
tabipler ve mütehassıs hekimler
de bu uğurda olanca çabalannı
harcamalanna rağmen. çaresiz-
lik içinde kaldılar. Nihayet gü-
nün bırinde mel'un şeytan.
Dahhak'ı muayene etmek ve
ona iyileştırici bir ilaç salık ver-
mek isteyen bır tabip kılığında
çıkageldi. Bu tabıp Dahhak'la
karşılaşır karşılaşmaz. "Senin
iyileşmen. bu kanserli çıban ba-
şına genç insanoğullannın be-
yinlerinin sürülmesine bağlı-
dır" dedi. Esef edilecek durum.
yöneticilerin de bu mel'unun
öğütüne uygun olarak hareket
etmeleri oldu. Rastlantı olarak
acı durdu, ıstırap da tamamen
hafifledı. Kansere beyin sürül-
dükçe hasta kendisini iyi hisse-
diyordu artık.
Kürt adı
Bunun. üzenne işbaşındaki
yetkılıler, günde iki kişinin öl-
dürülmesine ve beyinlerininalı-
narak kansere, hiç iyileşmeyen
bu garıp hastalığa sürülmesıne
karar verdiler. Bu durum taşı-
dığı yüz karası zulme ve açık
haksizlığa rağmen bir süre de-
vam etli. Sonunda günde iki ki-
şiyi öldürüp beyinlerini almak-
la görevli adamın gönlü iğren-
di: alicenap bır duygu ve acima
kendisine galebe çaldı: sonra
günde bir kişi öldürmekle yetin-
meye, onun beynıne bir kuzu
beyni eklemeye ve öbür kişiyi
gizlice serbest bırakıp kendisine
düzeye uygun
bir eğitim öğretim için
DÜZEY DERSHANESt
11993-1994 ÖĞRETİM YILI İÇİN
BAŞVURULAR DEVAM ETMEKTEDİR.
11 NİSAN 1993 GÜNÜ BAŞLAYACAK
KAYITLARIMIZ, BAŞVURU SIRASINA
GÖRE YAPILAC AKTIR.
NOT: 17 NİSAN 1993 GÜNÜ YAPILACAK
DÜZEY BELİRLEME SINAVI KAYITLI
ÖĞRENCİLERİMİZ İÇİNDİR
ADRES : BAHÇELİEVLER, NEYYİRE NEYYİR SOKAK NO: 20
BAHÇEÜEVLER/İSTANBUL
TEL : 555 59 77-575 69 44 FAX:575 86 81
şehir ve meskun yerleri terk et-
mesıni. insanoğlunun ızlerin-
den halı bulunan dağlan ve en-
gin yerlen yurt edinmesini tem-
bih etmeye karar verdi. Bu in-
sanal davranış, yani her gün bir
kişinin serbest bırakılması,
meskun olmayan arazideki bir
alanda, birçok diyelek konuşan
ve çeşitli topluluklardan gelen
insanoğullanndan büyük bır
topluluğun meydana gelmesine
yol açtı. Bunlar evlendiler ve
ürediler: Sonunda çocuklan ve
torunlan bütün o geniş yöreleri
doldurdular ve bütün bu insan-
lara "Kürt" adı verildi.
Bunlar, uzun süre uygarlık
eserlennden ve meskun yerler-
den uzak kaldıklan. kendi kül-
tür ve sanatlannı. uygarlık du-
rumlannı, bilinen diyelek vedil-
lerini unuttuklan için kendileri-
ne özgü bir dil ve bağımsız bir-
takım durumlar ortaya çıkardı-
lar: sonra alçak ovalara ve yük-
sek dağlara yayıldılar; oralarda
tanm, hayvancılık, ticaret gibi
uygarlık eserleri meydana getir-
meye; dağ başlannda köyler,
kaleler ve şehirler kurmaya baş-
ladılar: sonra birçok topluluk-
lan varlıklı oldu ve ovalara, te-
pelık yerlere de girdiler.Bir n-
vayet daha vardır ki şöyle der:
Kürtlerin bu adla adlandın-
lmalannın tek nedeni. aşın ce-
saretleri ve savaşçıhklandır. O
kadar ki kavga alanlannda. sa-
vaş meydanlannda ve diğer çe-
ün durumlarda tehevvür ve
pervasızlıkla nıtelendirilmişler-
dır.
Bazı düşünürlerde, "Kürtler.
Allah"ın üzerlerinden perdeyi
kaldırdığı bir cin topluluğu-
dur" demişlerdir. Bazı tarihçi-
ler de cinlerin Hav-va'nın kızla-
nyla evlendiklerini, onlardan
da Kürtlerin doğduğunu öne
sürmüşlerdir.
Bilgi. Allah indindedir ve o
her şeye kadirdir.
Bu söylencenin kaynağı ne-
dır?
Kürtlerin yaradılışıyla ilgili
bu söylencenin nereden geldiği
önemlidir.
Şahname
Bugün tüm dünyanın bildığı
yapma destanlardan birisi de
Iranlı yazar Firdevsi'nin yazdı-
ğı Şehname adlı destandır. Bu
büyük destanda 60 bin beyit
bulunmakta ve eski İran padi-
şahlannın serüvenleri çok renk-
li bir dille anlatılmaktadır. Bu
öykülerin ilk bölümlennde bü-
yük padişah Cemşid anlatıldık-
tan sonra Dicle dolaylanndaki
çöllerde egemen olan Padişah
Merdas'ın Dahhak diye bir oğ-
lu olduğu belirtilip onun yap-
tıklan anlatıhr.
Firdevsı'nin halk söylencele-
rinden derlediği bu esere göre
Dahhak, babasını öldürüp
Araplann lideri oldu. Onu şey-
tan yönetiyordu. Şeytan Dah-
hak'ın omuzlannı öptü. Ora-
dan iki yılan çıktı. Bu yılanlar
kesilseler bile yine omuzdan çı-
kıyorlardı. Sonunda yılanlan
insan beyni ile beslemeye karar
verdi Dahhak. Her gün iki in-
san öldürülüyor. beyinleri yı-
lanlara veriliyordu.
SURECEK
HAFTAY A BAKIŞ
AHMET TA>İER KIŞLAL1
Araç, Amaca Uygun
Olmâlı!..
"Kargalann çığlık attıklan bir yerde bülbül sesleri du-
yulmaz" derler. Bülbüllerin kimi korkar kaçar. Kaçma-
yanı da sesini duyuramaz..
Silahlar susmalı ki duygular gerıye itilebilsin. Akıl öne
çıkabilsin. insanlar soğukkanlı düşunebilmeolanağı bu-
labilsinler...
12 Eylül'ün belki de tek yararı bu olmuştu...
Bugün de PKK nın eylemlerini durdurmasının nasıl
birsüreci harekete geçireceğı bellidir.
Silahlar susar. Olağanüstü hal kalkar. Güneydoğu'da
yatırımlar hızlanır. İşsizlik azalır. Göç durur ve hatta gi-
denlerin bir bolümü geri dönmeye başlar...
Kültürel kimlikle ilgili istekler-devletin temel nitelikle-
ri bozulmadan- karşılanır. Yerel yönetimlerin yetki ve
olanakları arttırılır Bölge halkı, bolgenin sorunlarının
çözümünde daha çok sorumluluk üstlenir.
Ve umutsuzluk gider, "umut" gelir..
Apoveyandaşları.silahlaçözümdayatmanın "hayal"
olduğunu anladılar. Devleti yönetenler de yıllar boyu
sürdürdükleri bazı temel politıkaların yanlışlığını ve ger-
çeklere göz kapamanın getirdiği çıkmazları...
Pek çok kan ve gözyaşı pahasma!..
Ne yazık ki toplumlar da çocuklar gibidir. Ellerini do-
kundurmadan, ateşin yaktığını anlayamazlar.
•••
Abdullah Öcalan nasıl bu noktaya geldi?
Dış destekleri altından çekildi de ondan.
Batı, "köktendinci" İran'ın Orta Doğu ve Orta Asya'da
yayılmasını önleyebilecek tek "model"\n Türkiye oldu-
ğunu anladı. Bir yandan PKK'ya kendi verdiği desteği
çekerken öte yandan Suriye'nın "yola gelmesini" ve
Kuzey Iraklı Kürt önderlerin "anlayışlı" davranmalarını
sağladı.
Ne Almanya'nın Avusturyanın tutumlarını değiştir-
meleri bir rastlantı, ne de trilyonluk uyuşturucu kaçakçı-
lığının "birden bire" büyük darbeler yemesi!..
iran korkusu, PKK ya verilen desteğin gerisindeki "çı-
kar"\n önüne geçti. Ve PKK'nın -dış destek olmadan-
Güneydoğu'daki etkısini surdüremeyeceği ortaya çıktı.. ,
ETA'nın etkisinin büyük ölçüde azalmasının sadece
Ispanyol hükumetinın aldığı önlemlerin sonucu olduğu-
nu kim öne sürebilir?
"Bask terörü"nün yazgısı, sınırın ötesinde, Fransa
topraklarındaki "durum "undeğişmesiyle, Fransızhükü-
metinin tutumunu değıştirmesıyle değişmiştir!..
•••
Yalnız dış etkenlerı değerlendirirken değil, sorunun iç
nedenlerini tartarken de "doğru tanıntn doğru tedavinin
on koşulu olduğunu" unutmamalıyız.
Sorunun temelde "etnik" olduğuna ınanıyorsanız be-
nimseyeceğinizöncelikler ile 'bolgesel" olduğuna ina-
nıyorsanız yaklaşımınızdaki öncelikler aynı olamaz..
Çözüm önerileri gündeme gelmeden önce şu soru ya-
nıtlanmalıdır: Güneydoğu'yu terk eden yüz bınlerce in-
san, niçin Kuzey Irak'a değil de Istanbul'a, Ankara'ya,
Izmir'e, Adana'ya gidiyor?
İki olasılık var.
Ya Anadolu insanını -Kuzey Iraklı Kürde göre- kendi-
sine daha yakın hissetmektedir.. Ya da "daha iyi yaşam
koşullan" aramaktadır..
Birinci olasılık geçerli ise "Anadolu kimliği" bölge in-
sanının büyük çoğunluğu için "Kürt kimliği'nûen daha
önemlidir demektir. İkinci olasılığın geçerli olması ise
sorunun temelde 'etnik" değil "bolgesel" olduğunu
gösterir.
Fransız Baskları, niçin sınırın öte yanındaki soydaşları
ile bir arada yaşamayı düşünmüyorlarsa. Anadolu'nun
Kürtleri de o nedenle sınırın güneyine geçmeyı düşün-
müyorlar..
•••
Cem Özer geçenlerde açıklamıştı:
- Annem Ermeni. babam ise Çerkes idi. Ben Türk'-
üm!..
işte Anadolu'nun gerçeği!
Çeşitlilik, Anadolu kültürününzenginliğidir. Türk"\se
bir ırkın değil, bu topraklar üzerindeki kültür sentezini
paylaşan insanlann ortak adıdır..
Bu topraklar üzerindeki insanlann barış içinde ve da-
ha mutlu yaşayabilmeleri için bir "/Mce"dışında her şey
tartışılabilir: "Tek yurt, tek bayrak, tek resmi dil. '..
Çünkü o ilke çiğnenirse, ne barış kalır ne de mutlu-
luk!..
Tazminat isteği reddedilmişti
Barış davası sanığı
ressam Taylan, Avrupa
Konseyi'ne başvurdu
• Türkiye Banş Komitesi Derneği davasımn sa-
nıklanndan ressam Orhan Taylan, "davadaki tu-
tuklamalann keyfı ve haksız olduğu" gerekçesiyle,
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 milyar li-
ralık manevi tazminat davası açmıştı.
Haber Merkezi-Banş Der-
neğı davasındaki uygulamala-
nn "keyfı ve haksız" olduğu
gerekçesiyle açtığı 1 milyar lı-
ralık manevi tazminat davası
reddedilen ressam Orhan Tay-
lan. bu karann Yargıtay'ca
onanması üzerine Avrupa
Konseyi İnsan Haklan Ko-
misyonu'na başvurdu.
12 Eylül'den sonra askeri
mahkemelerde görülen dava-
lar içersinde kamuoyunda en-
çok ses getirenlerden birisi
olan Türkiye Banş Komitesi
Derneği davasımn sanıklann-
dan ressam Orhan Taylan.
"davadaki tutuklamalann
keyfı ve haksız olduğu" gerek-
çesiyle, İstanbul 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde 1 milyar lira-
lık manevi tazminat davası
açmıştı. Taylan'ın avukatı
Atilla Coşkun. 28 Şubat tari-
hinde mahkemeye yapüğı baş-
vurusunda, ressam Taylan'ın
yargılama sonunda beraat et-
mesinin dava sırasında hak-
kında uygulanan 3,5 yıh aşkın
tutukluluk karannın ne denli
haksız olduğunu ortaya koy-
duğunu ileri sürmüştü.
Coşkun dilekçesinde, "Av-
rupa İnsan Haklan ve Ana
Hürriyetleri Korumaya Dair
Sözleşme'nin 5'inci maddesi ve
Anayasa'nın 38/4'üncü mad-
desinin açık düzenlemesi karşı-
sında müvekkilin haksız ola-
rak tutuklandığı anlaşılmak-
ta" diyerek, 466 sayıh Konun
Dışı Yakalanan veya Tutukla-
nan Kimselere Tazminat Ve-
rilmesı Hakkında Yasa hü-
kümleri uyannca tazminat
isteminde bulunmuştu. istan-
bul 2. Ağır Ceza Mahkemesi
ise bu tazminat istemini red-
detmişti. Yargıtay 9. Dairesi
de. yaptığı inceleme sonunda
bu karan onadı.
Bunun üzerine, ressam Tay-
lan'ın savunmanı Coşkun,
Türk hukukunun kabul ettigi
tüm yasa yollan tükendiği" ge-
rekçesiyle Avrupa Konseyi
İnsan Haklan Komisyonu'na
başvurdu. Coşkun başvuru-
sunda, komisyon uygulamala-
nna göre de tutuldamanın
makul ölçüleri aştığını ve hak-
sız olduğunu ileri sürerek, *'T.
C. Devletinin, talebimiz gibi
tazminat hakkımızı kabul et-
mesinin temini için gerekli dos-
tane çözüm yolunun açılması"
isteminde bulundu.
Avrupa Konseyi insan Hak-
lan Komisyonu'nca Taylan ve
avukatı Coşkun'un isteminin
kabul edilmesi halinde, T.C.
Devleti komisyonda savunma
yapacak.