Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21MART1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
HayaletGemi'de
'İsyan'
• Küitür Senisi - Aylık dergi
Hayalet Gemfnın mart
sayısı. "İsyan" konusunda
kaleme alınmış deneme ve
fantasük metinlerden
oluşuyor.
Dergide. "Ah Bu Şarkılann
Gözü Kör Olsun", "Aklın
Yolu Labirent". "Bıçak
Darbeleri". "Berberler: Tarih
Kadar Eski Bır Asiler
Örgütü" başlıklıdencmelerin
yanısıra yapav zeka. bilim
ahlakı ve gündelik hayatın
antropolog gözüyle
değerlendiriidiği bilimsel
yazılarada yerverilmiş. Mart
sayısında, Sedef Erkman,
Murat Gülsov. Nazlı Ökten,
Selçuk \kman. Halide
Velioğlu. Pınar Türen,
Mehmet \çar. Adnan Kurt,
O) a Demir, Ergun
kocabıv ık. Sadık Türksavaş
»e Ferhat Aktan'ın yazılan
yer alıyor.
Aşık Veysel
anılıyor
• Küitür Senisi - Csküdar
Beledıyesi Aşık Veysel'ın 20.
ölüm vıldönümünedeniylc
bırpaneldüzenliyor. Bueün
saat 14 30'da Üsküdar
Altunizadc Küllür
Merkezi'nde yapılacak
panele Dr.Tahir Kutsi
Makal. Ahmet Özdemir,
Ethem Çalışkan, Erkmen
Mütevellioğlu. İhsan
kamberoğlu ve Aşık Serdari
kalılacak.
Yeşilay'dan
yarışma
• İSTANBIL(AA)-
Tiirkiye Yeşilay Derneği,
mücadeleettiğı alkol. sigara
ve uyuşturucu gibi konulan
kapsayan bir karikaıür
vanşması düzenlcdi.
Yaşilay'dan yapılan
açıklamada. amatör ve
profesyonel karikatürcülerin
en fazla üçyapılla
katılabileccğivarışmanmson
katılma tarihı 3 mayıs olarak
bildirildi. Yanşmada
binnci\c3.ıkinciyc2.
üçüncüvede I milyon lira
para ödülü vcrilccek.
EddieMupphy
evlendi
• NEVVYORK(AA)-
Amcrikalı ünlü oyuncu
EddieMurphy.iki
çocuğunun annesi olan
sevgıfisiyle evlendi.
Murphy'nin ve model
sevgilisi Nicole Mitcell'in
düğün törenlen, Central
Park yakmlanndaki ünlü
Plaza~Ote!'deyapıldı.31
yasındaki aktör. "Beverly
Hılls Cops" adlı filmde
oynamıştı.
Filmleriyle
Fransız kalanlar
• Küitür Senisi- İstanbu!
ÜniversitesıÖğrencı Küitür
Merkezi Sınema
Kulübü'nündüzenlediğı film
gösierilen •"Filmleriyle"
Fransız Kalanlar 2"
başlığıyla sürüyor. Bu
kapsamda 29 manta Agnes
Vardanın ""mutluluk". 30
mama Jacques Demv nin
"Tatlı Günler". 31 martta
ClaudeSautcfnin"Scnve
Ben".' 1 nisanda Françoise
Truffaut"nun'"JulesveJim. 2
nisanda ise İngmar
Bcrgmanın "ScNsizlik" adlı
filmleri ızlenecek.
Yazılı Günlerin
yeni sayısı
• Küitür Senisi
Yaalı Günler
dergısinin 19. sayısı çıktı. Bu
sayıda Vaşar Azaz'ın
"Estetik Gercksinmevc
Sanat". Mehmet Serdar"ın
"Teknolojik Gelışıne
Karşısında Sanat'"Ömer
Ateş'in "Yorgun Savaşçıyı
İzJerken".Mehmet Sertin
"Batı Sorunu ve Aydınlar'"ile
"Sarte'da Aydın
Sorunu'.Behçet Çelik'in
"Medya. Kültür ve
edebiyatçT'v c Afşar
Timuçin'in "Bergson
Estetiğı"başlıklı vazılan yer
abyor. Busavınınöyküleri
R«bert Keohane.Baskın
Bı;akçı vcBehçetÇelık'eait.
Ocrgide a> nca Roni
Ylargulies. Barış Bıçakçı,
ŞiırRrjvanoğluu. !\letin •
F ııdıkçı. Kaan İnce. Gülen
\1:>
riçkan (•ülcç >e Pablo
Nîtrudamn ş'irlen dc
bıiunuyor.
Sophie Marceau, Paris'te sahnelenenTymalion'da çiçekçi kız Eliza'yı oynuyor
Amerikan düşünde bir Fraıısız
ültür
Senisi Fransızlann
ünlüsinema
oyuncusu Sophie
Marceau. şu sıralar Paris'te
sahnelenmekte olan George
Bemard Shaw"un ünlü oyunu
"Pygmalion"da oynuyor.
Profesör Henry Higgins'in
(Lambert YVilson) tuhaf
çabasının. alt tabakadan
yoksul bir çiçekçi kızı.
konuşma dersleri vererek soylu
bir hanımefendiye
dönüştürmeyeçalışmasının
öykülendıği Shavv'un bu belki
de en popüler oyununda,
Marceau çiçekçi kız Eiiza
Doolittle'ı canlandınyor.
Geçenlerde ölen ünlü sınema
oyuncusu Audrey Hepburn de
Shavv'un oyundan uyarlanan
"Mv FairLady"(1964)adlı
filmde Eliza'yı canlandırmıştı.
European gazetesinin hafta
sonuekrElan'daçıkanbir
yazıda hem Edvvard
Londrası'nda geçen oyunun
Fransjzca çevirismin
başansından hcm de Sophie
Marceau'nun sahnedeki
varlığından övgüyle söz
ediliy or ve şöyle denıliyor:
"Fransızcanın birdiplomatdili
olduğuyolundakiyaygın
kanıyıyalanlarcasına,oldukça
fazla argo sözcük vcdeyim
içeren oyun fransızcada çok
hoş duruyor. esprili içeriğini
koruyor.
Aslına bakılırsa kibar bırdil
olduğu söylenen Fransızca,
İngilizce'ylebirlikte
Avrupa'daki en zengin argo
sözcük dağarağına sahip iki
dilden biridir".
Çiçekçi kız Eliza rolünde
şimdiye kadarki en inandıncı
kompozisyonlanndan birini
çizdiği söylenen Marceau da.
zaten Parisvaroşlanndadoğup
büyüdüğü için oyunda pek
Fransızlann ünlü sinema oyuncusu Sophie Marceau,
başanyla canlandırdığıEliza'yı 'özgürlüğünü kazan-
mak isteyen birisi'olduğu için sevdiğini söylüyor. Paris
varoşlannda doğup büyüdüğü için çiçekçi kız kompo-
zisyonunda zorlanmadığı belirten Marceau, 'yalnızca
gençken nasıl konuştuğumu,hangisözcüklerikul-
landığımıanımsamakyeterlioldu'diyor.
fazla zorlanmadığını söylüyor:
Doğrusu argo konuşabilmek.
düşük kesimden bırinin
konuşmasını canlandırabilmek
için özel birçalışma yapmam
gerekmedi. Yalnızca. gençken
nasıl konuştuğumu. hangi
sözcükleri kullandıeımı
anımsamak yeterli oldu.
Fransızlann güzeller güzeli
sinema oyuncusu Marceau.
söhreti henüz 13yaşındayken
198 lde çevirdiği "La Boum"
adlı fılmleyakaladı. O
döncmdecesuryaklaşımı ve
konusu ile oldukça sözü edilen
film. ergenlik çağındaki bir
kızın cinsel uyanışlannı
öykülüyordu. Fransız Elle'nin
"O kadar güzel ki insanı
korkutuyor" dedıği Marceau.
alt kesimden bir kafesahibinin
kızı olmaktan ünlü bir sinema
oyunculuğuna dek yükselişini
"Amerikan rüyajnın bir
örneği" olarak nitelemişti.
Marceau, saygın bir oyuncu
olabilme ümidiylcdaha sonraki
yıllarda birlikte yaşadığı
Polonyalı yönetmen Andrezej
Zulawski'nın birkaç filminde
rol aldı. Marceu. şimdi bu
dönemi karanlık yıllardiye
adlandınyor. Marceau.
sahnedeki ilk cıddı çıkışını
geçen yıl. Jean Anouilh'nin
"Eurydice" adlı oyunuyla
yaptı. Sanatçı bu oyundaki
rolüyle Fransa'run en saygın
tiyatro ödülü Moliere'e.'en çok
ümit vadeden yeni oyuncu'
dalındadeğergörüldü. Eliza
rolünde deoldukça başanlı
bulunan Marceau.
canlandırdığı bütün
karakterleri sevmek zorunda
olduğunu, Eliza"yı da sevdiğini,
çünkü Eliza'nın "özgürlüğünü
kazanmak isteyen bırisi"
olduğunu söylüyor.
Gazetede Marceau'nun,
tartışmalara yol açacak değişik
görüşler ileri sürmekten
mutluluk duyan bir oyuncu
olduğu söyleniyor ve sanatçının
canlandırdığı karakterle ilgili
yorumlanna yer veriliyor:
"Bence bugünlerde kadmlar,
kendilerini erkeklerinin
egemenliğine bırakmıyörlar.
Oysa bir kadının boyun eğmesi
zeka işaretidir. Bence
kadınlığın en önemli
erdemlerinden biri olan
yumuşak başhlık, uysalhk
Eliza'da fazlasıyla bulunuyor."
Marceau'nun rol arkadaşı
onunla birçok filmde rol almış,
geçen yıl "Eurydice"tesahnede
birlikte oynadığı Lambert
VVilson. Profesörücanlandıran
Wilson, bu rol için daha önce
sccilen Andre Dussollier'te
Marceau anlaşamayınca
Marceau'nun isteği üzerine
seçilmiş. Bemard Shavv'un ünlü ovunundaMarceau.Elizarolünde.
Klasikler yazınsal ölçütleri köktend biçimde değiştirme güçleriyle kalıcılık kazanırlar
Kendini okutaıı değerlerin anlamı
SEMİH GÜMÜŞ
Cumhunyet'in 21 şubat günlü
'Kültür' say/asında, Ingiltere'de
klasik yazın yapıtlanna ılginin
arttığına ilişkin bir haber yayım-
landı. Çoklanmızın gözünden
kaçtığını sandığım bu haber.
aslında günümüzün yazın orta-
mına değin oldukça önemli
ipuçlan veriyordu.
İngiltere'de. ekonomik dur-
gunluk yüzünden durumu kö-
tüleşen okurlar. pahalı yeni ki-
taplar yerine. olerindekı kitaplık-
lann raflanna yöndmişler. De-
ğıl mi ki. "Bomba etkisi yarata-
caklan önesürülen yeni Ölümsüz
Yapıtlar" ancak okunabılırlik
düzevinı tutturabilıyorlar. Tob-
toy, Austen. G. Eliot, Conrad,
Lawrence ya da Joyce'un toz-
lannı almak daha çekici gelmeye
başlamıştır günümüz okuruna.
Tepkinin dışa vurumu
Kitaplıkta onca okunmamış
klasik yapıt dururken. şimdılik
yalnızca "yeni' ve 'ilgınç" olduk-
l'an bilinen yapıtlan secmek ıyicc
güç gelmektedir anlaşılan. Da-
hası. okumanın da anavatanla-
nndan olan bu ülkenin okurları
aptal yenne kontnaktan enikonu
bıkmış!...
Bu oldukça ilginç eğılımın.
klasik yazın yapıtlanna olmak-
tan çok. klasik yazınsal değerlere
dönüş olarak alınmasının yerin-
de olacağı kanısındayım. Şu de-
mek ki. verili ve egemendeğerlere
karşı hoşnutsuzluk köktenci se-
çımlere yol açmaktadır . Bu se-
çimlerin. doğru olup olmadıklan
bir yana. bir tepkinin dışa v urul-
ma biçimi olduklan herhalde
yadsınamaz.
Çoğu kitap pazarlamacıla-
nndan edinilmiş klasik roman
takımlannın pek çok evin ki-
taplığına girdiği düşünülürse.
Ingiliz okurunun gösterdiği tep-
kinin bizde de şımdiden oluşmuş
bir gızılgucü olduğu pekala söyle-
nebılır ! Üstelik okurumuz "yeni"
ya da ilginç" yapıtlarla hiçbir iliş-
ki kuramamış durumdayken.
Belki Cortazar ve Infante ıle taruş-
mamıştır çoğunluk ama. Tolstoy
ya da Baizac'ı kim bilmez! Bilge
Karasu ya da Leyla Erbil ile tanış-
mamış okurun. Halh Zi\a
L'şakbgil ya da Reşat Nuri Gün-
tekin ile çoktan ılışki kurmuş ola-
bileceği aibi ..
Okunabilirliği yitinnemek
Bir klasik yazın yapıtı. düşü-
niin kı. bambaşka biryaşam kül-
türunün ürunü olmasına en az
yüzvılhk bir bakış açısı değişimi
geçirmesine. toplumsal değerle-
rin altüst oluşunu yaşamasına
karşın. günümüzde hâlâ okuna-
bilirliğıni yitırmemiş durum-
dadır. Bu arada belki bugünün
okurunun kendi kültüre! koşul-
larından beslenen yepyeni oku-
ma süreçleri içinde zenginleşmek-
tc. ankımlan çoğalmaktadırda.
Bugün hangi okur Bal/ac'ı on
doku7uncu vü/vılın Parıslilen
gibı ıikııyabılır ? Aşk-ı Memnu-
dan bııgünku okurıın çıkaracağı
anlamlan neredeyse yüzyıl önce
kestırebilir miydi Halit Ziya?
Klasik vazın kitaplan. kendi orta-
ya çıktıklan dönemde belki düşü-
nü büe kuramayacaklan zengın-
likte okuma biçımleriyle, bugün
hangi güçJe okuru kendilerine çe-
kiyorlar kı?
Klasikler. kendilerine kadar
gclıp dayanan yazınsal ölçütleri
köktenci biçimde değiştirme gûç-
leri ölçüsünde kalıcılık kazınır-
lar. Gogol. sözgelimi, Rus edebi-
yatını romantik ve gizemci dur-
gunluğundan kurtanp gerçek
yaşamın içine soktuğu ve anlatı
diline yeni açılımlar kazandırdığı
için kendindcn sonra gelen Rus
edebiyatının kuruculanndan ol-
muştur. Ölü Canlar'ı (1842) tam
yüz elli yıl sonra bile ilgiyle oku-
mayacak bir yazın okuru düşü-
nülebilir mi?
Halıt Ziya da. Batı'dan alıp
Vürk romanına kazandırdıği de-
ğerler. anlatım biçimleri ve mo-
dern (çağcıl) roman diliyle, ro-
man sanatımızın çağdaşhğinın
kurucusu olduğu için hâlâ ilgiyle
okunabiliyor.
Demek ki, bütün okuma bi-
cimlenyle bile anlamlan tüketi-
lcmeyen yapıttır, klasik yapıt.
Kendi içinde bulunduğu yazınsal
sürecin kuruculanndan olma :
kendinden sonra gelen yazınsal
sürcçlere örneklik etme; değerleri
enikonu tartışma dışı tutulma ;
dolayısıyla eskimczlik ve kaüalık
etkisini yüzyıllar da geçse yitir-
meme. klasikleşmenin başlıca öl-
çütleri sayılabilir. Hangi yapıt-
lann klasik olduğu ise, artık iyi-
kötü biliniyor. Ama kimi Don Ki-
şot'u yakın bulur kendine. kimi
Shakespeare'in oyunlannı. kimi
Goriot Baba'yi, kimi de Sa>aş ve
Banş'ı.. Bır on yıl kadar önce de
Türk yazınının klasikleri olup
olmadığı tartışılmış. çok çeşitli
görüşler ortaya atılmıştı. Sanıyo-
rum. bilinen ölçûtlerine uygun
düşen klasikler vardır Türk ya-
zmında Vunus Emre, konuyu tar-
tışanlann pek çoğunun da birleş-
tikleri bir ad olarak, ifk sırada
belirtilebilir. Nazntı Hikmet. ner-
den bakılırsa bakılsın, Türk
yazınının gerçek bir çağdaş klasi-
ğidir. Sah Faik. övkücülüğümü-
zü bütün bütüne değiştirerek.
çağcıllaştırmış bır büyük usta ve
bir çağdaş klasik değil midir?
Halit Ziya'nın. tam yerine
konmadığına inandığım Mai ve
Siyah'ı değil ama. Aşkn Vlemmı
romanı ise. Türk romanının ilk
klasiği sayılmalıdır. Yüzyıllık es-
kimezliği, toz tutmazlığıyla bu-
gün bile ayakta duran. kitap-
lıklanmızın vazgeçillez parçala-
nndan olan "Aşk-ı Memnu" sayıl-
mazsa. hangi romanımızı klasik
sayabiliriz ? Oğuz Atay'ın Tutu-
namayanlar'ının da. roman sa-
natımıza kazandırdığı yenilikçi
boyutlann etkinliğiyle, gelecek
kuşaklarca çağdaş klasiklerimiz
arasına ahnmaya ilk aday olduğu
öngörülebilir!
Geleceğınin bugün kurucusu
olan genç okurun, ucu belirsız bir
ormana dalmaktansa, bugün ya
da yann, ama sonunda kesinkes
klasikleri okumasının gerektiği
bilincine varması en anlamlısıdır.
Başlangıçta yazılanı ilkin. bugün
yazılanı en sonunda okumak
genç okurlann yitirilmesine yol
açacaksa eğer. Manjuez ya da
Svevo'dan Kazancakis ya da
Kafkaya. onlardan D.H.Law-
rence ya da Çehov'a at.lanması pe-
kala önerilebilir. Aynı yolu Türk
romanında izlemesi kaydıyia ta-
bii.
Fahriye Abla'nın Interstar'da yayımlanması dava konusu oldu
Izinsizve sansürsüz yayına tazminatANKARA (AAV- "Fahriye Abla" şürinin
yazarı Ahmet Muhip Dranas'ın eşi Münire
Dranas'ın, şiirden esinlenerek gerçekleştirilen,
"Fahriye Abla" isimli fîlmin izinsiz te sansür-
süz olarak vayımlandığı gerekçesiyle İntcr
Star özel tele\izyon kuruluşuna açtığı 300 tni-
yon liralık tazminat da>ası sürüyor.
Ankara 19. Aslive Mahkcmesi'ndeki bu-
günkü dunışmada, mahkeme başkanı, davalı
tarafın Ankara mahkemelerinin da>a>a bak-
makla gorevli olmadığı; bu nedenle göre>sizlik
karan \erilmesi yolundaki talebini reddetti.
Söz alan davacı a>
r
ukatı ise film ile ilgili kasetin
kendilerinde olduğunu belirterek dosyanın bi-
lirkişive gönderilmesi talebinde bulundu.
Mahkeme başkanı film ile ilgili kasetin
mahkemeye \erilmesinden sonra bilirkişiye gi-
• Munire Dranas, eşinin şiirin-
den esinlenerek gerçekleştirilen
filmin yayınlanmasmın şairin
şöhretine gölge düşürdüğünü be-
lirtti.
dilmesi yolundaki talebin karara bağlana-
cağını belirterek duruşmayı başka bir güne bı-
raktı.
Dava dilekçesinde. 18.10.1991 günkü bası-
ndan "Fahriye Abla" filminin fnter Star özel
televizyon kunıluşunun sansürsüz ve izinsiz
olarak yayımlanacağınuı öğrenilmesi üzerine
ilgili televizyon kuruluşuna gerekli uyanmn
yapıldığını belirterek, "Gerek yurtdışında. ge-
rekse yurtiçinde hiçbir fîlm şirketinin bu eser
üzerinde hakkı voktur"" denildi.
Film için daha önce "Kök" isimli birfilmşir-
ketiyle anlaşma vapılmasına karşın bu anlaş-
manın da mahkeme karan ile feshedildiğinin
kavdedildiği dilekçede şu görüşlere yer verildi:
"Bu yayınla müvekkilin kişilik haklanna ha-
karet edilmiştir. Aynca sansürsüz film sahne-
leri ile şiir arasında bir bağlantmın olmayışı
edebiyat tarihimize de ismini \e şöhretini kabul
ettirmiş şair Ahmet Muhip Dranas'ın ruhuna
ve şöhretine gölge düşürmüştui.'*
Dilekçenin son bölümünde ise İnter Star
özel televizyon kunıluşundan, 100 milyon lirası
maddi, 200 milvon lirası da manevi olmak üze-
re toplam 300 milvon liralık tazminat talebin-
de bulunuJdu.
12.Uluslararası İstanbul Film Festivali
'Ayın Sesi'nden
'E)olunayGeceleri'ne
Küitür Senisi - İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi tarafından
3-18 ajsaa.tarihleri arasıncla düzenlenecek olan 12. Uluslararaşı
İstanbul Film Festivali'nin "Ustalara Saygı" bölümünde İtalya,
Fransa, İran ve Norveç'ten dört ünlü ustanın yapıtlan yer alı-
yor.
"Ustalara Sav gı" bölümünün ilk "ustası", ünlü İtaly an yönet-
men Federico Fellini Yönetmenin "La Dolcc Vita Tatlı Hayat",
"Otto e Mezzo/Sekiz Buçuk". "Intenitsa Görüşme" ve "La
Voce Della Luna Ayın Sesi" adlı yapıtlan gösterilecek.
Eric Rohmer de bu bölümde dört filmiyle yer alıyor. Filmle-
rinde genellikle gençlik ve insan ilişkilerini işleyen Rohmer'in
1963-1972 yıllan ansında gerçekleştirdiği ve "Ahlakçı Öyküler"
admı verdiği altı fılmlik bir diziden en fazla ilgi uyandırmış olan
"Le Genou de Claire, Claire'in Dizi". "Les Nuits de la Pleine
Lune/ Dolunay Geceleri" adlı yapıtlan gösterilecek. Bunun
yanısıra. sanatpnın "Dört Mevsim" adı altında toplayacağı son
film dızisınden şimdiye dek gercekleştirdiği./'Conte Printemps/
İlkbahar Öyküsü" ve "Conte d'Hiver, Kış Öyküsü" filmleri de
izlenebilecek.
KENDİ SESLERİYLE ŞAİRLERİMİZ
Şükran
Kurdakul
ir yürekten ^ H
s e r ı j l ; l
= r vasamdan • kaybetmeyer
A.KADIR / ARAM1ZDA
M. CEVDET / TANIDIK DUNYA
O. RİFAT / YEDI DAĞIN ARDI
A. DAMAR / ESKİ YAĞML'RLARI
DİNLİYORDUM
C. YLCEL / SHAKESPEARE'DEN
BRECHTE
Ödemeli (stek: Yeni Dünya Plak
(Posta Ucretı Dahil: 25.000 TL.)
Başmusahıp Sk. 10/6 C.Oğlu/İST.
Genel Dağıtım: Güvercin Müzik
İMÇ6512 Unkapanı/İST • 5281192
Eric Rohmer'in 'dört filminden biri de 'İlkbahar Övküsü'
Ustalar bötümünün bir başka yönetmeni Behram Bayzai ise
İran'ın en iyi oyun yazan ve senaristlerinden biri olarak kabul
ediliyor. Devrim öncesi çektiği filmlenyle gerek ülkesindegerek-
se uluslararaşı sinema dünyasında saygın bir konum edinen
Bayzai, fılmlerinde özellikle kadınlann sorunlannı ele ahr. Sa-
natçının, devrim sonrası yaptığı. "Küçük Gariban Bashu". "Bel-
ki Bir Başka Vakit" ve "Misafırler" adlı filmleri izlenebilecek.
İstanbul Festivali'nin bu yıiki son ustası da Norveç sineması-
nın ünlü yönetmeni Anja Breien. Filmlerinde Norveç toplumu-
na eleştirel bir gözle bakan sanatçı. ceza sistemi, alkolizm ile
yaşlılann ve kadınlann sonınlanna eğilir. Breien'in festivalde
izlenebilecek filmleri arasında. "Ev kadınlan" ve aynı karakter-
leri 10 yıl sonra yeniden ele aldığı "Ev kadınlan. İ0 yıl Sonra"
sanatçının baş yapıtı sayılıyor. Sanatçı son fılmi "Bir Zamanlar
İki Kez"de de erkeğin dünyasına girerek aşk ve çok eşlilik üzeri-
ne bir çeşitleme sunuyor.
Domeniconi'nin konseri bugün MSM'de
Doğu-Batı senteziyle
'Koyunbaba'
Kültür Senisi - Ünlü İtalyan gitarist Carlo Domeniconi bugün
saaı 19.00'da Beşiktaş Resim Heykel Müzesi Konser Salonu'-
nda bir konser verecek.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nce (MSM) düzenlenen kon-
serde sanatçı kendi bestelerinden örnekler sunacak. Çağdaş gi-
tann en önemli bestecilerinden sayılan Carlo Domeniconi Ital-
ya'da Cannen Lenzi'nin yanında gitar eğitimi aldıktan sonra
Berlin Y'üksek Müzik Okulu'nu bitirdi. Domeniconi giderek
besteciliğe ağırlık verdi ve tümüyle kendi yapıtlanndan oluşan
konserlervermeyebaşladı. Müziğindearadığıdoğu-batı sentezi-
ni yaşammda da gerçekleştiren sanatçı 1977'de Türkiye'ye gele-
rek İstanbul Konservatuvan gitar bölümünü kurdu. Sanatçı,
Türk müziğiyle tanışması sonucu ürettiği yapıtlan, "Koyunba-
ba" adlı uzunçaiannda topladı. Domenico'nun "Gitar Bağlama
Konçertosu" ıle "Koyunbaba" adlı eserleri Türkiye'de de CD
olarak yayınlanacak.