Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28ŞUBAT1993 PAZAR
PAZAR KONUKLARI
\Leyla Tavşanoğlu, çevre kirliliğine yolaçan termik santrallan bir bakan ve bir çevre uzmanına sordu
Faralyaİı: Termik santraflar enerji güvencemiz- Yatağan Termik Santralı'nda geçen
hafta bir radv asyon sızmtısı olay ı y aşandı.
Ülke halkı bu olaydan dehşete kapıldı.
Y'ıllardsr termik santralların çevreyi, ha-
vayı kirlettiği sövlenmesine ve bu gerçeğin
Mlinmesine karşın termik santral yapımı
özerinde neden haJa bu kadar tsrarla duru-
hıvor?
/linyit santrallanmızdan
bazılan ne yazık ki çevresel
kirlenmeye yol açmış
bulunmaktadır. Ancak bu
santrallanmızın tümünde,
çok pahalı olmasına karşın,
'bacagazı kükürtdioksit
giderrne üniteleri'nin
tesisine başlanmış
bulunmaktadır.
FARALYALI - Sanayıleşme ve kal-
kınmanın faturası olan çevresel bozul-
malar, teknolojinın yardımıyla bugünün
kalkınmış ülkelerinde kontrol altına
alınmıştır. Termik santrallar içerisinde
yer alan doğalgaz ve petroHe çahşan
santrallann çevresel bozulmaya katkjla-
n çok az olmakla birlikte kömürlü sant-
rallar. eğer gereken tedbirler alınmadıy-
sa çevresel bozulmaya yol açmaktadır.
Yerli linyit kömürüne dayab olarak, ku-
rulduklan yılın teknolojileriyle tesis edil-
miş olan linyit santrallanmızdan bazılan
ne yazık ki çevresel kirlenmeye yol açmış
bulunmaktadır. Ancak bu santrallanmı-
zın tümünde. çok pahalı olmasına kar-
şın, 'bacagazı kükürtdioksit giderme
üniteleri'nin tesisine başlanmış bulun-
maktadır. Termik santrallar üzennde ıs-
ranmızın nedeni ise enerji güvenlığimız-
dır.
- Termik santrallar Türkiye gibi bir ül-
ke için gerekli midir? Nedenini açıklar
mısuuz?
FARALYALI - Elektrik arz sistemle-
rini bir tek kaynağa dayandıran ülkeler,
güvenh elektrik sistemi olmayan ülkeler-
dir. Su kaynaklan bakımından zengın
olan ülkeler, elektrik sistemlennı salt
hidroelektrik santrallara dayandırama-
maktadırlar. Çünkü ikhm koşullan ıle
etkilenen üretim, güvenli bir arz sistemi-
ni sağlayamamaktadır. Bu nedenle dığer
Batı ülkelerinde olduğu gıbı ülkemizde
de elektrik üretiminde kaynak açısından
çeşitlendirme poliükası izlenmektedir.
Hidrolik tesislerin yanı sıra yerli linyit,
doğalgaz, fuel-oıl. motorin ve ithal İcö-
mür kaynaklan, güvenli ve ekonomik
arz sistemi ıçın alternatif kaynaklar ola-
rak ele alınmakta ve değerlendirilmekte-
dır. Bugünün teknolojisi, temiz kömür
santrallannı ülkelerin hizmetlerine sun-
muş olup, Türkiye olarak, pahalı olma-
sına karşın bu teknolojilerin ülkemize
transferi konusunda kararh bulunmak-
tayız.
Kirliliğe karşı
- Dünvada termik santral kirliliğine
karşı ne gibi önlemler alınıyor? Sürekli öl-
çüm yapılıyormu?
FÂRALYALI - Dünyada geiişmiş ül-
kelerde termik santrallara yönelik ola-
rak;
a) Santralda yakılan kömürün baca
gazlanyla sürüklenen uçucu küller,
elektrostatik çökelticiler (elektrofıltre)
ya da torba fıltrelerde tutulmaktadır.
b) Yakma işleminden kaynaklanan
kükündıoksit gazlan, baca gazı desülfü-
ERSIN
FRALYALI
Ersin Faralyaİı 1939yılında
İstanbul'dadoğdu. Ege Üniversitesi
İktisat Fakültesi'ni bitiren
Faralyaİı, işhayatmda çeşitli
kurutn ve kuruluşlarda görev aldı.
Türkiye Odalar Birliği Başkanlığı
dayapan Faralyalı 20 ekim
seçimlerinde İzmir'den TBMM'ye
girdi. Evli ve 2 çocuk babası olan
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Ersin Faralyalı İngilizce biliyor.
rizasyon (BGD) tesislerinde tutulmakta-
dır.
c) Özellikle fuel-oil ve taşkömürü ya-
kan termik santrallarda yakma işlemin-
den kaynaklanan azot oksitlerin tutul-
ması içın azot oksit giderme (desitrifikas-
yon) üniteleri kurulmaktadtr. Linyit ya-
kan santrallarda ıse azot oksitler sorun
yaratacak düzeyde oluşmadığından bu
tür santrallarda yakıcılara ve yanma
odasına ilişkin basit önlemlerle yetinil-
mektedir.
Sfireldi ölçüm
Dünyada bu sözü edilen kirletici toz ve
gazlann baca gazı içindeki konsantras-
yonlan, ban gelişmiş ülkelerde (özellikle
Amenka ve Batı Almanya'da) sürekli
olarak ölçülmektedır. Bazı geb'şmiş ülke-
lerde ise (İngıltere gibi) sürekli ölçümler
y apılmasına son bir kaç yıl içinde başlan-
mıştır.
- Olçüm yapıbmyorsa bugüne kadar
neden gerekli önlemlerin alınması için
bir şeyler yapmadınız?
FARALYALI - Ülkemizdeki termik
santrallarda halihazırda biraz önce sözü-
nü ettiğim toz. kükürtdioksit ve azot ok-
sit gazlan yaacılı cihazlarla sürekli ola-
rak ölçülmemektedır. Ancak zaman za-
man çeşith santrallanmızda portatif ci-
hazlarla baca gazında bu parametrelerin
ölçümlen yapılmıştır.
Aynca termik santrallanmızda yazra-
lı ölçüm cihazlanyla sürekli olarak öl-
çüm yapılmasını sağlayacak cihazlann
temini içın Türkiye Elektnk Kurumu
(TEK) Genel Müdürlüğü'nce 1989 yılın-
dan beri yürütülmekte olan çalışmalann
bir sonucu olarak uluslararası ihaleye çı-
kılnîış ve ihale 1992 yılında sonuclanmış-
tır. Bu ihale kapsamında temin edilmiş
olan ölçüm cihazlan Nisan 1993'ten iti-
baren devreye girmiş olacaktır. Yapılan
ölçümlerin sonuçlan ve teorik hesapla-
malar santrallanmızda toz ve azot oksit-
ler açısından ülkemizde yürürlükte olan
Hava Kalitesinin Korunması Yönetme-
liğfnde öngöriilen emisyon lımitlerine
uyulmasında önemli bir sorunla karşıla-
şılmadiğını, kükürtdioksit için verilen
emisyon sınır degerinin ise aşıldığını gös-
termiştir. Bu çerçeveden olmak üzere, öl-
çüm sonuçlan ve termık santrallanmızın
bulunduğu yöre göz önüne alınarak ter-
mik santrallanmızın BGD tesisleriyle
teçhizi için çahşmalar başlatılmışür.
Çayırhan Termik Santralı'nda bir
BGD tesisi kuruLmuş ve 1992 yılında iş-
letmeye alınmışür
iJantralda zaman zaman
portatif cihazlarla ölçümler
yapılmıştır.Cihazlar nisan
1993 başından itibaren
devreye girecektir.
Yatağan Termık Santralı BGD tesısi-
nin fızıbilite çahşması tamamlanmış
olup şartname haarlama ve finansman
sağlama çahşmalan sürdürülmektedir.
Sözkonusu tesis için 1993 yılı içinde ulus-
lararası ihaleye çıkılacaktır.Yeniköy ve
Soma Termık Santrallan BGD tesısleri
için fızibilite çahşmalan yapılmış olup,
bu tesislerin yapımı Türkiye Elektrik
Kurumunun gündemindedir.
- Yatağan Termik Santralı J1 yıldır fa-
aliyet gösteriyor. Santralda şimdiye ka-
dar hiç ölçüm yapüdı mı? Yapdmadıysa
neden?
FARALYALI - Daha önce de be-
lirttiğirn gibi santralda zaman zaman por-
tatif cihazlarla ölçümler yapılmıştır. Ve
"baca gazında sürekli ölçürn yapacak cihaz-
lar Nisan 1993 başından itibaren devreye
girecektir.
Hun: Alternatifenerji sistemlerimiz de var
Türkiye'de bir dönem termik santralla-
ra büyflk bir ilgi oldu. Bu ilgi bugün de sü-
riiyor. Termik santrallann çevre ve ha\a
kirliliğine neden oktuklannı bile bile neden
hala bu santrallar üzennde bu kadar ısrar-
la duruluyor?
HUN- Türkiye'de behrli linyit rezerv-
leri olduğu için bunlan kullanmak üzere
bu şekilde projelendirilmiş olabilirler, di-
ye düşünüyorum Amaneyaakkisülru-
rü elimine eden fıltrasyon mekanizması
montajı yapılmamıştır. Türkiye'dekiler,
son derece demode teknolojiyle üretilmiş
ermik santrallardır. Avrupa ya da deni-
zaşın ülkeler, nerede eskı, kalmış tekno-
lojileri varsa bunlan bize ya çok ucuz, ya
da hibe şeklinde aktarmak suretiyle bun-
lann kalıntılanndan kurtulmuşlardı.
hem de kendileri yeni teknolojiye ımkan
verecek şekilde sahalannı^enışîetmışler-
di. Bız de bunlan büyük kurdelelerle kes-
tik. Onlan da yanaİclanndan öptük. Ve
ülkemizde faaliyete gecirdik. Bu, çok
yanlıştır.
Bilgisizce açıklamalar
Alalım Polonya teknolojisını. Gökova
termık santralı, biraz üzerindeki Kemer-
köy ve Yeniköy santrallan. Gökova ol-
masın da Yeniköy olsun, dendi. Ne fark
eder? 25-30 km. içerdeki termık santralın
parabohk şemsıyesi ya da asıt yağmuru
şemsiyesı daha mı az etkıleyecekür Gö-
kova Körfezi'ni? Bir de o zamankı ba-
kanlann sözlen var. Görüntü kirliliğine
neden olursa o zaman bacalanna sar-
maşıklar sardınnz, soğutma suyunda
alabalık yetiştiririz, demişler. Bunlar ta-
mamıyla bilgisizce, laubalice. bilimsel-
likten son derece uzak söylenmiş sözler-
dir. Bakan seviyesindeki insanlann bunu
sövlememesi gerekir.
- Linyit rezervlerimiz nedeniyle termik
santrallara yöneldik, dediniz. Ama bir de
bu iş ne kadar yarar. ne kadar zarar sağ-
lar di>e düşünüİmez, tercih ona göre yapıl-
maz mı?
Alternatif enerji
HUN- Türkıye, eğer Avrupa ülkesi
kabul edilirse, Avrupa'da Norveç'ten
sonra morfolojik yapı itibanyla hidroe-
lektrik santral yapımına en uygun ülke-
dir Kot farklan olduğundan son derece
küçük hidro-elektrik santrallar yapma
olanağımız var. Türkiye'de aynca henüz
denenmemiş birçok alternatif enerji sis-
temi var. Bunlardan birincisi rüzgar
enerjisi. 1981'den beri söylüyorum. So-
nunda bir, bir buçuk ay önce Sayın Ener-
jı Bakanımız Ersin Faralyalı, Sinop'ta
belki de dünyaıun ikinci büyük rüzgar
enerji santralının yapılacağını söyledi.
Çünkü hep söylüyorum. Karadeniz
bölgesı >ıldız ve poyraz rüzgarianna
açık. İki boğazımız, Kilyos ve Şile tarafı
sonderece kırpıntılı riizgân olan bölgele-
rimsz. Rüzgar çarklan koyacağız. Bu
rüzgar çarklan ABD'de Nevada'da. Ka-
naıid'da. Av ustralya'da. Hollanda'da.
Fransa'da var. Yani bütün Atlas Okya-
nusu'na sahih' olan şeritte rüzgar çarkı
variır.
Hep söyledım, dilimde tüy bitü. Bıra-
kın Ege'yi, Akdeniz'i. Ama Karadeniz'-
de bunu gerçekleştirebilir, belki ıl bazm-
da Jeğıl, ama ilçe, mahalle ve köy bazın-
da dektnk üretimi yapabihnz.
Bundan sonra jeotermal enerji, yani
yenltı sıcak su kaynaklan var. Bu yeraltı
su kaynaklan ülkemizde tunstik amaçlı
kulanıhyor. Kaplıca yine kullanılsın.
Area esas amaç bunun tanmda, seraa-
lıku kullanılmasıdır. Hatta daha ileri gi-
dehlirsek, yeterli paramız, portföyümüz
mocutsa küçük şehirlerin ısınmasında
da junu kullanabiliriz. Bunu bütün dûn-
ya .apıyor. Yeni Zelanda soğuk iklime
sahip bir ada ülkesi. Eldc ettiği sıcak suy-
la seraalık yapıyor. İzlanda da tamamıy-
la seraalık yapıvor, muz dahi yetiştirebi-
liyor. Jeotermal enerjinin bizde de artık
bu tarzda kullarulması gerekmektedir.
Altenıatif enerjılere bir örnek de su
enerjisi. Bizde hidroelektrik santrallar
hep yapılmıştır. Ama bunlar da artık se-
dimantasyon, tortulaşmaya uğruyor.
Peki, bundan da vaz geçtik diyelim. Yet-
kililere bir şey öneriyorum. Akarsu sant-
rallan yapalım Çın'in yaptığı gibi.
Akarsuyun bir debisi var, debisınin
yanında matematiksel
akıntı gücü var. Böylece
küçük çarklarla mahalli
elektrik elde edebileceği-
miz hidroelektrik sant-
rallar kurabilıriz. Bun-
lar Kızılırmak, Yeşılı-
nnak. Sakarya nehirlen
üzenne kurulabilir.
Ama biz ne yapıyoruz?
Sakarya'nın yönünü de-
ğiştirmeye çahşıyoruz.
Çok yanlış şeyler yapılı-
yor. Devlet Su İşleri çok
yanlış şeyler yapıyor.
Bakın ne yapıyor: Su çe-
kip Beyşehir Gölü'nü
kurutuyor. Bu nasıl
olur? Böyle bir şey ola-
maz. Su ihtiyaan varsa
belirli yerlerde artezyen
kuyulan açacaksın.
Bu yanlışlıklan bir an
önce durdurmamız ve
son derece rasyonel ön-
lemlerle ülkeyi 2000'li
yıllara hazırlamamız la-
zım. Havayı.çevreyi kir-
leten termik santrallan
artık bırakmamız lazım.
Termik santrallardan çıkan kükurt once
hıdrojen sülfür olarak çıkıyor, sonra ok-
sıdasyonla SO 'ye dönüşür. Sonra tekrar
okside olup ylıkanda yağmur bulutla-
nndaki suyu alıp sülfürik asit olarak top-
rağa iniyor. Buna asit yağmuru deniyor.
Toprağa ındiği zaman binlerce. onbin-
lerce yıldır dengesini koruyabilmiş top-
rak birden asit su püskürtmesıyle karşı
karşıya kabyor. dolayısıyla hayatiyeüni
kaybediyor ve yavaş yavaş çölleşme sü-
recine giriyor.
Yokolan ormanlar
Dünyanın önemli sorunlan var. Bun-
lann başında tropik ormanlar ve orman
rezervlerinın yok olması gehyor. Buna
da asit yağmurlannın sebep olduğu söy-
leniyor. Almanya'da 1983'te ormanlann
yüzde 8'i asit yağmurundan yok olmuş.
1985'te yüzde 34'ü. 1987'de yüzde 52'si
asit yağmurundan yok olmuş. Yani Al-
manya'daki ormanlann yandan fazlası
böyJece yok olmu$. • • / •
Şehirlerararaşı sorunlar da başka.
Artık karbüratörlü otomobiller dünya-
dan kalkü.
- Peki Türkiye çevre sağlığı konusuna
hala neden bu kadar az ilgili?
HUTS- Türkıye"de bu kunu işlenme-
miş. Bu konuda eğitim yapan fakültele-
rimiz eksik. Çok değerli bilim adamlan-
mız var. Ama onlar bu konulan öğrenci-
lerine öğretiyorlar. Bakanbklar, hükü-
metler bugün bence bilim adamlanna
mi düz olan ülkelerde hidroelektrik sant-
ralın yapılması son derece zor. hatta
mümkün değil. Nükleer santralı da refe-
randumla sorulduğu zaman bazı halk
topluluklan kabullenmiyorlar. Dolayı-
sıyla termik santral yapılabilir, ama bi-
limsel yollardan.. Termik santrallarda
sülfürü önleyici sistemler var. Kalsiyum
karbonat sistemi var örneğin. O kapkara
toz bacadan bembeyaz olarak çıkabili-
yor. Japonya'da bu yapıbyor. Ama bun-
lar yüksek ve pahalı teknoloji.
Bız her zaman hibeyle bize eönderilen
Cfökova santralmı yaparken kimden
rapor almışlar? Kime danışmışlar? Sorun
İstanbul, Marmara, Hacettepe ya da
İstanbul Teknik Üniversitesi'ne... Rapor
verildiyse mutlaka 'yapılmaz, yapılması
hatalıdır' diye rapor verilmiştir; o rapor
da yok edilmiştir. Gökova gibi yerde
termik santral yapılır mı?
çok sayğıyla yaklaşmab. O bilim adam-
lanndan bebrb bilirkişiler oluşturubnalı.
bebrli programlar üretilmeli. İnsanlarla
iletişımi bilimsel bazda gayet iyi gerçek-
leştırmemiz lazım.
Bu kadar otomobil üreticisi var. Kar-
büratör dünyadan kalktı, diyorum. Tür-
kiyedeartık benzın püskürtmeli motor-
lara geçilmesi gerekiyor. Bunlan bılen
insanlann başa gelip de bu işleri empoze
etmeleri lanm.
- Bu termik santrallara Türkiye için ne-
den bu kadar gerek duyuldu? Evet. kullan-
mamız gereken bir linyit rezervimiz var.
Ama bunu.ı yanında akarsuyumuz da
var...
Önlemini alsalar
HUN- Termik santrallar birçok ülke-
de başanyla kullanıhyor. Danimarka'da
termik santrallar var. Yani yeryüzü biçi-
ya da ucuz teknolojiyi. Avrupa'nın atığı-
m, döküğünü abnışız. İşi iyi inceleme-
den. uzmanlanmıa bu ışte yetkili kıbna-
dan bakan seviyesindeki insanlann im-
zasıyla bunlar alınmış. Çok yanlış ya-
pıbnış. Artık bugün ınsan haklan gibi
çevre haklan, çevre hukuku kavramlan
ortaya çıkmıştır.
Bugün artık kıtalararası kirbbk kav-
ramlan ortaya çıktı. Diyelim ki ya da
varsayahm ki Gökova santrab faaliyete
geçti. Bundan Yunanistan etkilenmeye-
cek mi?
Gökova santrahnı yaparken kimden
rapor almışlar? Kime danışmışlar? So-
run İstanbul. Marmara. Hacettepe ya da
İstanbul Teknik Üniversitesi'ne... Rapor
verildiyse mutlaka "yapılmaz, yapılması
hatahdır" dıye rapor verilmiştir: o rapor
da yok edilmiştir. Gökova gıbı yerde ter-
mik santral yapılır mı?
- Dünyada termik santral kirliliğine
karşı belÛ önlemler alınıyor. Peki, sürekli
EDİZHUN
1940yılında İstanbul'da doğdu.
Liseye önce A vusturya Lisesi'nde
basladı, daha sonra Atatûrk
Lisesi'nibitirdi. 1961'deyedek
subayhğınıyaptı. 1963yılında
yükseköğrenim için Almanya 'ya
gitti. Ancak bir rastlantısonucu
tatiliçin İstanbul'da olduğu bir
dönemde bir derginin yarışmasmı
kazanaraksinema oyuncusu oldu.
1975yılındayükseköğrenime
yenıden başlayarak Norveç'te
biyoloji ye kımya mühendisliği
okudu. İstanbul a döndükıen sonra
matbaacılık yaptı. Geçenyılda
Çevre Bakanhğı danışma/fi ve
tedviren İstanbulİl Müdürlüğü 'nü
yürüttükten sonra ikigörevmden de
istifa etti.
ölcûm yapıiıyor mu. bunu yapnrak gereki-
Kitle ölûmleri
HUN- Belki hatırlarsınız. 1952 yılında
Londra'da London Smog diye bir facia
yaşandı. 13 Arabk 1952 arasındaki beş
günde yaşı 50'yi gecmiş 4000 kışı hayaü-
nı kaybetti. Feci bir şey bu. Foto kimya-
sal azot oksitlerin kükürtle birlikte olu-
şumundan ortaya çıkan rahatsız edici
duman. Dolayısıyla bronşlan hassas
olan alerjık bün-
yelileri etkilemiş
olmab ki böyle
büyük bir kayıpla
karşı karşıya
kalındı. Londra'-
da o zaman 3700
mikrogram kü-
kürt dioksıt izlen-
di. 41 yıl sonra, 18
Ocak 1993'te Fa-
tih'te kükürt di-
oksit miktan
4070 mikrogram
metreküptü. Bu-
nun mutlaka
kontrol altına alı-
nması gerek. Bir
yanda termik
santrallar, bir
yanda büyük şe-
hirlerdeki bu ha-
va kirb'bği. Yata-
ğan'da da bir öl-
çümde çok yük-
sek dozda kükürt
dioksit emisyon-
lan çıkabilir.
Bakın şimdi bir
metropol ba-
kanhğı kurulmalı Türkıye'de. Dünyada
bunun örnekleri var. İstanbul metropol
bakanı Ankara'da değil İstanbul'da otu-
racak. Bakanlar Kurulu toplanüsı oidu-
ğu zaman Ankara'ya gidecek. Ve bu ba-
kanlık Büyükşehir Belediyesi'ni denetle-
yecek. bilımsel bir heyet oluşturacak.
programlar oluşturacak. belki de Başba-
kanlığa bağb olarak çalışacak.
Büyükşehir Belediye Başkanı diyor ki
ben ilçe belediye başkanlanna hakim
olamıyorum. çöplerinizın ahnmasını isti-
yorsanız onlara başyuracaksınız. Olur
mu öyle şey? Onun için metropol bakan-
lığı kurulsun diyorum. Büyükşehirin
başkanı nasıl müdahale edemezmiş? Size
bir şey söyleyeyim mi, el ele verirsek Tür-
kiye'de son derece düşünen, düşündüğü-
nü de yapmak isteyen bir potansıyel var.
Bir takım şeylen yapabilrnek için işi bi-
len, namuslu insanlan başa getirmek la-
zım. Megaloman değil, işini bilen insan-
lan getirip çalıştırtacaksınız. Bunun baş-
ka yolu yok.
- Bir de çimento fabrikaiannın çevreyi
kirfetmesi var...
HUN- Fabrikarun bacasına antma te-
sisi koy dersek oy kaybederiz, diyoruz.
Hep oy kaygısı. Ama asbnda oy kazanı-
nz. Elektron filtrelerinin çimento fabri-
kalanna mutlaka montajı gerekli. Konu
çimento tozunun insana vereceğj zarar-
lar değildir. Konu, ağaçlara vereceği za-
rardır. Kiraz, erik, şeftab', kayısı ağacı çi-
çek açtıgı zaman döllenme zamanıdır.
Çimento tozu yağdığı zaman tüm bu
döllenme mekanızmasını yok ediyor. lz-
mjt yöresinde eskiden Derince kirazı,
Yanmca kirazı vardı. Bugün bu kirazlar
kaldı mı? Sadece bir kaç tane ağaç kal-
mıştır.
Çimento tozu mutlaka insan sağbğını
olumsuz etkiliyor, ama esas tanmcıbğa
zaran var. Mutlaka çimento fabrikalan-
na fıltregetirilrnesi lazım. Hangisi fıltreyi
monte etmiştir ya da hangisine filtre
monte etmesini bakanbk empoze etmiş-
tir?
Ben diyonım ki: Hanımefendiler azın-
bkta olduğu için Mecb's'te beyefendilere
hitap ederek, İütfen beyefendıler, kendi-
mize gelelim, bu işi elbirliğiyle çözeüm.
Bu sorunlar çözülmeyecek nitebkte de-
ğil. Sağduyuyla hepsi çözülür. Baü'dan,
Doğu'dan örnek almaya da ihtiyaamız
yok. Biz kendi gücümuzle, zihinsel kud-
retimizle konulara çözüm bulabüiriz. Bu
kadar bilim adamımız var, bu kadar ko-
nuşuluyor. On yıldır konuşuyoruz. Bi-
zim fıkirlerimizi en azından bir kez dinle-
yin. Uygulaması daha kolaydır. Resmi
makamlarda çabşanlann yetersiz oluşu
bizi bu hale sokmuştur. Şu anda resmi
bir sıfatım olmadığı için gönlümden gel-
diği gibi konuşuyorum.
- Sizin şimdiye kadar ne yapabildiğiniz
konusunda eleştiriler de var. Buna yanrt
verecek misiniz?
HUTS- Çok haklan var. Ben soruyo-
rum şimdı. Ediz Bey ne yaptı şimdiye ka-
dar, ne yapabildi? Ediz Bey hiçbir şey ya-
pamadı, çünkü elinde bir imkân yoktu.
Ebnde imkan olsaydı çok şey yapardı.
Gece gündüz çabşabilecek derecede fe-
dakâr bir insandır. 35 yaşımdan sonra
Allah bana büyük bir lütufta bulundu,
çok zor şartlarda Norvecceyi öğrenerek
pek iyi dereceyle mezun olmama imkân
sağladı. Ben her şeyi affederim, nankör-
lüğü affetmem. Ama nankörlük insan-
larda fazlasıyla mevcut.-
Azımle hırsı çok iyi ayırmak lazım.
Hırs insanı felakete götürür. Azim ise
başanya... Biz bunu toplum olarak iyi
ayıramıyoruz. Kaç yaşına kadar yaşar-
sam ülkeme hizmet edeyim istiyorum.
Onun için de sonuna kadar bir rrusyoner
gibi çalışacagım. Bakanlann, milletve-
killerinin, parülerin hareketlerini bun-
dan sonra dikkatle ızleyeceğim. Kimseye
bir husumetim yok. Doğrulannı takdir
edeceğim. Ama yanlışlannı da mutlaka
ifade edeceğim. Çok spesifik konularda-
n bakanlıklarda işi bılen ınsanlann dev-
reye ginnesinde büyük fayda var. Bib'mi
bılmek gerek. Bu çok önemli.
Türkiye'nin çok sonınu var. Ama
bunlar çözülmeyecek sorunlar değil.
Kırsal kesim sorunlan var. Erozyon var,
akarsu, yeraltı sulan kirbbği var. Bugün
kırsal kesinde bir ev yaptınp kuyu açtır-
dığınız zaman artık temiz su gelmemek-
tedir.
Sorun da büyüyor
Büyük şehırlerin de büyük sorunlan
var. Orneğin İstanbul. Oİcsijen üretimi
için ağaçlandıracaksınız
Bütün sorun nüfus baskısıdır. Nüfus
baskısı kaynak tabanlannı tüketiyor ve
gelecek nesillerin doğal olarak imkânla-
nru zorluyor.
FORKLIFT
ARANIYOR
2.5 ton kaldırma kapasiteli
kullanılmış Forklift alınacaktır.
Tel: 512 47 37
İLAN t
T.C. ^
ARALIK ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
1992 20
Görevlj memura hakaret sjçunun yapılan açık yargılamasında
verilen ara karan uyannca:
Olayın sanığı bulunan ve yapılan tura zabıta araşürmasına rağmen
adresi tespıt edilemeven saruk Haydar oğlu Konca'dan olma 1959 d.lu
SeJahallın Kumlay'a Yargıtay bozma ilamının 7201 sayılı tebligat ka-
nununun 28. maddesı gereğınce ilanen tebligat yapılmasına k ırar veril-
miştir. İlan. gazetede 15 gun sonra adı geçen şahsa tebliğedılmış sayıla-
caktır. 2.2 1993
Basın 21597
T.C.
BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
1991 774
Davacı Malıye ve Gümrük Bakanhğı tarafından davalı Kayyım
7ekenva Temizel aleyhıne açılan gaiplik ve tescıl davasında,
Beyoğlu Yenışehır Mah. 1391 ada 14 parsel sayıb taşınmaz malikleri
Hinstomos Dermos, V'asil Dermos. Dımitri Dermos. Nika Dermos ve
Teodos Dermos'un olü veya din olduğu bilınmediğinden gaıplıklenne
karar verilmesı istenılmıştır.
Yukanda taşınmaz malıklenni tanıyan veya bilenlenn mahkememi-
zin991 774 sayılı dosyasına bildırmelen ncaolunur. 19.2 1993
T.C
BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1992/51
Davacı Maliye Hazınesi tarafından davalı Huriye Ersözlü aleyhi-
ne açılan gaiplik ve tescıl davasında
Beyoğlu Ahmet Efendi Cad. Dereboyu Sok. C.14 S 77'de nüfusa
kayıtlı 2.2.1931 d lu Yusuf adlı şahsın ölü veya diri olduğu bilinmedi-
ğınden gaipliğine karar venlınesj ıstenilmıştır.
Yukanda nüfusa kayıtlı olduğu bıldinlen Yusuf adlı kışiyi tanıyan
veya bilenlerin mahkemernizın 1992 '51 sayılı dosvasına bildırmelen ri-
caolunur. 19.2.1993
Basın: 21549