18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28ŞUBAT1993 PAZAR PAZAR KONUKLARI \Leyla Tavşanoğlu, çevre kirliliğine yolaçan termik santrallan bir bakan ve bir çevre uzmanına sordu Faralyaİı: Termik santraflar enerji güvencemiz- Yatağan Termik Santralı'nda geçen hafta bir radv asyon sızmtısı olay ı y aşandı. Ülke halkı bu olaydan dehşete kapıldı. Y'ıllardsr termik santralların çevreyi, ha- vayı kirlettiği sövlenmesine ve bu gerçeğin Mlinmesine karşın termik santral yapımı özerinde neden haJa bu kadar tsrarla duru- hıvor? /linyit santrallanmızdan bazılan ne yazık ki çevresel kirlenmeye yol açmış bulunmaktadır. Ancak bu santrallanmızın tümünde, çok pahalı olmasına karşın, 'bacagazı kükürtdioksit giderrne üniteleri'nin tesisine başlanmış bulunmaktadır. FARALYALI - Sanayıleşme ve kal- kınmanın faturası olan çevresel bozul- malar, teknolojinın yardımıyla bugünün kalkınmış ülkelerinde kontrol altına alınmıştır. Termik santrallar içerisinde yer alan doğalgaz ve petroHe çahşan santrallann çevresel bozulmaya katkjla- n çok az olmakla birlikte kömürlü sant- rallar. eğer gereken tedbirler alınmadıy- sa çevresel bozulmaya yol açmaktadır. Yerli linyit kömürüne dayab olarak, ku- rulduklan yılın teknolojileriyle tesis edil- miş olan linyit santrallanmızdan bazılan ne yazık ki çevresel kirlenmeye yol açmış bulunmaktadır. Ancak bu santrallanmı- zın tümünde. çok pahalı olmasına kar- şın, 'bacagazı kükürtdioksit giderme üniteleri'nin tesisine başlanmış bulun- maktadır. Termik santrallar üzennde ıs- ranmızın nedeni ise enerji güvenlığimız- dır. - Termik santrallar Türkiye gibi bir ül- ke için gerekli midir? Nedenini açıklar mısuuz? FARALYALI - Elektrik arz sistemle- rini bir tek kaynağa dayandıran ülkeler, güvenh elektrik sistemi olmayan ülkeler- dir. Su kaynaklan bakımından zengın olan ülkeler, elektrik sistemlennı salt hidroelektrik santrallara dayandırama- maktadırlar. Çünkü ikhm koşullan ıle etkilenen üretim, güvenli bir arz sistemi- ni sağlayamamaktadır. Bu nedenle dığer Batı ülkelerinde olduğu gıbı ülkemizde de elektrik üretiminde kaynak açısından çeşitlendirme poliükası izlenmektedir. Hidrolik tesislerin yanı sıra yerli linyit, doğalgaz, fuel-oıl. motorin ve ithal İcö- mür kaynaklan, güvenli ve ekonomik arz sistemi ıçın alternatif kaynaklar ola- rak ele alınmakta ve değerlendirilmekte- dır. Bugünün teknolojisi, temiz kömür santrallannı ülkelerin hizmetlerine sun- muş olup, Türkiye olarak, pahalı olma- sına karşın bu teknolojilerin ülkemize transferi konusunda kararh bulunmak- tayız. Kirliliğe karşı - Dünvada termik santral kirliliğine karşı ne gibi önlemler alınıyor? Sürekli öl- çüm yapılıyormu? FÂRALYALI - Dünyada geiişmiş ül- kelerde termik santrallara yönelik ola- rak; a) Santralda yakılan kömürün baca gazlanyla sürüklenen uçucu küller, elektrostatik çökelticiler (elektrofıltre) ya da torba fıltrelerde tutulmaktadır. b) Yakma işleminden kaynaklanan kükündıoksit gazlan, baca gazı desülfü- ERSIN FRALYALI Ersin Faralyaİı 1939yılında İstanbul'dadoğdu. Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitiren Faralyaİı, işhayatmda çeşitli kurutn ve kuruluşlarda görev aldı. Türkiye Odalar Birliği Başkanlığı dayapan Faralyalı 20 ekim seçimlerinde İzmir'den TBMM'ye girdi. Evli ve 2 çocuk babası olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı İngilizce biliyor. rizasyon (BGD) tesislerinde tutulmakta- dır. c) Özellikle fuel-oil ve taşkömürü ya- kan termik santrallarda yakma işlemin- den kaynaklanan azot oksitlerin tutul- ması içın azot oksit giderme (desitrifikas- yon) üniteleri kurulmaktadtr. Linyit ya- kan santrallarda ıse azot oksitler sorun yaratacak düzeyde oluşmadığından bu tür santrallarda yakıcılara ve yanma odasına ilişkin basit önlemlerle yetinil- mektedir. Sfireldi ölçüm Dünyada bu sözü edilen kirletici toz ve gazlann baca gazı içindeki konsantras- yonlan, ban gelişmiş ülkelerde (özellikle Amenka ve Batı Almanya'da) sürekli olarak ölçülmektedır. Bazı geb'şmiş ülke- lerde ise (İngıltere gibi) sürekli ölçümler y apılmasına son bir kaç yıl içinde başlan- mıştır. - Olçüm yapıbmyorsa bugüne kadar neden gerekli önlemlerin alınması için bir şeyler yapmadınız? FARALYALI - Ülkemizdeki termik santrallarda halihazırda biraz önce sözü- nü ettiğim toz. kükürtdioksit ve azot ok- sit gazlan yaacılı cihazlarla sürekli ola- rak ölçülmemektedır. Ancak zaman za- man çeşith santrallanmızda portatif ci- hazlarla baca gazında bu parametrelerin ölçümlen yapılmıştır. Aynca termik santrallanmızda yazra- lı ölçüm cihazlanyla sürekli olarak öl- çüm yapılmasını sağlayacak cihazlann temini içın Türkiye Elektnk Kurumu (TEK) Genel Müdürlüğü'nce 1989 yılın- dan beri yürütülmekte olan çalışmalann bir sonucu olarak uluslararası ihaleye çı- kılnîış ve ihale 1992 yılında sonuclanmış- tır. Bu ihale kapsamında temin edilmiş olan ölçüm cihazlan Nisan 1993'ten iti- baren devreye girmiş olacaktır. Yapılan ölçümlerin sonuçlan ve teorik hesapla- malar santrallanmızda toz ve azot oksit- ler açısından ülkemizde yürürlükte olan Hava Kalitesinin Korunması Yönetme- liğfnde öngöriilen emisyon lımitlerine uyulmasında önemli bir sorunla karşıla- şılmadiğını, kükürtdioksit için verilen emisyon sınır degerinin ise aşıldığını gös- termiştir. Bu çerçeveden olmak üzere, öl- çüm sonuçlan ve termık santrallanmızın bulunduğu yöre göz önüne alınarak ter- mik santrallanmızın BGD tesisleriyle teçhizi için çahşmalar başlatılmışür. Çayırhan Termik Santralı'nda bir BGD tesisi kuruLmuş ve 1992 yılında iş- letmeye alınmışür iJantralda zaman zaman portatif cihazlarla ölçümler yapılmıştır.Cihazlar nisan 1993 başından itibaren devreye girecektir. Yatağan Termık Santralı BGD tesısi- nin fızıbilite çahşması tamamlanmış olup şartname haarlama ve finansman sağlama çahşmalan sürdürülmektedir. Sözkonusu tesis için 1993 yılı içinde ulus- lararası ihaleye çıkılacaktır.Yeniköy ve Soma Termık Santrallan BGD tesısleri için fızibilite çahşmalan yapılmış olup, bu tesislerin yapımı Türkiye Elektrik Kurumunun gündemindedir. - Yatağan Termik Santralı J1 yıldır fa- aliyet gösteriyor. Santralda şimdiye ka- dar hiç ölçüm yapüdı mı? Yapdmadıysa neden? FARALYALI - Daha önce de be- lirttiğirn gibi santralda zaman zaman por- tatif cihazlarla ölçümler yapılmıştır. Ve "baca gazında sürekli ölçürn yapacak cihaz- lar Nisan 1993 başından itibaren devreye girecektir. Hun: Alternatifenerji sistemlerimiz de var Türkiye'de bir dönem termik santralla- ra büyflk bir ilgi oldu. Bu ilgi bugün de sü- riiyor. Termik santrallann çevre ve ha\a kirliliğine neden oktuklannı bile bile neden hala bu santrallar üzennde bu kadar ısrar- la duruluyor? HUN- Türkiye'de behrli linyit rezerv- leri olduğu için bunlan kullanmak üzere bu şekilde projelendirilmiş olabilirler, di- ye düşünüyorum Amaneyaakkisülru- rü elimine eden fıltrasyon mekanizması montajı yapılmamıştır. Türkiye'dekiler, son derece demode teknolojiyle üretilmiş ermik santrallardır. Avrupa ya da deni- zaşın ülkeler, nerede eskı, kalmış tekno- lojileri varsa bunlan bize ya çok ucuz, ya da hibe şeklinde aktarmak suretiyle bun- lann kalıntılanndan kurtulmuşlardı. hem de kendileri yeni teknolojiye ımkan verecek şekilde sahalannı^enışîetmışler- di. Bız de bunlan büyük kurdelelerle kes- tik. Onlan da yanaİclanndan öptük. Ve ülkemizde faaliyete gecirdik. Bu, çok yanlıştır. Bilgisizce açıklamalar Alalım Polonya teknolojisını. Gökova termık santralı, biraz üzerindeki Kemer- köy ve Yeniköy santrallan. Gökova ol- masın da Yeniköy olsun, dendi. Ne fark eder? 25-30 km. içerdeki termık santralın parabohk şemsıyesi ya da asıt yağmuru şemsiyesı daha mı az etkıleyecekür Gö- kova Körfezi'ni? Bir de o zamankı ba- kanlann sözlen var. Görüntü kirliliğine neden olursa o zaman bacalanna sar- maşıklar sardınnz, soğutma suyunda alabalık yetiştiririz, demişler. Bunlar ta- mamıyla bilgisizce, laubalice. bilimsel- likten son derece uzak söylenmiş sözler- dir. Bakan seviyesindeki insanlann bunu sövlememesi gerekir. - Linyit rezervlerimiz nedeniyle termik santrallara yöneldik, dediniz. Ama bir de bu iş ne kadar yarar. ne kadar zarar sağ- lar di>e düşünüİmez, tercih ona göre yapıl- maz mı? Alternatif enerji HUN- Türkıye, eğer Avrupa ülkesi kabul edilirse, Avrupa'da Norveç'ten sonra morfolojik yapı itibanyla hidroe- lektrik santral yapımına en uygun ülke- dir Kot farklan olduğundan son derece küçük hidro-elektrik santrallar yapma olanağımız var. Türkiye'de aynca henüz denenmemiş birçok alternatif enerji sis- temi var. Bunlardan birincisi rüzgar enerjisi. 1981'den beri söylüyorum. So- nunda bir, bir buçuk ay önce Sayın Ener- jı Bakanımız Ersin Faralyalı, Sinop'ta belki de dünyaıun ikinci büyük rüzgar enerji santralının yapılacağını söyledi. Çünkü hep söylüyorum. Karadeniz bölgesı >ıldız ve poyraz rüzgarianna açık. İki boğazımız, Kilyos ve Şile tarafı sonderece kırpıntılı riizgân olan bölgele- rimsz. Rüzgar çarklan koyacağız. Bu rüzgar çarklan ABD'de Nevada'da. Ka- naıid'da. Av ustralya'da. Hollanda'da. Fransa'da var. Yani bütün Atlas Okya- nusu'na sahih' olan şeritte rüzgar çarkı variır. Hep söyledım, dilimde tüy bitü. Bıra- kın Ege'yi, Akdeniz'i. Ama Karadeniz'- de bunu gerçekleştirebilir, belki ıl bazm- da Jeğıl, ama ilçe, mahalle ve köy bazın- da dektnk üretimi yapabihnz. Bundan sonra jeotermal enerji, yani yenltı sıcak su kaynaklan var. Bu yeraltı su kaynaklan ülkemizde tunstik amaçlı kulanıhyor. Kaplıca yine kullanılsın. Area esas amaç bunun tanmda, seraa- lıku kullanılmasıdır. Hatta daha ileri gi- dehlirsek, yeterli paramız, portföyümüz mocutsa küçük şehirlerin ısınmasında da junu kullanabiliriz. Bunu bütün dûn- ya .apıyor. Yeni Zelanda soğuk iklime sahip bir ada ülkesi. Eldc ettiği sıcak suy- la seraalık yapıyor. İzlanda da tamamıy- la seraalık yapıvor, muz dahi yetiştirebi- liyor. Jeotermal enerjinin bizde de artık bu tarzda kullarulması gerekmektedir. Altenıatif enerjılere bir örnek de su enerjisi. Bizde hidroelektrik santrallar hep yapılmıştır. Ama bunlar da artık se- dimantasyon, tortulaşmaya uğruyor. Peki, bundan da vaz geçtik diyelim. Yet- kililere bir şey öneriyorum. Akarsu sant- rallan yapalım Çın'in yaptığı gibi. Akarsuyun bir debisi var, debisınin yanında matematiksel akıntı gücü var. Böylece küçük çarklarla mahalli elektrik elde edebileceği- miz hidroelektrik sant- rallar kurabilıriz. Bun- lar Kızılırmak, Yeşılı- nnak. Sakarya nehirlen üzenne kurulabilir. Ama biz ne yapıyoruz? Sakarya'nın yönünü de- ğiştirmeye çahşıyoruz. Çok yanlış şeyler yapılı- yor. Devlet Su İşleri çok yanlış şeyler yapıyor. Bakın ne yapıyor: Su çe- kip Beyşehir Gölü'nü kurutuyor. Bu nasıl olur? Böyle bir şey ola- maz. Su ihtiyaan varsa belirli yerlerde artezyen kuyulan açacaksın. Bu yanlışlıklan bir an önce durdurmamız ve son derece rasyonel ön- lemlerle ülkeyi 2000'li yıllara hazırlamamız la- zım. Havayı.çevreyi kir- leten termik santrallan artık bırakmamız lazım. Termik santrallardan çıkan kükurt once hıdrojen sülfür olarak çıkıyor, sonra ok- sıdasyonla SO 'ye dönüşür. Sonra tekrar okside olup ylıkanda yağmur bulutla- nndaki suyu alıp sülfürik asit olarak top- rağa iniyor. Buna asit yağmuru deniyor. Toprağa ındiği zaman binlerce. onbin- lerce yıldır dengesini koruyabilmiş top- rak birden asit su püskürtmesıyle karşı karşıya kabyor. dolayısıyla hayatiyeüni kaybediyor ve yavaş yavaş çölleşme sü- recine giriyor. Yokolan ormanlar Dünyanın önemli sorunlan var. Bun- lann başında tropik ormanlar ve orman rezervlerinın yok olması gehyor. Buna da asit yağmurlannın sebep olduğu söy- leniyor. Almanya'da 1983'te ormanlann yüzde 8'i asit yağmurundan yok olmuş. 1985'te yüzde 34'ü. 1987'de yüzde 52'si asit yağmurundan yok olmuş. Yani Al- manya'daki ormanlann yandan fazlası böyJece yok olmu$. • • / • Şehirlerararaşı sorunlar da başka. Artık karbüratörlü otomobiller dünya- dan kalkü. - Peki Türkiye çevre sağlığı konusuna hala neden bu kadar az ilgili? HUTS- Türkıye"de bu kunu işlenme- miş. Bu konuda eğitim yapan fakültele- rimiz eksik. Çok değerli bilim adamlan- mız var. Ama onlar bu konulan öğrenci- lerine öğretiyorlar. Bakanbklar, hükü- metler bugün bence bilim adamlanna mi düz olan ülkelerde hidroelektrik sant- ralın yapılması son derece zor. hatta mümkün değil. Nükleer santralı da refe- randumla sorulduğu zaman bazı halk topluluklan kabullenmiyorlar. Dolayı- sıyla termik santral yapılabilir, ama bi- limsel yollardan.. Termik santrallarda sülfürü önleyici sistemler var. Kalsiyum karbonat sistemi var örneğin. O kapkara toz bacadan bembeyaz olarak çıkabili- yor. Japonya'da bu yapıbyor. Ama bun- lar yüksek ve pahalı teknoloji. Bız her zaman hibeyle bize eönderilen Cfökova santralmı yaparken kimden rapor almışlar? Kime danışmışlar? Sorun İstanbul, Marmara, Hacettepe ya da İstanbul Teknik Üniversitesi'ne... Rapor verildiyse mutlaka 'yapılmaz, yapılması hatalıdır' diye rapor verilmiştir; o rapor da yok edilmiştir. Gökova gibi yerde termik santral yapılır mı? çok sayğıyla yaklaşmab. O bilim adam- lanndan bebrb bilirkişiler oluşturubnalı. bebrli programlar üretilmeli. İnsanlarla iletişımi bilimsel bazda gayet iyi gerçek- leştırmemiz lazım. Bu kadar otomobil üreticisi var. Kar- büratör dünyadan kalktı, diyorum. Tür- kiyedeartık benzın püskürtmeli motor- lara geçilmesi gerekiyor. Bunlan bılen insanlann başa gelip de bu işleri empoze etmeleri lanm. - Bu termik santrallara Türkiye için ne- den bu kadar gerek duyuldu? Evet. kullan- mamız gereken bir linyit rezervimiz var. Ama bunu.ı yanında akarsuyumuz da var... Önlemini alsalar HUN- Termik santrallar birçok ülke- de başanyla kullanıhyor. Danimarka'da termik santrallar var. Yani yeryüzü biçi- ya da ucuz teknolojiyi. Avrupa'nın atığı- m, döküğünü abnışız. İşi iyi inceleme- den. uzmanlanmıa bu ışte yetkili kıbna- dan bakan seviyesindeki insanlann im- zasıyla bunlar alınmış. Çok yanlış ya- pıbnış. Artık bugün ınsan haklan gibi çevre haklan, çevre hukuku kavramlan ortaya çıkmıştır. Bugün artık kıtalararası kirbbk kav- ramlan ortaya çıktı. Diyelim ki ya da varsayahm ki Gökova santrab faaliyete geçti. Bundan Yunanistan etkilenmeye- cek mi? Gökova santrahnı yaparken kimden rapor almışlar? Kime danışmışlar? So- run İstanbul. Marmara. Hacettepe ya da İstanbul Teknik Üniversitesi'ne... Rapor verildiyse mutlaka "yapılmaz, yapılması hatahdır" dıye rapor verilmiştir: o rapor da yok edilmiştir. Gökova gıbı yerde ter- mik santral yapılır mı? - Dünyada termik santral kirliliğine karşı belÛ önlemler alınıyor. Peki, sürekli EDİZHUN 1940yılında İstanbul'da doğdu. Liseye önce A vusturya Lisesi'nde basladı, daha sonra Atatûrk Lisesi'nibitirdi. 1961'deyedek subayhğınıyaptı. 1963yılında yükseköğrenim için Almanya 'ya gitti. Ancak bir rastlantısonucu tatiliçin İstanbul'da olduğu bir dönemde bir derginin yarışmasmı kazanaraksinema oyuncusu oldu. 1975yılındayükseköğrenime yenıden başlayarak Norveç'te biyoloji ye kımya mühendisliği okudu. İstanbul a döndükıen sonra matbaacılık yaptı. Geçenyılda Çevre Bakanhğı danışma/fi ve tedviren İstanbulİl Müdürlüğü 'nü yürüttükten sonra ikigörevmden de istifa etti. ölcûm yapıiıyor mu. bunu yapnrak gereki- Kitle ölûmleri HUN- Belki hatırlarsınız. 1952 yılında Londra'da London Smog diye bir facia yaşandı. 13 Arabk 1952 arasındaki beş günde yaşı 50'yi gecmiş 4000 kışı hayaü- nı kaybetti. Feci bir şey bu. Foto kimya- sal azot oksitlerin kükürtle birlikte olu- şumundan ortaya çıkan rahatsız edici duman. Dolayısıyla bronşlan hassas olan alerjık bün- yelileri etkilemiş olmab ki böyle büyük bir kayıpla karşı karşıya kalındı. Londra'- da o zaman 3700 mikrogram kü- kürt dioksıt izlen- di. 41 yıl sonra, 18 Ocak 1993'te Fa- tih'te kükürt di- oksit miktan 4070 mikrogram metreküptü. Bu- nun mutlaka kontrol altına alı- nması gerek. Bir yanda termik santrallar, bir yanda büyük şe- hirlerdeki bu ha- va kirb'bği. Yata- ğan'da da bir öl- çümde çok yük- sek dozda kükürt dioksit emisyon- lan çıkabilir. Bakın şimdi bir metropol ba- kanhğı kurulmalı Türkıye'de. Dünyada bunun örnekleri var. İstanbul metropol bakanı Ankara'da değil İstanbul'da otu- racak. Bakanlar Kurulu toplanüsı oidu- ğu zaman Ankara'ya gidecek. Ve bu ba- kanlık Büyükşehir Belediyesi'ni denetle- yecek. bilımsel bir heyet oluşturacak. programlar oluşturacak. belki de Başba- kanlığa bağb olarak çalışacak. Büyükşehir Belediye Başkanı diyor ki ben ilçe belediye başkanlanna hakim olamıyorum. çöplerinizın ahnmasını isti- yorsanız onlara başyuracaksınız. Olur mu öyle şey? Onun için metropol bakan- lığı kurulsun diyorum. Büyükşehirin başkanı nasıl müdahale edemezmiş? Size bir şey söyleyeyim mi, el ele verirsek Tür- kiye'de son derece düşünen, düşündüğü- nü de yapmak isteyen bir potansıyel var. Bir takım şeylen yapabilrnek için işi bi- len, namuslu insanlan başa getirmek la- zım. Megaloman değil, işini bilen insan- lan getirip çalıştırtacaksınız. Bunun baş- ka yolu yok. - Bir de çimento fabrikaiannın çevreyi kirfetmesi var... HUN- Fabrikarun bacasına antma te- sisi koy dersek oy kaybederiz, diyoruz. Hep oy kaygısı. Ama asbnda oy kazanı- nz. Elektron filtrelerinin çimento fabri- kalanna mutlaka montajı gerekli. Konu çimento tozunun insana vereceğj zarar- lar değildir. Konu, ağaçlara vereceği za- rardır. Kiraz, erik, şeftab', kayısı ağacı çi- çek açtıgı zaman döllenme zamanıdır. Çimento tozu yağdığı zaman tüm bu döllenme mekanızmasını yok ediyor. lz- mjt yöresinde eskiden Derince kirazı, Yanmca kirazı vardı. Bugün bu kirazlar kaldı mı? Sadece bir kaç tane ağaç kal- mıştır. Çimento tozu mutlaka insan sağbğını olumsuz etkiliyor, ama esas tanmcıbğa zaran var. Mutlaka çimento fabrikalan- na fıltregetirilrnesi lazım. Hangisi fıltreyi monte etmiştir ya da hangisine filtre monte etmesini bakanbk empoze etmiş- tir? Ben diyonım ki: Hanımefendiler azın- bkta olduğu için Mecb's'te beyefendilere hitap ederek, İütfen beyefendıler, kendi- mize gelelim, bu işi elbirliğiyle çözeüm. Bu sorunlar çözülmeyecek nitebkte de- ğil. Sağduyuyla hepsi çözülür. Baü'dan, Doğu'dan örnek almaya da ihtiyaamız yok. Biz kendi gücümuzle, zihinsel kud- retimizle konulara çözüm bulabüiriz. Bu kadar bilim adamımız var, bu kadar ko- nuşuluyor. On yıldır konuşuyoruz. Bi- zim fıkirlerimizi en azından bir kez dinle- yin. Uygulaması daha kolaydır. Resmi makamlarda çabşanlann yetersiz oluşu bizi bu hale sokmuştur. Şu anda resmi bir sıfatım olmadığı için gönlümden gel- diği gibi konuşuyorum. - Sizin şimdiye kadar ne yapabildiğiniz konusunda eleştiriler de var. Buna yanrt verecek misiniz? HUTS- Çok haklan var. Ben soruyo- rum şimdı. Ediz Bey ne yaptı şimdiye ka- dar, ne yapabildi? Ediz Bey hiçbir şey ya- pamadı, çünkü elinde bir imkân yoktu. Ebnde imkan olsaydı çok şey yapardı. Gece gündüz çabşabilecek derecede fe- dakâr bir insandır. 35 yaşımdan sonra Allah bana büyük bir lütufta bulundu, çok zor şartlarda Norvecceyi öğrenerek pek iyi dereceyle mezun olmama imkân sağladı. Ben her şeyi affederim, nankör- lüğü affetmem. Ama nankörlük insan- larda fazlasıyla mevcut.- Azımle hırsı çok iyi ayırmak lazım. Hırs insanı felakete götürür. Azim ise başanya... Biz bunu toplum olarak iyi ayıramıyoruz. Kaç yaşına kadar yaşar- sam ülkeme hizmet edeyim istiyorum. Onun için de sonuna kadar bir rrusyoner gibi çalışacagım. Bakanlann, milletve- killerinin, parülerin hareketlerini bun- dan sonra dikkatle ızleyeceğim. Kimseye bir husumetim yok. Doğrulannı takdir edeceğim. Ama yanlışlannı da mutlaka ifade edeceğim. Çok spesifik konularda- n bakanlıklarda işi bılen ınsanlann dev- reye ginnesinde büyük fayda var. Bib'mi bılmek gerek. Bu çok önemli. Türkiye'nin çok sonınu var. Ama bunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Kırsal kesim sorunlan var. Erozyon var, akarsu, yeraltı sulan kirbbği var. Bugün kırsal kesinde bir ev yaptınp kuyu açtır- dığınız zaman artık temiz su gelmemek- tedir. Sorun da büyüyor Büyük şehırlerin de büyük sorunlan var. Orneğin İstanbul. Oİcsijen üretimi için ağaçlandıracaksınız Bütün sorun nüfus baskısıdır. Nüfus baskısı kaynak tabanlannı tüketiyor ve gelecek nesillerin doğal olarak imkânla- nru zorluyor. FORKLIFT ARANIYOR 2.5 ton kaldırma kapasiteli kullanılmış Forklift alınacaktır. Tel: 512 47 37 İLAN t T.C. ^ ARALIK ASLİYE CEZA MAHKEMESİ 1992 20 Görevlj memura hakaret sjçunun yapılan açık yargılamasında verilen ara karan uyannca: Olayın sanığı bulunan ve yapılan tura zabıta araşürmasına rağmen adresi tespıt edilemeven saruk Haydar oğlu Konca'dan olma 1959 d.lu SeJahallın Kumlay'a Yargıtay bozma ilamının 7201 sayılı tebligat ka- nununun 28. maddesı gereğınce ilanen tebligat yapılmasına k ırar veril- miştir. İlan. gazetede 15 gun sonra adı geçen şahsa tebliğedılmış sayıla- caktır. 2.2 1993 Basın 21597 T.C. BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN 1991 774 Davacı Malıye ve Gümrük Bakanhğı tarafından davalı Kayyım 7ekenva Temizel aleyhıne açılan gaiplik ve tescıl davasında, Beyoğlu Yenışehır Mah. 1391 ada 14 parsel sayıb taşınmaz malikleri Hinstomos Dermos, V'asil Dermos. Dımitri Dermos. Nika Dermos ve Teodos Dermos'un olü veya din olduğu bilınmediğinden gaıplıklenne karar verilmesı istenılmıştır. Yukanda taşınmaz malıklenni tanıyan veya bilenlenn mahkememi- zin991 774 sayılı dosyasına bildırmelen ncaolunur. 19.2 1993 T.C BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 1992/51 Davacı Maliye Hazınesi tarafından davalı Huriye Ersözlü aleyhi- ne açılan gaiplik ve tescıl davasında Beyoğlu Ahmet Efendi Cad. Dereboyu Sok. C.14 S 77'de nüfusa kayıtlı 2.2.1931 d lu Yusuf adlı şahsın ölü veya diri olduğu bilinmedi- ğınden gaipliğine karar venlınesj ıstenilmıştır. Yukanda nüfusa kayıtlı olduğu bıldinlen Yusuf adlı kışiyi tanıyan veya bilenlerin mahkemernizın 1992 '51 sayılı dosvasına bildırmelen ri- caolunur. 19.2.1993 Basın: 21549
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle