Katalog

Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar Yayın Koordinatörii: Hikmet Çetinkaya •Genel Yayın Danışmam: Orhan Erinç • Yazı İşleri Müdürü: Celal Başiangıç • Haber Merkezi Mü- dürü: Mustafa Balbay Görsel Yönetmen: Ali Acar •Duzenleme: Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcisi: Cüneyt Arcavürek •Haber Müdürleri Işık Kansu, Hakkı Müessese Müdur V Erol Erkut « • İstanbul Haberleri: Şenay Kalkan «Dış Haberler Ergım Bakı Erdeın Z.Gökalp BK İnkılap S. No:19<4. Tel: 4331141-47. Telex 42344, Fa.x. tör: Ahnıet Kondsan • Muhasebe • 1; - Ekonomi Dinç Tavanç »Yurt Haberleri Mefamet Saraç (4)4330565•İzmir Temsılcisi: Serdar Kızık, H.Zı>a B!v 1352S.2 3 Tel:83123O. ncr »İdare: Hüseyin Gürer «I^le • Makaleler Sami Karaören •Spor Abdölkadir Yocebruın »Dıi- Telex: 52359,Fax: (51)895360 •Adana Temsilcisi. Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. Çelik •BıJgi-İşJern Nail fnal «Bil zeltme Abdullah Yazıa 119S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 tem: Mürüvet Çüer •RekJam: Reh \ avımUjaft: > enı Gun Haber ^jansı, Basn ve Yayıncılık A Ş B&san: Cumhurıvet Matbaaalık \e Gazetccılık T\Ş Tû,kocag Cad3941 Cagaloglu34334Isl PK 246İsıantmlTel 512O5O5Telex 22246.Fax (1)5138595 28ŞUBAT1993 İmsak:5.09 Güneş 6 34 Öğle 12.21 Ikindı 15 27 Akşanv 18.00 Yatsı: 19.19 Göndelikçi çalıştınrken dikkat • ADANA (AA) - Temizliğe gelen sigortasız gündelikçi işçileriçın güvenli birçalışma ortamı sağlanması gerektiğı, aksi takdirdeçahşma sırasında mevdana gelecek iş kazalanrun işçi>e verdiği zararı, işveren konumundaki kişinin tazmin etmesı gerektıği bildirildi. Gazi Üniversitesi İklisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşve Sosyal Güvenük Hıikuku öğretim üyesi Doç. Dr. Kadır Ancı. kanun hükümlerine göre sigortasız gündelikçi temizlik işçisı çahştıranlara. büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. Borçlar Kanunu'nun 32. maddesinin. günlük temizliğe gelen işcilere, güvenli birçalışma ortamı hazırlanmasını hükme bağladığını anlatan Ancı, şu bilgileri verdi: "İlgili kanun hükmü. işveren konumundaki kişinin çalışanın iş sırasında maruz kalabileceğı tehlikelere karşı önlem alması zorunluluğunu gerektiriyor." Cindyanneolmak îstiyop • ATİNA (AA) - Sinemanın ünlü sımalanndan Richard Gere"in eşi 'top model' Cindy Gravvford, en büyük arzusunun anne olmak olduğunu söyledi. Milano'da reklam amacıyla gittiği bir parfümeri mağazasının kapısında hayranlannın hücumuna uğrayan ünlü manken, gazetecilerin sorulanm cevaplarken, '"MTV için bir programın hazırlıklannı sürdürdüğünü ve bayanlar içinjimnastikle ilgili bir video kasetinin de çok yakında piyasaya sürüleceğini" belirtti. Mankenliğin çok stresli bir iş olduğunu söyleyen Crawford, "Mesleğini geregi gibi yerine getirebilmek için içine girdiği stresten ülser olduğunu" ifadeetti. "Vahşi Orkide"."BeveriyHills2" gibi filmler için yapılan başrol tekliflerini reddeden Crawford, "Sinemaya geçecek misiniz" şeklindeki bir soruyu ise "Belki"diye cevapladı. Crawford, mesleğinin en çok hoşlandığı yanının ise "genç kızlann kendisine gelerek manken oimak için yardım istemeleri olduğunu" söyledi. 'Uzaylılarta • FRANKFURT(AA)- Ünlü fngilizbilim-kurgu yazan Arthur C. Clarke (75) insanoğlunun en geç yüzyıl içinde ölümsüzlüğün sırnnı bulacagına inandığını söyledi. Almanya'da yayımlanan Der Spiegel dergisine verdiği demeçte, bugüne kadar yazdıklan ve geleceğe yönelik düşünceleri ile ilgili oldukça renkli bir tablo çizen Clarke. şu anda yaşamını sürdürdüğü Sri Lanka'nın Colombo sahillerinde gelecekteki bulgular konusunda yeni düşünceler ürettiğini kaydetti. 2050yılında Mars ve Ay'da olağanüstü teknolojik donanıma sahip uzay istasyonlan kurulacağına kesin gözüyle baktığıru belirten ünlü yazar. uzaysız bir gelecekten söz etmenın her geçen gün olanaksız hale geldigiru kaydederek "İnsanoğlunun geleceği uzaydadır'" dedi. Akyûrek'ten baroya ziyaret • İstanbul Haber Servisi- Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, İstanbul Barosu'nu ziyaret ederek, baro yetkililerinden çevre konusunda kendilerine yardımcı olmalannı istedi. Baronun Çevre Komisyonu ve Yönetim Kurulu üyeleriyle görüşen Akyürek, dünyada arük sağ-sol çatışmalanrun önemini yitirdiğirü belirterek, bundan sonra ülkeler arasında çıkabilecek olası çatışmalann nedeninin çevre olabileceğini öne sürdü. Türkiye'nin sanayileşme sürecini henüz tamamlamadığı için, Batılı ülkeler kadar çevreyi kirletmediğini söyleyen Akyürek, kadınlann çevre konusunda çok duyarlı olduklannı savundu. "Evin temizliği nasıl hanımlardan sorulursa, çevre konusu da öyle. Hanımlarerkeklere oranla daha hassas ve romantiktjr" diye konuşan Akyurek. İstanbulda ilk çevre kurslanna bayramdan sonra başlayacaklannı belirtti. Erik Mortensen boş kaldığı biriki yıl boyımca, hızından hiçbir şey kaybetmemiş. Moda şevki daha da bir bilenmiş saı Hayalperest moda dünyasına dönd 1993 yazı için Erik Mortensen'in beyaz krepten bir modeli. tlginç pflikr modele bir özellik veriyor. Omuzlarda işlemeden yapraklar var. • Kaç yılın Erik Mortensen'i bu moda dünyasında?.. Kaç yılın deneyimi var ardında? Bir hevesle podyumlara atılan, bir iki mevsim sonra. bazen tek bir defılenin ardından, kayıplara karışan hayalperestlerden biri mi o?.. Elbette dönüşü görkemli olacak. Gidişine inat. Acısını çıkarmak istercesine. Bir kadınlık katmış ki yeni modellerine, Allah AUah!.. • Pek "gündelik" bir kadın değil, itiraf etmek gerek. Şıkhğının dozu, günün saatlerine gündelik yaşama ayak uydurmak için biraz fazla. Ama, olsun!.. Bakalım zaman negösterir?.. Davetlileri sarsmak, gözlerini açmak. dönüşü kutlamak için böyle bir şok gerekli... Gözleri en çok açan. en heyecan uyandıran buluşlanndan biri nilüfer etekleri olsa gerek. Tersine bir nilüfer düşünün. NECLASEYHUN Döndü!.. Erik Mortensen döndü. Birkaç yıl önce pek görkemli birdefîleyle aynldığı moda dünyasına, pek görkemli bir şekilde geri döndü. Balmain'de bitirmişti; Scherrer'de başladı. Kırk yılın Balmain'cisi Scherrer'de. Peki otuz yılın Scherrer'cisi Scherrer'in kurucusu gerçek Scherrer de yann öbürgün Balmain'demi?.. Ali'nin külahı Veli'de, Veli'ninki Ali'de... Tam bir köşe kapmaca!.. Erik Martensen. kenarda köşede boş kaldığı biriki yıl boyunca, hızından hiçbir şey kaybetmemiş görünüyor. Moda şevki daha da bir bilenmiş sankı... Fantezi üstüne fantezi, buluş üstünebuluş.. Neler bulmuş. neler sundu?.. Jarselerle. ketenlerle, krep vemuslinlerleoynamış... Tam usta işi. Eh, olmasın mı? Kaç yılın Erik Mortensen'i bu moda dünyasında?.. Kaç yılın deneyimi var ardında? Bir hevesle podyumlara atılan, bir iki mevsim sonra bazen tek bir defılenin ardından kayıplara kanşan hayalperestlerden biri mi o?.. Elbette dönüşü görkemli olacak. Gidişine inat. Acısını çıkarmak istercesine. Bir kadınlık katmış ki yeni modellerine, Allah AUah!.. Şortunda da bu hava, gece elbısesindede... Tepeden tırnağa kadtn!.. Pek "'gündelik" bir kadın değil, itiraf etmek gerek. Şıkhğının dozu, güneşin saatlerine, gündelik yaşama ayak uydurmak için biraz fazla. Ama, olsun!.. Bakalım zaman negösterir?.. Davetlileri sarsmak,gözlerini açmak, dönüşü kutlamak için böyle bir şok gerekli.. Gözlen en çok açan, en heyecan uyandıran buluşlanndan biri nilüfer etekleri olsa gerek. Tersine bir nilüfer düşünün. O biçimde bir etek. Parça parça, petal petal. Uçlan sivri. Her adımda, en uzak harekette yukan doğru açılıyor. Olanca dikkatinizi bu eteğe, Erik Mortensen'e vermez misiniz?.. Aynca Erik Mortensen'in böyle bir etegi sunması da ilginç. Nilüfer etekli böyle bir kıyafetini elealalım. Örneğin bir lacivert tayyör. Kısa kollu. Bask kısa. Bele oturmuş, kıvracık. Beyaz siv ri yaka hançer bir dekolteyle bele kadar açık. Belde kocaman altın metal bir düğme. Başta Comotierstili beyaz küçük birşapka. Kurdelesi altın rengi. Elde dirseklerden yakası beyaz, uzun eldivenler. Ayakta yüksek. alabildiğine yüksek öİcçeli kapalı dekolteli dore papuçlar. Gözünüzün önüne geliyor mu?.. İşte bu Mortensen'in Parisli şık kadını 1993yazında. Evet, Erik Mortensen görkemle uzaklaşmıştı. görkemle dönüyor. Kırk yılhk Bafmain'ci Scherrer'de. Otuz yılhk Scherrer'ci Scherrer'de, belki yann Balmain'de... Ali'nin külahı Veli'de, Veli'ninki Ali'de... Mortensen'in Scherrer için hazırladığı lacivert satenrî elbisesi. Beyaz üzerine altın ve taşlarla işleıuniş güllc Çikolata dayambnaz gıdalar listesiııde Haber Merkezi - Çikolata yeme isteği- ne karşı koyamadıklarını söyîeyen kişiİer kendilerini kandırnor. İngiliz Gtda Araştırma Enftitüsü'nden bilim adam- ları. çikolatanın bağımlılık yarat- madığını buldu. İngiliz araştırmacılara göre, insanlar sucluluk duygusunu yenmek için çikola- tayı suçluyor. Düzenli beslenmeye ek olarak bir tatlı gibi smırlı bir biçimde ye- mek yerine cikolatayı vazgeçilmez bir besin gibi tûketince suçu bağımlıhğa at- mayı çözfim olarak buluyorlar. Bilim adamları. aşın çikolata tüketi- minin bağımlılık çerçevesinde açıklan- masının. zevke karşı direnç göstereme- me>e göre kişisel ve toplumsal olarak daha kabul edilebilir bir durum olduğunu belirtiyor. Araştırmada, çikolatanın psiko-etkin maddeler icerdiği, ancak bunlaruı bağımlılık yarahcı olarak kabul edileme- yeceği bulundu. Bununla birlikte, daha önce yapılan araştırmalar sonunda. yiye- ceklere aşın istek duymamn uyuşturucu bağımlıhğıvla benzer bir mekanizması olduğu iddia edilmişti. Tatiandıncılann ağn kesici bir özelliği var. Şekerü karışımlar. bebekleri sudan daha çabuk sakinleştiriyor. Dr. Mela, şe- kerli besinlerin vücuttaki zevk üreten opi- oidJeri harekete gecirdiğini söylüyor. Çi- kolata, bir insan aşık olduğunda be> inde serbest bırakılan bileşünlere benzer un- surlar içeriyor. Dr. David Mela ve Dr Peter Rogers, çikolatanın dayanılması güç olan gıdalar listesinde birinci sırada yer aldığını söylü- yor. 1970lerin ortasından bu yana kişi başına çikolata tüketimi yaklaşık yarı yarıya arttı. Dr. Mela, gıdalara karşı şid- detli istek duymanın ücte ikisinin gece or- taya çıktığını bt'lirtiyor. Bunda, sıkıntı, endişeli olma ya da kendini köhl hissetme önenüi rol oynuyor. tngiliz hükûmeti, 2000 yıuna kadar doymuş yağların kullanımını yüzde 35, şişmanlığı ise yüzde 25 oranuida azalt- mayı hedefliyor. Buna göre, örneğin bir çikolata pakeri. bir kişinin bir günde tü- ketmesi gereken şekerin en fazla vansmı, doymuş yağların ise yüzde 30'unu icere- cek. Hükümet. üreticileri daha sağlıklı ürünlere yöneuneleri için şimdiden uyarı- yor. ÇOCUĞUNUZ VE SİZ Yatağınızı ayınn İSTANBUL (AA) - Çocukla- nn 3 yaşından sonraki dönem- de anne-babalanyla aynı yatağı paylaşmalannın, ileride birta- kım kişilik problemlerine ve yanlış cinsel bilgilennıelere yol açacağı bildirildi. Bakırköy Ruh ve Sinir Has- tahklan Hastanesi Başhekim Yardımcısı. psikiyatri uzmanı Dr.Mecit Çahşkan. bebeklik ve ilk çocukluk yıllanrun ruhsal ve cinsel birtakım özellikJeri oldu- ğunu. psikoseksüel gelişmenin bellı dönemlerinin de farklı be- lirtiler gösterdiğini kaydetti. Dr.Çahşkan, şöyle konuştu: "İlk bir yıl, 'oral' dönemde ağız ve dudaklar ön plandadır. Bu dönemdeki saplantılar. ba- ğımlı kişilik oluşturur. 1-3 yaş arası 'anal' dönemde ise ailenin ve çocuğun özel dikkati anal ve üretral bölge ile fonksiyonlara yönelir. Haz duygusu. anal ve üretral yolla alınır. 3-6 yaş arası 'fallik' dönemde ise erkek ço- cuk için erkeklik organı, bütün benliği ile eşdeğerdir. Kız ço- cukta ise bu organa imrenme belirgindir." Fallik dönem Dr. Çahşkan, fallik dönem- de, çocukta cinsel ilgjler ve rol- lerin benimsendiğine işaret ede- rek bu dönemde anne-erkek ço- cuk ve baba-kız çocuk yakınlaş- masına dikkat edilmesi gerekti- ğini dile getirdi. Çahşkan, bu dönemden iti- baren çocuğun anne-babasıyla aynı yatağı paylaşmasının. ileri- de bir takım kişilik problemleri- ne ve yanlış cinsel bilgilenmele- re yol açacağını da vurguladı. GüçKirüzgarlaristeyen değhmehler Haber Merkezi-Rüzgar değirmenleri, fazla birişe yaramayacaklannı düşünen kuşkuculan utandınyor îşpanya'da Pesur rüzgar çiftliğindeki değirmenler 21 bin ailenin, yani küçük bir kentin elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar enerji üretiyor. Cebelitank Boğazı'run karşısında geçen ay açılan ultra-modern rüzgar değirmenleri, temiz enerji konusunda gelecek için oldukça umut veriyor. Güçlü rüzgarlan alması için tepelere yerleştirilmiş olan değirmenlerin. üretim hedefini yakalamak için yılda en az 2 bin saat güçlü rüzgarlara ihtiyaçlan var. Uzmanlar, tepelerin Avrupa'nın surf başkentı Tarifa'nın üstünde bulunduğunu, dolayısıyla bir sorun çıkmayacağını belirtiyor. Değirmenlerin inşası için 460 milyar lira harcandı. Ancak değirmenler, hem bütçe, hem çevre acısından uzun dönemde çok yararlı olacak. Bu değirmenlerden yararlanıldığı zaman, 20 bin ton kömürden tasarruf edilecek, 2 bin 320 ton çöple karşı karşıya kalınmayacak, 42 bin ton karbon dioksit, 273 ton sülfür dioksit ve 189 ton nitrik oksit atmosfere bırakılmayacak. KÜLTÜR BAKAM SAGLAR: İstanbul'u yenid kurmakzorunda Kültür Senisi - Türkive Eko- nomik ve Toplumsal Tarih Vakfı tarafından düzenlenen "İstanbul üzerine beklentıler ve ütop\alar" konulu sempozyu- mun birinci gününde dün. dün- yada yaşanan küreselleşmeye bağlı olarak bir dünya kenti ol- mayı amaçlayan İstanbul'u bekleyen sorunlar ve gelişme- ler. bilim adamlannca tartışıla- rak kent için olası senaryolar önerildi. Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde başlavan ve bu- gün de sürecek olan sempoz- yum Kültür Bakanı Fikri Sağ- lar'ın konuşmasıyla açıldı. Kent'.'Metropol' ve 'Mega- kent" kavramlannı sanayileşme süreci içinde ele alarak tanımla- yan Kültür Bakanı Sağlar. bir mega kent olma volundaki İs- tanbul için şu değerlendirme\i yaptı: "istanbul çok uzun vıllar bo- yunca ihmal edılmış. geçmişle bağlantısı kopanlarak vorul- muş. yıpranmış bir ^ehırdır. Bunun nedenlerinden biri de anlamsız nüfus artışıdır. Bu kenti yeniden ele almak. yeni- den kurmak, hiç değilse venile- mek zorundavız. Ne \ar kı bunu yaparken birge çiyle de hareket Ütopyaların bittiğia mizbirdünvadaonu cek kadar hülyalı biı İstanbula en çok ya medir ütopya." 1927'lerden bu ys nüfus artış eğilimirı kiye'nin diğer kentle la nüfus yapısındaki rı grafıklerle anlataı Üniversitesi Sosyolc öğretim göre\ lisi Fa bay "Bölgesel eşitsh ettiğı bürece kente ol recek" dedi. "Global Kent" ve leşme" kavramlan layarak konuşmasın Sema Köksal, küresı recinin ctkilerinin aç dığı kentle \er alan katmanların kent ü: planlannı anlattı. Sempozyumda. 1 planının sınırlan içi van. kaotık bir şeki vurgulanan İstanbu larına çözüm getire en azından kent hul yerel vönetimin \ap dcğışikliklere gidilm ğı görüşünde birleşil Tumorlu kemik tedavisinde yeni SERAP DİKMEN İZMİR - Tümörlü kemiğin bulunduğu kol veya bacağın kesilerek tedavisi tarihe kanşı- yor. Dış ülkelerde uygulanan yöntem ve tekniklerin Tür- kiye'de de uygulanmaya baş- lanması ile uzuvlan koru\xıcu girişimler yapılıyor. Tedavinin maüyeti 80-100 milyon lıra arasında değişiyor. Aynı teda- vinin ücretinin Ameriİca ve ben- zeri ülkelerde 1 milyar braya kadar ulaştığı belirtihyor. Uzmanlar, kemıklerde bulunan kötü huylu tümörle- rin tedavisinin tek bir hekımce yürütülemeyeceğjni belirtiyor- lar. Tüm kanser türlerinde ol- duğu gıbı kemikteki kötü huy- lu tümörlerin tedavisinin de bir merkezce yürütülmesi ge- rektiğini belirten uzmanlar, hastanın gereksi kaybının önlenmesı nun zorunlu olduğı yorlar. İstanbul ve Aı sonra İzmir'de de merkez kuruldu. E§ sitesi Tıp Fakültesi bünyesinde kurula Sıstemi Tümörleri 1 yıldır bu konuda ı yapıyor. Son yıllara kadar 1 kötü huylu ur hastalann. hastabkb cağının kesilerek ted ğıni belirten E.Ü.Ti] si Ortopedi ve Tra Ana Bilim Dalı öğr Prof. Dr. Güven "Arük zamanında , talara her türlü cerr yat, ışın ve ilaç uygu pabiliyoruz." dedi.