18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JAYFA CUMHURİYET 28ŞUBAT1993PAZAR HABERLER Eaklar-Lantos förüşmesi I\NKARA(AA)-TBMM laşkanvekili Fehmi lşıklar ABD Kaliforniya Mılletvekili, Ujuslararası kuruluşlar ve İnsan Haklan Ah Komisyonu Başkanı Tom Lantos'u dün kabul eierek bir süre görûştü. Isklar, kabulde yaptığı bnuşmada, ABD ve Türkiye arasında çok iyi ifcşkiler bulunduğunu telirterek, bu ilişkinin hem bjlge hem de dünya banşına kilkısı olduğunu söyledi. Lantos da Sovyetler ftrliği'nin dağılmasından sonra bölgede baa gelişmeler yaşandığına işaret etli. Tom Lantos, Iran'ın silahlanma yanşı, Irak'ın ABD ile iyi ilişkilere yanaşmaması, Ermenistan-Azerbaycan çaüşması ile Kıbns Rum kesiminde seçim sonrası ortaya çıkan yeni gelişmeleri Türk yetkililerle konuşmak isiediklerini söyledi. Gezaevterinde ANAP hıcelemesi •ANKARA (ANKA)- ANAP firar olaylanndan sonra cezaevlerinde inceleme yapmak için oluşturduğu heyet sayısını ikiyeçıkardı. Giresun Milletvekili Burhan Kara ve İstanbul Millelvekili Bülent Akarcalı başkanlığındaki iki ayn heyet, pazartesi günü incelemelerine başlıyor. ANAP'ınsonMKYK loplantısında alınan karar doğrultusunda Giresun Milletvekili Burhan Kara, Afyon Milletvekili HaKI İbrahim Özsoy ve Kaslamonu Milletvekili Murat Başesktoğlu'ndan oluşan heyet; Adana Ceyhan, Gaziantep ve Nevşehir, İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, İstanbul Milletvekili Halil Dumankaya vc Yozgat Milletvekili Mahmut Orhon'dan oluşan heyel ise Diyarbakır, Malatya ve Elazığ illerindeki cezaevlerinde incclcmc yapacaklar. 'Demokrasinin engeli 82 Anayasası' • İZMİR (İzmir Cumhuriyct EgeBürosu)-SHPGcncl SckrclcnCevdetSelvi, dcmokralıklcşmcnin önündckı cn bûyük cngclin anayasa olduğunu söyledi. SeKı.CHPycgidcnleri SHP'yedavcictti.Tüzükvc program değişiklıği çalışmalan yapan SHP bu konuda ilk bölge toplantısını İzmir'deyaptı. 12ilinil yöneticilcri. belediye başkanlan, kurultay delegelerinin yanı sıra genel sekreteryardımcılan. PM ve MYK üyelerihazırbulundu Toplantıva İzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmurkatılmadı. Yrimaz'ın iftar gezileri Demirel, Izmit ve Istanburda temel atma ve tesis açma törenlerine katıldı 'Güçlenme şerbetinden için' AHMETKURT HATİCE TL'NCER İZMİT/İSTANBLL- Baş- bakun Süleyman Demireİ. "Türkiye iyi yoldadır, doğru yoldadır. Türkiye'nin güçlen- me. ilerleme şerbetinden herkes içmelidir" dedi. Demireİ. dün Kocaeli ve İs- tunbul'da birdizi temel atma ve tesisleri hizmete açma törenleri- ne katıldı. K-ocaeli Üniversi- tesi'nin açılış törenine katılan Demireİ. burada yaptığı konuş- mada kendisine sürekli olarak "Bu iş nasıl olacak. nasıl bite- cek, nasıl yapacaksınız" gibı sorulann yöneltildiğini hatırlat- tı ve "Ben bunlan 30 yıldır din- liyorum. Bu sürede nasıl yap- tıysak, öyle yapacağız" dedi Türkiye'nin yürümeye devam ettiğini, geleceğine kan enjekte edildiğini bildiren Demireİ. bü- tün bunlann hukukun üstünlü- ğüne dayanan demokratik hükümetle yapıkjığını vurgula- dı. Başbakan. "Övle bir Türki- ye olacak ki herkesin başı bu- lutlara değecek kadar hür, kalbi korkusuz, zihni aydınlık olacak. Gayretlerin hepsi bu is- tikamettedir' dedi. Demireİ daha sonra Kocaeh Eğitim ve Gençlik Vakfı tara- fından Derince'de yapünlacak Kocaelispor Spor Kompleksi ve Sosyal Tesısleri'nin temelini attı. Demireİ buradaki konuş- • ANKARA(AA)-ANAP Gcnel Başkanı Mesut Yılmaz, ramazan ayı içinde 13 ile planladığı gezilere pazartesi günü (yann) Çankın'dan başlayacak. Yılmaz, Çankın'ya yapacağı gezide, kapalı spor salonunda partililere yapacağı konuşmanın ardından il örgütünün vereceği iflara kaülacak. Aynı gün Ankara'ya dönecek olan Yılmaz, 3 mart çarşamba günü de konferans vermek ve iftar yemeğine katılmak için Konya'ya gidecek. Selçuk Üniversitesi'nde, '2000 yılında Türk ekonomisi' konulu bir konferans verecek olan Yılmaz, il teşkilatının iftar yemeğinden sonra Ankara'ya dönecek. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, ramazan ayı boyunca Ankara ve İstanbul'da yapacağı temaslann yanı sıra Kırklareli, Balıkesir, Adana, Kahramanmaraş. Gaziantep, Afyon, Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Trabzon ve Rize'ye giderek kapalı salon toplantılan düzenleyecek ve iftar yemeklerine katılacak. SSKhastanetertne besyıkhz • ANKARA (AA) - Çabşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, baünış olan SSK'yı ayağa kaldırmaya başladıklannı belirteek, "Tüm SSK hastaneleri en kısa sürede 5 yıldızlı otel gibi olacak" dedi. Moğultay, Çankaya Belediyesi'ne ait Ayrancı Ulupazar Hipermarketi'nin açılışını yapüktan sonra gazetecilerinçeşitli konulardaki sorulannı cevaplandırdı. Moğultay, batmış olan SSK'yı uyguladıklan çalışmalaria ayağa kaldırdıklanru belirtti. • Başbakan Demireİ dün Kocaeli'de, Üniversite'nin açılış törenine katılarak Kocaelispor Spor Kompleksi ve Sosyal TesislerTnin temeliyle, İstanbul Sul- tanbeyli'de kurulacak Anadolu Yakası Gıda Toptancıları baharat, kuruyemiş ihracat merkezinin temelini attı. Demireİ dün Kocaeli ile İstanbul'da açılış ve temel atma törenlerine katıldı. (Fotoğraf: A A) masında birlik ve beraberlik içinde olunduğu sürece aşıla- mayacak engelin olmayacağını kaydetti. Konuşmalardan önce protokol tribünü önüne gelen 55-60 yaşlannda bir vatandaş. yırtık elbiselerini gösterip. "Atatürk'ün tek ve gerçek vari- siyim. Bakın durumuma beni bu hale devlet düşürdü" diye bağırdı. Demireİ de"Hiçmerak etme çaresine bakınz' dedi. Başbakan, İstanbul'a geçe- rek Sultanbeyli'de kurulacak olan AYTOP'un (Anadolu Ya- kası Gıda Toptancılan) baha- rat. kuruyemiş ihracat merkezi- nin temelini atü. Sultanbeyli'- nin sorunlannı bildiklerini ve ne eksiği varsa tamamlayacak- lannı bildiren Başbakan, "Bize güvenmeye devam edin" dedi. Buradan Haydarpaşa'ya ge- çen Demirel, istanbul ööğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Mer- kezi'nin otel klinik inşaatının temel atma töreninde yaptığı konuşmada. kavgalannın uy- garlıcı ülkenin her köşesine gö- tümicK olduğunu bildirdi. Hastaneyönetimini yaptıkla- n başanlı çalışmadan dolayı kutlayan Demirel. siyasi otorite olarak kendilerine destekte bu- lunduklannı ve istedıkleri tek şeyin de halka iyi bakmalan ol- duğunu kaydetti. Hastanede tören Kalp ve Araştırma Hasta- nesi'nin yeni ameliyathane bö- lümü de dün Demirel tarafın- dan hizmete açıldı. Hastane Başhekimi Dr. Ce- vat Yakut'tan bilgi alan Başba- kan Demirel, Koşuyolu Hasta- nesi'nde çahşan bütün sağlık personelinin çok kısa zamanda büyük başan gösterdiklerini söyledi. Demirel. buradaki sağ- lık personeline "Uygar dünya- da olması lazım gelen her şeyi burada var ettiğiniz için min- netlerimi sunuyorum. Koşuyo- lu ismi şifa arayan pek çok İcişi için unutulnıaz bir isimdir. Ko- şuyolu kendisinden umulanı vermiştir"dedi. "İnsanlar millete hizmetten zevk duyarlarsa, hiçbir milletin gerisinde kalmayız. Yaşamak- tan bıktıysak kimsenin ona çare bulabilmesi mümkün değildir" diyen Başbakan Demirel. Tür- kiye'nin hayat ve şevk dolu ol- duğunu, halkın bütün sıkıntıla- nna rağmen yaşamayı sevdiği- ni. daha iyi yaşamanın yollannı aradığını söyledi. Kürt Aydın İnsiyatifı'nin düzenlediği, Kürt Realitesini Tanımanın Gerekleri toplantısı başladı Sempozyumdan 'gönüllübirtik'çıktıİç Poiitika Servisi - Kürt Aydın İnisiyatifı Topluluğu'nun düzenlediği Kürt Realitesini Tanımanın Gerekleri konulu setnpozyumda Kürt sonınun tılusal bir sonın olduğu vurgulanarak, bu sonınun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiği belirtildi. Sempozyum da konuşmacılar Türkler ile Kürtlerin birlikte yaşayabilecekleri görüşünü savunarak, bu birlikteliğin zorla değil, "Gönüliü birtikteliğe dayanması gerektiğini" söylediler. The Marmara Oteli'nde düzenlenen toplantıya Bilim adamları. siyasetçiler, gazeteciler, parti »emsildleri ile aydınlar kabidı. Topİantmın açış konuşmasını esJuBaymduiık Bakanı Şerafcttin Elçi ' yaptı. Elçi özetle şöyle dedi: "Toplunida bağımsız Kürt devleti kompleksi vardır. Ufak, tefek haklar istendikce bağımsız Kürt de\teti kunılacağı endişesi yaratdmaktadır. özgür olmak mutlaka bağımsız bir devlet kurmayı gerektirmiyor. Büyük bir devletin olanaklarından faydalanmak varken neden kendilerini sınırlasınlar. Önemli oian özgür iradeyle devlete bağlanacak ortamı yaratmaktır." Elçi'nin konuşmasından sonra tebliğlere geçildi. kürt sorununu Anayasa ve iç bukuk açtsından ele alan Prof. Dr. Bülent Tanör, ayrılıkçı fıkirlerin silahla savunulduğu bir dönemde basına ktsıtlanıalar getirmenin komik olduğunu kaydederek, "Si> asi partiler de 'bölücülük' yaptıkları iddiasıyla kapatılıyor. Başbakanın 'Kürt realitesini tanıyorum' dediği bir • dönemde siyasi partiler 'Kürt realitesini' tanıyoruz diyemiyorsa bu da çok komiktir" dedi. Turgut Tarhanlı, Kürt sonınun insan haklan ve uluslararası hukuk açrsından ele alırken, yazar Murat Beige' de kültür ve eğitim açısından konuyu değerlendirdi. Belge, kişinin keıidi okulunu kurma hakkı bulunması gerektiğini ve okullarda Kürtçe eğitim yapılması gerektiğini söyledi. Kürtlerle, Türklerin birlikte yaşamak istiyorlariarsa devlete bakış fetsefesinde değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı. Prof Asaf Savaş Akad' da Güneydoğu ve Doğu bölgelerinin az gelişmis olduğunu kaydederek soruna iktisadi açıdan bakılmasının önemine değinerek şunlan söyledi: "Aynı ülkeyi paylaşıyorsak zengin Batı'dan Doğu'ya kaynak aktarırız. \ ok ayn ülkeyi paylaşıyorsak bunu yapamayız. O zaman bu yapacağımız şeyin adı dtş yardım olur. Barışçı ve demokratik çözümün Türkiye içinde özgürce yaşamak olduğunu düşünüyorum." Strasbourg'da yaşayan Prof. Server Tanilli' nin tebliği avukat Ali Yaşar tarafından okundu. Tanilli, "Kürt gerçeğini tanımanın" kürtlerin coğrafyasını, tarihini, dilini, bir bütün olarak kültürünü ve ulusal demokratik, siyasal haklarını tanımak olduğunu belirtti. Anayasa'da "Türkiye devleti, Kürtlerin ve Türklerin ortak devletidir" denilebileceğini savunan Tanilli "Kürtlerin ve Türklerin birlikte yaşama olanakları vardır. Ama bu birliği, bugünkü zoraki birliktten, gönüllü birliğe. yaşamın \e toplumun her alanında 'eşit haklara dayanan bir temel'e oturtmak gerekiyor. Kürt sorunu, karşılıklı diylalogla, barışçı ve demokratik yöntemlerle, ama böyle eşitçi bir temel üzerinde kalarak çözülebiür" dedi. ANAP Keçeciler'den 3martta TTdönüşü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP'tan koparak Turgut Özal ile birlikte yeni parti kurma çalışmalanna bir süre kaülan Konya Milletve- kili Mehmet Kececiler, ycni- den ANAP'a dönüyor. Keçeciler'in ANAP'a giriş fezlekesi 3 martta Konya'da ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın vereceği iftar yeme- ğinde imzalanacak. Kececiler. Özal'ın grubun- dan kopmasıyla ılgilı olarak "İhanet gördüm. istenmedim, aldauldım"dedi ve ANAP'tan koparken kader birliği yaptığı Yıtdmm Akbuhıt ile Hüsnü Dojan'ı suçladı. Ozalcı milletvekillerinden Halil Ştvgm, Keçeciler'in ANAP'ta isükbalinin ol- madığını belirterek, "Kendi- sine benim tavsiyem, Rama- zan geçsin, Şeker Bayramı'nı gorsün, sonra Kurban Bay- ramı'nı görsün, bir de 23 Ni- san'ı görsün, ondan sonra ANAP'a gitsin" diye konuştu. CMUK Halit Çelenk: Yasa,eşitlik ilkesineaykırı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kısa adı CMUK olan Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasfnda değişiklik yapan yasa ile getirilen düzenlemele- rin, DGM'lerin görev alanına giren suçlarda kapsam dışı tu- tulması ile ilgili yargı çevreleri- nin eleştirisi sürerken, hukuk- çu HaBt Çelenk, Yargıtay'da görülen bir davada, yasanın iptal istemiyle Anayasa Mah- kemesi'ne gönderilmesini iste- di. Çelenk, Ankara DGM'de karara bağlanan ve iki sanığın 8'er yıl 4'er ay ağır hapis ce- zasına çarptınldığı davanın Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görülmesi sırasında, CMUK'- ta değişiklik yapan yasa ile ge- tirilen düzenlemelerin DGM'- lerin görev alanına giren suç- larda aynk tutulmasının, ana- yasanın eşitlik ilkesine aykın olduğunu söyledi. HEP milletvekilleri, kapatma karannın PKK'ya yarayacağı görüşünde: Demokratikyollartıkanmamalı TÜREY KÖSE ANKARA HEP milletvekille- ri partinin kapatı- lması olasılığı ve bu olasılığın ger- çekleşmesi duru- munda izlenecek yol konusun- da görüşlerini anlattılar. Bazı milletvekilleri "demokratik yollann sonuna dek zorlan- ması" gerektiğini vurgularken, kimileri dc, "artık sine-i millele dönebiliriz" dcdiler. Cumhuriyet'e görüşlerini açıklayan HEP milletvekilleri şunlan söylediler: Orhan Doğan (Şırnak): HEP, suçlu bir parti olarak tanıtılmışlır. Devlet ve zaman zaman da bizim yanlışlanmız, partiyi PKK ile özdeş gösterdi. Yeni kurulacak parti, örneğjn ÇEP, DEP de kurarsak ve ka- paürlarsa o zaman halkın umu- du parlamentodan çıkar; dağ- larayönelir. Kürt partisi değiliz, olmak da istemiyoruz, ama böyle bir izle- nim oldu. Kürtlerin demokra- tik mücadele yollan tıkanma- malı. HEP'in kapatılması, halk nezdinde PKK'nın meşrulaş- ması anlamına gelebilir. Bu, çok tehlikeli. Hatip Dkle( Diyarbakır): HEP Kürt halkının 70 yıllık in- kar politikasına karşı haklannı, ulusal varlığını savunan bir partiydi, bu parli kapatılırsa, en azmdan düşüncelerini, taleple- rini, haklannı bu partide ifade edenKürthalkıyaralanacaktır. Kapatmaya karşı kampanya HEP, 21 marrtaki Nevruz bayramınının kansız geçmesi için İçişleri Bakanı Ismet Sezgin, Başbakan Süleyman Demirel ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la görüşme karan aldı. Ayrıca partinin kapatılması olasılığına karşı da bir kampanya başlatılacak, gazetelere, özel televizyonlara "HEP kapatılmasın" ilanları verilecek. HEP hakkınJa Anayasa Mahkemesi'nde kapatma istemiyle açılan dava sürerken, MYK kapatılma olasılığına karşı kampanya başlatmak ve Nevruz konulannı gorüşmek üzere toplandı. Toplantıda, Nevruz için HEP Genel Başkanı Ahmet Türk ile Mahmut Kılıç, Mehmet Emin Sever, Remzi KartaheOrhan Doğan'dan oluşan bir heyet oluşturukhı. Bu hey etin, Nevruz bayramında kan dökülmemesi için görüşmeler yapması kararlaştınldı. Bu amaçla, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Başbakan Süleyman Demirel ve Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaPdan randevu istendi. HEPyöneticileri, "Kaygılarımız var. Geçen yıl olduğu gibi kan dökülmesinden çekiniyoruz" dediler. Biz partiyi sonuna kadar savu- nacağjz. Sırn Sakık(Muş): Kürtlerin kendilerini ifade edebilecekleri bu alan kapatılırsa, çok tehlike- li olur. Seçimlerde, Kürl halkı iradesini koyarak. benim so- runlanmı demokralik alanda çözün, mesajı verdi. Bu alan ka- patılırsa, nereye kayacaklannı bilemiyorum. Ama, çok büyük tehlike olur. Biz sonuna kadar partide kalacağız. Kürt halkı, özgür iradesini 20 ekim seçimle- rinde ortaya koydu, bu mesajı görmezlikten geliyorlarsa, o, onlann sorunu. Devletin uygu- laması PKK'nın ekmeğine yağ sürmektedir. PKK, 1984'te 100 kişiydi, bu tür uygulamalar PKK'yı ordulaştırdı. Mehmet Emin Sever (Muş): Mahkemenin kapatma karan vereceğini sanıyorum. HEP'in kapatılması, siyaseten yanlıştır. Biz, demokratik yoldan Kürt halkının kısıtlanmış haklarının kazanılmasını istedik. Bu yol kapatılırsa, illegaliteye. silahlı mücadeleye, istemediğimiz so- nuçlara götürebilir. HEP'te so- nuna kadar kalmanın riskleri olur, göze aldık. Nizamettin Toğuç (Batman): Bize diyorlar ki, artık biz bütün demokratik yollan kapattık. Daha önce ÖZDEP'i hazı- rlamışük, ÖZDEPi HEP'tcn önce kapatacaklar sanınm. Hal böyle olunca, bir dahaki kura- cağımız partiye, ne olursa olsun yaşama hakkı vermeyecekle- rine inanıyorum. Bundan do- layı, biz sonuna kadar HEP'te kalıp direneceğiz. Eğer, bütün demokratik yollar kapatılırsa, sine-i millete döneriz. Remzi Kartal (Van): HEP'in kapatılması, bizim için demok- ratik platformun temelli ka- patıldığı anlamına gelmez. An- cak HEP'le birlikte ÖZDEP'in de kapanmak istenmesi çok an- lamlı. Biz, demokratik alanı so- nuna kadar zorlayacağiz. Yeni bir parti kurulabilir tabii. Ama biz sonuna kadar partimizde kalacağız. Bence, HEP kapatı- lmayabilir. Ali Yiğit (Mardin): Genel başkanımızm söylediklerine katılıyorum. Kalıp direneceğiz. Başka bir şey söylemek istemi- yorum. Sedat Yurttaş (Diyarbakır): Ben partinin kapatılmamasını diliyorum, dava siyasi. Devle- tin, hükümetin özel gayret ve çabalanyla gelinen noktada, partiye Kürt partisi elbisesi bi- çilmesi gayretiyle, Kürt halkını demokrasiden uzaklaşlırma anlamı taşıyor. HEP'e bu elbi- seyi biçüler. Parti kapatılırsa, Kürtlerin yasal alandan kovul- ması, dışlanması anlamı çıkar. Bölge insanı. devletle bağlannı kopanyor. Sıkıntılar artacak. Parlamentoya güven ortadan kalkacak. Bu çok lehlikeli. Selim Sadak (Şırnak): HEP'- in kapatılması, HEP'in tabanı- ndan büyük bir tepki alır. Ka- patılmamahdır. HEP'in kapatı- lması demokrasi olmadığını gösterir. Kapatıldıktan sonra, düşünüp ne yapacağımıza ka- rar veririz. ErtuğrulTığlay DYP'ye geçti Aralarmda İstanbul Küçük- çekmece Belediye Başkanı Er- tuğrul Tığlay'ın da bıılunduğu beş belediye başkanı, genel merkezde düzenlenen törenle dün DYP'ye katıldı. Tığlay, Hakkari'nin Şemdinli Beledi- ye Başkanı Selahattin Çiftçi, Çankın'nın Yapraklı Belediye Başkanı Ahmet Karaman, Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Akpınar Beldesi Belediye Başkanı Ali Aydın, Çankın'- nın Ortak ilçesine bağlı Yaylı- ktnt Beldesi Belediye Başkanı Hamdi Kurtun partiye giriş beyannamelerini Mehmet Göl- han imzaladı. (Fotoğraf: AA) HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Kim Yozlaştıpıyor Bu Düzeni? Ankara Üniversitesi'nin düzenlediği bir bilimsel top- lantıda açıklandı: "7980 sonrası, cumhuriyet tarihinde hemen tüm kurumların en yoğun ve hızlı yczlaştığı dö- nem olmuştur!.." Bunu bir bilimsel saptama olarak özellikle vurgula- mak gereğini duyan iki konuşmacı da "solcu"falan de- \ ğildiler. Ama "bilim adamı"ydılar. Durumu tanımlarken gerçekçi, durumun siyasal so- rumlularını göstermekte ise çekingendiler. 12 Eylül yönetimi, sivil kurumları "emir-komuta zin- ciri'ne sokarak yozlaşmaya uygun bir ortam hazırladı. Demokratik denetim yolları kapandıkça, yetki sahipleri- nin "/fey//"davranışları arttı.. Sayın Özal ise kurumları veo kurumların getirdiği ku- ralları bir "ayakbağı" sayıyordu. 12 Eylül'ün armağanı olan yetkileri, kurumları devre dışı bırakmakta kullandı. "İş bitirmek" gerekçesiyle, kimi kurumun saygınlığını yıprattı, kimisinin de yapısını bozdu. General Evren ve arkadaşları, "Güç yozlaşma doğu- rur, mutlak güç mutlak yozlaşma demektir" sözünü hiç duymamış olacaklardı Ama onlann sayesinde (!) bu acı gerçeği toplum yaşayarak öğrendi.. ••• İki gün süren bilimsel toplantının konusu "siyaset ve ahlak'tı. Dinleyicilerin çoğu da siyasal yozlaşmaya dö- nük eleştirileri alkışlamaya gelmişlerdi. Bilim adamları her fırsatta siyasal yozlaşmadan yakı- nıyor. Basın, her Allah'ın günü, siyasal yaşamdaki yozlaş- manın örnekterini sergiliyor. iş alemi, işi gücü bırakmış, siyasal yozlaşmayı önle- yecek reçeteler üretiyor. Sanki herkes, bir günahkarı taşlayarak kendi günahla- rını unutmak ya da unutturmak çabası içinde.. • • • Vergi kaçırmayı "meşru'sayan işadamı, alıcıyayalan söylemeyi meslek gereği sayan satıcı kpin delege oyları- nı satın alarak aday listelerine girmek büyük bir yozlaş- ma örneğidir. Tekelleşme savaşı içinde birbirlerine olmadık çamur- lar atan, gazetesini satabilmek için basın dışı yollara başvurmakta sakınca görmeyen yayın organları için en büyük edepsizlik, milletvekilleri arasındaki dalaşmalar- dır. Radyasyon tehlikesini halktan saklamayı devlete hiz- met (!) gibi gören bilim adamları için milletin vekillerinin Meclis'teki sıraları boş bırakması kadar büyük bir so- rumsuzluk örneği olamaz!.. Hatta maçlarda bir gruba koro halinde "iğrenç" küfür- ler yaptıran on-onbeş kişi ile başetmeyi beceremeyen kamu görevlilerine bile sorsanız, bu ülkeyi batıran Mec- lis'teki 450 kışidir!.. Peki, Ûzdağlar'ı bırakıp da -yolsuzluğu bir ses kayıt aygıtı ile ortaya çıkaran- rahmetli Adnan Kahveci'yi eleştirenler, acaba blı basının içinden degiller miydi? ûzel TV ve radyolardan gazete eklerinin adlanna ka- dar, "Amerikanca" özentiliği yaparak dildeki yozlaşma- ya«?anak tutanlar, acaba çokuluslu bazı yabancı ortak- lıkların Türkiye temsilcileri midir? Bir kişi ile tek sözcük konuşmadan, onun ağzından demeçler uyduran spor muhabirlerini, hangi yayın or- ganları kulaklarından tutup da kapıya koyuyorlar?.. Eleştiri veduyarlılık, yozlaşmayı önlemeninengeçerli yollarındandır. Ama başka kişi ya da kuruluşları eleşti- rirken Inandırıcı olabilmek için insanın işe önce kendi evinin önünü süpürmekle başlaması gerekir!.. • • • Bir "düzen" düşünün.. Doçentin birisi, 5 sayfası da -Ingilizce bir yayından Türkçeye bile çevrilmeden- yürütme olan 35 sayfalık bir derlemeyi "profesörlüktakdimtezi"olarak veriyor. Rek- törün birisi, onu profesör yapabilmek için jürisine dalın- dan olmayan kişileri dolduruyor. Jüri raporunu görüşe- cek kurulun yüzde 80'tni onun dalından olmayanlarla oluşturuyor. Bunu yapan rektör de "üniversiteleri düzeltmek" için YÖK Başkanlığı'na getiriliyor!".. Ve yasaları çiğneyerek profesör yaptırdığı o doçenti, önce rektörlüğe, sonra da YÖK üyeliğine yükseltiyor!.. Alın size bir bulmaca: Hukukçu olduğu halde kendi kendisini "Wzyo/o//frürsüsü"başkanlığınaatayıp "döner sermaye'den paraalan bir başka rektörü "odüzen"na- sıl cezalandırdı dersiniz? Yukarıdaki YÖK Başkanı görevden ayrılınca, onun ye- rine YÖK Başkanı yaparak!.. Işte "o düzen", bizim düzenimiz. Yetkileri veren 12 Eylül Anayasası, kullanan da Sayın özal.. "Toplum niçin yozlaşıyor, devlet niçin çürüyor" diye hala merak eden var mı? Bu düzeni değiştirmeden, yozlaşmanın önlenebilece- ğine inanan var mı?.. Askeri Yargıtay OzaFınatamadığı lıakiııı albaydandava ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, Askeri Yargıtay'da boş bulunan 3 üyelik için ocak ayında yaptığı atama, Danış- tay'da dava konusu oldu. Askeri Yargıtay Genel Ku- rulu'nda yapılan seçimlerde, en yüksek ikinci oyu alan ve Cumhurbaşkanhğı'na bildiri- len 9 kişilik listede 3. sırada yer alan Hakim Albay Ertan Urunga. Özal'ın; kendisini ve sonraki 5 adayı da atlayarak, 9. sıradaki adayı Askeri Yargı- tay üyeliğine ataması üzerine, atama işleminin iptali için Da- nıştay'da dava açtı. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) asil üye olarak görev yapan Urun- ga, Özal'ın; atamalannda ob- jektif ölçü ve kıstaslar içinde kalarak hareket etmediğini be- lirterek, Özal'ın, dava konusu işlemi ile çoğulcu ve özgürlük- çü demokrasi ve bunun gerek- leri ile belirlenmiş hukuk düze- ni dışına çıktığıı.ı bildirdi. Hakim Albay Urunga, ön- ceki gün Danıştay Başkanlığı'- na verdiği dava dilekcesinde, Özal'ın seçim işlemi büyük bir şaşkınlık ve hukuk devleti adı- na üzüntü ile karşıladığını be- lirtü. Uranga dilekcesinde, "Askeri Yargıtay Genel Kuru- lu tarafından yapıbp, çoğunlu- ğun iradesini ortaya koyan ve demokratik bir içeriği bulunan işlem, seçim, oylama işlemidir. Bundan sonra Cumhurbaşka- nı tarafından yapılan işlemin bir seçim işlemi olmadığı, an- cak önceden yapılan seçim so- nucu her boş yer için belırlenen üçer aday arasından en çok oy alanlan tercih etmek suretiyte ayırmak, seçmek işlemi olduğu ve ilk işlemi tamamlayıcı nite- likte bulunduğu aşikardır. Böyle bir işlemin de, Cum- hurbaşkanı'nca yapılan her iş- lem gibi, Anayasa'da belirtilen Cumhuriyetin nitelikleri ve ' kuvvetler aynlığı' ilkesi ile de- mokratik iradeye saygı, toplu- mun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışına uygun ola- rak yapılması gerekir." AĞLAMAK VE GÜLMEK llhan Selçuk 9. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdoş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödeneii gönderUı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle