Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ
Clinton, Ekonomi Programı'nın faturasını dünyaya kesme hazırlığında
ABD hapşmİL, bakabmAyrupa ne olacak!
MURATARIN
ABD Başkanı Bill Clinton'ın Ekonomik
Programı, canlanmakta olan ABD ekonomisini
çelmeleyecek mi? Iş dünyası. vergilerin büyüme-
nin hızrnı kesmesinden korkuyor. Büyüme için
umutlanru Amerika'ya bağlamış olan Avrupa
Topluluğu ülkeleri de endişe içinde. Amerika'da
jyûme durursa, Clinton yönetimi ücaret du-
varlannı yükselterek faturayı dünyaya kesecek.
Bu durum, Türkiye'yi de olumsuz etkileyecek.
Çünkü, Türkiye, uzun yıllardır Amerika'nın
mallanmıza koyduğu kotalan yükseltmeye
çalışıyor. Amerikan ekonomisi büyûmez ve hele
korumacılık ağjr basarsa kotalann yûkselmesini
bir yana bırakın tam tersine azalmasıyla karşı
karşıya kalabiliriz.
L'nutulan vaatler
Clinton, seçimlerden önce vergi konusunda
zenginlere yükleneceğini, orta ve düşük gelirli ai-
lelere dokunmayacağını söylemişti. Geçen hafta
açıkladığı Ekonomik Program gerçekten de zen-
ginlerin canıru yaktı. Amerika'nın yüzde 2'lik
en zengin" kesimi, arük yüzde 14 daha yüksek
vergi ödeyecek.
Clinton, orta gelirlilerden alınan vergilerin
azaltılacagını söylemişti. Ancak hiçbir indirim
yapmadı; üstelik, dolayb vergileri arttırdı. Çev-
reyi kirletmeyenler dışında, bütün enerji türleri-
ne vergi koydu. Bu verginin, orta gelirli bir aileye
yansımasının ayda 10 dolar olacağ hesaplanı-
yor.
Orta gelirli ailelere en büyük darbe, sosyal si-
gorta için ödeyecekleri paranın yüzde 70 oranın
da artması oldu.
Amerika'da iş çevrelerini asıl endişelendiren
nokta, vergilerin talebi kısması. Bu 250 milyar
dolarlık vergi paketine, yeni vergiler eklenecek.
Şimdi enerjiye vergi konacağı açıklandı. Sırada
tütüne, alkole, silahlara konacak dolayh vergiler
var. Aynca çevreyi kirleten unsurlara karşı vergi
Öteden beri
korumacılık eğilimleri
ağır basan Amerikan
Demokratlan, bu
eğüimlerini hayata
geçirirlerse, özellikle
Türkiye gibi ABD'y
ihracatın
Washington'un
koyduğu kotalar
sınınnda ayakta
tutmaya çabalayan ül-
kelerin geleceği parlak
değil.
•geürilmesı düşünülüyor. Bu, sanayi için önemli
bir yük oluşturacak.
İş dünyası. bu yeni vergilerin ekonomik can-
lanmayı boğmasından korkuyor. Aslında, Clin-
ton'ın da aynı endişeleri taşıdığı göriilüyor.
Daha önce, bu >ıl için yüzde 3.1, gelecek yıl için
yüzde 3.3 olarak açıklanan büyüme hızı, yüzde
2.8 ve yüzde 3 olarak azaltıldı.
Clinton, vergilerle toplayacağı paranın 15 mil-
yar dolannı yol, köprü yapımı gibi altyapı har-
camalanna. 16 milyar dolannı yatınmlan teşvik
için kullanacak. Cünton, aslında çok düşük ka-
bul edilen bu paranın ve kredi faizlerinin düşük
olmasının işsizliğe çare olacağını söylüyor. Clin-
ton, bu yıl 500 bin kişiye yeni iş alanı açılması
sözü verdi.
Ticarete engel korkusu
Yalnızca Amerika'yı değil, bütün dünyayı,
"vergiler ve harcamalardaki kısınular nedeniyle
büyüme yeniden azahrsa bunun acısını biz de çe-
kerjz' korkusu aldı.
Özellikle, ekonomilerinin canlanması için
gözlerini Amerika'ya çevirmiş olan Avrupa
Topluluğu ülkeleri faturanm kendilerine çık-
masmdan korkuyor.
DÜNYA EKONOMİSİNE BAKIŞ
ERGtN YILDIZOĞLU LONDRA
OPEC ülkeleri: Patlamaya hazır bir bombaPEC ülkelerinin petrol
kbakanları 13 şubat cu-
lartesi Viyana'da pet-
\o\ üretimini azaltarak
rdünya piyasalarında
petrol fiyatlarını arttır-
mak için bir anlaşmaya varmak
amacı ile toplandılar. Toplantı salı
günü, üretimin günde 1.4 milyar varil
azaltılmasına yönelik bir anlaşma ile
sonuçlanmasına rağmen beklenen
etkiyi yaratamadı. Petrol piyasalan
OPEC ülkelerinin gerektiğinde bir
araya gelerek petrolün fiyatını etkile-
yecek kararlar alıp bunları uygulaya-
bileceğıne inanmıyordu. Bu yüzden
petrol fiyatları anlamanın açıklan-
dığı gün bile düşmeye devam
etti. OPEC toplantısı Wall Street Jo-
urnal veya Fiancial Times gibi gaze-
telerde bir başmakale bile olamadı.
Belli ki bugün merkez ülkeleri kendi-
lerini hiçbir şekılde OPEC tarafından
tehdit altında hıssetmıyorlar. Halbuki
OPEC içinde ezici çoğunluğu oluştu-
ran Arap ülkeleri nde ekonomik ve
politık durum bugün uzun fitilli btf
bombaya benzıyor.
1973'ten bu yana köprülerin
attmdan çok su geçtı
1973 yılında petrol fiyatlarını yük-
selterek ve petrol üzerinde bir am-
bargo koyarak merkez ülkeleri bir
krize iten "her şeye kadir" OPEC'ın
yerinde bugün yeller esiyor.
1970lerde OPEC ülkeleri hesap-
larında yüzlerce milyar dolar birikti.
OPEC ülkeleri bu kaynaklara daya-
narak bir kalkınma hamlesi başlat-
mak istediler. Batı bankaları da bu
fonlan karlı bir şekilde tekrar plase
etmeye giriştiler. Bu foniar az geliş-
OPEC
miş ülkelere bu ülkelerin gerı ödeme
kapasitesine bakılmadan devlet ga-
rantisine güvenilerek fütursuzca
dağıtıldı. Bu sırada Batı bankaları
kısa vadede kârlarına kâr katar gibi
gözükürken, uzun vadede dünya
ekonomisinde de etkisi hala süren
büyük bir mali istikrarsızlığın da or-
taya çıkışına katkıda bulundu.
Bu mali istikrarsızhk 1982deMek-
sika'nın dış borçlarını ödeyemez
hale gelerek morotoryum ilan etme-
si ile borç krizi olarak patlak verdi.
Bunun üzerine foniar 3. Dünya ülke-
lerini terk ederek
merkez ülkelerıne
yöneldiler. Burada
bir kredi borç ge-
nişiemesi ile tüketi-
ci talebine dayalı,
ama temeli zayıf bir
ekonomik büyüme,
gayrimenkul piya-
sasında ve borsada
spekülasyona da-
yalı bir rjrmanma
yarattılar. Bu da 1987de ABD, İngil-
tere ve giderek Avrupa da sonra da
Japonya piyasalarında bir borsa kri-
zine ve hemen ardından da gayri-
menkul piyasalarında bir çöküşe yol
açtı. Dünya ekonomisi 1990dan berı
büyük bir durgunluk içinde ve bu
borç yükü durgunluktan çıkışın önün-
dekı en büyük engellerden bin..
Aynı dönemde OPEC ülkeleri de
petrol fiyatlarındaki artışa dayana-
rak ciddi bir kalkınma hamlesi başla-
tamadılar. Zaten petrol fiyatları da
1980'den sonra hızla düşmeye baş-
ladı. Petrol fiyatları 1973 yılında, sabit
fiyatlarla 2.7 dolarken, 1974de 11.4
dolara çıkt ve artmaya devam ede-
rek 1981 'de 19.3 dolara ulaştı. Ama
ondan sonraki.on yılda hızla düşerek
1992 de 5.8 dolara (1974 yılındaki
miktann yarısına) düştü. Bu sebep-
ten OPEC ülkeleri son on yılda muaz-
zam bir gelir kaybı yaşadılar. Üstelik
hampetrol fiyatı düşerken işlenmış
petrol ürünlerinin fiyatfan 1984'de
varil başına 60 dolardan 1991'de 92
dolara çıktı.
Böylece işlenmiş petrol ürünleri fi-
yatları içinde OPEC ülkelerinin pay-
ları hızla azaldı OPEC ülkelerinin bu
ürünlerin fiyatları içirtdekı payı 1984
ile 1991 arasında Avrupa'da %48'-
• Petrol piyasalan OPEC ülkelerinin
gerektiğinde bir araya gelerek petrolün
fiyatını etkileyecek kararlar alıp bunlan
uygulayabileceğine inanmıyordu. Bu yüzden
petrol fiyatları anlaşmamn açıklandığı gün
bile düşmeye devam etti.
den %21'e, ABD'de %63'ten %43.3,
Japonya'da %45'ten %22'ye, Al-
manya'da %51 den %26'ya ve Fran-
sada %45'ten %21'e düştü. Petrol
ürünleri üreten şirketlerin kârlarının
paylarında gözle görülür bir artış
yaşanırken petrol ithal eden ülkele-
rin hükümetleri de petrol ürünlerîne
koydukları vergilefdeki muazzam
arbşlarla petrol rantlarını ihracatçı
ulkelerden kendilerine transfer etti-
ler. Petrol üzerine konan vergilerin
petrol ürünleri fiyatı içindekı payı bu
dönemde Avrupa'da %35'ten %56-
ya, Almanya'da %34'ten %56'ya,
Fransa'da %41'den %60'a, Japon-
ya'da %25'ten %41'e ve nihayet
ABD'de %25'ten %27'e çıktı.(x)
Böylece petrol krizi ile başlayan
süreç. petrol ihracatçısı ülkeler
karşılaştıkları olanaklardan hemen
hiç faydalanamadan bittı. OPEC dün-
ya ekonomisinde egemen olan ulus-
lararası işbölümüne ve ekonomik hi-
yerarşiye teslim oldu.
Bombanın ismi islam
radikalizmi
Bugün petrol ihraç eden ülkeler,
özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika
ülkelerinin karşılaştığı sorun artık
"gelirimizi nasıl kullanalım" sorunu
değil, "gittikçe
artan dış borç-
larımızı nasıl
ödeyeceğiz ve
halklarımızı nasıl
doyuracağız"
sorunu. Bu soru-
nun bir de muaz-
zam bir sosyal
politık boyutu var
ve burada uzun
fitilli bir bombanın fitili hızla küçülü-
yor.
Eski SSCB gibi bölgelerde petrol
ve doğal gaz üretiminin aksamaya
başlaması OPEC ülkelerinin ve bu-
nun içinde de Arap ülkelerinin öne-
mini gelecekte daha da arttıracak.
Dünyada hâlâ egemen olan serma-
ye birikim modelinin en temel enerji
kaynağı ve en dinamik sanayilerinin
(petrol kimya, ilaç, elektronik) temel
hammaddesı hala petrol ürünleri.
Toplam petrol rezervlerinin %62.4'ü,
doğalgaz kaynaklannın %21'i ise
Arap ülkelerinin elinde. Aynı zaman-
da Arap Emirliklerı ekonomi ve tica-
ret bakanına göre yenen 10 ekmek-
ten 7'si ithal edılmekzorunda. Petrol
fiyatlarındaki her değişiklik doğru-
dan bu ülkelerin yoksul kesimlerini
etkiliyor.Petrol üzerinde kontrolleri-
nin şu veya bu şekilde artması dünya
ekonomisini tehdit ediyor.
Geçen on yılda Arap ülkelerinde
düşen petrol gelirlerinden dolayı
(sadece 1986-1992 arası 320 milyar
dolarlık bir kayıp söz konusu) altyapı
yatjrımları ve sosyal harcamalar git-
tikçe azalıyor, ama aynı artda nafus
dünya ortalamasından iki misli daha
yüksek bir hızla (%3) büyüyor. Bu
gerginliklerin siyasi sonuçlarını ıse
1980li yıllarda Arap ülkelerinde baş-
layan gelişmelerden izlemek ve yö-
nünü kestirmek mümkün.
1980'den beri hemen tüm Arap re-
jımleri gittikçe artan bir sosyal hu-
zursuzluk ile karşı karşıyalar. Bu
sosyal huzursuzluga karşı "radikal'
bir politık perspektif de Müslüman
akımlar, örneğin Müslüman Kardeş-
ler hareketi tarafından, hem var olan
rejimlerin "çürümüşlüğüne" hem de
"Batı emperyalizmine " karşı ileri sü-
rülüyor ve Cezayir'de, Suudi Arabis-
tan'da ve Mısır'da gördüğümüz gibi
sadece yoksul kesimler içinde değil,
aydın kesim içinde de gittikçe artan
bir şekilde taraftar buluyor. Bu da
gelişmelerın yönü hakkında bize
açık seçik bir ip ucu yaratıyor. Petroi
dolarlarını gelişme stratejileri yerine
silahlanmaya harcamaları için Arap
ülkerinı teşvik eden, en basktcı re-
jimleri bile kayıtsız şartsız destekle-
yen Batılı ülkeler şimdi 1973'tekin-
den çok daha büyük boyutlarda bir
sorunla karşılaşmak üzereler. Kısa
günün kârı uzun dönemde çok pa-
halıya patlamak üzere.
(x) Rakamlar: Le Monde Diploma-
tique.
ALMANYA
Dertleri
sıfır
büyümeBONN (AA) - Alman hükfi-
meti. Almanya'nın batı kesimi
ekonomisinde son dokuz yıldır
ilk kez bu yıl büyüme hızını dü-
şürmesini bekliyor.
İki Almanya'mn 1990 ydı
tenunuz ayında birleşmesinirı ge-
tirdiği büyük mali yükün yol
açtığı sıkıntüar ile dünya eko-
nomisi genelinde yaşanan dur-
gunluk sonucu 'Avrupa'nın nto-
tonı' olan Alman ekonomisinin
büyümesi bu yıl negatif düzeye
inecek. işsizlerin sayısı daha da
kabaracak.
Almanya Ekonomi Bakanı
Gtıenther Rexrodt, Alman eko-
nomisinin bu yılki dunımuna Uiş-
kin olarak yaptığı açıklamadâ,
"Ekonomide büyümenin durdu-
ğu döneme girdik ve bu durakla-
manın ne zaman sona ereceği de
belli değil, bu durgunluğun 2.
Dünya Sa\ aşı sonrasmuı en şkl-
detlisi olmaması için etimize ge-
len her şeyi yapmalıy ızn
diye ko-
nuştu. Alman hükfimeti, ülkenin
Batı kesiminin geçen yıl yüzde
.6 olan büyüme hızıhın bu yıl
yüzde 1 oranında düşüş kayde-
debileceğini hesapuyor. Birkşik
Almanya genelinae ise büyüme
hıznun bu yıl sıfır inmesi, hatta
binde 5 düşüş bekleniyor.
" Alman hukümeti, Birleşik
Almanya genelinde geçen yıl or-
talama yüzde 7.7 olan işsizlik
orammn bu yıi yüzde 9'a, doğu
kesüninde ise yüzde 14^'den
yüzde 16'ya çıkacağını tahmin
ediyor. Ahnanya'nın batı kesi-
minde ise işsizlik orammn bu yıl
geçen yüa göre daha fazla artışla
yüzde 5JFden yüzde 7.5'e yük-
sehnesi bekleniyor.
Bugün Borsa seansındaki
galışmeleri ögrenmak için
900 909 088
arayınız.TüıkiyCnn htrywM«i 1 (Mtfcısı 5833
TLttr OıMİMtadıUıaıtr
Türkiye'nin gelccegi, kaynaklan ve yatınmlan için.
5 ÇİMENTO
KURULUŞU
AYRI AYRI
. VE
BLOK SATIŞ YOLUYLA
YATIRIMCILARIN
ALIMINA SUNULUYOR.
T.C. BAŞBAKANLIK
KAMU ORTAKLIĞI İDARESİ
BAŞKANLIĞFNDAN DUYURU
T.C. Başbakanlık Kamu Ortaklıgı ldartsi Başkanlıgı (KOt), özellcştinne kapsanunda ajagıda isim-
leri ve sauşa konu hissc oranlan verilcn şirketlerdeki hissclcrin tamammı kapah leklif usulü ile
aynayn blok olarak satışa sunmakladır.
ŞtRKETESAS SATIŞA SUNUIAN TEKLİF EDtLEBİlf CTK
SOMAYESİ KOİHİSSESt EN DÜŞÜK DEĞER
(Tl) (%) (ABDDobn)
ADIYAMAN ÇtMENTO SANAYİİ TAŞ.
AŞKALE ÇİMENTO SANAYİİ TA.Ş.
BARTIN ÇİMENTO SANAYÜ T.A.Ş.
UDİK ÇMENTO SANAYÜ TA.Ş.
ŞANUUSFA ÇtMENTO SANAYİİ TJLŞ.
10.000000000
4.400000000
500.000.000
10.000.000.000
10000000000
100,00
100,00
99,78
100,00
100,00
57000000
30000.000
17.000.000
57.000.000
57000000
1. Jirketler hakkında haarlanan tanıtım dokûmanı ve satış şartnaraesi, bedekız olarak teslim makbuzu
brşılıgmda KOl'den temm edılebılir.
2. Söz konusu şirketlerde bulunan KOI hıssdennın satışı her bir şirket için ayn ayn bpalı teklif usulû
ile gerçeklestirilecektir.
3. lsteklilerin, her bir şirket için yukanda belırtılen teklif edilebilecek en dûşük degerin en az % 6'sı tu-
tannda ABD Dolan (ödeme tanhındekı T. Cumhunyet Merkez Bankası dövız satış kuru uzerinden
TL karşılıgtnm ödenecegı taahhüdûnû içeren) cinsınden ve sûresiz, kayıtsız şartsu, gaynbbili rûcu,
geçıcı banka temınat mektubunu KOl'ye teslim ederek alınacak makbuz ile bırlikte tekliflcrini, en
geç 29 Mart 1993 Pazartesi gûnü saat 18:00'e bdar KOl'ye vermelen gerekmektedır.
4. Teklıfler, üzerinde teklif verilen şırketin adıyazıhve "GtZLl" ibaresı bulunan bpalı bir zarfıçmde,
her bir şirket içm ayn ayn venlecektır
5. T.C. Başbakanlık Kamu Onakbgı Idaresı, 2886 Sayılı Devlet Ihale Kanunu hükümlerine tabı ol-
mayıp, satışı yapıp yapmamakta, gerektiğinde teklif verme sûresmı uzatmakta serbesttır.
' Tanıtım dokûmanlan ve satış şartnamelennin temm edilecegi; teklif vermek ıçın geçicı temınat mek-
tuplannın makbuz brşılıgı teslim edilecegi ve nihai teklifm verilecegı adres aşağıda belımlmektedir.
K 0 İ
Gelişmis bir ekonominin, ülkemizde yaşayan her bireyin
kazancı oldugunu bilen tûm kamuoyuna saygıyla duyurulur.
T.C. BAŞBAKANLIK
KAMU ORTAKLIĞI
t D A R E S İ
B A Ş K A N L I Ğ I
Hüseym Rahmi Gûrpınar Sok No 2,06680Çankaya-ANKARA Tel (4)441 15 00(10 Hat) Fax-(4)440 32 71
ANKARA PAZ ARI
YAKUP KEPENEK
"Sigaramın Dumanı'
Ege tütün pıyasası, geçen hafta ortalarında açıldı. Tekel'in
destekleme alım fiyatları, çoğu kez olduğu gibi yoğun tartış-
ma konusu oldu. Tütün alım fiyatlarının açıklanması gerçek-
te, bu yılın destekleme sürecinin açılışı ya da yıllık destekle-
meye gıriş özelliği taşıyor. Tütünü gelecek aylarda öbür
tarım ürünleri izleyecektir.
Bu nedenle tarımsal ürün destekleme uygulamalarını irde-
lemek gerekıyor.
öncelikle belirtelim ki hükümet, geçen yıl tütüne yüzde
125.7 oranında bir fiyat artışı sağlamıştı. Eğer 1992 yılının enf-
lasyon oranı yüzde 70 alınırsa tütün alım fiyatları enflasyonun
56 puan dolayında yüksek tutulmuş; üreticinin alım gücü, bu
ölçüde artfarılmıştı. Bu yıl enflasyon oranında önemli bir azal-
ma beklenmiyor, buna karşılık tütün fiyatlarındaki artış yüzde
31 dolayında tutuluyor. öbür koşullar ve özellikle gübre, kredi
ve ilaç fiyatları veri alınırsa, üreticinin reel gelir artışı, bu yıl
geçen yılın düzeyinde tutulmuyor; tam tersine alım gücü kaybı
söz konusu oluyor.
Aynı hükümetin geçen yıl ve bu yıl verdıği tütün fiyat artışı
oranlan, ülkemizde tarımsal desteklemenın ne öiçüde belir-
siz, tutarsız ve ılkesız yapıldığını kanıtlıyor.
Destekleme fiyatlarının bu ınişli çıkışlı durumu, tarımın nite-
liğinden kaynaklanan üretim mıktarının doğal koşullara
bağlıhğı ve iç ve dış fiyatların kararsızlığı ile birleşince nüfu-
sun yarıya yakınının doğrudan geçim kaynağı olan tarım kesi-
minde üreticiler sürekli bir tedirginlik ve kaygı içinde yaşıyor-
lar denilebılir.
Genel olarak demokratik süreçlerın ışlediğı, kırsal kesimin
oy gücünün etkıli olduğu yıllarda tarım ürünlerine yüksek
oranda fiyat artışı sağlanıyor. Buna karşılık askeri yönetım ya
da baskı dönemlerinde tarımsal destekleme gerek fiyat ve
gerekse ürün miktarı yönünden çok yeterslz kalmaktadır.
Haşhaş ekıminin 12 Mart 1971 sonrasında ABD'nin ıstekleri
doğrultusunda tümüyle yasaklanması ve 12 Eylül 1980 son-
rasında yaş çay yaprağı alım miktarının 1981'de bir önceki
yılın toplamının yüzde 30'u dolayına düşürülmesi bunun acı
örneklerıdir.
Ek olarak 12 Eylül ANAP rejimi dönemınde tanm ürünleri
desteklenmesınde tümüyle üreticı zararına ışleyen bir karga-
şa sürecı geçerlı olmuştur
Baskı rejimi işçi ve memurlarla biriikte sessiz tarım üretici-
lerini de olabildiğince yoksullaştırmıştır
Hükümetin son ıkı yılda verdiği destekleme fiyatları ve özel-
likle peşin ödeme uygulaması üreticinin eskı kayıplannı bir
ölçüde de olsa kapatmaya yönelik, üreticiyi koruyucu ve kol-
layıcı önlemlerdir.
Ancak bu olgu ülkemizde tanmsal destekleme uygula-
masının tam bir belirsizlik, tutarsızhk ve kargasa ortamında
bulunduğu gerçeğini değiştirmez
Tanmsal destekieme konusunda neler yaptlmasi gerektiâi-
ne geçmeden önce bir noktanın altı önemle çizilmelidir Tarım-
sal destekleme gelişmış ve koyu piyasa yanlısı ülkelerde de
vardır. Avrupa Topluluğu'nda Ege tütün turünün 1991 fiyatj 3.8
dolar/kilogramdı. İsviçre'de tarım üretıcisi başına yıllık süb-
vansıyon 33 bin dolar, Fınlandıyada da 25 bin dolar dolayın-
dadır. Son aylarda ABD ile Fransa arasındakı şarap savaşı
da özürtde tarım ürünlerinin desteklenmesinden kaynaklanı-
yordu.
Bu nedenle sorun özünde tarımsal desteklemenin kendisi
değil, uygulama bıçimidır.
Tanmsal desteklemenın ekonomik, toplumsal ve siyasal
yönteriyle sağlıklı bir yapıya kavuşması, esas olarak üreticı-
nin bu sürece olabildiğince katılmasına bağlıdır.
Yapılması gereken, önce varolan üretici birliklerinin, Tariş'-
ten Fiskobirlik'e, Çukobirlik'ten Trakya Birlik'e dek, yönetim-
lerinin hükümetçeatanmasınınyerini üreticilerinseçimınebı-
rakmasıdır Seçim sürecinin başlatılması ve üreticilerin kendi
birliklerine sahıp çıkmaları doğrultusunda atlacak her adım
sorunun uzun dönemli çözümüne katkı yapacaktır.
Hükümete düşen, tarım üretici birliklerinin demokratik bir
işleyişe kavuşmaları yönünde somut uygulamaları başlat-
maktır.
Bu tür bir demokratik birlik uygulamasınm ilk örneği olarak
bir tütün üreticileri birliğınin kurulmasında büyük yarar vardır
Tarım üreticilerinin ülke içindeki ve dışındaki çıkarlarını sa-
vunma ışi, akıllı bir yaklaşımla üreticilerin kendilerıne bıra-
kılmalıdır.
Bu yapılmadığından tarım üreticileri her yıl, ya başkan ya
da başbakan babanın avcunun içine bakan bir durumda kalı-
yor.
Her yıl tarımda yaşanan ağlama ve sızlamalann. çoğu da-
yanıksız ve tek yanfı suçlama ve karşı suçlamaların yerinı üre-
ticilerin çıkarlarını koruyan kendi birliklerinin alması için ge-
rekli düzenlemeler yapılmalıdır.
ABD-AT-Japon gerginliği tırmanıyor
Zenginticaretinde
"şeytanüçgeni"
TOKYO (AA) - Japonya'nın
giderek kabaran ticaret ve cari
işlemler fazlalannı azaltnıama-
sı, ABD ve Avrupa Topluluğu'-
nun (AT) giderek daha fazla
tepkisini çekiyor. ABD ve AT.
Japonya'ya. 'pazarlannı ya-
bana mallara daha fazla aç'
çağnsmı. artık daha ısrarlı ola-
rak ve daha sık tekrarlamaya
başladı.
Japonya'ya yönelik baskıla-
nn arttığı ortamda. ABD"yi zi-
yaret eden Japonya Dışişleri
Bakanı Michıo Watanabe.
'ABD, bize karşı Japon malla-
nnın Amerikan pazarlanna gi-
rişini kısıtlayıa ticaret yaptı-
nmlan uygularsa biz de karşı
tedbirler alınz" uyansında bu-
lundu.
Watanabe, ABD'den dönü-
şünde Japonya Temsilciler
Mecüsi Bütçe Komitesi'nde
yapüğı konuşmasında, bu uya-
nsını, ABD tarafına ilettiğini
bildirdi.
ABD'de "Süper 301" derulen
ticaret yasası uyannca, ABD ile
ticarette haksız uygulamalara
ve haksız rekabete yol açan, pa-
zarlannı Amerikan mallanna
açmayan ve ABD pazarlanna
da dampinge başvuran ülkelere
karşı tek taraflı ve otomatik
olarak ticaret yaptınmlan ve
misilleme önlemleri alınabili-
yor.
ABD'ye üstünlük
Japonya'nın ABD ile ticare-
tinde 1991'de 38.2 milyar dolar
olan ticaret fazlası geçen yıl 44
milyar dolara çıktı.
AT'nin Tokyo Büyükelçisi
Jean-Pierre Leng. Japonya'nın
AT ile ticaretinde verdiği fazla-
lann giderek artmasının saatli
bombaya dönüştüğü. AT ile Ja-
ponya arasındaki ilişkileri ra>i-
dan çıkmadan önce bu saatli
bombanın etkisiz hale getiril-
mesi gerektiği' uyansmda bu-
lundu.
MERKB BANKASI KURLARI 20 ŞUBAT 1983
tiHÜ
1 ABD Dolan
1 Alman Markı
lAvustralya Dolan
1 AvusturyaŞilıni
1 BelçıkaFrangı
IDanımarkaKronu
1 Fın Markkasj
IFransızFrangı
1 HollandaFlorini
lisveçKronu
11sviçreFrangı
100 Italyan Lıretı
1 Japon Yeni
IKanadaDoları
1 Norveç Kronu
1 Sterlın
1 S.Arabistan Riyali
növb
AUŞ
9078.81
5568.11
6251.66
788.84
270.40
1453.82
1544.67
1645.01
494623
1205.18
6054.56
58535
76.16
7224.90
131007
13248.70
242089
SAT1Ş
9097.00
5579.27
6264.19
790.43
270.95
145673
1547.77
1648.31
495614
1207.60
6066.69
58652
76.31
7239.38
1312.70
13275.25
2425.74
EFEKTİF
AUŞ
9069.73
5562.54
6157.89
788.05
267.70
1439.28
1529.22
1643.36
4941.28
1193.13
6048.51
579.50
75.02
7116.53
1296.97
13235.45
2384.58
9124.29
5596.01
628298
79280
27176
1461.10
1552.41
1653.25
4971.01
1211.22
6084.89
588.28
'6.54
7261.10
1315.64
1331508
243
!
02