Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT1993 PAZARTESİ * CUMHURİYET SAYFA
HABEIÎLERIN DEVAMI 17
GÜNCEL
CÜ1NEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
15 şubatta çabalar sürdü, 16 şubatta umutlanmamıza
yol açan somut bir sonuç alındı.
Danışma Kurulu toplanmış, artık gündemde eskiyen
Insan Hakları Bakanlığı kuruluş yasasının çıkmasını
sağlamak için Meclis'in salı, çarşamba, perşembe dı-
şında cuma günü de toplanmasına, eldeki işleri görebit-
mek için genel kurulun saat 21.00'e kadar uzatılmasına
karar vermişti.
Meclisçalışacaktı!
Düşünebiliyor musunuz; haftanın üç günü toplanama-
yan Meclis, çalışma günlerini dörde çıkarıyordu. Kararlı
oldukları sanısına kapıldık, sevindik.
Ama, Meclis yirve çalışmadı!
Meclis, geçen hafta da tüm uyarılara, tüm çabalara
karşın çalışmamakta adeta direndi, inat etti.
Oysa, Danışma Kurulu'nun anılan kararı aldığı gün,
geçen salı, Meclis'i çalıştırmak, hükümet tasarılarını ya-
sallaştırmakla birinci derecede sorumlu DYP grubunda,
Başbakan Demirel, sayısız ricalarından birini yineliyor,
biraz da uyarı kokan şu sözleri söylüyordu:
"Meclis'in çalışmadığına dair eleştiriler var. Eğer bu
eleştirileri haksız buluyor, parlamento düşmantığı yapıl-
dığını düşünüyorsanız, Meclis'e itibar edin, buna mey-
dan vermeyin. On dört aydır bunu size söylüyorum,
şimdi daha da hassasiyetle dile getiriyorum."
Başbakan Demirel'in "hassasiyetle dile getirdiği
Meclis itibarmı" başta hükümet ortaklan DYP ve SHP
milletvekilleri olmak üzere bütün partiler geçen hafta
şöyle değerlendirdiler:
Döfcüm
Danışma Kurulu kararının uygulanmaya başlanacağı
gün, geçen çarşamba, Meclis'te önce 150 miiletvekiliyle
sağlanan çoğunluk yok, sonra 114 oy gerektiren karar
yetersayısı "namevcut".
Perşembe: Iktidar grupları yöneticilerinde bir telaş.
Yasa çıkarmayan Meclis izlenımini silebilmek için "bir
iki ufak tasarıyı" görüşme eğilimi ağır basıyor.
Iki aydan beri bir türlü toplanamayan, toplansa bile
karar yeter sayısına ulaşıp gündemindekı yasaları,
önergeleri göruşemeyen Meclis, "üniversite öğretim
üyelerinin emeklilik yaşmı 67'den 72'ye çıkaran yasayı"
kabul ediyor. Iki ay sonra ilk defa, bravo!
Bu görüntü, Meclis'in bu hızla çalışacağı sanısını
uyandırıyor. Ama nafile. Insan hakları tasansı bir adım
ilerlemiyor. Birader Yusuf Bozkurtözal, by-pass yasası-
na sıra gelip ağabeyi incınmesin diye her maddeye 10,
20, yazabildiği kadar önerge vererek engelleme yapı-
yor.
Cuma: Meclis toplanıyor, bu kez karar yeter sayısı
yok. Oturum açılıp kapanıyor, kapanıp açılıyor. Insan
haklannın ancak iki maddesi geçebilmiş. Kuliste, ba-
kanlığının yasası aylardır geçmedığinden hükümetten
çekilmeyi düşündüğü öne sürülen ınsan haklarından so-
rumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, istifayı anım-
satanlara olanca ciddiyetiyle "Bir madde kabul edildi
ya" diye yanıt veriyor.
Yasanın üçüncû maddesine bir türlu geçilemiyor. Ye-
ter sayı aranırken saat 18.30.
Oturum kapanıyor. Çalışmayan Meclis olayının nere-
ye varacağını, nasıl bir çözüm bulunacağını araştırırken
hafta sonunda Başbakan Demirel'e soruyorum:
"Çalışacak. Gideceğim. Meclis'te oturacağım. Çalışa-
cak" diyor.
Lideri başlarında olmadan çalışmayan bir iktidar gru-
bu, DYP. Hatta SHP.
Meclis'i çalıştırma sorumluluğunu iktidara yükleyen,
iktidardan bekleyen bir muhalefet.
Oturumun açılmasını sağlayacak 150 milletvekilinin
bir araya geldigi, ancak yarım saat sonra karar yeter sa-
yısı için 114 milletvekilinin bulunamadığı bir Meclis.
Iktidarıyla muhalefetiyle bir acayip...
HAVA DURUMU TORKİYE'DE DÜNYADA
Yaman Okay
• Baştarafi 1. Sayfada
gözyaşlan arasında yaptığı kısa
konuşmada "Sanatçılan her
zaman bu sahnede, seyrettiği-
miz başanlı oyunlan için alkış-
lanz. Şimdi Yaman'ı son bir
kez daha alkışlayalım" dedi
Talat Buhrt'un Nazm Hikmet'-
ten bir rubai okumasından son-
ra Yaman Okay'ın tabutu
gözyaşlan ıçinde ve alkışlar eşli-
ğinde salondan çıkanldı.
Aralannda Şişli Belediye
Başkanı Fatma Girik, Rutkay
Aziz, Memduh Ün, Nur Sürer,
Haül Ergün, Kemal Sunal, Bü-
leat Kayabaş, Beriıan Şimşek,
Tank Aİtan, Ferhan Şensoy, Fû-
suı Demirel, Yılmaz Zafer, Pe-
rihan Savaş, Serap Aksoy, Sine-
Sen Başkanı Necmettin Çoba-
noğtu ve sanatçının en son oy-
nadığı "Biztmkiler" adb televiz-
ycn dizisindeki rol arkadaşlan-
run da bulunduğu kalabalık bir
kortej Yaman Okay'ın tabutu-
nu alkışlar arasında Ses Tiyat-
rcsu'ndan İstiklal Caddesi'ni
geçerek Taksim Meydanı'na
kâdar eller üzennde taşıdı. Yol-
diki kaülımlarla giderek kala-
bdıklaşan kortej Yaman
Otay'ın, cenaze arabasına ko-
mn tabutunun arkasmdan Teş-
vitiye Camisi'ne dek yûrüdü.
Caminin avlusunda bekleyen
kdabalığa, Haldun Donnen,
Ztki Alasya, Halit Krvanç, Vla-
cr Koper, Hadi Çaman, Demir-
tm Ceyhun, Uğur Polat, Kadir
İ0UIB-, Erol Günaydın ve Efkan
Efekan'ın da aralannda olduğu
çdc sayıda sinema ve tiyatro sa-
mtçısı, emekçisi katıldı. Cenaze
nanazı kılanana kadar dostJan
MERSİN'de
KAT KALORİFERÜ
DAİRE
3 oda, salon, çift WC,
remek masasını rahathkla
dan geniş teras, sıcağıyla
ünlü kentte rahatsız
etmeyecek kadar güneş
goren bir konum.
Üçüncü kat. Tazyikli su,
Muğdat Cuma Pazarı'nın
kurulduğu geniş mekâna
;epheli daire, sahibinden,
ihtiyaç nedeniyle çok
»cete satılıktır. Peşln 150
•nilyon ya da peşin 100,
20'şerden 5 ay vade ile
toptam 200 mllyon.
T«l: 261737
(Mustafa Koçer)
Yaman Okay'la son kez veda-
laşırcasına üzen çıçeklerle kap-
lanmış tabutunun önünde ve
nöbet tuttu.
İstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Nurettin Sözen'in
de katılımıyla kılanan öğlen na-
mazından sonra sanatçının ta-
butu cenaze arabasıyla Zincirli-
kuyu Mezarlığı'run önüne geti-
rildi. Yaman Okay'ın tabutu
burada tekrar sanatçı arkadaş-
lannca omuzlara alınarak, kor-
tej halinde toprağa verileceği
yere kadar eller üzerinde taşın-
dı.
Bir sanatçı için en "verimli"
sayılacak bir yaşta aramızdan
aynlan Yaman Okay'ın naaşı
yine arkadaşlan tarafından ta-
butttan çıkanlarak mezara in-
dirildi. Bu sırada sanatçının eşi
Meral Okay, gözyaşlan arasın-
da elindeki iki buket çiceğjn içi-
ne konulmasını istedi.
23martadek
Ramazan
geldi
hoş geldi
Haber Merkezi - Kutsal ra-
mazan ayı yarın başhvor. Onıç
tutmak istevenler bu gece sahura
kalkacak. Uk teravih nama/ı ise
bu akşam kılınacak.
Dijanet İşleri Başkanlığı'nca
belirlenen takvime göre rama-
zan 23 mart salı günü sona ere-
cek. 24 mart çarşamba günü
'Ramazan Bayramı' başlaya-
cak.
Diyanet İşleri Başkanı Meh-
met Nuri Yılmaz, son yıilarda
ülkedeki bazı çevrelerin rama-
zan ayının başlangıcı konusunda
Müslüman halkuı zihnini btılaıt-
dırmaya. insanlan yanıltmaya
ve dini sonımluluk altına sokma-
ya çaiıştıklarının müşahede edil-
diğini belirterek şunları söyledi:
"İşin dini sorumluluğunu bir
kenara bırakarak halkımız ara-
sında farklı dini uygulamaJara
yol açmay a çalışan bu mihrakla-
rın faalK etlerini samimiyetle
iıah etmek miimkün değİMir.
Müslüman vatandaşlarumzın
gerek yurtiçinde, gerekse y urtdı-
şında bu tür propagandalara
kanmamalarını. bunlann oyunu-
na gelmemelerini istiyonım."
MeteoroiOfı Genel Müdurluğü'nden alınan bılgıye göre Batı bolge-
ler mız çok bulutiu Marmara Ege. Akdenız. tçanadolu ıle Batr ve
OrtaKaradenızyağışlı dığeryerleraz bulutlu geçecek Yağrşlaryer
yer etkılt olmak uzere yağmur ve sağanak, Trakya ıle Batı Karade-
nız ve tçanadoiu nun yuksek kesımlennde karfa karışık ya^mur ve
kar şeklınde otacak Hava sıcakttğı artmaya devam edecek Ruzgar,
guney ve batı yonlerden orta kuvvette. Batı botgelenmızde kuvvettı
olarak esecek. Van Gölu ne hava. parçalı bulutlu geçecek
Adana
Afyon
Aflrı
Ankara
Amalya
Aydır
Buna
Çanakkale
Oyarbakır
Edıme
Erzurum
Eakı«ahır
btanbul
tzmır
Kare
Konya
Samsun
Trabzoo
Zcoguldak
Y 14
Y 10
B -4
Y 8
Y 14
Y 14
Y 13
Y 13
B 8
Y 10
B -2
Y B
Y 10
Y 14
B -4
Y 8
B 15
B 13
B 14
Yağmutiu ı Bulutlu Sısli $ Guneşli
Bayrampaşa: Sabıkalı cezaevi
E»ENİZTEZTEL
Türkiye'nin son günlerde en
9)k lartışılan. üzerinde en çok
konuşulan olaylanndan biri de
Oîzaevi fırarlan oldu. Nevşehir
v; Bayrampaşa cezaevlerindeki
fırarlar, hem cezaevi yönetimle-
rini hem de Adalet Bakanlığı'nı
gik; durumda bırakü. Aslında
1 ürkiye, cezaevi fırarlannın ya-
banası değıl. Cezaevi tarihleri
"anlı şanh" fırar olaylan, çözü-
kmeyen. sırlarla dolu olan ka-
çışlar var. Yurt çapındaki ceza-
evlerinde arada bir rastlanan
tı:k tük bircysel firarlar yaşanan
sıradan olaylardı. Ama büyük
yınkı uyandıran cezaevi fırar-
\i nnın mimarlan hep siyasi tu-
tuklulardı.
12 Eylül askeri darbesindcn
sonra özcllikle siyasi tutuklula-
nn fıraretmeleri ya da fırar giri-
şımlerinin yanm kalması ha-
bsrlerine çok sık rastlandı.
Türkiye'deki siyasi tutuklulann
kaldığı bir çok cezaevinden za-
man zaman toplu firarlar ya-
şıındı, zaman zaman da tüneller
bulundu. Ancak firar konusun-
da en "sabıkalı" cezaevi Bay-
rampaşa...
Bayrampaşa'nın tarihi
Bayrampaşa Cezaevi tanhın-
da ilginç firarlar vefirargirişim-
kn var. Bu cezaevinden firar
eıienler arasında ülkücüler, Fi-
lisünli militanlar ve sol görüşlü
tutuklular bulunuyor. Bir dö-
nsmin en öncmlı ülkücü mili-
lanianndan olan Veli Can
CHİancu ve Ferhat Tüysüz de
Bayrampaşa Cezaevi'nden ka-
çınlar arasında. Özellikle son
üç yılinda Bayrampaşa Ce-
z.ıevi'nde yaşanan firar olaylan
xı yanm kalan girişimlersenar-
yDSu ustaca haarlanmış fırar-
Urdı.
Sadece 1989 yılı içinde bu ce-
z.ıevinde 3 ayn tünel bulundu.
En ilginç '"tünel" olayı 1989'un
Mayıs ayında yaşandı. 5 Mayıs
giinücezaevinde tünel bulun-
du. İlk zamanlar uzunluğu
1 $-20 melre olarak bildirilen,
ancak bir kaç gün sonra 118
nıetreye ulaşüğı söylenen tüne-
lin, "Dışardan içeriye" kazıldığı
a-;ıklandı. Tünelin dışardan içe-
nye kazıldığının acıklanmasına
karşın cezaevi görevlileri, kalas-
k rla dcstcklenmiş, ıçinde elekt-
nk donammı da bulunan tünel-
ds günlerce "giriş" aradılar.
Hatta merdiven altına sakla-
nan bir torba çimento bulan
görevjiler, "Giriş bulundu"
ayiklaması yaptılar. Ancak çi-
nıentonun bulunmasından bir
kaç gün sonra ginş ortaya çıka-
nldı. Cezaevi görevlileri zemin-
de betonun kesilmesiyle açılan
gırişin kapağını kaldırdıklann-
da bir sürprizle karşılaştılar.
Beton kapağın altında bulduk-
İ£ n bir pankartın üzerinde ken-
dilerine bir mesaj vardı: "Bir
gün mutlaka kacacağız. Dcv-
rimci Sol."
3 Ekim 1989 günü Bayram-
paşa Cezaevi'nde bir tünel daha
bulundu. Uzunluğu 18 metre
olan tünel, cezaevi duvannın
hsmen yanındaki ve gece gün-
düz yoğun trafiğin bulunduğu
sokağın altından geçiyordu.
Cezaevinin karşısında bulunan
evlerin altına giden tünel bulun-
duktan sonra tüm cezaevi çev-
nsi ve cezaevi bahçesi buldo-
zı:rJerîekazıldı.
Tünel olayından 23 gün son-
ra. 25 Ekim 1989 günü cezaevi
tanhinin en büyük firan ger-
çı;kleşti. Devrimci Sol lıden
EHirsun Karataş ile Bedri Yağan
"hâlâ bilinmeyen" bir yolla ce-
zıevinden kaçtılar. Karataş
örgütün lideri. Yağan ise cezae-
vtnde Devrimci Sol'un temsilci-
si olduğu için cezaevi görevlileri
uırafından tanınıyorlardı. Ce-
zaevi görevlileri özellikle Bedri
Yağan'ın kaçışına inanamadı-
\is. Tüm cezaevi, dolaplann iç-
kri, yataklann altlan arandı.
Bir jandarma erinin Yağan'ı
damda gördüğünü söylemesi
üzerine bütün çatı arandı An-
cak daha sonra bu erin cezavine
yeni geldigi ve Yağan'ı hayatın-
da hiç gönnediği ortaya çıktı.
27 ekim günü Sıkıyöneüm
Askeri Mahkemesi'nde görülen
Cievrimci Sol davasında sanık-
k r Karataş ve Yağan'ın beride
bıraktığı dilekçeyi okudular.
Karataş ve Yağan'ın imzasını
Uışıyan 2 sayfalık dilekçede
" kaçış eyleminin haklı ve meşru
olduğu" savunularak "özgür-
lüğümüzü kendi ellerimizle ha-
zırladık" deniliyordu.
Bu olaydan 2 ay sonra, 2
Ücak 1990 tarihinde yapılan
y;ni yıl acık görüşünde Dev-
rimci Sol davası sanıklan Sinan
Kukul ile Vlürsel Göleli yerleri-
n; akrabalannı bırakarak kaç-
tılar. Sinan Kukul'un kaçışı
o;zaevi görevlilerince hemen
fark edildi ve açık görüş yapan
aıleler cezaevinden çıkarken
çok sıkı bir aramadan geçirildi-
kr. Aileler saat 22.00 sıralann-
da cezaevinden çıkanldı ancak
Kukul yakalanamadı. Mürscl
Göleli'nin kaçışı ise 23 gün son-
ra fark edildi.
Bayrampaşa CezaevTnde ya-
şanan büyük firar olaylanndan
biri de 28 Mayıs 1990 günü ger-
çckleşti. Devrimci Sol davasın-
dan idam hükümlü Aslan Tay-
fıın Özkök. Aslan Şener Yıldı-
nm. Ali Kııiangıç'lı ıle idam
istemiyle yargılanan İbrahim
Erdoğan ve Türkiye Komünist
PartisiTürkıye ışçı Köylü
Kurluluş (TKP/TIKKO) da-
v ismdan idam istemiyle yargı-
1; nan Baba Erdoğan kaçtılar.
Cczaevmde 27 mayıs akşamı
yapılan sayım tam çıkmışü. an-
cnk 28 mayıs sabahı yapılan
s:ıyım eksik çıkmışü. Cezaevi
gSrevlileri ilk anlarda kaç kişi-
nin fırar cttiğini tespit edemedi-
kr. Hatta firar olayını duyup
axaevini arayan gazetecilere
Cezaevi Savcısı "Valla isimleri
biz dc bilmiyoruz, sızde varsa
bıze verin" diyordu.
Bayrampaşa Cezaevi'nde ya-
şanan firarlar ve firar girişımleri
ardından bir çok görevli yargı-
\i ndı, müdürler, savcılar değiş-
tırildi. Ama ne lüncllenn nasıl
kazjldığı ne de firarlann nasıl
g:rçekleştiği "aynntılanyla"
ortaya çıkanldı.
Ânkara'da güvenlik toplantısı
• Adaiet Bakanı Seyfı Oktay cezaevlerinden
sorumlu 18 cumhuriyet başsavcısını Ankara'da
toplantıyaçağırdı. Toplantıda sonfirarolaylan
dahil, infaz sistemindeki sorunlan ele alınacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
nısu) - Adalet Bakanı Seyfı
Üktay son firar olaylan üzerine
U:rör suçlulannı banndıran 16
ildeki cezaevlerinden sorumlu
13 cumhuriyet başsavcısını bu-
giin Ankara'da toplantıya ça-
ğırdı. Toplanüda son fırar olay-
kn dahil, infaz sistemindeki
sorunlann ele ahnacağı bildiril-
di.
Oktay'ın daveti üzerine ger-
çıikleşecek toplantıda, TBMM
ye sevkedilen ceza infaz yasa ta-
s;ınsmın yanı sıra cezaevlerin-
deki sorunlar ve buralann gü-
v^nliği konusunda yapılabile-
o;kler ele alınacak. Adalet
Bakanı Oktay bugünc kadar
infaz sorununa en ciddi bıçim-
de eğilenlerin kendileri olduğu-
nu dile getirerek" Sabırla ve
büyük emek isteyen devrim ni-
teliğindeki bu reform calışma-
lanmız, yargının sorunlanna
inaçla ve ciddi biçimde çözüm
aradiğımızın en somut delilidir.
Yıllann birikimiyle bugünlere
gelen ağır sorunlann, sihirli for-
müllerle bu kadar kısa süre için-
de çözümlenemeyeceği gerçeği-
nı de kamuoyunun sağduyusu-
na sunuyorum" dedi.
Ankara'da bugün Hakime-
vinde gerçekleşürecek olan
cumhuriyel savalannın loplan-
tısında ağırlığın cezaevlerinde
güvcnlik ve sorunlan olacağı
ifade cdiliyor. Toplantıya Met-
ris, Bayrampaşa, Paşakapısı,
Aydın, Çanakkale, Bursa, Nev-
şehir, Malatya, Elezığ, Diyar-
bakır, Mardin, Batman, Muş,
Gazamtep. Ceyhan, Amasya,
Ankara, İzmir Cumhuriyet
Başsavcılanyla Adalet Bakanlı-
ğı üst düzey yöneticileri katıla-
caklar.
Ecevit'ten suçlama
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevii firar olaylannda SHP'-
nin uyanlan dinlememesinin
etkili olduğunu belirterek şun-
lan söyledi:
"Cezaevlerinden kacanjcaça-
na. Adalet Bakanı benim su-
çum yok dıyor. Yoktur. Peki
hükümet ortağı olan SHP'nin
hiç mi suçu yok. Terör suçlula-
nnı koğuşlarda biraraya getir-
diler. Oysa koğuşlarda infaz
sistemi getirilmemeliydi. O ko-
ğuşlarda terör suçlulannı bira-
raya getirdiklerinde onlann
koğuşlan ve cezaevinı ele gecir-
mcye çalışacak lan belliydi.
SHP uyanlan dinlemedi. Belli
ki Türkiye'yi bölmek isteyen
baa çevrelere diyet borcu var.
İnfaz sistemi sayesinde onlar
cezaevlerinden kaçıp gidiyor-
lar."
Yöneticiler mahkeme önünde
• Baştarafi 1. Sayfada
Muhittin Kaya'nın geürildiği
bildirildi.
ANAP İstanbul Milletvekili
Halit Dumankaya, dün cczae-
vinde incelemelerde bulundu.
Başsava Zafer Yavuz ve acığa
alınan gardiyanlarla görüşen
Dumankaya'nın , firarla ilgili
bir rapor hazırlayarak, ANAP
grubuna sunacağı öğrenildı.
eden yasadışı 18 örgüt üyesinin
cezaevinde kalan kadınlarla
cınsei ilişkide bulunduklan yc-
lunda iddialar üzerine tutuklu
kadınlann gebelik tesüne tabi
tutulması tepkiyle karşılandı.
Nevşehir Devlel Haslanesi do-
ğum uzmanlan, idrar örneklc-
rinde kadın tutuklulann hamile
olduklanna dair bir belirtiye
rastlanmadığını söyledüer.
Gebeliktestinctepki Bayrampaşa'da
Nevşehir E Tipı Kapalı Ce- Bayrampaşa Cezaevi'nde 19
zaevi'nden bir süre önce firar şubal larihinde meydana gelen
fıraT olayından sonra tutuklu
ve hükümlülerin yoğun bir bas-
kı altında tutulduklan biidiril-
di. Güvenlik güçlerinin firar-
dan sonra gerçekleştirdikleri
operasyonlarda tutuklu ve hü-
kümlülerin kötü bir şekildc
dövüldükleri belirtıldi.
Cezaevi'nde dün de operas-
yonlann devam ettiğinin ileri
süriilmesine karşın cezaevi yet-
kilileri, tutuklu vc hükümlüle-
rin ifadclerine başvurulmaya
devam ettiklerini söylediler.
Yetkililer, cezaevinde herhangi
bir direniş olmadığını da ileri
sürdüler.
GÖZLEM
UĞURMUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Düşünceler ve inançlar üzerindeki sisler öyle mi? Yıl-
gınlığın, dönekliğin ve kaypaklığın sisli havaları gün
geçtikçe bütün ülkeyi kapsıyor.
Tevfik Fikret, "Sis" adlı o ünlü şiirinde çok karamsar-
dır. Şöyle diyor
- Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar / Dikkatle nü-
fûz eyliyemez gavrine korkar...
Fikret, sisi bir tozlu ve heybetli yoğunluğa benzetir. Bu
tozlu ve heybetli yoğunlukta bakışların derinliğe işleye-
meyeceğini, korkacağını anlatır.
Devam eder:
- Lâkin sana lâyık bu derin sütre-i müzlim / Lâyık bu
tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim? Ey sahn-ı mezlim...
Evet, ey sahne-i garrâ.
Evet, yoğun siste göz gözü görmez. Zulüm ve soygun,
bu derin karanlık örtü içinde yaşanır. Bu "karanlık örtü"
altında ve parlak sahnede...
Htç karamsar olmayalım, bu alçak bulutlar bir gün na-
sıl olsa kalkacak. Bu yoğun sis dağılacak ve duşünce
özgürlüğünün parlak ışıkları her yen çepeçevre aydınla-
tacak...
Duşünce ortammdaki bu sis; kavramları, kuramları ve
kişilikieri de gizliyor. Bu arabesk damgalı yasakçı dü-
zen; işçilerin, köylülerin, memurların, emeklilerin, işsiz-
lerin ve gençlerin üzerlerinde bir "karanlık örtü" gibi
duruyor...
Bu "karanlık ö/tu "nün bir ucu Suudi sarayına bağlan-
mış "birader şirketleri", öteki ucu "gazeteciliğe soyun-
muş ANAP kurucusu altın kaçakçılığı sanıklan' 'na daya-
nıyor.
Bir başka ucu da. mılyarlık borçlannı devlet bankatarı-
na yuklemiş liberal soygunculann paraları ile yurtdışın-
da Fransız Frangı olarak ödenen köşe yazarlığı ücret
bordrolarına...
Libya'daki Türk işçilerine kadar uzanan emek soygu-
nunun ve bir acımasız ve ilkel "artı-değer" sömürüsü-
nün örnekleridir bunlar...
Altın kaçakçılığı davalarını şöyle bir araşftrın, bakın
neler çıkacak. Hangi kaçakçı şirketleri? Hangi uluslara-
rası dolandırıcılar? Hangi emek soygunu? Hangi yeraltı
ekonomisi?..
Türkiye'de yıllardır bir yasakçı düzen sürüyor. Bu ya-
sakçı düzen, ekonomide "devlet müdahaleciliği"n\ da-
ha da arttırıyor, "bürokratik merkeziyetçiliği" her gün
daha da yoğunlaştırıyor.
Böylesıslı birortamda "a//eöoyu"birdönektakım; bu
soygunun, bu "birader şirketleri"nin, bu uluslararası
kaçakçılığa dayalı "ihracat modeli'rim gözler önüne se-
rilmesini önlemek, yine Fikret'in deyişi ile bu "Haı.-ı
yağma'yı gozlerden kaçırmak için bu puslu ve sisli or-
tamda bir de çevreye "sis bombaları" atmaya çalışıyor.
Sanki bu işler, cezaevi doktorlarından "sahte göz ra-
porları" almak kadar kolaymış gibi...
Sanki "aman dileyip", cumhurbaşkanlarının affı ile
cezaevlerinden çıkmak kadar kolaymış gibi...
Sanki "porno özentisi" romanlar karaladıktan sonra
"muhafazakâr partiler"\n arabesk kapitalizmini "çağ-
daşlık, ilericilik" diye yutturmaya kalkışmak kadar ko-
laymış gibi...
Sanki inancın, ilkenin, gazeteciliğin ve sözün değeri-
ni,t'masa başı gazeteciliği" ve "holding şaklabanlığı"
ile düşürmek kadar kolaymış gibi...
Tevfik Fikret, o bükülmeyen, o eğilmeyen örnek tavrı
ile "Ey Marmara 'nın mâi der-âgûşu içinde I Ölmüş gibi
dalgın uyuyan tûde-i zinde I Ey köhne Bizans, ey koca
fertût-ı müşahhir I Ey bin kocadan arta kalan bîye-i bâkir
I Hüsnünde henüz tazeliğin sihri hüveyda I Hâlâ titrer
üstünde ensâr-ı temâşa" der.
Bugünün Türkçesi ile "Marmara'nın mavikucağında,
ölmüş gibi dalgın uyuyan diri yığın, ey köhne Bizans, ey
koca buyücü bunak, ey güzelliğinde tazeliğin büyüsü
belli olan, hâlâ üzerinde seyreden bakışları titreyen, bin
kocadan arta kalan bâkir dul."
İstanbul dükalığındaki Bizans oyunlan, bin bir türlü
karışık ilişki yumağı içinde altın kaçakçılığı, yeraltı eko-
nomisi, milyarlık liberal soygunlar, ayrıcalıklı şirketler
ve devlet ihaleleri ile belki bir süre daha; bu Marksist
döneklik, arabesk muhafazakârlık ve liberal yılışıklık ile
maskelenerek sürecek.
Ama Türkiye'de demokrasi yerleştikçe, yasaklar kalk-
tıkça; işçiler, köylüler, memurlar, öğrenciler yönetime
katıldıkça, "ekonomilerin militarizasyonu" süreci ka-
pandıkça, "askeri dönemin başbakan yardımcısından
sıvil toplum öncüsü" çıkarma düşleri son buldukça bu
sisler de elbet kalkacak...
EMINONU BELEDIYESI
ücretsiz lcömür ve ücretsiz
otobüsten sonra
Simdi'de ücretsiz
H A L K Ç I B E L E D İ Y E