23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ŞUBAT1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI sigortaladı riHC • I satı U. üra • KOLEK ŞİRKETLERDEN HABERLER • COCA-COLA'nın, özel yılbaşı kampanyasında oto- mobil kazananlara armağan- lan Istanbul ve Ankara'da düzenlenen törenlerle ulaştınldı. • DORLKDÖVİZ, Sirkecfde bugün açacağı şubesiyle döviz, altın ve kıymetli altın madeni tıcareti yapacak. • YTONG,yapı malzemelerini ve elemanlannı tanıtmak amacıyla Yeşilköy Çınar Otel'de bir basın toplantısı dûzenledi. • RUYIAD,Conrad Hilton'da düzenlenen defıleden elde ettiği 200 milyon liralık geliri Bosna Hersek'ten göçeden çocuklann eğitimine ayırdı. 1LECOQ İŞPORTIF, lilkbaharveyaz ıkreasyonlarıru [tanıtanyeni •katologlannı hazırladı. • CNRL'luslararası Fuarcılık Organizasyonu'nun düzenlediği Uluslararası "Florantalya'93" Fuan. 30 Mart-4 Nisan tarihlerinde Antalya'da açılıyor. " IADİDAS, Filkbahar-yaz modellerini tanıtan yeni katologlan tamamlandı. • PANCOM, Meteoroloji Işleri Genel Müdürlüğü'ne 256 adet Dotmatrix printer sattı. • ERMETAL, uygun kalite güvence sıstemı oluşturma ve fırma içi eğitimleri ile ISO 900 l'e haarlanıyor. İSANA, 1993 fyılına tüketicilerin talep ve bekJenulerine uygun olarak yeni bir kımlıkle girdiğini açıkladı. •TETRAPAK, ISO 9002 Kalıte Güvencesi Sistemi Belgesi aldı. • KARTSİS aracıhğıyla uygulanan fotoğraflı kredi kartı gittikçe yaygınlaşıyor. • GÜNEŞSIGORTA,' Toprak Mahsulleri Ofisi'ni 1 trilyon lira üzerinden sigortaladı. ~ HDEVA HOLDING'inilaç satışlan 430 milyar lirayı aştı. . ÎLEKSÎYON v * ,M MOBtLYAGenel Müdürlüğû'ne Ali Kunt getirildi. PANCOM, dünyanın 'en sessiz' printerini üretti. T B l f I I B M ' n I W% • • endüslride lider • • # # T « o l a n AS/400 iş bilgisayarlan' 1992 yılırun ürünü' seçildi. • ELSA, microchip teknolojisiyle ürettıği yeni dağılım santralı Süperstar'ı piyasaya sürdü. •ALBARAKA TÜRK'ün. 12'naşubesi Bakırköy'de hizmete girdi. • PLATAN, 4'üncü bayıler toplanüsını Çeşme Altınyunus Otelinde 20-21 şubat tanhlen arasında gerçekleşürecek. •TÜYAP İstanbul Sergi Sarayı'nda' 1 'inci İstanbul Seyabat ve Turizm Fuan' Abdülkadir Ateş tarafından açıldı. • StKADeteks.bölge bayiler toplantısında, yeni ürünlerinin tanıtınu veyeni pazarlama stratejilerinin sunulmasını hedefledi. • ALTERNATİFBANK'ın olağan genel kurulu yapıldı. • DEDEMAN Oteli'nin Genei Müdürlüğü'ne Mengü tlban atandı. • TLRCAS, 1992 faaliyet yılıru büyüme hamlesine devam ederek tamamladı. • EMEKSigortaJküsat Bankası Kredi Pazarlama Bölümü'nde yeni işe başlayan müşteri temsilcilerine 'sigortacıbk eğitimi' verdi. •AGFGaranti Sigorta, Antalya Sheraton-Voya- ger Oteli'ni tümrisklerekarşı yakJaşık 100 milyon dolara sigortaladı. ISOFRA Yemek Üretim Kuruluşu personeleğitim ^alışmalanna devam ediyor. • ECZACIBAŞI-SWARZ- KOPFüe Artistik Kuaförler Derneği'nin işbirliğiyle düzenlenen Teknik Moda Gösterisi' Conrad Oteli'nde yapılıyor. • EIUNCİLERYatınmve Menkul Değerler Genel Müdürlüğü'ne Sinan Arslaner eetirildi. • MARMARABANK, hizmet ağına İzmir Şubesi'ni deekledi. • LOGO Yaahm 'ın en kapsamh tican paketi LMS GOLD, 'yılın ürünü' seçildi. •TURTEL TURİZM Işletmeleri, Side ve Sorgun Taül Köyleri'nin tanıtım standı ile I 'inci İstanbul Seyahat ve Turizm Fuan'na kaülıvor. Geçen yıl 4.6 milyon yolcu taşıyarak rekor kırdı THY 'yüksekten' uçuyort LEYLA TAVŞANOĞLU Türk Hava Yollan'nın (THY) 1992 içinde taşıdığı yol- cu sayısı ve izlediği uçak tarifesi politikasıyla kendı yolcu taşıma sayısı rekorunu kırarak 4.6 mil- yon yolcu taşıdığı belirtildi. Bu arada THY'nin tarife rekabeti yüzünden İsviçre Havayollan Swıssair'in yıllardır uçtuğu Istanbul-Cenevre hattını ka- patmak üzere olduğu öğrenildi. THY'nin son bir yıl içindeki çağdaşlaşma ve büyüme politi- kasını Genel Müdür Tezcan Yaramana'yla görüştük. Uçuş noktalan artmca Yaramana TH Y'yi büyütme konusunda şunlan söyledi: "öncelikle pazar büyümesini sağlamak önemlidir. Bu da bır- kaç yolla gerçekleştirilir. Bun- lardan biri, uçtuğunuz nokta- lan arturmakur. Daha çok noktaya uçarsaruz otomatik- man ağmız, o nispette de yolcu sayınız artar. 1992 içinde önem- li oranda hat ilavesi yapmadık. Ama esas itibanyla ucmakta ol- duğumuz hatlardaki yolcu sayısını arttırarak 1992 yüı için- de THY'nin kendi yolcu reko- runu kırdık. THY'nin uçurdu- ğu yolcu 1992'de 4.6 milyon k işıye ulaşü." THY'de 1992'de yapüklan en önemli değişikliğin tanfeyi gerek turizm gerekse de ticari trafiğin uygun olduğu zaman- lara getirmek olduğuna işaret eden Yaramana sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim devraldığım tarifede İstanbul-Paris uçağı sabah 11. 30'daydı. Günde bir uçağımız vardı. Oysa Air France'ın sa- bah ve akşam uçağı vardı. Londra uçağımız, sabah 10.30'- daydı Dolayısıyla iki uçak da boş gidiyordu. Şimdi biz Paris, Londra, Zürih, Frankfurt gibi önemli noktalara her sabah, hem akşam uçak koyduk. Ak- •Türk Hava Yollan Genel Müdürü Tezcan Yaramancı 'Önemli olan, uçuş noktala- nnın , sayısını arttırmaktır. Londra,Pans, Zürih ve Frankfurt noktalanna her gün iki sefer koyarak rekabet şansımızı lehimize İcullandık" diyor. Havaolar masadaEkonomi Servisi - Hava-lş Sendikasu grev oylamasmda 'hayır' karan çıkan THY* işyeri için kamu işveren sendikası TÜHİS'i pazartesi günü (oplu iş sözlesmesi görüşmelerine çağırdı. Hava-lş grev oylamasında 'evet' karan çıkan HAVAŞ jş\ereni ile dün Ankara'da gö- rüşme masasuıa oturdu. Hava-İş Sendikasa Temsilciler Kurulu öiiceki güıı yapbğı toplantıyla grev o> laması so- nuciannı değeriendirdi. ToplanOda, daha önce yönetim kurulu tarafından alınan gre> ov laması sonuçlanna iti- raz etrne kararından vazgeçildi. HAVAŞ iş\ereni> le dün başlayan topiusözieşme görüşmekrinin masa baştnda çözümlennKsi ve yasal süre içinde anlaşma sağtanamazsa grev hakmın kuUanılması karariaştınldı. Temsifciler kurulunda alınan karar doğnıltusunda. THY içyerieri için kamu işveren sendikası TÜHİS'e pazartesi gûnü görüşme teklifi götüriilecek. THY* sözleşınesi Yüksek Hakem Kurulu'na götüriibneden mevcut onbeş günlük süre içuıde sonuçlandınlmaya şamlan da bu saydığım metro- pollerden 17.00 ile 18.00 saatle- ri arası dönüş var. Böylece bu noktalarda trafık bize doğru yöneldi. Şunu da memnunlukla belirtmek istiyorum. Daha teyi- dini alamadım. ama Svvissair'in yıllardan beri götürdüğü İstan- bul-Cenevre hatünı kapatmak üzere olduğunu biliyorum. De- mek ki havayolunda tarifeyi doğru yaparsanız çok kazançlı çıkarsıruz." THY'nin yeterli sayıda uçağı olmadığını ve Boeing fırmasın- dan beş tane 737 tipi jet kirala- dığını belirten Genel Müdür Yaramana, THY'nin bu yılki turizm gelirlerinde beklenen payını da şöyle anlattı: "THY'nin turizm taşımaalı- ğı icindeki payı yüzde 30'dur. Bunun da nederu şu: Turizm ta- şımacılığı bızım nispeten düşük ücretli saydığımız taşımaalık türüdür. Bu türde çok sayıda faaliyet gösteren yerli ve yaban- cı charter şirketleri var. Charter şirketkhnin uçaklannda kol- tuk sayısı daha fazla. Çünkü koltuklar daha sıkışık. Biz tica- ri piyasaya hitap eden bir kuru- luş olduğumuz için daha iyi ye- mek servisi sunanz. Diyelim 16-17 dolara bizde yemek servi- si varken charter arketi bunu 12 dolara sağlar. Ozellikle yo- ğun fıyat rekabetinden dolayı, tur operatörleri haliyle charter şirkeüerini tercih ediyorlar. Buna karşın THY piyasanın yüzde 30'unu almış durumda. Şirketin büyüme çabalanna karşın THY pılotlanrun eski sosyaüst ülkelerden gelen pilot- lar dışında en düşük ücreti alan pılotlar olduğu eleşürilerine karşıük Yaramana şu acıkla- mayı getirdi. "Bu iddialarda söze bakıl- maz. Rakamlar var. THY pi- lotlan ve personeli ülkelerinin genel gelir düzeyine bakılırsa uluslararası emsallerinden az değil, daha çok alıyorlar. Bu- gün tabii ki bir THY pilotu ya da teknisyeni Lufthansa'daki emsalinden daha düşük ücret alıyordur. Ama Lufthansa'da o ücreti alan kişi. kişi başına ulu- sal gelirin 20 bin dolar civan- nda seyrettiği bir ülkenin çalı- şanıdır. Bizde ise biliyorsunuz ulusal gelir 3 bin dolar civan- nda. Ama bugün dolara da vur- samz bizim uçan ekibe ödediği- miz ücretlerin uluslararası dü- zeye yakın olduğunu görürsü- nüz. Hatta çok ileri bir iddiam var. Şu anda ABD'de ödenen ücretler bizim uçan ekibe THY olarak ödediğimiz ücretlerden de düşüktür. Bugün ABD'de hostes 1.200 dolara, bin dolara çalışıyor. 3 bin, 3.500 dolara pi- lot çalışıyor. Demek ki piyasa koşullan. rekabet, ekonomik konjonktür olayı etkiliyor. Unutmayın, bugün dünya havacıhğı gerçek bir krizden ge- çiyor. Bazı havayolu çahşanlan ücretlerini kendi istekler ile in- dirdiler. Bazı havayolu çalışan- lan ülkelenndeki enflasyona karşın ücret artışı almamayı ka- bul ettiler. Dolayısıyla bizim peronelin düşük ücret aldığı tarandaki iddia kesinlikle doğ- ru değildir. Bu, yanlış kıyasla- malara dayaruyor. Bugün ülke- mizde 1.600 milyon sendikah calışan var. Yaptığımız incele- mede THY çaîışanlannın bu 1.6 milyon kişinin ilk yüzde 10'u arasında yer aldığmı gör- dük ücret açısından. Isteğin sonu yok. Bcn de daha fazla ka- zanayım istiyorum. Bana ba- kan adam da artık insaf daha ne istiyor, diyor. Isteğin sının yok. Ama bir de imkanlar ne- dir, onu görmek laam." Boeing, 28 bin işçiye kıyacakSEATTLE (AA) - Dünyanın en büyük uçak yapıması Boeing Co. 'yeteri kadar sipariş alınamadığı' gerekçesiyle 1994 yılı ortasına kadar işgücünün yüzde 20'sini azaltacağını açıkladı. Ancak bu açıklama Boeing'in hisselerine olumlu yansıdı. New York Menkul Kıy- metler Borsası'nda Boeing hissleri 12.5 do- lar birden yûkselerek 33.87 dolara tırmandı. Boeing'in açıklamasında bu yıl sonuna kadar 23 bin, önümüzdeki yılın ilk altı ayı- nda ise 5 bin personelin işten çıkartı- lmasının planlandığı kaydedilirken büro çahşanlan ile işçiler arasında eşit sayıda bir işten cıkartmaya gidileceği de bildınldı Boeing'in halen 143 bin 200 çalışanı bulu- nuyor. Ticari jet uçaklan Boeing 737, 747, 757 ve 767'lerdeki üretirn düşüşünün fısmayı bu karara ittiğini belirten gözlemciler, ge- çen günlerde bu yıl 25 bin kişiyi işten çıkar- tacağını açıklayan IBM ve 50 bin kişiyi iş- ten çıkartacağını bildiren Sears Roebuck Co.'dan sonra Boeing'in işgücü azaltma karanrun yeni Amerikan yönetimi için çok kötû bir başlangıç olduğunu söylûyorlar. Türkiye Ziraatçılar Derneği Raporu: Amerikan sigara tekeOeri yayıbyor İzmir (Cumhuriyet Ege Büro- su) - Türkiye Ziraatçılar Der- neği'nin hazırladığı Tütün Rapo- nı'nda, Türkiye'nin Amerikan sigara tekelkrinin yaydma sa- vaşıiKİa stratejik öneme sahip oJ- duğu belirtildi. Türkiye'de en çok üretüen tanmsal ürünlerin başmda gelen tutünden sağlanan döviz geürinin >üzde 80'inin tü- tün ithalinde kiülanıldığı da ra- porda öne sûrüldü. Raporda des- tekleme alunlannın tümüyle devreden çıkarümasuıa ve üreti- dyi tümüyle caresiz bırakmaya yönelik tütün borsasının kurul- masna karşı oiunduğu belirtildi. Yolsuzluk iddialan Tütünün poütik hedefler için kullanılması ve doğurduğu so- nucJannm da değeriendirildjği raporda, son zamanlarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge- leri'ndeki üretim ardşına dikkat çekikrek "bu bölgedeki tütün • ABD'nin sigara ve tütün ihracatında dünyanın sayılı ülkelerinden birisi olduğuna dikkat çekilen raporda, tütünün 1990 yılmda ABDekonomisine katkısının 2.7 milyardolar olduğu belirtildi ve Türkiye'de Marlboro üreten Philsa'ya yasalarla ayncalık tanındığı öne sürüldü. alunlarında son derece büyük yolsuzlukların döndüğii" öne su- rülüyor. Bögenin yan feodal yapısı nedeniyle gerçek anlamda çıkarlarını savunamadıgı. ağa, tüccar ve birtakun etkili-yetkili- lerin ürünü ele geçirip buna istc- dikkri gibi tasarruf ettikleri dü- şünüJürse, bu üretim fazlasının bir bölümünün hayali olduğu so- nucuna da varılabilir" denildi. ABD'de tütün sektörünün an- ti-sigara kampanyalanndan et- kilendiği. Doğu Bloku'nun çö- küşünden sonra da Amerikan si- gara tekeUerinin büvük yayılma politikalarnıa yönetdikleri vur- gulandı. Raporda, Türkiye'nin hem iç pazar hem de Orta Asya pazan açısından son derece stratejik bir nokta olduğuna dikkat cekildi. Bu tekelkrin Türkiye'} e gjrraesi için yasal engellerin olduğu, an- cak 1980 sonrasında yapılan baskılarla bu yasanın değiştiril- diğj de öne sürüldü. Tekel devre dışı Raporda şöyledenildi: "1991'- de yavımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi'ne göre, yatınm için Tekel'in ortaklığı zorunlu olmaktan çıkarüıyor ve vurrici imalatçılann ürettikleri siga- ranın marka bazında 2 bin tonu geçmesi halinde, söz konusu markalann fiyatlandmunası, dağrtmı ve satışı serbesttir hük- raü getiriliyor. Bu karanuunenin hemen ardından Phüsa'daki >üzde 151ik Tekej katılımına son verilijorve Philip Morris bu hisseleri devralarak, ortaklıkta- ki payını yüzde 75'e çıkanyor. Y'dda 2 bin tonluk üretim ölçüsü ise Philsa"v ı diğer \ abancı tekel- ler karşısında avantajlı kılmak için düşünüunüş bir büküm. Çünkü Tekel'in 1990 yüında it- hal edip yurtiçinde sattığı 15 bin yabancı sigaranm 13 bin 500 tonu, yani yüzde 8Tsi, Philip Morris tarafından ütetilen Marlboro, Marlboro Light, ve Parliament markalanndan olu- or. sırada gelen ReynoMs Grubu'nun pazar payı ise belirti- len miktann \ansı düzeyinde. Yani diğer fırmalann hiçbirinin yıllık 200 tonluk pazan yok. Bu maddekr hem Tekelln, hem de Hazine'nin en büyük geiir kay- naklarmdan birinin Philsa'nın kasalanna aktanlması anlanu- na geliyor." Raporda Philsa'mn Türk pa- zarını tam anlamıyla kuUanması için büyük bir engel oluşturan Tekel'i damping dahi her türiü silaha başvurarak yok etmek için çauşacağı da öne sürüldü. 'Borsaya karşıyız' Raporda " Tütün Tarım Satış kooperatifleri ve onun üst birtiği demokratik bir içerikle kurulup üretim ve pazarlama aşamasj- nda duzenleyici bir rol üstlenme- diği sürece, kısa vadede 1177 Saydı Kanun'un verdiği yetkiler- le üretim alanlannm sınırian- ması ve alrnı sisteminin gerçek üreticiye parasmı zamanında vererek Tekel bünyesinde ger- çekleştirilmesi en az kötü olan yoldur" görüşlerine yer verildi. Paralı otoyollara yeni geçiş ödemesi sistemi Köprülerde gişe vurgunuııa son! • Toplam 45-50 milyar liralık bir yatınmla gerçekleştirilebilecek TAG sistemi sayesinde, hem gişelerde bekleme önlenip trafiğin hızlı akışı sağlanacak hem de geçişler sırasında yapıldığı saptanan yolsuzluklann önü alınarak köprü ve otoyol gelirleri arttınlacak. BÜLENT KIZANLIK Boğaz köprüleri ile paralı otoyollann gi- riş çıkışlannda yaşanan trafık sıkışıklığı ve ortaya çıkanlan "gişe vurgunu" bu nokta- larda yeni otomasyon arayışlannı gündeme getirdi. Karayollan Genel Müdürlüğü daha ge- lişmiş verisksizbir geçiş ücreti ödeme siste- mi üzerine, Italyan, Alman ve Fransız fir- malann tekliflerini değerlendiriyor. Bun- lardan Fransız Alcatel Amtech'in elektro- nik ücret toplama sistemi pazartesi günü İstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'- nde denenecek. Radyo dalgalı sistem Fransız firmasının Türkiye'deki ortağı EXIM AŞ'nin yetkilileri, araçlan radyo dalgalanna göre tanımlayan ve böylece yolsuzluklan önleyen sistemin, geçiş esna- sında ücret ödemeyi ortadan kaldırdığını belirttiler. Şirketin Pazarlama Müdürü Ferit Sağn roğlu, sistemde radyo dalgalan yüklenen kredi kartı büyüklüğündeki "TAG" adı ve- rilen cihazlann, araan ön camına yapıştınldığını söyledi. Köprü ya da oto- yollara yerleştirilen elektronik gişelerden yapılacak gecişlerin bu cihazdan yayılan dalgalarla saptandığjnı Sağıroğlu, "TAG"- lann ya belli bir geçiş kapasitesi içereceğini ya da kredi kartlanyla bağlantılandınlarak bu kartlann öngördüğü limitlerle sınırlan- dınlabileceğini belirtti. Sağıroğlu. böylece geçiş ücretlerinin gişede beklenmeden kre- di kartı hesabıyla ödenebileceğini belirtti. Sağıroğlu, "TAG'lann dağıümı için bir bankanın ya da bir başka dağıtım kurulu- şunun organizasyonunda yaygın bir saüş ağı planlandığını anlattı. Çalıntı ya da ge- çiş ümiti dolmuş cihazlan taşıyan araba- lann geçişlerinin aynı sisteme bağlı bari- yerlerle önleneceğini de belirten Sağıroğlu. "TAG"larda araçla ilgili tüm kimlik bel- geleri yer alacağından. calınü bir araan o otoyoldan geçişinin hemen saptanabilecc- ğini söyledi. "Para odemek için yavaşlamak zorunda kahnmayacağı için trafik akışı rahatlaya- cak. Araçlar 140 kilometre hızla gişelerden geçebilecek. Fatih Köprüsü'nde bugün bir gişeden saatte 160 araç geçerken bu sis- tem le 1200 araç geçişi sağlanacak" dedi. Sağıroğlu tek geçiş için nakit ücret tahsil edebilecek bir mekanizmanın da sistemin bünyesinde bulunduğunu belirtti. Sistemin Boğaz Köprüsü ve Fatih Sul- tan Mehmet Köprüsü için bilgisayar ağı ile birlikte toplam 5-6 milyon dolarlık (yak- lasık 45-50 milvar lira) maliveti bulundu- ğunu kaydeden EXIM Genel Müdürü Alphan Manas da köprülerden geçen gün- de 120 bin araçtan yüzde 85'inin aynı gün geri döndüğünü anlattı. Bu araçlann köp- rülere günde 1,8 milyar lira bıraktığını hatırlatan Manas. "Kamu Ortaklığı Ida- resi bilet satışı karşılığında Karayollan'na yüzde 10 komisyon veriyor. Bunu bize ver- sinler. 5 yıllığına örneğin yap-işlet-devret modeliyle sistemi TAG'lerin satış organi- zasyonunu yürütecek bankaya fınanse et- tirebilirler. Bugün 10 binlik olarak topla- nan tonlarca para çuvallara dolduruluyor. Hesap hatalanna ilişkin büyük riskler var. Bayındırlık Bakanlığı da, Karayollan da, KOİ de böyle bir sistem istiyor. Ancak kimse sorumluluğu üstlenmeİc istemiyor, imza atılamıyor"dedi. Trafık sıkışıklığı- ndaki dur kalklann ekonomiye ABD'de otomobil başına 5 cent, kamyon başına 25 cent zarar verdiğıni, daha pahalı akaryakıt fıyatlan yüzünden Türkiye'de bunun ikiye katlandığını söyleyen Alphan Manas, bu- gün dünyadaki 22 otoyol ve köprüden ge- çiş yapan 2,8 milyon araan "TAG" kul- lanıdığını sözlenne ekledi. IŞÇENIN EVRENINDEN ŞÜKRANKETENCİ Özelleştirme İdeolojiktip Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Bolu'da "özelleştirme ve ORÜS" konulu birtoplantı dûzenledi. İyi ki dûzenledi. Bugüne kadar bize bilimsel doğru olarak yutturulanların bilimsel olmadığını öğrendik. İktisat bilimi. özelleştirme uygulamalarının yapıldığı en başarılı ülkele- redeki araştırmalar da dahil, bütün dünya örnekleri, işlet- me verimi ile mülkiyet arasında hiçbir ilişki olmadığını or- taya koyuyor. MPM Araştırma Bölümü Uzmanı Halit Suiçmez, son yılların dünyada moda ve yaygın özelleştirme uygula- malarının sonuçları üzerinde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki uygulama sonuçlanna dayalı yapılmış araştırma sonuçlannı aktarıyor. özelleştirmenin daya- nağı yapılan verimlilik artışı ile özelleştirme arasında hiç- bir ilişki kurulamıyor Büyük bir gürültü ile yanlış temeller üzerinde tartşma yapıldığı ortaya çıkıyor. Hele de geliş- mekte olan ülkelerdeki uygulamaların sonuçlarının çok daha olumsuz olduğu saptanıyor Özelleştirme sadece geçici bir dönem için, kamuya ait mal varlığının satı- Imasının karşılığı olarak bütçe açığının kapatılmasına yarıyor. Ekonomik etkinlik artışı, ekonomiye olumlu katkısı söz konusu olamıyor. Prof. Korkut Boratav özelleştirmenin kendi başına bir amaç haline getirildiğini, ideolojik bir yaklaşım olduğunu belirtiyor. "Niçin özelleştirme" sorusuna bilimsel yanıt arandığında ise servetin halka yayılması, sermaye piya- sasının geliştirilmesi gibi savların gerçek dışı olduğunu ve tam tersi sonuçlar verdiğini vurguluyor. Bütçenin cari açığını kapatmak gibi bir amaçla özelleştirme yapmanın ise çok tehlikeli ve yanlış olduğunu anlatıyor. Ekonomik etkinlik yaratma konusunda ise kamu kuruluşları ile özel kuruluşlar arasında bilimsel olarak hiçbir anlamlı fark gö- rülemediğini, kamuda düşük verim ve kamu açığı sorun- larının mülkiyetin niteliğinden değil, çok farklı nedenler, uygulanan politikalardan kaynaklandığını açıklıyor. KİT'- lerin olumsuz siyasal müdahaleler nedeni ile zarar etme- lerinin önlenmesi için TÖYOK kararmın özelleştirme de- ğil özerkleştirme olduğunu anımsatıyor. Ancak bütçe açığının aşılması için zorunlu köklü vergı reformundan kaçınmak üzere, kolay yolun, kamu mal varlığı KlT'lerin saölması yolunun seçildiğini söylüyor. ORÜS'ün özelleştirilmesi olayı üzerinde konuşan Doç. Yücel Çağlar ise ORÜS'ün özelleştirilmesi ile sadece ka- munun malı çok değerli bir işletmenin satılmış olmaya- cağını, orman ürünlerınde kalite ve öncülük yapan bir iş- letmenin batırılmış olacağını anlatıyor. Orman köyleri çevresindeki başlıca iş ve gelir kapjsının kapanması ile bağlantılı olarak ormanlara yöneiık tahribatın da arta- cağını vurguluyor. Verimli çalıştırmada zarar etmesinin söz konusu olmadığı bir dev işletmenin yok edilip orman sanayiinde üretim ve kalite düşüklüğü anlamına gelen bir parçalamaya sürüklenmesinin akıl ve mantık işi ol- madığını verilerle açıklıyor. ORÜS Genel Müdürü Mehmet Yılmaz'ın konuşma- sından ORÜS'ün zarar ettiği için satılmasının söz konusu olmadığını, orman sanayiinde kalite standarUarına ulaşmış tek işletme olduğunu, Türkiye çapında üretimi ile ekonomik ve sosyal çok önemli katkılarını öğrenıyoruz. Daha önemlisı özelleştirme karan yöntemi ve biçilen fiyat konularında sahıbi işletmenin hiçbir bilgisi ve görüşünün olmadığı, alınmadığını da. ^ ) l adına bilgi veren özelleştirme uzmanı Aysun Cen- giz'in açıklamalarının satır aralarından ise cumhuriyetin kuruluşundan bu yana oluşturulmuş kamu servetinin satılmasında, bütün kararların kapalı kapılar arkasında alındığını çıkarıyoruz. örneğin işletmenin asgarı degeri de işletmeyönetimmdendahı saklanarak, KOltarafından belirlenerek koca işletmelerin 20 gün içinde satılabilmesi yöntemlerinin geliştirildiğini öğreniyoruz. Bazı yükselen değerlerin sahibi yorumcuların bazı özel televizyon haber programlarının sonunda durup durup özelleştirmenin hızla yapılması ve ekonominin düze çı- kanlması yorumlannın hemen ardından, çok önemli kamu işletmelerinin bu kapalı zarf yöntemi ile söz konusu televizyonların da sahibi patronlara sablmış olması an- lamlı değil mi? Bütün bu öğrendiklerımizin ardından özelleştirmenin hala ekonomıyi düze çıkaracak bir zorunluluk olduğunu düşünebilir miyiz? Evet size soruyoruz, büyük bir işsizlik ve sosyal çalkanbya, sendıkal haklar kaybına yol açacak özeğlleştirme, ekonomik hiçbir yarar sağlamıyorsa, ide- lojık bir yaklaşımla amaç edinilmişse, siz özelleştirme- den yana mısınız? Atatürk'ün kurduğu KİT'lerin mutiaka özelleştirilmesini, birilerinin zengin edilmesıni istiyor musunuz? Adil vergi sistemi yerine, bütçe açıklannm mal varlığımızdan kapaölması, kamunun bir daha edinileme- yecek mal varlıklarının çarçur edilmesini savunuyor musunuz? Yanıtınız "hayır" ise biliniz ki birileri sizi "dina- zor" olmakla suçlayabilir. Ben kendi adıma böytesı bir özeileştirmeyi savunmaktansa, "dinazor" olarak damga- lanmaya çoktan hazırım. ATO RAPORU KİT'lere zoraki frenANKARA (AA) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Ahmet Cavuşoğhı, hükümeün ocak-şubat aylannda normal koşullarda yapması gereken KİT zamlannı, enflasyonun daha düşük olduğu bahar ay- lanna erelemeyi planladığını öne sürerken bunun ekono- mik maliyetinin çok yüksek olacağını söyledi. Çavuşoğlu, şubata ilişkin hazırlanan ekonomik raporu açıkladı. Enflasyonla müca- delede tutarlı bir ücret politi- kasının yerleşmesi ve kırtasiye dışı harcamaiann disipline edilmesi konusunda aktif bir politika izlemediğinı öne sü- ren Çavuşoğlu, hükümetin bu yıl uygulayacağı ücret politi- kasını kamuoyuna bir an önce açıklamasını istedi. Döviz kurlanrun beklene- nin altında artış göstermesi sonucu fonlann şubat ayı içe- risinde büyük miktarlarda Borsa'ya akmaya başladığı ve Borsa Endeksi'nin birkaç haf- tadır günde yüzde 2 gibi yük- sek bir oranda arttığını belir- ten Çavuşoğlu şunlan söyledi: "Azalan faiz oranlan ve men- kul kıymetlere olan talepteki canlanma olumlu bir sürece girilebileceği sinyalini ver- mektedir. Finans sektöründe olumlu sayılabilecek bu geliş- menin, enflasyon ile sıkı ve şeffaf bir mücadele ile destek- lenmesi gcrekirken hükü- metin uyguladığı politika bize oldukça riskli gelmektedir. 7 yılda 8 bin 900 işçi lıayatuıı yiîirdi Işkazaları Azrailgibi • İZSİAD Başkanı Turgay Yeşilbaş, iş kazalanndan dolayı ülkemizin her yıl yaklaşık 10 trilyon lira kaybettiğini belirterek 'bunun anlarnı, Türkiye'nin her yıl bir Atatürk Barajı'nı kaybetmesidir'dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Sanayıci ve Işadamlan Derneği Başkanı Turgay Yeşilbaş, Türkiye'de 7 yılda 8 bin 900 kişinin ış kaza- sından yaşamını yitirdigini be- lirterek "Işçi sağlığı ve iş gü- venliği konusunda bir mevzu- at yetersizliğinden çok bir mevzuat dağınıklılığı mevcut- tur. Bu konuda dağınık hü- kümlerin bir araya getirilmesi şarttır" dedi. Günde 443 kaza İzmir Sanayici ve İşadam- lan Derneği tarafından hazı- rlattınlan "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Açısından Ulusla- rarası Normlar ve Avrupa Topluluğu'ndan Örnekler" konulu rapor açıklandı. fZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Yeşilbaş, 1990 yılında günde ortalama 443 iş kazası meydana geldiği- ni, bu kazalarda da günde or- nomisinde çok büyük kayıpla- ra ypl açtığı kuşkusuzdur" dedi. İş kazalannın üç ana te- melde meydana geidiğini belir- ten Yeşilbaş, bunlann "eğitim- sizlik, eski teknoloji ve deme- tim yetersizliği" başbklannda toplanabileceğini söyledi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konu- sunda mevzuat yetersizliğin- den çok mevzuat dağınıklığı yaşandığını \r urgulayan Yeşil- baş şunlan söyledi: "Her şeyden önce gereken, dağıruk hükümleri bir araya getirecek bir düzenlemenin yapılmasıdır. Bu suretle işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallan öğrenilmesi ve uygulanması çok daha kolay bir yapıya ka- vuşturulacaktır. Bunun yanı- nda bağımsız ve özerk bir 'İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kunı- mu' kurulmalıdır. Kurum, mutiaka bir iş kazası ve meslek hastahklan sicılı tutmalıdır" Toplantıya katılan Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Mustafa Kundakçı, iş kazalannın dahatalama 4 işçinın yaşamım yitir- diğini söyledi. İş kazalannın çok küçuk ve orta boyişletme- yılda 2 milyon 642 bin işgünü lerde meydana geidiğini belir- kaybına neden olduğunu be- lirten Yeşilbaş. "İş kazasına uğrayan taraflar ile bunlann yakınlannın çcktıği manevı acılardan başka uğranılan maddi zararlann da Türk eko- terek 50'den aşağı işçi çalışü- ran işyerlerinin işyen sağlık hizmetlen vennediğin!, dev- letın işyerlerine ruhsa, verir- ken denetim yapması ferekti- ğini de vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle