Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Vavın Yoneımenı Özgen \car #06061
Ya\ınK.oordındioru HikmetÇetinkaya •Genel
Yayın Danı^manı Orhan Erinç#\ azı lşlerı Mu-
duru Celal Başlangıç #HabcrMerkez] Mudurü
Mustafa BaJba>
Gorsel Yonetmer \li \car •Duzenleme Mustafa Sağlamer
• İstanbul Haberlen Şena> Kalkan #Dış Haberler Erguo Balcı
• 1$ - Ekonomı Dinç Ta>anç OYuıt Haberlen Mehmet Saraç
• Makaleler Sami Karaören • Spor \bdülkadir ^üceiman #Du-
TCİtnıe Abdullah \ azıcı
Ankara Temsılası Cüneyt Arcayürek #Haber Mudurlen Işık Kansu, Hakkı
Erdem Z Gokalp BK İnkılap S "No 19 4. Tel 433114M7. Telex 42344, F.ıx
(4)4330565• İzmır Temsılcı \ Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 2 3 Tel 831231.,
Telex 52359.Fax (51)895360 • Adana Temsılası' Çetin Yiğenoğlu İnonu Cd
119 S No 1 Kat 1, Tel. 59 37 52(4 hat).Telex: 62155, Fax (71)59 25 78
be Mudur V Erol Erkut • Koordına-
tor \hmet KoruUan •Muhasebe Bülent Ye-
ner •İdare Hüseyin Gürer •Işletme önder
Çelik »Bılgı-Işlem Nail lnal «Bılgısavar Sıs-
tetn: Mürihet Çiler •Reklam Reha Işıtman
\«)HBİa)i«:\cnıGunHabcrAMnsı.B,iMn\c>d)incılık A Ş B«s»n:Cumhun'.ct MjtbddcılnoeGazetccılıkTAŞ
Turkocap Cad W 41 Oğdloğlu 34334 İsl PK 246KtanbulTel 5i:O5 05Tclex :::46 Fa\ (151^59^ 2 0 Ş L B A T 1 9 9 3 İ m > d k 5 : ] G u n e ş 6 4 6 Öğle 12 23 İkmdı 15 20 A k ş a m l 7 5 0 >atMİ9(»9
Oruçtırtacaklara
âneriler
• İSTANBLL(AA)-
Beslenme uzmanlan.
yaklaşan Ramazan ayında
oruç tutacaklan uyararak
fazla yağlı ve aşın proteinlı
yiyeceklerden uzak
durmalannı önerdıler.
Uzmanlar, bu tür
vıyeceklerinhazımsızlık.
şışkınlîk ve gaza yol
açacağını bıldırdıler. Oruç
tutanlann. beynın yeterli
besın alamamasındandolayı
sınırlı olabileceklennedıkkat
• çeken psıkiyatristler de,
Ramazan ayı süresince dıni
vecıbeleri yenne getırenlere
karşı hoşgörülü
davranılmasını istedıler.
Hacettepe Üniversitesı
Sağhk Teknolojisı
Yüksekokulu Beslenme ve
Diyeleük Bölümü Öğretım
Üvesi Prof.Dr. Ayşe Baysal,
AÂ muhabınne yaptığı
açıklamada, oruç tutanlann
gün boyu susamamalan ıçin
aşın proteinli yiyeceklerden
kaçınmalan gerektiğıni
söyledi.
Doğalilaç,lahana
• ANKARA (AA) - Beyaz
lahananın.ışveaile
hayatında yoğun stres
altında yaşayan ınsanlar içın
ideal bir besın olduğu ve
bırçok hastalığa karşı
önleyia maddeler ıçerdığı
bildirildı.ÇıftçıveKöy
Düny ası dergisınde yer alan
bır yazıda. beyaz lahananın
ıçınde bulunan bol
mıktardaki potasyumun
vücuttakı fazla suyu aldığı.
vücuttan çıkan fazla su
sayesınde kalp ve dolaşım
sısteminın rahatladığı,
böy lece ınsanın üzenndeki
yükün kalkmışolduğu
bclırtıldi
Takılapla gelen
alerji• GAZİANTEP(AA)-
Nıkelden yapılan takı ve
gereçienn alerjıye neden
olduğu bıldinldi. AA
muhabınne konu ıle ilgıli
bılgı veren Gaaantep
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dermatoloji Ana Bilim Dalı
Başkanı Doç Dr Orhan
Özgöztaşı, teknolojık
gelışmeye paralel olarak
endüstriyel maddelerin
günlük yaşama daha çok
gırdığını, dolayısıyla da
alerjık hastalıklann arltığını
söyledi. Alerjık hastalıklann
tedavısı olmadığını
v urgulayan Doç.Dr.
Özgöztaşı," Alerjinın
tedavısı yoktur. Hastahktan
kurtulmanın tek çaresi.
kışinin. alerjı yaratan
maddeden uzak durmasıdır"
dedi.
Geceçalışmak
• İZMİR (AA) - Sürekh gece
çalışan kışılenn ruh ve beden
sağlığı yönunden olumsuz
etkılendiklen belırtildi. İşçi
Sağlığı ve İş Güvenlığı
Merkezı(İŞGÜM)
yetkılilen, Izmir"de yaptıklan
araştırmada, gece
çalışmasmın işçilerin sosyal
ilişkılennin zayıflamasına
neden olduğunun
anlaşıldığını bıldirerek, "İş
ortamırun vücut için
uygunsuzluğu nedeniyle gece
çalışanlann yûzde 88"inde
bazı melabolik
rahatsızlıklara rastlanıyor"
dedıler.
llginç
mestek
• LONDRA(AA)-
İngiltere'de bir gencın. geçen
yıl "tek kollu canavar' dıye
bilinen kumar
makinelennden. geliştirdiğı
bir sıstem sayesinde 77 bin
sterlin (1 milyar lira)
kazandıgı açıklandı. Bristol
kentinde yaşayan Leon
Eaton'ın (20). genellikle
İngiltere ve diğer Avrupa
ülkeleri arasında sefer yapan
fenbotlardaki kumar
makinelennden günde bın
sterlıne (1.3 milyon lira)
varan bır gelır elde ettiği
belirtildi.
70 yıllık sır
• LONDRA(AA)-
İngıltere'de bır kadının.
görme özürlü olduğunu
çevresinden 70 yıl boyunca
sakladığı bıldinldi
Doncaster kentinde yaşayan
72 yaşındaki Rose
Northmoor. 3 yaşından bu
yana kısmen gördüğünü,
ancak bu gerçeğı kimseye
açıklamadığını söyledi. Evlı
ve iki yetişkin çocuğu olan
Rose Northmoor, 48 yıllık
evhlıkleri boyunca sırnnı
kocası veçocuklanndan da
saklamayı başanp, ama
olmasından bu yana aktıf bır
yaşam sürdüğunü ve 11.
Dünya Savaşı'nda askeri
doktorlan da yanıltarak,
Kadınlar Yedek Ordusu'nda
levazım subaylığına kadar
yükseldığini belirttı.
Beyin işlevlerinin çok yönlü zenginleştirilmesi gelecekte daha büyük önem taşıyacak
Yaşhlara yeııi umutlar• Normal yaşlanma
süreci içinde beyindeki
asıl hücrelerin
(nöronlann) büyük bir
bölümünün
kaybedildiği yolundaki
standart öğreti son
çahşmalarla
doğrulanmıyor.
ERDAL ATABEK
Yaşhlıkta en çok korkulan
durumlardan bınsı olan "zıhın-
sel işlevlenn azalması" konu-
sunda yeni umutlar beliriyor.
Türkçe yayımlanan JAMA
tıp dergisinin ocak-93 sayısın-
da yer alan bir çevınde Kali-
forniya Üniversitesi Nörolo-
jik Bilimler ve Patoloji Profe-
sörii Dr. Robert D. Terry'nin
araştırmalanna göre. "nor-
mal yaşlanma süreci içinde
beyindeki asıl hücrelerin (nö-
ronlann) büyük bir bölümü-
nün kaybedildiği yolundaki
standart öğreti son çahşma-
larla doğrulanmamıştır. Be-
yindeki toplam nöron sayı-
sında ve bölgesel nöronlarda
anlamlı bir azalma olmakta,
ancak büyük nöron sayısı
azalırken, küçük nöronlann
sayısında yaklaşık aynı oran-
da bir artış olmaktadır. Bu ne-
denle de beyindeki nöronlann
ölmediğı ancak büzüştüğü so-
nucuna vanlmaktadır. Beyin-
deki asıl hücreler hala yerle-
rinde duruyorlar ve ümidimiz
onlann yeniden büyüyeceği
ya da ışlevlerini kazanmak
üzere yeniden eğitılebilecekle-
ridir."
Terry'ye göre bunamanın
Yaşhlıkta zihinsel aktivitenin sürmesi için sürekli eğitim ve kültürel zenginkşme gerekiyor.
derecesi ile en güçlü ılişkı ku-
rulacak parametre beyın do-
kusunda işlev görmeyen plak-
lar oluşumu değil, sinapslann
(nöronlar arasındaki bağlantı
kavşaklannın) yoğunluğu-
dur.
Gene Kalifomiya Üniversi-
tesi profesörlerinden Cot-
man, beyindeki özel bır resep-
törün (N-metıl-D-aspartat
NMDA) yoğun bir ılgi alanı
oluşturduğunu, bu reseptörle-
rin gelişme ve enşkin çağdakı
öğrenme sırasında beyın hüc-
relennin kavşaklannın (sı-
naps) kullanıma bağımh de-
ğışmejerinde rol oynadığını
belırtmektedir. Söz konusu
mekanızmanın 'kullanıma
bağımh' olması çok önemli
bir gerçeği ortaya çıkarmak-
tadır.
Beyın hucrelerinin çalış-
masının sağlanması, hem
yaşhlıktaki demansı (buna-
ma) geciktirmekte, hem de
eğıtimin, kültürel genışliğin,
beyin hücrelenndekı işlevselli-
ğin sürmesini desteklemekte-
dır.
İşleyen demir pas tutmaz
Bu çahşmalar 'beyni
yormanın genlemeye yol aça-
cağY savını çürütürken tam
tersirun doğru olduğunu •işle-
yen demır pas tutmaz' atasö-
zünün doğruluğunu ortaya
koymaktadır.
Yaşhlıkta zihinsel aktıvite-
nin sürmesi ıçin:
- Sürekli eğitim,
- Sürekli zihinsel çalışmayı
sağlayacak kültürel zengjnleş-
me,
- Serbest radikallerin etki-
sizleştirilmesi (E vitamini),
- Kan glikozunun uygun
düzeyde sağlanması önlemle-
nnın taşıdığı önem ortaya çık-
maktadır.
Kadınlann riski daha çok
Kadınlann bu konuda
taşıdığı riskın daha fazla ol-
ması da dıkkate alınmalıdır.
Bu gerçekler beyin işlevjeri-
nın çok yönlü zengınleşti-
nlmesinin gelecekte daha bü-
yük bır önem taşıyacağını da
göstermektedır. Böyleceyaşlı-
lann "altın yıllan'nın gerçek-
leşmesinde yeni adımlar
atıldığı da görülecektır...
İmzalar TBMM'ye verilecek
Nükleersantral
karşıtı kampanya• Türkiye'den çeşitli çevre kuruluşlanmn
katılımıyla oluşturulan 'Nükleer Karşıtı
Platform' tarafından hazırlanan bir metin, imza
kampanyası çerçevesinde kişi ve kuruluşlara
dağıtıhyor.
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Nükleer santrallara
karşı açılan kampanyalar ce-
şıtlı kuruluşlann kaülımıyla
genişliyor. S.O.S. Akdeniz Bü-
rosu'nun başlattığı nükleer
karşıtı kampanyada bır mıl-
yon imza toplanması amaç-
lanıyor. Toplanan imzalar '5
Haziran Dünya Çevre Günu"-
nde Turkiye Büyük Mıllet
Meclısi Başkanlığı'na verile-
cek.
Türkiye'den çeşitli çevre ku-
ruluşlanmn katılımıyla
oluşturulan "Nükleer Karşıtı
Platform" tarafından hazırla-
nan bir metın, imza kampan-
yası çerçevesinde kışi ve kuru-
luşlara dağıtıhyor TBMM
Başkanlığı'na ıletilmek üzere
ımzaya açılan metinde şöyle
denıbyor:
"Enerjı Bakanı ve dığer hü-
kümet yetkılılennin nükleer
santrallar konusundakı açık-
lamalannı büyük bir dikkat
ve endişe ıle ızlemekteyız. Bız
aşağıda ımzası bulunanlar,
yeni yeru Çernobıller olma-
ması ıçin Türluye'de nükleer
santral yapımına karşı
çıküğınuzı ve yapımını engel-
lemek ıçin demokratık ve
banşçı yöntemlerle sonuna
kadar mücadele edeceğimizi
bıldinnz."
Ağaçkakan dergisinin ekin-
de veriien bu metnin çoğaltılıp
çevreye dağıtılması, daha son-
ra da toplanan imzalann veri-
ien adreslerden bınne gönde-
rilmesı istenıyor.
Nükleer Karşıtı Platform'u
oluşturan 24 kuruluştan
bazılarr. Iskendenın ÇevTe Ko-
ruma Derneğı, Adana Çevre
ve Tüketiciyı Koruma Derne-
ğı, Türkiye Tabiaünı Koruma
Derneğı Bodrum Şubesi, S.
O.S Ankara Grubu, S.O.S.
Akdeniz Adana Grubu, Yenı-
ce Çevre Koruma Dernegi,
Çepecevre dergisı, Osmaniye
Çevre Dostlan Derneği, Savaş
Karşıtlan Dernegı, Hümanist
Sanatçılar Derneğı, Patika
dergisı, Nükleer Karşıü Çab-
şma Grubu İstanbul ve yeni
katılanlar Zonguldak Çevre
Sağhğını Koruma Derneği,
Bodrum Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği, Arkadaş ga-
zetesı...
Çeşitli etkinlikler
Çevre kuruluşlan imza
kampanyalannın yanı sıra
yazışmalar için PK 1201 Ka-
raköy-İstanbul adresınde "antı
nükleer" posta kutusu" açü.
İstanbul'da Nükleer Santral
Karşıtlan Araşürma Grubu
oluşturularak kenün çeşitli kı-
tapçılannda imza standlan ve
nükleer karşıtı panolar yerle
tinlmesı ıçin calışmalara ba,
landı Yıne İstanbuJ'da yapı-
lan toplantılarda, "Küçük bır
yardım yapın, büyük bir nük-
leer facıayı önleyin" sloganıyla
açılan bağış kampanyasında
toplanan paralann îzmir'de
açılan "antı nükleer hesaba"
aktanlması kararlaştınldı. Bu
paralann ıse yine bu kampan-
ya çerçevesinde "kart, broşür,
afiş ve stıker" hazırlanması
için kullanılacağı bildınldı.
Konservatuvar öğrendleri yaptıklan her müzik aletini ayn bir kişilik olarak yorumluyorlar
Sazları önce çalıyor, sonra üretiyorlar
ÜMİTOTAN
İZMİR - Onlar. hem görsel
hem de duygusal haz aldıklannı
belırtıp ürettıklen her
enstrümanı "ayn bir kişilik"
olarak yorumluyorlar...
Ege Üniversitesi Türk
Müziğı Konservatuvan Çalgı
Yapım Bölümü öğrencilen
önce müziği sonra enstrüman
yapmayı öğrenıyorlar. Tüm
amaçlan usta-cırak ilişkisıyle
üretılen piyasa çalgılanna
karşı, bilimsel, çağdaş olanı ve
gerçek standardı yakalamak
"Kendı yaptığınız bir
enstrümanı çalmanın keyfını
düşünebiliyor musunuz" diye
soruyor Mehmet Yalgm.
Çalgı Yapım Bölümü lısans 3
öğrencisi. "Bizim yaptığımız
işi güzel sanatlann bır dalı
olarak tanımlayabiliriz" di-
yor Ejder Pamukçu.
Şarkı nağmeleri
Yan sını,fta çalgı dersi var.
Ud, tambur, kemençe seslen
birbirine kanşıyor. Kantinde
çaylar yudumlanırken "Yeni
Türkü"den nağmeler geçılı-
yor.
Iki yıl boyunca müzıkle ilgi-
lı tüm aynntılan. bır de enstrü-
man çalmayı öğrenen bazı öğ-
rencilerin ışi artık enstrüman
üretmek.
Onlara Lutiyer divorlar.
Biri udun son amparasını
yapıyor, diğeri tamburun per-
• Ege Üniversitesi
Türk Müziği
Konservatuvan
öğrencileri, iki yıl
boyunca müzikle
ilgili tüm
aynntılan bir de
enstrüman .
çalmayı
öğreniyorlar.
• Onlann işi
enstrüman
üretmek. Lutiyer
diyorlar onlara.
Biri udun son
zımparasını
yapıyor, diğeri
tamburun perde
aralıklannı
ayarlıyor, bazılan
ellerindeki
kemençeleri son
kezelden
geçiriyor.
Ege Üniversitesi'ne bağlı konsenatuvaruı çalgı yapım bölümünde yaylı ve mızraplı enstrümanlar üretiliyor.
de aralıklannı ayarlıyor, bazı-
lan ellerindeki kemençeleri
son kez elden geçınyorlar.
Atilla Okan araştırmaya yö-
nelik çahşmalar yaptıklannı
belirtip, "Burada hiçbir şey
şansa bırakılmaz. her yapılan
bilımseldır" dıyor.
Bölüm başkanı Berrak Ta-
ranç, bazı küçük eksikhklenn
bulunduğunu, ancak bunlan
da en kısa zamanda gidere-
ceklerini söylüyor. Lisans 2
öğrencisi Ejder Pamukçu ken-
dilerinin zanaatkar gibi görül-
mesıne karşı çıkıyor.
"Biz sanatçıyız. Çünkü
fabrikasyon üretim yapmıyo-
ruz ki. Her ürettiğımız sazın
ayn bir kişıliğı var. Her yeni
ürettiğjnizden ayn bir tat alı-
yorsunuz. Önce müzikle ilgili
her türlü aynntıyı öğreniyo-
ruz, sıra müziğin yapıldığı ale-
te geliyor. Biz bunu üretiyo-
ruz. Bundan keyifli bir iş dü-
şünemıyorum."
Öğretim görevlisi Aytaç
Akarçay öğrencilerini bir ör-
nekle destekliyor:
"Ben aynı zamanda resim
yapıyorum. Resim bittigi za-
man bakıp görsel bir haz du-
uyorsunuz. Oysa bizim
yaptığımızda hem görsel hem
de duyusal bır haz var. Sonra
öğrencilerimiz ürettikleri
enstrumanlardan en az birini
çok iyi çalabiliyorlar."
Akademik eğitim
Öğretım görevlisi Şüıasi
Özkan da öğrencilerinin 5 yıl
boyunca işin kültüriinü edin-
diklerini, ağaan dokusundan,
estetiğe kadar her türlü konu-
da akademik bir eğitimden
geçtiklenni söylüyor.
Çalgı Yapım Bölümü'nde
Türk müziği için gerekli olan
yaylı ve mızraph enstrüman-
lar üretiliyor.
YıMa 2 enstrüman
Her öğrencinin yılda iki
enstrüman üretmesi gereki-
yor. Dileyen çağdaş biçimde
üretilen bu enstrümanlan
piyasa fıyatlannın çok altında
edinebiliyor.
Saz eğitimi dersinin
yapıldığı salondan taşan rast
makamına. merdivenlere
oturmuş bir öğrencinin
çaldığı kemençe sesi kanşıyor.
Çalgı Yapım Bölümü öğren-
cilerinin kulaklan müzikte, el-
leri kemanda, udda, tambur-
da. Önce enstrümanı bitirme
keyfı sonra müziğin hazzı ya-
şanacak...
Rehberlikte Mesleki Gelişim Grubu adıyla bir araya gelenrehberler.soranlannı tartıştılar
Rehberler, saygı ve güvence arayışında• Hanutçu, ayakçı yerine konmaktan, lokanta ve dükkânlarda
komisyon alıcılan gibi görülmekten. eğitim düzeyleriyle
prestijlerinin ters orantılı olmasından yakınan rehberler.
komisyon alımının yasallaşmasını istedi.
İstanbul Haber Senisi - Turizm reh-
berlerinin, turizm sektörünün en bilgili
ve çalışan kesimi olduğu. buna karvın
düşük ücretten sos>al gü^enliğe kadar
pek çok sorunları bulunduğu belirtilerek
çözüm istendi. Rehberlikte Mesleki Ge-
lişim Grubu adı> la bir ara> a gelen reh-
berler, Rehberler Odası'nın sorunlarına
sahip çıkmamasından yakındılar. Reh-
berler Odası Denetleme Kurulu Başkanı
Selçuk Yüzbaşıoğlu ise rehbeıierin ör-
gütlerine sahip çıkarak bir araya geldik-
leri takdirde sonınlara.çözüın bulmanın
daha kolay olacağını söyledi.
Rehberlikte Mesleki Gelişim GrubıT-
nun önceki akşam Kenansaray Restau-
rant'da düzenlediği toplantıyı yöneten
rehber eğitmeni Sıimer Atasoy, "Dertle-
ri dinleme toplantısında bir ara> a geldik.
Rehberler, dertler nasıl çözülür bu top-
lantıda dile getirmek istediler" diye ko-
nuşarak toplantm başlattı. Toplantıda
soz aian Haluk Öz> urt, turist rehberleri-
nin turizm sektörünün en eğitimli kesimi
olmasına karsın prestij kavbı içinde ol-
duklarını, otelciler, lokantacılar, acente-
ler birliği tarafından aşağılandıklarını
belirterek şunları söyledi: "Bi/i hanutçu.
ayakçı yerine koyuyorlar. Lokantadan.
dükkândan komisyon alıcılan gibi görü-
yorlar. Sektönin adamla,rı bizden nefret
ediyorlar ama pek çok kişi de rehber ol-
mak istiyor".
Kokartsız rehberlerin de, gerçek reh-
berlerin prestij kaybına neden oldukları-
nı söyleyen Öz\urt, ücret sorununa da
değinerek "Vevmiyeler pul olmuştur.
Lcretleri TÜRS\B mı, dernek mi, ba-
kanlık mı saptıyor? İ cretlcre getirilen
vüzde 38lik zammı kim saptamıştır?"
dedi.
Rehberlerin sosyal güvenlik sorunları-
na da değinen Özyurt başkalanna bağlı
çalıştıklan halde Bağ-Kur'a kavıtlı ol-
duklarını, sezon ortasında haksız yere
işten çıkanldıklarını anlattı. Dünyanın
bilgi toplumu ohnaya doğru «ittiğini,
rehberlerin de bilgili insanlar olduğunu
anlatarak konuşmasına başlayan rehber
Ahmet Erhan Seçim "Biz, insanlar ara-
sındaki barı^ı sağlıyoruz. 2000'li \ıllar-
da olimpiyatlarla birlikte Türkiye'nin
turizm potansiyeli artacak. Rehberlerin
de buna bağlı olarak önemleri artıyor.
Tüm dünyada çalışanlann hakları gdi-
şirken bi/ ba/en 24 saat çalışıyoruz."
dedi. Vılın bcliıii aylarında çalıştıklan
için ücretlerin dc ona göre saptaıunasını
isteyen Seçim "İşyerimiz otobüsün en
güvenliksiz yeri. Bazen ayakta kalıyo-
ruz. Rehberİikten bize yakışır bir ücret
almahyız. Bir turizm holdingi altın ma-
dalya alırken bunda rehberlerin payı
düşünülüyor mu?" diye konuştu.
Komisyon almanın rehberlerin hakkı
olduğunu hatuiatan Seçim, bunun yasal-
laşmasını isteyerek "Biz götürmesek
Zeytinburnu'nun ara sokaklarındaki
mağazadan turistin nereden haberi ola-
cak" dedi. Daha sonra söz alan Rehber-
ler Odası Denetieme Kurulu Başkanı
Selçuk Yüzbaşıoğlu. rehberlerin birlik
olması gerektiğini hatırlatarak "Birlik
olmazsak bizi Mustafa Kemal \tatiirk
bile kurtaramaz. Şimdiye kadar kaç ar-
kadaş oday a gelip fikrini söy ledi, aidatı-
nı ödedi?" şeklinde konuştu.
Her hükümet değişiminde Turizm Ba-
kanlığı kadrolarının da değiştiğini söyle-
yen Yü/başKiğlu. bu değişimler karşısın-
da çaba sarf edebilecek sağlam bir örgüt
olusturulması gerektiğini söyledi. Sel-
çuk, komisyon tartışmasına da değine-
rek "Komisyon baskısı altında kalmak
istemiyorsak bunu yasallaştırmalıyız'
1
dedi. Selçuk'tan sonra söz alan Atilla
Tuna ise Rehberler Odası yönetimine ta-
lip olduklarını belirterek "Çoktan katı-
lımcı bir yönetim düşünüyoruz. İş yap-
mayan derneğe para vermeyeceğiz.
/e. A i. a. r-i ^-.