Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16ŞUBAT1993SAU
10 DIŞHABERLER
Montazeri
tutuklandı mı?
• PARİS(AA)-İran'da
Avctullah Humeyni'nın
halcfi gözüyle bakılırkcn
gözden düşcrek Kum
kcntınde zorunlu ikamete
tabi tululan Ayetullah
Hüseyin Ali Montazeri'nin
lınuklandığıönesürüldü.
Paris'te sürgünde yaşayan
İran'ıneski
cumhurbaşkanlanndan
Abülhasan Beni Sadr dün
yaptığı açıklamada.
Montazeri'nin geçen
cumartesi günü Kum
kentinde tutuklanarak
Tahran'a götürüldüğünü
öne sürdü. Beni Sadr,
Montazeri'nin
tutuklanmasına gerekçe
olarak İran'ın dıni lideri Ali
Hamaney ve Uzmanlar
Meclisi Başkanı Ali
Meşkini'yi, kendisinin
Humeyni'nin yerine
geçmesıni engellemek için
komplo kuran CIA ajanlan
olmakla suçlamasını
gösterdi. İran'ın eski
cumhurbaşkanı. ayncacuma
günü Montazeri'nin evine
silahlıbirsaldın
düzenlendiğini ileri sürdü.
Korgeneral
Bir'e övgü
• LONDRA(AA)-
Intcrnational Herald
Tribune gazetesi.
Somali'deki çokuluslu gücün
komutanlığına atanan
Korgeneral Çevik Bir'den
övgüyle söz ederek "Türkiye
bir NATO üyesidir ve
Amerika'nın müttefikıdir.
Bu nedenle Pentagon
Korgeneral Bir'e NATO
üyesi olmayan bir ülkenin
komutanından daha fazla
güven duymaktadir"
ifadesinı kullandı. Gazete,
"Amerikan birlıkleri yabancı
komutası altında: Zaman
degjşti" başlığı altında
yayımladığı Washington
çıkışlı birhaberinde,
Somalı'deki Amerikan
bırliklerinin. tarihinde ılk
kcz, BM Bayrağı altında bir
yabancıgeneralin
komutasına gireceğini
vuraıladı.
Filistinli
sûrgûnler
•Tl.NLS(AA)-FKÖ
lideri Yaser Arafat'ın
danışmanı Bassam Ebu Şerif,
İsrail'in 400 Filistinliyi sınır
dışı ctmesi sonucu ortaya
çıkan sorunun, banş
görüşmelerine köıü etki
yapmaması gcrcktiğini
söyledi. Ebu Şerif. Tunus'ta
yayımlanan El Beyan
gazetesi ne verdiği demeçte,
sürgün Filistinlilerin. sadece
bir"yan konu"olduğunu
kaydederek, "Sûrgün
Filistinlilerin işgal altmdaki
topraklara geri dönmeleri ile
banş görüşmelerine devam
cdılmcsi arasında bir ilişki
kurulmamalıdır. Aslında.
topraklanndan sürgün
edilmiş4 milyon Filistinli
\ar"dedı. Bassam Ebu Şerif,
daha önce yaptığı bir
açıklamada. Ortadoğu banş
görüşmelerine, ramazan
ayınınardından
başlanabileceğinı sövlemisti.
Atina, Roma'yı
protesto etü
• Dış Haberler Servisi-
Yunanistan, Mukedonya
konusundaki tutumu
nedeniyleİtalyan
hükümetini protesto etti.
Makedonya
Cumhuriyeti'nin ismi için
uluslararası hakemlik
konusu Yunanistan'da
hükümet ve ana muhalefetin
arasında sert tartışmalann
yanı sıra iktidardaki Yeni
Demokrasi Partisi (YDP)
bünyesinde de sorunlara yol
açü. Makedonyanın
tanınması konusu
Yunanistan ile İtalya
arasında birdefa daha
gerginlik kaynağı oldu.
Dışişleri Bakanı Mihalis
Papakonstantinu onceki gün
yaptığı açıklamada,
îtalya'nın Makedonya'nın
derfıai tanınmasına yönelik
girişimlerinin "zamansız ve
yersiz" olduğunu öne sürdü.
AT ve BM Güvenlik
Konseyi üyesi ülkelerin
konuyla ilgili girişimlerinin
bulunduğunu anımsatan
Papakonstantinu. bu
durumun, Roma'nın
"beklemesi gerektiği
anlamına geldiğini" iddia
etti. Yunan Oışişleri Bakanı,
Atina'daki İtalyan
Büyükelçisine konuyla ilgili
olarak ""sert bir protesto
notası" verildiğinı, belirtti.
Kolombiya'da
patlama: 4 ölö
• BOGOTA(AA)-
Kolombiya'nın başkenti
Bogota'nın merkezinde
bugün meydana gelen iki
patlamada, en azdört kişinin
öldüğü ve yaralananlann
sayısınında lOO'eçıktığı
bıldinidi.
Dünyada Amerikan varlığının simgesi Coca Cola 12 yıl sonra yeniden Meşed kentinde üretilmeye başlandı
Coca Cola, îran'a geridöndü• The Washington Post gazetesi, Coca Cola'nın İran'da yeniden üretilmeye baş- • Almanya'da, İran karşıtı bir Kürt liderin öldürülmesinde İran parmağı olduğu-
lamasının iki ülke ticaret ilişkilerinin gelişmesinde önemli bir gösterge olduğunu na ilişkin kuşkular, ilişkilerin gerginleşmesine yol açtı. Türkiye'de Uğur MumcıT-
bildiriyor. Ancak siyasi ilişkilerin normalleşmesinin zor olacağı belirtiliyor. nun öldürülmesi de Ankara ile Tahran arasında soğukluk yarattı.
Dış Haberler Senisi - İranhlar 12 yıldır pis şi-
şelerde sahte Coca Cola içtikten sonra nihayet
gerçek kola içebilecekler. Meşhed kentinde açı-
lan yeni Coca Cola fabrikası bundan böyle İran
halkı için üretim yapacak. The VVashington Post
gazetesi, Coca Cola 12 yılhk bir aradan sonra
Iran'a dönüşünün ABD ile İran arasındaki tica-
retin tekrar canlanmasına ilişkin önemli bir gös-
terge olduğunu bildiriyor.
Coca Cola dünyada Amerikan varlığının bir
simgesi olmuş durumda. Ancak siyasal gözlem-
ciler bu olguya karşın ABD ile İran arasındaki
ilişkilerin düzelmesinin çok zor olduğunu belir-
terek, bu konuda iyimserliğe kapılmaktan kacı-
nıyorlar.
Aslında İran'ın ABD ile ilişkilerini düzeltme-
ye büyük gereksınmesi var. Tahran büyük bir
yalnızlığa gömülmüş durumda. İran'ın Mısır'la
üişkileri gerginleşirken, Körfez'deki Abu Musa
adası yüzünden de Suudi Arabistan'la arası tx>.
zuldu.
Almanya'da İran'lı muhalif bir Kürt liderinın
öldürülmesinde İran parmağı olduğuna ilişkin
kuşkular. Bonn-Tahran ilişkilerinin gerginleş-
mesine yol açtı. Türkiye'de Uğor Mumcu'nun
öldürülmesi olayı ise Ankara ile Tahran arasın-
da soğukluk yarattı.
Tahran'da bir Batılı diplomat "tran'ın dostu
yok. Tahran'a güvenmiyorlar. Belki Suriye gü-
veniyordur. Ama onun dışında tüm ülkeler
İran'a kuşkuyla bakıyorlar. Tahran, nedenli bir
yalnızlığa gömüldüğünün bilincinde değü" şek-
linde konuşuyor.
The NVashington Post'a göre, İran içine düştü-
ğü bu >alnızlığın sonucu olarak, ülkedeki ağır
ekonomık bunalım karşısında giderek zorlanı-
yor. Örneğin, petrol fıyatlannın durması nede-
niyle Tahran hükümeti yabancı bankalardan
aldığı ithalat kredilerini geri ödeyemedi. Alman-
ya, Fransa ve İtalya ise Iran'a yeni ithalat kredi-
İeri açmayı reddettiler. İran'ın vadesi gelmiş 5
milyar dolarlık kısa vadeli borçlannı erteleme
önerisi de Batıhlar tarafından reddedildi.
Batılı siyasal gözlemciler, Cumhurbaşkanı
Haşetni Rafsancani'nın yeni ABD Başkanı Bill
Clinton 'la üişkileri yumuşatmak istedığıni öne
sürüyordular. Ancak Rafsancani iki hafta önce
düzenlediği basın toplantısında beklentilerin ak-
sine, Clinton'a göz kırpmadı. Tahran'daki Batılı
diplomatlar, bu olguyu İran'ın yönetici kadro-
sunda ve Meclis'te sertlik yanlısı radikalleri
hala güçlü olmasına bağlıyorlar.
AB Hamaney
İran'ın dini lideri Ali Hamaney de konuşma-
lannda ABD'yi sert biçimde eleştiriyor. Ancak
bir dizi gözlemciye göre Hamaney bu konuşma-
lan Rafsancani'nın gizli desteği ila yapıyor. Bir
yanda Rafsancani Batı ile üişkileri yavaş yavaş
iyileşürmeye, öte yanda Hamaney sert açıkla-
malar yaparak radikalleri yatıştırmaya çabalı-
yor.
Gözlemciler. İran'da haziranda Cumhurba-
kanlığı seçımlen yapılacağını anımsatarak Raf-
sancani'nin radikalleri öfkelendirmeyi göze
alamayacağını belirüyorlar.
Karadziç kuşatma altındaki kentlere uluslararası yardım ulaşmasına izin vereceklerini söyledi
Sırplardan konvoylara güvence•The Times gazetesine
bir demeç veren Bosnalı
Sırplar'ın lideri Radovan
Karadziç "Konvoylann
geçişine izin vermek bi-
zim hem askeri hem de
siyasi çıkarlanmız açısın-
dan iyidir" dedi.
Lhş Haberler Servisi - Bosna-
Hersek'in başkenti Saraybos-
na'da Boşnaklar'ın, ülkeninin
doğusundaki Müslüman kent-
lerine de yardım ulaşünla-
madığı sürece uluslararası yar-
dımlan kabul etmeme eylemi
sürerken Bosnalı Sırplar'ın li-
deri Radovan Karadziç. kuşat-
malan altındaki kentlere yar-
dım konvoylannın geçişine izin
vereceklerini söyledi. Bosna'-
nın doğusundaki Müslüman
kenteierine yardım götüren bir
konvoyun ise Sırbistan-Bosna
sırunnda beklemekte olduğu
bildirildi.
Bosnalı Sırplar'ın. ülkenin
doğusunda kuşatma altında
tuttuklan Müslüman kentleri-
ne uluslararası yardım konvoy-
lannın gjrmesine izin venneme-
leri üzenne, Saraybonahlar'ın.
bu kentlere yardım ulaşana ka-
dar uluslararası yardımı kabul
etmeme karan sürüyor. Saray-
bosnahlar'ın yardımlan alma-
malan yüzünden başkentin ha-
vaalarunda gelen yardımı stok-
layacak yer kalmadığı, bu ne-
denle yardım uçuşlanna ara ve-
rildiği haber veriliyor.
Bosnalı Sırplar'ın lideri Ra-
dovan Karadziç ise dün yapüğı
açıklamada. ülkenin doğusun-
da kuşatmalar altında bulunan
Müslüman kentlere yardım
konvoylannın girişine izin vere-
ceklerini söyledi.
İngiliz The Times gazetesine
bir demeç veren Karadziç,
Saraybosna mezariığı. Artık öKUeri gömecek yer kalmadt
"Konvoylann geçişine izin ver-
mek bizim hem askeri hem de
siyasi çıkarlanmız açisından
iyidir" dedi.
Karadziç şunlan söyledi:
"Konvoylara izin vermek bi-
zim politik çıkarlanmız için iyi-
dir, çünkü böylece kimse bizi
insani yardımı durdurmakla
suçlayamaz. Askeri açıdan da
iyidir, çünkü Müslümanlar aç
kalınca daha vahşice dövüşü-
yorlar."
Bosna'nın doğusundaki
Cerska'da yaşayan Müslüman-
lara yardım götürmek için ön-
ceki gün yola çıkan BM Mülte-
ciler Yüksck Komiserliği'ne
(HCR)ait konvoyun, dün yeni-
den Sırplar tarafından durdu-
rulduğu bildirildi. HCR sözcü-
sünün Zagreb'de yaptığı açıkla-
mayla göre, konvoy. Drina
Nehri'nin Sırptarafındaki Mali
Zvonıik kentinde bekletiliyor.
Zvornik'teki Sırp yetkililer,
konvoyun geçişine izin vermek
için Bosna'daki Sırp güçlerinın
komutanı Ratko Mİadicin kişi-
sel emrini beklediklerini bildir-
diler. Konvoy önceki gün yola
çıktıktan bir süre sonra da Bos-
nalı Sırp milisler tarafından
Cerska'ya doğru yol alırken ge-
ri dönmek zorunda bırakılmış-
tı.
Bu arada Saraybosnada bu-
lunan Fransa Sağlık ve İnsani
İşler Bakanı Bernard Kouchner
esir değişimi yapılması konu-
sunda Sırp, Müslüman ve Hır-
vatlan ikna etti.
Özal, Balkan gezisine başladı
Çaııkaya'da
Balkan zirvesi
KONUK YAZAR Prof. Dr. EROL MANİSALI
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Turgut
Özal, 5 günlük Balkan ölkeleri
gezisine dün başladı. Buigaris-
tan, Makedonya. Arnavutluk \e
Hınatistan'ı ziyaret edecek olan
Özal, Ankara'dan ayrılmadan
önce önce Başbakan Süleyman
Demirel ile 50 dakika süren bir
görüşme yaptı.
Demirel'in makam arabasıy la
Cıımhurbaşkanlığı Köşkü'ne
kadar gelen Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin, görüşmeye katıl-
madan Köşk'ten ayrıldı.
Demirel, görüşmeden sonra
gazetecilere, "Sayın Özal ile iç
ve dış sorunlarla ilgili bir görüş-
me yaptık" dedi. Başbakan,
"Özal'ın ziyaret edeceği ülkele-
re, Bosna-Hersek sorunuy la ilgi-
li Türkiye'nin mesajı ne ola-
cak?" sonısuna, "Bosna-Her-
sek'te bir an ev>ei kan dökülme-
sinin durdurulması ve bu vahşe-
rin son bubnası ve bunun
tedbirierinin bultıımtası, Tür-
kiye'nin dünyaya mesajıdır. Za-
ten, buna itiraz eden kimse yok.
Ama, bunun yapılabilmesidir
önemli olan. Yeni bir dönem
açdımştır Bosna-Hersek olayıy-
la ilgili olarak. Amerika'nm bu
meseledekj tavruıın önümüzdeki
günlerde bir nericeye varması la-
zırn" yaıutını verdi.
Demirel bir başka soru üzeri-
ne Kıbrıs Rum kesimindeki se-
çimlerle ilgili olarak, "Bir şey
söyiemek için çok erken. Önü-
müzdeki günleri bir görmemiz
lazun. O konuyu da konuşruk
SaymÖzalla"dedi.
Özai'ı, Esenboğa Havaü-
manı'ndan TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk uğurladı.
Lğurlamada, Esenboğa'ya as-
keri bir helikopterie gelen Bas^
bakan Demirel ve Dışişkri
Bakanı Hikmet Çetin ile Genei-
kurmav Başkant Orgeneral
Doğan Güreş, hazır bulundu.
ÖzaPın Balkanlar gezisine,
Devlet Bakanı Şerif Erean, Dı-
şişleri Bakaniığı Müsteşan Öz-
dem Sanberk, Türk-Makedon-
ya Paıiamentolararası Dostluk
Grubu'ndan 5 parlamenter,
işadamı ve basn mensubu toplu-
luğu katılı\or.
Özal, hareketinden önce dü-
zenlediği basın topiantismda,
ziyaret edeceği ülkelerle Tûrki-
ye arasında, yakın tarihi ve kül-
rûrel bağlar bulunduğunu, dûn-
yadaki gelişmelerin Balkanlar'-
da önemli değişimlere neden
olduğunu, aralarında Bulgaris-
tan ve Arnavutluk'un da bulun-
duğu bu ülkelere Türkiye'nin
yardım elini uzattığını anlattı.
Özal, temaslan sırasmda or-
tak işbirliği otanaklarmın yanı-
sıra, Bosna-Hersek'teki krizin
yay tlma tehlikesinin de ele alma-
cağını bildirdi.
Makedonya'nın "özel bir du-
rumda" otduğunu vurgulayan
Cumhurbaşkanı, "Bağımsız
devlet ounanm bütün özeflikleri-
ne sahip olan Makedonya, halen
tanınma mücadelesi verivor. Bu
durum da, Makedonya üzerinde
aşm emeUer besleyenteri cesa-
retlendiriyor'* dedi.
Içvedış politikaartıkiçiçeürkiye'de dış politika artık iç poli-
T
tikanm parçast olmaya başladı.
Eski yıllardadış politika Ankara-
da, hükümetler tarafından kamu-
oyundan bağımsız olarak yürütü-
legelmişti. Çünkü kamuoyu dış
politika ile ilgili değildi. Tek istis-
nayı Kıbrıs oluşturmuştu.
Bugün ise durum tamamen değişmiştir.
Bosna-Hersek sorunu, Karabağ, Makedonya,
Abhazya, Türkcumhuriyetterı ile ilgili politika-
lar, uzannlan Türkiye'ye kadar gelen, Ankara
hükümetlerinin "sandıktan çıkacak oylannı
etkileyen" konular halirte gelmiştir. Azerbay-
can ile ilişkiler ve Karabağ politikası, Türki-
yedeki milyonlarca Azeri — ^ — ^ - ^ - i
Türkü tarafından yakından iz-
lenmektedir. Ayrtı şey Özbek-
ler, Kazaklar, Tatarlar, Tûrk-
menler, Bosna-Hersek'teki
Boşnaklar için söz konusu-
dur. Bu gibi ülke ve bölgelerte
ilgili hükümet politıkalan, iç
kamuoyunu doğrudan doğru-
ya ilgilendirmekte, dolayısıy-
la sandıktan çıkacak oylan da
etkilemektedir.
Artık Ankara hükümetleri,
özellikle çevre ülkeleri ve
bölgeleri ile ilgili politikaian
belirlerken "iç politika ve dış
politikayı birlikte düşünmek" ~ ~ " ~ ~ ~ ^ ~
zorundadtr. Doğu Bloku'nun dağılması sonu-
cu Balkanla', Karadeniz yöresi, Kafkasya ve
Asya'da ortaya çıkan Türk ve Türki devletter,
özerK bölgeler ve azınlıklar, Türk dış politi-
kasını, iç politika ile bir bakıma bütünleştir-
miştir.
Bu durumun avantajları olduğu gibi olumsuz
etkileri de akla gelebilir. Avantaj olarak kamu-
oyunun dış politikaya katılımı, dış politikadaki
belirleyıci etkisı gösterilebilir. Dışarıdaki Türk
ve Türki unsurlan Türkiye içindekı doğal lobt-
leri son birkaç yıl içinde hızla örgütlenerek iç
politikada etkilerini göstermeye başlamı-
şlardır. Yüzlerce gönüllü kuruluş politik, eko-
nomik ve kültürel olarak ağırlıklarını ortaya
koyarken gazeteler, TV kanalları, üniversite-
ler, iç kamuoyu ile bu dış bölgelerdeki geliş-
meler arasındaki iletişim köprüsünü kurmaya
başlamışlardır. Bu bir bakıma "dış politikada
demokratik yapılanma" olarak degerlendiril-
melidir.
Yeni yapılanma, dış politikada, kamuoyu-
Artık Ankara
hükümetleri, çevre
ülkeleri ve
bölgeleri ile ilgili
politikalan
belirlerken "iç
politika ve dış
politikayı birlikte
düşünmek"
zorundadır.
nun da benimsediği "ulusal polıtikalann
uygulanması açısından" olumlu bir gelişme
olarak görülmelıdir.
Olumsuz yönüne gelince: Hükümetler dış
politika belirlerken örtlerindeki manevra
alanı, artık daha sınırlı duruma gelmiştir. Ka-
muoyunun katılımı ve belirieyicı ağırlığının
artması, hükümetlerin duyarlılıklarını dış poli-
tikaya yansıtacaktır
Ancak olumsuz gibi görünen bu gelişme-
den korkmamak gerekir. Çünkü sonuçta
halkın genel eğilimleri ve talepleri dış politi-
kaya yansımış olmaktadır.
Bu durum demokratikleşmenin dış politika-
ya yansıması biçiminde görülmelidir. öte
yandan geçmiş yıllarda An-
kara'da kapalı kapılar ardında
verilen bazı sözlerin. kişisel ka-
rarların sonucu Türkiye'ye yük-
lenmiş olan maliyet göz önüne
alınırsa "kamuoyunun bıldiği ve
sahip çıktığı dış politıkanın, çok
daha sağlıklı olduğu" söylene-
bilir
Bugün görülmeye başlayan
yeni yapılanmanın, uzun dö-
nemde ulusal çıkarlann korun-
ması bakımından, çok daha ya-
rarlı olduğunu belirtmek ge-
rekir. Çünkü böyle bir yapılan-
mada, kişisel politik hesaplar ve
bazı dış çevrelerin Türkiye üze-
rindeki yönlendirici etkisi azalmış veya orta-
dan kalkmış olacaktjr.
Türkiye ve benzeri ülkelerin dış politikalan-
na hakim olmak isteyen bazı dış gûçlerin en
büyük korkuları "kamuoyunun dış politikaya
katılımının artmasıdır." Dış politika halkın
önünde tartışılır. demokrasinın gereği olan
gönüllü kuruluşlar dış politikada etkilerini
arttırırlarsa ışleri kapalı kapılar ardında yürüt-
mek zorlaşır. Bu da bazı uluslararası gûçlerin
hiç arzulamadıkları şeydir.
Ankara hükümeti bugün bir geçiş dönemi-
nin sıkıntlarını yaşamaktadır. Artık yavaş ya-
vaş eski alışkanlıklardan uzaklaşmak ve ka-
muoyunun katılımının ve ağırlığının arttığı dış
politika yönünde adımlar atmak gerekiyor.
Hükümetler artık "ABD ne der, AT kızar mı
diye düşünmekten çok, Türk kamuoyu ne der
biçiminde düşûnmeye" kendilerini altştırmak
zorundadırlar. Demokratik yapılanmanın dış
politikaya yansıması ile ulusal dış politikalar
daha sağlıklı yürütülebilir
DIŞ BASIN
LEFİGARO
Cezayir kaosa yuvarlanıyor
Cezayir her geçen gün giderek
daha büyük kargaşarun içine
gömülüyor. Cuma günü
Cezayir'in banliyösünde
öldürülen 4 polis görevlisi ve
cumartesi rejimin güçlü
adamı olarak bılinen general
Nazzar'a karşı başansızhkla
sonuçlanan bir suikast
ginşimi daha önce 4
İslamcı'nın idam edilmesine
misillemedir. Cezayir
şimdilerde, şiddetin acımasız
pençesi içinde. İslam'ın
sürdürdüğü fetih savaşında,
bu ülke önceliklı bir hedef
oluşturuyor. Aynı zamanda, 2
yüzyıldır, iki dünya
arasındaki çatışmanın da
sahnesi. Baünın hatası
1992'de Cezayirliler'in kardeş
kavgasını noktalayacaklan
sarusı olmuştur. 26 Aralık
1991 seçımlen, ülkeye
demokratik bir iktidar
getirecekti. Fakat böyle
düşünülürken İslarru Selamet
Cephesi(FIS) ile 30 yılhk
Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin
(FLN) neden olduğu feci
ekonomık iflas dikkate
almmadı Fransa, Cezayır'i
kemiren kangrenden kaygı
duymakta hakhdır.
Etİcinligini Mağrip ülkelerine
yayan fslam, elinin altında
tüm Akdeniz'i de
bulunduracaktır. Köıfez
savaşı sırasmda, Fransa'daki
Müslüman cemaat
serinkanlılık örneği sergiledi.
Fakat Cezayir'deTslami
Selamet Cephesi iktidan ele
gecirdiğı takdirde ne olacak
acaba? Cezayir'deki durum
Fransız hükümetini bir ikilem
karşısına koymuştur. Paris,
Cezayir'de demokratik bir
hükümetin kurulması ne
kadar isterse ıstesin. İslami
Selamet Cephesi'ne karşı
aamasız bir mücadele veren
ve orduya dayaü bir iktidan
desteklemek zorundadır.
Ülkede sükuneti sağlamak
her şeyden önce Cezayir
makamlannın görevidir.
İslamalar dahil olmak üzere,
tüm gruplarla müzakere
yoluyla bir çözümün hala
mümkün olduğunu ümit
etmek gerek. Aksi hakJe, en
kötü gelişmeleri beklemek
gerekir. (15 şvtat)
SÜDDEUTSCHE ZEITUÎVG
Balkanlar'da savaş korkusu
Dışişleri Bakanı Klaus Kinkd
banştan dem vururken
Yugoslavya'da savaş
tırmanıyor. Rusya'nın
Washington'un banş
çabalanna katılacağı
yolundaki beklentiler
doğrulanmıyor. Sırp yanlısı
millıyetçilerle yeterince başı
dertte olan Başkan Yeltsın.
ABD'nin Yugoslavya
görevlisini huzuruna kabul
eüneyi reddediyor. ABD
Elcısi'nin Moskova'da
görüştügü Rus Dışişleri
Bakanı Kosyrevv'in iseeünde
hiçbiryetki yoktur. Vance ve
Öwen Planı'ndan yana zayıf
bir tutum içinde olan ABD
zaten kimseyi etkileyecek
durumda değikiir
Bu arada Birleşmiş
Mılletler'in otoritesi degün
geçtikçe zayjflıyor.
Saraybosna Belediyesi'nin
yardımlan boykot etme
karan, BM'ye ve BM'nin
Bosna başkentindeki
göstermeÛk uğraşlanna karşı
bir protesto niteliği
taşımaktadır. BM, Doğu
Bosna'da açlıktan ölmekte
olan 100 bin Müslümana
yardım etmekten acizdir.
Sırplar herhangi bir stratejik
ve siyasal çıkardan feragat
etmeye yanaşmıyor.
Amaçlan, Bosna ve
Hırvatistan'da silahlı
saldınlannı sûrdürmek ve
uluslararası baskı artmadan
mümkün olduğunca yeni
topraklar kazanmakur. (15
GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDU
Sladziç'teıı aııi
Ankara ziyareti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bosna-Hersek Dışişleri
Bakanı Haris Sladziç dün An-
kara'ya iki saatlik bir ziyarette
bulundu. Sladziç ve Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin, ABD
önerileri sonrasında izlenecek
politika konusunda görüş alış-
verişinde bulundular.
Sladziç. Esenboğa Havaa-
lanı'nda gazetecilere yaptığı
açıklamada, ABD'nin yeni gjri-
şiminin ve dığer uluslararası gi-
rişimlerin, sorunun çözümüne
katkıda bulunacağını ümit et-
üklerini söyledi.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin'le görüşmeden önce bir
açıklama yapan Sladziç, ülkesi-
nin çok kritik bir dönemden
gecmekte olduğunu, Sırp sal-
dırganlığı bir an önce durdurul-
madığı takdirde çok sayıda
Boşnağın açlık. soğuk ve soykı-
nm nedeniyle hayatlannı kay-
bedeceklerini söyledi.
ABD'nin güişimini sorunun
çözümüne yönelik ciddi bir
yaklaşımın ilk adımı olarak
gördüklerini kaydeden Sladziç,
anlamlı görüşmelerin başlaya-
bilmesi için bir an önce hareke-
te gecilmesi gerektiğini kaydet-
ü.
Çetin de yaptığı açıklamada,
ABD'nin girişimıni olumlu
karşıladıklannı. ancak arkasın-
da güç kullanma icararlılığı bu-
lunmayan bir girişimin başan-
sından kaygı duyduklannı dile
getirdi.
Çetin. Sladziç'le ortaya çı-
kan yeni durumu görüştükten
sonra, Ankara'nın yeni girişim-
lere başlayacağını da sözlerinc
ekledi. Sladziç dün akşam An-
kara'dan aynldı.