Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ARALIK1993 PAZARTESİ CUMHURfYET SAYFA
DUNYADAN
Kamboçya: Angkor ölüyorYağmalama ve bürokratik anlaşmazlıklar, antik kent Angkor'un restorasyonunu geciktiriyor
€t
K amboçya Kralı Norodom Siha-
nık son on yıl içinde turistlerin,
yağmaçılann ve en önemhsi
Kızıl Kmerlerin tahnp ettiği Angkor
tapınakiannın koruma altına alınması
ve restorasyon çalışmalanrun tekrar
başlaüiması içın yardun anyor. Bu
yardırtun sağlanması, bölgede etkinüği
ve tapınaklara ilgisi olan UNESCO,
Fransa ve Japonya'yla yapılacak işbirli-
ğine ve Kamboçyalılann yardımma
bağh.
Tapınaklann kurtanlması için gerekli
olan en önemli şey, bölgede banşın sağ-
lanması. Ama bugûn için Birleşmiş Mil-
Jetler bunu tam anlamıyJa başarabılmiş
değü. Tapınaklan
da içıne alan Si-
em-Reap Bölgesi
Kızıl Kmerler'in
kontrolü altında.
Bugün Kıal
Kmerler, tapınak-
lar için doğrudan
bir tehlike oluş-
turmuyor. Bölge-
dekj en son silahJı
çaüşma. secimle-
rin düzenlendiği
mayıs ayında gerçekleşti. Angkor
1973'ten beri hiçbir restorasyon görme-
di. Ancak bu yıl EFEO (Uzak Doğu
Fransız Okulu) restorasyon çalışmalan-
na başladı.
Bu gjrişim Angkor'un geleceği için
önemli bir adım sayılıyor. Çünkü bölge-
deki yerel rnilisler hükümetin buraya
müdahalesini kabul etmiyor.
Angkor tapmaklan, 70'li
yıllardaki savaş sırasmda ve bin
yıllık tarihi boyunca son 10
yılda olduğu kadar
yıpranmadı. Tarihi parkın
içinde, dışında bulunan 300
kadar tapınak alarm sinyali
veriyor.
IAraştınna için
özel izin gerekiyor
Kamboçva'nmantikkentiAngkor'dakiUpuıaklar bugün yıkdma tdılikesiyle karşı karşıya. Çatlak
vüzleriyle tanrüar şûndi, şidderin hüküm sûrdüğü bir garip çağdaş dünyaya şaşkın şaşkın bakıyor.
Phnom-Penh'in iki bakanı ee-
çen eylülde yer altına gömülü parçalân
bulmak için bölgeye polislerle beraber
geldi. Ama yerel milisler, bakanlan ve
polisi çevreleyip, burada araştırma yap-
malan için iki başbakandan (Ranariddh
ve Hun Sen) imzalı bir emir getirmeleri-
ni istedi.
Bölgedeki 5 kadar tarihi eserin ve par-
çanın korunması için hükümet bunlan
Phnom-Penh'e getırme çalışmalanna
başladı. Kültürden Sorumlu Devlet Ba-
kanı Vaım Molivan, 1992 kasımı ve 1993
nisanı arasında en az üç kez komando-
lann saldınsına uğrayan bu eserlerin
uçakla taşınması için emir verdi. Bu
emir sonrasında, eylül ayında UNES-
CO'nun olanaklanyla iki uçak Phnom-
Penh'e bunlan geürdi. Bugün parça-
lann bir kısmı başkentteki kraliyet sa-
rayının taht odasının alündaki odada
bulunurken, geriye kalanlar yaklaşık 80
büyük kasa içinde gün ışığına çıkacak-
lan zamaru bekliyor.
I UNESCO-bükümet
I ilişkileri
Bölgede bulunan UNESCO yetkilile-
riyle hükümet arasmdaki ilişkiler, son
zamanlarda oldukça karmaşık. Ang-
kor'un yöneüdsi Ung Vong 7 eylülde,
Molivan'ın emrine uyarak, UNESCO'-
nun koruma alanı içinde bulunan yerle-
rini boşaltmasını is-
tedi.
Daha sonra an-
tik kentin korun-
masıyla ilgili yet-
kililer, Tokyo'daki
Angkor üzerine
yapılan hükümet-
lerarası konferans-
ta karşılaştı. Bura-
daki görüşmeler-
den sonra UNES-
CO tekrar bölgede-
ki koruma görevine dönmesi için davet
edildi UNESCO, hükümet ve bölgede-
ki diğer kuruluşlar arasındaki uyuş-
mazlık Angkor'un korunması ve resto-
rasyonunu geciktinyor. Angkor'un
tapınaklan ve kültürel mirasmı koru-
mak amacıyla bugüne kadar birçok ör-
güt ve kurum oluşturuldu. Ama bun-
lann birçoğu, bir veya iki kez toplan-
maktan başka birşey yapmadı.
Bugün ülkedekı tüm diğer tarihi eser-
leri de kapasayan Ulusal Kültür Konse-
yi. Angkor'la ilgileniyor.
Bu örgütün 12 üyesinin dördü ya-
bancı. Bu örgüt oluşturduğu bir komi-
teyle Angkor'la ilgili çalışmalan sürdü-
rürken, üyelerinin arasında maliye,
ulaştırma. kültür ve turizm bakanh-
klannın temsilcilennin bulunmaandan
yararlanıyor.
Turistlenn ve restorasyon çalışmala-
nnın Angkor'a geri gelmesi durumunda
Kmerlerin alacağı koruma önlemleri,
hükümetle aralanndaki uzlaşmazlığın
çözülmesını yokuşa sürebilir.
Sihanuk'un söylediği gibi
H
Dunm
çok kötü".
Jean-Claude Pomonti
Dolar biraz yırtıldıysa ya da üzerinde küçük bir leke varsa kimse kabul etmiyor
Ruslaruı 'buruşuk*
}
dolavsıkuttısı
• Lekeli ya da yırtık
Amerikan dolarlan,
Ruspiyasasında
değerinin çok altında
işlemgörüyor. Sorun,
Ruslann "temizpara"
merakından değil, "yeşil
sırÜV'ABDDoları'na
henüz tam anlamıyla
alışıp,güvenememeleri-
nden kaynaklanıyor.
Rusya'da ruble ve dolar olmak
üzere iki geçerli para birimi
olduğu artık herkesce bilini-
yor. Dolaşımda bulunan dolann
gercek miktan bilinmese de, 20 mil-
yan bulduğu tahmin ediliyor. Hat-
ta, pıyasada rubleden çok dolar ol-
duğu öne sürülüyor.
Birkaç gün sonra yapılacak se-
çimlerin arifesinde, politikaalar bu
"dolarizasyon" olgusundan son de-
rece rahatsız. Maliye Bakanı Boris
Fyodorov, ülkenin önde gelen eko-
nomistlerinin kaüldığı bir toplanü-
da, dolann piyasayı yönlendirme-
sınden büyük kaygı duyduğunu açı-
kladı.
Rus parlamentosu Sibirya temsil-
cisi Sergei Baburin, Omsk'ta yaşa-
yan eski rejim yandaşlannın, dola-
nn ekonomi üzerindekı egemenliği
karşısında panığe kapıldıklanna
dikkat çekerek, Rus millıyetçıliğinın
tehlikede olduğunu söylüyor.
|Caripliklerdizisi
Ne var ki. herkes bir konuda yaru-
lıyor. Rusya'da geçerli para birimi,
iki değil üç! Ruble vedolann yarusı-
ra bir de "bozuk dolar" dolaşımda.
Eski rejim döneırunde ışler basitti.
Dolar ticaretıyle uğraşanlar tutuk-
lanıyor, rublesi olanlar kuyruklarda
ömür tüketiyordu.
Sonra reform yapıldı. Kısa bir sü-
re için ekonomi yalın kurallarla yö-
netildi. Derken, karmaşa ve düzen-
sizlik başladı. "Bazı" dolarlann. "di-
ğer'' dolarlar-dan daha "ûstm" ol-
duğu ortaya çıktı. Ancak bu sorun,
sahte dolar sorunu değildi. Çünkü,
tümüyle gerçek olan bir dolarda,
ufacık bir yırtık veya boya lekesi,
Amerikan parasının değerinin çok
altında işlem görmesine yol açıyor.
| İnsan gibi geçelim
Dükkanlarda anında geri çevrilen
"buruşuk dolar" döviz büfelerinde
günlük kurun çok altında bozduru-
labüiyor. Rusya'nın saygın gazetele-
rinden Moskow Times'ın köşe ya-
zarlan, konuya ilişkin çok sert eleş-
tiriler yaparak. yakınmalannı şöyle
dile getiriyorlar. "Bıraksınlar da
nıbjeye insan gibi gecelim."
Öyle ki, Amerikan Elçiliğı'nin bi-
le buruşuk dolarlan reddettiği öne
sürülüyor. Ülkede bulunan yaban-
alar da olaydan etkilenip yüksek
sesle yakınmaya başladılar.
| Döviz piyasası yok
Rus Merkez Bankası tüm eteştiri-
lere hedef olurken, eski dolarlan ka-
bul etmediğine ilişkin iddialan red-
dediyor. Eski veya yeni, lekeli veya
lekesız tüm dolarlan kabul etüğini
ileri sürüyor. Bankanın kambiyo
kısmı başkanı Viktor Meimkov, ger-
çek dolar ile sahte dolar arasında
farklan ıçeren bir Iisteyi haarlamak
için tam iki ay uğraştı. Ne var ki bu
liste de bir işe yaramadı.
Rusya'da bulunan 1,900 banka-
nın 700'ü kambiyo işlemleri yapabi-
liyor. Bu bankalarda el değişüren
dolar miktan o denli büyük kı, ge-
rekli denetimler yapılamıyor. Mel-
nikov, Rusya'daİci döviz piyasasını
şöyle tanımlıyor. "Herkesın döviz pi-
yasası sandığı gerçekte yalnızca bir
kargaşa."
Andren Higgins
Skt 5(ttrJJorkîinu»
E>evlet Başkanı Sali Berişa Tiran'da misyonunu anlattı:
HayalimdekiArnavutluk Avrupalı'dır
A
rnavutluk Devlet Başkanı
Dr. Sali Berişa, ülkesinin ge-
lecekte Avnıpa Topluluğu'-
nun bir parçası olmasına ilişkin
umutlanndan söz etti. Berişa, The
European'la yapüğı söyleşide, kom-
şusu Yunanistan'la uzun jıllar sü-
ren gerilimü ilişkilerden sonra artık
işbirliği ve dosüuk içinde olacaklan
yönündeki gelişmelere de değindi.
"En büyük düşüm, Arnavutluk'un
Avrupa'yla bühinJeşmesi. Avnıpa'nın
yûreğinde yer alıyoruz re kendimizi
berkesden daha çok AvrupaİJ hissedi-
yoruz. Kuşkusuz, bu bir gece içinde
gerçekleşnıeyecek'' dedi. Berişa, 1
ocakta Avnıpa başkanhğını devra-
lacak olan Yunanistan'dan, Arna-
vutluk'un AT üyeliğine kabul edil-
mesi için çaba göstermesini bekli-
yor.
Güney Amavutluk'tan bir Yu-
nan ortodoks papaarun sınır dışı
edilmesi ve Yunanistan'ın misilleme
S,ırp egemenliğindeki Yugoslavya'ya uygulanan yaptınmlan
gevşetmek için uğraşan Yunanistan'ın tersine, Berişa kesinlikle
Avnıpa Birliği'nin yanında yer alıyor.
olarak yüzbinlerce Arnavuru gen
göndermesiyie kıvılcımlanan Arna-
vTitluk ve Yunanistan arasındaki
gerilim dolu altı aydan sonra, Berişa
artık bu ülkeyle aralannda yeni bır
ilişkinin başladığını hissetüğıni be-
lirtiyor.
IYunanistan'la ilişkiler
yumuşuyor
Yunanistan Dışişleri Bakanı Ca-
rolos Papulyas'm güney Arnavut-
luk'taki Yunan azınbğın ve Yuna-
nistan'daki Arnavutlann sorunlan-
nı çözmek üzere Tiran'a gelmesi bır
dönüm noktası oldu. Berişa bu ola-
yı, "Papulas'm ziyareti her ikimiz
için de yeni bir başlangıcı hızlandır-
mış oldu" şeklinde ıfade edıvor.
"Her şeyden önce, bir araya gel-
meaıiz gerekiyor. Büyük bir kargaşa
içinde olan Balkaolar'da bulunan iki
komşu ülkeyiz" diyor. Aslında Yu-
nanistan'daki Arnavutlann sonın-
lannı incelemek üzere ortak bir ko-
misyon kurulmuş bile.
Sırbistan'ın güneyindeki Kosova
eyaletınin yakın oluşu, Berişa'nm en
büyük kaygısı. "Beni en çok ürküten
şey, Kosova'daki bir patlama olasılı-
ğı. Eğer ulusiararası tophım Kosova'-
nui yok oimasmı kabul ederse, bu
1939'dan bu yana görûlen en tehliketi
olaya dooüşecek. Makedonya'daki
Arna>iıt azınlıği da sürükJeyecek."
diyor.
u
Başkaıı MUoseviç'in savaşı güne-
ye kaydırmasına izin vermemek zo-
runludur ve üzerindeki baskı asla gev-
şetilmemelidir" diyor.
Söz doğudaki İcomşusuna geldi-
ğinde Berişa, karşıtlan tarafından
sorun yaratmak üzere Makedonya'-
da tutuklanan 9 Arnavut olayını bır
kenara atıyor. Bu 9 kişi, silah kaçır-
mak ve Arnavut hükümetinin de
desteğini alarak "Büyük Arnavut-
luk" için komplo kurmakla suçlan-
mışu.
49 yaşındaki Berişa, İkinci Dünya
Savaşı'ndan bu yana ülkesine ilk de-
mokratik hükümeti armağan etmiş.
Bir köylü ailesinin oğlu olarak dün-
yaya gelen Berişa, yurtdışında aldığı
eğitimle ulusiararası üne sahip bir
kardıyolog olmuş.
îktidardaki Demokratik Parti'-
nin başkanı olarak, şimdiki misyo-
nunun Arnavutluk'u devraldığı
(büyük ölçüde eski rejimın eseri
olan) ekonomik iflastan kurtarmak
ve ardmdan devlet denetimindeki
ekonomıyi hızla serbest pazar eko-
nomisine dönüştürmek olduğunu
belirtiyor.
"15 ay önce enflasyon yüzdez 20 ile
40 arasındaydı; artık aylık yüzde l'e
kadar düştü" diyor.
JulieRead
TheEuropean
Askerlerin ikridar koltuklannda cirit arrığı Nijerya'da, General Ba-
bangida da, diktatörler zinciriıün bir halkasıydj.
GenerallerNijerya'yı
karanlığagömdü
• Asker vepolislere 'nimet dağıtarak' sekiz yıldır
iktidarda kalmayı beceren General Babaginda'nın
yönetimindeki Nijerya, topraklanndaki zenginliklere
karşın, yoksulluk içinde yaşıyor ve çağdaş dünyanın
olanaklanndan yararlanabilmeyi umut bile edemiyor.
^fU» jjork e
N
ijerya'da _ kimse, diktatör
General İbrahim Babangi-
da'nın, sekız yıllık yönetimi
boyunca kendisine bağlı 3 bin ka-
dar askeri yöneticiyi, Peugeot Se-
dan dağıtarak ödüllendirdiği yollu
haberleri tartışmjyor.
Çoğu Nijeryaurun alım gücü,
yeni bir Peugeot 505 için 21 bin do-
lar vermeye belki hiçbir zaman
yetmeyecek. Örneğin bir üniversi-
te profesörü yılda 4 bin dolar ka-
zanır. Yılda eve bin dolar getiren
bir hemşire ve tekniker bile şansh
azıniık icerisinde sayılır.
I Ayncalıklı bir sınıf
Ne ki, Afrika'nın pek çok ülke-
sinde olduğu gibi, Nijerya'da da
güvenlik güçleri ayncalıklı seçkin-
ler grubunu oluşturuyor. Askerler
ve polis kimseye karşı sorumlu de-
Bu iki gruba giyecek. ev, yiyecek
verilirken; yoksul kesim üstünü pis
paçavralarla örtüyor ve bazı gün-
leri aç geçiriyor. Bunlara silah,
kurşun dağıtıhrken, çapa, ürpan,
hatta tohum bulamayan çiftciler,
tarlalannı ekemiyor.
Yine de, pek çok ülkede olduğu
gibi, hemen hemen her yerde as-
kerieri görebilirsiniz. Kentin cad-
delerinde devriye geziyorlar. ha-
vaalanlannı denetb'yorlar. Afrikah
askerler, genellikle kendı halklan-
na karşı savaşıyor.
Afrika'daki ordular,
bağımsızlıktan bu yana varlı-
klannı korumakla kalmayıp gide-
rek daha fazla refaha kavuştular.
Afrikalı çoğu genç için, askerlik
hem olası birkaç düzenli işten biri-
sı hem de gelecek vaadedıyor.
En azından Afrika'da bir yöne-
ticinin, başka mesleklerden değil
de ordu icinden çıkması, çok daha
olanaklı. Bazı ülkeler, istikrara
Petrol faciası
eski askerler sayesinde kavuştu.
Gana Cumhurbaşkanı Jerry J.
Rawlings. hava kuvvetkrinde su-
baydı, Nijerya'nın eski Devlet
Başkaru Olusegun Obasanjo gene-
raldi. Nijerya'nın yakın geçmışte
dağitılan Senato'sunda Dış İlişki-
ler Komitesı Başkanı olarak görev
yapan Çuba Okadigbo. "En kötü
9vil hükümet bile, en iyiliksever as-
keri hükümete veğdir" diyor.
I Hırs ve açgözlülük
Nijerya'da uzun yıllar kalmış
Afnkalı bır dıplomat. 18 kasımda
General Sani Abaça'vı iktidara ge-
tiren darbe ıç^n şunîan söylüyor:
u
Bu ne ideolojik, ne de sivil düzeni
korumakla ilgili bir eyleındi. Her
şey iktidar hırsına ve açgözlülüğe
dayanıyor."
Nijerya'da haftalık olarak
ya>imlanan haber dergisi Afrika
Ittifakı, sorunu çok daha açık bır
dille ıfade ediyor. "Askerlerin geri
geünesiyle, Nijerya yine kaslı fakat
beyinsiz insanlar tarafından yöne-
tümeye başlandı."
Bu oldukça sert değerlendirme,
dısiplinli ve dürüst görünümlerine
karşın. generallerin her fırsatta kü-
çümsedîği sivıl yöneticiler kadar
askeri önderierin de yozlaşmış ol-
duğu şeklindekı yaygın kanıdan
ıleri geliyor.
Nijerya'nın, başmda Abaca ile
nasıl bir geleceğe doğru gittıği bi-
bnmiyor. Nijerya ordusundan
emekli albay "Abayomi Fereira,
"Abaça, hepsi de yozlaşmış, bece-
riksiz olan ve Nijerya'nın demokra-
si yolundaki üerieyişinin önüne set
ceken askeri hükümetlere çok fazla
yakındı" dıyor.
Nijeryalı bir poü'tikacı da şöyle
bir uyanda bulunuyor: "Abaça,
dikkatli davranmazsa, sonu öteki
önderlerünizin sonuna benzeyecek.
Ya ölecek ya sürgüne gidecek, ardı
arkası kesiimeyen askeri darbelerin
yeni kurbanı olacak."
Sahtekararmatörler
mahkemedehesapveriyor
-m^ talyan Riviera'smda iki buçuk
I yıl önce büyük bir patlama so-
M, nucu batan "Haven" adlı pet-
rol tankerinin sahiplen, adam öl-
dürmeyı de kapsayan bar dızi suç-
tan .vargılanıyor.
Cenova savasının bekknmedik
girişimi, 5 denizcınin ölümüne yol
açan ve resmi yetküilerin petrol
akıntısının temızknmiş olduğu şek-
lindeki ifadelerine karşın, söz konu-
su bölgeyi kirletmeye devam eden
faciayla ilgili olarak 17 ay süren
araştırma döneminden sonra geldi.
| Rum baba, oğul
Monrovya (Liberya'nın başken-
ti)'da kayıtlı Troodos Ulusiararası
Denizcilik Şirketi'nin sahiplen
Kıbnslı Rum baba-oğul armatörler
Lucas ve Stdyos Hacnoannu, H>-
ristos Duies, ile Sıngapur Keppel
tersanesinın sahibi Arm Ming Cıaw
facianın sorumlulan olarak belir-
lendiler.
Babkçılar İtalyan Hükümeü'nin
ve turizm ternsilcilerinin açıklama-
lannın tersine, batan tankerin
çevTesindeki 84 deniz mil-karelik
bir alanda deniz tabanında halen
katran ve petrol bulunduğunu be-
lirtiyorlar. Söylediklerine göre, bu
felaket bölgede balıkçılığa büyük
zarar vermiş. Kazadan önce, Savo-
na bahkçı köyündeki bir balıkçı
teknesi yaklaşık 125 bin dolar ka-
zanırken, bugünkü kazançlan bu
rakamın yansından da az.
150 üyesi ıflasla yüz >üze olan
Balıkçılar Kooperaüfı, Londra'da
bulunan Ulusiararası Petrol Kirlılı-
ği Tazminat Fonu"ndan bekledik-
leri tazminattan başka 9 milyon do-
larlık zarara uğradıklanru iddia
ediyorlar.
Ne ki, petrol ithal eden 57 ülke
tarafından bu tür faciaknn yol
açtığı kirliliği önlemek içın kurulan
fon. davayı bir üst mahkemeye ınti-
kal ettirdi. Başkan Mann Jacobson,
fonun kendı tahmıninin yaklışık 85
milyon olduğunu belirterek, yet-
kilıler tarafından belirlenen rak-
kamı u
aşm şişiribniş" olarak nite-
lendırdı. Lucas Haciyuhannu da,
şirketınin yalnızca yönetim düze-
>inde sorumlu bulunduğunu âeri
sürerek, kendisinin 5 yıl önce emek-
b olduğunu vedanışman olarak gö-
rev yapügıru söyledi. Haa-
yuhannu, "Benim bu işte hiçbir il-
gim yok. Bu işier benini için fazlasıy-
la karmaşıkr>
dedı.
TonyRocca
TheEuropean