Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 6 ARALIK1993 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
21. yüzyılıneşiğinde tanmsal kooperatifçilik
Önenmız, Turkıye'de tanm ve tanm dışı tum koop>eratıflenn tek
bır demokratık yasaya gore kurulup ışlemesıdır Bu amaçla, 1163
sayılı Kooperatıfler Yasası, gudumlü bır yapıya sahıp tanm-satış
ve tanm-kredı dahıl, butun kooperatıflen kapsamalı.
Ptof. Dr. ZİYA GÖKALP MÜLAYİM Ankara
Üniversitesiöğretım üyesi
3
-5 Kasım 1993 te Ankara da
" 14. Uhıslararası Türk Koope-
ratifçilik KongresT toplan-
tnıştı Kongreve sunduğum
görüşlenmı, yapılan tartışma-
lann da ışığında bır koopera-
tıfçı bılım adamı oîarak burada behrt-
mekte yarar göruyorum
Ülkemızde tanmın sosyal adalet ıçen-
sınde gehşmesınde ve sanayıleşmesınde,
kırsal alanın demokratıkleşmesınde, ta-
nmsal kooperatifçilik büyuk onem taşı-
maktadır Nederu, 4 5 mılyona yakın
tanm ışletmelenmızın 0/
o90 a \aran bu-
yûk çoğunluğunun kooperatıfe gereksı-
nım duyan kuçük aıle ışletmelen olması-
dır.
Ülkemızde bugûnku anlamıyla tanm-
sal kooperatifçilik, esas ıtıbanvla Cum-
hunyet dönemınde başlamıştır 27 Ocak
1981 'de bu sütunlarda "önıek koopera-
tifçi" adı altında yayımlanan yaamda
aynntılanyla beLrttığım uzere buyûk
önder Atatürk, ozgûn duşünce ve eylem-
lenyle tanmsal kooperaüfçıbğj süreklı
özendırmıştır O gunlerden bugune ülke-
mızde tanmsal kooperatifçilik hızîı bır
gebşme gostermış ve 1992'de tanmsal
kooperatıf sayısı 8070, ortak sayısı ıse
4 3 mılyonu bulmuştur Fakat butünuy-
le ıncelendığınde gehşmenın daha çok
sayısal olduğu ve tanmsal kooperatıfçılı-
ğırruan henûz amacına hıç enşemedığı
gorulmektedır
Yıllardan ben yaptığımız araştırma ve
ıncelemelere gore, Türkıye'de tanmın
ekonomık \e sosyal gehşmesınde, sana-
yıleşmesınde ve demokratıkleşmesınde
UniRsal kooperatifçılığin, butün sayısal
artışlara karşın etkıh olamamasırun asıl
nederu, fınansman, ust orgutlenme. eğı-
tım ve araştırma, mevzuat ve denetım
olarak nıteleyebıleceğımız temel sonın-
lannın bugûne değın çozulememış olma-
sıdır
Sorunlar, çözüm önerfleri
Şımdı 21 yüzyılın eşiğinde bu sorulan
kısaca ırdeleyehm ve çözüm önenlenrru-
a belırtelım
Bınnası, finansman sorunudur Ülke-
mızde tanmsal kooperatıfler genellıkle
finansman güçluğu ıçensındedırler Or-
taklann duşük ortaklık payı yuklenme-
len ve kooperatıflenn kredı gereksınım-
lennı karşılayacak özel finansman kuru-
luşlannın olmayışı, finansman guçluğü-
nün başlıca nedenıdır
Bızım görüşumuze gore, tanmsal
kooperaufçıbğınıızın Finansman sorunu,
ancak >oneüm ve sermayesıne koopera-
tıfler ve ust örgutlenran egemen olacağı
bır "kooperatifler bankasT kurularak
çozukbıbr Bunun dışmdakı tum onlem-
ler, sorunun çozumünde yetersız kalma-
ya mahkumdur
tkıncısı, ust orgutlenme sorunudur
Ust orgutlenmesını tamamlamamış bır
tanmsal kooperatıf hareketı, buyuk ara-
cı, tefea, sanayıcı v e holdınglerle rekabet
edemez dış tıcarette ve sanayıleşmede
etkıb olamaz Bu nedenle tanmsal koo-
peratıfçıbğımızın ust orgutlenmelennı
hala tamamlamamış olmalan tanmsal
kooperatıfçıbğımızın etkıb ve demokra-
tık gehşmesını engelleyıcı onemh bır so-
run olarak gorulmektedır
Tanmsal kooperatıtçıhğın çok büyuk
gebşme gosterdığı demokratık Batı ulke-
lennde kooperatıfler, ust orgutlenmele-
nnı geçen yuzyıbn sonlannda tamamla-
dıklan halde, ülkemızde, ancak 1969
yıbnda 1163 sayılı Kooperatıfler Y asası'-
nın çıkmasıyla başlayan üst orgutlenme,
henuz gebşme aşamasındadır 1980'lere
kadar olan hızb gehşme de, 12 Evlul ıle
buyuk bır darbe yemış, KÖY-KOOP ve
TARKO gıbı demokratık kooperatıf
merkez bırbklen feshedılmışler daha
sonra da tekrar oluşmalanna ızın venl-
memıştır
1980-91 >ıllanndakı hukümetler ta-
nmsal kooperatıflenn demokratık ust
orgütlenmelenne sürekb köstek olmuş-
lardır Demokratıkleşme ıddıası ıle ku-
rulan DYP-SHP koabsvon hukumetı de
soz verdığı halde demokratık ust orgut-
lenme ıçın kendısınden beklenılen deste-
ğı bugune değın vermemıştır Ovsa şım-
dıye kadar KÖY-KOOP ve TARKO -
nun venıden kurulmalanmn çoktan
gerçekleşmesı gerekırdı
Ülkemızde kooperatıfçıhk eğıtım ve
araştırması da tanmsal kooperaüfçıhğı-
mız ıçın buyuk onem taşıdığı halde bu
konuva hıçbır zaman gereken onem ve-
nlmemış'ır Bu konuda alınacak en
onemb onlem, kooperatif üst örgutleri ve
devlet tarafmdan kooperatifçilik okul-
lan'nın açılmasıdır Aynca ıîkokuldan
unıversıteve kadar bütun okullarda koo-
peratifçilik derslenne yer venlmesı sağla-
nılmalıdır
Tanmsal kooperatıfçıbğımızın de-
mokratıkleştınlmesınde ıse mevzuat,
onemb sorun oluşturmaktadır Çûnku
'ilkemızde tanmsal kooperatıfçıhğı du-
zenleyen mevzuat, yetersız, kanşık ve
demokratık kooperaüfçıbk ılkelenne av-
kındır Halen tanm-kredı ve tanm-satış
kooperatıflen ve bırlıklen demokratık
olmaktan uzak ıkı özel yasaya gore de>-
let gudümlü olarak kurulup ışlemektedır
ler
Bıam önenmız. Turkıye'de tanm ve
tanm dışı tum kooperatıflenn tek bır de-
mokraük yasa>a gore kurulup ışlemesı-
dır Bu amaçla 1163 sayılı Kooperatıfler
Yasası, gudumlü bır yapıva sahıp tanm-
satış ve tanm-kredı dahıl, butun koope-
ratıflen kapsamalı ve kooperaüfçıbğın
demokratık yonetım ılkesının tam ola-
rak uygulanmasını esas alacak bıçımde
yenıden duzenlenmebdır
Koabsvon hukumetının Demokrafik-
leşme Paketi'nde bu konuda açık bır
hükum olduğu halde, kooperatıfçıbk
konusunda antıdemokraük uygulama-
lar ıkı yıldır surmekte olup hukumet
yazık kı bu konuda herhangı bırdemok-
ratik yasal duzentane've gıtmemışur
Terstnc Başbakan Çiller, tanmsal koo-
peratıflen demokratıkleşürme bır yana,
tanm satış kooperatıflen ve bırbklennı
devletın mab sanarak onlann fabnkala-
nnı satarak ozelleştırmekten söz etmek-
tedır (') Bekledığırruz yenı demokratık
kooperatıfçıbk yasası, demokratık yapı-
lannı bozmadan, tum tanmsal koopera-
üflenn deneümını de sağlam esaslara
bağlamabdır
Sonuç
21 yuzvıbn eşiğinde tanmsal koope-
raüfçıhğımızın vıllardır tartışılan temel
sonınlannın (2
) şımdıve dek çozuleme-
mış olmalan önemh bır noksanbktır Bu
temel sorunlar, önenlenmız doğrultu-
sunda bır an once çozubneb ve boylece
tanmsal kooperatıfçıbğımız, aracıhk ve
tefecıbkle savaşımda, ıç ve dış abm ve sa-
tımda, sanayıleşmede ve demokratıkleş-
mede, bütünuyle tanmın sosyal ve eko-
nomık kalkınmasında ve ATye uyu-
munda kendısınden beklenılen görevlen
etkınbkle vapabılecek duruma gebneb,
kamu ve özel sektorler yanında uçüncü
bır sektor olarak hak ettığı onemb yen
almalı. çağdaş ve guçlu bır sektor olmab-
dır
(') Bak Cumhunvet. 20 Eylul 1993
(!
) Bak Z G Mulayım Demokrdük Kooperatıfçı
bk Pofaukası ve Toprak Reformu V rtkın Yayınlan
'Vnkara 1993
DtZELTME:
Dunku Cumhunyet'ın 2 sayfasında
yayımladığımız Meriç VelidedeoğhT-
nun yazısındakı "...500 ayet, 6.660
ayetin %13'ünü oluştunır tümcesinde
ver alan %13, yüzde yedi buçuk oia-
caktır" duzelür ozur dılenz
ARADABIR
M.NACİ ÜNVER
Yargıtav 8. Ceza Dairesi Uvesi
Savcılarımız ve
Yurttaşlarımız
Cumhurıyet ın ılk yıllarının unlu Adalet Bakanı değerlı
hukukcu Mahmut Esat Bozkurt soyle seslenıyor savcı-
lara Cumhurıyet savcıları Merıc kıyılannda calışan
Turk koylusunun kaybolan sabanından tutunuz da bu
vatanda yasayanların uğrayacağı en ufak bır haksızlık-
tan hatta Bıngol daglarının ıssız kuytularında nafakala-
rını bekleyen oksuzlerın gozyaşlarından sız mesulsu-
nuz
Cumhurıyet savcılarının ustlendıklerı gorev ve sorum-
luluğun onemını carpıcı bıçımde ortaya koyan bu sozle-
rın gunumuz kosullarında da gecerltlığını koruduğu
kuşkusuzdur
Savcılık mesleğının onemı ceza adaletının toplum ve
devlet yasamındakı onemınden kaynaklanmaktadır
Cunku toplumsal duzenın sureklılığı ıcın vazgeçılmez
bır sıstemdır ceza adaletı Bıreylerın korkusuz ve kaygı-
sız yaşamalarının guvencesıdır aynı zamanda Bunların
da otesınde ınsanı konu alması onemını daha da arttır-
maktadır Buozellıklerıgozlendıgınde ceza adaletı ıçın-
de rol ustlenen tum gorevlılerın ozenlı davranmaları
kaçınılmaz olmaktadır Bu konudakı ozensızlığın yurt-
taşların adalete olan guvenını sarsacağı acıktır
Ceza adaletının tum asamalarında onemlı rol ustlen-
mektedır savcılar Sucun ıslendığını oğrenmesı aşama-
sından ışe el koyup kanıtlann toplanmasına yeterlı
kanıtların bulunması halınde kamu davası acılmasından
yargılama asamasına dahası ceza kararının yerıne ge-
tırılmesıne (ınfazına) degın uzanan yolda savcı vardır
Savcıların bu asamalarda ustlendığı gorev ve yetkıler
arasında yurttaşları yakından ılgılendıren en onemlı
yetkısı hıç kuşkusuz kamu adına dava açma yetkısı dır
Buyetkının yerındeve zamanındakullanılması suçların
çoğalmasına ve sucluların yureklenmesıne neden ola-
bıleceğı gıbı magdurların devlete olan guvenının sarsıl-
ması gıbı olumsuz bır sonuc da doğurabılır Aynı yetkı-
nın olur olmaz yerde kullanılması da devlet elıyle bır
mağdurlartoplulugu yaratma gıbı ıstenmeyen sonucun
ortaya çıkmasına yol acabılır
Açıklamak gerekırse mahkeme onunde ceza alma-
yacağı onceden bellı olan kımsenın sanık durumuna
sokulması kısı hukukunun acıkca bozulması gıbı son
derecesakıncalı bır sonucu ortaya cıkarır CezaYargıla-
maları Usulu Yasamızın 3206 sayılı yasayla değıştırılen
163 maddesı Toplanan kanıtlar kamu davasının acıl-
masına yeterlı ıse cumhurıyet savcısı mahkemeye bır
ıddıanameye vermek suretıyle kamu davası açar" de-
mektedır
Bu maddedekı degısıklık 1985 yılında gerçekleştırıl-
mıştır Daha oncekı halınde yeterlı delıl'sozcuklerı yer
almamaktaydı Yapılan hazırlık sorusturması kamu da-
vasının acılmasını haklı gostermeye yeterlı ıse cumhurı-
yet savcısının dava acabıleceğını ongormekteydı
Turkıye de ceza mahkemelerıne 1992 ıtıbarıyle acılan
dava sayısı 1 006 790 dır
Geçmıs yıllardan sonuclanmayarak 1992 yılına aktacı-
lan ceza davaları ıle Yargıtay dan bozularak gelenler
toplandığmda 1992 yılı ıtıbarıyle tum ceza mahkemele-
rının elındekı dava sayısı 1 575 478 dır
Bu tabloya baktığımızda su sonuc çıkmaktadır ortaya
Özellıkle ağır suclardan mahkemeye sevk edılen yurt-
taşlarımızın %40 a varan bır bolumu beraat etmektedır
Kısacası her yıl bınlerce kısı ağır sucla suclanmakta ve
uzun suren bır yargılama surecınden sonra kurtulabıl-
mektedırler Bu oran hukuk devletı olgusunun yerleşıp
kokleştığı ulkelerle karsılastırıldığında son derece du-
şundurucu sonuclara goturmektedır ınsanı Orneğın,
Japonya da savcıların actıgı davaların %98 e varan bo-
lumu mahkumıyetle sonuclanmaktadır Hemen belırte-
lım kı Japonya da kısıyı mahkumıyete goturecek duzey-
de kanıt elde edemeyen savcıların dava açma ıslemını
ertelemelerı yasa geregıdır Ne yazık kı bızım hukuk sıs-
temımızde savcıların kamtsız dava acmasını yasakla-
yan bır kural yer aımamaktadır Ayrıca kanıtları goste-
rılmeden acılan davayı gerı cevırme yetkısı tanınmamıs-
tır mahkemelerımıze Ancak Adalet Bakanlığı nca
' Yargı Reformu baglamında hazırlanan parlamentoya
sevk edılen Ceza Vargılama Usullerı Yasası nda degı-
sıklık ongoren yasa tasarısında savcının kamu davası-
nın acılmasını haklı gosterecek yeterlı kanıtlar goster-
memesı durumunda mahkemeye daha dava hazırlığı
asamasında ıddıanameyı reddetme yetkısı tanımakta-
dır Bu açıklamalarım sonunda ozetle şunları soyleyebı-
lırız
Ülkemızde koklu bır yargı reformu zorunlu hale gel-
mıştır Bu baglamda savcılık kurumu gozden geçırılıp
demokratık hukuk devletı gereklerıne uygun bıçımde
yenıden duzenlenmelıdır Ayrıca savcıların bağımsızlığı
konusu uzerınde de durulmalıdır
TARTIŞaiA
Anadolu'da adımızı 'Neşe'siz koyun!..
A
nadolu'nun
Neşe'sını 25
Ekıml993gunu
Bismil'ın
daglanndd
vurdular Suçu
olumun kol gezdıgı dağlarda
azraılın merdıvenlenne basa
basa gokv uzune çıkıp tannlann
vıldıztarlalanndan. ışıksız
çocuklarıçınMİdi7
toplamaktı NeşeAltendaha
21 vaşındavdı Gokvuzundcn
topladığı uldızlan ccplcnne v c
ko>nunadoldurur korku
ıçınde karanlık dağlardan
koşarak. doke saça ev ıne
taşırdı Soğukta uşumesın
karanlıkta kendı ışıklan\ la
vollannı bulabılsınlerdne
çocuklara >ıldızlardan kazak
>apardı Gecelen u\kulannı
uyumaz sabaha kadar
vıldızlan uç uca bağlardı
Oğretmenhğının daha v ınnı
beşıncıgunuvdu Her
babavığıdın harcı değıldı
gokvuzundcnvıldız
toplamak Her ge<_e kan ter
ıçınde gokv uzune ^ıkar
VCK.uklar ıçın v ıldız çalardı
S akaladıklanvıldız hırsızlannı
tannlarolumlecezalandınrdı
Neşe Allen omrunu, çocuklar
ıçın gokv uzundcn v ı Idız
toplamav a adamıştı
21 vaşında vurdular
Anadolu nun \c^e sını Her ne
pahasına olur^aolsun
oturduklan koltuklardan
kdlkmavan dokunulmazlıkları
kolav kola> kaldınlamavan
bev ler' Çocuklar karanlıkta
kaldı
Evınınodalancıngılcıngıl
\ıldız doluvdu Çuruk kapısı
makınelı tuteklenn
kabzalanvlakınldı
Anadolu nun Neşe sıtıngıl
cıngıl vıldızlann arasına veşıl
bırağaçgıbıvıkıldı kovun
evlenkaranlıktı Gurultu\e
kımseçıkmadı Sılahlı
adamlann avak seslerı kovden
uzaklaşırken evınınkınk
kapısından gokv uzune vıldızlar
aktı
Memleketın her karış
toprağında devlet vardırdıven
bev ler. kurşungeçırmczsıvah
arabalarla ev lenne gıdıp
gelenler bolgeleraraMeşu
ekonomık vesosvalkalkınmavı
ov ugruna koltuk uğruna
gerçekleştırmevenler Bısmıl ın
Ça\uşlu KöyıTnde 21 v aşında
babasıv la bırlıkte v urdular
Neşe mızı Anadolu Neşe sız
kaldı
Oğretmenlen olumun kol
gezdıgı dağlara guvenlıklennı
s.ıglamadan gonderen.
ogretmenın her turlu
demokratık haklannı elınden
alan memleketın her vennı
şerıatçı eğıtım kurumlanvla
dolduran Ataturkçu
demokratık velaık
oğretmenlerc sakıncalı
ogretmenmuamelesıvapan
laıklık karşın suçlann Terorle
Vlucadele Tasarısı'ndan
çıkanlmasını ısteven.
Anadolu yu bolunmenın
eşığınegetırcnler Bundan
sonra oğreımenın adını
ddımın. Anado'u'da Neşe'siz
kovun' Bızler sizlennve
ışbırlıkçılennızın her turlu
engellemelenne rağmen. ışıksız
bırdklığınız Anadolu
çocuklannı ışığa kav uşturmak
ıçın gokv uzunden v ıldız
toplamaya dev am cdeceğız
Neşesız bır Neşe ıçınde son
ncfesımızı vennceye kadar
dağlara v ıldız toplamav a
gıdeceğız
\ usufSolmaz/Öğretmen
PENCERE
Tahtakurusu ve keresteL
S
abahattin Ali
"Değirmen, Dağlar
ve Ruzgar" adlı unlu
vapıtınınbır
dortluğunde galıba
bunalımlı bır
gununde şunlan v azmış
"Aklı kafamızdan sursek,
İlmin içine tükursek,
Dünv a\ a çevirip dirsek,
Gününuzü hoş geçirsek...
Bu şıın her anımsadığımda
bızım ozel ve de guzel
televızyonlanmız aklıma
takılıyor Nasıl takılmasın kı
Bılmem ızleyebılı>ormusunuz°
Hepsı, ama hepsı bır başka
âlem Üfürukçusunden
falcısına, buyucusunden,
gaıpten haber vencısıne ve
şıfacılara dek hepsı burada
toplanmışlar Açıkçaso>lemek
gerekırse aklı kafalanndan
surmuşler bıbmı bır kenara
atmışlar dunvayaçevınp
dirsek. seyırcılennı bır guzel
uyutmak ıçın el ve gonul bırlığı
etmışlerdır
Sevgılı Atabek bunlara kafayı
takmış Cumhurneteazetesının
30 Ekım 1993 tarihlı savısının 2
ekınde "Üç kere tahtaya \urun"
başbkh nefıs bır v azı yazmış
Çağnlan ruhlann ışlen voksa
her halde gelmışlerdır
Yazının ıkıncı başlığı şoyle
"L cu sivrilmiş, sağlam tahtava
kazık denir. L zerinden yol
geçirilebilir. Boylece kazıklı yol
y apılır. L zerine fıy atlar
konduğu zaman malların değeri
pekyükselir."
Lsta vazarvazısına tahtanın
tanıtımıılebaşlamış çeşıtlenıle
surdurmuştur Buçeşıtler
sırasııleşovledır "kalas.çıta.
kazık, kıymık. oklava. tahta
kaşık. tahtakurusu, tahtara>alli,
tahtalı koy, lahtası noksan."
Bunlan detaylan ıle anlatan
vazar, tahtakurusu hakkında
daşubılgılenvenyor "Bu
küçük ha\> an. tahta
kenarlannda gezmeyi çok se>er.
Küçuk olduğuna bakmay ın.
Gerçek bir kan emicidir.
Başkalannın kanını emerek
semırdığı ıçın de \ anınıza
sessizce sokulur. Sız biraz
kaşıntı duy duğunuzda o gıdasını
almıştır bile. Kan emmedıği
zaman ıy ıce y assılaşır, adını da
buradan almıştır."
Sayın Atabek ın tahtakurusu
hakkındakı gozlemlenne bız de
bırkaç satır eklemek ıstıv oruz
Tdhtakurusu dev ıp de
geçme>elım Tahtakurusunun
ınsanlığın gelışımınde buvuk
katkılan olmuştur Orneğın bız
felsetevı nasıl eşekten
oğrendıkse bırçokuvgarlık
araçlannı da onun i>av esınde
bulmuşuzdur Buhavvanbır
kez polıtık nıtelığe sahıp olup
empervahstır Çok açgozludur
Bız ınsanlar bu muzır
hayvandan kurtulmak ıçın
karvolavı ıcat edıp. bacaklan
suvasoktuk İngiüzlerve
Amerikalılar kadar denızcılıkte
hunerlen olmadığı ıçın bu
sudan geçememışler tavana
tırmanmak suretı> le pıke
vatağaatlamışlardır Buda
uçagı ve paraşutu bulmamıza
neden olmuştur Temelsız
nutuklan dınlerken tatb tath
kaşınmavıondan
oğrenmışızdır
Sev gıb doktorum bızı
bağışlasınlar O nefıs yazıda
bırhususunutulmuş Neden
\azı> a tahtanın tanıtımı ıle
gınlmış de "kereste" es
geçılmış Acabadı>oruz. bu
bazı endışeierden mı
kaynaklanı>or Bıbvoruz
ülkemız kereste bakımmdan
çok zengındır Her cms kereste
bolmıktardabulunur Orman
urünlenmızın de maşallahı (')
vardır Fınnlıgurgen.meşe,
kayın. koknar gıbı her turlu
cınsıvardır Suntasınada
dıvecekyoktur
2x100 dolar?..en Kııbılay
Karabel. Evlul
1981 denbcn
Almanya da
vaşa>anbır
gurbetçıçocuğuvum Halen bır
lısenın \on binıtında okuvan
oğreneıvım Buvaztatılımı
geçırmek ıçın Turkiye ve
geldım Gınşte herhangı bır
sorunla karşılaşmadım
Pasaportuma Dusseldorf
Başkonsolosluğu nda
"oğrenci 'ddmgdM
v urdurduğum ıçın çıkı^ta da
herhangı bır sorunla
karşılaşacagımı sanmıvordum
Ancak duşundugum gıbı
olmadı
Çıkıştakı pasaport
kontrolundekı gorev lı
vanımddogrenuoldugumu
gosleren bır bclgc olmadığı
gerekçesıv le " 100 dolarlık
Konut Konu odemem
gerektiğıni" sov lev erek çı kışımı
engelledı Kendısıne
pasaportumdakı ogrencı
damgasını gostermem ışe
varamadı Lçağıkaçırırım
korkusuyla ıstenen 100 dolarlık
Konut Fonu nu odemek
7orundaka!dım
Oğrendığım kadanvla
kendısınden bov le v olla alınan
ılk ve son kışı bendeğılım
Şımdı benım kdfdnıı
kurcalavansorularşunlar
1) Dusseldort
Başkonsolosluğu Turkiye
Cumhuriveti'ne bağlı değıl mı'
konuva fazla
gırmevehm
M. Samim Akay
2)Gumrukgorevlısının.
Dusseldorf
Başkonsoloslueu nunbızden
harç alarak v urduğu damgayı
hıçesavıp lOOdolaralmava
hakkıvarmı
0
3) Konut Fonu kımler ıçın
konmuştur^Gurbetçı ışçılerle
aılelen Konut Fonu odemek
zorundamıdır
0
Ikı keresovulmaktan
bıktıgımı/ı uzulerek bıldınr,
ılendcbovleolavlann
vaşanmamdsını dılenm
Kubilav Karabel
OttadaU BahlL.
ÇınarYayınları ndaçıkan "OltadakıBalık Turkiye"ad-
lı kıtaba yazdığı onsoz Rıfat llgaz'ın son yazısıymış, ıl-
gıyle okudum
ûlumune pek az kala llgaz soruyor
"Sakın geç kalmış olmayalım?"
Yanıtlıyor
- Hayır'
Ve sozunu surdurüyor
Tam çağı, başlamanın doğan gunlei.
Yırt otuzunda aldığın dıplomayı
Alfabelık çocuk o/' "
•
Her yenı kıtaba başlarken tum önyargılardan arınarak
"alfabelık çocuk" olmanın erdemı, ınsanı yalnız canlı
tutmakla kalmaz, yaşam sevıncıne de kapı açar
Elınızdekı kıtap ne olursa olsun, ıster şıır krtabı, ıster
öyku ya da tarıh, toplumbılım felsefe, bır şey değış-
mez
M. Emin Değer'ın "Oltadakı Balık Turkiye" adıyla ya-
yımlanan son kıtabı Rıfat llgaz'ın onsozdekı şıırının uç
dızesını sonuna dek anlamlı kılıyor
"Koruz gozbebeklerımıze mıl çekılmış mıl
Acımasız bır namlu şakağımızda soğuk
Tetıkte kendı parmağımız, yabancının değıl "
•
Pekı, Turkiye nasıl oltadakı balık oluyor? Bu ne bıçım
benzetmedııo
Benzetme, kıtabın yazarı Emın Değer'ın değıl, bütün
dunyanın adını bıldığı bır Amerıkalının, Nelson A. Roc-
keteller'ın ABD Başkanı Eisenhower>
e yazdığı bır
mektupta Rockefeller bu benzetmeye başvuruyor
'Bız asken paktlarımızı kurmayı ve saglamlaştırmayı
hedef alan tedbırlere devam etmelıyız Buyuk olçude
polıtık ve asken nufuz garantıleyecek genışlıkte bır eko-
nomık yayılma planını Asya, Afrıka ve dığer az gelışmış
bolgelerde uygulamak zorundayız Yardımda bırınci
gruba, bızımle dost olan ve bıze uzun sure asken pakt-
larla bağlanmış olan ulkeler gırer Bu ulkelere yapılacak
yardımlar ve açılacak kredıler oncelıkle asken nıtelıkte
olmalıdır Oltaya yakalanmış balığın yeme ıhtıyacı yok-
tur "
Rockefeller'ın tasarımı çok parlak' özel sermaye ya-
tırımlarını ayarlamak, bu yatırımların yardımıyla bırçok
polıtık amaca ulaşmak, Amerıkan polıtıkasına karşıt mu-
kavemetı ortadan kaldırmak ve ılgılı ulkenın ekonomı-
sınde kılıt noktalarını ele geçırıp sıyası gucu arttırmak
uzerıne ış tutmanın marıfetlerını sayıp dokuyor Rocke-
feller Oltadakı balığın yeme ıhtıyacı var mı'
Yoki
•
Geçenlerde bır dıplomatın arkadaşımız Mustafa Bal-
bay'a soyledıklerı ılgınç
- Dunyanın her tarafında olan bıtenlerden ABD so-
rumlu tutulur, Waşmgton 'a ılışkın bır suru şey soylenır,
ama, sız once kendı ıçınıze bakın
1
Pekı, kendı ıçımıze baktığımızda ne goruyoruz? M
Emın Değer, kırk yııdan berı kendı ıçımızde neler olup
bıttığıne ılışkın bır dıkkatınbuyutecıyleyaşadığımızolay-
lara yaklaşmış, mıkroskobun altındakı dokuda ıncele-
nen hucrelerde ortaya çıkan hastalık nedır''
Bu soruya sağlıklı bır yanıt verebılmek ıçın "otuzunda
aldığımız dıplomaları yırtıp alfabelık çocuk' olarak "Ol-
tadakı Balık Turkiye' adlı kıtabı okuyalım
1993 yılının sonuna yaklaşıyoruz, Turkiye Guney-
doğu'sundakı 'Çekıç Guç" ıle 1994'u karşılamaya hazır-
lanmıyor mu
7
Bunun anlamı llgaz'ın dızelerındedır
Acımasız bır namlu şakağımızda soğuk
Tetıkte kendı parmağımız, yabancının değıl.
Bılınçsızlığın korgudusunde benlığın, dış gudume tes-
lım etmış bır toplum duzeyındeyız
Inanmayan "Oltadakı Balık Turkıye"y\ okusun
17. GUNOE İKİNCİ BASIM
ERBIL TUŞALPİN KİTAPLAR1
• Eylul Imparatorluğu
• Zehır Yuklu Bulutlar
"Halepçe'den
Hakkân'ye"
• Bın İnsan
• Ben Tarıhım
Bay Başkan
• Once Çocuklar Oldu
• Paşa ıle General
• Evrenınkı mı?
Ozalınkı mı'
• "PPK" Plastık
Papatya Kokusu
90000
40000
50000
60000
38000
70000
75000
70000
jjapatya iıokusu
BİLCİ YA\I*JE\
isteklerınızın tutarı kadar posta ya da damga pulu gon-
derınız
BILGI YAYINEVI : Meşrutiyet Caddesi, No: 46/A
06420 Yenişehir / ANKARA
Tel : (0-312) 431 81 22 - 434 49 99
Faks : (0-312) 431 77 58
ANKARA SANAT TİYATROSU
30 vıl boyunca perdelerunız, demokrası ve barış ıçınde yaşanan
bır dun> a ozlemıyle açıldı
Ve bugun >ıne ovunlanmız,"Yaşamak bır ağaç gıbı tek ve hur/ve
bır orman gıbı kardeşçesıne" olsun dıv edır
30 yılımızdan hasret v e umıtle tnerhaba1
30 vılda emeğı geçen herkese savgıyla1
MUAZZEZ MENEMENCİOĞLU
30. SANAT YILI ETKİNLİKLERİ
"Pembe Gozlukler" adlı oyunun seslendırılmesıyle
başlıyor
Tıyatrosanatçıları
ANİİPEKKAYA, IŞIL YÜCESOY, TİLBE BATUM,
RIDVANÇELEBİ
Yer Ataturk Kıtaplığı
Tarıh 9Aralık1993
Saat 16 00