23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK1993 PAZARTESİ HABERLER BakandanKur'aıı kırsutemeli •KONYA(AA)-Devlet Bakanı Nurhan Tekinel, "Millet olarak birliğimizi, beraberliğimizi bozmadığunız sürece ûstesinden gelemeyeceğimiz sorun yoktur" dedı. Tekinel, Konya'nın Çuınra ilçesine bağlı Alibeyhöyüğü kasabasında devlet-vatandaş işbırliğiyle yaptınlan imam hatip lisesi ile ilköğretim okulunun açılış törenlehne katıldı, kız Kur'an kursu binası inşaatuun temelini atü. Bakan Tekinel, yaptığı konuşmalarda, Türkiye'nin önemli sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu belirterek "Sorunlann ilk çözûm mercii devlet olacakür" dedi. AksoydaDEP başkan adayı • ANKARA (UBA)- Demokrası Partisi'nin (DEP) 12 aralık tarihinde yapılacak kongresi öncesınde genel başkanbğa soyunanlann sayısı üçe yükseliyor. DEP Genel Sekreteri tbrahim Aksoy'un da genel başkanbğa aday olacagı öğrenildi. Edinüen bilgiye göre daha önce adaylıldannı açıklayan Hatip Dicle ile Mahmut Kılınç'tan sonra DEP Genel Sekreteri İbrahim Aksoy da genel başkanlık yanşına katılacak. Aksoy, genel başkanlık için adaylığını yann DEP Genel Merkezi'nde düzenleyeceği bir basın toplantısı ile açıklayacak. Bu arada Mahmut Abnak'ın da olası genel başkan adaylan arasında bulunduğu ve adayiık konusundaki - karannı bu hafta içensinde açıklayabileceği ifade ediliyor. DEPdavasmda Demiral faktörü • ANKARA (ANKA)- Meclis'te 17 milletvekıli bulunan Demokrasi Partisi'nin (DEP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne acılan davada Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Nusret Demiral büyük ölçüde belirleyici oldu. Yargjtay Cumhuriyet BaşsavcıhğVnın iddianamesinde, başsavcı Demirarın talimatlanyla DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya hakkında acılan davalarla yürütülen soruşturma raporlannın ağırlıkh yer tuttuğu bildirildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Anayasa Mahkemesi'ne açtığı kapatma davası, "Demokrasi Partisi'nin banş çağnsıdır" başhkb Merkez Yürûtme Kurulu bildirisiyle halen tutuklu bulunan Genel Başkan Yaşar Kayanın çeşiüi tanh ve yerlerde yapmışolduğu konuşmalarda devletın ûlkesi ve milletıyle bölünmez bütünlüğü aleyhine suç işlendiği görüşüne dayandınlmıştı. MyatBelediye •ANKARA (UBA)- SHP'nin Midyat Belediye Başkanı İsa Ekingen İçişleri Bakanbğı tarafından görevine iadeedüdi, ancak Ekingen görev yerine gidip makamına oturmadan, bir telefon emri ile yeniden görevinden abndı. İsa Ekingen'in görevden aknmasına SHP Milletvekili Muzaffer Ankan'ın neden olduğu öne sürüldii. Jeotermal ısınntaya Atanan IDENİZLİ(AA)- Denizli'ninjeotermal enerji ile ısıtılması projesine Almanya'nın lOmilyon mark hıbe kredi vereceği bildirildi. Denizli Vah'si Kağan Köksal, Çevre BakanbğYnın olumlu yaklaşım göstermesi üzerine, ön fızibilite raporu haarlayarak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarbğıile DPT'ye gönderildiğini bebrtti. Projenin beğenildiğini ve Almanlann da ilgisıniçektiğini ifade eden Köksal, şöylededı: 'Geçen gûnlerde Almanya'dan gelen uzmanlar Ankara'da, HDTM yetkılileriyle görüşmüşler. Bu görüşmelerde hibe kredisi gündemegelmiş, lOmilyon marklık kredinin anlaşmasını imzalamak üzere 14-15 aralıkta iki yetkilinin Almanya'ya gıtmesi kararlaşürümış." Koalisyon ortaklan yerel seçimlerin mevcut sistemle yapılması görüşünde birleşti Seçîm sistemi değişmiyor• SHP, büyük şehir adaylannı merkez yoklamasıyla belirleme eğiliminde. SHP'nin İstanbul Belediye Başkan aday adayhğı için Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Atüla Karaosmanoğlu'nun adı geçiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Koabsyon ortaklan DYP ile SHP. 27 Mart yerel se- çimlerine, seçim sisteminde de- ğışıklik yapılmadan gidibnesi görüşünde birleştıler. DYP'nin ginşimiyle gündeme gelen ıki turlu seçım sistemi üzerinde ya- pılan çabşmalar askıya alınır- ken sistemde değişikbk düşü- nülmemesinde, "muhalefet cep- hesi oluştunna" kaygısı önemli rol oynadı. Ortaklar. ağırbğı aday belirlemeye verdiler. Koaüsyonun DYP kanadın- da, Başbakan Tansn Çfllerın talımaüyla başlatılan iki turlu seçim sistemi çahşmalannda. bu sistemin yerel seçimlerde uy- gulanması durumunda, partiler yerine adaylann öne çıkacağı, oy kaymalannın yaşanabileceği ve partiler yerine adaylann ya- nşacağı, bunun da beklenen amacı sağlamayacağı sonucuna vanldı. Aynca, iki turlu seçim sistemi uygulanması durumun- da, muhakfetin ikinci turda ik- tidar partilerine karşı "cephe" oluşturabileceği ve seçimi "ikti- Yiğit Gülöksûz dara ders venne" amaana dö- nüştürebileceği görüşü ağırtık kazandı. Bununla birlikte, ANAP döneminde, her seçim- den önce yasa değiştirild'ğıne, muhalefetin de, seçimi, yasa de- ğişikbğı ve iktidar partisine yö- nelik referanduma dönüştür- düğüne dıkkat çekilerek DYP'- nin, geçmişte eleştırdığj uygula- malan gündeme getirmemesi kararlaştınldı. SHP, yaptığı çabşmalarda, iki turlu seçim sisteminin, seç- men iradesinin sandığa yansı- masına engel olduğu karanna vardı. Bu sistemin, çok partilı parlamenter sistemin özüne ay- kın olduğu, küçük partilerin tasfiyesini amaçladığı, çeşiüi görüş ve düşüncelerin yerel par- lamento olarak nitelenen bele- diye meclisleri ve il genel meclis- lerine yansımasını ve temsil Atilla Karaosmanoglu edılmesıni önleyeceği görüşü ağırlık kazandı. Koalisyon ortaklan, seçim döneminin ocak ayında başla- yacağını ve Yükseİc Seçim Ku- rulu'nun seçim takvimiru ilan edeceğini de dikkate alarak, partiler arasında mutabakat sağlayabilmek için yeterb za- man kalmadığı, mutabakat sağlanmadan ıktidar partileri- nin yapacağı değişikbklerin, muhalefet cephesinin oluşumu- na katkıda bulunacağı görü- şünde birleştiler. Merkez yoklaması DYP'de, adaylann merkez yoklaması yöntemıyle bebrlen- mesi eğilimi beünrken Başba- kan Çiller'in, büyükşehir aday- lannı kendisinin bebrleyeceği bildirildi. SHP'de ise adaylann ılke olarak ön seçimle belirlen- - Yüksel Çakmur mesi, ancak büyükşehıradayla- nnın ve ön seçim yapılamaya- cak yerlerde, örgütün eğilimi de dikkata alınarak, merkez yok- lamasıyla saptanması kararlaş- tınldı. Ankara, İstanbul ve tzmir'e özel önem veren SHP, bu üç kent için ayn çalışmalar yapı- yor. Ankara'da Murat Kara- yalçm'dan sonra "karizmatik" bir aday belirlemenin zorluğu vurgulanırken, kulislerde Top- lu Konut İdaresi Başkanı Yiğit Gülöksûz'ün adı geçiyor. An- cak Gülöksüz'ün örgütle ilişki- lerinin kopuk olduğu. Karayal- çın'ın da belediye başkanbğı döneminde konut ve kredi poli- talan nedeniyle Gülöksûz ile anlaşamadığı anımsatılarak, bunlann adayiık şansını azalttı- ğı belirtib'yor. Ankara belediye başkan aday adaylan arasında "sürpriz bir isnn" olarak Mer- kez Bankası eski başkanı Rüşdü Saracoğhı'nun da adı geçiyor. Karayalçın, İstanbul'a özel bir önem veriyor._ Seçım kam- panyasında "ISKİ'yi unutma" sloganını kullanacaklannı bıl- diren Karayalçın'ın "İSKİ'yi unutturacak, karizmatik, sadece partili seçmenin değil: toplumun çeşitü kesünlerini kucâklaya- cak" bir kışiyi İstanbul'da aday göstereceği bebrtıbyor. SHP yöneticileri, "İstanbul'da sürp- riz bir adayunız olacak" derken. Tunzm Bakanı Abdülkadir Ateş de "Sürpriz ada>ımızla İs- tanbul'da secunleri alacağtz" di- yerek gazetecilerle ıddıaya gir- di. Bu sürpnz ismın Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Atilla Karaosmanoglu olduğu, Karaosmanoğlu'nun arabk so- nunda Türkıye'ye dönerek adaybğını açıklayacağı öhe sü- rülüyor. Nurettin Sözen'in, ye- niden aday olmayaçağına kesin gözüyle bakıbyor. Izmir'de ise Yüksel Çakmur'un yeniden aday gösterilmeyeceği belirtib'- yor. Kulislerde, Konak Beledi- ye Başkanı Ahmet Sanşın, Karşıyaka Beledive Başkanı Ohan Türsen. Dikib Belediye Başkanı Osnan Özgüven. Sa- lihli Belediye Başkanı Zafer Keskiner, eskı ıl başkanlann- dan Seref Bakşık ve Kemal Ka- rataş'ın adlan geçiyor. Gazian- tep Belediye Başkaru Cdal Do- ğan'ın, bazı arkadaşlanyla bir- likte CHP'den aynlarak SHF- ye katılacağı. Doğan'ın seçim- de SHP'den aday gösterileceği belirtilivor. Kadın haklannın 59. yıldönümünde, kadının siyasal, ekonomik ve sosyal yeri tartışıldı 6 Savaşların sorumlusu, erkekler' tstanbul Haber Servia - CHP Kadıköy İlçe Örgütü Kadın Kunılu'nun düzenledigi "Siya- sal. Ekonomik *e Sosyal Ya- şamda Kadın" konulu panelde, kadının politikaya katılımının ve etkin olmasının önemi vur- gulandı. Caddebostan Kültür Merkezi'nde yapılan panelin ilk konuşmacısı HaJe Soygazi. Türk sınemasının 70'li ve 80'b yıllannı degerlendirdi. 70'b yıl- larda masum-vamp kadın tiple- meleriyle aıleyi temel alan Türk sinemasının. 80'b yıllarda kadı- nın pakolojisi ve cinselb'ğıne eğildığini beb'rten Soygazi. bu- nun altında. daha çok kadının calışma yaşamma katılmasının ve çekirdek ailenin oluşmasının yattığını vurguladı. Hale Soy- gazi. politikacılann kadma eğil- melerinin temelinde oy kaygısı- run yattığını belirterek, "Poüti- ka dili erkek dilidir. Butün savaşlann sonmılusu da erkek- lerdir"dedi. Çeşitli uygarbklarda kadının durumunu anlattığı konuşma- sında "Kadın haklannın obnadı- ğı yerde demokrasi olmaz" dı- yen Kadın Haklan Derneği Başkanı Av. Göaüi İşJer ise, ka- Levla Alaton dınlann politikada daha etkın obnalannm yanı sıra devlet yö- netıminde de söz almalannı is- tedı. 12 Eylül sonrasında top- lumsal dokunun bozulduğunu vurgulayan CHP İl Mecbs Hale Soygazi Üyesi Güldal Okutocu da eko- nomik zorluklar nedeniyle ka- dın ve gençlenn her işi yapmaya zorlandığını, demokratik hak ve özgürlüklerin, hukukun bu- dandığını. pasif ve kaderci bir toplum yaratmak adına din eğı- timıne öncebk tanındığını söy- ledi. Okutucu. kadınlann poîi- tikava aübnalannın ilk basa- mağının yerel >önetimler olduğunu anlattı. Çabşma yaşamına katılmak- la "gftnıe" alternatıfı kazanan kadınlann, mesleklerinde de "mutfak işj" yapmalanndan yakınan Leyla Alaton, kadın kredisinın sadece ev kadınlan- na verilmesinı eleştırdı. Alaton. kredinin ev kadınlanna veril- mesini kadını yeniden eve ka- patmaya yönelik olduğunu be- lirterek. birkaç kadının bir araya gelerek bir iş yapmalan- na olanak tanıyacak kredılerin gerektiğini savundu. CHP PM üyesi Aysel Baykal ise, Tür- kiye'de dıne. askeri darbe dö- nemlerinde prim verildiğini be- lırterek, laiklik konusu üzenn- de durdu. Hıristıvanlığın kurumunun kılıse. İslamnetın kurumunun ise devlet olduğu- nu öne süren Baykal, bu neden- le Diyanet îşleri'nın de\letın denetıminde olmasının gerekti- ğini söyledi. Hıristiyanlığın rö- nesansı ve sanayi devriminı vaşadıktan sonra laikliği'seçtı- ğinı, Türkiye'de ise teokratik düzenden cumhuriyete geçildi- ğinı sözlerine ekleyen Baykal. bu nedenle çok istenmesine karşın Diyanet'in, bir sivil ku- rum olmasının zamanının gel- mediğini belirtti. 'Siyasette kacluuıı adı yok9 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk kadınına seçme ve seçıbTie hakkımn verilişinin 59. yıldönümü. dün yapılan çeşitli etkınliklerle kutlandı. Cumhurbaşkaru Süleyman Demirel, yıldönümünde yayım- ladığı mesajda, seçme ve seçil- me hakkımn venbşinin, kadın- lann daha ıyi koşullara sahip kıbnmalan yönünde yapılan çeşitli yasal ve idari düzenleme- ler için bir başlangıç olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin ka- dın-erkek tüm yurttaşlannın "cvrensel standartiara uygun" bir şekilde yaşamasımn hedef- lendığini bebrtti. Demirel, Atatürk devnmlennin ve çağ- daşlaşmanın anlamının bu ol- duğunu vurgulayarak, daima daha ıyiyi gerçeİcleştirmek ge- rektiğini bıldirdi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. yayımladığı mesajın- da, kadınlara verilen bu de- mokratik hakkın, pek çok ülke- den önce Türkiye'de gerçekleş- tirilmesınden dolayı gurur duyubnası gerektiğini söyledi. Cindoruk, "Özellikle kaduıla- nn siyasal yaşam içindeki katı- bmlarııun daha da artmasıyla, Türk miUetinin kalkınma süre- cinde çok daha büyük ve başardı soauçlar alacağı kuşkusuzdur" dedi. TBMM Başkanvekib Kamer Geoç ise konuyla ilgili olarak yaptığı konuşmada, laiklik ilke- sinın cumhunyetın temel taşı olduğunu vurgulayarak. "Tür- kiye'de laiklikteo rahatsız olan ve kadtnı takrar kara çarşafa sokmak isteyenler var" dedi. Kadınlann haklanna ve laikli- ğe sahip çıkmalan gerektiğini belırten Genç. "Laikliğe sahip çıkjunazsa, bu zihniyetkr cum- huriyet için tehlikeîi olabiür" di>e konuştu. SHP'nin kadın haklanndan sorumlu Merkez Yürütme Ku- rulu üyesi Üstün Küsefoğln ise. kadın parlementerlerin sayısı açısından, Türkiye'nin Av- rupa'da sonuncu, dünyada ise sondan dördüncü sırada oldu- ğunu söyleyerek, "Bu da de- mektir ki, siyasette kadmuı adı yok" dedi. Küsefoğlu, Türk ka- dınına seçme ve seçılme hakkı- mn venldiği gün olan 5 arabk tarihinin Türk demokrasi tari- hinde dev bir adım olduğunu bebrtti. Küsefoğlu, "Ancak ne yazık ki, 59 yıl sonra bu hakkın tam anlamıyla kullanüdığını söylemek mümkün değildir " de- di. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıbnaz, yayımladığı mesajında, kadınlann seçen ve seçilenler arasında daha çok yer almalan- nı, siyasete daha sıcak bakma- lannı diledi. SHP Kınkkale belediye baş- kan aday adayı Makbule Altu- ner ise, Türk kadımna seçme ve seçilme hakkımn verilmesınin 59. yıldönümü dolayısıyla ya- yımladığı mesajında. "Sosyal, kültürel davranış değişiklikleri- nin kadınlann kendileri tarafın- dan başarıhnası zorunludur. Yahuz bizier, duygulanmızı ve çıkarlarımızı, tam bir gerçeklik- İe bir araya getirerek konıvup ifade edebiliriz" dedi. 'Kadınsız demokrasi olmaz' ADANA(Cunıhuriyet Gü- ney IDeri Bürosu)- Kadınlara seçme ve secılme hakkı venl- mesinin yıldönümü do- la>ısıyla Adana'da "Ata- türk'ü Seviyonız'> 'yürüyüşü yapıldı. Anakent Belediye binası önünde başlayan yürü>r üşte, "Atatürk'ü seviyonız", "Kadmsız demokrasi olmaz" ve "Aydın Türkive. laik, çağ- daş kadınlarla mümkündür" yaab pankaıtlar taşındı. Atatürk Amtı'nda sona eren yurüv uş sıraMnda hıçbır slo- gan atılmazken bir grup ka- dının başlattığı u Dağ Başmı Duman Almış" marşına di- ğer kadınlar da eşbk etti. SHP İl Kadın Komisyo- nu Başkanı Güler Beydağ, "Atatürk, pınl pml bu kala- bahğı görseydi, masmavi gözleri parlar ve Bu ülkede Cumhuriyet yıkılmaz" diye haykmrdı. Biz de bugün haykınyoruz ki cumhuriyet ve laiklik birim meşalemiz- dir ve bu ışığı hiçbir zaman söndürtmeyeceğiz" dedi. Kadının Slatüsü ve Sonınları Genel Müdürlüğü yetküileri ve bazı gönûllü kuruluşların temsilcikrinden oluşan bir heyet, Türk kadınına seçme ve secilme hakkı verilişinin 59. yıldönümü nedeniyle, Devlet Bakanı Türkan Akyol başkanlığında Amtkabir'i ziyaret etti. (Fotoğraf: AA/HİKMET SAATÇİ) BİZBİZE ERDAL ATABEK 20001 Yılarm Insam m?._ "Yapmadan öğrenemezsin." "Katılmadan benimseyemezsin." Bu iki altın kural, yılların yaşama pratiklerinden süzü- lüp gelmiş iki anahtar. Daha çocukluk yıllannda insanla- rın geliştirmek istedikleri "yapıcılık" yeteneklerini sa- vunduklarını görmüyor muyuz? 3-4 yaşındaki çocuklar ev içindeki herişe "Benyapayım"diyeortakolmakiste- mezler mi? Onlara "Sen yapamazsın, daha küçüksün" dendiğinde hemen karşı çıktıklarım, kızdıklarını, yapma- ları engellendiği zaman küstüklerini bilmiyor muyuz? Yapıcılıkları sürekli engellenen çocuklar sonra ne ya- parlar? Hiçbir şey yapmazlar. Çünkü ne yapmak istese- ler engelleneceklerini artık öğrenmişlerdir Hiçbir şey yapmazlar, büyüklerinin kendileri için ne yapacaklarını bilmeden beklerler. ne yapılsa da fark etmez. çünkü "yapılanlar kendi yaptıklan değildir." llkokul öncesinde başlayan bu engellenme, okul döneminde de pekiştirile- rek sürdürülür Evde ve okulda çocuklara, gençlere söy- lenen sozlerin sıklığı üzerinde bir araştırma yapılmalı- dır. Böyle bir araştırma "engelleme, yasaklama sözleri- nin" birinci sıralarda, "destekleme, yüreklendirmesöz- lerinin" son sıralarda yer aldığını gösterecektir. Genç insanlarımız için de durum değişik değildir. Onlar da toplum tarafından hep "yanlış yapma adaylan" sayıl- maktan kurtulamazlar. Sonunda kişılikleri bastırılmış, yapıcılıkları engellenmiş, uydumcu, suskun, katilımsız duruma getirilmiş yetişkinler "uyumlu insan, iyi vatan- daş"sayılır.Oysaböyleyetiştileninsan, "2000'lıyıllar'a değil, "ortaçağa"uygundur. "Katılımsız insan" yetiştirmek de sanıldığından daha zordur, biz bu zorluğu da yenerek böyle insan yetiştir- meyi başarıyoruz. İnsan, var olduğunu anlamak için ka- tılmak zorundadır Yaşanana katılmak, yapılana katıl- mak, değişene katılmak, geleceğe katılmak insanın var oluşunu algılamasının anahtarıdır. "Katılımı engellen- miş insan" önce geriye çekilir, sonra da kendisini var eden koşullarda yaşamaya çalışır. Bu koşullar da geç- miştir, geçmışin hayallerıdir. Böyle "katılımı engellen- miş insan"\a geleceğe değil, geçmişlere dönük toplum- lar yaratılır. Katılımı aile ıçinde engellenmiş, eğitim ku- rumlarında engellenmiş, işyerlerinde engellenmiş in- sanlardan yaratıcılık beklemek, yapıcılık, organize edi- cilik, değişik alan kullanıcılık beklemek boşunadır. Çün- kü bütün bunlar katılım ister, deneme yanılma uygu- lamaları ister, sonuçları nesnel değerlendirebilme ister. Katılımsız insanlarla geleceğin biçimlenişine katılmak yerine, yeni ortaçağlar yaratırsınız. 2000li yıllar, sanıldığı gibi sadece teknolojinin ilerledi- ği yıllar olmayacak. belki de tarihin hiçbir döneminde görülmediği ölçüde "insangucününyenidenyaratıcılığa döndüğü" yeni bir insan çağı olacaktır Çünkü teknoloji fetişinin arkasında da biigisayar fetişinın arkasında da "ozgur düşüncelı, özgür duygulu, önyargılannı aşmış, tabulannı yıkmış, bağımsız karar verebilen, kendikarar- larının sorumluluğunu alabilen yetkin insan"\ar olacak- tır. Böyle insan yetiştiremeyen insanların toplumları ise gelecek yılların kendileri için neden "geriye sayılan yıl- lar" olduğunu bir turlu anlayamadansuya inememişbir kayığın hüznünü yaşayacaklardır. Çağına ayak uyduramayan, bunu kabul etmeyi de içi- ne sindiremeyen toplumlar için geriye kalacak olan da kendilerini izole etmek, çevrelerindeki herkesi ve her şeyi düşman saymak, geçmişteki değerlerinin üzerine kapanarak rahatlamaya çalışmaktır. Toplumların dinle- re, milliyetlere, etnik kökenlerine, fetihçi tarihlerine sı- ğınmalarının temelinde yatan da budur. Ancak böyle ra- hatlamaların bedeli çok ağırdır. çünkü geçip giden za- man dilimleri geçmişten daha hızlıdır. "2O00'li y///ar" kavramının bir illüzyonistin değneği gi- bi bizi uyutmasını istemiyorsak toplumumuzu "yapıcı, katılımcı, bilimsel, sürekli" eğitim yöntemiyle eğitmeyi başarmalıyız Ailelerı eğitmeliyiz. Eğitimcilerimizi yeni- den eğitmeliyiz. Çocuklarımızı, gençlerimizi "yapıcı, katılımcı, yaratıcı, özgür" yetiştirmeliyiz. Bunları yapa- mazsak 1993ten geriye saymaya bugünden başlayabi- liriz... Yolsuzluk bo5vurulorı 7O'I mm Belediyelerhakkında hakanlığaihbaryağıyor • Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan İçişleri Bakanlığı'na sonışturulması için gönderilen ihbarlar, 70'i aştı. Yolsuzluk yapıldığı öne sürülenler arasında RP'li belediveler de var. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Aralannda RP'li be- ledıyelenn de yer aldığı çok sayıda belediye hakkında Baş- bakanbk Teftiş Kurulu"na yolsuzluk ıhbannda bulunul- duğu ve ihbarlann soruşturul- ması istemiyle İçişleri Ba- kanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'ne iletildiğı öğre- ruldı. Kendilerine 70'in üzerinde ihbann ulaştığını bebrten Baş- bakanlık yetkıbleri. bunlann îümünün Içişlen Bakanlığı'na iletildiğini belirterek baa ih- barlann asılsız olduğunun be- lirlendiğini. bazılanmn da ha- len şoruşturulduğunu söyledi- ler. İhbarlann faks ya da mek- tup araağıyla iletildiğini ifade eden yetkıliler, son üç gün içe- risinde İstanbul'da bulunan bir belediye hakkında sürekli faks ihbarlan aldıklannı bil- dirdiler Yetkıhler. "İhbarlann çoğu kez beledive meclisi üyele- ri, eski belediye baskanlan ve- esnaflardan geldiğini göriiyo- ruz" diye konuştular. g Yapılan ıhbarlann bir bölü- • münün Refah Partib belediye- ler hakkında olduğu öğrenildi. " Adil düzen" savunucusu RP'- li belediyeler hakkında bazı savlann mahkemeye ulaştınldığı belirlendi Geçen günlerde RP'b Kağıthane Be- lediye Başkanı Arif Calban. ANAP'b belediye meclisi üye- len tarafından "yolsuzluk yap- makla" suçlandı. Calban'ın. 5 mılyar lira değerindeki bir ar- sayı 500 mılyona sattığı ileri' sürüldü. Yine RP'li Tavşanh Beledi-." >e Başkanı Mehniet AH Ceo- ' gjzgil hakkında da "rüşvet, . sarkıntılık ve görevi kötüye kullanma" savıyla dava V açıldığı öğrenildi. Cengizgil. ."* RP Teşkilat Başkan." Yardımcılığı görevinde de bu- ' lunuyordu. -• Bakan Şalıin: Ağa bozuntulanyla koııuşmanı ZEKERİYA ŞAHİN VAN - Şehircilikten sorum- lu Devlet Bakanı Erman Şa- bin, aşiret reıslerinin Ankara'- ya çağnlması konusuna deği- nerek "Ben katıksız bir cumhu- riyetçi>im. 1993'te ağa bozun- tulanvla konuşmam"dedı. Ba- kan Şahin, koalısyonu kopma noktasına getiren laiklik ko- nusunda da "Aynunak gere- kirse ayrılırn" diye konuştu. SHP bölge toplanüsında konuşma yapan Devlet Ba- kanı Şahin. Terörle Mücadele Yasa Tasansı ve aşiret bderle- rinin Ankara'ya davet edilme- si konulanna değinerek şöyle dedi: "Ben katıksız bir cumhu- riyet çi>im. 1993*te ağa bozun- tulanyla görüşmem. Niçin karşı çıkmadım. Aşiretlerde on binlerce günahsız insan var, bu adamların peşinde. Çok sevdi- ğim cumhuriyet bunlan orta- dan kaldıramaz. Laiklikle ilgili sonımın ciddiyetini hepinüz gö- riiyoruz, yaşıyoruz. TBMM'- nin 5'te l'i bizim gibi düşünu- yor. Aynhnak gerekirse de a\TÜınz." 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle