Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM1993 PAZARTESİ
HABERLER
D6HHP6İ
İstanburda
•ANKARA (AA)
-Cumhurbaşkaru Sükyman
Demirel baa temel atma ve
açılış törenlenne katılmak
için bugün İslanbul'a geliyor.
Cumhurbaşkanı Demirel,
Uluslararası Skal Kulüpleri
Birliği'nin 64. Dünya
Kongresi'nin açılışında bir
konuşma yapacak. Fevziye
Mektepleri Vakfi'nın
Ayazağa Kampusundakı
ikinci kısım binalann açılışı
ile üçüncü kısım inşaatın
temellerini atacak olan
Demirel, Sabancı Center'ın
açıhşına da katılacak.
Cumhurbaşkanı Demirel,
Kocaeli Üniversitesi
tarafından verilecek onursal
şerefdoktorası unvanı ve
diploma törenine kaüldıktan
sonra Ankara'ya dönecek.
Devamstzlara
sıkı denetim
• ANKARA (ANKA) - DYP
grubu, TBMMnin çalışması
için milletvekillerini sıkı
denetim altına alıyor. DYP
grup yönetmeliğinde
yapılacak değişiklikle Meclis
çalışmalanna katılmayan
milletvekilleri teşkilatlanna
şikayet edilecek ve para
cezası da kesilecek. DYP
grubu kendi
milletvekillerinin Meclis
çalışmalanna katılmalan için
sıkı önlemler almaya
hazırlanıyor. Bu hafta içind?
toplanan DYP grup yönetim
kurulu, kendi iç
yönetmeliğinde değişıklik
yaparak Meclis
çalışmalanna katılmayan
mıllelvekillenne çeşitli
yaptınmlar getirilmesini
benimsedı.Grupiç
yönetmeükte değişıklik
yapılması için bu hafta
gruptan da yetki alacak.
ANAFtan iki turlu
sisteme destek
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu)-ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, iki
turlu seçim sistemini
desteklediklerini bildirdi.
Yılmaz, "Bu konuda ortak
bir yasa tasansı getirilirse. biz
buna fevkalade sıcak
bakanz" dedi. Yılmaz, dün
seçmen kütüğüne yazımı
sırasında gazetecilerin
sorulannı yanıtlarken,
koalisyon ortaklannın iki
turlu seçim sisteminde
anlaştıklanna ilişkin gazete
haberierinin anımsatılması
üzerine, "Öyle bir gazete
haberi var. Ama, daha
anlaştıklanna dair somut
herhangi bir gösterge yok"
diye konuştu. Yılmaz,
önerinin ilk defa ANAP'tan
geldığinı anımsatarak, iki
turlu seçim sistemini rejim
açısından çok olumlu
bulduğunubelirtti.
Türkeş:Seçim
uzakdeğil
•ANKARA(AA)-MHP
Genel Başkanı Alpaslan
Türkeş, anamuhalefet
partisinin erken seim
koşuluyla bir koalisyon
hükümetine 'evet' dedığinı
belirterek. "Erken seçim
uzak ihtimal görülmüyor.
Ani bir kararla çift sandık da
konabilir" dedi. "Alpaslan
Türkeş ve eşi Seval Türkeş,
TBMM lojmanlannda
seçmen kütüğüne kayıt oldu.
Türkeş, yanm sırasında
gazetecilerin çeşitli sorulannı
yanıtladı. Türkeş. sağlıklı bir
seçim için seçmen
kütüklerinin yazımının
önemli olduğunu, ancak,
bundan sonra vatandaşlann
evde hapisedilmeleri yerine
bilgisayar teknolojisinden
yararlanmak gerektiğini
kaydetti. Türkeş, bir başka
soruyu yanıtlarken 27 martta
ani bir kararla iki sandığın da
konabileceğini belirtti.
Istanbul Sokaklarda in, cin değil; cin gibi çocuklar top oynuyordu
İstanbul'da yasak keyfî• Ortaköy Karakolu'na
gidiyoruz. Görünüşe
bakıhrsa "'asayiş
berkemal." Bir bekçi,
belmde silahı, kapınm
önünde polis otosunu
yıkıyor. Uğur, "Sokağa
çıkma yasağına
uymadığı için gözaltına
abnan var mı" diye
soruyor. Yanıt. "Olmaz
olur mu?"
SEVtM ERTEMUR
Pınl pınl bir gün... Istanbul
pasürma yazını yaşıyor... He-
nüz saat 08.00. sokaklar bom-
boş. Sadece. dosyalan elinde
sayım memurlan ile kavşak ve
bazı noktalarda görevli polisler
dikkat çekiyor. Her gün trafık
işkencesini yaşadığımız İstan-
burda trafık özgürlüğünden
sarhoş ve mutlu, gazeteye geli-
yoruz.
"Böylesine güzel bir günde
içeriye kapanıiır da çalışılır mı?"
diye mızmızlanırken Yazı İşleri
Müdürü Aydm Engin, foto mu-
habiri Uğur Günyüz'e sesleni-
yor:
- Uğur sokaklar bomboş. Git
bir top al. Bir kaç kişi de bul.
Götür, köprünün üstünde top o> -
nasınlar. 'Dün köprüde inle cin
top oynadı' diye bir şeyter yapa-
nz...
Birkaç itiraz yükseliy or:
- Oh booo abi. o espri bayatla-
dı. Birkaç yü önce yapıldı o. Sen
o zamanlar Türkiye'de değUdin.
Bız. "dışarı tüyme fetvası"nı
müdürden almışız bir kere.
Tartışmanın devamını dınleme-
den. Istanbul Haber Servisi'-
nden Ayşe YıMırım ile Uğur
Günyüz'ün peşine takılıp çıkı-
yoruz gazeteden. Topumuz da
yanımızda. Saat aşagı yukan
10.30. Araç sürücümüz boş so-
kaklarda otomobil kullan-
manın tadım çıkanyor. Biz ise
İstanbulun... Trafık, gürültü,
kalabalık arasında İstanbul'un
böylesine güzel olduğunu unut-
muşuz. Yazı İşleri Müdürü
yanılmış. Sokaklarda "inle cin"
değil. cin gibi "vdetier" top oy-
nuyor. Hatta kimileri sokaklan
bırakmış, ana caddelere
yayılmışlar.
Ilk durağımız SHP'nin eski
Genel Başkanı Erdal İnönü'nün
Bebek"tekı evi. Ancak sayım
memuruna yetişemiyoruz, 10
dakika önce gelip gitmış.
- Gelmişken bari bir resim
çeksek...
Kapıdaki bekçi. "İki dakika
önce gelseydiniz, çiçekleri sulu-
yordu" diyor.
Aman ne güzel resim olur:
înönü çiçek suluyor... Rica et-
sek. bizim için bir kez daha su-
lasa.
Bekçi "Kapıcı> a söyleyin, ka-
bul ederlerse iceri girebilirsiniz'*
diyor. .
Erdal Inönü bizi kapıda kar-
şılıyor. Sevinç Hanım balkon-
da. Erdal Bey sayılmış. "Boğa-
ziçi'ndenmiş, bir sayım memunı
geMi. O gittikten sonra Sevinç
çiçek ekti. onları suladı. Evde
bazı işler vardı. Onları yaptım
ben de. Sonra bir iki sayfa yazı
yazacağım. Sevinç çiçeklerini
Demireller Köşk'te yazıldı. SHP eski Genel Başkanı Erdal İnönü ise İstanbul'daydı. İnönü'nün yeni uğraşısı mikroskobik saksdar.
getirsin, resim çekin" dıyerek
eşini çagırdı. Beklerken. "Erdal
ve Sevinç İnönü çiçekle uğraşır-
larken güzel bir fotoğraf ola-
cak" diye umutlanıyoruz. Ama
Sevinç Hanım kapıda belirdi-
ğinde hayallerimiz suya düşü-
yor. Minicik saksılar bunlar.
Miniminnacık. Neredeyse mik-
roskobik saksılar... Bunlar fo-
toğrafta nasıl gözükecekler
acaba? Erdal Bey saksılardan
birini eline alarak pür dikkat in-
celiyor. Uğur da çekiyor. Siz de
şimdi bakıyorsunuz. İnşallah
bir şeyler görünüyordur....
Inönülerin evinden çıktıktan
sonra Boğaz'a iniyoruz. Çok
güzel, olağanüstü güzel...
Caddelerdeki arabalann sa-
yısı öğle saatlerine doğru artı-
yor. Polislerin, görevli kartı ol-
mamasına rağmen arabalan çe-
virmediğini görüyoruz. Tek tük
de olsa, Boğaz'da yürüyüş ya-
panlar, koşanlar dikkat çeki-
yor. Bazı gençler boş caddeler-
de dilediğince bisiklet sürüyor.
-Haydi bir karakola gidip ba-
kahm. Birilerini sokağa izinsiz
çıktıkları için gözaltına almışlar
mı?
Ortaköy Karakolu"na gidiyo-
ruz. Görünüşe bakıhrse "asayiş
berkemal." Bir bekçi. belinde si-
lahı, kapınm önünde polis oto-
sunu yıkıyor. Uğur. "Sokağa
çıkma yasağına uymadığı için
gözaltına alınan var mı'* diye so-
ruyor. Yanıt: "Olmaz olur rau?"
Gözaltına alınanlar
Gözaltına alınanlardan bir
kaçıyla konuşmak amacıyla
içeri giriyoruz!.. Bir görevli etin-
de elektrik süpürgesi, temizlik
yapıyor. Gözaltına alınan olup
olmadığını soruyoruz. Yerlen
süpürmesine ara vermeden.
"Hayır" diyor ve dev am ediy or,
"En güzel günlerden biri bugün.
Keşke her gün böv le olsa. Gözal-
tına alınanlar emniyet müdiir-
lüklerinde toplanır. Oralara
bakın siz..."
Tekrar yola koyuluyoruz.
Dolmabahçe'de bir fılm ekibi
çekim yapıyor. Siyahlar içinde
bir kadın. Sıyah bir gece elbise-
si. üstünde siyah bir manto.
başmda sıyah bir şapka... "Bir
kare fotoğraf çekeüm" diye
yanlanna yaklaşıyoruz. Aaaa.
bu o. Miniİc Serçe bu. Sesi, Dol-
mabahçe Sarayı'nın yanındaki
ağaçlıklı yolda yankılanıyor.
Boş caddede salinarak yürü-
yor. şarkılannı söylüyor. Ö şar-
kılanru söylerken. turistler ve
gazeteciler resmini çekiyor. Son
kaseti Deli Kızın Türküsünün
klıbıni çekiyorlarmış. Sezen
Aksu. "Ozeîlikle bugünü seç-
tik" diyor. "ama bu gün her za-
mankinden daha kalabalık" di-
yor. Hakh, çevrede kısa sürede
birileri birikiverdı.
Atatürk Köprüsü'nün üze-
rinde televizyon ekiplerini gö-
rüyoruz. Onlar da bizim gibi
caddeleri görüntülüyorlar.
Köprü üstünde de "İnle cini"
değil. meslektaşlan buluyoruz.
"Fırsat bu fırsat" diyerek Ayşe.
ben ve sürücümüz "soydaş" ile
v'oleybol oynuyoruz. Ben "İn"
oluyorum. Ayşe de "Cin." Böy-
lece müdür talimatını da yerine
getirmiş oluyoruz.
Turist rolündeki Türkler
Gazeteye dönmeden önceki
son durağımız Sultanahmet
Meydanı... Sultanahmet'te sa-
dece turistleri bulacağımızı sa-
n'\^rduk. Ancak. birçok Türk
de parkta ve Ayasofya'nın
önündeki cay bahçesinde otur-
muş, çaylannı yudumluyor.
sohbet ediyordu. Milyonlarca
insan ev lerine kapanmak zorun-
da kalırken. turistler ve "turist
geçinen uyanık Türkler" Sulta-
nahmet Meydanı'nda, güneşli
bir kasım gününün tadını çıkan-
vorlar. Banklarda oturmuş ki-
tap okuyanlar. çimlerin üzerine
sere serpe oturanlar, kumrular
gibi sevişenler... Bize gazeteye
dönmek düşüyor.
Ankara
Demokrasi için sokakyasağı
IŞIK KANSL
ANKARA - Bu kadan da olmaz.
Ankara dün sabah, sonbahar yağmuru
ile yıkandıktan sonra; bir güneş
gözüktü ki. gel de sokağa çıkma. Islak
çınar yapraklannın altında bir banka
oturup, alnını, yılın son güneş ışınlanna
vermek... Olnadı, tıkıldıevine
Ankaralı. Soıv-klar bomboş. Mahmur
gözlerle. gazete almaya gidenler ve
egemenliğin kayıtsız şartsız arabalara
ait olduğu caddelerde top oynayan
çocuklar dışında. Korna yok, seyyar
satıalann bağınşlan yok, düdük yok.
kuyruk yok, yaşam yok. Metro kazısı,
onun üstündeki Kızılay Meydanı sessiz.
Yüksel Caddesi'ndeki insan haklan
heykelindeki kadın. beyannamesini,
alışıla gelmişin dışında tek başına
okuyor. Gözlertelevızyonda. Bol
yanşma, zoraki eğlence. Özel radyolar,
A.ıkaralılar ile söyleşiler yapıyor.
Yanıtlar. hemen hemen aynı:
- Bu havada evde oturulur mu?
- Sayımın, yazımın daha çağdaş
yöntemleri var. Niye kullanılmıyor ki?
- Dışarı çıkmak, dolaşmak istiy orum.
obnuyor.
Sokaklann yalnızhğı. serkeşleri de
etkiliyor. Kalabahk içinde yiten
şarapçılar. dımdızlak ortada. Polisler.
yakalayıp soruyor:
"Hayröla?" Dilleri dolanıvorda, yanıt
anlaşılmıyor. Yazım memuru işini
tamamlayıp da, evden aynldı mı,
huzursuzluk başlıyor. Erkekler.evde
dört dönüyor: kadınlar. bebelere
kızıyor. nedensiz. Gençler. radyolan
açıyorlar, sonuna kadar. Baba,
gazetesinin allından "Ya sabu-" çekiyor.
Anne, çocuklan zorla banyoya
sokuyor. işolsunyeterki... Bahçeye
fırlıyorbaalan. "araba yıkama"
bahanesiyle. "Bakkalaçıktım",
"Gazete alacaktım da" diyenler artıyor.
KJmıleri, kaderine razı, ya şekerleme
yapıyor ya da klaksonun böğürtüsü
olmadan kitap okumanın tadına
vanyor.
Demokrasi için yazıldık. Sokağa çıkma
yasaği ile...
TC
NEVŞEHİR İKİNCİ İCRA ve İFLAS
MÜDÜRLÜĞÜ'NDENÖDEME EMRİNİN
İLANENTEBLİĞİ
DosyaNo: 1993'557
Alacakh: Ali Çetınkaya vekili Av Mehmet Polat, Yaylaklı İş
Hanı- -Nevşehir.
Borçlu: Şesur Karaaslan -Selamsız Cad. No- 217 Üsküdar-İstan-
bul (adresinden aynlmış).
Borç miktan: 29.307.074.- TL ıcra masraflan vekalet ücreti faizi
hariç.
Yukarlda yazılı borcunuzdan dolayı 5.2.1993 tarihinde takibe ge-
çilmış 163 ödeme emri senet suretlen teblığe çıkanlmış, tebligat bila
tebliğ iade edildiğjnden zabıta ile de adresınizın tespıü mümkün ol-
madığından ödeme emrinin ilanen tebliğine karar verilmişür
Borcunuzu, iş bu ilanın gazete ile yayımı tanhinden ıtibaren yasal
10 günlük süreye takdiren 10 gun ilavesı ile 20 gün içinde ödemenız.
bu süre içinde mal beyanında bulunmanız, senedın kambiyo senedi
olmadığı veya altındaki imzanın size ait bulunmadığı, veya borçlu ol-
madığınız. veya borcun ödendiği veya ertelendiği, veya zaman aşımı-
na uğradığı iddiasında ıseniz ilanın gazete ile yayımını mütcakip yasal
5 günlük süreye 5 gün ilavesi ile 10 gün içerisinde icra tetkik mercii
hâkimliğine bir dilekçe ile başvurmanız, ımzaya dair itirazınız var ise
aynı süre içinde icra tetkik mercii hâkimliğine baş vurmanız,
Aksi halde iş bu ödeme emrinin yayını tarihini izleyen 10 gün so-
nunda takibin kesinleşeceğinin bilinmesi. belirtilen süre içinde mal
beyanında bulunmamak veya aykın beyanda bulunmanın ilanın neş-
ri günûnü mütcakip 20. günün sonunda cezaı mesuliyeünızi gerekti-
receği tebliğ ve ilan olunur.
Basın: 52299
T.C.
KÜÇÜKÇEKMECESULH HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo: 1993 90
Davaa Malıve Hazinesi vekili Av. Faika Turgut tarafından
mahkememizde ikame olunan veraset davası sebebı>le,
Küçükçekmece ilcesi. İkitellı köyü, 65 pafta, 209 parsel, 5320 m2
'-
lik taşınmazın maliki ıken ölen Paravadi muhacirlerinden Hasan oğ-
lu Osman'ın bütün aramalara rağmen muris mirasçılan belirleneme-
diğinden muns Hasan oğlu Osman'ı ve mirasçılannı bilen. tanıyan.
bu dava nedenıyle hak ıddıa edenlerin ilan tanhinden ıtibaren 15 gün
içerisinde mahkememızin yukanda yazılı dosyasına müracaat etme-
leri önemlenca olunur. 11 10 1993
Basın: 44158
T.C.
KÜÇÜKÇEKMECE SULH HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo:1993 52
Davacı Maliye Hazinesi vekili Av Faika Turgut tarafından
mahkememizde ıkame olunan veraset davası sebebiyle,
Küçükçekmece ilçesı. İkıtelli köyü, 65 pafta, 208 parsel. 5140 m2
'-
lik taşınmazın maliki iken olen Paravadi muhacirlerinden Ali oğlu
İsmaiİ'in bütun anrmalara rağmen muris mirascılan belırlenemedi-
ğınden muns Ali oğlu İsmail'i ve mirasçılannı bilen. tanıyan. bu dava
nedeniyle hak iddıa edenlenn ilan tanhinden iübaren 15 gün ıçensin-
de mahkememizın yukanda yazılı dosyasına müracaat etmelen
önemle nca olunur 11.10 1993
Basın: 44161
T.C.
KÜÇÜKÇEKMECESULH HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo: 1993 309
Davaa Maliye Hazınesi vekili Av. Faika Turgut tarafından
mahkememizde ikame olunan veraset davası sebebiyle,
Küçükçekmece ilçesi. İkitelli köyü. 65 pafta. 225 parsel. 6840 m2
"-
lık taşınmazın maliki iken ölen Paravadi muhacırlerinden Mustafa
oğlu Mehmet"in bütün aramalara rağmen muns mirasçılan belirlene-
mediğinden muris Mustafa oğlu Mehmet'i ve mirasçılannı bilen. ta-
nıyan, bu dava nedeniyle hak ıddia edenlerin ilan tarihinden itibaren
15 gün içerisinde mahkememizin yukanda yaalı dosyasına müracaat
etmelen önemle rica olunur. 11.10.1993
Basın: 44174
T.C.
KÜÇÜKÇEKMECE SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Esa^No: 1993,50
Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. Faika Turgut tarafından
mahkememizde ikame olunan veraset davası sebebiyle.
Küçükçekmece ilçesı, İkitelli köyü, 65 pafta. 204 parsel. 11780 m2
'-
lık taşınmazın maliki iken ölen Paravadi muhacirlerinden Rüstem
oğlu Ömer'in bütün aramalara rağmen muns mirasçılan belirlene-
mediğinden muris Rüstem oğlu Ömer'i ve mirasçılannı bilen. tanı-
yan. bu dava nedeniyle hak iddia edenlerin ilan tanhinden itibaren 15
gün ıçensinde mahkememizın y ukanda yazılı dosyasına müracaat et-
melen önemle nca olunur. 1I.İ0 1993
Basın. 44160
BİZBİZE
ERDAL ATABEK
Milü Eziklik Terapisi...
Doğrusu, Galatasaray'ın başarısı tam zamanında gel-
di. Hangi dala elini atsan kırılıp "ya biz yanlış yerdeyiz
ya yanlış dala el atıyoruz" diye hafiften tasalandığımız
bir sırada şu burnu büyük İngilizlerın elenmesi içimizi
pekferahlattı
Avrupa'nın her milletine tutuluruz da ille şu ingiltzler
daha bir fenamıza gider."A/eden?" derseniz, galiba dil-
lerinin başımıza bela olmasındandır. "Ingilizce öğren-
mek" diye bir derdi olmayan tek bir Türk bulamazsınız.
"It is"\e, "thatis "le başı derde girmemiş tek bir vatanda-
şımız kalmamıştır. Herhalde İngılizlerin burnunun böyle
büyümesinin en baş nedeni bu olmalıdır, zira doğuşla-
rından beri ingilizce öğrenme şansına sahipler.
İngiltere'ye giden bir vatandaşımız şaşırıp kalmış,
"yahu ne kultürlu adamlar şu Ingilizler, hamalları bile
İngilizce biliyor" demiş. "Eh ne yapalım, onlar da Türk-
çe bilmiyorlar, eşit sayılınz" demenize de olanak yok.
Çünkü, kendi anavatanımızda bile iş bulmak için nereye
başvursanız "iyi derecede İngilizce bilmek" koşulunu
arıyorlar. Hatta, "iyi derecede Türkçe bilmek"koşulu bi-
le yok. Şimdi "canım bunlar zaten Türk değil mi?. Türk-
çeyi bilmiyorlar mı?" diyeceksiniz; ama ben söyleme-
miş olayım, doğru dürüst Türkçe konuşup yazanın
sayısının azaldığını okullardaki Türkçe öğretmenleri
söyleyip duruyor. İş öyle çığırından çıkmış ki, anadilimiz
olan Türkçeyi Amerikancaya benzetip söylersenizdaha
bir itibarlı oluyorsunuz. Devlet memurlarına bile yaban-
cı dil sınavı açıyorlar, kazananlara ek ücret veriyorlar.
"O yabancı dil herhalde yaptıkları iş için yararlıdır" dîye
düşünürseniz fena halde yanılırsınız, çünkü işlerinde
kullanmıyorlar.
Bu yabancı dil konusundan üstümüze "aşağılıkkomp-
leksi" gelmiş olmalı ki bizim başbakanlarımız yabancı-
larla İngilizce konuşunca göğsümüz pek kabarıyor. Par-
tiler de son zamanlarda başkan seçerken buna dikkat
eder oldular, "aman canım, dikkat odelim de ingilizce
bileni seçelim, gelene gidene ayıp olmasın" diyorlar.
Bunlar iyi hoş. ama insana da bir eziklik veriyor yani.
işte şimdi bizim aslan Galatasaray şu burunları büyü-
müş Ingilizleri öyle bir yendi ki karnımızın şişi indi. As-
lında yenmedi de berabere kaldı: ama eledi ya, ben ona
bakarım. O gece evdeydik, masayı kurmuştuk, hem ma-
çı izliyor hem de yorumlar yapıyorduk. "Aman bir gol
yemesek" diye yüreğimiz oynuyordu. Hatta Yılmaz kar-
deşim "birgolatsakgarantili olur"diyordu, amaatama-
dık. Zararı yok, atamadık; ama yemedik de, turu da atia-
dık.
Şimdi böyle "yaptık ettik" dıyoruz da biz aslında Fe-
nerliyiz: ama o gece milli davayı yaşıyorduk, hepimiz
Galatasaraylı olmuştuk Maç bitince havalara zıpladık,
balkonlara fırladık, bağrıştık çağrıştık, elimize bayrakla-
rı alıp arabalara atlamamıza az bir şey kalmıştı, ama
yapmadık. Diyeceğim o ki biz bu maç davalarına burun
kıvıranlardan değiliz. böyle sosyal heyecanlara bayılı-
rız. Ertesi gün gene KDV'ydi, enflasyondu, terördü, in-
san haklarıydı.trafikti sürüp gidecektir; ama bir gecelik
sevinç de sevinçtir. Ertesi gün de içimizde bir hoşluk ka-
lır, buda güzel birduygudur. Hiç de öyle olmuyor, çünkü
"çiftetellibasını" işi tadında bırakmıyor. "Çiftetellibası-
nı" demek hem "ikitelli basını" demek oluyor hem de
"vur patlasın çal oynasın basını" anlamına geliyor, doğ-
rusu denk düşüyor.
Şimdi bakıyorsunuz, iyi bir futbol takımınız çok iyi bir
Ingiliz takımını kupadan elemiş. İyi güzel, sevinirsiniz,
övünürsünüz, biraz da ' bunun sonrası var" diye düşü-
nürsünüz. Hayır, öyle olmuyor "Nasıl yendik ama..."yla
başlayıp "ezmek'M, "koymak"\\ birtoplumsal boşalma-
ya dönüşüyor iş. Yavaş yavaş Avrupa'ya karşı duyduğu-
muz ezıkliğin acısını çıkardığınızı anlamaya başlıyorsu-
nuz. "Avrupa'ya karşı eziklik"de "ingilizce bilmemek"
türünden bir aşağılık kompleksine dönüşmüş. Hem için
için "bizim hakkımızda ne düşunüyorlar acaba?"y\ me-
rak ediyoruz hem de "onlar kendilerine baksınlar" gibi-
sine efeleniyoruz. Kendi hakkımızdaki düşüncelerimiz
olumlu olmadığı için bir yandan kendimizi kötülüyoruz,
değer vermiyoruz, öte yandan da başkaları bizim için iyi
şeyler söylemeli diyoruz.
işte bu futbol maçı "milli eziklik terapisi" oldu diyo-
rum. Böyle toplumsal terapilere çok gereksinmemiz
var. Kendimizi nesnel göremediğimiz sürece ya bu
ezikliği atamayacağız ya da kendi dışımızı inkar ederek
rahatlamaya çalışacağız. Daha çok işiniz var futbolcu
kardeşlerim. Çok çalışın ki ulusal terapi seanslarımız
başarıylasürsün...
izmlr
Sadecebüyükleruydu
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Sayım nedeniyle dün
büyükler içerde "bekİemek"
zorunda kalırken kent çocuk-
lara kaldı. Turistik beldelerde.
rahatça dolaşma olanağını bu-
lan yabancı turistler de bir
günlüğüne de olsa satıalann
çekiştirmesinden kurtuldu.
Bazı beldelerde. yerli-yabancı
tartışması yaşanırken Ka-
raburun'dakı Öğretmenler
Kooperaüfı sakinlerinin
ANAP'lı belediye başkamnın
baskısıyla sayılamadığı bildi-
rildi.
Normal günlerde karşıdan
karşıya geçmek için bile daki-
kalarca beklenilen caddeler
dün çocuklanndı. Çocuklar
İzmir'in ana caddelerini oyun
alanına çevirdiler.
rrû KÛLTÛR SANAT BİRUĞİ ÇAĞDAŞ YAŞAMI DeSTEKLEME DERMEĞİ
MMMK
Saygı Duruşu
Açış Konuşması
Prof.Dr.Mahir VARDAR
Prof.Dr.Türkân SAYLAN
Saydam Gösterlsi Eşllğlnde
SÖYLEVI Seslendlrme
Hazıriayan Meriç VELIDEDEOĞLU
Seslendirenler Günsen TUNCER
Ahmet LEVENDOĞLU
Açılış Müzlğl
Başak ERSÖZ (Flüt)
HaJe BIRGÜL (Gitar)
ATATÜRK ün Gençllğe Seslenlşl
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin
Genç Kadrosu
10 KASIM 1993, ÇARŞAMBA, 16.30
ITÜ Maçka Kampüsü G Anfisi
MAÇKA/ISTANBUL
Giriş serbesttir.