Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4KASIM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ölağanüstü Hai
MGK
uzatmayı
sadece
önerdi
• Ölağanüstü hal
uygulamasımn 10 ilde 4
ay daha uzatılmasına
ilişkin Bakanlar
Kurulu karan,
TBMM'yeSHPGenel
Başkanı Murat
Karayalçın'ın itirazı
üzerine değiştirilerek
gönderildi.
ANKARA .(Cımıhuriyet Bö-
rosu) - DYP^SHP koalisyon
hükümeti, ölağanüstü hal uy-
gulamasırun 10 ilde 4 ay daha
uzatılmasını, "MGK karanna
dayandınnadan" kararlaştır-
dı. SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın'ın "Hükümet
MGK'nın emrinde bir organ
değüdir" iurazı üzerine,
TBMM'ye gönderilen hükü-
met tezkeresinde, daha önceki
ölağanüstü hal tezkerelerin-
den farkh olarak, karann
"MGK karanna dayanılarak"
değil, "MGK kararı gözönün-
de bulundunılarak" alındığı
belirtildi. Hükümet tezkeresi,
TBMM Genel Kurulu'nda 9
kasım salı günü göriişülecek.
Hükümet programı ve koa-
lisyon protokolünde kaldınl-
ması vaadedilen, ancak son
terör olaylan üzerine yeniden
uzatılan ölağanüstü hal için
TBMM'ye gönderilecek tez-
kerenin üslubu konusunda
DYP ve SHP arasında çıkan
görüş aynlığı giderildi. Bat-
man, Bingöl. Bitlis, Diyarba-
kır, Hakkari, Mardin. Siirt.
Şmıak, Tunceli ve Van illerin-
de 19 kasım günü sona erecek
olan ölağanüstü hal uygula-
masımn dört ay süreyle daha
uzatılmasına ilişkin hükümet
tezkeresi meclise gönderildi.
Karayalçın'ın ilirazı üzerine.
değiştinlen tezkerede, daha
önceki tezkerelerden farkh bir
dil kullanıldı. Bakanlar Kuru-
lu karan gerektirmeyen konu-
lardan olduğu bildirilen tezke-
rede, 10 ilde sürmekte olan
ölağanüstü hal uygulamasımn
19 kasım günü saat 17.00'den
itibaren uzaülmasının
TBMM'ye arz edildiği belirtil-
di. Tezkerede, "MGK'nın 25.
10.1993 tarihli ve 263 saydı ka-
ran gözönünde bulundunıla-
rak, Bakanlar Kurulu'nca 28.
10.1993 tarihinde kararlaştı-
nbıuştv" denildi. 10 ilde sür-
mekte olan ölağanüstü hal uy-
gulamasımn Bakanlar Ku-
rulu'nda kararlaşünldığına
ilişkin, Başbakan Vekili olarak
Erdal İnömi'nün TBMM'ye
gönderdiği 22.6.1993 tarihli
tezkerede ise. uygulamanın
"MGK'nın karanna dayanıla-
rak Bakanlar Kurulu'nca 21.6.
1993 tarihinde kararlaşünkü-
ğı" belirtilmişti. Karayalçın,
ölağanüstü hal uygulamasımn
uzatılmasına ilişkin hükümet
tezkeresindeki, "MGK'nın ka-
ranna dayanılarak..." şeklin-
deki ifadeye, hükümetin
MGK'mn bir organı gibi gös-
terilmemesi gerektiğini belirte-
rek, karşı çıkmıştı.
Esir aileleri
toplanıyor
ANKARA (UBA) - Yakmlan
PKK'nın elınde bulunan işçi,
öğretmen. asker, muhtar
aüeleri yann Ankara'da
toplanıyor. Yakmlan PKK
tarafindan kaçınlarak esir
alınan işçi, öğretmen, asker
ve muhtar aileleri İHD Genel
Merkezi'ne başvurarak
yakmlannın serbest
bırakılmalan konusunda
yardım istediler. Aileler,
bugünfHD Genel
Merkezi'nde toplanarak
İHD Genel Merkezi'nde
düzenlenecek basm
toplanusından sonra
TBMM Başkanlığı'na, siyasi
parti genel merkezlerine ve
BM Türkiye temsilciliğine de
başvurarak yakınlannın
serbest bırakılması için
girişimde bulunulmasını
isteyecekler.
AÇIKLAMA
EkonomiServisi-
Demokratik Sol Parti Genel
Başkanı Bülent Ecevit.
partilere bağış konusunda
dünkü Cumhuriyet'te yer
alan demecinde, "Meclis
Başkanı'nın Meclıs'te
düzenlediğitoplanü var.
Orada İSKİ olayının ışığında
önlemler ahnıyor" biçıminde
sözettiği toplantının.
"liderler zirvesi" olmadığını
açıkladı. Ecevit, bu konuda
parti temsilcilennin katıldığı
ıkinci bir toplanümn
sürdürüldüğünü belirtti.
SHP PM, son önerilere CHP'nin vereceği yanıtı bekleme görüşünü benimsedi
SHP birlikgündemini ıızattı
8 kasıma kadap bekleneceksHPPani Meciis i dün Baykal'ın reddettiği fonmülcHPmn yeniden
gerçekleştirdiği toplantıda, Deniz Baykal'ın daha önce değerlendirmesi istenen önerilerde parti meclisinin 60'şar kişiyle
reddettiğini açıkladığı önerilerin CHP'ye bir kez daha iletilmesi eşit olarak belirlenmesi ye Karayalçm'a 10 kişilik ek kontenjan
ve kesin bir yanıt ahnıncaya dek 8 kasıma kadar tanınması isteniyordu. Öneride parti meclislerinin birleşmesi
beİclenmesi karannı aldı. fakat MYK'yı Karayalçın'ın belirlemesi de şart koşuluyordu.
ANKARA (Cumhuriyet Bfi-
rosu) - SHP, CHP ile bütünleş-
me konusunda "soo karan"
almak amacıyla yaptığı toplan-
tıda, yine bir karara varamadı
ve topu CHP'ye attı. SHP yö-
netimi, CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın. SHP'nin bü-
tünleşmeye ilişkin son önerileri-
ni reddetmesine karşın, daha
önce belirlenen 8 kasım tarihine
kadar beklemeyi kararlaştırdı.
Parti Meclisi (PM) karan uya-
nnca, CHP'nin. tutumunu bu
süre içinde değıştirmemesi du-
rumunda, solda bırlik konusu
SHP gündeminden çıkanlacak.
SHP PM. dün Genel Başkan
Murat Karayalçın'ın çağnsı
üzerine ölağanüstü toplandı.
CHP vönetimınin kabul etme-
diği, "Iki partinin de, parti mec-
Itsinde 60'ar kişiyle eşit olarak
temsil edilmesi, ancak Genel
Başkan Karayalçm'a 10 kişilik
ek kontenjan tanınması" ya da
"parti meclislerinin birleşmesi,
fakat Merkez Vüriitme Kurulu'-
nu SHP liderinin belirlenmesi"
önerilen. SHP PM'nin dünkü
toplantısında ele alındı. Edini-
len bilgiye göre, Karayalçın.
toplantıyı açarken, gelişmeler
hakkında PM üyelerine bilgı
verdi ve Baykal'ın tutumundan
yakındı. Telefon görüşmesinde
Baykal'ın "Eşitlik Ukesini kabul
etmiyorsanız, beni bir kez daha
aramanıza gerek yok" dediğini,
buna karşın PM'nin CHPçatısı
altında birleşmeyi onayladığını
ve 8 kaama kadar beklenmesini
kararlaştırdığıru haürlatan Ka-
rayalçın. gelinen noktada iki
PM'nin eşitlik ilkesine uygun
olarak birleşmesi ve SHP'ye 10
yeni üye beürleme olanağı sağ-
lanması ya da MYK'yı kendisi-
nin belirlemesi önerisinin de
kabul görmediğini söyledi. Ka-
rayalçın.
"Şimdi haksız olarak üyeleri-
Karayalçın gnıp toplantsı için salona girdiğinde Gnıp Başkanı Gürkan ile tokalaştı. (AA)
mizi ve beni suçlu>or. Naylon
üye ve taşralı tüecar nitelemele-
rini haksız ve yakışıksız buluyo-
rum. Bu değerlendirme umut
kıncı olmuştur. Ne yazık ki gel-
diğüniz nokta olumsuzdur. Ben
bu işi daha fazla taşıvamayaca-
ğmı"diye konuşiu. Baykal'ı bir
kez daha aramayacağını ifade
eden Karayalçın. birleşme ko-
nusunun gündemden çıkanl-
masının ve yaklaşan yerel se-
çimler nedeniyle SHP'nin çalış-
malannı yoğunlaştırmasımn
zorunlu olduğunu belirtti. Ka-
rayalçın. "Kapıları rümüyle ka-
patmıyoruz. Güneydoğu, hükü-
met çalışmalan ve seçün,
Önümfizde tartışmamız ve çalış-
mamız gereken konular olarak
dunıyor. Daha fazla vakit kay-
betmeden bu çalışmalan yapma-
lıyız"dedi.
Aralannda Kültür Bakanı
Fikri Sağlar. Tunceli Milletve-
kili Sinan Yerlikaya. Kars Mil-
letvekili Mehmet Alp. Fehmi
Işıklar, Tevfik Çavdar ve Kenan
Coşar'ın da bulunduğu çok sa-
yıda PM üyesi Karayalçtn'a
destek vererek. Baykal'ın "bir-
leşmeyi istemediğinı ve sürekli
"manevra" vaptığjnı savundu-
lar ve konunun gündemden çı-
kanlmasını istediler. Gnıp
başkanvekilı Ercan Karakaş ise
. kapılann kapatılmamasını.
konunun bir kez daha değer-
lendirilmesini önerdi. PM. ka-
rar aşamasına geldiği sırada,
birleşme görüşmelerine aracılık
eden CHP'li Gaziantep Beledi-
ye Başkanı Celal Doğan. SHP
Genel Başkan Yardımcısı Mus-
tafa Tûnisi'yi telefonla aradı.
Timısi, PM'ye Doğan'ın. SHP'-
nin son önerilerini tarihi bir bel-
ge olması açısından. yazılı ola-
rak CHP'ye ıletmesini ıstediğıni
aktardı. Bunun üzerine konu
venidcn tartışmava açıldı. So-
nuçta, MYK'nın bir bildiri ha-
arlaması kararlaştınldı. PM'-
nin daha önce 8 kasıma kadar
bekleme karan aldığı gözönün-
de bulundunılarak. bu zama-
nın kullanılması benimsendi.
Eğer bu tarihe kadar CHP'nin
tutumu değişmezse . konunun
gündemden çıkanlması ve dışa
dönük çalışmalar yapılması ka-
rarlaştınldı.
PMbildirisi
MYK'nın dört saat süren ça-
lışmalan sırasında. uzun tartış-
malaroldu. Tartışmalarsonunda
bir sayfalık kısa bir bildiri hazır-
landı. CHP ile sürdürülen görüş-
melerde. yeni PM'nin oluşumu
sorununun aşılamadığına işaret
edilen bıldınde şö>le denıldı:
"SHP PM, bugün ulaşılan nok-
tada, partilerin omınınu da ko-
ruvarak hızia işle>ebiiecek bir sis-
temi kurabilmenin olanaklı olduğu
inancındadır ve \aşanmakta olan
sorunun adaletli temsil ölçüleri
içinde çözülebileceği umudunu ha-
la taşımaktadır. SHP PM. \urdu-
muzun karşı karşn a olduğu ağır iç
ve dts sorunlan gözönünde bulun-
durarak yeni bir sivasi takvimin
belirlenmesi amacıv İa 8 kasım gü-
nü yapacağı toplantıdan önce bu
konuda sağlanacak gelişmeleıie
çöziim \ollarinm bulunacağı ve bu
yolla sorunların aşılmasına katkı-
da bulunulacağı inancındadır. Bu
nokta) a geürken, SHP kendine
düşeni yapmıştır. Bireysei ve ku-
rumsal özveriler. görüş ve kararla-
rın parti organlannda ele alıntş
biçimleri, söylemde kullanılan
özen ve duvarİılık ölçüleri elbette
kamuovumuz tarafindan değer-
lendirilecektir."
Bu arada, CHP MYK dün
toplanarak gelişmeleri değerlen-
dirdi ve "olağan parti çalışmalan-
nı etkinleştirerek sürdürme "
karan aldı. Bir CHP yöneticisı.
"SHFden bugüne kadar ciddi ve
resmi bir öneri almadık. Bir tele-
fon görüşmesi var o kadar. SHP
işi çıkmaza soktu. Biz işinüze ba-
kacağız" dedi
BİR 'BÎRLEŞEMEME' ÖYKÜSÜ
Nikâhyok,Baykal'/az'ınasdkaçıracak?
TÜREYKÖSE
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - SHP -
de 11-12 eylül larihinde yapılan kurultay-
da "Inönüiü yıDar" sona erdi. Partide
"Murat Karayalçınlı yıllar" başlarken,
yeni genel başkanla birlîkte "solda birliğin
sağlanması" umutlan da tazelendi...
SHP'nin yeni Parti Meclisi (PM) 3 ekim
günü yaptığı toplantıda "solda biriik" ka-
ran aldı. Hemen CHP'ye faksçekıldi, ran-
devu istendi. İlk görüşme 4 ekım günü
yapıldı. Ancak "görüşmeninneredeyapda-
cağı" bıle tartışma konusu oldu. Kriz aşıl-
dı, Karayalçın CHP Genel Merkezi'ne
gitti. Gazeteciler önünde el sıkışıldı, ada-
çaylan içildi. Ancak niyetlerin dile getiril-
mesi dışında somut birsonuca vanlamadı.
Bavkal \-urt gezilerine çıku. Yaptığı ko-
nuşmalarda bütünleşme konusundaki-
"kararülığım" şu sözlerle dile getirdi:
Baykal SHFlileri kı/dırdı
-Nıkâh için ıki "evet" lazım. Biz peşınen
ılan edıyoruz, biz "evet" diyoruz. "Evet"
gelirse ımzalan atar, nikâhı kıyanz. Masa
başında "evet" gelmezse kızı kaçınnz...
Baykal'ın bu sözleri SHP'lileri kızdırdı.
SHPIiler de "Burada. hazır I milyon üyesi.
aldığı Hazine yardımı. iktidar ortaklığı,
milknekilleri olan bir parti var. lçgüveysi
gelsinler" önerisinde bulundular. SHP'-
liler. CHPlilerin "bunca eleştirdikleri. hat-
ta Sosyal Hırsızlar Partisi olarak adlandır-
maktan bile çokinmedikleri " bu "kız"ı
niye kaçırmak istedılderine de pek akıl er-
diremiyorlardı. SHP Uşak Milletvekili
Ender KaragüL TBMM kulisinde CHP
Denızli Milletvekili Adnan Keskin'e şöyle
sesleniyordu:
-Hem 'kızı kaçıracağız' diyorsunuz hem
de kız o namussuzdiyorsunuz. Madem
kız bu kadar kötü. niye kaçırmak ıstiyor-
sunuz?..
SHP milletvekilleri , CHP'nin kendisıni
"erkek" tarafı yerine koymasını da haz-
medemiyorlardı. Kulislerde "Deniz Bey
55 yaştnda adam. HerhaMe Ergun Gök-
nel'e özendı. Bu yaşında kız kaçırmaktan
söz ediyor" sözleri yüksek sesle söyleni-
yordu...
Karayalçın. 12 ekim günü DSP Genel
Başkanı' Bülent Ecevit ile TBMMdeki
odasında görü^tü. Ecevit, Karayalçın'ın
şaşkm bakışlan önünde görüşmeyi "bası-
na açık" bir toplantıya dönüştürüverdi.
Karayalçın'a son kez "bayır" deyip "CHP
ile SHP'ye birleşnıe sürecinde başarılar"
diledi. Karayalçın da çikolatasını alıp izin
istedi. Böylece "solda biriik" suya düştü.
İkinci zirveden de sonuç çıkmayınca.
özelükle bazı CHP yöneücileri SHP'\e
sert eleştiriler, suçlamalar yönelten de-
meçler verdiler. Bütünleşme) i pek isteme-
diği bilinen CHP Genel Sekreteri Ernığrul
Günay, "bütünleşmeyi aslında ne kadar is-
tediğini ve ne kadar özveriye hazır olduğunu
göstemıek" ıgn "koltuğumı Karavalçuı'a
venne)e hazır" olduğunu açıkladı. Bu
açıklama SHP'lileri cileden çıkardı. SHP
Genel Sekreter Yardıması Ender Karagül
de yazılı bir açıklama yaparak, bütünleş-
me durumunda "yüzde 50-50" formülü-
nün az bulunması halinde. "yanmda" bir
de Ertuğrul Günay'a. seçim bölgesi Çan-
kaya'da ılçe başkanlığı verebileceklerini
sö>ledı...
Karayalçın da 19 ekim günü Deniz
Baykal ile telefonda konuştu. Ancak Bay-
kal "Eğer eşitlik ilkesini kabul etmiyorsa-
nız bir daha görüşmemize gerek yok" karşı-
lığını verince ipler koptu. Aracılann
yürüttüğü lemaslar sonunda gelinen nok-
tada Karayalçın "çatı" konusunda geri
adım attı, SHP'yi kapatıp CHP'ye katıla-
bileceklerini ifade etti. Baykal da "genel
başkanuk konusunda özveride bulunabile-
cegini" söyledi.
Baykal, Karayalçın'ı çileden
çıkardı
Karayalçın, parti içindeki Aydın Güven
Gürkan ve yandaşlannın CHP'nin "eşit
temsil" önerisine sıcak bakmalan ve ısrarlı
yaklaşımlan nedeniyle. 1 kasım günü va-
pılan PM'de "bir hafta daha çaltşmalara
devam" karan verdı. Ancak bir sonrakı
gün, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'-
ın, partisinin TBMM grup toplantısında
yaptığı konuşma Karayalçın'ı çileden çı-
kardı. Baykal'ın kendisini "kasaba taciri"
diye nitelendirmesinden \e üyelerine "sah-
te, naylon" demesinden rencide olmuşiu.
8 kasım günü son nokta konulacak ve
herkeskendi yolunagidecek...SHPsecim-
lere yönelik "dışa dönük" çalışmalara ağır-
lık verecek. CHP bütünleşme görüşmele-
rinden sonra askıya aldığı "muhahT'
kimliğinın altını çizecek... ve Baykal "kız
kaçırma"girişimlerine başla>acak...
POLİTİKA GtJ]\LÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Az Kaldı._
Solda biriik gerçekleşmiyor...
CHP lideri Deniz Baykal ne diyor?
Şöyle:
"Ben birleşme için üzerime düşen her şeyi yaptım...
Bu yüzden huzur içindeyim..."
SHP lideri Murat Karayalçın neler söylüyor?
Şöyle:
"CHP birleşme değil, birleşmeme formülü üretti.."
SHP ile CHP'nin birleşemeyeceği baştan beri bilini-
yordu Onun için de kamuoyunda şu düşünce vardı:
"Canım bir yıl önce niye aynldılar, ayrılmasalardı..."
Türkiye'de bir yıl içinde çok şey değişti. önce bir "CHP
rüzgarı" esip gecti. Bu rüzgara kapılan kimi CHP'liler
"biz değişimin partisiyiz" gibi boş düşler ormanında do
laşmaya başladılar.
Sonra ne oldu?
Kendilerine geldiler. Çünkü CHP'nin "yükseten de-
ğerlere" sahip çıkarak bir yere varamayacağını gördü-
ler. Bush'un "yenidünya düzeni"\\e Atatürk'ün kurduğu
CHP'nin, ne "altı o/c/ar/n/" değiştirmeye gereksinimleri
vardı nede "zengin sofralarında"sermayenin "dümen
suyunda" gitme zorunluluğuna.
Biraz geç de olsa anlamıştı CHP'liler Türkiye gerçeği-
ni...
Düşünce ve inanç özgürlüğü maskesi takan "kara yo-
bazlar"\n yaptıklarını sezinleyen politikacılar vardı
CHP'de. Birdeonlarınkarşısında "saftutan" ikinci cum-
huriyet masalıyla liberalizmin bahçelerinde meyve top-
layan dönekler. Kafaları karıştırmakla ünlü oldukların-
dan her şeyi "düşünce ve inanç özgürlüğüyle" özdeş-
leştirip Bush'un "yeni dünya düzeni"ne ayak uyduru-
yorlardı.
Aynı olay CHP açılmadan SHP'de yaşanmıştı. SHP il
kongrelerini anımsıyorum. PM üyelerinden büyük ço-
ğunluğu -özellikle Kürt kökenli milletvekilleri- "altı ok"a
takmışfardı. Altı ok'u atınca, SHP'nin iktidara geleceğini
sanıyorlardı
Bunlar geçmişte kaldı ve çoktan unutuldu...
Şimdi Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Güney-
doğu'daPKK terörü tırmanıyor. Orada yaşayan Kürt kö-
kenli yurttaşlarımız "iki arada bir derede" kalıyor.
Ne diyorlar:
"Çözüm yeri Meclis'tir..."
Işte Türkiye böyle bir dönemden geçerken "solda bir-
iik" gerçekleşmiyor.
CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay a soruyoruz,
"Birleşme neden gerçekleşmedı'" diye. Verdiği yanıt şu
oluyor:
"Sayın Karayalçın geleceğini güvence altına almak
istiyor..."
Ardından da ekliyor
"SHP lideri kendi partisine güvenmiyor..."
Türkiye depolitika "bireyseiçıkara"dayalı işliyor. Bu
dün de böyleydi bugün de. Türkiye'de lider kolay yetiş-
miyor. Bir DYP kendi liderini yetiştiremedi, önce DP'nin
sonra AP'nin devamı olmasına karşın. Süleyman Deml-
rel Çankaya'ya çıkınca, DYP'nin köylü tabanı, kentli Tan-
su Çiller'in elinden tutup liderliğe getiriverdi.
Murat Karayalçın'ın politik deneyimi yok. Şu anda
SHP örgütlerini tanıması olanaksız, üstelik milletvekili
de değil. Bir SHP + CHP kurultayına tek aday olarak ka-
tılsa bile, bir süre sonra ölağanüstü kurultayda seçile-
meyeceğini biliyor. O yüzden Deniz Baykal'ın deyimiyle
"şirket hesabı" otmayabHir, ama "gelecek hesabı"ya-,.
pıyor. ı
Evet, sosyaldemokratlar birleşemiyor...
İstanbul kasım ayında baharı yaşıyor...
Taksim'de bir pankart:
"Biz Cumhuriyet'i ve demokrasiyi çok seviyoruz..."
Beşiktaş'ta bir afiş"
"Laik Cumhuriyet'in ve demokrasinin bekçisiyiz..."
SHP'li belediye başkanları asmış bu afiş ve pankartla-
rı...
Trafik sıkışık. Araçların arkasında kimi yazıları okuyo-
rum:
"Huzur İslamdadır..."
Bir başka yazı:
"Hakimiyet Allahındır..."
Mustafa Kemal Atatürk 70 yıl önce bireyi kulluktan
yurttaşlığa geçirdi.
Dedi ki
"Ulusal egemenlik kayıtsız ve koşulsuz ulusundur..."
70 yıl sonra hem iç açıcı hem insanı karamsarlığa iten
afisler ve yazılar görüyoruz. Gelecek yıl ne Beşiktaş'ta
ne Taksim'de ne Kadıköy'de bu tür afişler göremeyece-
ğız-
Neden mi
7
Sosyaldemokratlar yitirecek yerel seçimleri. Terörü
bile kullanan bir siyasal düşünce yerel yönetimlerde ik-
tidara gelecek. Cumhuriyet'in 71. yıldönümünde dağ taş
"Huzur İslamdadır" pankartlarıyla donatılırsa suçu yok-
sul halkta değil, kendimizde arayahm.
Bekleyin az kaldı...
SosyalDemokrat Halkçı Parti GenelBaşkanı Murat Karayalçın Cumhuriyet eyazch
Bu ortamda. 1980'den sonra
kunılan sosyal demokrat parti-
lerde de siyaset yapma, sağ par-
tilerde olduğu gibi, ideolojik
içerikten yoksun, dar, yöresel
ve gündelik çıkarlar etrafında
örgütlenme biçimini almıştır. Oysa özellikle
sol partiler, ideolojiyi ön planda tutan siyasi
projeler etrafında oluşan ve oluşması gere-
ken örgütlerdir. Bu niteliklerin olmaması,
sosyal demokrat partilerin farklıhğını ve do-
lajısıyla da bir seçenek oluşturma olanağını
ortadan kaldıracaktır.
Kırsal alanın 1960'larda başlayan çö-
zülmesiyle birlikte kentler, yerleşik kentlilere
çok yabancı olan insanlardan oluşan yeni
bir kitleyle tamştılar. Bu kitlenin, ne göçebe
ne de yerleşik olan yapısı, her türlü etkilen-
meye açık olduğu kadar, toplumsal hareket-
liliği de arttınyordu. Bu yeni kentlilerin. içi-
ne girdikleri büyük kentlerde varlıklannı
sürdürebilmek için seçtikleri yol, geldikleri
yöre, mensup olduklan dini mezhep ya da
etnik kimliklerini merkez alarak dayanışma
içine girmeleridir. Öte yandan bu insanlann
ne pahasına olursa olsun, kentlerde tutunma
istekleri, kentsel kıtlık rantlanrun kıtlık
oranını da daha fazla büyütmüş ve önemli
bir nüfus çoğunluğuna ulaşan bu insanlarla
siyasal partiler arasında. giderek tüm kentli-
leri de içine alan yeni bir ilişki biçimini do-
ğurmuştur. Kitleler, artık siyasi partilere.
yalnızca onlann dağıtımında etkıli olduk-
lanna inandıklan, kentsel kıtlık rantları-
ndan pay alabilmek için gelir olmuşlardır.
İnsanlan partili olmaya yönelten etken iş
olanağı, kredi elde etmek ya da gecekondu-
lan için tapu ve ruhsat alabilmektir.
Etnik, yöresel ya da inanç farklılıklannı
kendi bünyesi içinde banndırmak. bir parti
için zenginliktir. Parti içi- farklılıklann ve
parti içi mücadelenin bu farklılıklara göre
Biriikiçinkitleleriiknaedeceğizbelirlenmesi, hele sosyal demokrat bir parti
için, büyük tehlikedir. Şüphesiz parti, kendi
üyelerinin her konudaki sorunlannın çözü-
münde onlara vardımcı olacak bir büyük
ails ortamıdır. Ama sosyal demokrat bir
partinin çıkar paylaştırma örgütü olarak
algılanması ve buna göre yapılanması, sol
niteliklerin terk edilmesi. tahrip edilmesi
gibi, onanlamayacak bir durum yaratır.
İdeoloji üretimini önemsemeyen. politika
üretmeye • zaman ayıramayan sol partiler.
derin bir kimlik bunalımına gider ve savru-
lurlar. Tabanlannı denetleyemezler, kişiye
bağlı hizipleşmeyi önleyemezler. Siyaset üre-
timi yeterli olmadığı için parti, yalnızca seçi-
me yönelik çalışma yapan. tüm etkinlikleri
miting, yemek, konvoy düzenlemek olan ve
sağ partilerle bu alanlarda yanşmayı marifet
sanan bir konuma düşer. Biz bunlan yaşıyo-
ruz.
Türkiye'de soldaki bölünmenin altında
yatan temel neden, politika üretmedeki ye-
tersizlik ve bunun kişilere bağlı hizipleşmeye
olanak sağlamasıdır. Bugün solda yer alan
partilerde. toplumunyeni >apılanmasını, bi-
reyin değişen taleplerini. devletin dönüştü-
rülmesini kavrayacak somut bir politika
üretimi gerçekleştirilebilsejdi, bu yapay bö-
lünmüşlük yaşanmayacaktı. İdeolojik üre-
timdcki kısırlık ve parti yapısında ona bağlı
olarak ortaya çıkan tıkanıklık aşılırsa inanı-
yoruz. bölünme sorunu da kendiliğinden
aşılacaktır. Böyle bir gelişme sağlandıktan
sonra parti içinde somut düşünceler cevre-
sinde yeni kanatlar ortaya çıkacak, fakat
bunlar kı^ıscllcşen hıziplere dönüşmeyecek-
Solda
Birleşme
lerdir. Düşüncelerin çevresinde oluşan ka-
natlar ve bu kanatlann parti içinde iktidara
gelme yollannı açık tutan bir fırsat eşitliği ve
demokratik tartışma ortamı sosyai demok-
rat hareketin ayncalığıdır. Bu ayncalıktır ki.
dünyanın her tarafında sosyal demokrat
partilerin dünyayı ve toplumlan tüm boyut-
lanyla kavramalanna, siyasal gündemi be-
lirlemelerine olanak vermiş ve erişilmez di-
namizme sahip olmalanna yol açmıştır.
Kitleleri ikna
- SHP'nin gündemindeki yeni örgütlenme
modeli nedir?
Biraz önce anlattığım gerekçelerle yeni bir
siyaset yapma biçimine ve yapısına ihtiyacı-
mız var. Türkıve'nin idari yapısı "ademi
merkezileşmedir" diyoruz. Aynı nedenlerle
)ani daha demokratik bir işleyiş, daha etkin
bir yönetim için parti yapımızı da ademi
merkezileştirmeliyiz. Yukandan aşağıya,
hiyerarşik, genel merkez. il, ilçe. belde biçi-
mindeki örgütlenmemizi. yatay ilişkileri ge-
liştirerek ve partimizi toplumsal gelişme,
toplumsal ihtiyaç ve sorun odaklan etrafı-
nda örgütleyerek değiştirmeliyiz.
Politika üretimine partinin yerel örgütleri
de aktif bir biçimde katılmalıdır. Ne yazık ki
bugün bulunduğumuz noktada yerel örgüt-
lerimizin böyle bir alışkanlığı olduğunu söy-
lemek güç. Bu alışkanlığı kazanıncaya ka-
dar. partimizin genel merkezi israrla bıkma-
dan politika kararlanna ilişkin önerilerini
yerel örgütlerimizin tartışmasına sunmalı.
yerel örgütlerimizin görüş bildirmelerini zo-
runlu kılmalıdır. Politika kararlan konusun-
da görüş bildirme, yerel örgütlerimizin temel
işlevlerinden birisi olmalı ve bu işlevini yeri-
ne getirmeyen yerel örgüt, görevini yap-
mamış sayılmalıdır. Ancak bu işlerlik sağ-
landığı takdirde,dikeyinehi\erarşik ilişki bi-
çimi kınlmış ve gerçekten demokratik
katılımcı ve yatay ilişkileri içeren bir yapılan-
ma sağlanmış olur.
Parti. mevcut idari yapının zorunlu kıldığı
kademelerinin yanında, toplumsal gelişme.
ihtiyaç ve sorun odaklan çerçevesinde. top-
lumsal gelişmeyi gerçekleştirmek, ihtiyaç-
lann giderilmesini sağlamak ve sorunlan
çözmek için örgütlenmelidir. Ancak böyle
bir örgütlenmeyi gerçekleştirebilirsek toplu-
mun dinamizmini yakalayabilir. toplunıla
beraber gelişebilir ve yenilenebilirız. İl, ilçe
örgütlerimizın yanmda, sanayi bölgelerinin
etrafında. büyük tanm alanlannın çcvrcsin-
de. GAP gibi büyük projelerin ya da kentsel
yaşamı iyileştirme projelerinin dolayısında
örgütlenmeyi. onlann gelişmelerini sosyal
demokrat perspektif içinde sağlamak. ilıti-
yaçlannı eşitlikçi anlayışımızia gıdermek. so-
runlannı demokratik mekanizmalan işlctc-
rek çözmek için örgütlenmck
zorundayız. Örgütlenme an-
layışımızı değiştirerek bunu
mutlaka başarmakla yükümlü-
yüz. Bu. partinin var olan ve
yalnızca genel merkezden. ge-
nel başkanın bireysei kararlan ve tercihleri
doğrultusunda gcliştirılcn projelerin soyut-
luğunu ortadan kaldıracaktır. Somut gerek-
sinimlerin yaşıımhı bütünleşmiş urayışlannı
ön plana çıkaracaktır. Partinin önerdiği pro-
jeleri toplumun benimseyerek kendi du-
yarlılığı ile sonuçlandınmasını olanaklı kıla-
caktır. Böylece parti örgütü. taban ve devlet
yönetimi bir bütünlük kazanacaktır.
Bu yatay geçişlilik. siyascıin yeni örgütlen-
mesini uyaracaktır. Sivil örgüllcnmeler de
bu yoldan partiye katılabilcccklcrdir. Parti-
nin kendi içine kapalı bir biçimde. kendi kısır
çekişmeleriyle zarrian yitirmesi ve donuklaş-
ması ancak bu yoldan aşılabilecektir.
Devletin ademi merkezileşmesi ihtiyacının
her gün biraz daha an tığı veyeni birdemok-
rasi anlavışına geçilmesinin zorunluluk ka-
zandığı bu dönemde. böyle bir yaklaşım.
proje bağlamında ve teknolpjik dönüşümü
ihmal etmeyen bir anlayışla toplumu yeni bir
aşamaya taşıyacaktır. Böylelıkle toplumsal
değişimi. dönüşümü birinci elden kavrayan,
onunla iç içe geçerek temel işlevini yerine ge-
tiren bir parti-örgüt eklemlenmesi sağlana-
caktır.
Bunun yanı sıra bir sosyal demokrat parti,
kimden yana olduğunu. hangi kesimleri
ağırlıklı olarak temsil ettiğini. tercihini hangi
loplum katmanlanndan yana kullanacağını
da neıleştirmelidir. Ne yazık kı çok çeşitli
öğenin yan yana gelmesiyle ve hepimizin
yaptığı hatalarla bizim partimiz de bu soru-
nu yaşamaktadır.
İÜRİCİK