Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KASIM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hayali ihracat kapısı 'yeniden' açılıyor
Türkmenistan ordusunun 'giydirilmesi' işini üstlenen Atayurt fırmasının geçen günlerde
gerçekleştirdiği ilk sevkıyatta gömlekler 80 dolar, kravat 10 dolar, çorap 8 dolar olarak gösterildi.
NURSUN EREL
ANKARA - Hükümetin ihracata uy-
guladığı "gizli" teşviklerin, "hayali ihra-
cat" kapısının yeniden açılmasına yol
açtığı öne sürüldü. Firmalara "navİun
primi" adı altında yapılan bu ödemeler-
de, "FOB değerin yüzde 15Tni aşmama"
ilkesinin çeşitli rakam oyunlan ile delin-
diği bildiriliyor. Bu uygulamanm ilginç
bir örneğini ise. Türkmenistan ordu-
sunun "giydirilmesi''ni üstlenen Ata-
yurt fırması sergiledi. Geçen günlerde
Esenboğa Havaalaru'ndan ilk parti
sevkıyatı yapılan giyim eşyalannın gûm-
rûk çıkış beyannamesinde "fahiş fiyat-
lar" yer aldığı saptandı. Gömleklerin 80
dolar, kravatlann 10 dolar, çoraplann 8
dolar bedelle gösterildiği beyanname
üzerinde Atayurt fırması yetkilileri,
"öylesine yazılnuş bir rakam" demekle
yetinirken, konuya yakın çevreler şun-
lan söylediler. "İhracatta vergi iadesinin
Türkiye'de bir döoem yaşanan hayali ih-
racat olaylannı yarattığı hala hafızalar-
da. Bu uygulama GATT kurallanna da
aykın oiduğu için kaldırıldı. Ancak hü-
kümetler buna benzer uygulamalan gizli
kararlarla sürdüriiyorlar. Örneğin ihra-
catta navhın primi uygulannor. Tekstilde
ihracatçı fiımaya kiİo başına 1.80 dolar.
deri malzemede (ayakkabı vs.) 5.60 dolar,
konfeksiyon üriinlerinde 10 dolar prim
ödeniyor. Ancak Para Kredi Kunılu'nun
93/20 numaralı tebliği uyarınca bu öde-
meler ihracatın FOB bedelinin yüzde 151
-
ini geçemiyor. Firmalar bu yüzde 15Tik
ktsıdamayı aşabilmek için çeşitli rakam
ovunlan yapıyorlar; ja bedelleri yüksek
gösteriyorlar, > a ağıriıklar fazla gösterili-
yor. Hayali ihracata benzer, haksız öde-
meler bu şekilde sürmüş oluyor."
Atayurt firmasınm yetkilileri ise soru-
lanmıza şu yanıtlan verdiler:
-Türkmenistan ordusunun giydiriunesi
işi en düşük fiyatı verdiğiniz için mi fir-
manıza verildi?
-Bilemiyoruz. Bizi sectnişler.
-Gümrük çıkış be> annaroelerinde fi-
yadar çok yüksek gösterilmiş?
-O şöyle oldu. Bu bizım ilk işimiz, işi
29 eylülde aldık, elbiselerin teslimini ise
20 gün gibi kısa bir zamanda gerçekleş-
tirdik. Çocuklara (yazın bir şeyler) de-
miştik. yazmışlar. yani o durum aslında
tam olarak gerçeği yansıtmıyor.
-Türki cumhuriyetlerin ödeme güçlügü
çektiği biliniyor. siz bu paralan alabilecek
misüıiz?
-O zorluğu eğer yaşayacaksak burada
yaşayacağız şimdı. Bilemiyoruz.
-Kumaşlan nereden alıyorsunuz? Fir-
manızın benzer deneyimi var mıydı?
-Kumaşlar Sümerbank'tan almıyor.
Bız diktirip satıyoruz, önce Türkmenis-
tan havayollan, demiryollan ve deniz-
yollan için elbise göndereceğiz. Ordu-
nunkiler daha sonra olacak. Biz Atayurt
İnşaat olarak Alp İnşaat, Atayurt fnşa-
at, tmay tnşaat, fmtur İnşaat ve Telesine
şirketlerinden meydana gelen bir kon-
sorsiyumuz. Dediğim gibi bu konuda
fazla tecrübemiz yok. Bu ilk işimiz.
-Bu ihracat üzerinde Eximbank garaıt-
tisi var ntı?
-Hayır almadık.
Konuya yakın çevreler, Türki cumhu-
riyetlerle Eximbank garantörlüğü altı-
nda yapılan işlerdede çeşitli usulsüzlük-
ler döndüğünü savundular.
i .uiusai sonroHtfl Kongresl
Hızlı nüfus artışı
sorun yaraüyor
• Prof.Dr.Ahmet Taner Kışlalı. terör sorununu
irdelediği konuşmasmda, 'Bu, Güneydoğu
Anadolu'nun olumsuz koşullanndan kaynaklanan
bölgesel bir sorun mudur yoksa bir etnik sorun
mudur?' sorusunun yanıtlanması gerektiğini söyledi.
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- 1. Ulusal Sosyoloji
Kongresi, dün İzmir'de baş-
ladı. Sosyoloji Dernegi ve Ege
Üniversitesi Sosyoloji Bölü-
mü'nün ortaklaşa düzenlediği
kongrenin açılış konuşmasını
Devlet Bakanı Prof. Dr. Tür-
kan Akyol yaptı.
Bakan Akyol. hızlı nüfus
artışırun sosyolojik değişimler-
de olumsuz rol oynadığmı vur-
guladığı konuşmasmda. Tür-
kiye'nin dünyadaki teknolojik
gelişmelere ayak uydura-
madığını ve hızlı nüfus
artışının pek çok soruna yol
açtığını söyledi. 1950'liyıllarda
başlayan iç göçe, 196O'lı yıllar-
da dış göçün eklendiğini anı-
msatan Prof.Dr. Akyol, toplu-
mun bütün katmanlannda göç
olaylannın yaratüğı değişime
bağlı somnlann çözüme ka-
vuşturulamadığını bildirdı.
Türkiye'de sosyolojik araştı-
rmalann eksikliğine değinen
Prof. Akyol. sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Her devlet, kendi aile yapısı
ve kadınlarına ilişkin araştı-
rmalar yapıyor. Her toplumun
kendine özgü sorunlan ounası-
na karşın. gelişmekte olan ülke-
lerin sonınlan ve durumlan, ge-
lişmiş olan ülkelerin sorunlan
ve durumlan diye bir ayTun ya-
pabiliriz. Bu toplumlann du-
rumlan birbirleriyle farkiılıkiar
gösteriyor. Bir örnek vermek
gerekirse İsvec'de. yeni doğan
bebeklerin yüzde 50'si evülik
dtşı ve bunların çoğu da tek ebe-
veynli. Gelişmemiş olmak şans
mı diye düşündüren örnekier
bunlar."
Akyol. Türk kadınlannın
hiçbir yasal engeli olmamasına
karşın. 450 milletvekilinin bu-
lunduğu parlamentoda yalnı-
zca sekiz kadın milletvekilinin
bulunduğuna dikkat çekerek
bunun altındaki nedenin. sosyo^
loglar tarafından incelenmesini
istedi.
Kongrenin, "LlusaJ Bütön-
leşme Sorunu" konulu açılış
bildirisini sunan eski Kültür
Bakanı ve gazetemizin yazan
Prof Dr Ahmet Taner Kışlalı.
terör sorununu irdelediği ko-
nuşmasına. "Bu, Güneydoğu
Anadolu'nun olumsuz koşul-
lanndan kaynaklanan bölgesel
bir sorun mudur yoksa bir etnik
sorun mudur" sorusunun yanı-
tlanması gerektiğini vurgu-
layarak başladı. "Etnik bir so-
run olsaydı. o bölgenin dışında
yaşayan Kürt yurttaşlar arası-
nda da buna benzer sorunlann
ortaya çıkması gerekirdi" dı-
yen Prof. Dr. Kışlalı, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"*Bunun, temelde etnik bir so-
run olmadığına ilişkin ikinci
kanıt da Güneydoğu ve Doğu
Anadolu'dan batıdaki kentlere
sürekli göç olayıdır. Eğer etnik
kimlik söz konusu olsaydı, bu
yurttaşiann, Kuzey InuVtaki
Kürt Federe Devİeti'ne sığı-
nmalan gerekirdi. Konu. etnik
yönü de olan bölgesel bir sorun-
dur. Bölgesel vanı var. çünkü o
bölgedeki 22 iün, ulusal gelire
katkısı yüzde yedidir. Toplum-
sal yanu o bölgede feodal
yapuıın henüz çözülmemiş ol-
masıdır. Ekonomik yönü, en
büyük işsizlik orada yaşanıyor
ve gelir dağılunının en bozuk ol-
duğu yer Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'dir. Bir başka yön, o
yörede dünyaya gelmiş gençler,
15 yıldır bizim btlmediğinûz ko-
şulİarda, özgürlükleri olmadan,
demokrasiyi tanımadan yaşı-
yorlar. Ruhsal yönü de var, çün-
kü bölge halkının umudu yok."
SvclstemeoramEge'de fazla
Hakkını en çok
arayaıı Egeliler
ANKARA (ANKA) - Hak
aramak için mahkeme yolunu
en çok tercih edenlerin Egeliler
olduğu belirlendi. Doğulular
ve Güneydoğulular ise hak
aramak için mahkeme yolunu
en az tercih edenler oldu.
Adalct Bakanlığı Adli Sicil
ve İstatistik Genel Müdürlü-
ğü, bölgelere göre hukuk dava-
ları, davacı ve davalılann
dağılımını çıkardı. 1992 yılına
ilişkin verileri içeren çalışmaya
göre Türkiye'de yüz bin kişiye
düşen hukuk davası sırala-
masında Ege birinci. Marmara
ikinci sırada yer alıyor. En az
"kabahat" eden bölgeler Gü-
neydoğu ve Karadeniz bölge-
leri, en az hukuk davası açılan
bölge de Doğu Anadolu oldu.
Bakanlık verilerine göre
Türkiye'de geçen yıl toplam 1
milyon 47 bin 859 hukuk da-
vas açıldı. Bu davalardaki da-
vacı sayısı 1 milyon 203 bin
660'a ulaşırken, davalılann
sayısı 1 milyon 160 bin oldu.
Yüz bin kişiye düşen hukuk
davası sayısı Ege'de 2 bin 201,
Marmara Bölgesi'nde 2 bin
102, İç Anadolu'da bin 953.
Karadeniz'de bin 623. Akde-
niz Bölgesi'nde ise bin 524
oldu. Hukuk davası azlığında
ceza davalannda olduğu gibi
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi dikkat çekti. Geçen yıl
Doğu Anadolu Bölgesi'nde
açılan toplam hukuk davası
sayısı 872. Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesi'nde ise bin 63
oldu. Geçen yıl Ege'de hukuk da-
vası açan "davacı" sayısı 2 bin
461, Marmara'da 2 bin 357, İç
Anadolu'da 2 bin 184 Karade-
niz'de bin 884 oldu. Yüz bin ki-
şiye düşen davacı sayısı Doğu-
da bin 78, Güneydoğuda da
bin 389'da kaldı.
Oğyendkrdenderslereboykot
Istanbul Haber Servisi - YÖK'ü
protesto etmek için yann, ders boykotu
yapacak öğrencilerdün İstanbul
Üniversitesi'nde forum yaptı. Herkese
derslere girmemeçağnsı yapanöğrenciler
halayçektikten sonra dağıldılar. Daha
sonra üniversite bahçesine giren çevik
kuvvet polisleri, duvarlara asılan pankart
vedövizleri topladı. "MGK güdfimlü
üniversjteye hayır" şeklınde sloganlar
atarak Hukuk Fakültesi önünde
toplanan yaklaşık 100 kişılik öğrenci
grubu herkesi yannki boykota katılmaya
çağırdı. Öğrenciler^aptıklan
konuşmalarda, YÖK'ün kurulduğu
günden bu yana üniversite eğitiminin
ticaretleştiğini, okullann karakoljara
dönüştürüldüğünü söylediler. YÖK'ün
kaidınlması için herkesin tepkisini ortaya
koyması gerektiğini belirten öğrenciler.
"\İGk güdümiü üniversitelerde öğrenciler
köleleştirilmiştir. Üniversiteler
bilimsellikten uzaklaşmıştır. Okullar,
kapılanndaki polis vejandarmalarla
karakollara dönüştürülmüştür." dediler.
"Yaşasın özerk, demokrarik üniversite
mücadelemi/". "Faşist polis üniversiteden
defol" şeklınde sloganlar atan öğrenciler,
halay çekerek dağıldt. Forum sonrası
okula giren polis. duvarlara asılmış olan
ve üzerlerinde MGK güdümiü YÖK'e
karşı 5 kasımda boy kota. YÖK'ü yok
etmek için 5 kasımda boykota yazılı
pankart vedövizJeri topladı.
(Fotoğraf: AHMETŞIK)
Kitap fııaıı bazı kitaplara6
yasak9
• •
TUYAP'ın yasak yayın bulundurmama koşulu, bazı yayınevlerince protesto edildi
KiUtür Servisi - Bu yıl 12.'si
düzenlenen TÜYAP istanbul
Kitap Fuan. 6 kasım cumartesi
günü Kültür Bakanı Fikri Sağ-
lar ve İstanbul Büyükşehır Be-
lediye Başkanı Prof. Nurettin
Sözen tarafından açılacak. 16
kasım tarihine kadar açık kala-
cak olan 12. Kitap Fuan'nın
ana temasını "Türkiye'de Ço-
cuk ve Kitap" oîuşturuyor. Ki-
tap Fuannın bu yılki onur ya-
zan ise temmuz ayında yitirdi-
ğimiz edebiyatımızın "koca
çınan" Rıfat İîgaz. 235 yayıne-
vinin ve dört ülkeden 10 konuk
yazann katıldığı fuara, TÜ-
YAP'ın yasak yayın bulundur-
mama koşulu getirmesini pro-
testo eden Yurt Kitap Yayın ve
Zağros Yayınlan katılmıyor.
Fuan 200 bin ziyaretçinin gez-
mesı bekleniyor.
Dün TÜYAP Sergi Sarayı-
nda bir basın toplantısı duzen-
leyen TÜYAP Yönetim Kuru-
lu Başkanı Bülent Ünal. fuann
protesto edilmesini haklı bul-
madığını belirterek "HepiniK
çokseslilikten yanayız, ama bu
ülkenin beğensek de beğenmesek
de uyulması gereken yasaları
var. Günah keçisi arandı; ülkeyi
kötü yönetenlerden kendimizi
kurtarmaya çalışmak yerine,
kötü yönetimin faturası fuara çı-
karılmak istendi" dedi. 7 kasım
pazar günü sokağa çıkma ya-
sağı olduğu için fuann kapanış
tarihini ileri aldıklannı. çar-
şamba, perşembe günleri de fu-
an saat 22.00'yc kadar açık tu-
tacaklannı belirten Ünal,"San-
ki başka yöntem yokmuş gibi 7
kasımda hepimizi evlerimize ka-
patacaklar. Pazar tatil olduğun-
dan bizim için çok önemli bir
gündü. ama telafi etmeye çalışa-
cağız "dedi.
12. Kitap Fuan'na katılacak
yabancı yazarlar arasmda. Al-
manya'dan Max von der Griin
ve Jutta Ridıter, İsveç'ten İsveç
Yazarlar Birliği Başkanı Peter
Curman. Sun A\ebon ve Viveca
Sundvall. Yunanistan'dan Yu-
nanistan Yazarlar Birliği Baş-
kanı Tanasis V'altinos ve yazar
Stefanos Yerasimos bulunuyor.
Fuar kapsamında ımza günleri.
paneller. konferanslar. söyleşi-
ler ve multivizyon gösterileri
düzenlenecek. Âynca 8 kasım
pazartesi günü Atatürk Kültür
Merkezinde TÜYAP Onur
Yazan Rıfat Ilgaz'ın anısına
"Rıfat Ilgaz Gecesi" gerçekleş-
tirilecek. Saat 19.30'da başlaya-
cak olan geceye Kültür Bakanı
Fikri Sağlar. İstanbul Büyük-
kent Belediye Başkanı Nurettin
Sözen. Şükran Kurdakul, Mü-
cap Ofluoğlu. İlhan SeJçuk ve
Yunanistan Yazarlar Birliği
Başkanı Tanasis Valtinos ko-
nuşmaa olarak katılacaklar.
Turgut Savaş'ın sunacağı gece-
de Sennur Sezer ve Aydın Hati-
poğlu şiirler okuyacak, Erol
Uras ile Nurten Tezmen Kolçak
küçük bir dinleti sunacaklar.
9 Kasım salı günü de "LJğur
Mumcu'ya Saygı" başlıklı açı-
koturum ve film gösterisi ger-
çekleştirilecek. Açıkoturumda
Ilhan Selçuk. Oktay Akbal, Ali
Sirmen ve Prof.Dr. Aydın Gfi-
ven Gürkan konuşacaklar.
7 KASIM İLHAN/KİTAP GÜNÜ
> 7 Kasımda, Ilhanilhan Kitabevi,
Sol ve Onur Yayınlannı okura %50 indirimli
(yarı fiyatına) verecek.
> Kitap listesi ve gerekli bilgi bugünkü
Cumhuriyet'in Kitap ekinde.
I Ilhanilhan Kitabevi
Bayındır Sokak 23/6, Yenişehir-Ankara
Tel: (312) 433 14 22
YABANCI DİLDE YAZILMIŞ İŞ İLANLARINA
YANIT VEREBİLİYOR MUSUNUZ ?
Cevabınız "HAYIR" ise geleceginize yönelik çok şey kaybediyorsunuz demektir.
Türkiye'de ofis açmış ilk ve tek yabancı dil okullan zinciri olan EF size kendi okullannda
yardırncı olabilmek için telefonunuzu bekliyor.
Hemen bugün EF'yi arayın, güven ve kaliteyle tanışın, aynntılı bilgi ve broşür isteyfn !
* Ocak 94'te başlayacak olan 9 aylık "ÇOK EKONOMİK"
Akademik Yıl Dil Eğitim programımızın kayıtlan devam ediyor !
YILBAŞINDAN ÖNCE 12 HAFTAUK YOĞUN PROGRAMA BAŞLAYIN,
İNGİLTEREYE BEDAVA UÇUN !
ULUSLARARASI
DİL OKULLARI
ET EĞİTİM LTD. Mkn tUnui öka CmL al* muoo Nişantaşı - latanbul T«l: (212) 225 02 10 Fax: (212) 225 46 92
ARAYIS
TOKTAMlg ATEŞ
NereyeGidiyoruz?
Pazar gecesi televizyonda Erzurum olaylarını izledim.
Neredeyse başıboş bir kalabalık "dinsel bir şovenizm"
sergiliyordu. Evet, tepki duymak için çok neden vardı,
ama tepkilerin bu biçimde dile getirilmesi, uzun dönem-
de çok daha ağır sorunların bir işareti oluyordu. Tabii
anlayana...
Yukarıda dinsel şovenizm sözcüklerini tırnak içine al-
dım. Zira aslında mantıksız bir kavram? Çünkü ya "üm-
mef'anlayışı çerçevesinde"d/nc/" bir gösteri yapılma»
ya da "ulus" anlayışı çerçevesinde "ulusçu" bir gösteri
yapılması, daha "anlaşılabilir" olurdu. Bizde ise ağızda
tekbir, elde "kurtbaşı" işareti. Tam bir fikir karmaşası.
Bir zamanlar bir dergi çıkardı. Sloganı, "Tann Dağı
kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız" idi. Ama bu
anlayışın çoktan iflas etmiş olması gerekirdi. Zira eğer
"Türklük" bozkurt başıyla Tanrı Dağı'yla ifade edilmeye
çalışılırsa korkarım "son Türk devletinden"eser kalma-
yacak.
Son yıllarda izlediğim Müslüman gösterilerinde dik-
katimi çeken bir husus da tekbir getirmenin disiplin altı-
na alınması. Islam devleti kurulmazdan evvel, iran'da
yapılan kimi gösterilerin video bantlarını izlemiştim. is-
teyen istediği gibi tekbir getiriyordu. Bizdeki bu tür gös-
terilerde de 12 Eylül öncesinde, melodik bir ahenk için-
de tekbir getirilirdi. Şimdi ise biri önde "tekbir" diye
bağırıyor, arkadan kitle tekbir getiriyor. Aslında bu gö-
rüntüler, "Türk-islam Sentezi" anlayışının bir ölçüde ta-
ban bulmasını yansıtıyor. 1960'larda işlenmeye başla-
nan, 1970'lerde biraz daha geliştirilen ve nihayet 12 Ey-
lül'ün sahte ve sözde Atatürkçü uygulamalan içinde,
devlet zoruyla egemen kılınmak istenen ve bir ölçüde
başarılan "Türk-lslam Sentezi'nin. O günlerde de
yazdım, daha sonraları da yazdım. bugün de önemli ve
endişeyle altını çizerek yazıyorum; bu görüş Türkiye'nin
felaketi olur.
Türk olmak, asla Türk ırkından geliyor olmak değildir.
Zaten bir kavimler kapısı durumundaki Anadolu'da "saf
ırk"\an bahsetmenin olanağı yoktur. "Türkiye Cumhuri-
yeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk tür."
Hangi ırktan, hangi etnik kökenden gelirse gelsin.
Tabii burada bir "iç Türkler" ve "dış Türkler" ayrımı
yapmak zorunluluğu vardır. Yukarıdaki tanımımız, yani
"Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan
herkes Türk'tür" tanımımız, iç Türkler açısından söz ko-
nusudur. Ancak bunun yani sıra bir de "dış Türkler" var-
dır ki bunun tanımını da yapmak gerekir.
"Bazı farklara rağmen, Türkçe çerçevesinde oluşmuş
bir kültür birliği içinde olduğumuz ve genellikle Müslü-
man olan"değişik halklar, "dış Türkler" olarak isimlen-
dirilmelidir. Boşnak da. Gagavuz da, Arnavut da bu ta-
nım çerçevesine girer; Azeri de, Tatar da, özbek de,
Kırgız da.
Daha kısa ve anlaşılabilir bir tanım vermek istersek
Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarını oluşturan farklı
etnik grupların dış uzantılarının genellikle "dış Türkler"
olarak isimlendirilmesini önerebilirz. "Genellikle" diyo-
ruz. Zira içeride uzantıları var diye Ermenileri, Arapları,
Kürtleri vsTürk saymak elbette mümkün değildir.
Aklımızı başımıza devşirmemiz ve kendi kendimizi al-
datmaktan vazgeçmemi^ gerekir. Adriyatik'ten ÇinSed-
di'ne vb gibi saçma hayalleri bir yana bırakmalıyız. Ge-
çen sene bir grup özbek subayına seminer veriyordum.
Aynı seminerde ders veren bir arkadaş "Sizler de Türk-
sünüz" deyince. neredeyse isyan edeceklerdi. "Hayır,
biz Özbeğiz"diyorlardı. Seminerden sonra bu arkadaş,
"Gördün mu Hoca" dedi. "Komünizm nasıl benliklerini
kaybettirmiş bunlara." Acaba?
Zaman gazetesinden bir arkadaşımız da Mellh Cev-
del'in kendini "Anadolulu" hissetmesine takılmış. Bu
duyguyu "benlik yitirmesi" olarak değerlendiriyor.
Nereye gidiyoruz? Devleti parçalamaya yönelik birte-
röre karşı, devletin niteliklerini değiştirmeyi hedef alan
bir başka terör devreye sokulmaya çalışılıyor. Bunun
sonu iç savaştır, yıkımdır.
Hep iyimser olmaya çalışırım, ama bu gidiş insanda
iyimserlik bırakmıyor. lyice tartmak gerek. Nereye gidi-
yoruz?
Sultan-Ain çalışanlam eylemde
• İstanbul Haber Servisi - Sultan-Air'de 500 çalışanın işine son
verilmesinin ardından. çalışanlar bir dizi ey lem karan aldı.
Atatürk Havalimanı, Sultan-Air binası önünde toplanan
yaklaşık yüz kişilik grup. haklannı alana kadar. çeşitli protesto
eylemleri yapacaklannı belirtti. Sultan-Aır'in üç aydan bu yana
personel maaşlannı ödemediğini soyleyen kabin görevüleri,
işverenin bu özverili çalışmaya. işten atarak karşılık verdiğini
vurguladı. Şirketin kabin çalışanlan odasında toplanan
hostesler. şirkette haklannı arayacak bir muhatap bulamadı.
Ardından kendi aralannda bir toplantı yapan çalışanlar,
alacaklan için yargı yoluna başvurma karan aldı. Sonrasında
ise açlık gre\i dahil birdizi eylem yapacaklannı belirten
çalışanlar. "İşveren.duygu sömürüsünde bulunuyor. Üç aydan
beri özveri ileçalışıvomz. Bu durum cantmızu tak etti. Yemeği
bıraktık. barievkiralannıödevelim. Hakkımızıarayınca
kendimizi kapının dışında bulduk" dedi. (Fotoeraf: ZAFER
AKNAR)
Japonya'dan Ruşen Keteş'e nişan
• ANKARA(AA)-Japonhükümeti Prof.Dr. RuşenKeleş'e
"TheOrderOfTheSacretTreasure.Gold RaysVVith Neck
Ribbon" (Kutsal Hazine. Altın Işıklar) nişanı'vereceğini
açıkladı.Japonya Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada,
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi
Ruşen Keleş'in. iki ülke arasında akademik değişim ve
karşıhklı anlayış ve dostluğun geliştirilmesine yaptığı
katkılardandolayı bu nişana layik eörüldüğü belirüldi.
Askeriaraç devpildi,2 asker şehit
• ERZURUM (AA)-Erzurum-Dumlukarayolunda bir
askeri aracın devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, bir
astsubay ile bir er şehit oldu. 2 er de yaralandı. Jandarma
yetkililerindenalınan bilgiyegöre Dumlu'dan Erzurum'a
gelmekteolan askeri araç, Dumluçıkışındaki birvirajı
alamayarak devrildi. Kazada. henüz kımliği belirlenemeyen
birastsubay ile birerşehit oldu.
IBURHANİYE (AA)- Basın şeref kartı sahibi gazeteci Turan
Savaş. Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde dün öldü. Uzun yıllar
Hürriyet gazetesi ve TRT muhabirliği yapan Savaş. 34 yıldır
Burhaniye"de Devrim gazetesini yayımhyordu. Merkezi
Ankara'da bulunan GazetedlerCemiyeti ile Balıkesir
Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan Turhan Savaş bir süreden beri
prostat kanseri tedavısi görüyordu.