23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 KASIM1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Kafkasya'da banşuzakgörünüyor Gürcüler ve Abhazlar, savaşın sona ermesi için BM'nin sözleri bir kenara bırakıp eyleme geçmesini bekliyor G ürcistan ile aynlma yanlısı Abhazya arasmda, Rusya'- nın arabuluculuğuyla van- lan ateşkes altıncı haftasına gırer- ken, halk gelecekte daha fazla kan akmasının ve şıddetın kaçınılmaz olduğunu dûşünüyor. Tarihte Kafkasya'nın bu gururlu halklan arasmda hiçbır sorun orta- ya çıkmadığı halde son üç ayda akı- tılan kan bütün tarihe bedel ve gunı- run yennı kuşaklar boyu sürecek bır nefret aldı. Bugün Cenevre'de toplanacak olan Birleşmış Milleüer banş konfe- ransında Gürcülerin ve Abhazlann bir antlaşma planı yapmalan bekle- nıyor. Ancak Gürcistan Devlet Baş- katu Eduard Şevardnadze, BM'nin Bosna'yla ilgili başansızlıkla sonuç- lanan konferanslannı bildiği için. banş konuşmalannın sûresiz uzatı- lıp gjtmesinı isterniyor. Şevardnadze'nin. Abhazya Dev- leı Başkanı Vladislav Ardzimba ile görüşmesine çok küçük bir olasılık gözüyle bakıhyor. Çünkü, yüz yüze yapılacak bir göriişme poütik inti- har anlamına geliyor. Şevardnadze, kısa bir süre içeri- smde poliük bir çözüm bulunama- dığı takdirde sorunu asken güçle çözme yoluna başvuracağıru belırtı- yor. Şevardnadze. ülke bütünlüğü- nün sağlanması için Moskova'ya güvendığıni de sözlenne ekhyor: " Görcistan Abhazya'yı geri alabilmek için en iyi yolu seçecektir. Bunnn için de Rusya'nın desteğine güveniyor. Çünkü yalnızca Ruslar olası bir ant- laşmavı garantileyebflir." Abhaz-Gürcü savaşı, halkın vannı yoğunu bırakıp göç etmesine neden oluyor. Gürcüler, Abhazlann ayaklanmasında suçu Rusya'- nın Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'ı içine alan bölgede kurduğu ordudan ahnan desteğe bağlıyor. Gürcistan ordusunun bozguna uğraması ve 250 bın Gürcünün Abhazya'yı terk etmesi sonucunda Şevard- nadze. Bağımsız Devletler Topluluğu'na (BDT) kaü- lmak zorunda kalmıştı Böylece Rus ordusu süresız olarak Gürcistan topraklannda kalma hakkını elde et- miş oldu. Bu hafta Gürcistan Parlamentosu'nun BDT üyeliğini onaylaması bekleniyordu. ancak Şevardnad- ze'nin geceleri sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hali süresız olarak uzatmasıyla parlamento toplanamadı. Sovyet Rusya zamarunda ilişkilerin farklı olduğunu ve yeni Rusya ile ılişkılen koparmanm hiç de akıllıca ol- mayacağını belirten Şevardnadze, tek isteklerinin banş olduğunu söylüyor. Mayın döşeli Gürcistan-Abhazya sınınndaki çaüşmalar Şevardnadze'nin geç vakıtlere kadar ayakta kalmasına neden oluyor. Kendisine bir- şey olduğu takdirde, Devlet Başkanlığı için kanlı kapı- şmalann gerçekleşmesinden korkuluyor. Abhazya Devlet Başkanı Ardzimba 250 bin Gürcü- nün evlerine dönmesine izin vemni- yor ve Birleşmiş Milletler, bu ınsan- lara yiyecek ve giyecek sağlamada lojistik sorunlarla karşı karşıya kah- yor. Gürcistan aynca savaşmakta olan ikı komşusu arasmda geçıt du- rumunda. Gürcistan'ın önde gelen aydmlan arasmda yer alan Nodar Notadze Batının kendilerine BM kurtarma operasyonu dışında yardımda bu- lunmaya niyetleri olrnadığını. bu- nun nedenınin ise Ruslarla savaşla- nnı sürdürmek olduğunu söylüyor. Notadze'ye göre Rusya ise. Ukray- na'nın Ermenistan'dan bağımsız olarak Gürcistan limanlan ve demır- yolu vasıtasıyla petrol almasını önle- mek için bölgeyi eünde tutmaya çahşıyor.Notadze, Rusya'nın Uk- rayna'nın kendi petrol rezervlerine muhtaç olmasını garanti altına ai- mak istemesinin nedeninın bır an- lamda Gürcistan'ı kontrol altmda tutmak olduğunu belirtiyor. Çoğu Gürcü Şevardnadze'nin ye- ni Rusya ile flörtüne kendi ıradele- riyle katıldıklannı söyledikleri hal- de, Tiflis'te bulunan Batılı gözlemri- ler BM'nın banşı sağlama girişımle- nvle, Bosna ve Somah'de yaptığı ha- I ıalan tekrarlamış olacağını belir- tiyor. Son günlerde Tiflis'in tek ışleyen oteli Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu ve Uluslararası Para Fonu temsılaleri tarafından ıstila ediLmiş durumda. Hepsinin Gürcis- tan'da bulunma sebebi kriz hakkın- da raporlar hazırlamak. Gürcüler, haarlanan raporlar harckete geciri- lip BM'nin akıllara durgunluk verici bürokratik işlem- lerinden geçükten sonra yapılacak yardım ıçın çok geç olmasından korkuyorlar. Kafkasya'da yaşanan knz, daha modern bir BM temsüciliğinin çok daha iyı iş yapabileceğini gösteriyor. THEEUKOPEAN Yunaıtlstan Einstein'ın kuramını "çürüten" mühendis O nnan fakültesi mezunu ol- masına rağmen yıllardırses ve ışıkla ılgılı araştırmalar yapan Lefteris Kaliabos ısımlı bır Yunanb sonunda Einstein ve Maxweu"ın teonlerinı çürüttüğü- nü ıddia etti AA'nın haberine göre Kaliabos, Selanikteki "Dunokritos" bıhmsel araştırmalar merkezının, İtalya'- nın Ban Üniversıtesı ışbirliğiyle gerçekleştirdiği bir konferanstaki konuşmasmda. 6 yıllık araştırma- lan sonucu Einstein'ın görelilik. Maxwell'in de elektromanyetik alanlar için ışık teonlennde hata yapüklannı öne sürdü. Einstein'in görelilik (izafıyet) te- orisindeki hacmi artuğından hiç- bir molekülün ışık hızı kadar sü- ratlı olamayacağı tezının gerçek sayılamayacağını savunan Yu- nanlı orman mühendisi. çift ku- tuplu moleküllerin ışık hızı kadar sürat yapabıldiklerini söyledi. Kaliabos. ışığın bir dalga oluş- turan elektromanyetik alanlardan meydana geldiğine ılişkin Maxwell teorisini de kabul etmediğını söyle- yerek "Işık birbirlerivle işbirliği ya- pan ve bir dalga oluşturan molekül- lerin saniyede 300 bin kilometre sü- rate yani tşık tuzma ulaşmalannm sonucudur" dedi. Kaliabos, "Günümüzde Einstein ya da Maxwell gibi dahilerden şüp- he ettnenin ne demek olduğunun bi- lincindevim" şekhnde konuştu. Auschwitz'inyıkdmasımyeönknmeR? 'Geçmişi unutanlar, onu bir kez daha yaşamaya mahkumdur' Bulgarlstan Yabana öğrenci akını durmuyor B ulgar üniversiteleri yabana öğrencıler için giderek daha cazıp hale geliyor. Iraklı 3 bin öğrenci önümüzdeki eğitim yılı için Bulgar üniversıtele- rine başvuruda bulunurken bun- lan Türkıye ve diğer Müslüman ülkelerle eski Sovyetler Birliği'ni oluşturan cumhuriyetlerin gençle- ri takip edıyor. Bulgar üniversite- lerinde halen yaklaşık 60 Türk öğ- rencinın öğrenım gördüğü belirtıli- yor. Bulgar üruversitelerinde başta Almanya ve Yunanıstan olmak üzere pek çok Avnıpa ülkesinden de öğrenci bulunuyor. Bulgaristan Milli Eğitim Ba- kanlığı'ndan alınan bilgıye göre yabana öğrenciler daha çok Sofya Üniversitesi'nin Mühendislik, Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi böjümlerini tercih ediyor. Ülkedeki üp fakültelerinde de çok sayıda yabancı öğrenci öğre- nım görüyor. Bulgaristan'da ünıversitelenn yıllık ücreti 2 bin 800 ile 5 bin dolar arasmda değişiyor. Ismını, Polonya'nın güneyındeki. esen yelle bırlikte toprağa selam veren Betula ağacından alan Birkenau. 2. Auschvvitz olarak bili- nir. Özenle bir müzeye çevrilen asıl Auschvvitz'ın aksine. Birkenau ol- duğu gibi bırakılmışür. Kamptakı tahta kulübeler kınk döküktür. çaü- lardan su sızar. kısacası şöyle kuvvet- lice bır rüzgar binalan yerle bır ede- cektir. Ranzalann üstüne kazılı yazı- lar hala duruyor (Jean Gary'yi sevi- yor), ancak ne gaz odalanru. ne SS doktorlannın çahşabıleceklerle öl- meyı hakedenleri birbirinden ayırdığı yerleri gösteren tek bir işaret var. Gelecek 10-15 yıl içinde. kamptan sağ kalanlann yalnızca birkaçı ha- yatta olacak. Kamptan geriye. yıkıl- masma ramak kalmış bloklar. kampta kalmış insanlara aıt eşyalar; bir bavul yığuu, takma kollar, bacak- lar, gözlükler. çocuk pabuçlan ve belkı de tüm bunlann içensinde en dokunaklısı. 7 bin kılo insan saçı ka- lacak. Saçlar çok önemli. çünkü. Soykınm kurbanlannın bıraktıklan tek fıziksel ız. saçlar: Sıkış tepiş hay- van vagonlannda toplama kampına götürülürken alel acel örülen belık- ler. kahverengı. kesatane rengi, hatta Kuzey ınsanına özgü san saçlar. Auschvvitz'in kurtanlmasında kozmeük milyoneri Estee Lauder'ın oğlu Ron Lauder'in pa>i olmuştu. Lauder, "Bavullar, gözlükler cansz ama saç farklı" dı\ or. Lauder kampı ilk kez 1987'de ziyaret etmiş. durumu o kadar kötüymüş ki, uluslararası bir cabaya girişılmesı için başvurmuş. Polonya hükümeti. savaştan son- ra, Auscfıwitz'ı, faşızme karşı bir mü- zeye dönüştürmeye. Birkenau'yu ise olduğu gibi bırakmaya karar vermiş- ü. Lauder olağanüstü bir başan gös- tererek, kampm yıkılmasını önlemek için dört >ılda 20 ülkeden toplam 20 milyon dolar para topladı. Lauder, çürümenin hemen dur- durulması gerekti. çünkü beş ya da on yıl sonra geç kalmmış olacaktı Auschvvitz'deki gözetleme kulekri Nazilerin işlediği suçların bir simgesi olmaya devam ediyor. diyor. Kurtarma operasyonu hala sürüyor. Kimi tarihiçler Auschvvitz'- deki gaz odasmın sahte olduğunu söyleyerek. bunu Nazilerin Yahudi- leri sistematik bır biçimde öldürme- diğinı söyleyen saylannı destekle- mekte kullanıyor. Âuschwitz müze- sinin yöneticisi Dr. Jerzy Wroblewv ki, kamptakı gaz odasının sonradan yeruden yapıldığını kabul etmekte sakınca görmüyor. Wroblewski. odarun, Ruslann kampı ele geçirme- leri sırasında yıkıldığmı söylüyor. Bütün bu tartışmalar bir yana, asıl olan geçmişin unutulması tehlikesi. Tarihi Claudia Koonz'un deyimiyle, Birleşik Almanya tarihini yeruden inşa etmeye çalışıyor. Koonz, "Nor- mal bir ülke haline gekükr ve utanca değU de kendi çektiklerine dayanan nonnal bir tarih isriyoriar" diyor. Alman hükumeü. tarihin oluştu- rulması ile Soykınmı >adsı\anlar arasına bir sınır çekmeve cahşsa da gençlerin beynnlennde bu çızgi şim- dıden belirsizleşmiş. Yine de, yeni yetışen Alman kuşa- ğmda göz yaşartıa örneklere de rast- lanabiüyor: Almanya'nın Gütersloh kasabasında yaşlan 15 dolavındaki bir grup genç. üzerinde İbranıce yaa- lar kazılı olan bir mezar buldu. Met- ni çevirten öğrenciler. kütüphaneve gidip, soyadına bakarak. ölenlerin akrabasını buldu, İsrail'e bir mektup yazdı ve akrabalan okula çağırdı. Öğrenaler. ölen ailenin anısına bir taş dikmeye kalküğında büyükler işe el atü: "Savaşta Alınanlar da ölmüştü ama bunlar anıbnıyordu. Yahudileri bu denli yüceitmek de nevin nesjydi...*" İşte bu yüzden Auschvvitz'in yıkıl- masını önlemek gerekiyor. Avrupa'daki kargaşaBulgarekonomisini vurdu £t Mondt B irleşmiş Milletler'in eski Yu- goslav^a'ya uyguladığı am- bargonun ekonomık sonuç- lanndan etkilenen Bulgaristan'ın düş kınklığı devam edıyor. ABD ve Avrupa arasındaki tican görüşme- lerden dolayı, eski Doğu Bloku'nun son ülkesi Bulgaristan, Avrupa Topluluğu'yla 8 martta imzaladığı geçıa ü'caret antlaşmasmın yürürlü- ğe girmesim bekliyor. Nisan ayında Strazburg'dakı Av- rupa Parlamentosu tarafından onavlanan ve 8 haziranda yürürlüğe gırmesi gereken bu antlaşma hala yürürlüğe girmedi. Antlaşma Bal- kanlann ortasındaki 8.5 milyon nü- fuslu bu küçük ülke ıçın büyük önem taşıyor. Çünkü antlaşmanın yürürlüğe girmesiyle beraber Bulga- ristan'ın ihracatı üçte bir oranında artış gösterecek. Bu büyüme oranı ülke ekonomisine 200 bin dolar ek gelir getirecek. Antlaşrnanın imzalan- masının üzerinden altı ay geçmesine karşın, hiçbır ilerleme kaydedilme- diğjni gören Bulgaristan Dışişleri Bakanı, Avrupa Konseyi'nin bu po- litik karan almakta yetersiz bir gö- rünüm sergilemiş olduğunu belirti- yor. Buna karşılık olarak Brüksel Komisyonu antlaşmanın askıya alı- nmasının nedeninin Bulgarlar değil, dünya ticaretini serbestleştirme gö- rüşmeleri olduğunu belirtiyor. Bulgarlar gerçekten de kötü bir dönem geçıriyor. Avrupa ve ABD ticari ılişkilerini geliştirme ve düzen- leme arayışı içinde görüşmelerini sürdürürken, AT kendi içindeki ekonomik dengeleri, özellikle dam- ping gibi ekonomıyi etkileyen so- runlan çözme ve oluşumlannı en- gelleme çabasına girdi. Bu çaba ıçin- dekı AT'mn Bulganstan'la yaptığı antlaşmayı askıya alması, bir çok Bulgaristan, Avrupa Topluluğu'yla ticari ilişkilerinin dolayh kurbanı oldu. Eski "blokdaş"mda süren savaş, Bulgar ekonomisini sarsıyor. uzman tarafından kendi politikası- na ve ATnin Doğu ve Orta Avru- pa'daki inandıncılığına darbe indır- mek olarak yorumlanıyor. Avrupa Parlamentosu bu konu üzerinde ko- misyona bır gensoru verdi. Bulgaristan'ın ATyle olan ticaret hacminin küçük olmasına karşın bu ticaret antlaşması, 1992 yazından beri sıkıntıda olan ekonomisini ra- hatlatabilır. Birleşmiş Milletler'in eski Yugoslavya'ya uyguladığı am- bargo, bu ulkeyle komşuluk ve tica- ret ilişkisi içinde bulunan Bulgaris- tan'ı ekonomik krıze sokmuştu Amerikalı uzmanlara göre Bulgans- tan ambargo yüzünden 2 milyar do- lar zarara girdi. Bu 2 milyarlık zarar hesabı diğer Batılı ülkelerin uzman- lannca da onaylandı IBulgaristan'da ihracat ve taşımacılık durdu Uzmanlar ambargonun halen uy- gulamada olması nederuyle Bulga- ristan'dakı ekonomik krizın sürdü- ğünü belirtiyor. Ambargo ülkenin en önenüi gelirlerinden bıri olan ih- racatı ve taşımacılık sektörünü felce uğrattı. Daha önceden eski Yugos- lavya üzerinden yapılan taşıma ve ticaret sınır kapılannın kapanması üzerine yol değiştırdi. Bulgaristan'- dan ihraç edılenmallann Avrupa'ya ulaşması için iki yol var. Bunlardan bin Romanya'dan, öteki Yunanıs- tan'dan geçiyor. Romanya, suıır kapılanndakı yoğun geçiş ve bekle- me yüzünden bozulma tehlikesi olan mallar için riskli bır yol. Yuna- nıstan yoluysa çok pahalı Bu aç- maz karşısmda Bulgarlann ihracatı önemli oranda düştü. Bulgaristan'ın istediği dolaylı yardım paketinde Yugoslavya'da, Birleşmiş Milletler kontrolü alünda tutulacak bir transit yol ve Batı pa- zannın kapılannın daha çok açı- lması ile Bulganstan'ın 9.3 milyar dolara yaklaşan borçlanyla ilgili gö- rüşmelerde daha uygun koşullann sağlanması bulunuyor. Bu girişim- lerinden kesin bir sonuç alamayan Bulgarlar ötekı çözüm yoUan üze- nnde çalışıyor. Ekonomik sıkıntıdan ve AT'nin kararsızlığından bunalan Bulgarlar, antlaşmanın bu yıl sonuna kadar yürürlüğe girmemesi durumunda iptal edilmesini gündeme getıriyor. Yves-Mkhel Riols Almanya Doğudcki yeniiş olanakları halkı çekiyor £l)eiN'eto JJork e imcs H eyecandan kendinden geçmış Doğu Almanlar, 1989 kasımında Berlin Du- van'm yıktıklannda, Albrecht Wendt için büyük bır şans kapısı da acılmış oluyordu. Wendt bir çift- ükte yöneticilik yapıyordu. Iyi bir işi olmasına rağmen yıllarca İcendi kendmin patronu olabilmenin düş- lenni kurmuştu. Bir milyondan fazla Doğu Al- man, birleşmeyi Doğu'nun sınırh olanaklanndan kaçıp Batı'daki ha- reket, renk ve başanyla dolu kentle- re göç etmek için bir şans olarak gördü. Ancak 250 bin öncüden olu- şan daha küçük ve daha az göze çarpan bir başka grup ise tam ters yönde hareket etü. Batı Almanya'- daki konforu ve güvenı terkederek "Vahşi Doğn" dedikleri yerde şans- lannı denemeye karar verdiler. IBatı'daki iyi topraklar kapddı Batı'da bilinmeyen zorluklara göğüs germek zorunda kalan bu yeni nesil Almanlar, yaşadıklan de- neyimler sayesinde her iki taraftaki yaşam hakkında da çok farkb bir bakış açısı kazandılar. Wendt, "Batı'daki en iyi topraklar çok ön- ceden kapdmtştı. Duvar yıkıur yıkılmaz. elimden geten herşeyi yapıp Dogu'ya gitmeve karar ver- dim. Kaybedecek hiçbir şe>im vok- tu. Ancak çok şey kazanabilirdün. Bu fırsatı kullanmasaydım. belki ya- şanum boyoınca başka bir şansım ol- mayabilirdi" diyor. Duvar yıkıldıktan sadece birkaç gün sonra Wendt kendıne bir tanm haritası edindi. Haftalarca. harita- da tanm için uygun olarak işaret- lenmış bölgeleri teker teker dolaştı. Yolunun üstündeki her kasabada durup kasaba halkına bölgede saülık toprak olup olmadığmı sor- du. En sonunda haritada işaretlen- miş bölgelerden biri olan Loebnitz köyünden geçerken yolda yürüyen yaşlı bir adamla konuşmak içaı durdu. Wendt. aralannda geçen konuşmayı şu sözcüklerle aktan- yor: "Bu adam söyleyecek çok şeyi olan birine benziyordu. Adama 'Nasıl gidiyor işleı?' diye sordum. 'Körü' dedi! Nasıl bir problemleri ol- duğunu sorduğumda ise bana tam duymayı beklediğim hikayeyi anlat- maya basladı." IDoğu'nunsunduğu olanaklar Doğu Almanya'daki çoğu çiftçi gibi Loebnitz'teki çiftçilerden de bundan 30 yıl önce topraklannı bir- leştirerek kooperatifler hahne geür- meleri istenmiş. Bugün. artık yaş- lanmakta olan bu çiftciler toprak- lannı satmak istiyordu. Ertesi gün, ıstemeyerek de olsa kooperatif üye- liklennı yenileyen bir sözleşmeye ımza atacaklardı. "tmzalamalan gerekmediğini. topraklannı kirala- yabileceğimi söyledim. Adam kasa- baya dönüp. diğer çiftçilere sözleş- meyi unzalamamalarmı söyledi. Her şey böyle başladı" dıye anlatıyor Wendt! Köylülerin topraklanru 18 yılbğına kıralayan Vv'endt. sürenin bitiminde isterse sözleşmesini \enı- leyebilecek. Toprak, aletler ve de- polar için gereken 2 milyon 250 bin dolann büyük bir bölümünü son- radan Wendt'in ortağı olan Batı Alman bır yatınma vermış. Bu tür yaünmlan artürmak amaayla Batı'daki bankalar tarafından öne- rilen cömert anlaşma şartlanndan ve düşük faız oranlanndan yarar- landılar. Loebnitz yakınlanndaki Ros- tock kentınde yaşayan 29 yaşındaki avııkat Detlef Geerds de Doğu'nun olanaklannı kucaklamak için Baü'yı terkedenlerden. Doğu'daki yaşarrun güç olduğunu itiraf eder- ken öte yandan da Batı'daki arka- daşlanrun çoğu için bilinmeyen fı- rsatlara sahip olmanın tadını çı- kanyor. IToplam 400 avukat bütün davalara bakıyor Geerds. "Buradaki yasal hizmet- ler pazarmm ne denli büyük oMuğu- nu oğrenmek istiyorsanız şunu bit- meniz yeten Tüm Doğu Aunanya'da sadece 400 avukat var. Hamburg'da bile dört ya da beş bin avukat >aşt- yor. Bir avukat olarak burada elde edebileceğnn nrsatlar Batı'dakiler- den çok daha iyi" diyor. Batı'da kazanabileceğınden yüz- de yirmi daha fazla kazanıyor. Üs- telik iki ya da üç yıl içinde çalıştığı şjrketin ortaklanndan bıri olabile- ceğine inanıyor. Baü'da böyle bir konuma gelmesı en azından bunun iki katı zaman isterdı. Greeds "Burada karşı karşrya kaklıgnn yasal sorunlar Batı'daki- lerden çok farklı ve onlarla karşı- laştmldtğmda çok daha ilginç. Bura- daki sistem hala değişün geçirmeye det am edivor. Çok daha yaratKi ol- man gerek. Daha önce > apdmış ben- zer davalan okuyup aynen uvgula- mak işi değil sadece" diyor. Stephen Kinzer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle