Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21KASIM1993PAZAR
HABERLER
L/YP4. OLAĞANBÜYÜKKONGRESİ
Devletgüvencesialtmdakilîsteler
HAKKIERDEM
ANKARA - Sabahın erken saatlerinden itibaren
salonda toplanan kalabahkta göze çarpar bir heye-
can yok. Hatta. daha öncekilerde yaşandığı gibi
izdihama yol açacak bir kalabalık bile yok denebi-
lir. Heyecanı bırakın, ilgiyle karşılanacak yeni bir
söylem. bir mesaj bile yok. Salonda toplananlann
duyduklan, son zamanlarda sıkça dinlediklerinin
yeni bir tekran.
Atatürk Spor Sarayı'nda gerçekleştirilen ve "tek
gûne nasü sığacak?" sonısunu askıda bırakırcası-
na, pek de uzun sürmeyen DYP olağan kongresi-
nin havası bu. Bu havasıyla kongre yalruzca bir
seçim toplantısma dönûşüyor. Tribünlerde ara sıra
slogan atan ve tezahürat yapanlar, TURBAN Ge-
• Listeiçinpartililere güvenmeyen Çiller, bu görevi devlet
görevlilerine bırakıyor. Hatta listelerpolis koruması altında
kongre salonuna getiriliyor. Genel başkanlık seçimi
sonuçlanıncaya kadar da listelerin yanına partililerin
yaklaşmasma pek izin verilmiyor.
nel Müdurü Ömer Bilgin'in getirdiğı gençler. De-
mirerin eski koruması Bılgin, bu kez korumayla
yetinraiyor. "koflama" görevi de üstleniyor. Gece
boyunca Ankara caddelerini DYP ve Çiller poster-
leriyle donatan Bilgin, spor salonunun bir odasına
da karargâh kurarak Çiller'e destek sağlamaya ça-
hşıyor.
Çiller'in son günlerdeki sözlerini yinelediği ko-
nuşması sırasında, delegeler yalnızca ANAP lideri
Mesut Yılmaz'a yüklenmelerde tepki veriyor ve al-
kışhyor. Pek kimsede heyecan göze çarpmıyor.
ama herkesin aklı biraz sonra salona gelecek liste-
lerde. Heyecansızlık. genel başkanlık için tek aday
olmasına bağlanıyor. "Ama Demirel döneminde de
NöTLAR MUSTAFA BALBAY
'ÖrdeokBm,
'geVdegeleünu
ANKARA - D YP'de "anahtar tesümi" bir kongre daha
yaşandı. Cumhurbaşkaru Süleyman Demirel'in Köşk'e
çıkışının ardından Sezgin ve Toptan'ı geride btrakarak 13
haziranda genel başkanlık koltuğuna oturan Çiller. beş ay
sonra delegelerin karşısına rakipsiz çıktı.
Dünkü yanş genel başkanlık değjl, genel idare kurulu
(GİK) üyeliği içindi. Hazırandaki olağanüstü kongrede
sadece genel başkan seçilmiş, GİK üyeleri ise değişmemişti.
Bir bakıma Çiller, Demirerin tercihi olan GİK üyeleri ile
partiyı yönetmişti. GİK'le Çiller arasındaki kopukluk da
zaman zarnan su yüzüne çıkmıştı. Başbakan'ın koltuğu
garantiydi, ama masa arkadaşlan için kıyasıya birçekişme
yaşandı. Öğle saatlerine kadar 10'a yakın liste dolaşıyordu
ortalıkta, ama Çiller'in listesi son ana dek saklandı. Salonda,
liste için yapılan temaslar bazen gerginliğe, bazen kahkahah
gülüşmelere neden oldu. Bir milletvekilinin elinde GİK
Hstesi gören eski Bakan YaşarTopça, biraz inceledikten
sonra espriyle kanşık çıkıştı:
- Bu listeyi çocuklar bile yapmaz be...
Topçu'nun etrafindakilere getirilen bir başka listedede
yaş ortalaması 65'ti. Yorumlar başladı:
- Bu liste galiba 1310'dan kalma...
Geçen beş ay içinde Çiller'in parti içiyle fazla
ilgilenmemesi, bu işi daha çok Necmettin Cevheri'ye, Yahm
Erez'e. Mehmet Gölhan'a devretmesi delege tabanını da
bölmüş görünüyordu. Pek çok kişi, "Ben niye GtK'e
girmeyeyun" deyip kollan sıvamış ve adaylığını koymuş.
Olağanüstü kongrenin adaylanndan Köİcsal Toptan, daha
çok Atatürk Spor Salonu'nun bahçesinde sohbeti yeğledi.
Ayaküstü konuştuk. Kongrenin havasından memnun
dcğıldi. Heyecanı yetersiz bulmuştu. Toptan'ın yakın
gelecekteki tahmini şöyle:
"Yerel seçimlerde varlık gösteremez ve ANAP'ın gerisinde
kalırsak parçalanınz. Bakan olacak arkadaşlara çalışma
şansı tanınmalı. Tansu Hanım her şeyi üstlenmiş, götürmeye
çabşıyor. Bir insan her şeyi yapamaz ki."
Kongre salonunda delegelere derdini anlatmaya çalışan
eski Genel Başkan Yridmnı Ava'ya göre ise ortada tam bir
belirsizlik vardı. Pek çok il başkanı, Ava'ya. "Abi
listemizdesin" demiş. "Bu nasıl iş anlamadım" dedi. Ava
devametti:
"Ben bir eli banka kredilerinde, bir eli partide GİK üyesi
istemivonım.Partiveyakışankişileristiyonıın. Amahava
puslu, belirsiz." GİK çekişmesımn salona yansıyan yüzü
böyleydı. " ö l de ölelim. gel de geleünT, "Milliyetçi türkiye",
"Türkiye Apo'ya mezar olacak" sloganlan arasında kürsüye
gelen Başbakan Çiller'in konuşmasında vermek istediği
mesajlann saür başlan şöyleydi:
-Terör 1980-82 arası durmuş, 1982'deyenidenbaşlamış,
1984'te artmış, 1990'a doğru büyük ivme kazanmıştır.
ANAP hükümetleri siyasi kararlılık gösterememişü'r.
- Mesut Yıbnaz bir buçuk yılı varken üç ayda hükümetten
kaçmıştır. Bir şey söylemeye hakkı yoktur.
- Bız yapılması gerekenleri kararühkla yaptık, ama beş
ayda bu kadar olurdu.
- Gündemdeki önemli sofun ekonomik terördür.
- Birlik ve beraberliği önce parti içinde sağlayahm. (Yani
listemi delmeyin).
Çiller'in Yılmaz'a yüklenmesindeki ana etken, yerel
secimler. ANAP ve DYP'nin kurmaylan, yerel seçimlerde
kim birinci parti olursa sağdaki liderliği o partinin alacağını
biliyorlar. Çiller'in Yılmaz'a yönelik eleştirlerinin içi boştu.
Yılmaz memleketin önemli işleri varken Alrnanya'da
zayıflama küründeydi vs... Yılmaz'ın çelengi de salona
alınmadı, girişte bir köşeye kondu. Sağ yanındaHoşkır
Korse Sanayü'nin, sol yanında da Şahlanış Gnıbu'nun
çelenkleri vardı. Kongreye gönderilen telgraflarda en çok
alkışı Türkeş'inki aldı. Bunu. Gndonık, Karayalçın ızledı...
Görünen o ki kongre salonu için anahtar bir önceki
kongrede olduğu gibi eski MHP eğiliınlilere verilmişti.
Çiller. rakipsiz kongreden galip çıktı, ama asıl sorun bundan
sonra başhyor. Çiller'in altında oluşan GİK'in ağırlığına
göre hükümette yeni bir değişiklik beklentisi partiyi sarmış.
Kongreden güçlü çıkanlar, bu güçlerini hükümette de
görmek isteyecekler.
tek aday olurdu" derseniz gerekçe muhteüf. İçişleri
Bakanı Nahit Menteşe. "Biz özeDikle böyle Lstedik,
davul zurna bile getirmedik" diyor. Orman Bakanı
Hasan Ekinci ise, Çiller muhalıflerinin "harlu at-
masına" bağlıyor durumu.
Bakanlar, milletvekilleri, Çiller'in konuşmasını
gazetecilere değerlendirmek istemiyorlar. Ama ar-
kalannı döndüklerinde partililere, "Hiçbir şey söy-
leroedi. 4 aydır aynı şeyleri dinlemekten biktık"
dedikleri duyuluyor.
DYP kongresi en çok matbaacılan yoruyor.
8-10 ayn liste için sabahlara kadar kulis çalışması
yapıhyor ve sabahın ilk ışıklanyla matbaalar baskı
işine girişiyor. Çiller'in listesi de sabaha karşı baskı
ya giriyor. Ama bu kez listeyi maatbaaya götüren.
düzenlemesini yapanlar partililer
değil. Gece yansı, bir bakan an-
yor Çiller'i, liste ile ilgili son dü-
şûncelerini ilettikten sonra ekli-
yor: "Sayın Başbakanun, Bstele-
rin basılması işi çok önemli. Biz bu
işi biliriz. Matbaaya giderken si-
rin listenizde değişiklik yaparlar.
Aman bu konuda gii>enliği sağla-
yabm!" Parti yönetıcısı de olan
bakan, bu konuda partiden
adam görevlendirebileceğini an-
latmaya calışıyor. ama Çiller kes-
tinp atıyor: "Siz hiç merak etme-
yin. Ben o işi hallertiın!" Tabii
listenin son şeklinden ve matbaa-
ya nasıl gjttiğinden, partideki en
yakm çalışma arkadaşlannın bile
haberi olrnuyor. Liste "devlet gü-
vencesi" altında hazırlanıyor.
Aynı şekilde de baskısı gerçekleş-
tiriliyor. Liste için partililere gü-
venmeyen Çiller, bu görevi devlet
görevlilerine bırakıyor. Hatta lis-
teler polis koruması altında
kongre salonuna getiriliyor. Ge-
nel başkanlık seçimi sonuçlanın-
caya kadar da yanına partililerin
yaklaşmasma pek izin venlmi-
yor.
Liste delinmiyor
d e Oİağandl Dışanda masrafa kryıtanış rw-.,s,t>i şenliğe dönüştür-
mek içinprojelerüretilmişti. LzerindeTansu Çilleryazdıbalonoprojelerdenbirivdi işte.Olağan
kongrenin olağanüstü yanı. olağanüstü güvenlik önlemlerivdi. En klişeleşmiş deyimiyle dtşarıda
kuş ucurtulmadı. "Çiller çok şıktı" tanımına uyar mı bilinmez ama beyaz döpiyes özel bir özenle
seçJlmişti. Bir küçük fark çok renkli ekose atkıydı.
Çiller'in aldığı bu önlem saye-
sinde, listesi baskı öncesinde de-
linmiyor. DYP'bler, eski kongre-
lerde Demirel'in matbaaya
gönderdiği listelerin hangi "hü-
nerli" partililerce baskıya girme-
den, liderin bılgısi dışında nasıl
değıştirildiğini iyı biliyorlar. Bu
hünerli partililer bu kez genel
başkanın matbaadaki listesine
ulaşamıyor. İki taraf da birbirini
kolluyor. Bu nedenle her zaman-
ki matbaa kullanılmıyor.
Muhalifleri, Çiller'in ^nel
başkanlık oylannı düşürmeyi dü-
şünüyorlar, ama bu konuda bir
çalışma yapmıyorlar. Çiller'in
karşısına aday da çıkaramadıkla-
n icin böyle bır çalışmanın tepki
yaratacağını görüyorlar.
Haziran kongresinde Çiller'in
rakibi olan Sezgin ve Toptan
kongre süresince muhalefet guru-
buyla teması koparmıyor. Uzun
süre bir arada oturup değerlen-
dirmeler yapıyorlar, taktik geliş-
tiriyorlar. Seslendirme ihalesini
Zenger'in aldığı ve DYP tabanı-
nın alışık olmadığı ANAP'vari
sloganlarla coşkunluk yaratma
çabalan sergilenen kongreyi bu-
ruk bir ifadeyle izliyorlar. Bu
gruptan kopan ve son zamanlar-
da Çiller ile ittifak kuran Cavit
Çağiar'ın ise muhaliflerden uzak
durduğu ve sıkıntılı olduğu dik-
kat çekiyor. Çağlar. Çiller'in lis-
tesine giriyor, ama bu kez eski
arkadaşlan kendisine tavır alı-
yor.
Çok sayıda listenin dolaştığj
kongrede çok kişinin derdi
GİK'e girmek. Bunun için ne ge-
rekirse yapılıyor. Bir yandan Çil-
ler ile iyi ilişki içinde görünmeye
çalışılıyor, bir yandan da muha-
liflerin üste çahşmalanna katılını-
yor. Birçok listede yer almanın
avantajıyla GİK'e girmenin "ga-
rantüeneceği"' hesabı yapılıyor.
GİK büyük önem taşıyor
Bu kongrede DYP Genel İdare
Kurulu'na girmek büyük önem
taşıyor. Özellikle milletvekili ve
belediye başkanı ada>ı olmayı
düşünenler açısından. Çünkü
mart yerel seçimleri ve ardından
gelecek genel seçimlerde bu GİK
görev yapacak.
HAPTAYABAKIS
AHMET TANER KIŞLALI
RP'nin Önlenebilir
Tırntanışı!
RP tırmanışını sürdürüyor.
KONDA'nın son araştırmasına göre; Sayın Erbakan'ın
partisi, yarın seçim yapılsa "ana muhalefet"] oluştura-
cak.
Birinci sırada yüzde 27.7 ile ANAP var, ikinci sırada
yüzde 23 ile RP, üçüncü sırada yüzde 20 ile DYP. SHP ile
DSP'nin toplamı ise ancak RP'ye ulaşabiliyor.
Solsuz bir demokrasiye ve laikliğe karşı sağa bir kayış
mı var? Laikliğin ve solun olmadığı bir demokrasi olabi-
lir mi?
•••
önce RP'nin hızla artan oylarına sağlam bir "teşhis"
koymalı.
KONDA'nın araştırması, ANAP ve DYP'den RP'ye ka-
yış olduğunu gosteriyor. Ama -ne yazık ki- ılımlı sağdan
dinci sağa kayanlara, "Niçin" sorusunu yöneltmiyor.
Erbakan'ın başındabulunduğupartilerin, 20 yıldır yüz-
de 10'lardadonmuşolan "dinci" oylarına şimdieklenen
oyların niteliği nedir?
Türkiye'de bir din devleti kurulmasını mı istiyorlar?
Yoksatepkilerinidilegetirmekiçin mi oylannı "dincigö-
rünümü giderek azalan" bir partiye veriyorlar?
Prof. Ersin Kalaycıoğlu'nun bir araştırmasının da vur-
guladığı bir gerçek var. RP oylarını köyden değil kent-
ten, dahadoğrusu "gecekonduözelliklerinesahip"kent
kesimlerinden alıyor.
RP'nin 1989 seçimlerinde Istanbul'da aldığı oy yüzde
11. Ama aynı kentin gecekondu semtlerinden aldığı oy
yüzde 38... Aynı seçimlerde Konya köylerinde aldığı oy
yüzde 15.4, ama Konya merkezinde aldığı oy yüzde
41.7...
•••
Toprağa dayalı üretim, insanları "kaderci", yani tutu-
cu yapar. Çünkü alacağınız ürün sizin cabanızdan çok
"doğa'ya bağlıdır; Tanrı'ya bağlıdır.
"Gecekondu" insanı ise tutucu olmaktan çok "tepki"-
cidir.
Köy ile kent arasında bir "geçiş "noktasındadır. Gele-
nekleri ile kentteki yaşam biçimi ve "ahlak" anlayışı
arasında bir bunalım geçirmektedir.
Aileyapısı sarsıntıya uğramıştır. Kent kendisini, "gelir
düzeyi've "köylülüğü"nedeniyle kabullenmemektedir.
Köyde insanlar ve yaşam biçimleri arasında var olma-
yan uçurum, kentte vardır.
Kırdan ya da küçük kentten gelen insan, "kent"te ken-
disini güçsüz, dayanaksız hisseder. Yitme, kimliğini yi-
tirme korkusuna kapılır. Tutunacak bir "dal" arar.
Gelir dağılımındaki haksızlığa, ahlaksızlığa, yolsuzlu-
ğa öfkelenir.
Bu birikim, ya "Bu düzen değişmelidir" diyen güçlü
bir harekete, desteğe dönüşür... Ya da "yitmemek" ve
hiç değilse "öte dünya umudu'nu koruyabilmek için ge-
leneklere ve dine sımsıkı sarılmaya...
(Tıpkı Türkiye'de başını örtmeyen kadının Almanya'-
da başını örtmesi, Türkiye'de camiye gitmeyen erkeğin
Almanya'da gitmesi gibi... Bu, kurallarına uyamayaca-
ğı, kendini kabul etmeyen bir oyunu reddetmek gibi-
dir)...
Birinci davranış biçimi "so/"u. ikinci çıkış ise "sağ"\
güçlendirir. Eğer bugün "geçiş durumundaki" ya da ge-
çiş umudunu yitirmiş toplum kesimlerinde, sol oylar
azalırken dinci sağın oyları artıyorsa bundan çıkan an-
lam açıktır.
Sol tutarsızlığı ve güçsüzlüğü nedeniyle "tepki" oyla-
rını da kaptırmaktadır. O kitleler için artıktek umut, "adil
ve temiz"toplumvaat edenler olmaktadır!..
•••
RP açıktan laikliğe karşı.
RP'nin Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, Sı-
vas'ta35 insanı "din adına"yakanların avukatlığını yar-
gı önünde üstlenmeye soyunuyor.
RP'li belediye başkanları, Atatürk ün adını taşıyan
caddelerin adını değiştirip tarikat şeyhlerinin adını ko-
yuyorlar...
Ve RP'nin "ön/eneb///r" tırmanışının dört "büyük" so-
rumlusu var: Demirel, Evren, özal ve sol partiler...
Sayın Demirel, uzun iktidar yıllarında, RP'nin dünya
görüşüyönünde insan yetiştiren "ofcu/"larınsayısını "re-
kor"düzeye çıkardığı için sorumlu. O kafaların -Milli Eği-
tim'den başlayarak- devleti işgal etmesine olanak hazı-
rladığı için sorumlu.
General Evren, Kemalistler dahil tüm solcuları ezerek
meydanı "dinci" güçlere bıraktığı için sorumlu. Atatürk
adına Atatürk'e "ihanet" ettiği için sorumlu.
Rahmetli Özal, tüm toplumsal dengeleri alt üst ettiği,
toplumsal uçurumları derinleştirdiği, devletin sağlam
kalmış kurumlarını da yıprattığı, eğitimin ve devletin iş-
galini sürdürdüğü için sorumlu.
Sol partiler ise düzen değişikliği" bayrağını taşıya-
mayacak kadar bölündükleri, tutarlılıklarını ve güçlerini
yitirdikleri, RP'ye alan bosalttıklan için sorumlular...
Demirel, Evren ve Özal, attıkları adımların kendi
amaçlarına değil, "başkaları "na yarayacağını göremi-
yecek kadar "dar görüşlü" idiler... Sol particikler iseza-
ten kendi küçük dünyacıklarına hapsolmuşlar...
İZLENİMLER
Koltukyanşıdelegeyişaşkınaçevirdi
ŞEBNEMGÜNGÖR
.4NKARA - İstanbul Kartal'da partiye
kayıtlı olan sürpriz isim Mehmet Karakü-
çük dikkate aknmazsa. Taıtsu ÇiDerin
rakipsiz olarak gardiği DYP 4. Olağan
Büyük Kongresi'nde genel başkanlık ya-
nşı yaşanmadı. Ancak partinin yetkili Esprili Üsteler
organlannda koltuk kapma mûcadelesi
DYP delegesini şaşkına çevirdi.
zorlandılar. Listeleri kapmak için birbir-
leriyle yanşan delegeler, ellerine aldıklan
listelerin birbirinden pek farkı olmadığmı
görünce, çe\Tesindekı!ere. "Bu liste kimin
abi?", "Çiller'in listesi mivTiûşr*, "Bu da
fasoo çıkü, asıl liste nerede?" dıyorlardı.
Çıller, kongre öncesinde ısrarla "Kim-
seyi tasfiye gibi bir dûşüncemiz yok" me-
sajını ıletmesine karşın muhaliflerini
inandıramadı. Genel Başkan Çiller. ko-
nuşmasında Türkiye'deki birlik ve bera-
berlikten önce, parti içi birlikteliğin
önemine dikkat çekerken, kongrede el-
den ele dolaşan 15 dolayındaki liste,
DYP'deki mevcut tabloyu gözler önüne
seriyordu.
Dün sabah saat 09.00'da başlayan
DYP kongresine ilk liste yaklaşık 3.5 saat
sonra geldi. Beyaz renkli bu listenin ar-
dından san, yeşil, pembe, mavi, mor; tek
amblemli, çift amblemli listeler beşer-
onar dakika arayla kongre salonuna
ulaştı. Adeta liste yağmuruna tutulan de-
legeler, hangi listenin hangj gruba ya da
kişiye ait olduğunu anlamakta oldukça
Bunca liste bolluğunda, secimler sıra-
sında divan başkanüğına yalnızca 8 liste
iletildi. Fason olarak nitelenen öteki liste-
lerde ise kimler yoktu ki: öıer Uçuran
Çiller, Matild Manukyan, Mehmet Nabi
fnciler, Halis Komfli. Nazlı Ibcak, Güneri
Civaoğlu, Cevher özden, bir süre önce
trafık kazasında ANAP Adana Milletve-
kili Yılmaz Hocaoğhı ile birlikte yaşamını
yitiren Yasef Öztürk... Bu listeler bir espri
olarak kaldı yalnızca.
İddialı tek aday olmanın verdiği rahat-
lıkla kongre salonuna saat 10.50"de giren
Çiller, tek başınaydı. Kongrelerde liderle-
rin eşlerini de yanlannda getirmeleri ko-
nusunda artık gelenek oluşmasına karşın
Çiller, kongre kulisiyle yakından ilgile-
nen eşi Özer Bey'i kongre salonuna getir-
medi. Çiller, delegelerin ve konuklann
ayakta alkışlan eşüğinde salonda bir tur
attıktan sonra yerini aldı. Ama yanında
eşi için aynlan koltuk boş kaldı. Bu boş-
luk, Teşkilat Başkanı Milli Savunma
Bakanı Mehmet Gölhan taraiindan he-
men dolduruldu.
Arabeskçi Emrah'ın "Haydi şiındi gd"
adlı parçasmın DYP uyarlaması eşliğinde
salonu selamlayan Çilİer, krem rengi dö-
piyesi ile her zamanki gibi şıktı. Ancak
Çiller. simgesi haüne gelen şal yerine
çok renkli ekose bir atkıyı ter-
cih etmıştı. Güneydoğu gezilerine bile
yüksek topuklu ayakkabilanyla çıkan
Çiller'in kongreye düz topuklu uzun çiz-
meleriyle gelmesi dikkat çekti.
Suikast ihbarlan nedeniyle yoğun gü-
venlik önlemlerinin ahndığı salonda Çil-
ler. konuşmasını 25 korumasının gözeti-
mi altında yaptı. Kongreye gönderilen
çelenklenn büyük bölümü güvenlik ne-
deniyle salon dışında bırakılırken, salona
sadece ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ın gönderdiği çelenk sokuldu. Salo-
na girenlerin üzerleri tek tek arantrken.
giriş kapılannda, "silah alroa yeri" tabe-
lası asıh bölümler oluşturuldu. Ama bu-
radaki görevlilere çok az sayıda partili
silahını teslim etti.
Çiller. 13 haziran kongresinde olduğu
gibi, dünkü kongredeki konuşmasında
da "ezan, bayrak, AUah, inanç" sözcükle-
rini sık kullanmaya özen gösterdi. Çiller'-
in "mflliyetçilik" vurgulu sözlerini en çok
alkışlayanlar, protokol tribününün arka
bölümüne yerleştirilen ve Ankara'daki
çeşitli üniversitelerden "fedakârlıklannm
karşdığı ödenerek toplandığı" belirtilen
"sağ görüşlü" öğrenciîer oldu. Çiller lehi-
ne tezahürat yapmalan için genel mer-
kezde görevli bazı danışmanlarca çağn-
lan bu grup, bir ara slogan dozajını o
kadar arttırdı ki, bu durumdan Çiller de
rahatsız oldu. Çiller, ekonomik konular-
da görüşlerini aktanrken dahi "Milliyetçi
Başbakan", "Tûrkiye Apo'ya mezar ola-
cak", "Kahrotsun PKK" sloganlan atan
gençleri sık sık eliyle işaret ederek sustur-
mak istedi. Susturulmaya çalışılanlar "
<>r de ötelim. 'Gel' de, ölfinceye kadar ar-
kandan gelelim " sloganıyla da arabesk
müziğe katkılannı ortaya koydular. Bu
sloganlar arasında 1 saate yakın konuşan
Çiller. kadınlığ sembolize eden eflatun
renkli platformda bir sağa bir sola yürü-
yerek konuşmayı tercih etti.
İktidar partisi DYP'nin dünkü kong-
resi, terörden ekonomiye değin tırmanan
ülke sorunlanna cözüm önerilerinin dile
getirildiği bir zemin olmaktan çok, parti
içi hesaplaşma ve kulislerin doruğa ulaş-
tığı bir toplantı oldu.
Başkanlık divanı için yerel seçimleri dikkate alacak
Tansu Çillerııyıımpeşinde
ANKAR.4 (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkanı Başbakan Tansu Çiller,
partide "uyumlu bir yönetim" hedefliyor.
_ Çiller. bu amaçla kongreye sunduğu Genel
İdare Kurulu (GİK) listesinde her kesimden
isime yer verirken, özellikle kendisini açıktan
eleştiren muhaliflerini dışladı. Divan
başkanhğına Ali Naili Erdem'in secildiği
DYP kongresinde. seçimlerden önce gündem
değişikliği yapılarak, Çiller muhaliflerinin
Genel İdare Kurulu'nda alınan kararla
uygulamayı amaçladıklan plan bozuldu.
Muhaliflerin GİK'te alınmasını sağladıklan
karar uyannca. kongrede genel başkan.
GİK, merkez karar yürütme kurulu ve
yüksek haysiyet divanı seçimlerinin aynı
anda yapılması gerekiyordu. Böylece,
Çiller'in hazırladığı listede yer alamayanlann
hoşnutsuzluğu ile genel başkanın düşük bir
oyla seçilmesi ve GİK listesinin delınmesi
amaçlanıyordu. Kongrede divan
başkanlığının oluşturulmasından sonra
verilen bir öngergenin kabulü ile genel
başkan seçimi öne ahndı. GİK ve öteki genel
merkez organlannın seçimi, genel başkan
seçiminin sonuçlanmasından sonraya
bırakıldı. Böylece, Çiller'in oylannın
kesilmesi bir ölçüde önlenebildi. DYP
kongresinde tüzük değişiklikleri de
gündemden çıkanldı. Tüzük
değişikliklerinin. ocak ayında yapılacak
olağanüstü kongrede görüşülmesi
kararlaşünldı. Çok sayıda listenin yanşuğı
DYP kongresinde Çilİerin, il başkanlannın
önerilerini aldıktan sonra hazırladığı listede,
kendisine açıktan muhalefet yapanlara yer
vermediği dikkat çekti. Çiller. listesinde
Gökberk Ergenekon. Yaşar Topcu, Tunç
Bilget gibi kendisine ta\ar alan ve açık açık
eleştirenlere yer vermedi. Ancak, Çiller,
listesinde geçen kongrede rakibi olan İsmet
Sezgin ve Köksal Toptan gibi isimlere yer
verdi. Çiller'in "bütünleştirici" bir liste
hazırlarken "uyum" aradığı öne sürüldü.
Çiller'in, özellikle yeni GİK içinden
başkanlık divanının oluşturulması sırasında
bu uyuma dikkat edeceği belirtiliyor.
Kendisini açıktan eleştiren isimlere
Başkanlık Divanı'nda yer vermek istemeyen
Çiller'in "partide kafa kanştıracak ve her
kafadan bir ses çıkacak görüntünün yararı
yok" gerekçesini ortaya kovması bekleniyor.
Çiller'in Başkanlık Divanı oluşumu
sırasında, uyumun yanı sıra 1994 Martı'nda
yapılacak yerel seçimleri de dikkate alacağı
belirtiliyor. Bu nedenle yeni DYP Başkanlık
Divanı'nın seçim çalışmalanna göre
oluşturulacağı bildiriliyor.