Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5EKİM1993SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kadına karşı
aynmcriık
•ANKARA (AA) - Kadının
sorunlanndan sorumJu
Devlet Bakanı Türkan
Akyol, kadına karşı
ayrımcılık içeren bütün
yasalan değjştirmek, kadın
veerkeğiyasalarönündeesit
bir konuma getirtnek
konusunda kararlı
oldukJannı söyledi. Akyol,
Türk kadınını ve sorunlannı
Lizbon'da yapılacak olan
Sosyalist Enternasyonal
Kadın (SIW) toplantısında
yapacağı konuşmayla
anlatacak. Akyol yaptığı
açıklamada, Türk kadınını
Türkiye gündeminden sonra
dünya gündemine de
getirmeye kararh olduğunu
belirterek şöyle devam etti:
"Değişim ve gelişim
sürecinin yarattığı
sorunlardan toplumurnuzun
tüm bireyleri etkilenmekle
beraber, kadınlanmızın
ödediği bedel, dünyanın her
yerinde olduğu gibi daha ağır
olmaktadır.
Anadol:
BiPleşmemek
hezimet yaşatır
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPGenel
Sekreter Yardımcısı Kemal
Anadol, solda birleşmeyi
halkın ıstedığinı
vurgulayarak "Birleşme bir
an önce gerçekleştirilmeli.
AdresCHP'dir. Bubir
dayatmadeğil
zorunluluktur" görüşünü
savundu. Birleşmeye
zorunluluk ve halkın istemi
olarak bakuklannı anlatan
Anadol, "Bu üç parti
birleşmez, solda birlik
gerçekleştirmezse seçimlerde
hezimet olur ve sol silinip
gider" dedi.
DİSK'ten
Karayalçın'a
ziyaret
• tstanbul Haber Servisi -
DİSK Yönetim Kurulu dün,
SHPGenel Başkaru ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın'ı ziyaret etti. Saat
14.30'da SHPGenel
Merkezi'nde yapılan
ziyarette başta
demokratikleşme olmak
üzere, sendikal hareketin
içinde bulunduğu sorunlar
dilegetiriklk DISK Yönetim
Kurulu, Karayalçın'a,
demokratikleşme, sendikal
hak ve özgürlüklerin ILO
standartlanna uyarlanmaa
doğrultusunda istemlerin yer
aldığı bir de dosya sundu.
Arnavutluk
Başbakam
Ankara'da
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu) - Arnavutluk
Başbakam Alexander Meksi
ve Başbakan Tansu Çiller
başkanbğındaki
Türk-Arnavut heyetleri
arasındakı görüşmelerin
bugün başlaması bekleniyor.
Türkiye ve Arnavutluk
arasında siyasi, ekonomik ve
askeri ilişkilerin daha da
geliştirilmesi cerçevesinde
Ankara'yı ziyaret etmekte
olan Meksi, resmi
temaslannı tamamladıktan
sonra yann İstanbul'a
geçecek. Meksi'nin ziyareti,
Türkiye'nin. Doğu
Bloku'nun dağılmasının
ardından demokratik
yönetim biçimlerini seçen
Balkan ülkeleriyle ilişkilerini
dengelerne politikası
cerçevesinde gerçekleşiyor.
Demirel'in
Poionya gezisi
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Cumhurbaşkanı
Lech Walesa'nın konuğu
olarak üç günlük resmi bir
ziyaret için 2 kasımda
Polonya'ya gidecek. Eşi
Nazmiye Demirel ile birlikte
Varşova'ya gidecek
Demirel'in bu ziyareti, iki
ülke arasında
cumhurbaşkanı düzeyinde
ilk ziyaret olacak. Demirel'in
ziyareti sırasında ikili
ilişkilerin heralanda en üst
düzeye çıkanlmasını
öngören bir anlaşmanın
imzalanması öngörülüyor.
Demîrel-Çiller
göpüşmesi
•ANKARA (Cumhuriyet
BÜFOSU) - Başbakan Tansu
Çiller, Atatürk
Universitesi'nin açılışını
yapmak için dün Erzurum'a
giden Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'i telefonla
aradı. Başbakan Çiller'in,
hafta içerisinde
Cumhurbaşkanı Demirel'in
de katılacağı ekonomik
ağırlıklı toplantılara ilişkin
programı kesinleştirmek
amacıyla Demirel ile
görüştüğü öğrenildi.
CHP ve SHP liderleri solda birlik için ilk somut adımı bir araya gelerek attı
Soldabütünleştnezirvesi
Karayalçın CHP Genel Başkaru BaykaHa
. . I görüşen Karayalçın. birleşme
ilkelerinin birlikte saptanacağını söyleyerek, 'Ekim ayı
Baykal
içinde öyle ya da böyle tamamlayahm" dedi.
CHP lideri Baykal da " Veni parti
kurulması durumunda, yerel seçimlere
girmemiz mümkün görülmüyor. Bu nedenle, birleşmenin, mevcut
iki partiden birinde olması gerekiyor" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın ile CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal, sol-
da birlik konusunda ilk görüş-
meyi dün yaptı. Karayalçın.
birleşme önerileri üzerinde çalı-
şacak bir komisyon kurulması-
nı istedi. Birleşme için iki parti
arasında başİanacak komıs-
yonlararası görüşmelerden ön-
ce "siyasi bir karar" ahnmasını
öneren Baykal, yerel seçimlere
girebijmek için mevcut pûrtiler-
den birinde birleşmenin zorun-
lu olduğuna dikkat çekti. İki
lider, gelecek hafta tekrar bira-
raya gelmeyi kararlaştırdılar.
SHP Ge'nel Başkanı Kara-
yalçın, görüşme öncesinde, bir-
leşme görüşmelerinin bu ay
sonuna kadar sonuçlandınlma-
sını umduğunu bildirirken
CHP Genel Başkanı Baykal.
solda birlik konusunda DSP-
den fazla umutlu olmadıklan-
nı, kaygan bir zeminde çaba
göstermek yerine somut kaza-
nımlara yönelmek gerektiğini
belirtmekle "DSFsiz bir büîeş-
me" umudu taşıdığını ortaya
koydu.
Murat Karayalçın, görüşme-
nin başlangıcında, SHP Parti
Meclisi'nin aldığı karan hatır-
lattı ve şunlan söyledi:
"Parti Medisimiz, sosyal de-
mokratlaraı birliği için beni ve
MYK'yi her tûrlü yetkiyle do-
nattı. Karanmızda, birleşmenin
nasıl yüriitüleceği. hangi sürede
bitirileceği yolunda bir unsur
vok. Bunu birlikte saptayalım is-
tiyorum. Kimlerle, nasıl, hangi
sürede sonuçlandıracağunıza
birlikte karar verclim. Betli bir
sürede olmasını isteriz. Ekim ayı
içerisinde öyle ya da böyle ta-
mamlayalım."
Sosyalist Entemasyonal top-
lantısına katılacağı için görüş-
menin dün yapılmasını istediği-
ni kaydeden Karayalçın. DSP
lideri Ecevit'ten, çagnsına bir
yanıt gelmediğinı belirtti.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal da, bütünleşme konu-
sunun sosyal demokratlann
sürekli gündeminde yer aldığı-
ru, ancak somut bir adım atıla-
madığını belirtti. CHP'nin de
birleşme konusundaki tutumu-
nun net olduğuna, bütünleşme-
nin gereğine inandıklanna ve
bu konuda Parti Meclısı'nde
karar aldıklanna dikkat çeken
Baykal. özetle şunlan söyledi:
"SHP'nin de bu konuda karar
alması bizi sevindirdi. Gereğini
birlikte yapalım. Bunu yapar-
ken. çok gerçekçi ve dikkatli
olmalıyız. Sosyal demokratlar
elbette bütünleşmelidir. Ancak
bu yapüırken varolan şansın va-
rolmayan şanslarla birlikte de-
ğerlendirilmesi mümkün değil-
dir. Birleşme>e adım adrnı
yaklaşmalıyız. Bunu önce SHP-
CHP başladr ve bunu takip ede-
riz. Kaygan bir zeminde çaba
sarfetme lüksüne sahip değiliz.
Bütünleşme konusunda rahat
zamanlamava da sahip değiliz.
Önümüzde yerel seçünler var.
Bu seçimlere birlikte girecek
hızla çalışmalann yapılması ge-
rekiyor. Biz bu işe kararlı ve cid-
di girmeye hazırız. Yalıuz bu
girişim. yapay bir umut olarak
kaunasın. Birleşme mümkün de-
ğilse, bunun da ortaya çıkmasın-
da yarar görürüz."
DSPtartışması
Baykal. iki partinin bütünleş-
me arayışlannın ve bu arada
gerçekleşen ziyaretin bir proto-
kol ziyareti olmaktan çıkması
dileğini de belirtti ve görüşme-
nin "iş yapmaya" dönüştürül-
mesi gerektiğine inandığinı
kaydetti.
Baykal'ın, DSP'nin birleşme-
ye yanaşmadığını ima etmesi
üzerine yeniden söz ajan Kara-
yalçın, partisinin, sosyal de-
mokratlann birliği konusunda
karar aldığını. bu doğrultuda
ilk görüşmeyi CHP ile yaptığmı
hatırlattı v e "İstiyonız ki üç par-
ti birarada olsun. Ama bunun bir
ayağı olmayacak dive. CHP ile
göriişmelerde bulunmayacağız
anlamına gelmez. L'zun dönem-
de bu arayişlar olabilir. Bizim
hiçbir koşulumuz yok" dedi.
Baykal da. SHP PM'nin kara-
nnda öngörüldüğü gibi. solda
birlik konusunda bir işaret çık-
masını sevinçle karşılayacakla-
nnı belirtti ve "Ama bu işaretin
olmadığını göriiyoruz. Sayuı
Ecevit, kendisini sosyal demok-
rat değil, demokratik solcu ola-
rak tanmlıyor. Birleşme istekle-
rini SHPve CHP'nin resmi
organlan ifade ettiler. Şimdi bu-
nu görüşeceğiz. Diğer taraftan,
işaretin gelmemesi, bizi bu so-
mut bedefi gerçekleştirmekten
alıkoymamalı" diye konuştu.
Görüşmeye, SHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Mustafa Timisi
ANKARA METROSU
SAYIN YAYA
J i • 2C - SA
DISfNDi BU AİT
KAPAL
Karayalçın metronun geçidini açtı SHP şş şa
Yardımcısı MÛrat Karayalçın, Kı/ılay Metro İstasyonu'nun ilk altgccidini. dün hizmete açtı.
Karayalçın. metronun aİtgeçirlerinin açılmasını. "çok önemli bir aşama" olarak gördüğûnü
kaydetti. Kara\alçm. Kı/ılay'da Metro tstasyonu'nun Milli Müdafaa Caddesi altgeçitinin
açılış törenine katıldı. Milli Müdafaa Caddesi ile Yüksel Caddesi arasında yaya trafiğinin
akışını sağlayan geçidin açılışına. Karayalçın'ın yanı sıra Ankara Anakent Beİediye Başkan-
vekili \edat Aydın ile Beİediye Genel Sekreteri Timur Erkman, Genel Sekreter Yardımcısı
Fehmi Toptaş, belediye çaltşanları ve kalabalık bir vatandaş topluJuğu katıldı.
No TLAR MUSTAFA BALBAY
Birleşeüm nû?Hayır BivleşeümANKARA - Sosyal demokratlann gün-
deminde birinci sıraya çıkan birleşme dün
yeni bir ivme kazandı. Karayalçın ile Bay-
kal hızlı işleyen randevu trafiğinin ardın-
dan CHP Genel Merkezinde bir araya
geldi. 1.5 saatlik görüşmenin ardından ya-
pılan açıklamalar ekim ayı boyunca birleş-
menin çok konuşulacağını ortaya koyu-
y°r.-
Önce iki lideri buluşturan bir haftalık sü-
reci özetleyelim:
Geçen hafta başında SHP Parti Meclisi.
birleşme konusunu tek gündem maddesi
olarak görüşme karan aldı. Görüşme tari-
hi saptandı: 3 ekim pazar.
CHP cephesi bu girişimi "sevinçfe" kar-
şıladı ve "beyaz günler" başladı. Baykal.
SHP PM'nin ardmdan Karayalçm'la gö-
rüşmeye hazınm" dedi. Karayalçın, "Bay-
kalia önkoşulsuz, birleşmeyi görüşürüm"
mesajını verdi. Bir hatfa boyunca, iki parti-
nin de kurmaylan birleşmenin kendi bün-
yelerinde olması gerektiği konusunu işledi.
kal'la görüşme isteğını ıleten Karayalçın,
bu akşam (dün) Sosyalist Entemasyonal
toplantısına katılmak üzere Lizbon'a gide-
ceğini açıkhyordu. Yani görüşme bugün
(dün) gerçekleşemezse 10 ekime kalacaktı.
Baykal'la 10.30 sıralannda telefonda gö-
rüştük. Heyecanlıydı. Birkaç kez şucümle-
>i tekrarladı:
- Yeni bir durum doğdu. Bunun gereğini
yerine getireceğim.
Baykal, öğleye doğru Karayalçın'ı tele-
fonla aradı ve isteğini iletti:
- Görüşme)i 10 ekimden sonraya bırak-
mayalım. Bugün görüşmeye hazırun.
Ardından genel sekreterler devreye girdi.
SHP Genel Sekreteri Haü'l Çuİhaoğiu.
CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay'ı ara-
dı. Randevu kesinleştirildi: Saat 14.00'te...
Ama nerede?
SHP'lilere göre, TBMM'deki CHP grup
odasında, CHP'lilere göre ise partılennin
genel merkezinde.
İşin şakası bir yana, iki parti arasında
görüşme yerinin saptanmasında bile anlaş-
maya vanlamamıştı.
dı:
Tabii hemen kulislerde yorumlar başla-
SHP PM'nin öncekı günkü toplanüsın-
da Karayalçın birleşme için gerekli tüm
girişimlerde bulunma yetkisiyle donatıldı.
SHP lideri, MYK ile birlikte hareket ede-
rek CHP ve DSP liderleriyle temas karan
aldı. Karayalçın, Ecevit ve Baykala birer .
mektup göndereceğini ve görüşme istemini ilk İttifak adaçayinda
ileteceğini açıkladı.
- Baykal, Karayaiçın'ı ayağına çağırdı.
DünJcü trafık ise çok hızhydı. CHP'liler
kendi aralannda espri yapıyordu. "Bu iş
mekruba kaldıysa olmaz. PTT zaten özelJe-
şiyor. o mektup postaya takılır" diyorlardı.
Ama öyle olmadı. Karayalçın, sabah
10.00 sıralannda CHP Genel Merkezi'ne
faksladı mektubu. Faks metnınde. Bav-
SHPkulisi
Rande\oı yerindeki anlaşmazlık yüzün-
den görüşme 20 dakıka geç başladı. Bay-
kal, Karayalçın'ı asansör kapısında karşı-
layıp. odasma götürdü. Karayalçın, görüş-
me öncesi, ciddi bir adımın başlangıcında
olunduğu izlenimini verdi. DSP'nin sürece
katılmamasmın SHP ve CHP arasında gö-
rüşmelerin yapılmasına engel olmayacağı-
nı anlattı. "Ekim av ı içinde öyle ya da böyle
bu girişimleri tamamlamalıyız" dedi. Bay-
kal ise birleşme için bir dizi sıfat sıraladı:
- Dikkatli, gerçekçi, kararlı...
Her iki lider de yerel seçimlerden önce
son şanslannı kullandıklannın bilincinde
görüşmeye başladılar. önce ne içeceklerine
karar verdiler. Çay, kahve, soğuk birşey...
Adaçayında karar kılındı. Görüşmeye ka-
tılan Çulhaoğlu, Timisi, Günay da liderle-
rine uyup "adaçayı" dediler.
Görüşmelere girerken her iki tarafın gö-
rüşleri belliydi:
SHP, "Aynlıp giden siz oldunuz, haydi
uzatmayın dömin. Biz de partinin adım
CHP olarak değiştiririz" dıyor.
CHP. "Baba ocağında bir araya gelelim.
70jıllık tarihi hiçe saymayuı" diyor.
iki liderin görüşmesinin ardından yapı-
lan açıklamalar bu yaklaşımlann çok de-
ğişmedığini ortava koyuvor. Ama karşılık-
lı tavızlerin olabileceğine ilişkin bazı ipuç-
lan da yok değil. Zaten ilk görüşmeden
fazla birşey beklenmiyordu. Karayalçın ve
Baykal 10 ekimden sonra yeniden bir ara-
ya gelecek. Bu aşamadan sonra belirleyici
olan "kamuoyu" olacak. Sosyal demokrat
kamuoyu birleşmeyi gerçekten istiyorsa iki
lidere yardımcı olur ve gelişmeleri karşıdan
izlemek yerine alternatıf üretir.
Belediye başkanlannm hafta sonunda
Ankara'dakı zirvesi bu açıdan da önem ta-
şıyor.
Eğer birleşme olmazsa, seçim ittifakı ola-
bilir mi ? Ufukta böyle bir olasılık var. Her
iki partinin kulislerinde bunun nasıl olabi-
leceği tartışılmaya başlandı bile.
Baykal ise buna karşı çıkıyor. " Hayv,
olacaksa bürünleşme olmalı" diyor.
Somut adıııı Karayalçın'ın dönüşünde
İSMET DEMİRDÖĞEN
ANKARA - Görüşmeye giderken te-
dirgin görünen SHP'b'ler, gördükleri sı-
cak ilgiyi arkadaşlanna aktardıklarında,
başlangıçta gizlenen sevinç kendini ele ve-
riyor. SHP yöneticileri "Bu iş oluyor gali-
ba" yorumunu yapıyorlar.
Daha bir gün önce toplanan parti mec-
lişinde sert tartışmalar yaşanmış, solda
birliğin sağlanmasının zorunlu olduğunu
vurgulayan Grup Başkanı Aydın Güven
Gürkan, "Biıieşme sağlanamazsa parti-
den yeni kopmalann nasıl önleneceği orta-
ya konulmalı"deyince, suçlamalara hedef
olmuş. Bazı üyeler açıkça "umutsuz" oi-
duklannı dile getirmişler...
Sabah erkenden görüşme talebini Bay-
kal"a ileten Karayalçın, hemen yanıt bek-
lemiyor olacak ki, kendisini telefonla
arayan CHP liderinin "hemen görüselim"
teklifı karşısında hazırbksızlığını ortaya
koyuyor. randevulannın çokluğunu ve
programınm yoğunluğunu anlatıyor.
Görüşmenin nerede olacağı ise birleşme
görüşmeleri kadar olmasa da yeni bir tar-
tışmaya yol açıyor. CHP'lilerin, ilk zirve-
yeev sahipliği yapmak konusundaki ısra-
n. görüşmenin yerini belirhyor. İki lider,
CHP'nin Çevre Sokak'taki genel merke-
zinde bir araya geliyorlar. SHP'de ilk gö-
rüşmeye ilişkin beklenti, " CHP'ye çağı-
racaklar gitmeyeceğiz, sonuç alınamaya-
cak"biçiminde. Baykal. CHP'nin tarihini
anlatıyor, üstü kapalı biçimde birleşme-
nin CHP çatısı alünda gerçekleşmesi ge-
rektiğini anlatıyor. Karayalçın bu değer-
lendirmeye karşı hazırlıklı, "nostaljik
degeriendirmelerin üzerine çıkalım" diyor
ve ekliyor:
"DP de devam ediyor. ama ruhen... Bir-
leşmeyi klasik nostaİjik çizgide görmüyo-
nım. Bu bir ihtiyaç ve ciddi boyutta ele
alınmalı."
Baykal ve arkadaşlannın başlangıçta
beklenmeyen ısrarlı yaklaşımlan, SHP'-
lilerdeki tedirginliği umuda dönüştürii-
yor ve Karayalçın, Lizbon'a hareketin-
den önce talimatını veriyor:
"Özellikle yeni bir parride birleşme ko-
nusunu araştırın, yeni partinin yerel seçim-
lere katılıp katılamayacağı konusunda
aynntılı çalışma istiyorum."
ve Genel Sekreter Halil Çulha-
oğlu, CHP'den de Genel Baş-
kan Yardımalan İsmail Cem,
Adnan Keskin ve Genel Sekre-
ter Ertuğrul Günay da katıldı-
lar.
Başbaşa görüşme
Görüşmenin basına kapalı
bölümünde, liderler, önce bir-
leşme konusundaki düşüncele-
rini birbirlerine aktardılar ve
birleşmenin zorunlu olduğu ko-
nusunda görüş birliğine vardı-
lar. Ancak, yöntem konusunda
somut bir öneri ortaya koyma-
dılar. Bunun üzerine, CHP ta-
rafı, iki liderin başbaşa görüş-
mesini önerdi ve Baykal ile
Karayalçın. heyetlerin bulun-
duğu salonun yanındaki oda-
da, bir saati aşkın süreyle baş-
başa görüştüler.
Baykal. görüşmede, birleşme
konusunun uzatılmaması ve bu
ay içerisinde. sonuçlandınlması
yolundaki görüşünü KarayaJ-
çın'a iletti. CHP lideri, birleşme
için iki somut yol bulunduğunu
bildirerek bunlan, "Yeni bir
partinin tüzel kişiliğinde birleş-
me ya da mevcut iki partiden bi-
rinde birleşme'1
olarak açıkladı.
Baykal: Önce siyasi
karar
Yerel seçimlere 5 ay 20 gün
kaldığına dikkal çeken Baykal,
"Dolavtsıyla, yeni parti kurul-
ması durumunda. yerel seçimle-
re girmemiz mümkün görülmü-
yor. Yasa, yeni partinin seçim-
lerden en az 6 ay önce bütün
yurtta örgütlenmesini öngörü-
yor. Bu nedenle, birleşmenin,
mevcut iki partiden birinde ol-
ması gerekiyor" dedi.
Karayalçın'ın. "Bu görüşleri-
nizi, kurulacak bir komisyonda
değerlendirelim" demesi üzerine
Baykal. "Önce birleşme konu-
sunda siyasi olarak karar vere-
lim. Teknik aynntıları görüş-
mek üzere komisyon daha sonra
kurulur" görüşünü dile getirdi.
Baykal'ın. aynca, iki partinin
birleşmesi konusunun uzatıl-
maması düşüncesini Karayal-
çın'a aktardığı ve "Birleşme
konusu hepimiz için önemli. Za-
man kaybedemeyiz. Seçimlere
hazırianmak için zamana Uıtiya-
cımız var. Konunun bu ay içeri-
sinde çözümlenmesi görüşünü
biz de paylaşıjoruz" dediği öğ-
renildi.
Karayalçın'ın, Sosyalist En-
temasyonal toplantısına katıl-
mak için gıdeceği Lizbon'dan
dönene kadar zaman istediği
görüşmede, iki lider, gelecek
hafta SHP Genel Başkanı 'nin
makamında ikinci kez biraraya
gelmeyi kararlaştırdılar.
Liderlerihtiyatlı
Karayalçın. görüşmeden ay-
nlırken. "Bu görüşmeyi birleş-
me görüşmelerinin başlangıcı
olarak değerlendirmemek gere-
kir. Müzakerelere başlamtş de-
ğiliz" uyansında bulundu.
CHP Genel Başkanı da gö-
rüşmeden sonra yaptığı açıkla-
mada. "Birleşmenin önündeki
sorunları, güçlükleri ve engelleri
ele aldık. Yarariı bir görüşme ol-
du. İki partinin birleşmesinin
önünde çeşitli güçlükler olacak-
tır. Bunlan aşmak için tekrar
görüşeceğiz" dedi.
Toplantıdan sonra TBMM-
de topladığı Merkez Yürütme
Kuruîu'na görüşme hakkında
bilgi veren Karayalçın. dün ak-
şam İstanbul'a hareketinden
önce. partisinin grup yöneticile-
rine "Baykal'ı samimi bulduğu-
nu" söyledi. Karayalçın. SHP
grup yöneticilerine, yeni kuru-
lacak bir partide birleşme olası-
lığı ve böyle bir girişimin yerel
seçimlere katılabilme açısından
bir sakınca yaratıp yaratmaya-
cağı konulannda çalışma yap-
malan talimatını verdi.
Faksla istenen randevu
SHP PM'nin önceki günkü
toplantısında ahnan "birleşme
için koşuisuz görüşme" karan
doğrultusunda. Genel Başkan
Murat Karayalçın, dün sabah
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ile DSP Genel Başkanı
Büİent Ecevit'e görüşme talebi-
ni faks mesajıyla iletti. Talebi
değerlendiren Baykal, genel
başkan yardımcılan ve Genel
Sekreter ile görüştükten sonra
Karayalçın'a randevu verdi.
Karayalçın, çağnsına. Ecevit'-
ten dün akşam saatlerine kadar
bir yanıt alamadı.
Görüşmenin, Baykal'ın
TBMM'deki ofısinde yapılaca-
ğı ifade edihrken. Deniz Bay-
kal, CHP Genel Merkezinde
Karayalçın'ın gelmesini bekle-
di. Yanlış anlamanın gıderilme-
sindcn sonra Karayalçın ve
beraberindekiler, CHP Genel
Merkezi'ne gitti.
POIJTtKAGtJNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sinsice...
Bir okur mektubu öuruyor masamın üzerinde. Bir so-
lukta okuyor ve kendi kendime soruyorum:
"Türkiye nereye götürülmek isteniyor?"
Okurumuz şöyle başlıyor mektubuna:
"UEylül 1993 tarihinde Cumhuriyet'in Tartışma köşe-
sinde Gönül H. ErenVn 'Dinci Milli Eğitim' isimlibiryazı-
sı yayımlandı. 29 Eylül 1993 tarihinde de Yusuf Solmaz '-
ın "Bana da Soruşturma Açılması Gerekiyor adı altında
bir yazısı yayımlandı. Her iki yazıda da Milli Eğitim Ba-
kanlığı'ndaki antilaik uygulamalara dikkat çekiliyor ve
bu uygulamalara dur diyebilecek yetkilileri arıyorlardı.
Ben bir öğrenci velisi olarak Bilecik Ertuğrulgazi Li-
sesi'ndeki yapılanları bildireceğim. Bu lise 1993-1994
öğretim yılında yeni süper lise oldu. Bünyesinde hem
ortaokul bulunmakta hem de okul dışı eğitim yapılmak-
tadır. Çocuğumun bulunduğu bu okula 1990 yılında tari-
katçı olduğu bilinen Salih Kaya müdür olarak atandı.
Kaya, okula müdür olarak gelir gelmez okuldaki Ata-
türkçü öğretmenlere karşı cephe aldı. Bir kısmını baskı-
larıyla kaçırdı. Okula II Milli Eğitim Müdürlüğü'nden gö-
rüşüne uygun öğretmenler getirtti. Okulda antilaik uy-
gulamalar başladı. Bir bayan öğretmen saltbaşını örttü-
ğü için müdür yardımcılığına getirildi. Okul dışı sınavtarı
için dış illerden sahte belgelerle okula öğrenci kayıt etti-
rilip, mezun edildi."
1993 Türkiyesi'nde alışılagelmiş görüntülerdir Bile-
cik'teolup bitenler...
Nerede laik ve çağdaş eğitim?
Işte tarikatçı lise müdürünün yaptıkları; dikkatle oku-
yun lütfen:
"Bu yıl ise okul dışı öğrencilerine 'sınava girin, boş
kağıt verin, nasılsa şartsız kurul çıkacak, kurulda geçer-
siniz' diyerek yandaşlarını sınavlara davetetti. Sınavlar-
da yardımlar yapıldı. Kurulda öğretmenlerden öğrendi-
ğimize göre baskı oluşturarak yandaşlarını kurulda me-
zun etti. Okul dışı diploması alanların sayısı söylenenle-
re göre 180 civarındadır. Yine söylenenlere göre bu yılki
mezun sayısı; okulun, okul dışı sınavı yapmaya baş-
ladığından bu yana geçen süre içerisinde mezun oların
sayısından (azlaymış.
Sayın müdür için yerel gazetelerden Yann gazetesin-
de 10 Eylül 1993 ve 20 Eylül 1993 tarihlerinde suç duyuru-
su niteliğinde Fazlı Ekici imzalı iki yazı çıktı. Yine 25 Ey-
lül 1993 tarihli Aydınlık gazetesinde veli All Bergel ta-
rafından yazılmış suç duyurusu niteliğinde bir yazı ya-
yımlandı..."
Sonuç?
Öğrendiğimize göre Bilecik Ertuğrulgazi Lisesi Müdü-
rü yerinde oturuyor. Hiçbir soruşturma açılmadı...
Mektup şöyle devam ediyor:
"Sayın Müdür ise bu yazılar yayımlanırken neler yap-
tı? Istifa eden iki yardımcısının yerine kendine uygun iki
öğretmen bulup oturttu. Öğretmenleri, müdür yardımcı-
lığı için müracaat dilekçesi bile almadan göreve başlat-
tı. Bunlardan bir tanesine de okul dışı çıkış belgesini
hazırlatmaya ve müdür yardımcısı olarak -dört tane
onaylı yardımcısı olmasına rağmen- imzalatmaya baş-
ladı.
Sözde mezun olan okul dışı öğrencilerine müdür ile
müdür yardımcılığı onaylanmamış öğretmen tarafından
imzalanan çıkış belgeleri dağıtılmaya başlandı. Şu anâ'"
kadar 150 civarında çıkış belgesi dağıtıldığı söylenmek-,
tedir. Bu sahte çıkış belgeleriyle resmi kurumlarda inti-
bak, yüksekokullarda kayıtlar yapılmaktadır.
İşin ilginç yanı sahte belge dağıtan, kuralları hiçe
sayarak istediğini hiçbir yazışmaya gerek duymadan
müdür yardımcılığına atayan, antilaik uygulamalar için-
de olan, hakkında onca yazı yazılmış bulunan Müdür
Salih Kaya'nin soruşturma geçirmesi gerekirken tam
tersine, 28 Eylül 1993 tarihinde başlayan 14. Milli Eğitim
Şurası na Bilecik ilini temsilen katılmaya gıtmiştir.
Eh, bütün bu olanlardan sonra bize Erzurumlulann
dediği gibi 'ört ki ölem' demek kalıyor. Saygılanmla''
Tarikatçılar kendi siyasal ıdeolojilerini gerçekleştir-
mek için eğitim sistemini ele geçirmişlerdir. Okul mü-
dürlerinden öğretmenlere dek 'sinsice' dalbudak sal-
mışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı kadroları bunların dene-
timi altındadır. Kimi valiler, milli eğitim müdürleri, tari-
kat vakıfları' aracılığıyla çağdaş ve laik cumhuriyete
karşı sistemli bir biçimde örgütlenmektedirler.
Atatürkçü, çağdaş ve demokrat eğitimciler sizlere
sesleniyorum:
"Okulunuzda, çevrenizde neler olup bitiyor. korkma-
dan, çekinmeden bize yazın..."
CHPkulisi:
Bir cıyda olumluya da
olumsuzsonuca vardmah
IŞIKKANSt
ANKARA - CHP'lilerin. Ka-
rayalçın-Baykal görüşmesinden
çıkardıklan sonuç. şu kadar kı-
- SHP'liler gergin. SHP'lilerin
kafası kanşık.
Neden SHP"nin kafası kan-
şık? Bir CHP kurmayı, şöyle
özetliyor:
"Bu görüşme, siyaseten bir ih-
thaçlı. Görüşmede, birleşmenin
tekniği, >öntemi ele alınmalndı.
Biz hazı'rdık, görüşmeye girme-
den önce. Önerimiz de hazırdı.
Yöntemler nelerdir? Bir başka
partide birleşflir. Bu yöntem, ye-
rel seçimJer öncesi örgütlenme ve
mali sorunlar açısından çok zor.
Bu zorluğu SHP'liler de görüy or.
CHP'de birleşilir, SHP'de birle-
şilir. SHPde birleşilir, CHP adı
aluıır. Ancak, SHPIiler görüş-
meye kafaları kanşık geldikr.
Çünkü içlerinde. net bir tanr be-
Hrteyememişler. Bir kısmı CHP'-
de birleşmeden \ana. bir kısmı
SHP'de birleşmenin yararını or-
taya koyınor. bir kısmı SHP'de
birleşip CHP adının alınmasın-
dan yana. Bu >üzden Murat Ka-
rayalçın, yöntem konusunda
Baykal'a kesin görüşünü belirt-
mek isteroedi."
CHP'nin üst düzey genel mer-
kez yöneticilerinden biri de
CHP'de birleşmeye "önkoşul"
olarak bakan SHP'nin. "CHP"
doğrusunu kabul etmek zorun-
da kalacağjnı dilegetiriyor:
"Bizinı yaklaşımımız şu: Daha
somuttan gidclim, şart koşmuyo-
ruz, ancak ikna edin. Tamam,
SHP Lsmi devam etsin. ancak ik-
na edin o zaman bizi... Biz de siz
de düşüncelerimizi anlatalım. Dü-
şünceieri sö)leyince, kimin dedi-
ğinin daha doğru olduğu ortaya
çıkıyor. Yani doğrular bir nokta-
da kabul ediliyor. Kabul etmese-
ler bile, en azından doğru olduğu
ortaya çıkn or."
ÇHP'ülere göre, kendileri net-
ti. Örneğin. şu >öntem tartışıl-
ma\a hazırdı:
"CHP'nin Parti Meclisi 60 ki-
şi. SHP'nin Parti Meclisi 50 kisi.
SHP, 60'a çıkarsın. bir araya
gelsinler. bir yol-yöntem bulsun-
lar. Bir rahatlık sağlansın..."
CHPİılere gore, SHP neden
gergin? CHP Genel Merkezi, bu
soruya da şu yanıtı verivor:
"Bir kere Murat Karayalçın,
Deniz Baykal'a bir mektup gön-
dertnedi, faks gönderdi. Faks
merninin altında ne bir sa\gı', ne
de bir sevgi' sözcüğü >ardı.
SHP'liler, bir genel merkez >öne-
tıcisini, mektubu iietmekle görev-
lendirebilirlerdi.
Sonra, görüşmenin nerede >a-
pdacağı konusunda SHP'nin ta-
kındığı tavır... SHP'den Umileri,
Karayalçınuı CHP Genel Mer-
kezi'ne gelmesine karşı çıkmış-
lar. Halbuki biz tam tersine, ger-
ginliği aşma > aklaşımındaydık.
Nitekim, mesajı aldıktan sonra
Deniz Ba>kal, telefonla Murat
Karayalçın'ı aradı, gayet sıcak
bir şekilde."
Umutlu mu CHP'liler?
Umutlu da değiller. umutsuz
da. "Görüşme, dostça geçti. Sağ-
lıklı, kavgasız, patırtısız bir diya-
tog..."
Diyalog devam edecek rni?
Edecek. ama bir ay içinde
olumlu ya da olumsuz bir sonu-
ca vanlmalı.
CHP'den son bir saptama:
"Biz, birleşme olmayacakmtş
gibi çahşmalannuzı sürdürece-