19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5EKİM1993SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kadına karşı aynmcriık •ANKARA (AA) - Kadının sorunlanndan sorumJu Devlet Bakanı Türkan Akyol, kadına karşı ayrımcılık içeren bütün yasalan değjştirmek, kadın veerkeğiyasalarönündeesit bir konuma getirtnek konusunda kararlı oldukJannı söyledi. Akyol, Türk kadınını ve sorunlannı Lizbon'da yapılacak olan Sosyalist Enternasyonal Kadın (SIW) toplantısında yapacağı konuşmayla anlatacak. Akyol yaptığı açıklamada, Türk kadınını Türkiye gündeminden sonra dünya gündemine de getirmeye kararh olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Değişim ve gelişim sürecinin yarattığı sorunlardan toplumurnuzun tüm bireyleri etkilenmekle beraber, kadınlanmızın ödediği bedel, dünyanın her yerinde olduğu gibi daha ağır olmaktadır. Anadol: BiPleşmemek hezimet yaşatır ADANA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Sekreter Yardımcısı Kemal Anadol, solda birleşmeyi halkın ıstedığinı vurgulayarak "Birleşme bir an önce gerçekleştirilmeli. AdresCHP'dir. Bubir dayatmadeğil zorunluluktur" görüşünü savundu. Birleşmeye zorunluluk ve halkın istemi olarak bakuklannı anlatan Anadol, "Bu üç parti birleşmez, solda birlik gerçekleştirmezse seçimlerde hezimet olur ve sol silinip gider" dedi. DİSK'ten Karayalçın'a ziyaret • tstanbul Haber Servisi - DİSK Yönetim Kurulu dün, SHPGenel Başkaru ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ı ziyaret etti. Saat 14.30'da SHPGenel Merkezi'nde yapılan ziyarette başta demokratikleşme olmak üzere, sendikal hareketin içinde bulunduğu sorunlar dilegetiriklk DISK Yönetim Kurulu, Karayalçın'a, demokratikleşme, sendikal hak ve özgürlüklerin ILO standartlanna uyarlanmaa doğrultusunda istemlerin yer aldığı bir de dosya sundu. Arnavutluk Başbakam Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Arnavutluk Başbakam Alexander Meksi ve Başbakan Tansu Çiller başkanbğındaki Türk-Arnavut heyetleri arasındakı görüşmelerin bugün başlaması bekleniyor. Türkiye ve Arnavutluk arasında siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin daha da geliştirilmesi cerçevesinde Ankara'yı ziyaret etmekte olan Meksi, resmi temaslannı tamamladıktan sonra yann İstanbul'a geçecek. Meksi'nin ziyareti, Türkiye'nin. Doğu Bloku'nun dağılmasının ardından demokratik yönetim biçimlerini seçen Balkan ülkeleriyle ilişkilerini dengelerne politikası cerçevesinde gerçekleşiyor. Demirel'in Poionya gezisi • ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Lech Walesa'nın konuğu olarak üç günlük resmi bir ziyaret için 2 kasımda Polonya'ya gidecek. Eşi Nazmiye Demirel ile birlikte Varşova'ya gidecek Demirel'in bu ziyareti, iki ülke arasında cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaret olacak. Demirel'in ziyareti sırasında ikili ilişkilerin heralanda en üst düzeye çıkanlmasını öngören bir anlaşmanın imzalanması öngörülüyor. Demîrel-Çiller göpüşmesi •ANKARA (Cumhuriyet BÜFOSU) - Başbakan Tansu Çiller, Atatürk Universitesi'nin açılışını yapmak için dün Erzurum'a giden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i telefonla aradı. Başbakan Çiller'in, hafta içerisinde Cumhurbaşkanı Demirel'in de katılacağı ekonomik ağırlıklı toplantılara ilişkin programı kesinleştirmek amacıyla Demirel ile görüştüğü öğrenildi. CHP ve SHP liderleri solda birlik için ilk somut adımı bir araya gelerek attı Soldabütünleştnezirvesi Karayalçın CHP Genel Başkaru BaykaHa . . I görüşen Karayalçın. birleşme ilkelerinin birlikte saptanacağını söyleyerek, 'Ekim ayı Baykal içinde öyle ya da böyle tamamlayahm" dedi. CHP lideri Baykal da " Veni parti kurulması durumunda, yerel seçimlere girmemiz mümkün görülmüyor. Bu nedenle, birleşmenin, mevcut iki partiden birinde olması gerekiyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal, sol- da birlik konusunda ilk görüş- meyi dün yaptı. Karayalçın. birleşme önerileri üzerinde çalı- şacak bir komisyon kurulması- nı istedi. Birleşme için iki parti arasında başİanacak komıs- yonlararası görüşmelerden ön- ce "siyasi bir karar" ahnmasını öneren Baykal, yerel seçimlere girebijmek için mevcut pûrtiler- den birinde birleşmenin zorun- lu olduğuna dikkat çekti. İki lider, gelecek hafta tekrar bira- raya gelmeyi kararlaştırdılar. SHP Ge'nel Başkanı Kara- yalçın, görüşme öncesinde, bir- leşme görüşmelerinin bu ay sonuna kadar sonuçlandınlma- sını umduğunu bildirirken CHP Genel Başkanı Baykal. solda birlik konusunda DSP- den fazla umutlu olmadıklan- nı, kaygan bir zeminde çaba göstermek yerine somut kaza- nımlara yönelmek gerektiğini belirtmekle "DSFsiz bir büîeş- me" umudu taşıdığını ortaya koydu. Murat Karayalçın, görüşme- nin başlangıcında, SHP Parti Meclisi'nin aldığı karan hatır- lattı ve şunlan söyledi: "Parti Medisimiz, sosyal de- mokratlaraı birliği için beni ve MYK'yi her tûrlü yetkiyle do- nattı. Karanmızda, birleşmenin nasıl yüriitüleceği. hangi sürede bitirileceği yolunda bir unsur vok. Bunu birlikte saptayalım is- tiyorum. Kimlerle, nasıl, hangi sürede sonuçlandıracağunıza birlikte karar verclim. Betli bir sürede olmasını isteriz. Ekim ayı içerisinde öyle ya da böyle ta- mamlayalım." Sosyalist Entemasyonal top- lantısına katılacağı için görüş- menin dün yapılmasını istediği- ni kaydeden Karayalçın. DSP lideri Ecevit'ten, çagnsına bir yanıt gelmediğinı belirtti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, bütünleşme konu- sunun sosyal demokratlann sürekli gündeminde yer aldığı- ru, ancak somut bir adım atıla- madığını belirtti. CHP'nin de birleşme konusundaki tutumu- nun net olduğuna, bütünleşme- nin gereğine inandıklanna ve bu konuda Parti Meclısı'nde karar aldıklanna dikkat çeken Baykal. özetle şunlan söyledi: "SHP'nin de bu konuda karar alması bizi sevindirdi. Gereğini birlikte yapalım. Bunu yapar- ken. çok gerçekçi ve dikkatli olmalıyız. Sosyal demokratlar elbette bütünleşmelidir. Ancak bu yapüırken varolan şansın va- rolmayan şanslarla birlikte de- ğerlendirilmesi mümkün değil- dir. Birleşme>e adım adrnı yaklaşmalıyız. Bunu önce SHP- CHP başladr ve bunu takip ede- riz. Kaygan bir zeminde çaba sarfetme lüksüne sahip değiliz. Bütünleşme konusunda rahat zamanlamava da sahip değiliz. Önümüzde yerel seçünler var. Bu seçimlere birlikte girecek hızla çalışmalann yapılması ge- rekiyor. Biz bu işe kararlı ve cid- di girmeye hazırız. Yalıuz bu girişim. yapay bir umut olarak kaunasın. Birleşme mümkün de- ğilse, bunun da ortaya çıkmasın- da yarar görürüz." DSPtartışması Baykal. iki partinin bütünleş- me arayışlannın ve bu arada gerçekleşen ziyaretin bir proto- kol ziyareti olmaktan çıkması dileğini de belirtti ve görüşme- nin "iş yapmaya" dönüştürül- mesi gerektiğine inandığinı kaydetti. Baykal'ın, DSP'nin birleşme- ye yanaşmadığını ima etmesi üzerine yeniden söz ajan Kara- yalçın, partisinin, sosyal de- mokratlann birliği konusunda karar aldığını. bu doğrultuda ilk görüşmeyi CHP ile yaptığmı hatırlattı v e "İstiyonız ki üç par- ti birarada olsun. Ama bunun bir ayağı olmayacak dive. CHP ile göriişmelerde bulunmayacağız anlamına gelmez. L'zun dönem- de bu arayişlar olabilir. Bizim hiçbir koşulumuz yok" dedi. Baykal da. SHP PM'nin kara- nnda öngörüldüğü gibi. solda birlik konusunda bir işaret çık- masını sevinçle karşılayacakla- nnı belirtti ve "Ama bu işaretin olmadığını göriiyoruz. Sayuı Ecevit, kendisini sosyal demok- rat değil, demokratik solcu ola- rak tanmlıyor. Birleşme istekle- rini SHPve CHP'nin resmi organlan ifade ettiler. Şimdi bu- nu görüşeceğiz. Diğer taraftan, işaretin gelmemesi, bizi bu so- mut bedefi gerçekleştirmekten alıkoymamalı" diye konuştu. Görüşmeye, SHP Genel Baş- kan Yardımcısı Mustafa Timisi ANKARA METROSU SAYIN YAYA J i • 2C - SA DISfNDi BU AİT KAPAL Karayalçın metronun geçidini açtı SHP şş şa Yardımcısı MÛrat Karayalçın, Kı/ılay Metro İstasyonu'nun ilk altgccidini. dün hizmete açtı. Karayalçın. metronun aİtgeçirlerinin açılmasını. "çok önemli bir aşama" olarak gördüğûnü kaydetti. Kara\alçm. Kı/ılay'da Metro tstasyonu'nun Milli Müdafaa Caddesi altgeçitinin açılış törenine katıldı. Milli Müdafaa Caddesi ile Yüksel Caddesi arasında yaya trafiğinin akışını sağlayan geçidin açılışına. Karayalçın'ın yanı sıra Ankara Anakent Beİediye Başkan- vekili \edat Aydın ile Beİediye Genel Sekreteri Timur Erkman, Genel Sekreter Yardımcısı Fehmi Toptaş, belediye çaltşanları ve kalabalık bir vatandaş topluJuğu katıldı. No TLAR MUSTAFA BALBAY Birleşeüm nû?Hayır BivleşeümANKARA - Sosyal demokratlann gün- deminde birinci sıraya çıkan birleşme dün yeni bir ivme kazandı. Karayalçın ile Bay- kal hızlı işleyen randevu trafiğinin ardın- dan CHP Genel Merkezinde bir araya geldi. 1.5 saatlik görüşmenin ardından ya- pılan açıklamalar ekim ayı boyunca birleş- menin çok konuşulacağını ortaya koyu- y°r.- Önce iki lideri buluşturan bir haftalık sü- reci özetleyelim: Geçen hafta başında SHP Parti Meclisi. birleşme konusunu tek gündem maddesi olarak görüşme karan aldı. Görüşme tari- hi saptandı: 3 ekim pazar. CHP cephesi bu girişimi "sevinçfe" kar- şıladı ve "beyaz günler" başladı. Baykal. SHP PM'nin ardmdan Karayalçm'la gö- rüşmeye hazınm" dedi. Karayalçın, "Bay- kalia önkoşulsuz, birleşmeyi görüşürüm" mesajını verdi. Bir hatfa boyunca, iki parti- nin de kurmaylan birleşmenin kendi bün- yelerinde olması gerektiği konusunu işledi. kal'la görüşme isteğını ıleten Karayalçın, bu akşam (dün) Sosyalist Entemasyonal toplantısına katılmak üzere Lizbon'a gide- ceğini açıkhyordu. Yani görüşme bugün (dün) gerçekleşemezse 10 ekime kalacaktı. Baykal'la 10.30 sıralannda telefonda gö- rüştük. Heyecanlıydı. Birkaç kez şucümle- >i tekrarladı: - Yeni bir durum doğdu. Bunun gereğini yerine getireceğim. Baykal, öğleye doğru Karayalçın'ı tele- fonla aradı ve isteğini iletti: - Görüşme)i 10 ekimden sonraya bırak- mayalım. Bugün görüşmeye hazırun. Ardından genel sekreterler devreye girdi. SHP Genel Sekreteri Haü'l Çuİhaoğiu. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay'ı ara- dı. Randevu kesinleştirildi: Saat 14.00'te... Ama nerede? SHP'lilere göre, TBMM'deki CHP grup odasında, CHP'lilere göre ise partılennin genel merkezinde. İşin şakası bir yana, iki parti arasında görüşme yerinin saptanmasında bile anlaş- maya vanlamamıştı. dı: Tabii hemen kulislerde yorumlar başla- SHP PM'nin öncekı günkü toplanüsın- da Karayalçın birleşme için gerekli tüm girişimlerde bulunma yetkisiyle donatıldı. SHP lideri, MYK ile birlikte hareket ede- rek CHP ve DSP liderleriyle temas karan aldı. Karayalçın, Ecevit ve Baykala birer . mektup göndereceğini ve görüşme istemini ilk İttifak adaçayinda ileteceğini açıkladı. - Baykal, Karayaiçın'ı ayağına çağırdı. DünJcü trafık ise çok hızhydı. CHP'liler kendi aralannda espri yapıyordu. "Bu iş mekruba kaldıysa olmaz. PTT zaten özelJe- şiyor. o mektup postaya takılır" diyorlardı. Ama öyle olmadı. Karayalçın, sabah 10.00 sıralannda CHP Genel Merkezi'ne faksladı mektubu. Faks metnınde. Bav- SHPkulisi Rande\oı yerindeki anlaşmazlık yüzün- den görüşme 20 dakıka geç başladı. Bay- kal, Karayalçın'ı asansör kapısında karşı- layıp. odasma götürdü. Karayalçın, görüş- me öncesi, ciddi bir adımın başlangıcında olunduğu izlenimini verdi. DSP'nin sürece katılmamasmın SHP ve CHP arasında gö- rüşmelerin yapılmasına engel olmayacağı- nı anlattı. "Ekim av ı içinde öyle ya da böyle bu girişimleri tamamlamalıyız" dedi. Bay- kal ise birleşme için bir dizi sıfat sıraladı: - Dikkatli, gerçekçi, kararlı... Her iki lider de yerel seçimlerden önce son şanslannı kullandıklannın bilincinde görüşmeye başladılar. önce ne içeceklerine karar verdiler. Çay, kahve, soğuk birşey... Adaçayında karar kılındı. Görüşmeye ka- tılan Çulhaoğlu, Timisi, Günay da liderle- rine uyup "adaçayı" dediler. Görüşmelere girerken her iki tarafın gö- rüşleri belliydi: SHP, "Aynlıp giden siz oldunuz, haydi uzatmayın dömin. Biz de partinin adım CHP olarak değiştiririz" dıyor. CHP. "Baba ocağında bir araya gelelim. 70jıllık tarihi hiçe saymayuı" diyor. iki liderin görüşmesinin ardından yapı- lan açıklamalar bu yaklaşımlann çok de- ğişmedığini ortava koyuvor. Ama karşılık- lı tavızlerin olabileceğine ilişkin bazı ipuç- lan da yok değil. Zaten ilk görüşmeden fazla birşey beklenmiyordu. Karayalçın ve Baykal 10 ekimden sonra yeniden bir ara- ya gelecek. Bu aşamadan sonra belirleyici olan "kamuoyu" olacak. Sosyal demokrat kamuoyu birleşmeyi gerçekten istiyorsa iki lidere yardımcı olur ve gelişmeleri karşıdan izlemek yerine alternatıf üretir. Belediye başkanlannm hafta sonunda Ankara'dakı zirvesi bu açıdan da önem ta- şıyor. Eğer birleşme olmazsa, seçim ittifakı ola- bilir mi ? Ufukta böyle bir olasılık var. Her iki partinin kulislerinde bunun nasıl olabi- leceği tartışılmaya başlandı bile. Baykal ise buna karşı çıkıyor. " Hayv, olacaksa bürünleşme olmalı" diyor. Somut adıııı Karayalçın'ın dönüşünde İSMET DEMİRDÖĞEN ANKARA - Görüşmeye giderken te- dirgin görünen SHP'b'ler, gördükleri sı- cak ilgiyi arkadaşlanna aktardıklarında, başlangıçta gizlenen sevinç kendini ele ve- riyor. SHP yöneticileri "Bu iş oluyor gali- ba" yorumunu yapıyorlar. Daha bir gün önce toplanan parti mec- lişinde sert tartışmalar yaşanmış, solda birliğin sağlanmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, "Biıieşme sağlanamazsa parti- den yeni kopmalann nasıl önleneceği orta- ya konulmalı"deyince, suçlamalara hedef olmuş. Bazı üyeler açıkça "umutsuz" oi- duklannı dile getirmişler... Sabah erkenden görüşme talebini Bay- kal"a ileten Karayalçın, hemen yanıt bek- lemiyor olacak ki, kendisini telefonla arayan CHP liderinin "hemen görüselim" teklifı karşısında hazırbksızlığını ortaya koyuyor. randevulannın çokluğunu ve programınm yoğunluğunu anlatıyor. Görüşmenin nerede olacağı ise birleşme görüşmeleri kadar olmasa da yeni bir tar- tışmaya yol açıyor. CHP'lilerin, ilk zirve- yeev sahipliği yapmak konusundaki ısra- n. görüşmenin yerini belirhyor. İki lider, CHP'nin Çevre Sokak'taki genel merke- zinde bir araya geliyorlar. SHP'de ilk gö- rüşmeye ilişkin beklenti, " CHP'ye çağı- racaklar gitmeyeceğiz, sonuç alınamaya- cak"biçiminde. Baykal. CHP'nin tarihini anlatıyor, üstü kapalı biçimde birleşme- nin CHP çatısı alünda gerçekleşmesi ge- rektiğini anlatıyor. Karayalçın bu değer- lendirmeye karşı hazırlıklı, "nostaljik degeriendirmelerin üzerine çıkalım" diyor ve ekliyor: "DP de devam ediyor. ama ruhen... Bir- leşmeyi klasik nostaİjik çizgide görmüyo- nım. Bu bir ihtiyaç ve ciddi boyutta ele alınmalı." Baykal ve arkadaşlannın başlangıçta beklenmeyen ısrarlı yaklaşımlan, SHP'- lilerdeki tedirginliği umuda dönüştürii- yor ve Karayalçın, Lizbon'a hareketin- den önce talimatını veriyor: "Özellikle yeni bir parride birleşme ko- nusunu araştırın, yeni partinin yerel seçim- lere katılıp katılamayacağı konusunda aynntılı çalışma istiyorum." ve Genel Sekreter Halil Çulha- oğlu, CHP'den de Genel Baş- kan Yardımalan İsmail Cem, Adnan Keskin ve Genel Sekre- ter Ertuğrul Günay da katıldı- lar. Başbaşa görüşme Görüşmenin basına kapalı bölümünde, liderler, önce bir- leşme konusundaki düşüncele- rini birbirlerine aktardılar ve birleşmenin zorunlu olduğu ko- nusunda görüş birliğine vardı- lar. Ancak, yöntem konusunda somut bir öneri ortaya koyma- dılar. Bunun üzerine, CHP ta- rafı, iki liderin başbaşa görüş- mesini önerdi ve Baykal ile Karayalçın. heyetlerin bulun- duğu salonun yanındaki oda- da, bir saati aşkın süreyle baş- başa görüştüler. Baykal. görüşmede, birleşme konusunun uzatılmaması ve bu ay içerisinde. sonuçlandınlması yolundaki görüşünü KarayaJ- çın'a iletti. CHP lideri, birleşme için iki somut yol bulunduğunu bildirerek bunlan, "Yeni bir partinin tüzel kişiliğinde birleş- me ya da mevcut iki partiden bi- rinde birleşme'1 olarak açıkladı. Baykal: Önce siyasi karar Yerel seçimlere 5 ay 20 gün kaldığına dikkal çeken Baykal, "Dolavtsıyla, yeni parti kurul- ması durumunda. yerel seçimle- re girmemiz mümkün görülmü- yor. Yasa, yeni partinin seçim- lerden en az 6 ay önce bütün yurtta örgütlenmesini öngörü- yor. Bu nedenle, birleşmenin, mevcut iki partiden birinde ol- ması gerekiyor" dedi. Karayalçın'ın. "Bu görüşleri- nizi, kurulacak bir komisyonda değerlendirelim" demesi üzerine Baykal. "Önce birleşme konu- sunda siyasi olarak karar vere- lim. Teknik aynntıları görüş- mek üzere komisyon daha sonra kurulur" görüşünü dile getirdi. Baykal'ın. aynca, iki partinin birleşmesi konusunun uzatıl- maması düşüncesini Karayal- çın'a aktardığı ve "Birleşme konusu hepimiz için önemli. Za- man kaybedemeyiz. Seçimlere hazırianmak için zamana Uıtiya- cımız var. Konunun bu ay içeri- sinde çözümlenmesi görüşünü biz de paylaşıjoruz" dediği öğ- renildi. Karayalçın'ın, Sosyalist En- temasyonal toplantısına katıl- mak için gıdeceği Lizbon'dan dönene kadar zaman istediği görüşmede, iki lider, gelecek hafta SHP Genel Başkanı 'nin makamında ikinci kez biraraya gelmeyi kararlaştırdılar. Liderlerihtiyatlı Karayalçın. görüşmeden ay- nlırken. "Bu görüşmeyi birleş- me görüşmelerinin başlangıcı olarak değerlendirmemek gere- kir. Müzakerelere başlamtş de- ğiliz" uyansında bulundu. CHP Genel Başkanı da gö- rüşmeden sonra yaptığı açıkla- mada. "Birleşmenin önündeki sorunları, güçlükleri ve engelleri ele aldık. Yarariı bir görüşme ol- du. İki partinin birleşmesinin önünde çeşitli güçlükler olacak- tır. Bunlan aşmak için tekrar görüşeceğiz" dedi. Toplantıdan sonra TBMM- de topladığı Merkez Yürütme Kuruîu'na görüşme hakkında bilgi veren Karayalçın. dün ak- şam İstanbul'a hareketinden önce. partisinin grup yöneticile- rine "Baykal'ı samimi bulduğu- nu" söyledi. Karayalçın. SHP grup yöneticilerine, yeni kuru- lacak bir partide birleşme olası- lığı ve böyle bir girişimin yerel seçimlere katılabilme açısından bir sakınca yaratıp yaratmaya- cağı konulannda çalışma yap- malan talimatını verdi. Faksla istenen randevu SHP PM'nin önceki günkü toplantısında ahnan "birleşme için koşuisuz görüşme" karan doğrultusunda. Genel Başkan Murat Karayalçın, dün sabah CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile DSP Genel Başkanı Büİent Ecevit'e görüşme talebi- ni faks mesajıyla iletti. Talebi değerlendiren Baykal, genel başkan yardımcılan ve Genel Sekreter ile görüştükten sonra Karayalçın'a randevu verdi. Karayalçın, çağnsına. Ecevit'- ten dün akşam saatlerine kadar bir yanıt alamadı. Görüşmenin, Baykal'ın TBMM'deki ofısinde yapılaca- ğı ifade edihrken. Deniz Bay- kal, CHP Genel Merkezinde Karayalçın'ın gelmesini bekle- di. Yanlış anlamanın gıderilme- sindcn sonra Karayalçın ve beraberindekiler, CHP Genel Merkezi'ne gitti. POIJTtKAGtJNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sinsice... Bir okur mektubu öuruyor masamın üzerinde. Bir so- lukta okuyor ve kendi kendime soruyorum: "Türkiye nereye götürülmek isteniyor?" Okurumuz şöyle başlıyor mektubuna: "UEylül 1993 tarihinde Cumhuriyet'in Tartışma köşe- sinde Gönül H. ErenVn 'Dinci Milli Eğitim' isimlibiryazı- sı yayımlandı. 29 Eylül 1993 tarihinde de Yusuf Solmaz '- ın "Bana da Soruşturma Açılması Gerekiyor adı altında bir yazısı yayımlandı. Her iki yazıda da Milli Eğitim Ba- kanlığı'ndaki antilaik uygulamalara dikkat çekiliyor ve bu uygulamalara dur diyebilecek yetkilileri arıyorlardı. Ben bir öğrenci velisi olarak Bilecik Ertuğrulgazi Li- sesi'ndeki yapılanları bildireceğim. Bu lise 1993-1994 öğretim yılında yeni süper lise oldu. Bünyesinde hem ortaokul bulunmakta hem de okul dışı eğitim yapılmak- tadır. Çocuğumun bulunduğu bu okula 1990 yılında tari- katçı olduğu bilinen Salih Kaya müdür olarak atandı. Kaya, okula müdür olarak gelir gelmez okuldaki Ata- türkçü öğretmenlere karşı cephe aldı. Bir kısmını baskı- larıyla kaçırdı. Okula II Milli Eğitim Müdürlüğü'nden gö- rüşüne uygun öğretmenler getirtti. Okulda antilaik uy- gulamalar başladı. Bir bayan öğretmen saltbaşını örttü- ğü için müdür yardımcılığına getirildi. Okul dışı sınavtarı için dış illerden sahte belgelerle okula öğrenci kayıt etti- rilip, mezun edildi." 1993 Türkiyesi'nde alışılagelmiş görüntülerdir Bile- cik'teolup bitenler... Nerede laik ve çağdaş eğitim? Işte tarikatçı lise müdürünün yaptıkları; dikkatle oku- yun lütfen: "Bu yıl ise okul dışı öğrencilerine 'sınava girin, boş kağıt verin, nasılsa şartsız kurul çıkacak, kurulda geçer- siniz' diyerek yandaşlarını sınavlara davetetti. Sınavlar- da yardımlar yapıldı. Kurulda öğretmenlerden öğrendi- ğimize göre baskı oluşturarak yandaşlarını kurulda me- zun etti. Okul dışı diploması alanların sayısı söylenenle- re göre 180 civarındadır. Yine söylenenlere göre bu yılki mezun sayısı; okulun, okul dışı sınavı yapmaya baş- ladığından bu yana geçen süre içerisinde mezun oların sayısından (azlaymış. Sayın müdür için yerel gazetelerden Yann gazetesin- de 10 Eylül 1993 ve 20 Eylül 1993 tarihlerinde suç duyuru- su niteliğinde Fazlı Ekici imzalı iki yazı çıktı. Yine 25 Ey- lül 1993 tarihli Aydınlık gazetesinde veli All Bergel ta- rafından yazılmış suç duyurusu niteliğinde bir yazı ya- yımlandı..." Sonuç? Öğrendiğimize göre Bilecik Ertuğrulgazi Lisesi Müdü- rü yerinde oturuyor. Hiçbir soruşturma açılmadı... Mektup şöyle devam ediyor: "Sayın Müdür ise bu yazılar yayımlanırken neler yap- tı? Istifa eden iki yardımcısının yerine kendine uygun iki öğretmen bulup oturttu. Öğretmenleri, müdür yardımcı- lığı için müracaat dilekçesi bile almadan göreve başlat- tı. Bunlardan bir tanesine de okul dışı çıkış belgesini hazırlatmaya ve müdür yardımcısı olarak -dört tane onaylı yardımcısı olmasına rağmen- imzalatmaya baş- ladı. Sözde mezun olan okul dışı öğrencilerine müdür ile müdür yardımcılığı onaylanmamış öğretmen tarafından imzalanan çıkış belgeleri dağıtılmaya başlandı. Şu anâ'" kadar 150 civarında çıkış belgesi dağıtıldığı söylenmek-, tedir. Bu sahte çıkış belgeleriyle resmi kurumlarda inti- bak, yüksekokullarda kayıtlar yapılmaktadır. İşin ilginç yanı sahte belge dağıtan, kuralları hiçe sayarak istediğini hiçbir yazışmaya gerek duymadan müdür yardımcılığına atayan, antilaik uygulamalar için- de olan, hakkında onca yazı yazılmış bulunan Müdür Salih Kaya'nin soruşturma geçirmesi gerekirken tam tersine, 28 Eylül 1993 tarihinde başlayan 14. Milli Eğitim Şurası na Bilecik ilini temsilen katılmaya gıtmiştir. Eh, bütün bu olanlardan sonra bize Erzurumlulann dediği gibi 'ört ki ölem' demek kalıyor. Saygılanmla'' Tarikatçılar kendi siyasal ıdeolojilerini gerçekleştir- mek için eğitim sistemini ele geçirmişlerdir. Okul mü- dürlerinden öğretmenlere dek 'sinsice' dalbudak sal- mışlardır. Milli Eğitim Bakanlığı kadroları bunların dene- timi altındadır. Kimi valiler, milli eğitim müdürleri, tari- kat vakıfları' aracılığıyla çağdaş ve laik cumhuriyete karşı sistemli bir biçimde örgütlenmektedirler. Atatürkçü, çağdaş ve demokrat eğitimciler sizlere sesleniyorum: "Okulunuzda, çevrenizde neler olup bitiyor. korkma- dan, çekinmeden bize yazın..." CHPkulisi: Bir cıyda olumluya da olumsuzsonuca vardmah IŞIKKANSt ANKARA - CHP'lilerin. Ka- rayalçın-Baykal görüşmesinden çıkardıklan sonuç. şu kadar kı- - SHP'liler gergin. SHP'lilerin kafası kanşık. Neden SHP"nin kafası kan- şık? Bir CHP kurmayı, şöyle özetliyor: "Bu görüşme, siyaseten bir ih- thaçlı. Görüşmede, birleşmenin tekniği, >öntemi ele alınmalndı. Biz hazı'rdık, görüşmeye girme- den önce. Önerimiz de hazırdı. Yöntemler nelerdir? Bir başka partide birleşflir. Bu yöntem, ye- rel seçimJer öncesi örgütlenme ve mali sorunlar açısından çok zor. Bu zorluğu SHP'liler de görüy or. CHP'de birleşilir, SHP'de birle- şilir. SHPde birleşilir, CHP adı aluıır. Ancak, SHPIiler görüş- meye kafaları kanşık geldikr. Çünkü içlerinde. net bir tanr be- Hrteyememişler. Bir kısmı CHP'- de birleşmeden \ana. bir kısmı SHP'de birleşmenin yararını or- taya koyınor. bir kısmı SHP'de birleşip CHP adının alınmasın- dan yana. Bu >üzden Murat Ka- rayalçın, yöntem konusunda Baykal'a kesin görüşünü belirt- mek isteroedi." CHP'nin üst düzey genel mer- kez yöneticilerinden biri de CHP'de birleşmeye "önkoşul" olarak bakan SHP'nin. "CHP" doğrusunu kabul etmek zorun- da kalacağjnı dilegetiriyor: "Bizinı yaklaşımımız şu: Daha somuttan gidclim, şart koşmuyo- ruz, ancak ikna edin. Tamam, SHP Lsmi devam etsin. ancak ik- na edin o zaman bizi... Biz de siz de düşüncelerimizi anlatalım. Dü- şünceieri sö)leyince, kimin dedi- ğinin daha doğru olduğu ortaya çıkıyor. Yani doğrular bir nokta- da kabul ediliyor. Kabul etmese- ler bile, en azından doğru olduğu ortaya çıkn or." ÇHP'ülere göre, kendileri net- ti. Örneğin. şu >öntem tartışıl- ma\a hazırdı: "CHP'nin Parti Meclisi 60 ki- şi. SHP'nin Parti Meclisi 50 kisi. SHP, 60'a çıkarsın. bir araya gelsinler. bir yol-yöntem bulsun- lar. Bir rahatlık sağlansın..." CHPİılere gore, SHP neden gergin? CHP Genel Merkezi, bu soruya da şu yanıtı verivor: "Bir kere Murat Karayalçın, Deniz Baykal'a bir mektup gön- dertnedi, faks gönderdi. Faks merninin altında ne bir sa\gı', ne de bir sevgi' sözcüğü >ardı. SHP'liler, bir genel merkez >öne- tıcisini, mektubu iietmekle görev- lendirebilirlerdi. Sonra, görüşmenin nerede >a- pdacağı konusunda SHP'nin ta- kındığı tavır... SHP'den Umileri, Karayalçınuı CHP Genel Mer- kezi'ne gelmesine karşı çıkmış- lar. Halbuki biz tam tersine, ger- ginliği aşma > aklaşımındaydık. Nitekim, mesajı aldıktan sonra Deniz Ba>kal, telefonla Murat Karayalçın'ı aradı, gayet sıcak bir şekilde." Umutlu mu CHP'liler? Umutlu da değiller. umutsuz da. "Görüşme, dostça geçti. Sağ- lıklı, kavgasız, patırtısız bir diya- tog..." Diyalog devam edecek rni? Edecek. ama bir ay içinde olumlu ya da olumsuz bir sonu- ca vanlmalı. CHP'den son bir saptama: "Biz, birleşme olmayacakmtş gibi çahşmalannuzı sürdürece-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle