Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3EKİM1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Oktay Ekşi'nin
açıklaması
Haber Merkezi -Basın
Konseyi Başkanı Oktay
Ekşi, Hürriyet gazetesi ile
InterStar'ın karşıhklı
yayınlan arasında EP
dergisindeki çahşanlann
işlerine son verilmesiyle ilgili
açıkJama yaptı. Ekşi, Basın
Konseyi Başkanı oîarak
herhangi bir konuda
önceden oy açıklamasının,
birilerini kınamasının,
konsey adına vaatte
bulıınmasının mümkûn
olmadığını beiirtti ve
"Çünkü konseyin kimüği,
ilkeleri, işlevi, buna izin
vennez. Kaldı ki yüksek
kurulun kararlan gjzli oyla
alınır. Konsey 'kulis'siz
çaüşır" dedi.
Oktay Ekşi yapüğı yazılı
açıklamada, EP'den aynlan
gazetecilerin geçen mart
ayından önce bir tarihte
kendisine gelerek işlerine son
verilmesiyle ilgili olayı
anlattıklannı bildirdı. Ekşi,
şöyle devam etti:
"Benden, konuyu konseyin
ele almasını istediler.
Kendilerine tarihini de
bildirerek 'Yakında,
konseyin temsilciler kıırulu
toplanacak' dedim. Konsey
Başkanı sıfatıyla, konuyu
benim genel kurula
getiremeyecegimi, ama
isterlerse temsilciler kurulu
üyelerinin bunu gündeme
aldırabileceklerini söyledim.
Ama o gûn, toplantıya ne
kendileri geldi ne de herhangi
bir üye, konunun
görüşülmesini talep etti."
Aradan bir süre geçtikten
sonra Hakan Guldağ'ın
Basın Konseyi'ne
başvurarak Aydın Doğan'ın
basın meslek ilkelerini ıhlal
ettiğini öne sürdüğünü ve
konseyin karar almasını
istediğini belirten Ekşi,
ilkeleri gereğince taraflar
arasında 'uzlaşma' zemini
aradıklanru söyledi.
Uzlaşma zemini
gerçekleşmeyince Aydın
Doğan'dan iddia hakkındaki
yanıtmı istediklerini
kaydeden Oktay Ekşi,
"Aydın Doğan'ın verdiği
yanıt, yüksek kurul
tarafından değerlendirildi ve
Güldağ'ın başvurusunun
yersiz olduğuna karar
verildi" dedi.
7kasnndasokak
yasak• ANKARA (UBA)-
Seçmen kütüklennin
yenilenmesi nedeniyle, 7
kasım günü sokağa
çıkılmayacak. Bu ncdenle
Maliye Bakanlığı Yüksek
Seçim Kurulu"na 485 milyar
lira ödenek ayırdı. Her
bölgeden yazım
memurlannın katılacağı ve 3
gûn sürecek çalışmaya
katılanlara günlüğü 400 bin
liradan toplam l milyon 200
bin lira verilecek. Her ilçenin
kendi seçim kurullan
bünyesinde yapılacak ve her
seçim bürosunun kendi
teşkilatını oluşturacağı
yenileme ışlemine, sıyasal
parti yöneticilerinden de bir
kişinin kaulacağı bildirildi.
Sabah 07.00'den akşam
19.00'a kadar sürecek
seçmen sayımı çalışmalannın
sonuçlandınlması ışlemleri
mart ayına kadar devam
edecek.
Karayalçın'a
• ANKARA(UBA)-
Başbakan Tansu Çiller, yann
akşam Bakanlar Kurulu
üyelerine bir akşam yemeği
vereoek. Başbakan Çıller'in
Başbakanlık Konutu'nda
vereceği akşam yemeğinin
özelliği. Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın'ın, SHP Genel
Başkanı seçilip kabinede
görev almasından sonra
Çüler'in verdiği ilk yemek
olmasından kavnakJanıyor.
Çiller. SHP kurultayından
sonra genel başkanlık ile
devlet bakanlığı ve başbakan
yardımcılığı görevini
Karayalçın'a devreden
İnönü için de bir veda yemeği
vermişti.
DYP'dekomisyon
adayı bolkığu
•ANKARA (UBA)-
DYFde TBMM'ninçeşiıli
komisyonlanna üyeük için
adeta aday enflasyonu'
yaşanıyor. Komisyonlar
arasında en çok başvuru Plan
ve Bütçe Komisyonu için
yapıldı DYPU65
mületvekili bu komisyonda
üye olmak için başvurdu.
KtT Komisyonu'na üye
olmak için başvuran
milietvekıllerin sayısı ise 6O'ı
geçti. D YP grup yönetimi
önümüzdeki pazartesi günü
toplanarak komisyon
üyelikleri için başvurulan ele
alacak.
Gürkan karşı çıkarken, SHP yönetimi DSP'yi de içeren bir birliktenyana
SoldabirleşmedeDSP kriziANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP
Partı Meclisi (PM), solda birlik
konusunu tartışmak ve bu konuda
karar almak üzere bugün toplanıyor.
PM üyelerinin çoğunluğu, solda birlik
temaslannın genel başkan düzeyinde
değü, bir komisyon araalığıyla
yürütülmesinden yana olduklannı
açıklıyorlar. SHP Grup Başkanı Aydın
Güven Gürkan, görüşmelerde DSP'nin
gündeme getirilmemesi gerektiğjni
savunurken SHP Genel Sekreteri Halil
Çulhaoğlu. bu partiyi de içerecek bir
bütünleşmeyi hedeflediklerini
vurguluyor.
SHP PM, bugün Genel Başkan Murat
Karayalçının başkanlığında
toplanarak solda birlik konusunda
neler yapılabileceğini taruşacak. SHP
Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu,
amacm temel ilkelerde birlik olduğunu
dile getirerek şunlan söyledi:
"İlkeleri koyanz, isteyen uyar istemeyen
uymaz. Biz solda büyük parti olarak
üzerimize düşen uyanyı > apmak
zorundayız. Insanlar hata yapabiHrkr, o
hatalannı gönnüşolabilirler, ha talannı
telafi imkanı yaratmak lazım.
Birleşmeye ön koşulla v aklaşılması
durumunda sonuç almak mümkün
değildir. SHP, sonuç almak için bu
toplantıyı yapıyor. Dayatmacaylaön
koşulla geİenleri de çok ciddiye
almıyoruz. Yanlız CHP ile değü, DSP'yi
de icine alacak bir solda bütünleşme
düşünüyoruz."
CHP'liİerin çok değişik sinyaller
verdiklerini kaydeden Çulhaoğlu, şu
göriişleri dile getirdi:
"CHP Genel Başkanı, Hemen yetki
verilsin, genel başkanla görüşelim bu işi
bitırelim" diyor. Bakıyorsunuz, Ertuğrul
Günay başka. Ali Topuz başka bir şey
söylüyor. Bizün de en büyük sıkıntmız
bu. Yani SHP'de çok ses \ ardır, ama
çokbaşlılık yoktur. Ama CHP'de yine bu
çokbaşlılık rar. Kimi muhatap alacağız,
bümiyoruz. Biz, kuruUarunız aracüığıyla
karar alıyonız."
SHP'nın geçmişte hizıp olaylan
nedeniyle güç kaybettiğini anımsatan
Çulhaoğlu. "O sıkıntı da gözardı
edilmeyecek bir sıkıntı. Buna rağroen, biz
sosyal demokratların daha güçlfi
olabUmeleri için birtakım şeyleri zorlama
içûıdeyiz" diye konuştu.
NöTLAR MUSTAFA BALBAY
S
HP ve CHP için kritik
bir süreç başlıyor. Bu-
gün SHP Parti Meclisi
tek gündem maddesiyle
toplanacak:
Birleşme...
Konu kaç yüzüncü kez gün-
deme geldi bilinmez, ama bu
kez durum ciddi.
Ortanın solundaki üç parti
yerel seçimlere ayn girerse so-
nuç hüsran olacak. Bugüne ka-
dar "birleşroe" toplantılann-
dan, hep bu sözcüğün son iki
Sondanönceldsonşanshecesi vurgulanarak çıkıldı.
DSP'nin tavn belli. Ecevit,
yolunu çoktan çizdi:
"Biz sosyal demokrat değüiz.
Demokratik soluz. Amacm
kavram kargaşası değil. Sosyal
detnokrasinüı kökeni Mark-
sjzm'den gelir. Oysa Türkiye'-
deki sosyal demokrat oiduğuou
söyleyen partilerin böyle bir kö-
keni yok. Bakın, Avrupa'daki
birçok parti de sosy al demokrasi
deyimini bıraktı, demokratik sol
demeye başladı. İtalva bunun bir
örneği"
Kaldı ki Ecevit, soldaki par-
çalanmadan da fazla kaygı
duymuyor; "Solda fazla parti-
den korkmayın, önemli olan ül-
kenin parçalanmaması" diyor.
Ecevit sürecin dışında.
Geriye SHP ve CHP kalıyor.
önce SHP'nin yaklaşımını
ele alalım.
Karayalçın. "Hiçbir koşul ve
şart öne sürmeden masaya otu-
ralım" divor. Bunun anlamı:
ANAPuı yenilgiye uğradığı 1991 seçimlerinde rakiplerinin gökteki yıldızlan bile \aat ettiğini ve çeşitli iftiralar attığıoı söyleyen
Ydmaz, "Ben bile beUu başka partiye oy verirdim" dedi.(Fotoğraf: AA)
Yılmaz Nevşehir'de verilen her oyu helal ettirmek için çalışacaklannı söyledi:
Baba, hacısözüdeğilANAPsözü
OSMANAYPOĞAN
NEVŞEHtR - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, Türkiye'nin sorunlanmn
her geçen gün daha da ağırlaştığını belirte-
rek Başbakan Tansu Çüler'in pahalılıktan
hiç söz etmemesini eleştirdi ve "Pahalıuk
son 10 yüın en üst düzeyine çıkmtş, Pa-
halütğı ezeceklerdi, hiç şiipheniz olmasın. 6
ay sonra pahalılık, onu ezecek" diye ko-
nuştu. Ekonomik dengelenn bozulduğu-
nu söyleyen Yılmaz. "Türkiye böyle kötii
bir ekonomik tabloya sahipken hukümete
talip olmak cesaret işi" dedi. Yıimaz. ıktı-
dara geldiklennde, gecmişteki "kücük
yanlışlannı" tekrarlamayacaklannı söy-
ledi.
Yerel seçimler için 6 ay öncesinden
hazırlıklara başlayan ve yurt gezilerini
sürdüren ANAP lideri Mesut Yıbnaz.
Nevşehir'de yurttaşlara hitap etti ve il ör-
gütü toplantısına katıldı. Yılmaz, Cum-
hurbaşkanı SûJeyman Demire) i ima ede-
rek "babanın emekli olduğunu" söyledi ve
"Şimdi ben bacılarla uğraşıyorum. TV'de
yanm saat konuştu, pahalılıktan hiç söz et-
medi. Siz bakma\ ın masalcı bacının söyle-
dikkrine. Masallarla nülleti uyurmaya
çauşıyor. Ben de iki yüdır yaşadıklarından
sonra, hala uyuyanlar varsa onları uyandı-
rmaya calışıyorum" dedi.
'Adaylara ben kefilim'
Yerel seçimlerde ANAP'ın tüm aday-
lanna kefıl olduğunu belirten ve partisiran
artık "tertemiz" olduğunu savunan Mesut
Yılmaz. "Geçmişte küçük yanlışlanmız ol-
muştur. Bunlar bize önce 1989'daki mahalli
seçimleri kaybettirdi, sonra da 1991 seçim-
lerinde bizi muhalefete düşürdü. Millet biz-
den dürüst hizmet bekliyor. Bundan sonra
gecmişteki kücük hatalan tekrarlama-
yacağız" dedi.
ANAP'ın iktidar dönemindekı icraat-
lannı anlatan ve pek çok yatınm
yapıldığını söyleyen Yılmaz, bu yatın-
mlan yaparken enflasyonu düşürme hede-
fıne ulaşamadıklannı, ancak iki yıldır ül-
kenin sorunlanmn çok daha ağırlaştığını
beiirtti. Ekonomik dengelenn bozulduğu-
nu ve koalisyon hükümetinin kendi içinde
anlaşamayan bir yapıya sahip olduğunu
ifade eden Yılmaz. "Iç borçlar 250 trilyona
ulaşmtş. Ülkenin tüm sorunlan askıya
alınmış. Türkiye böyle kötii bir ekonomik
tabloya sahipken hukümete talip olmak ce-
saret işidir. Artık halka gnven vermek gere-
kir. Geçmişte olduğu gibi kerv an yolda dizi-
lir anlay tşı artık bitmiştir. Programlanmızı
ortaya koymalıyız" diye konuştu.
Yılmaz, yerel seçimlerin Türkiye gene-
linde bir siyasi hesaplaşma ortamında
yapılacağını ve halkın iki yıldır sorumsuz-
ca yönetildiğıni belirterek şöyle konuştu:
"Artık hiç kimsenin peşinden gitnıeyin.
Elinizi vicdanınıza koyun. tecrübelerinizi
hatn-layarak karannızı verin. Kurtancı ba-
balardan, bacdardan size hayır vok."
"Sayın Baykal, lütfen rande-
vuya, birleşme adresi vererek
geteıeyuı."
iki gündür SHP'nin üst yö-
neticileri ikili-üçlü bir araya ge-
liyorlar. Genel sekreter yardım-
cılan, genel başkan yardımcüa-
n, Parti Meclisi üyeleri kendi
aralannda değerlendirmeler
yapıyorlar. Özetlemek gerekir-
se genel eğilimleri şöyle:
"Solda gerçek anlamda bir-
leşmeden söz edebilmek için
Ecevit'in de de>rede ounası gere-
kir. Ecoit'in içinde yer almadığı
süreç, solun biriiğini tam olarak
sağlamayacaktır. Ecent şu anda
yok. SHP-CHP aynlığını kim
yararo? SHPden kopup CHP-
ye gklenler yarattı. O zaman gi-
denler yuvaya dönsün. Doğnı
olan budur."
CHP penceresinden ise bir-
leşme şöyle görünüyor:
"Adres, köktür. 70 yıttık
CHP'de bir araya gelinmelidir."
Her iki partının yöneticileri
de son bir haftadır birbirlerine
yumuşak davranıyor. Ama ger-
çeğe dönüp "Birleşme formülü-
nüz nedir" diye sorulduğunda
yukandaki receteler ortaya çı-
kıyor.
Taraflar taviz verir mi? Verir-
se ne kadar verir? Orta yol bu-
lunabilir mi?
Bu sorulara verilecek yanıtla-
nn ipuçlannı bugünkü SHP
Parti Meclisi toplantısından
sonra elde edeceğiz.
Yaşam birleşmeyi dayatıyor.
1993 başında Erol Tuncer'in
"solda birlik çağrısı"na kulak
asmayan belediye başkanlannı,
bugün "acilen" bir araya gel-
meye iten ana neden belÜ:
Birleşme olmazsa büyük ço-
ğunluğu yeniden seçilemeye-
cek.
SHP ve CHP kurmaylannı
birleşmeye sıcak bakmaya ve
bir araya gelmeye iten ana ne-
den de belli:
Seçimden sonra ayn bir süreç
başlayacak. Eğer iki parti seçi-
me ayn girerse. birleşmemenin
faturasını kimse üzerine almak
istemiyor. Bin dığerine. "Ben
birieşme için elimden geleni yap-
tnn; o kaçtı" diyecek.
Bu hesaplar bir yana, bugün-
kü SHP Parti Meclisi toplantısı
ve ardından -olası- Karayalçn-
Baykal zirvesi verel seçimlerden
önceki son şans. Çünkü Ekim
sonunda seçim takvimi işleme-
ye başlayacak ve artık birleşme
"çok istense de'" olamayacak.
SHP ve CHP yöneticileri son
bir yıldır, birbirîerini çok kırdı-
lar. Ama bunlan bir yana it-
mek. farkb düşüncelere katlan-
mayı bilmek gerekiyor. İspanya
Sosyalist Partisi'nin son kong-
resinde de "parti içindeki deği-
şik düşünceler" gündeme geldi.
Kongreden çıkan genel eğilim
ise şu oldu:
"Farklı düşünceler renkleri-
mizdir."
Dansı bizim sosyal demok-
ratlann başına
CHP yerel seçim atağını Antakya'dan başlattı
SHP'ye vetabana'Birlik CHP'de' mesajı
YURDAGÜL ERKOCA
ANTAKYA - CHP. Antakya bölge
toplantısıyla hem yerel seçim çalışma-
lannı başlattı hem örgütüne moral verdi
hem de SHP'ye ve sosyal demokrat ta-
bana "Birlik CHPde mesajı" yolladı.
Aylar öncesinden parti yönetimi 10
ilde bölge toplantısı düzenleme karan
almış, önceliği ise Antakya'ya vermişti.
Ancak son günlerde 'sosyal demokrat-
ların birliği'run yeniden gündeme gelme-
si ve Antakya'nın SHP'li Belediye Baş-
kanı Şukrü Güçlü'nün CHP'ye geçme
karan ilk bölge toplanüsını gövde gös-
terisine dönüştürdü.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
Başkan Yardımalan Ali Topuz, Erol
Çevikçe, İstemihan Talay, Genel Sekre-
ter Ertuğrul Günay, MYK Üyesi Kemal
Anadol, PM üyeleri, milletvekillerinden
Fuat .Çay, İstemihan Talay, Lluç Gür-
kan, İbrahün Özdiş, dün sabah Adana'-
dabuluştu.
CHP'nin ilk bölge toplanusına verdi-
ği önem açıkça görünüjordu. Genel
merkez yöneticileri ve milletvekılleri
toplanüda eksiksız bulunmaya gayret
göstermiş, Adana'dan başlayarak An-
takya'ya kadar tüm il ve ilçe örgütleri
her yanı afışlerle ve CHP bayraklanyla
donalmıştı. Adana'dan yola çıkan kon-
voy Antakya'ya vardığında yaklaşık
bin aractan oluşuyordu. Yerel vönetici-
ler organizasyon için günler öncesinden
kollan sıvamıştı.
CHP, Antakyada dürüst ve şeffaf ye-
rel yönetim sloganım ön plana çıkardı.
Parti yöneücilerini ve milletvekillerini
taşıyan seçim otobüsü kente girdiğinde
mikrofondan "CHP, siyasi kirliüğe bu-
laşmamış tek parti" anonsu yapılıyordu.
Anonslar "Dürüst yönetim için CHP',
"Yolsuzluklara bulasmamış tek parti
CHP'. "Gerçek demokrasi ve toplumsal
banş için CHP". "Onurlu dış politika ve
güçlü Türkiye için CHP" sloganlanyla
devam ediyordu.
CHP'yi Antakya da çoşkulu bir kala-
balık karşıladı. Son günlerde İSKİ olay-
lanyla SHP'nin iyice yıpranması nede-
niyle yerel seçimlerde büyük başan ka-
zanacağını düşünen CHP'liİerin morali
SHP'li Belediye Başkanının kendilerine
katılmasıyla iyice yükselmişti.
İktidar ve muhalefete eleştiri
Genel Başkan Baykal. kent meydanı-
ndaki konuşmasında iktidan da muha-
lefeti de eleştiriyordu. "Demokrasi. in-
san hakları. iç barış, sözieşmeli işçiler"
diyordu. İktidan, ANAP politikalannı
sürdürmekle suçlarken anamuhalefet
partisi ANAP'ın kendi politikalannı
sürdüren iktidara karşı muhalefet yap-
madığını söylüyordu. Baykal dün bek-
ienenin aksıne birlik konusunda yeni bir
mesaj vermivordu. "CHPyi biriikte
ayağa kaMıraum" demeklc yctinıyordu.
Baykal, bugün toplanacak SHP PM
Toplantısı'ndan önce gerek basın gerek
kamuoyu önünde SHP ile pazarlık
yapıyormuş görüntüsü vermekten
özenle kaçındı.
Birlik tarttşmalan
Beş saat süren Adana-Antakya arası-
ndaki yol boyunca seçim otobüsünde ve
Antakya Maksim Gazinosu'nda ger-
çekleştirilen bölge toplantısında konu
'Yerel seçim stratejilerinden' çok, 'birlik
tarttşmalan'vdı.
Baykal'ın tavn birlik için şimdiden
bir önkoşul getirmemek doğrultusun-
daydı. Adana'dan Antakya'ya giderken
yaptığımız sohbette "Hele bir SHP'nin
yetkili organlarındun birlik için karar
çıksın. O zaman kaptsını çalar 'Murat
tebrikler' der. Birlik koşiıllannı konuşu-
rum" diyordu.
Ancak. gerek parti yöneticileri gerek
Genel Başkan Baykalda "birlik yapıla-
caksa bu, yerel seçimler için takvim baş-
lamadan yapılmalı" yaklaşımı ağır bası-
yordu. Böyle olunca da SHP'den gele-
bilecek "Önce il başkanlan toplansm,
birlik tabandan başlasın, komisyonlar
oluşturulsun" gibi önenlere sıcak bakı-
Imayacağı açıkça belirtiliyordu. Bunun
"birliği yokuşa sürmek" anlamına gele-
ceği vurgulanıyordu.
Baykal "ŞimdiUk ön koşul yok" der-
ken bir hatırlatma da yapıyordu. "An-
cak bugün CHP'yi, biz dayatmasak bile
hayat dayatıyor. Burada söz konusu olan
CHP yöneticileri değil, CHP. Birlik ka-
ran ahnsın. CHPyi biriikte ayak-
landn-alnn."
Diğer parti yöneticileri ile parti tabanı
ise bu konuda daha netti. "Birlik CHP-
de olmalıydı."
"Belki üç beş ay önce birliğin nerde
oiacağı tartışılırdı. Ama, Demirel'i
Köşk'e çıkarttıktan sonra. Sıvas katli-
ammdan sonra. İSKİ rezalerinden sonra,
biriiğin adresi beilidir" diyordu bir parti
yöneticisi. 70 yılda adı temiz kalabilmiş
tek partinin CHP olduğunun altı sık sık
çizilıyordu.
'SHP adı yıprandı'
Zaten bölge toplantısının gövde gös-
terisine dönüştürülmesinin ve öne çı-
kartılan sloganlann bir anlamı da belli
ki SHP'ye ve sosyal demokrat tabana
"SHP'nin adı yıpranmıştır. Birliğin ad-
resi beilidir" mesajı vermekti.
Baykal "Peki "iktidardan aynlın' ko-
şulu ne olacak" sorumuza "O şiındinin
konusu değil. Eğer birlik gerçekleşirse.
buna yeni oluşacak partinin yetkili or-
ganlan karar >erir" \anıiı veriyordu.
Zaten. Antakya Meydanı'ndaki ko-
nuşmada da açıkça belirtiyordu: "Eğer
SHP Parti Meclisi birlik karan alırsa
yarn, ben öbür gün kapılarını çalarım.*'
POLMKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Yılgınlığııı Adı_
SHP gerçekten DYP'nin koalisyon ortağı mıdır?
Eğer bu soruyu SHP'lilere soracak olursanız alacağı-
nız yanıt şimdiden beilidir.
Ne diyecektir SHP'liler?
. Şöyle:
"Bir kuşkunuz mu var yoksa?"
Elbet SHP, DYP'nin hükümet ortağıdır, ama sosyal de-
mokratlar hukümete salt bakan vermekle yetinmişler-
dir. Demirel-İnönü uyumu iki partiyi hükümette bütün-
leştirmiştir. Ancak Süleyman Demirel'in cumhurbaşka-
nı seçilmesinden sonra işler bir anda değişmiş, 'yükse-
len değerler'in sadık temsilcisi Tansu Hanım ın başba-
kan olmasından sonra iki parti arasındaki uyumsuzluk
başlamıştır.
Şimdi şöyle bir soru yöneltebilirsiniz:
"SHP, hükümette daha ne kadar kalacaktır?"
Sanırız 26 Mart 1994te yapılacak yerel seçimlere
dek...
Ondan sonra ne olacaktır?
Tansu Hanım'ın kurmayları şu günlerde PTT'nin T -
sinden çok, bir erken seçim formülü peşinde. Kamuoyu
araştırmaiarında eğitimli, dil bilen, güzel ve üstelik de
zengin başbakanımızın 'Şans ibresi' yüzde otuzları aşı-
yor.
Acaba Tansu Hanım'ın kurmayları erken seçim çalış-
ması yaparlarken SHP lideri ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayaiçtn'ın kurmayları neler yapıyor?
Bize sorarsanız papatya falı'açıyorlar...
Diyorlar ki:
"Acaba Murat Karayakpm bizi kurtarır mı?"
Hiçsanmıyoruz...
SHP, giderek eriyor. Aklı başında olan SHP liler bu çö-
küşü görüyor.
CHP'nin ve DSP'nin son günlerde SHP'yi 3-4 puan
gectikleri de bir gerçek...
SHP, hükümette ha var, ha yok gibi...
Ara sıra TV ekranlarında SHP'li bakanları görmesek,
DYP'nin tek başına iktidarda olduğunu sanacağız ..
Tansu Hanım sürekli TV'yi kullanıyor.'Ulusa Sesleniş'
programımn dördüncüsünde Tansu Hanım'ı dinleyince
şöyle düşündük:
"Acaba Murat Karayalçın böyle bir program niye dü-
zenlemiyor..."
Oyle ya Karayalçın bugün koalisyon ortağı SHP'nin
genel başkanı...
Kimi SHP'li bakanlar öteden beri aynı şeyi yineler du-
rurlar:
"Biz niye program düzenlemıyoruz?"
Niye?
Kimse yanıt vermez...
SHP iktidar ortağı, ama sesi sedası çıkmıyor. Sosyal
demokratlar anlaşılan susmayı yeğliyor...
SHP, DYP'nin hükümet ortağı, Murat Karayalçın Baş-
bakan Yardımcısı değil mi?
Evet...
Bugüne dek SHP, halka kendisini anlatamadı. Zaten
anlatacak bir şeyi de kalmamıştı.
Neden?
Çünkü kendi programını uygulamadı. Emekçi kesime
verdiği sözü yerine getirmedi. Kürt sorununa demokra-
tik çözüm önerilerı, insan haklarınayaklaşjmı, ha£irladt7 :
ğı raporlarda kaldı.
DYP-SHP hükümetinin uyguladığı ekonomik polittka-
lar yoksulu daha yoksul, varlıklıyı daha varhklı kıldı. Halk
bu yüzden yılgınlığa düştü, umutsuzluğa kapıldı.
SHP'nin çöküşü, solun çöküşü değildir Türkiye'de...
Devam edelim..
Fethullah Hoca nın desteklediği şeriatçı Zaman gaze-
tesi, Milli Eğitim Bakanlığı Vakfı nıntum ihalelerini kopa-
rıp küpünü dolduruyor...
Sonra?
Laik cumhuriyete, Atatürk devrim ve ilkelerine saldırı-
yor...
Zaman ın sahibi SHP'li bakanların, DYPIi bakanların
kapısında sabah akşam. Eh. ne yaptığını biz değil, SHP'-
liler araştırsın.
Hürriyet gazetesi, Imar Bankası'nın çevirdiği dolapla-
rı dün yayımlamaya başladı. Bakalım DYP-SHP koalis-
yonu bu olaya nasıl yaklaşacak.
Göreceğiz...
En az 22 milyon geliri var
RP 'haram' dediği
faizleri abyor
ANKARA (ANKA) - Parti
programlanyla seçim bildirge-
lerinde faizi haram olarak
nıteleyen Refah Partisi'nin
faiz geliri elde etüği belgelendi.
Anayasa Mahkemesi kayı-
tlanna göre Refah Partisi.
yalnızca 1986, 87 ve 88 yıllan-
nda en az 22 milyon lira faiz
geliri aldı. RP'nin tüm yıllara
ilişkin malı denetimi tamam-
lanmadığı için diğer yıllara
ilişkin faiz gelirleri belirlene-
mezken denetimi yapılan di-
ğer üç yıla ilişkin gelirlerinin
dökümünde de faiz kaleminin
yer atmadiğı görüldü.
Anayasa Mahkemesi'nin
Refah Partisi'yle ilgili 1986,
1987 ve 1988 yıllanna ait mali
denetim sonuçlanna göre
yalnızca 1988 yılında bu parti-
nin kasasına 22 milyon 221 bin
617 lira faiz geliri girdi. Aynca
partinin 1987 yılına ilişkin ge-
nel merkez kesin hesaplanna
göre de bu yıl içinde 112 bin
323 lira, 1986 yılında ise 421
bin 95 lira faiz gelin sağ-
ladığı bildirildi. Resmi Gaze-
te'de yayımlanan ve RP'nin
faiz gelirini reddetmediğini or-
taya koyan denetim karann-
dan birinde şöyle denildi:
"Refah Partisi'nin genel
merkez 1988 yılı gelirleri,
Amerikan tipi yevmiye defteri
ve defteri kebirin birieşik usulü
ve bilanço esasına göre yazılmış
olup bu geliıierin toplamı 337
milyon 121 bin 244 liradır. Def-
tere göre 342 bin lira 1987'den
devreden para, 350 milyon lira
Hazine >ardnnından, 2 milyon
140 bin lira bağışlardan, 22 mil-
yon 221 bin 574 lira banka fai-
zinden ve 697 bin lira parti mal-
>arlığından ve bir milyon 720
bin Gra bayrak ve rozet sanşı-
ndan oluşan geliıierin parti ge-
nel merkezince bastırılan mak-
buzlarla alındığı, geürlerin si-
yasi Partiler Yasası'nda sayılan
kav nakiardan sağlandığı, tahsi-
latının da sözü edilen yasa-
da belirtiJen yönteme uyuİarak
görülmüş ve genel merkez gelir-
lerinin nıtarları bakımından ci-
zelge ve defter kayıtlarıyla
uyum sağladığı görülmüşrür."
Mahkeme kayıtlanna göre
Refah Partisi'nin 1983'ten
başlayarak son olarak 1988
yılı mali denetimi gerçekleştir-
di.
Ancak belirtilen üç yıl
dışında kalan yıllara ilişkin ge-
lirler dökümü yapılırken, faiz
kaleminin yer almadığı görül-
dü. Bu kalemin **sair gelirler"
kaleminde yer alması güçlü
olasılık olarak değerlendirildi.
DYP ve diğer partiler
1991 yılı dahil mali denetim-
leri tamamlanan DYP'nin ge-
lirlerinin yüksekliği nedeniyle
en çok faiz geliri elde eden par-
ti olduğu görüldü. Anayasa
Mahkemesi verilerine göre
DYP, 7 yıllık sürede toplam
792 milyon 222 bin lira faiz
geliri elde etti.
SHP'nin 1985ve86yıllanna
ilişkin faiz gelirleri toplamı
SODEP dahil edilmek üzere
49 milyon 624 bin lira olurken
kapatılan HEP yalnızca iki
yılda 46 milyon liranın üzerin-
de faiz geliri elde etti. MÇP'-
nın mahkemeye bildirdiği
kayıtlarda yalnızca 3 bin 185
lira faiz geliri görülürken DSP
üç yılda 3 milyon 269 bin lira
faiz elde etti.