Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21EKİM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Akbank'takâr
patlaması
•Ekonomi Servisi - Akbank
1993 yılının ilk 9 ayında vergi
öneesi kannı 2 trilyon 640
milyara ulaşürdı. Akbank'ın
9'uncu ay sonu itibanyla
ödeyeceği vergi tutannın ise
610 milyar lira olacağı
belirtildi. Akbank Umum
Müdûrü Hamit Belli yapüğı
acıklamada "bu neticelerin
elde edilmesinde banka
aktiflerinin en iyi şekılde
değerlendirilmesinin ve
banka yönenminin dinamik
bir şekilde piyasa şartlannı
yakından takip etmesınin
etkili olduğunu" belirtti.
HenaultYardım'
• İSTANBUL(AA)-
Renault Mais, ücretsiz
telefon aracılığıyla Renault
kullanıcüannın ayağına
koşacağı" Renault Yardım"'
adıyla yeni bir hizmet
başlatü. Renault Mais AŞ
Genel Müdûrû Ateş Ünal
Erzen, 365 gün ve 24 saat
çalışan Renault yardım
uygulaması ile Türkiye'nin
yüzölçümünü kapsayan bir
servis alanı sağladıklannı
bfldirdi. Uygulama
hakkında bilgi veren Erzen,
şunlan söyledi: "Renault
Yardım Servisi,980014100
numaralı ücretsiz telefon
aracılığıyla hizmet verecek.
Bilgjsayar sistemi ile anında
devreye giren Renault
yardım bilgi operatörleri, en
yakın yardım noktasını en
kısa zamanda olay yerine
yönlendirecekler."
Automotive93
fuan
• İSTANBUL(tÜHA)-
Uluslararası Automotive 93
Fuan 10-14 kasım tarihleri
arasmda yapılacak. Ankara
Altmpar ANFA fuar
alanında dûzenlenecek
fuarda, tüm motorlu araçlar
özel amaçh taşıtiar, motor
ekipmanlan ile otobüs
terminal donanımlan
sergilenecek. Inform
tarafından düzenlenen fuar
İthal Otomobilleri Tûrkiye
Mümessilleri Derneği,
Otomotiv Sanayii Demeği
KOSGEB, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı,İGEMEve
Ankara Büyükşehir
Belediyesı'nin katkılanyla
'haarlandı. Fuara Güney
Kore, Italya, Romanya,
Bulgaristan, İngütere,
Hindistan, Almanya,
Fransa, Brezilya, Güney
Afrika Cumhuriyeti,
Singapur, Ukrayna, Surinam
ve Urdün katılacak.
Hazine ihalesi
• Ekonomi Servisi - Hazine
1 yıllık devlet tahvili
faiande geçen ihaleye göre
0.29 puan düşüş oldu ve faiz
86.79 puana indi. Hazine
a>nca iç borçlanmada bir
rekor kırarak 26 trilyon 159
milyar liralık satış yapü.
Sigorta
Şirketlerî Birliği
başkanı
• Ekonomi Servisi-
Türkiye Sigorta ve
Reasürans Şirketler Birliği
Başkanlığına Cahit Nomer
seçıldı. Milli Reasürans
TAŞ'de 1981 yılından bu
yana genel müdürlük
görevini sürdüren Nomer,
aynca bu tarihten beri Fair
Afrika-Asya Sigorta ve
Reasürans Şirketleri
Federasyonu gibi
uluslararası kuruluşlann
Türk Delegasyonu
Başkanlığı da yapıyordu.
'Kemer sıkmakta geçkaldık'
• Bürokratlara göre 1994 bütçesinin acı reçeteye uygun olarak değiştirilmesi mümkün değil
NURSUNEREL
ANKARA - Başbakan Tansu Çfller'in
VVashington'da IMF ve Dünya Bankası
yöneticileri ile görüştükten sonra açık-
ladığı "kemer sıkma" politikası. An-
kara'da gerçekçi bulunmadı. Hüküme-
tin ekonomik yaklaşımlannın en önemli
ifadesi olan 1994 bütçe tasansının
TBMM'ye gönderildiğine dikkat çeki-
lerek "O tasanda ifadesûıi bulmayan
kemer sıkma programı, hangi uygulama-
larla gündeme getirilecek" sorulan yö-
neltiliyor.
Ekonomi bürokratlannın konuya
ilişkin görüşleri şöyle:
KREDLBtLİTE EMtzt - Kamu
açıklannın TL cinsinden fınansmanı
için hükümet bir süredir dış borçlanma
yoluna gidiyor. Bu durum yavaş da olsa
Türkiye için bir dış kredibilite sonınunu
gündeme getiriyor. Standard and Po-
ors'tan 3-B puanını bile güçlükle almış-
ken Moodys'in dış dünyaya verdiği
olumsuz sinyalleri ciddiye almak gere-
kir. Eğer burada bir tırmanma olursa
Türkiye ciddi bir kredibilite krizi ile kar-
şdasabilir.
NBBBN BÖVLET - Türkiye'nin
mikroekonomik göstergelerinde negati-
fe gidiş var. Dışfinansçevrelerini en çok
ilgilendiren konu ise özelikle dış ödeme-
ler dengesi. Şu anda 9 milyar 300 milyon
dolarlık bir cari açıkla karşı karşıyayız.
Bu rakamın yıl sonunda 15 milyar dola-
n bulabileceği endişeleri gündeme geli-
yor. Bu noktada dış finans çevrelerinin
tedirginliği doğaldır. çünkü onlan en
çok Türkiye'nin ödeme problemi olup
olmayacağı ilgilendırecektir.
NEIAFTTABtT.tM?- İçinde bulu-
nulan mali yıl itibanyla talep yöneümi-
nin ithalatı teşvik eder biçimde şekillen-
dirilmemesi gerekirdi. Bu yapılmadı.
şimdi dığer bir seçenek ise kurun hızh
değiştirilmesi yoluyla ıthalaün cezalan-
dınlması. Bu takdirde de döviz rezervi-
miz içinde yer alan ve 5 milyar dolara
yaklaştığı Uhrrtın edilen sıcak paranın
kaçması ihtimali var. Bazı siyasi çevre-
ler tarafından telaflfuz edilen ithalata
kota konulması yolunun ise çok sakın-
cah olacağıru söylemeye gerek yok.
Gümrük Birliğine katıhnamıza 1 yıl ka-
la böyle bir uygulamaya girmek bizi
özellikle AT karşısında çok zor duruma
bırakır, 1980 öncesine dönüş yapmış
oluruz.
KEMEM SIKMA - 1994 bütçesi
TBMM'ye sevk edildi. Bütçe açığı ma-
lum. Yeni Vergi Kanunu'nun da 1 Ocak
I994'e yetişip yetiştirilemeyeceği bilin-
miyor. Kemer sıkma programını hangi
kanuni metinler üzerinde gündeme geti-
receksiniz? İstikrar öngörmeyen, baştan
200 trilyon liralık açıkla yola çıkmış
olan bütçe tasansının TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda değiştirilmesi ta-
bii ki mümkündür, ama siyasi atmosfer
acaba buna izin verir mi? Dolayısıyla
1994'e ait hedefler ve poliükalar belli ol-
duktan, kanun tasansı Meclis'e sevk
edildikten sonra kemer sıkmaktan söz
etmek pek gerçekçi olmuyor.
ENTIASTOS - Aynca Toplu Ko-
nut İdaresi başta olmak üzere bir sürü
kamu kuruluşuna Varlığa Dayab Men-
kul Kıymet (VDMK) ihraç izni verili-
yor. Bu demektir ki iç piyasada Hazine
daha yüksek faizle borçlanmak duru-
munda kalacak, bu da enflasyonu yük-
seltecektir. Bu zincirde doğal olarak dö-
vizin kıtlaşması, TL'nin hızla değer
kaybı da sıradadır, Marttaki yerel se-
çimler dikkate almdığında Türkiye'nin
1994'ü istikrarsız bir ekonomik tablo ile
tamamlayacağını söylemek hatalı ol-
maz.
Wall Street Journarın "Orta Avrupa Ekonomileri" ekindeTürkiye bölümü de yer aldı
OrtaAsya'da Türk-Rus ekonomi savaşı
Türkiye'nin ticari ilişkileri
MMMUSNİ9IAN - Azerbaycan ;te hrmertötan
arasıMak.1 Dağlık Karabağ yûzunden çıkan sa-
vasşta Türkiye Azerbaycan'm arkasındayer aldtgı
için ttişlciler köfcî 1932 rakamlan ıte Türktye ile ti-
caret mtktan 7 milyon dofar (90 mıtyar Ura). Bu-
nun buyuk btr kısmı küçûk ghişimciier tarafından
gerçekteşöriHyer.
4 f ^ f « 4 M M J V - T.VIriyi. ılo ^l»f» »Mritari R.R
yanîıst eski KGB şefı Aliyev'ın darbe ı(e Törk
yanlıst Elçib^ *in yerine geçınesi nedenıyte so-
ğudu-1992 tîcaret hacmi 90 mıtyon dolar (1 tril-
yon 158 mKyar lira) Yaönm yaptlan sektörler ise
şuntar Enerjı, Tefekomûrukasyon, Inşaat Azer-
beycan'a yattrtmian Töıfen, FîokserTetetil, Pet
Ntetaş, Teletaş. Koç gıbf biıyükTiırKfirmaian ger-
çe«eştiı1yof.
mtfSIA - B0T }çind«TCrtdye'nins i bûyök ti-
caret ortağı Gerçekte Ka&asiar ve Orta As-
yada«Scinl* bakımından Tûridye'nm en bu-
yükrafcibı 1962 Ttcaret hacmi 1.4 milyar dofar
(18 trityorı tıra). llıştulerin bukınduğu aianları
Enerjı, Inşaat, Tanm, Rnans. Yaîmm yapan
Tüfk firmalan: ENKA, E c z a c * ^ , Aiarko
Kı*jrA.Kt#TâW -IVtşküer tyi dûreyde 1992 ö-
caret hacmi 4 miiyOTi dolar (51.5 milyar itra).
OzeSlıkle ınşaat sektörOnde ilışkıter bulunuyor
CMMâJOU — Tûrttiye açtstndan büyük bir po-
tansiyel var. 1992 ticaret hacmî 280 milyon doîar
(3frtlyonlira). Yatnm yapilan aîanlanlnşaat, tu-
ketim maliarı. Faatiyet goeteren ftrmalar Tek-
fen, Eczactbsşt.
'
l
TtMMOaNtSTAN ~ llişkiler mütemmel
; dûzeyde 1992 ticareihacmi: 100 miVyondoiar
(1 tntyon 287 milyar lira). Yatırtm alanfan:
Enerji, tekstil, inşaat. 8u ûikede tş yapan Ttirk
firmalan ise şunlar: Alarto, Bdncıler, Oegere,
Simco. Bo$aziçi Tekstil
! KUUUMÂafZMJf — fltşkiler gelişivor. 1992 ti-1
care< hacmî 60 mityort dolar (772 rmlyar l»a).
Yatınm yapılan alantar Enarji, MadencHik, tü-
ttetiro rnailan
GtMdSTTAA/- LBkedekı içsavaşyûzÖKten
ticaret yapmak imkanstz hate setdt TOrktye
bu savaşta Sevardnadze nın tarafını tutuyor
vaş yüzüfKfen ticaret hacmt 6.5
milyon dolar (83 rnifyar lira) düze-
yınde kaîdt. Yatınm aianları: Tu-
rizm, tnşaaf, tuketım mailan
AZMKKtKTAK- ll^kiter iyi rfcı-
rumcfa. 1992 ticaret hacmi 275
mityofi dolar (3.5 trtîyon) Yaörtrn
yaptlan atanlar: inşaai, tekstil.
enerji. Faaliyette butunan firma-
tef. Boıküit Bo^tiçı T ö « « . Eo-
zacıbaşı.
maaaa MVSIA - tiişfcier fazia
de§tl 1992 ticaret hacmi 4 mrfyon
dolar (515 müyBrHra).
Ekonomi Servisi - Türkiye,
dağılan Sovyet Birliği'nin ar-
dından bağımsızlığını kazanan
Türki cumhuriyetlerin üzerin-
de etkili olmayı hedefliyordu.
Şimdi ise Rusya ve Iran'ın böl-
gede etkili olması Türk işa-
damlannı endişelendirmeye
başladı.
Wall Street Joumal'ın Orta
Avrupa ekonomileri konusun-
da hazıriadığı ekte Türkiye bö-
lümü de yer aldı. Türkiye'nin
Orta Asya ülkeleriyle ticaret
ilişkilerinin değerlendirildiği
araştrmada, Türkiye'nin böl-
gede ticari anlamda yayılmaya
başladığı vurgulanıyor. Araş-
tırmada özbekistan'da görev
yapan Türk diplomatı Vakur
Erkul'un Rusya'nmçardönemi
politikalanna döndüğü ve ken-
dini bölgenin polisi gibi görme-
ye başladığı görüşlerine yer ve-
rildi.
Türkiye'nin bölgedeki giri-
şimcilerini teşvik etmek için çe-
şitli yollara başvurduğu belirti-
len araştırmada Türk Hükü-
meti'nin 2.7 milyar dolarlık
ucuz maliyetli krediyle 700 ka-
dar fırmasını yatmm için des-
teklediği yer aldı. Türkiye'nin 5
Orta Asya ülkesinde toplam 6.5
milyar dolarlık yatınm yapüğı
hatırlaülan araştırmada, takas
ile ticaret yolunun seçildiği be-
lirtildi. Dışişleri Bakanhğı bün-
yesinde kurulan Türkiye Işbirli-
ği ve Kalkınma Ajansı Başkanı
Umnt Ank'ın görüşlerine yer
verilen araştırmada. "Türkiye'-
nin eski Sovyet cumhuriyetleri
ile olan ticaret bağlantıiannın
toplamının önümüzdeki 5 yıl
içinde 3 milyar dolan geçmesi
bekieniyor" denıldi
"Tûrkler, Kazakistan, Türk-
menistan ve Özbekistan gibi ti-
cari potansiyeli yûksek pazar-
larda tekstil sektörü başta ol-
mak üzere, enerji ve tûketim
maddeleri konusunda büyûk bir
patlama bekliyorlar" denilen
araşurmada şu görüşlere yer
verildi:
"Türkiye bilgi ve teknolojisini
kullanarak Türkmenistan'daki
ucuz ve kalitdi pamuğu işlemeye
başladı. Bu geUşmeler ile birlikte
Türk şirketleri bölgede pay sahi-
bi oWu. Örneğin Eczacıbaşı AŞ
bölgedeki en büyük serum, ikinci
büyük ilaç ureticisi şirket duru-
munageidi.
Bölgedeki diğer bir önemli ko-
nuda petroi ve doğalgaz çıkanl-
ması ve aktarunı. Tekfen Hol-
ding'den Nihat Gökyiğit Batı.
yeni pazar yaratılmasmı ve bu
ülkelerin serbest piyasa ekono-
misine gecmesini istiyorsa Ak-
deniz'e petroi ve Avrupa'ya do-
ğalgaz naklini gerçekleştinl-
meli' diyor. Ancak Türkiye yük-
sek enflasyon oranı ve borçlan
ile bölgedeki petroi kuyularını
tşletme konusunda Bablı şirket-
ler ile rekabet edebilecek gibi gö-
rünmüyor."
YAŞARHOLDİNG
Gümrükbirliğiyle
'almadanvermeyelim'
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Yaşar Holding Yö-
netim Kurulu Başkanı Sel-
çuk Yaşar, AT'ye girmeden
gümrük birliğine gidilmesi-
nin Türkiye'de başta tanm
ve tanma dayah sanayi ol-
mak üzere büyük bir kesimi
sıkıntıya sokacağını belirte-
nek "Bu, almadan vermek
ohır" dedi.
Pınar Süt'ün Dünya Ban-
kası'ndan aldığı 15 milyon
dolar uzun vadeli krediyle
gerçekleştirilecek ek tesisin
temeli atıldı.
Törende konuşan Selçuk
Yaşar, ilave tesise 10 milyon
dolar ayırdıklannı belirte-
rek, süttozu ve donmuş et it-
halatının Türk gıda sanayiini
olumsuz yönde etkilediğini
söyledi.
Gıda sanayiine yanm tril-
yon lira yatınm yapmayı he-
deflediklerini anlatan Selçuk
Yaşar, Pınar Süt'ten hisse se-
nedi alanlara "gönüllü müfet-
tiş" olmalanru önerdi.
-Yaşar, Türkiye"nin güm-
rük birliğine girmeye haar-
landığı bu asamada poütika-
alan daha duyarlı olmaya
çağırarak, "Politikacüar,
gümrük birliğine girme hevesı
içinde pek çok olumsuzluğu
gözardı ediyor, Türkiye için
birinci şart ATye girmek ol-
malıdır.
Bu olmadan gümrük birli-
ğine dahil edilmek, Türkiye'-
yi almadan vermeye zorla-
maktır. Bu şartlarda gümrük
birliğine girmek Türkiye'nin
tarunı ve sanayiyı bırakması,
turizm, eğlence gibi ticaret
sektörûne yönelmesi demek-
tir" dedi.
İşadamlannın AT ile gümrük birliğine bakışı:
'Hemağlarızheıııgideriz'
işadamlarının beklentisi Birliğinetkisi
Yüzde
TürkiyeyasancısermayeacKmdanoaziöe
mertezi o»acak, ATîoniarîndanyararlanacak 21.0
Tasarruf Sahiplerine Duyuru
. Türkiye İş Bankası A.Ş.
Altıncı Menkul Kıymetler Yatırım Fonu
İçtüzük Değişikliği
Bankamızca yönetilmekte olan Türkiye İş Bankası A.Ş. Altıncı Menkul Kıymetler
Yatınm Fonu içtüzüğü, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan alınan 15.10.1993 tanh ve
OFD/1517 sayılı izin doğrultusunda aşağıdaki şekilde değişiirilmiştir.
ESKt ŞEKİL
3.1. Fon'un tutarı 360.000.000.000 TL'dir. (Üçyüzaltmışmilyar TL'dir.)
3.3. Fon 36.000.000 (otuzaltımılyon) paya bölünmuş,tür.
12.000.000 (onikimilyon) pay Fon başlangıç tutarını temsilen, 24.000.000
(yirmidörtmilyon) pay ise artınlan 240.000.000.000 (ikiyüzkırkmilyar) TL'lik
tutarı temsilen ihraç edilmiştir.
YENİ ŞEKİL
3.1. Fon'un tutarı 700.000.000.000 TL'dir. (Yediyüzmilyar TL'dir.)
3.3. Fon 70.000.000 (yetmişmilyon) paya bölünmüştür.
36.000.000 (otuzaltımilyon) pay fon başlangıç tutannı temsilen, 34.000.000
(otuzdörtmilyon) pay ise artmlan 340.000.000.000 (üçyüzkırkmilyar) TL'lik
tutarı temsilen ihraç edilmiştir.
AT ye tanınan ımtıvazla
r
dan yararlaracak
»Itemmarfdeweara 9 » * » ucuziayacak,oretim
rinaöyster* döşecek.
Tekno(o|i yenilenecek
Tetaikwigefleroftadan kalfeacsk, daha rahât
sattşyapmao{afta§ı<io$acak.
Işletmelerımızın kararalma mekanizması
rasyonel esaslara oturacak
Bılmıyor, fıkrı yok
195
16.0
1Z1
7 g
0.2
50
QA \
Yüzde
KtsavsdedegüçBkter
yaşanacak, areak
zarnariSaolıtmkı
S5.4
Türkiye gıderek daha
fazla ithalata bağımlı
hale gelecek 16.2
15.3 l
Ekonomi darboğaza
girecek. 8.6
Önemli bir eitisi
S.4-
Bilmryor, fikri yok 10
0.1
Ekonomi Servisi - fşadamlan.
Avrupa Topluluğu ile I995'te
gerçekleştirilecek gümrük birli-
ğinın ilk asamada kendilenni zor-
lasa bile iieride daha avantajlı
hale getireceğini düşünüyor. Olu-
şacak yeni rekabet ortamında
gjrdi maliyetlerinin yüksekliği,
verim ve kalite düşüklüğü gibi ne-
denler dezavantajlar olarak sıra-
lanırken Türkiye'nin yabancı ser-
maye için cazibe merkezd haline
gelmesi, AT fonlanndan yarar-
lanma imkanı, hammadde ve gir-
di maliyetlerinin düşmesi. tekno-
loji yenileme fırsatı gümrük bir-
liğinin sağlaya-
cağı avantajlar
olarak göriilü-
yor.
PtAR araştı-
rma şirketi bün-
yesinde oluştu-
rulan Avrupa
Topluluğu Bö-
lümü'nün ger-
çekleştirdiği ilk
araştırmanın so-
nuçlanna göre işadamlannın
yüzde 55.4'ü gümrük birliğinin
kısa vadede olumsuz etkileri olsa
bile uzun vadede Türkiye ekono-
misini olumlu etkileyeceğini dü-
şünüyor. tşadamlannın kendi
sektörlerine ilişkin beklentileri de
olumlu gözüküyor. Ankete yatut
veren 250 büyük firmanın yüzde
46.2'si gümrük birliği ile ortaya
çıkacak rekabet ortamından
olumsuz etkileneceklerini görme-
lerine karşın, gümrük birliğinin
beraberinde getireceği yeni avan-
tajlardan ötürü oldukça iyimser
bir görüş acısını paylaşıyorlar.
İşadamlannın yüzde 26.2'si işlet-
melerinın uluslararası düzeyde
rakipsiz olduğu yanıtı vererek,
kendileri için Türkiye'nin ulus-
lararası rekabete acılmasının hiç-
bir sorun yaratmayacağını bildir-
diler. Yaşamsal sorunlarla kar-
şılaşacaklannı belirtenlerin oranı
ise yüzde 8.5. Hiç rekabet şanslan
olmadığını düşünenler ise binde
dört oranında kahyor. İşadam-
lannın yüzde 11.4'ü gümrük bir-
liğinin 1995'te kurulacağına
inanmadığı için bu soruyu gün-
demlerine alrtııyor.
PÎAR*m250bü>-ökfinna
arasında yapüğj anket, işadanılanran
gümrük birliğinin iieridegetireceği
avantajlar içm ilk asamada ı
karşılaşacakian sorunlan göze
aldıidanaı gösterdi
İşadamlannın yüzde 67.8'i
Türkiye ile AT arasında gümrük
birliğinin 1995'te kurulacağına
inanırken yüzde 29.2'sine bu ta-
rih inandına gelmiyor, yüzde 3'-
ünün ise bu konuda fîkri yok.
Gümrük birliğinin kaçınılmaz-
laşması ve giderek yaklasması
karşısında işdamlannın kendile-
nni bu sürece hazırlamak için
arayışa girdiği görülüyor. Yüzde
54.7'si gelişmeleri takip ederek
gerekli çalışmalan yapmak için
araştırma içine girerken yüzde
16. l'i gelişmeleri yakından takip
etmek istedikleri halde ne yapma-
lan gerektiğini bilmiyor. İşletme
bünyesinde ayn bir bölüm oluş-
turarak bütün stratejik karar-
lannı bu bölümün kararlan doğ-
rultusunda uygulamaya geçirme
aşamasmda olanlann oranı ise
yüzde 9.3.
Yüzde 1.7'si ise oluşturduklan
ayn bölümün geliştirdiği görüşle-
ri marjinal buluyor. Yine yüzde
13.6'lık bölüm 1995 tarihine
inanmadığı için hiçbir hanrhk
yapma gereği duymuyor.
Işadamlan gümrük birliği ger-
çekîeştiğinde karşılaşacak reka-
bet dezavantaj-
lannı ise girdi mali-
yetlerinin yüksekli-
ği (yüzde 30.7), iş-
gücü verimliliğinin
düşüklüğü (yüzde
19.1), Türk ürünle-
rinin pahalılığı
(yüzde 14), kalite
yetersizhği (yüzde
6.5) olarak sırab-
yorlar. Devlet
yardımı mekanizmasının güm-
rük birliği koşullan içinde değişe-
rek teşyiklerin eksileceğinden en-
dişe ediyorlar.
Gümrük birliğiyle sürecinde
teşvik mekanizmasında da ön-
meli değişiklikler olacak. İşa-
damlannın yüzde 58.1'i ATnin
de gizli teşvikler aracıhğıyla ken-
di sanayisinj desteklediğini savu-
narak Türkiye'nin benzeri bir
yapı geüştirmesini isterken, yüz-
de 28.4'ü sorunu teşviklerde de-
ğil, rekabet koşullannın eşitlen-
mesinde görüyor.
IŞÇENIN EVRENINDEN
ŞÜKRANKETENCİ
Acıilaç
Kendimi bildim bileli, özellikle 1970'li yıllardan bu yana,
Türkiye ekonomisini düze çıkarma adına, bize acı ilaç yut-
turulur. Insanın canını yaktığı için, acı ilaç benzetmesi belki
biraz doğru, ancak ben ekonomiyi düze çıkaran bir acı ilacı'
hiç anımsayamıyorum. Her seferinde yanan bizim canımız
oldu. Her acı ilaç yutturmacasının ardından da hasta ekono-
mimizin sorunlan biraz daha büyüdü. Acı olmasma çok acı
da, bu can yakan yutturmacanın ilaç özelliği neresinde onu
hiç goremedik.
Bu acı ilacın en ağırını bize 12 Eylül ile birlikte yutturma-
mışlar mıydı? Sadece askeri yönetim döneminde değil.
Oturtulan özgürlüksüz düzen, yaratılan örgütsüz, suskun
toplum, köleleştirilmiş tepkisiz insan davranışlan sayesinde
çok daha pervasız olarak Özal iktidarları döneminde. Çalı-
şanların ücretleri istendıği gibi aşağı çekilmlş, yaratılan zo-
runlu tasarruflar istenilen yerlere aktarılmış, pervasız,
katksız, IMF, Dünya Bankası, uluslararası para fonlarının
reçeteleri uygulanmıştı. Sonu ne oldu?
Birileri çok fazla zengin oldu. Birileri, daha doğrusu ça-
lışanlar, emeğı ile geçınenler, köşe dönmeyi beceremeyen-
ler, çoğunluk çok daha fazla yoksullaştı. insanı yok sayan,
insana ağır bedeller ödetilerek elde edilen kaynaklar çarçur
edildi. Para yatınma değil ranta aktı. Üretım artmadan, geçi-
ci önlemlerle sağlanan ihracat artşı, insanımızdan alınanla
sağlanan denge, kısa bir süre sonra yeniden daha sorunlu
olarak bozuldu, ihracat-ithalat açığı daha da büyüdü. Üretim
zengini değil, rant, haksız kazanç, vurgun zengini türedi
19701er sonrası başlatılan, 12 Eylül ile doruga çıkartılan,
etkili kampanyalar ile işçı haklarının, ışçi ücretlerindekı artı-
şların enflasyonun nedenı olduğuna toplum, işçinin kendısi
bile inandırılmışb. Gerek askeri, gerekse sivil iktidarlar elirt-
de, işveren cephesi ile ıttıfak içinde 12 Eylül sonrası ışçıler,
bütün ücretliler çok ağır biçimde yoksullaştırıldılar. Gerçek
ücretlerde dünyada örneği görülmeyen bir yoksullaştırma,
5S yılda %50'yi aşan reel kayıplar gerçekleştirildi. işçinin,
ücretlinin bu ağıryoksullaşması karşısında Türkiye'de önfla-
yon hız kaybetmedı. Aksine yeniden hız kazandı. Çalışanlar
çok ağır bedeller ödediler, ancak hiç değılse enflasyonun
sorumlusu olmadıkları, enflasyon canavarını yaratmadı-
kları, Türk ekonomisinde enflasyonun çok başka nedenlerle
azdığı ortaya çıktı. Ücretliler, işçileraklandı.
özal'a, Thatcher'a çoközenen, Çiller iktıdarında, şimdiler-
de, ücretleri asağı çekerek enflasyonu indirmekten pek söz
edilemıyor. Sendikal haklardan yararlanabilen işçı sayısı
toplam içinde bir avuç sayılacak kadar azalmış. fizelde sa-
dece 300 bin kişiden söz edilebllıyor. Göz dikılebilecek bir
900 binlik kamu işçisi kalmıştı. Şimdi bu rvedenle özelleştir-
me çok fazla moda. Bu kez özelleştirme ile Türk ekonomisin-
de mucize yaratma sevdasına kapılındı. PTT'nın Tsi ya-
bancılara sablarak, Sümerbank'ın istanbul'un göbeğindeki
arsalarınagökdelenlerdikilerek Türk ekonomisi düze çıkarı-
lacak. Kamuda yığıldığı, verimsiz çalıştığı söylenen işçiler
işten atılarak, kamu açıkları ortadan kaldırılırken yığılmış
borçlar, kamu maliarı peşkeş çekılerek ödenecek.
12 Eylül sürecinde, gür çıkamayan, çatlak ilan edilen bazı
sesler, bazı bilımsel gerçekleri ortaya koymaya çalışıyor-
lardı. Çalışanının %90'ının ücretJi olduğu gelişmiş sanayi ül-
kelerirtde dahi çalışan ücreti ile enflasyon arasında bilimsei
doğrudan ilişki kurulamadığını anlatıyorlardı. Türkiye'de ışçi
ücretlerini aşağı çekerek asla enflasyonun aşağı çekileme-
yeceğini, enflasyonun başta yüksek faiz, ekonomik bozuk
yapıya ilişkin çok başka nedenlerden yaşandığını bilimsel
darakortayakoyuyorlardı.Kimsenıoışınegelmeaığı içir»bu
bilimsel gerçeklere kulak tıkandı. Sonucu ortada.
Şimdi de yine çatlak olarak değerlertdirilen, gür çıka-
mayan bazı sesler, yine bilimsel verilerle, özelleştirme ile
Türk ekonomisinde mucize yaratmanın olanaksız olduğunu
anlatmaya çabalıyorlar. Yaratılmış çarpık kamuoyunun aksi-
ne, KlT'lerdeki bütün olumsuzluklara, patizanca uygulama-
lara karşın, abartılan kadro fazlalıklarının olmadığını, verim-
liliğin hala özel sektörden daha yüksek olduğunu bilimsel
olarak ortaya koyuyorlar. Kım dinler?
IMF, Dünya Bankası, uluslararası finans kuruluşları tek
koro halinde "Özelleştirme" dıye dayatıyor. "Acı ilaç"veril-
sin deniyor. Çiller, ABD'den dönmeden, direktif Türkiye'ye
ulaşıyor. Bakanlar Kurulu, koalisyon ortağı SHP, DYP'li mıl-
letvekilleri, parlamento çoğunluğu ne düşünüyor? Hiç
önemli değil. İlk acı ilaç olarak işçinin aldığı KDV geliri kalkı-
yor. Zorunlu tasarruf ve konut kredisi yarı yarıya indirilirken,
işçinin kullanımı adına sözde toplanmış büyük fonlann, işçı
çıkarmasında, işsizliksigortasını getirme adına kullanılması
programlanıyor.
KİT'lere "zam serbest, işçisine fazla mesaı yasak" de-
nıyor. Çok daha önemlisi, KIT'ler özelleştirılmese de biraz
daha çökturülmesi, göçtürülmesi anlamına gelen her tür
harcamanın durdurulması kararı geliyor. Üretimin, bırakınız
verimli hale getirilmesı, çağdaş teknolojiye uyum sağla-
ması, devam ettirilebilmesi için gerekli, bakım-onarım yatırı-
mlan dahi yasaklanıyor. Açılmış ihalelerin iptali isteniyor
Türkiye nasıl bir yapıya, nereye sürüklenmek isteniyor? Ku-
lak tıkanan, gür çıkamayan sesler, bilimsel gerçekler, çok
korkulması. ürkülmesi gereken uyarıları yapıyor. Dinleyen
çikarsa? Çıkmazsa ne olur?
Bir kez daha toplum olarak "acı ilaç" diye yutturulan, bize
bedeli çok ağır, ancak ekonomimiz için de ilaç nıteliğinde ol-
mayan, sadece başkalannın çıkarlarına hizmet eden bir uy-
gulamayı daha görmüş oluruz. Ders alır mıyız? öncekiler-
den ders aldık mı ki? "Canımızın yandığı, ağır bedel ödediği-
mizle kalırız" diye kaygılanmaktan öte henüz yaptığımız hiç-
bir şey yok. Bu siyasal yapı, bu sendikal yapı, bu basın, bu
yozlaşma böyle sürüp gittikçe, aksine bir şeyler beklemek
fazla iyimserlik mi acaba? Ben kendi adıma ilaç olmayan bir
şeyin, bana "acı ilaç" diyeyutturulmasını, doğrusu insanlığı-
ma, onuruma yediremiyorum. Benim gibi düşünenlerin az
olmadığını da sanıyorum. Sorun galiba bizlerin seyirci ve
örgütsüz, örgütlerin ise yozlaşmış ellerde olmasında.
Z0RUM.U TASARRUF
Yılbaşındanitibaren
kesintilerazalacak
ANKARA (AA) - Aylık ve ücretlerden yapılan zorunlu tasar-
ruf kesinti oranı, yüzde 50 oranında düşürüldü. Yeni kesinti
oranlan işverenler için yüzde 3, çalışanlar için de yüzde 2 olarak
belirlendi. Yeni kesinti oranlannın uygulanmasına 15 Ocak
i 994 tarihinden itibaren başlanacak.
Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Bakanlar
Kurulu karan uyannca, çalışanlann aylık ve ücretlerinden
yapılan tasarruf kesintisi oranı yüzde 2. devlet (işveren devlet
_ . . r r
. , ise) veya işverence sağla-
Bakanlar Kurulu zorunlu
tasarruf oranlannı yüzde
50 azaltarak işverenler
için yüzde 3, çalışanlar
için yüzde 2 olarak
belirledi.
nan katkı oram da yüzde
3 olarak belirlendi. 3417
sayılı çalışanlann tasar-
rufa teşvik edilmesi ve bu
tasarruflann değerlendi-
rilmesine ilişkin kanun
uyannca, tasarruf kesin-
tisi nispeti, çahşanlar için
halen, briit maaşın yüzde 4'ü, devlet veya işverenin katkı oranı
da yine brüt maaşın >iizde 6'sı olarak uygulanıyor.
Yeni uygulama ile zorunlu tasarruf hesaplanna aktanlan
toplam kaynak, aylık briit maaşın yüzde 10'u iken bu oran 15
Ocak 1994 tarihinden itibaren yüzde 5'e düşecek.
Bir başka anlatımla aylık brüt maaşı 10 milyon lira olan çalı-
şanın, bordrosundaki tasarruf kesintisi miktan 400 bin lira iken
bu kesinti, 200 bin liraya inecek.