Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EKİM1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DÜNYADAN
ABD, Somalideneyimindendersinialdı
St
ABD ve Birleşmiş Milletler,
Somali'de silah bırakmaya
ve daha değişık yöntemlerle
banşı sağlamaya karar verdi. ABD
ve Birleşmiş Milletler, onlarca mavi
berelinin ölümünden sorumlu tutu-
lan grubun lideri olan Farah Aidid'-
in silahla engellenemeyişinden dersi-
ni aldı.
Birleşmiş Milletler'in banşı koru-
ma operasyonlan uzmanlanndan
yûksek dereceli bir görevli 28 eylül-
de yapüğı açıklamada politik strate-
jilere yönebndiğini bebrtti: "Eğer
AJdid'le görüşmek amacmda ofana-
saydık, hiçbir zaman onun cephesiyle
görüşmeleri kesmez \e politik bir sü-
reç başlatmak istemezdik".
Yaz başından itibaren ABD ve
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Butros Butros-Gali. Aidid yanlılan-
nın saldınlannın kurbanı olan mavi
berelilerin inükammı alma konu-
sunda kuşkulu görünüyordu ve Ge-
neral Aidid'in tutuklanmasını için
ısrar ediyordu. Son zamanlarda
Clinton yöneümi yöntem değiştir-
mek eğihmdeydi, ama Butros-Gali
ABD'yi çatışma politikasında tut-
maya çalışıyordu.
Son gebşmeler hakkında açıkla-
ma yapan BM yetkilisi çaüşmalann
sona ermesi için Aidid'e bir çıkış ka-
pısı arandığını belirtti. ABD eski
başkanı Jimmy Carter, Afrika Birli-
ği Orgûtü ya da Etiyopya Cumhur-
başkanı Mdes Zinawi'nın arabulu-
culuğuyla bunun sağlanmasına
çahşıldığını da sözlenne ekledi.
Ortadaki tek sonın Güvenlik
Konseyi'nin Aidid'in tutuklanması
için aldığı zorlayıcı karar. Ama Ai-
did'in Etiyopya'da ya da Entre'de
hapse garmesi dunımunda herkesin
gözlerini kapayacağı düşünülüyor.
Butros-Gali ekim ortasında Mo-
gadişu'ya gelecek. Güvenlik Kon-
seyi'nin bazı üyeleri bölgeye bir he-
yet gönderilmesini hızlandırmak is-
tiyor. Bu heyette üye ülkelerin bü-
ABD ve Birleşmiş
Milletler, Somali'de
askeri başansızlığı
kabul ederek politik
girişimlere yöneldi.
Ancak BM Genel
Sekreteri Butros-Gali,
Amerikan askerleri
Somali'den
çekilmeden önce
Aidid'in etkisiz hale
getirilmesini
istivor.
yükelçileri, ABD Kongresi üyeleri
ve Somali'ye komşu ülkelerin tem-
silcileri bulunacak. Burada görüşme
olasıhklann mcelemesı ve yerel poli-
tik hayatın yenıden canlandınlması-
na izın verümesinı sağlayacak me-
kanızmalann geliştirilmesi söz konu
olacak.
Mogadişu'ya yaptığı son ziya-
retten dönen Carter. Aidid'in bir
mektubunu Clinton yönetimine ilet-
ti. Mektupta. Somali'de bulunan
Birleşmiş Milletler kuvvetlerine
yapılan saldınlarla ilgili bir çözüm
görüşmesi önenliyor.
Clinton yönetımi, Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri Butros-
Gali'ye açık bir uyan yaptı. Moga-
dişu'dakı başansızhİc nedeniyle
kızgın olan Amerikan Kongre, ör-
neğin Bosna'da yeni bir banşı sağla-
ma operasyonuna destek vermeyi
reddetmeye kararlı gözüküyor. So-
mali olayı Kongre üyelerinın, Bir-
leşmiş Milletler çatısı altında yapıla-
cak olan banşı sağlama operasyon-
lanna ABD'nin kaülımı konusunda
tutumlannı değiştirmelerine ve bu
tür operasyonlara gıtükçe soğuk
bakmalanna neden oldu.
General Aıdıd askerleriyle kont-
rol ettiği Güney Mogadışu'da, ay-
lardır Birleşmiş Milletler kuvvetlen-
ne karşı gerilla savaşı veriyor. Bu sa-
vaşta kadınlan ve çocuklan kullan-
maktan çekinmeyen Aidid, toplam
ButrosButrarGai
56 mavi berelinin yaşamını yitirdiği
saldınlar düzenledi. Aidid, amacma
ulaşmak için kutsal savaş ve sömür-
gecılik karşıtlığı gibi temalar üzerin-
de yoğunlaşarak diğer gruplann
desteğini kazanmaya çalışıyor.
Clinton yönetiminin ve Butros-
Gali'nin ilk tepkisi, bu saldınlann.
özellikle yedi Amerikan askerinin
yaşamını yitirdiği 5 haziran saldınsı-
nın sorumluluğunu Aidid'e yükle-
mek ve eski Somali rejimine karşı dı-
reruşın kahramaru olarak bilinen
Aidid'e ve yandaşlanna savaş ilan
etmekti. Bu büyük bir meydan oku-
maydı. New York'ta ve Washing-
ton'da, banşı sağlama operasyonla-
nnın gelecegı ve inandıncılıgı söz
konsuydu ve Aidid'in uzaklaştınl-
masıyla durumun düzelecegi düşü-
nülüyordu.
Bazı uzmanlar Aidid'in tüm
gruplan tam olarak kontrol etmedı-
ğine ve Aidid'in etkisizleştırilmesi
halinde bile ötekı grup başkanlan-
nın şavaşa devam edeceğine dikkat
çekti. Bu strateji duşünülenin aksıne
bir tepki ve ekti göstererek, Birleş-
miş Milletler kuvvetlerine karşı
olumsuz yargılan güçlendırdi.
ISomali operasyonu
başarısızkkla sonuçlandı
Bu stratejinin uygulanmaya baş-
lamasından üç ay sonra New York
ve VVashington aynı sonuçlara var-
dı: Askeri hareket başansızlıkla so-
nuçlandı; askerler, Aıdıd'i bölgesel-
leştiremedı ve ciddi bir tehlıke unsu-
ru olamadı, yüzlerce Somalili, Ai-
did'in ve Birleşmiş Mılletler'in kuv-
vetleri arasında kabp yaşamlannı
yitirdi.
Tüm bu gelişmeler Aidid'in halk
arasında önemını artınrken, ona
karşı yürütülen bu savaş uluslarara-
sı alanda dikkatle ızlenmeye başla-
dı. Aidid olayı medyanın da ilgjsini
çekti ve Bırleşmış Milletler'in ülke-
nin Mogadışu dışında kalan bölge-
lennde sağladığı başanyı unuttur-
du.
Bir yıl önce bu ülkede 300 bın kişi-
nin açlıktan öldüğüne bugün ise bir
tek kişinin bile bu konumda olmadı-
ğına dikkat çeken Butros-Gali, Ai-
dıd'ı destekleyenlerle görüşüp onu
saf dışı bırakmaktan yana ve bunu,
kızgın ABD Kongresi"nin Clınton'-
dan bölgede bulunan 4500 ABD as-
kerini çekmesini istemeden önce
gerçekleştirmek istiyor.
Alain Fnmcbon
AIDS
Avrupalının
ikinci
büyük
kabusu
H
aber Merkezi -
Avrupa'daki Hülkenin
vatandaşlannın, AIDS'i
işsizlikten sonra kıtanın geleceği
için en ciddi tehlike olarak
gördüklen belirlendi. Uluslararası
Araşürma Enstitüsü'nün (IRI) 14
ülkeden 13.515 kişinin kaühmıile
gerçekleştırdiği araştırmanın
sonuçlanna göre AİDS'i en büyük
tehlike olarak görenlerin başında
Fransızlar. Portekizliler.
İspanyollar ve Yunanhlar geliyor.
Araşürmaya göre Yunanhlar ve
Almanlar ÂIDS'lilerin "getolarda
banndınlmalaruır istiyor.
tngiltere, Finlandıya. Belçika ve
Avusturya vatandaşlannın da
AIDS'lilere karşı acımasız
olduklannın vurgulandığı
araştırmada, AIDS'lilere şefkatle
yaklaşan Hollanda, İsvıçre,
Norveç ve tsveç vatandaşlannın
bu hastalık konusunda daha fazla
bilgiye sahıp olduklannın
bebrlendıği kaydedildi.
IRI'nın araştırmasına katılanlann
yüzde 27si ise AlDS'blerle aynı
işyerinde çalışmak istemedıklerini
söyledi. AIDS korkusu üe
Avrupahlann yüzde 53'ünün
eşcinseller, yüzde 6l"i de
uyuşturucu bağımlılanndan her
fırsatta kaçındıklannı da ortaya
koyan araşürma, bu korkunun
eğitim düzeyi düşük olanlarda yaş
ilerledikçe arttığını gösterdi.
Prezervatif
Çileklisive
ananaslısı
sakıncalı
Haber Merkezi - Amerikalı
tüketicilere çilekli ve
ananaslı prezervatiflerin
güvenli olmadıklan gerekçesiyle
kullanılmamaşı tavsıye edıldi.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi
tarafından yapılan testlerde,
piyasaya yenı sürülen çilek ve
ananas tadı taşıyan
prezervatiflerin, doğum kontrolü
ve zührevi hastalıklardan
korunma konusunda büyük
riskler taşıdığı belirlendi.
Yetkililer. tüketicilere bu tür
prezervatiflen kullanmamalan
çağnsında bulundu. Karanlıkta
parlayan fosforlu prezervatiflerin
de aynıriskleritaşıdığj belirtildi.
Bu prezervatifleri üreten fırmalara
uyanda bulunduklannı kaydeden
Gıda ve İlaç Dairesi yetkilileri,
eğer uyanlan dikkate ahnmazsa.
söz konusu prezervatiflerin
piyasadan toplatılacağinı bildirdi.
NazilerYahudilerin kaçışınagözyumdu
D
animarka ekim aymda, ül-
kenın neredeyse bütün Ya-
hudılerinin Nazilerin elin-
den. yani ölümden kurtanldığı bü-
yük operasyonun 50. yıldönümünü
kutluyor. Ancak ilk kez bu yıl, bü-
yük kaçışın öyküsündeki kimi
aynnülar ortaya çıkıyor.
1943 yıhrun 1 ekiminde, saat 22
sulannda, Alman işgal kuvvetleri, 7
binden fazla Yahudiyi ölüm kamp-
lanna gönderme haarhğı içindey-
ken, Danimarkablar Yahudileri.
Zealand Adasfnın doğu kıyılann-
dan küçük tekneklere >-ükleyıp, ta-
rafsızlığını koruyan İsveç'e gönder-
meye başlamıştı bile.
İşgal uzerinde uzmanlaşan tarih-
çilerin ortaya çıkardığı son belgeler,
operasyonun gerçekleşmesinde yal-
nızca Danimarkahlann Yahudileri
savunmalannın değıl, bazı Alman
yetkililerinin de parmağı olduğunu
gösteriyor. Bu yetkililerden biri,
Hitler'in Damirka'daki en önemli
temsücisi, SS görevlisi General Wer-
nerBest.
Danimarkalı tarihçiler ile tsrail ve
Almanya'dan akademisyenlerin
derlediği belgeler kaçışın. operasyo-
nu önlemek için hiçbir ginşimde bu-
lunmayan general dahil. üst düzey
Alman görevblerinin gözleri önün-
de gerçekleştiğinı ortaya koyuyur.
Operasyonda kaçmayı başaranlarla
Yahudiler de belgeleri doğrulu>or.
Kurtarma harekaürun anısına bir
sergi düzenleyen Özgürlük Savaşı
adb direniş müzesinın müdürü Es-
ben Kjcldbaek
u
Çoğu gözlerini yum-
du" diyor.
1943 yüında, çocuklannı anne ba-
basına bırakarak Yahudi kansı
Ruth ile birlikte kaçan yazar ve ya-
yımcı. 76 yaşındaki Ulf Ekman, "Al-
manlar göz yununasaydı, operasyon
başansızhkla sonuçlanırdı. Teknele-
rimizin hareket ettiği yerin hemen
kuzeyinde Alman gözcüleri vardı.
Hareket halindeki tekneleri görebi-
lirlerdi" diyor.
Kurtarma harekatı o kadar başa-
nhydı ki Danimarka Yahudilerinin
neredeyse hiçbiri ölüm kamplanna
gitmedi.
Yalnızca 50 kadan açbk gibi ne-
denlerden ya da ölüm kamplanna
gitmeden önce gönderildikleri bir
ara durak olan Çekoslovakya'daki
Theresienstadt toplama kampında
yaşamını yitirdi.
Adolf Hiüer çizgi roman kahramanı
KarikatUrist Dieter Malenbach, îkinci Dünya Savaşı'IU, Yahudilerin,
çingenelerin, eşcinsellerin, kısaca aşağı "ırklardan" gelen bütün
"soylarm" katledilişini ilginç bir yolla aktarıvor çocuklara. Ma-
lenbach'ıntl
Hitler-Çizgi Roman" isüiüi eseri. Hitler'in yükseüşinden
düşüşüne kadar olan tarihi resmeden bir kitap. Adolf Hitler'in nasıl bir
Nari've dönüştüğünü, aynı olaylann niye bir kez daha
yaşanabileceğini çocuklara anlatmayı hedefleyen kitabın, şimdi
Almanya'da okuDara dağıtüması düşünülüyor. Umanz Almanya'da
bu kitapla büyüyen yeni kuşak, koskoca bir tarihten bile ders abnayı
becerememiş bazı "üstün ırldara", yasamın ateşe verilecek bir oyun
olmadığını anlatmayı becerir.
Lmanz, Aimanya'da ydlar yıllar sonra yetişecek kuşaklar, HitlerM,
Hitlerler'i yalntz ve yalnız karikatfir kitâplannda gördüklen "kötü
adam" olarak tanırlar. Umanz, Maknbach'uı çataşmasında iki boyuta
sıktştırümış bu Nazi soyu, tarihin hiçbir döneminde, üç boyuta sıçrâ-
mayı beceremez.
IDanimarkalüar
Yahudileri korudu
Best ve bütün Avrupa'da Yahu-
dilerin yerlerinin değiştirilmesinden
sorumlu olan SS Adolf Eichmannın,
tutuklanıp Çekoslovakya'daki The-
resiensdat kampına gönderilen 481
Danimarka Yahudisi için niye istis-
nai bir karar aldığı bilinmiyor.
Araştırmaalann ortaya çıkardığı
yeni kanıtlar, kafalarda ıster istemez
şu soruyu uyandınyor: Fransız Ya-
hudilerinin sınır dışı edilmesindeki
anahtar isimlerden biri olan ve
Prag'da 1942 yıbnda düz»;ıılenen su-
ikastta ölene kadar, Naz-lerin "son
çözfim" planını ^rüten dillere des-
tan SS generali Reinhard Heydrich'-
in bir zamanlar sağ kolu saydığı
Best, niye Danimarka Yahudile-
rinin büyük bir çoğunluğunu kur-
tardı?
Soykınm tarihçileri. soruya tek
bir yanıt verememekle birbkte,
Best'in önünde sınırlı sayıda seçene-
ğin bulunuşuna dikkat çekiyor.
Soykınmla ilgili araştırmalar ya-
pan Amerikab tarihçı Raul Hilberg,
"Danimarka polisi. Yahudileri tu-
tuklamayacağını biliyordu" diyor.
Hilberg, Danimarkalilann, Nazi iş-
gali sırasında Yahudileri yiğitçe ko-
rumalanyla kazandıklan ünü üstü-
ne basa basa vurguluyor.
Tarihçilere göre, Best başka ülke-
lerdeki Yahudilere karşı takındığı
acımasızca tavn Danimarka Yahu-
dilenne göstermıyordu, çünkü Da-
nimarkablann bunu öteki Batı Av-
rupa ülkelerindeki gıbı ediigenhkle
karşılamayacağına ikna olnıuştu.
Hilberg, Best, yalnızca bu neden-
den ötürü bile kaçışa göz yummuş
olabilir diyor ve ekbyor: "Ama ger-
çeği asia bütün çıplaklığıyla ortaya
çıkaramayacağız."
İşgalci Nazilerin gösterdiği bu te-
reddüt. kuşkusuz Danimarkablann
Yahudileri kurtarmak için harcadı-
ğı çabanın önemini göz ardı etmı-
yor. Bu çabalar, Nazi işgab altında-
ki bütün ülkeler içınde Danimarka'-
yı, en en fazla Yahudinin sağ kala-
bildiği ülke konumuma getirmişti.
Yahudiler yola cıkacaklan kıyı-
nın hemen yakmlanndaki bir kasa-
bada buluşnıuşlardı.
Hava sıcak obnasına rağmen,
çoğu kışbk paltolanna bürünmüştü
ve kadınlar bütün mücevherleri
üzerlerinde taşıyordu. "Sonumuz
hk dejvi değil dive düşünmüştüm"
diyor EkmarL "
lYolda hiçbir
kontrol yapümadı
Politika gazetesinin editörü, 66
yaşındaki Herbert Pundik anne ba-
basıyla birlikte kaçmıştı Kopen-
hag'tan (Yahudilerin çoğu başkent-
te yaşıyordu). Pundik, "Kıyıya giden
tek bir demiryolu vardı ve vagonlar
Yahudiden geçilmiyonhı" diyor, ama
Aknan yetkililerin, kimlik kontrolü
yapmaya çahştıklan hiçbir olayın
kayda gecirilmediğini de sözlerine
ekİiyor.
20 yaşında bir öğrenci ve direniş
hareketi üyesivken 500 kadar Yahu-
dinin kaçmasında rol oynamış olan
Profesör Ebba Lund, operasyonu
yürütünler arasında bir yenibrîezlik
duygusunun egemen olduğunu söy-
lüyor.
Kopenhag Üniversitesi'nde işgal
tarihi konusunda uzmanlaşan Prof.
Hans KirchofT, "Best, gerçekten kar-
maşık bir sorun" diyor. Açıklamala-
n çoğu yönden çalışma arkadaşlan-
nın söylediklerine benzeyen Kırc-
hoff. Best'in asıl amaanın Danı-
marka'da istikran koruyarak, yiye-
cek üretimını devam ettirmek oldu-
ğunu düşünüyor. Bu üretim Reıch
için çok önembydi.
Aynca, başka SS liderleriyle bir-
bkte, savaştan sonra Kuzey ülkeleri-
nin iyi bir konuma getirileceği görü-
şünü benimsediğine de inanıbyor.
Alman bırlikleri, 1940 yılının nı-
san ayındakı işgal sırasında Dani-
marka'da neredeyse hiç direnişle
karşılaşmamış ve işgal altındaki öte-
ki ülkelerin aksine. hükümetin başta
kalmasına izin veribnişti.
İşgal sırasında iki kez seçim dü-
zenlenmiş, secimler, Nazi partıleri-
nin ağır yenilgjsiyle sonuçlanmıştı.
1943 yıbnda protestolar daha da
şiddetlendi. Ardı arkası kesilmeyen
grevler, sabotajlar, baskının artma-
sına yol açü. 28 eylülde Yahudilerin
götürülmesı karanna vanldı. Karan
haberalan Yahudiler, kiliselerde, ar-
kadaşlannın evlerinde saklandı.
Best, 4 ekim günü Berbn'e Dani-
marka'nın Yahudilerden anndınl-
dığını bildiriyordu, ama hangi yol-
lardan olduğunu söylemek gereğini
duymuyordu.
Peki bu gerçeğin su yüzüne çık-
ması niye elli yıl gecikti?
Pundik "Bu insardann yıkmak is-
tetnediği bir efsane" diyor ve ekliyor:
"Hem, Yahudilerin çok korktuğunu
ve Danûnarkalüann da gerçek an-
lamda kahramanlık etriğini unurma-
yalon."
Henry Katnm
K.Kore
nükleer
sevdasında
diretiyor
^Ut JJork eimcs
K
uzey Kore ile ABD
arasındaki soğuk savaşm
sona ermesinin üzerinden
altı ay geçmesine karşın
Amerikab, Japon ve Güney Koreli
yetkibler, Kuzey Kore'nin nükleer
silahlardan annacağına ilişkin
herhangj bir ginşımde
bulunmadığmı belirtıyor. Aynca
Kuzey Kore'nin bugüne dek
yabana gözlemcilerden özenle
sakınılan tesislerin uluslararası bir
teftiş kurulu tarafından
denetlenmesıne izin vermeyeceğj
sanıbyor. Dünya kamuoyu
aradan geçen zaman zarfında
Kuzey Kore'nin ne yaptığını
bilmiyor. Ortada iki olasıhk var
Pyongyanghükürneti ürettıği
bombayı geliştirmiş olabibr;
teknolojık yetersizlik nedeniyle
üreümi durdurubnuş da olabibr.
Amerikab arabulucular, ikili
görüşmelerden olumlu sonuçlar
alınacağını umutediyor. Nükleer
silahlann yayılmasını kısıtlayan
uluslararası görüşmelerden Kuzey
Kore'nin çekilmemesı bu savı
destekliyor. Ne var ki geçen hafta
Asyab bderler bıraraya gelerek
Kuzey Kore'nin elinde bulunan
silahlan ve nükleer silah
üreümınde hangi aşamada
olduğuna ilişkin bilgileri
uluslararası bir teftiş kuruluna
bildirmesini istedi. Güney Kore
Devlet Başkanı Kjm Young-Sun
bir Japon gazetesine verdigi
demeçte, Kuzey Kore'nin üç
bomba yapmaya yetecek kadar
malzemeye sahıp olduğuna
ınandığını söyledi Kim, nükleer
silahlardan annma konusunda bir
çözüme gıdibnemesı dunımunda,
uluslararası yapünmlann
uygulanmasının kaçınılmaz
olduğunu da belirtti. Japon
Başbakanı Morihiro Hosokawa
Amenkan yayın organlanna
verdiğı demeçte Kuzey Kore'nin
geliştirebıleceğı bir füzenin Japon
Takımadalan ıçın potansıyel bir
tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Kuzey Kore'ye konuşlandınlmış
bir füzenin Japonya'ya 8 dakikada
ulaşacağını belinen Hosokawa,
ülkesinin füze-savar kapasitesim
güçlendirmesi gerektiğini ileri
sürüyor. ABD bu konuda
Japonya'ya gereken yardımı
yapacağmı bıldirdiyse de
koruyucu sistemin kurulmasımn
yıllar alacağı biliniyor.
I ABD silahsızlanma
için bastırıyor
Kuzey Kore'nin silahlanma
girişimlerinden rahatsız olan
Uluslararası Atom Enerjisi
Kurumu konuyu yönetim
kuruluna götürdü. Bu girişim,
Kuzey Kore'ye uluslararası
yaptınmlann uygulanmasına yeşil
ışık yakıbnası olarak yorumlandı.
Cbnton yönetimi Kuzey Kore'ye
karşı tavnnı gelecek haftalarda
saptayacak. Ya görüşmelere
devam edilecek ya da Birleşmiş
Mılletler'e üye ülkelerle birlikte
Kuzey Kore'ye karşı ekonomik
yaptınm uygulanacak. ABD,
bugüne dek süren uzun
görüşmeler sonucunda Kim
II-Sung hükümetiyle ortak bir
görüş noktasına varamadı.
Cbnton, Kuzey Kore'nin
silahsızlanma çağnlanna yanıt
vermesı için elinden gelen tüm
yollan denediğıni, dünyaya ve
özellikle Kuzey Kore'nin
Asya'daki tek yandaşı olan Çin'e
açıklamaya çalışıyor. Ancak
Amerika'nın tavnnı eleştiren baa
siyasi gözlemciler, görüşmeler
devam ederken Kuzey Kore'nin
silahlannı geliştirmek için zaman
kazandığı belirtiyor. CIA ise
silahlann Iran'a satılacağından
kuşkulanıyor. Diğer bir görüşe
göre Kuzey Kore nükleer silahlan
Kim'in oğlu 51 yaşındaki Kim
Jong-D'ı işbaşına getirmek için
kullanacak.
David E. Sanger
Teknoioji
Yolugören
otomobil
H
aber Merkezi - Japon
otomotiv sanayiinin önde
gelen isimlerinden Mazda
"yolu gören" otomobil gebştirdi.
Şirket tarafından gelişürilen
otomobıllerin ön kaporta
aksamında bulunan lazer
kontrollü radar sistemleri, aracın
sağ veya sola dönüşü sırasında,
dönüş istikametine göre dönerek,
yolda yaya veya diğer bir aracın
olup olmadıgını kontrol ediyor.
Sistem Japon bilgisayar devi NEC
ile ortaklaşa gerçekleştirildı.
Otomobilin herhangi bir
tehlikeyle karşı karşıya kalması
habnde, sürücü aygıt tarafından
uyanbyor. Sürücü, uyanlara
kulak asmazsa, aygıt otomobili
yavaşlatarak, hız sınınnın altına
düşürüyor.