Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EKİM1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
ŞİRKETLERDEN
HABERLER
• DEMPA
PAZARLAMAAŞ, Ege
Bölge Bürosu'nu Izmir'de
hizmete açtı.
•MARSA150yıldır
İsviçre'de üretimi sürdürülen
Milka markaçikolatayı ithal
etti. Milka'nın sütlü, findıkb,
beyaz çeşitleri, özel Leo
gofreti, bar tipindeki çilekli,
yoğurtlu, bademü ve
hindistancevizb ürünleri
Marsa tarafmdn piyasaya
sürüldü.
•CARNAUDMETAL-
BOX 43 milyon dolarbk
yaünmıyla Türkiye'de
faabyete geçiyor. Suadiye
yakınlannda kurulan
ambalaj fabrikasında 500
milyon kutu üretimi
hedefliyor.
• AYSAN Te-
mizhk
Hizmetleri
Ticaret Sanayi
AŞ, Almanya,
Danimarka ve
Türkiye İşbirliği ve
Franchiseyoluyla
Beşiktaş'ta yıkamatik
merkezi kurdu.
• LOGO YAZILIM Hilton
Oteü'nde düzenlediği
toplanüda yaz kampanyası
hediyelerini bayilerine
dağıtırken yıl sonunda
vereceği Suziki
Carryvantruck'un da
tanıtımmı yaptı.
• MICROSOFT, İstanbul
Atatürk Kültür Merkezi ve
The Marmara Oteli'nde
düzenlenen TDB Bilişim 93
etkinbklerine katıldı.
• GAULOISES marka
sigaranm yenı tipi Gauloises
Blondes Türkiye'de satışa
sunuldu. Virginia ve Türk
tütünleri kanşımından
haarlanan sigara özel
lacivert kutusu içinde 18 bin
liradan satıhyor.
• ŞEKER SfGORTA
1993yıbnm8
aybk
döneminde
prim üretimini
geçen yıla göre yüzde 136
orarunda artürarak 239
milyar 667 milyon Uraya
ulaştırdı.
• EGE SİGORTA yabana
ülkelerdeki rejim
değışikhkleri nedeniyle
zarara uğrayacak iş
adamlanm korumak için
"potiticalrisks"iürünleri
arasına katü.
• BMW 1994yıbnda
piyasaya BMW 3 sensmden
"316İCoupe",4kapıh"318
İS."325TDS"ve5
serisinden "540 Touring"
olmak üzere dört yeni model
sunacak. 3 ve 5 serilerinde
"sürücü airbag"inin yam ara
ön koltukta oturanyolcuyu
da korumayı hedefleyen
"sürücü yanı airbagi"
bulunacak.
• BAŞAK SİGORTA
İstanbul 8'inci Uluslararası
Mücevher, Takı, Saat ve
Malzemeleri Fuan'nı
sigortaladı. 185fırmanın
katıbmıyla gerçekleşürilen
fuarda Başak Sigorta
standında "enflasyona
endeksb kuyumcu paket
sigortası" tanıtıldı.
• BRITISHAIRVVAYSI
Ekim 1993-31 Mart 1994
tarihleri arasında devam
edecek uygulamayla
müşterilerini "rüyalardaki
bilet"e kavuşturacak. Bu
uygulamada yolculann
gitmeyi istedikleri ülkeyi
öncebkle seçmeleri,
uzakbğmı mil olarak
bebrlemeleri ve yapacaklan
yolculuklarla puan
toplamalan gerekiyor.
• GÜNEŞ SİGORTA,
Mapa İnşaat AŞ tarafindan
yapılan, DSİ'ye ait İzmir
Içme Suyu Projesi'ni 235
milyar liralık allriskteminatı
ile güvence altına akh.
• FENİŞ Akmerkez Etiler İş
Merkezi ve Apart Hotel'i
cephe giydirme ve kaplama
sistemleriyle donattı.
• MİKRO
YAZILIME-
Vl sektörel
program
ihtiyaçlanm
karşılamak
üzere hazırladığı dizi
programlanm piyasaya
sürdü.
• RAY
SİGORTA
Milbyet
Gazetesi'nin
Mahmutbey
tesislerinde
yapılan yeni
binasını yangın, makine
montaj, makine kınlması ve
bütünrisklerekarşı güvence
altına aldı.
• EFESPİLSEN13-16
Ekim tarihleri arasında
İstanbu! Hilton Otel'de
düzenlenecek Dünya Bilardo
Turnuvasfnın
sponsorluğunu üstlendi.
• EMEK
SİGORTA
1993yıbnınilk
yediayında 114
milyar liralık
prim üretimi
gerçekleştirerek geçen yıbn
aynı döneminegöre yüzde
135'likartışsağladı.
Türk işadamlan Orta Asya'da 1 trilyonluk iş bağlantısı kurdu
Ozel sektör Doğıryu sevdî
• Eski Sovyetler BirliğTnden doğan yeni
cumhuriyetler, Türk özel sektörü için verimli birer
iş kapısı konumuna geldi. İşadamlanmız en çok
Rusya, Kazakistan ve Ukrayna ileiş yaparken,
Azerbaycan'ı da gözden uzak tutmuyorlar.
HALUKGERAY
ANKARA - Türk özel sektö-
rünün Rusya, Ukrayna ve Orta
Asya cumhuriyetlerinde bağ-
lantısınj kurduklan ticari söz-
leşmelerin tutannın, yaklaşık 1
trilyon lira olduğu belirlendi.
Türk özel sektörünün, bu ülke-
lerde öngördüğü iş hacminin de
yaklaşık 7.2 trüyon lira olduğu
açıkiandı.
Türkiye İşbirliği ve Kalkın-
ma Ajansı (TİKA) tarafindan,
Türk özel sektörünün Rusya.
Ukrayna ve Orta Asya cumhu-
riyetlerinde kurduğu ve kurma-
yı düşündüğü bağlantılann sü-
reklihğinin izlenmesi amaayla
bir çalışma başlatılmıştı. Tür-
kiye çapındaki ticaret odalan
aracıhğıyla, tek tek firmalar ba-
zında yapılan araştırmanın so-
nuçlanna göre Türk özel sek-
törü, yaklaşık 900 milyon do-
larlık (1 trilyon lira) sözleşme
bağlantısı kurdu. Özel sektör,
en fazla Rusya ile bağlantı kur-
muş bulunuyor. Bu bağlantıla-
nn toplamı 400 milyon dolan
aşmış durumda. Rusya'yı K.a-
zakistan izliyor. Türk özel sek-
törü, Kazakistan'da 320 mil-
yon dolarlık sözleşme bağ-
lantısı kurdu.
Kazakistan ilrinri
Azerbaycan'da 55 milyon
dolarlık; Türkmenistan'da 60
milyon dolarbk; Kırgızistan'da
25 milyon dolarlık ve Özbekis-
tan'da 1.8 milyon dolarlık söz-
leşme bağlantılan gerçekleşmiş
bulunuyor. Özel sektör Taci-
kistan'da henüz sözleşme aşa-
masma gelmiş bir bağlantı ku-
ramadı. Bu durum, Tacikis-
tan'da iç istikrar olmaması-
ndan kaynaklanıyor.
Türk özel sektörünün, bu
bölgelerdeki bağlantılanndan
en büyük payı müteahhitlik ve
inşaat işleri ahyor. Bu bağlantı-
lann tutannın yaklaşık 500 mil-
yon dolar olduğu ortaya çıkı-
yor. Bu sektörden sonra, tele-
komünikasyon bağlantılan ge-
liyor. Telekomünikasyon ortak
yaünmlan ve modemizasyon
çabşmalan için 80 milyon do-
larbk bağlantı yapılmış durum-
da. Cam ve camla ilgili yatın-
mlann toplamı da 73 milyon
dolara ulaşıyor. Dericibk özel
sektörünün bu ülkelerde yaptı-
ğı yatınmlar 50 milyon dolann
üstünde.
Rusya'da en büyük bağlantı
kalemi, çeşitli inşaatlar ve fabri-
kalann kurulmasından kay-
naklanıyor. Bu işlerin tutan
300 milyon dolara yaklaşıyor.
Telekomünikasyon donarumı
ve telekomünikasyon modemi-
zasyon işleri için yaklaşık 30
milyon dolarbk sözleşme so-
nuçlandınlmış bulunuyor.
Azerbaycan'da cam ambalajla-
ma ve üretim tesisi yatınmı, bu
ülkeye özel sektörün yaptığı ya-
tınmlar arasında. büyüklük
açısından birinci sırayı abyor.
Dericilik gözde
Kazakislanda, Türk özel
sektörünün en fazla rağbet gös-
terdiği alanın dericibk sektörü
olduğu anlaşıbyor. Deri işleme,
deri ticareti ve ilgili bağlantıla-
nn tutan yaklaşık 50 milyon
dolan buluyor. Kazakistan'da,
telekomünikasyon sektörü ya-
ünmlan da 30 milyon dolan
buluyor.
'Gelsinler kapışalım' diyen de var
Dünya pazarlanna 15 yıl önce açılan TEBA'nın patronu Teoman Baygan'a göre, iç pazan dışanyla bir ara-
da götürünce gümrük birliğiyle gelecek yeni rakiplerden çekinmeye gerek yok.
MALİYETtNEDE SAIARIM-O
BÜLENT KIZAMJK
Türkiye'de Avrupa Topluluğu ile güm-
rük birhğinden çekinmeyen. "Bir an öoce
gelsinler; kapçalım" diyebilen sanayiciler
de var. Üstelik tekstilde, demır-çelikte de-
ğil. beyaz eşyada. Sanayiciliğin babadan,
dededen gelmedığini, işe sıfirdan baş-
ladığını anlatan TEBA şirketler grubu
başkanı Teoman Baygan, böylesine iddiab
konuşuyor.
Sektörün güçlü kuruluşlannın İstanbul
Sanayi Odası kanabyla Başbakan Tansu
ÇîUer'e "Bizi konıytın" mesajlan verdiği
bir dönemde, Baygan Avrupa ile rekabeti
"hayırü bir iş" olarak görüyor. Geçen haf-
ta adını "beyaz eşya defılesi" biçiminde il-
ginç bir tanıtımla duyuran TEBA. yine
"Bu koşullarda yatınm yapılmaz" denilen
Türkiye'de. çamaşır ve bulasık makinesi
gibi iddıalı yeni ürünlerle. üstelik kendi
yerli markasıyla devlerin çarpıştığı iç pa-
zara giriyor.
TEBA'nın, bu yıl 35 milyon markı aş-
ması beklenen, 1994 sonunda ayda 17.5
milyon mark, 1995 yıhnda da yılda 150
marka ulaşacağı hesaplanan ihracat ra-
kamlan, "TEBA neyine güveniyor?" diye
merak edenlere Teoman Baygan'ın verdi-
ği ilk yarut. Bunu Avrupa'nın tüm ülkele-
riyle Avusturalya ve G. Afrika'ya kadar
uzanan dış pazar kapasitesi ve bu yıl 1.3
trilyon lira olarak beklenen cıro rakamlan
tamambyor. "Dünyanın tadını abp dış pa-
zarlarda gücleııerek iç pazara hücum ettik-
krini" söyleyen Bavgan, ne gümrük bırb-
ğinden ne de Türkiye'deki ekonomik dal-
galanmalardan şirketi adına pek endişe
duymuyor.
Şu anda 2 bin 500'e yakın işçi çabştıran
ve fınndan şofbene, bulaşık makinesine
kadar 12 ayn türde 48 çeşit üretim yapıp
bunu dünyada 50'ye yakın markaya pa-
zarlayan TEBA'nın patronu, "dış pazara
dayaîı" modeb'ni Cumhuriyet'e şöyle
anlattı:
PAZAMIMIZ DtNYA - TEBA'nın
dünyaya bakış açısı Türkiye'deki pekçok
müesseseden farklı. Biz Türkiye'yi anava-
tanımız obnakla birbkte dünyadaki 150'-
ye yakın ülkeden bin olarak görürüz. Ta-
bii ki her horoz kendi çöplüğünde öter. Bi-
zim de çöplüğümüz burasıdır, ama çöplü-
ğümüz kadar dünyanın her yanına fazla
ehemmiyet venriz.
ŞANS IAJVIMTFORIAJRDI- TE-
BA sıfirdan başlamış bir müessesedir, bu
gerçek. Dolayısıyla bugün vardığı nokta-
da dahi yüksek bir teknoloji ile üretim
yapıyor değil. Türk işçisinin, Türk mü-
hendisinin gayretleriyle öyle başanb bir
noktaya gebniyor ki...
Yetkililere sorun, dayanıkb tüketim
malzemeleri konusunda. beyaz eşya ko-
nusunda şans tanımazlar. Ve teşviklerin
içine abnazlar. Onlara göre bu sektörün
şansı yoktur. HaJbuki küçücük bir TEBA
. öyle bir örnek vermiştir ki bunun fevka-
lade büyük bir yanbş olduğunu bağıra
bağıra vurgulamaktadır.
DÜNYANIN TADI - Biz dışansı ile
içerisı için ayn programlar yaptık ve asla
birbirine değdirmedik. Yani içeride işler
gelişti diye dışansını bırakmadık. Veya dı-
şarda işler iyi gidiyor diye içerisini bı-
rakmıyoruz. Ikisinin de ayn mücadelesini
veriyoruz. Tabii bunun da mükafatını
gördük zaman içinde. Dünya tabi çok
zengin bir güç. Eğer Türkiye dünyanın bir
tadını alsa...
Sadece ihracat değil artık bizi tatmin
edecek olan. Ekonomik koşullar içinde
neresi uygunsa fabrikalanmızı götürece-
ğiz. Ticari müesseselerimizi götüreceğiz,
teknolojimizi götüreceğiz, onlardan ala-
cağız.
Teoman Baygan TEBA'nın bayi ağuıı kurma görevini kızı Ayda'ya verdi.
(Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
«9MİLYON TÛKETtCtrOK - Tür
kiye pazan. istıkbalı olan bir pazar. Türki-
ye'nin zorluklannı bibyorsunuz. Türkiye'-
de 60 milyon insan var, ama 60 milyon ak-
tif tüketici yok. Çok dalgab. Türkiye eko-
nomisi güç pozisyonlarda. Bu tabıi güç
pozisyonun tüketici üzerinde menfi etkile-
ri var. O nedenle dış dünyadan büyük bir
heyecanla gelenler maalesef umduklannı
bulamıyorlar. Bundan sonra gelecekler de
umduklannı bulamayacaklar.
TÛKKİYE'DEKt ŞAMTLAM
ETKİLEMEI - TEBA'nın geleceğıni,
bugün ıç pazara asla dayandırmıyorum.
TEBA hızlı bir gebşim gösteriyorsa. dış
ayda 2 bin parça mal satıyoruz. Dolayısıy-
la oldukça yaygındır TEBA, saman altı-
ndan. Şimdi artık genel satış kanabna TÜ-
MAŞ kanabyla yavaş yavaş dönüyoruz.
SÜPtHGE VEBUZDOLABISI-
RADA - Kimisini yüzde >ıiz kendi tek-
nolojimizle üretiyoruz, kimisini dış tek-
nolojinin dayanağı altında üretiyoruz.
Gamımızı da en kısa sürede tamamla-
yacağız. Şimdi süpürgeye geldi sıra.
Önümüzdeki aylarda buzdolabına geli-
yor. Sonra elektroniğe geçeceğiz. 94'ün
sonuna kadar yelpazemizi tamamlama-
da sanıyorum gereken nihai noktalara
TEBA'nın geleceğıni,
bugün iç pazara asla
dayandırmıyorum. TEBA
hızlı bir gelişim gösteriyorsa,
dış pazara,tüm dünyaya
dağıldığı içindir.
Türkiye'deki şartlar ne
kadar zor olursa olsun beni o
kadar fazla etkilemez."
pazara tüm dünyaya dağıldığı içindir. Do-
layısıyla Türkiye'deki şartlar ne kadar zor
olursa olsun beni o kadar fazla etkilemez.
AKTİE PAZAMLAMA - İç pazarda
küçük de olsak, sesimizi duyurmamış da
olsak 25 senebk bir mazimiz var. 10-12 se-
nedir de dayanıkb tüketim malzemesi ile
uğraşıyoruz. Esasında gazetelerde pek is-
mimiz geçmedi, ama bizim bir de kapıdan
kapıya müessesemiz var. TEBAŞ olarak
kadar gelmiş olacağız.
İHRAÇETMEZSEKRAIAMIZ-
1978 yılında arkadaşlanma şunu söyle-
dim: "İhraç etmezsek batanz." 1980'den
önce Türkiye ayaga kalkmamış ben bunu
söylediğimde. Bugün bile şaşıyorum,
neye, hangi mala güvenerek bu sloganla
ortaya çıktığıma. Elektrikb konvektörleri-
miz vardı, galiba da ilk ona dayandık. Ni-
tekim ilk mabmızı da fran'a sattık.
günün ölçüleriyle hiç unutmuyorum bin
500 lira iç fiyatla dış fıyat arasında fark
vardı. Şimdi bu pek bir şey ifade etmez.
Malzemeyi kurtardığun anda satanm.
tşciüğı bile kurtarmasam. Çünkü mühim
olan başlamaktır. Yerine oturtmak, belli
bir kar hanesine gelmek zaman işidir. ilk
günden karb dersen böyle bir hayal yok.
GERÇEK PAZAR AVRVPA - İlk
zamanlar senede 250 bin dolan bir türlü
aşamadık. Suudi Arabistan, Emirlikler,
Kenya, Sudan, Libya ne varsa gıdiyoruz.
uğraşıyoruz, didiniyoruz ve 1983 yılında
arkadaşlanmızı topla>ip dedim ki "İslam
dünyası ve Afrika ile biz hiçbir yere gideme-
yiz. Bize büyük bir ekonomi lazım, ö> le bir
ekonomi ki sattıkça daha fazla satalım."
Ne yapacağız: Avrupa. Ve 83 yılında Av-
rupa mücadelesı başladı.
RAKİPOLMADIK- Ve tabii hiç bil-
mediğimiz bir arena. Ne tarafindan tuta-
cağız? Hiçbir müesseseyi karşımıza al-
madık. Oradaki satıcılan ya da üreticileri
rakip olarak almadık. Üreticilere gittik.
"Siz ocak >apı\orsunuz, ocaklannız son
derece güze), pazan da biüyorsunuz. Ama
bakın biz de ocak > apıvonız. Belki tam iste-
diğiniz evsafta değil. Ama en azından >üzde
80 size yaklaşauşız. Gelin bunu istediğiniz
sevijeye getirelim. Siz Mercedes \ apıpsatı-
yorsunuz, biz de size Fiat verelim" dedik.
Senelerce uğraşılardan sonra teknolojimi-
zi onlann istedıği seviyeye gcürdık. Ve on-
lara vermeye başladık.
İHRACAT HEDEFİ İOO MİL-
YAR DOLAR OLMALI-TEBA ıdda-
iab konuşuyor. Bu rakamlar iddiab ra-
kamlardır. İşadamlannın kolay kabul
edebilecekleri rakamlar değıldır. gayet iyi
bilirim. Ama bu rakamlan telaffuz edebil-
mek için 15 sene gecti. Bu böyle ince uzun
mücadele yoludur. Türkiye bunu yapmak
zorundadır. Türkiye'nin hedefi lOOmiN'ar
dolar obnah. Türkiye bugün ben 100 mil-
yar dolar ihracat yapacağım diye yola
çıkmahdır. 15 milyar dolar. 20 milyar do-
lar çocuk oyuncağı gibi... Buna 5-6^7 yılda
varmalı.
GÜMRÜKBİRLİĞİ - Türkiye için
kesinkes hayırb olacakür. Yanbz kısa va-
dede büyük sarsıntılar gecirecek Türkiye.
1980 serbest piyasa ekonomisine gecişte
geçirdiğimiz kararlardan daha etkib ola-
cak. Türkiye çünkü maalesef çok içe dö-
nük kaldı.'Nitekim 87'den ben 12-13-15
milyar dolarda kalmamızın nedeni de bu-
radadır. Aynca Türkiye'nin genel ekono-
mik koşullan kötüdür, bunlann düzeltil-
mesi laam. Bu hükümette gayret var, ama
tam doğru yolu daha bulamadı. İnşaüah
bulacak.
EKONOMİ BÜYÜMELİ - Büyü-
meyen bir ekonomide ekonomideki has-
tabğı tasfiye edemezsiniz. Ekonomiyi
mutlaka dışa doğru büyütmek lazım. Dışa
doğru büyütürken içeriyi de ıslah edersi-
niz. Bundan gelecek her türlü sarsmtıdan
korkma>nn, geçicidir. Enflasyon bile yük-
selse geçicidir.
TEŞVİKLER - Selektif olarak git-
meyin. Türkiye'yi genel olarak değerlen-
dirin. Yani şu şu sektörlerin hangi sektö-
rün ne yapacağjna siz masa başında karar
veremezsiniz. Ona ekonomi karar verir.
Bir zamanlar selektif davranılmıştır. Son
15 seneye bakın ipbk, tekstıl, turizm de-
miştir hüsrana uğramıştır. Neyin nasıl ge-
lişeceğini bilemezsiniz. Peki nasıl hareket
edelim. Bütün teşvikleri. genele verirsiniz.
Zaten çalışma başladıktan sonra hayat
kabibyeti olan sektörler kendini belb et-
meye başlar. Onlar performanslan ile gö-
zükür. Aynca ek desteklerle onlan itmeye
başlarsmız. Ama masa başında yok teks-
tildi, Ahmetti. Mehmetti diye sektör seçer-
seniz hüsrana uğrarsınız.
IgÇJMNEVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Kimin Ayıbı?
"Bakanlığa göre bizim 234 bin 164 üyemiz varmış. Bi-
zim üye sayımız 106 bin 205. Bakanlıkta 128 bin üye fazla
görünüyor.." Bu sözleri Teksif Sendikası Genel Sekrete-
ri Zeki Polat söylüyor. İnanıltr gibi değil, ancak resmi
istatistikteki üye sayılarının yarısından fazlasının sahte
olduğunu kendisi itiraf ediyor.
Türk-lş'e ve Hak-iş e bağlı sendikaların DlSK'e bağlı
sendikalara göre çok önemli bir ayrıcalıkları oldu. I983-
84lü yıllarda, kısaca "ek 6" diye bilinen listelerde, o ta-
rihte fiilen kapalı olan bütün DİSK üyelerini de yeniden
üye kaydetme zahmetine bile katlanmaksızın, kendi
üyeleri gibi bildirdiler. Bakanlık, zaman darlığı gerekçe-
si ile sendikaların önemli bir çoğunluğu gerçek üyeleri
olmayan beyanlarını incelemeyip olduğu gibi gecerli
saydı. Daha sonraki yıllardasendika beyanı olan bu ista-
tistiklerin üzerine noter giriş-çıkışlı üyelikler eklendi. Ta-
bii ki 1984 yılındanbuyanasendikalar.emekli olan. işten
ayrılıp üyelik ilişkisi kalmayan işçileri bakanlığa bildir-
mediler. Böylece istatistiklerdeki sahtelikler büyüdükçe
büyüdü.
Diyeceksiniz ki sendikacılığımıza da yerleşmiş, ge-
çerli olan değer yargıları, ahlak dışı ölçüler içinde, bS-
kanlık istatistiğinin sahteliğinden Teksif'e ne? Barajı aş-
mak zorunda olan sendikalar, bakanlık göz yumarsa
sahtecilik neden yapmasın? Gerçi Teksif için barajın
altına düşme tehlikesı şimdilik yok. Ancak başlangıçta
OİSK tabanını bedavadan almak, baraj aşmak üzere
yapılan sahteciliklere sonradan fazla üyeli görünme,
reklam adına da neden devam edilmesin?
Türkiye'de bu yasal düzende yeni bir sendikanın kuru-
labileceğini hayal bile etmeyin. Düşünün bir sendika ku-
rulup ülke çapında işçinin yüzde onunu, hiç toplusözleş-
me yapmadan, otomatik bordrodan üyelik aidatı alma-
dan örgütleyebilecek. O sendikayı kendi paraları ile
ayakta tutmaya çalışan işçiler, yıllarla toplusözleşme
haklarını kullanamadan. sendikal güvencesiz, işten atı-
Ima tehdidi altında direnebılecek ve sendikalarını yaşa-
tabilecekler. Bu olabilir mi? Tabii ki olamaz. Ne olur?
Sendikal haklardan yararlanmak için, önemli bir çoğun-
luğu ile ne yazık ki gerçek sendika ağalarının eline geç-
miş, işçi tabandan kopmuş, sendika içi demokrasiyi iş-
letmeyen, muhalefetini işverenle birlik olup işten attıran
sendikalarla yetinilir.
Yaşam pratiğinde asla gerçekleştirilemeyecek yeni
sendika kurma, yeni sendikalarda örgütlenme olayı bir
ölçüde 12 yıl sonra yeniden açılabilen DİSK içinde de-
nenmeye çalışılıyor. DİSK'in işçide geçmiş imajı, örgüt-
lülük deneyimi ve bir süre ayakta durmaya yarayacak
maddi koşullan var. DlSK'e bağlı sendikaların noterden
üye kaydederek, bakanlığın istatistiklerinde barajı aş-
maları ile kızılca kıyamet koptu.
Bakanlığın sahte istatistiklerini yaratmış ve sorumlu-
su sendikalar ayağa kalktılar. Barajı aşan yeni sendika-
ların, noterden geçirdikleri üyeliklerin sahte olduğu iddi-
ası ile davalar açtılar. Bu uğurda işte kendi üyelerinin
bile yarısından fazlasının sahte olduğunu bile itiraf etti-
ler. Ortada çok daha büyük bir hesap vardı çünkü.
Rakip sendikalar yaşarsa, bu saltanat keyfi, sorumsuz
sendikacılığm sonu gelir. Yeni rakip sendikalara, sah-
tecilik iddiası ile dava açıldığında, davanın sonuçlan-
ması, kazanılması bile şart değil. Nasılsa Yargıtay Nö-
betçi Hukuk Dairesi'nin kapı gibi kararı var. Davasonuç-
lanıncaya kadar, bakanlık istatistiği ile barajı aşmış sen-
dikanın toplusözleşme yapma hakkı elinden alınacak.
Mahkeme aylar, yıllar sürer. Barajı aşana kadar canı
çıkmış, dünyanın masrafını yapmış sendika, aylar daha
beş kuruş ek gelirsiz. aidatsız bırakıldı mı işi tamam.
Sendika altı ay-bir yıl daha dayansa da toplusözleşme-
siz kalan işçisi dayanamaz. İşten atılmamak, toplusöz-
leşme, sendikal güvence için, sahtecilikle de olsa, baraj
yetkisini eline almış sendikaya geçer.
Şimdi anlıyor musunuz, neden Türk-iş, üyesi olduğu
sendikal kuruluşlarla karşı karşıya gelmeyi gözealarak,
onlar aksini savunurken ILO'da çifte barajlan savundu?
önemli bir sendikal hak ve özgürlüğünün karşısında ol-
mayı göze aldı? Sayın Zeki Polat ve sayın bütün Türk-iş
yöneticileri, gerçekten biraz olsun bakanlığın istatis-
tiklerindeki yarıdan fazla sahtecilikten rahatsız oluyor-
sanız. Çok kolay bir çözümü var. Gelin sendikal hak ve
özgürlüklerden. işçiden yana tavır alıp hükümetten bu
önemli sendikal yasakların, çifte barajların kalkmasını
isteyin. Ortada ne bakanlık istatistiği, ne sahtecilik
kalsın. Işyerinde örgütlenen, güçlenen, işçinin güvenini
kazanan gerçek sendikacılık var olsun. Türkiye'deki bu
kan davası, kısır yetki mücadeleleri, sahtecilikler sona
ersin. Var mısınız?
Ne yazık ki yoksunuz? Gerçek sendikal düzende.
harçlıkçıların, gerçek sendika ağalarının yaşatılmaya-
cağını biliyor, ondan deli gibi kaçıyor ve korkuyorsunuz.
AVRUPA TOPLULUĞU
Küçüklere gün doğdu
Ekonomi Servisi - Avrupa
Topluluğu ile İKV, TOBB.
İŞO, İTO ve KOSGEBİn iş-
birliği ile yürütülen. küçük ve
orta ölçekb işletmelerin des-
teklenmesi ve uluslararası pi-
yasalara acıbmını sağlama>ı
amaçlayan "Med-Partenari-
at" projesinde düğmeye basıl-
dı. AT üyesi ülkelerin fırmala-
nyla bir araya gelmek, doğnı-
dan temas kurmak ve aşağıda
belirtilen alanlarda işbirliği
gerçekleştirmek isteyen fırma-
lann en geç 10 ekim tarihine
kadar İstanbul Sanayi Odası
(İSO) veya İstanbul Ticaret
Odası'na (İTO) başvurarak
form doldurmalan gerekiyor.
İşbirliği için başvuran fir-
malar arasından 300'ünün se-
çibnesinden sonra. seçilen fır-
malara ait detayb bilgiler fngi-
bzce, Fransızca ve Almanca
olarak bastmlacak bir kata-
logda toplanacak ve AT fir-
malanna dağıtılacak. AT fir-
malan da işbirliği yapabile-
cekleri Türk şirketlerini belir-
leyecekler. 1994 yıb nisan ayı-
nda da söz konusu firmalar
İstanbul'da bir araya gelerek
doğrudan görüşmelere başla-
yacaklar. "Med-Partenariat"
Projesi ilk kez Türkiye'de ger-
çekleştirilecek.
TOBB Başkanı Yalım Erez, Maliye'ye verdi veriştirdi:
'Yolaeak başka kaz bulsunlar!
9
ANKARA (AA) - Türkiye
Odalar ve Borsalar Birbği
(TOBB) Yönetim Kurulu Baş-
kanı Yalım Erez, devletin gebr-
lerinin arttınlması için vergi re-
formunun şart olduğunu söy-
leyerek "Maliye, Türkiye'de
şunu yapıyon Elinde bir kazı
var, hep o kazı yotayor. Maliye
biraz da eline yeni kazlar alsın ve
eşit olarak volsun" dedi.
Erez, milyarlann harcandığı
düğünler konusunda görüşleri-
ni açıklarken şunlan söyledi:
"Bir insanın evladına en i>i şe-
kilde düğün yapma hakkı vardır.
Ancak bir insanın ülkesine ve
devletine karşı olan temel göre>-
leri de vardır. İnsaniann bunu
yerine getirmeden, sırf çocut--
• Hiçbirsiyasal grubun adamı olmadıklannı
söyleyen Erez "Vergi borcu olan, sigorta primlerini
ödemeyen bazı işadamlan, milyarbk düğünlerle
halkın ve bizlerin tepkisini çekiyorlar" dedi.
lannı iyi düğün ile evlendirmele-
rini ben makul görmüyorum.
İnsanJarın devlete borcu olup iş-
çilerin sigorta primlerini ödetne-
dikleri bir ortamda çocuklanna
milyarbk düğünler vapmalannı
topîum da kabul etmez, ben de
kabui edemem. Burada görev
devletindir. Harcamalar orta-
dadır. Eğer Maliye, bu harca-
maları yapanlan vergi denetimi-
ne almmavıp da 5 bin liralık
KDV fîşini kesmeyeni kontrol
ediyorsa yanlışlık biıradadır.
Maliye, Türkiye'de şunu yapı-
yor: Elİnde bir kaz var, hep bu
kazı yoluyor. Elindeki kazı yola
yola bir gün yolacak rüy bula-
maz Maliye. Biz diyonız ki Ma-
liye biraz da eline yeni kazlar
aJsın, kazları eşit olarak \olsun.
Bizim Maliye'nin aniayışı elin-
deki kazı yobnaktadır."
Erez. hızlı bir büyüme oldu-
ğunu. ticarette de büyümenin
getırdiği bir canblık bulundu-
ğunu kaydetti. İthalat ve ihra-
cat arasındakı makasın gjderek
açıldığıru, dış ticaret açığmm da
gitükçe artüğını anlatan Erez,
"Temel hedef ihracatı arttırmak
olmalıdır. İhracat İMİyümenin lo-
komotifı olmak zorundadır. Bü-
>üme iç rüketime dayalı bir bü-
yüme. Bu nedenle bir an önce ih-
racatı teşvik edici, dtşsatımı olan
sanayiyi teşvik edecek bir
yatınm ve üretinı teşvik paketi-
nin gündeme getirihnesi lazım"
dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birbği Başkanı Yabm Erez.
enflasyonun, Türkiye'nin so-
nınlannın bir sonucu olduğu-
nu, bu sorunlan çözmeden. enf-
lasyonun indiribrıesinin müm-
kün olmadığını görüşünü ileri
sürdü.
Tasarruf Sahiplerine Duyuru
Türkiye İş Bankası A.Ş.
Yedinci Yatırım Fonu
İçtüzük Değişikliği
Ankara Ticaret Sicili Memurluğu'nca 25.2.1993 tarihinde ticaret siciline tescil ve
1.3.1993 tarih ve 3231 sayılı Turkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilen Türkiye İş
Bankası A.Ş. Yedinci Yatınm Fonu İçtüzüğiTnün 7.7. maddesınin değiştırilmesi için
Sermaye Piyasası Kurulu na başvurulmuştur.
İçtüzük değişikliği ile birbkte. Fon"un Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında
32 sayılı Kararm 15. maddesi çerçevesinde alım satımı >apılabHen sermaye piyasası
araçlanna yatınm yapma sınırı en çok % 25'den % 5"e duşüriilecektir.