27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞİRKETLERDEN HABERLER • DEMPA PAZARLAMAAŞ, Ege Bölge Bürosu'nu Izmir'de hizmete açtı. •MARSA150yıldır İsviçre'de üretimi sürdürülen Milka markaçikolatayı ithal etti. Milka'nın sütlü, findıkb, beyaz çeşitleri, özel Leo gofreti, bar tipindeki çilekli, yoğurtlu, bademü ve hindistancevizb ürünleri Marsa tarafmdn piyasaya sürüldü. •CARNAUDMETAL- BOX 43 milyon dolarbk yaünmıyla Türkiye'de faabyete geçiyor. Suadiye yakınlannda kurulan ambalaj fabrikasında 500 milyon kutu üretimi hedefliyor. • AYSAN Te- mizhk Hizmetleri Ticaret Sanayi AŞ, Almanya, Danimarka ve Türkiye İşbirliği ve Franchiseyoluyla Beşiktaş'ta yıkamatik merkezi kurdu. • LOGO YAZILIM Hilton Oteü'nde düzenlediği toplanüda yaz kampanyası hediyelerini bayilerine dağıtırken yıl sonunda vereceği Suziki Carryvantruck'un da tanıtımmı yaptı. • MICROSOFT, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi ve The Marmara Oteli'nde düzenlenen TDB Bilişim 93 etkinbklerine katıldı. • GAULOISES marka sigaranm yenı tipi Gauloises Blondes Türkiye'de satışa sunuldu. Virginia ve Türk tütünleri kanşımından haarlanan sigara özel lacivert kutusu içinde 18 bin liradan satıhyor. • ŞEKER SfGORTA 1993yıbnm8 aybk döneminde prim üretimini geçen yıla göre yüzde 136 orarunda artürarak 239 milyar 667 milyon Uraya ulaştırdı. • EGE SİGORTA yabana ülkelerdeki rejim değışikhkleri nedeniyle zarara uğrayacak iş adamlanm korumak için "potiticalrisks"iürünleri arasına katü. • BMW 1994yıbnda piyasaya BMW 3 sensmden "316İCoupe",4kapıh"318 İS."325TDS"ve5 serisinden "540 Touring" olmak üzere dört yeni model sunacak. 3 ve 5 serilerinde "sürücü airbag"inin yam ara ön koltukta oturanyolcuyu da korumayı hedefleyen "sürücü yanı airbagi" bulunacak. • BAŞAK SİGORTA İstanbul 8'inci Uluslararası Mücevher, Takı, Saat ve Malzemeleri Fuan'nı sigortaladı. 185fırmanın katıbmıyla gerçekleşürilen fuarda Başak Sigorta standında "enflasyona endeksb kuyumcu paket sigortası" tanıtıldı. • BRITISHAIRVVAYSI Ekim 1993-31 Mart 1994 tarihleri arasında devam edecek uygulamayla müşterilerini "rüyalardaki bilet"e kavuşturacak. Bu uygulamada yolculann gitmeyi istedikleri ülkeyi öncebkle seçmeleri, uzakbğmı mil olarak bebrlemeleri ve yapacaklan yolculuklarla puan toplamalan gerekiyor. • GÜNEŞ SİGORTA, Mapa İnşaat AŞ tarafindan yapılan, DSİ'ye ait İzmir Içme Suyu Projesi'ni 235 milyar liralık allriskteminatı ile güvence altına akh. • FENİŞ Akmerkez Etiler İş Merkezi ve Apart Hotel'i cephe giydirme ve kaplama sistemleriyle donattı. • MİKRO YAZILIME- Vl sektörel program ihtiyaçlanm karşılamak üzere hazırladığı dizi programlanm piyasaya sürdü. • RAY SİGORTA Milbyet Gazetesi'nin Mahmutbey tesislerinde yapılan yeni binasını yangın, makine montaj, makine kınlması ve bütünrisklerekarşı güvence altına aldı. • EFESPİLSEN13-16 Ekim tarihleri arasında İstanbu! Hilton Otel'de düzenlenecek Dünya Bilardo Turnuvasfnın sponsorluğunu üstlendi. • EMEK SİGORTA 1993yıbnınilk yediayında 114 milyar liralık prim üretimi gerçekleştirerek geçen yıbn aynı döneminegöre yüzde 135'likartışsağladı. Türk işadamlan Orta Asya'da 1 trilyonluk iş bağlantısı kurdu Ozel sektör Doğıryu sevdî • Eski Sovyetler BirliğTnden doğan yeni cumhuriyetler, Türk özel sektörü için verimli birer iş kapısı konumuna geldi. İşadamlanmız en çok Rusya, Kazakistan ve Ukrayna ileiş yaparken, Azerbaycan'ı da gözden uzak tutmuyorlar. HALUKGERAY ANKARA - Türk özel sektö- rünün Rusya, Ukrayna ve Orta Asya cumhuriyetlerinde bağ- lantısınj kurduklan ticari söz- leşmelerin tutannın, yaklaşık 1 trilyon lira olduğu belirlendi. Türk özel sektörünün, bu ülke- lerde öngördüğü iş hacminin de yaklaşık 7.2 trüyon lira olduğu açıkiandı. Türkiye İşbirliği ve Kalkın- ma Ajansı (TİKA) tarafindan, Türk özel sektörünün Rusya. Ukrayna ve Orta Asya cumhu- riyetlerinde kurduğu ve kurma- yı düşündüğü bağlantılann sü- reklihğinin izlenmesi amaayla bir çalışma başlatılmıştı. Tür- kiye çapındaki ticaret odalan aracıhğıyla, tek tek firmalar ba- zında yapılan araştırmanın so- nuçlanna göre Türk özel sek- törü, yaklaşık 900 milyon do- larlık (1 trilyon lira) sözleşme bağlantısı kurdu. Özel sektör, en fazla Rusya ile bağlantı kur- muş bulunuyor. Bu bağlantıla- nn toplamı 400 milyon dolan aşmış durumda. Rusya'yı K.a- zakistan izliyor. Türk özel sek- törü, Kazakistan'da 320 mil- yon dolarlık sözleşme bağ- lantısı kurdu. Kazakistan ilrinri Azerbaycan'da 55 milyon dolarlık; Türkmenistan'da 60 milyon dolarbk; Kırgızistan'da 25 milyon dolarlık ve Özbekis- tan'da 1.8 milyon dolarlık söz- leşme bağlantılan gerçekleşmiş bulunuyor. Özel sektör Taci- kistan'da henüz sözleşme aşa- masma gelmiş bir bağlantı ku- ramadı. Bu durum, Tacikis- tan'da iç istikrar olmaması- ndan kaynaklanıyor. Türk özel sektörünün, bu bölgelerdeki bağlantılanndan en büyük payı müteahhitlik ve inşaat işleri ahyor. Bu bağlantı- lann tutannın yaklaşık 500 mil- yon dolar olduğu ortaya çıkı- yor. Bu sektörden sonra, tele- komünikasyon bağlantılan ge- liyor. Telekomünikasyon ortak yaünmlan ve modemizasyon çabşmalan için 80 milyon do- larbk bağlantı yapılmış durum- da. Cam ve camla ilgili yatın- mlann toplamı da 73 milyon dolara ulaşıyor. Dericibk özel sektörünün bu ülkelerde yaptı- ğı yatınmlar 50 milyon dolann üstünde. Rusya'da en büyük bağlantı kalemi, çeşitli inşaatlar ve fabri- kalann kurulmasından kay- naklanıyor. Bu işlerin tutan 300 milyon dolara yaklaşıyor. Telekomünikasyon donarumı ve telekomünikasyon modemi- zasyon işleri için yaklaşık 30 milyon dolarbk sözleşme so- nuçlandınlmış bulunuyor. Azerbaycan'da cam ambalajla- ma ve üretim tesisi yatınmı, bu ülkeye özel sektörün yaptığı ya- tınmlar arasında. büyüklük açısından birinci sırayı abyor. Dericilik gözde Kazakislanda, Türk özel sektörünün en fazla rağbet gös- terdiği alanın dericibk sektörü olduğu anlaşıbyor. Deri işleme, deri ticareti ve ilgili bağlantıla- nn tutan yaklaşık 50 milyon dolan buluyor. Kazakistan'da, telekomünikasyon sektörü ya- ünmlan da 30 milyon dolan buluyor. 'Gelsinler kapışalım' diyen de var Dünya pazarlanna 15 yıl önce açılan TEBA'nın patronu Teoman Baygan'a göre, iç pazan dışanyla bir ara- da götürünce gümrük birliğiyle gelecek yeni rakiplerden çekinmeye gerek yok. MALİYETtNEDE SAIARIM-O BÜLENT KIZAMJK Türkiye'de Avrupa Topluluğu ile güm- rük birhğinden çekinmeyen. "Bir an öoce gelsinler; kapçalım" diyebilen sanayiciler de var. Üstelik tekstilde, demır-çelikte de- ğil. beyaz eşyada. Sanayiciliğin babadan, dededen gelmedığini, işe sıfirdan baş- ladığını anlatan TEBA şirketler grubu başkanı Teoman Baygan, böylesine iddiab konuşuyor. Sektörün güçlü kuruluşlannın İstanbul Sanayi Odası kanabyla Başbakan Tansu ÇîUer'e "Bizi konıytın" mesajlan verdiği bir dönemde, Baygan Avrupa ile rekabeti "hayırü bir iş" olarak görüyor. Geçen haf- ta adını "beyaz eşya defılesi" biçiminde il- ginç bir tanıtımla duyuran TEBA. yine "Bu koşullarda yatınm yapılmaz" denilen Türkiye'de. çamaşır ve bulasık makinesi gibi iddıalı yeni ürünlerle. üstelik kendi yerli markasıyla devlerin çarpıştığı iç pa- zara giriyor. TEBA'nın, bu yıl 35 milyon markı aş- ması beklenen, 1994 sonunda ayda 17.5 milyon mark, 1995 yıhnda da yılda 150 marka ulaşacağı hesaplanan ihracat ra- kamlan, "TEBA neyine güveniyor?" diye merak edenlere Teoman Baygan'ın verdi- ği ilk yarut. Bunu Avrupa'nın tüm ülkele- riyle Avusturalya ve G. Afrika'ya kadar uzanan dış pazar kapasitesi ve bu yıl 1.3 trilyon lira olarak beklenen cıro rakamlan tamambyor. "Dünyanın tadını abp dış pa- zarlarda gücleııerek iç pazara hücum ettik- krini" söyleyen Bavgan, ne gümrük bırb- ğinden ne de Türkiye'deki ekonomik dal- galanmalardan şirketi adına pek endişe duymuyor. Şu anda 2 bin 500'e yakın işçi çabştıran ve fınndan şofbene, bulaşık makinesine kadar 12 ayn türde 48 çeşit üretim yapıp bunu dünyada 50'ye yakın markaya pa- zarlayan TEBA'nın patronu, "dış pazara dayaîı" modeb'ni Cumhuriyet'e şöyle anlattı: PAZAMIMIZ DtNYA - TEBA'nın dünyaya bakış açısı Türkiye'deki pekçok müesseseden farklı. Biz Türkiye'yi anava- tanımız obnakla birbkte dünyadaki 150'- ye yakın ülkeden bin olarak görürüz. Ta- bii ki her horoz kendi çöplüğünde öter. Bi- zim de çöplüğümüz burasıdır, ama çöplü- ğümüz kadar dünyanın her yanına fazla ehemmiyet venriz. ŞANS IAJVIMTFORIAJRDI- TE- BA sıfirdan başlamış bir müessesedir, bu gerçek. Dolayısıyla bugün vardığı nokta- da dahi yüksek bir teknoloji ile üretim yapıyor değil. Türk işçisinin, Türk mü- hendisinin gayretleriyle öyle başanb bir noktaya gebniyor ki... Yetkililere sorun, dayanıkb tüketim malzemeleri konusunda. beyaz eşya ko- nusunda şans tanımazlar. Ve teşviklerin içine abnazlar. Onlara göre bu sektörün şansı yoktur. HaJbuki küçücük bir TEBA . öyle bir örnek vermiştir ki bunun fevka- lade büyük bir yanbş olduğunu bağıra bağıra vurgulamaktadır. DÜNYANIN TADI - Biz dışansı ile içerisı için ayn programlar yaptık ve asla birbirine değdirmedik. Yani içeride işler gelişti diye dışansını bırakmadık. Veya dı- şarda işler iyi gidiyor diye içerisini bı- rakmıyoruz. Ikisinin de ayn mücadelesini veriyoruz. Tabii bunun da mükafatını gördük zaman içinde. Dünya tabi çok zengin bir güç. Eğer Türkiye dünyanın bir tadını alsa... Sadece ihracat değil artık bizi tatmin edecek olan. Ekonomik koşullar içinde neresi uygunsa fabrikalanmızı götürece- ğiz. Ticari müesseselerimizi götüreceğiz, teknolojimizi götüreceğiz, onlardan ala- cağız. Teoman Baygan TEBA'nın bayi ağuıı kurma görevini kızı Ayda'ya verdi. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) «9MİLYON TÛKETtCtrOK - Tür kiye pazan. istıkbalı olan bir pazar. Türki- ye'nin zorluklannı bibyorsunuz. Türkiye'- de 60 milyon insan var, ama 60 milyon ak- tif tüketici yok. Çok dalgab. Türkiye eko- nomisi güç pozisyonlarda. Bu tabıi güç pozisyonun tüketici üzerinde menfi etkile- ri var. O nedenle dış dünyadan büyük bir heyecanla gelenler maalesef umduklannı bulamıyorlar. Bundan sonra gelecekler de umduklannı bulamayacaklar. TÛKKİYE'DEKt ŞAMTLAM ETKİLEMEI - TEBA'nın geleceğıni, bugün ıç pazara asla dayandırmıyorum. TEBA hızlı bir gebşim gösteriyorsa. dış ayda 2 bin parça mal satıyoruz. Dolayısıy- la oldukça yaygındır TEBA, saman altı- ndan. Şimdi artık genel satış kanabna TÜ- MAŞ kanabyla yavaş yavaş dönüyoruz. SÜPtHGE VEBUZDOLABISI- RADA - Kimisini yüzde >ıiz kendi tek- nolojimizle üretiyoruz, kimisini dış tek- nolojinin dayanağı altında üretiyoruz. Gamımızı da en kısa sürede tamamla- yacağız. Şimdi süpürgeye geldi sıra. Önümüzdeki aylarda buzdolabına geli- yor. Sonra elektroniğe geçeceğiz. 94'ün sonuna kadar yelpazemizi tamamlama- da sanıyorum gereken nihai noktalara TEBA'nın geleceğıni, bugün iç pazara asla dayandırmıyorum. TEBA hızlı bir gelişim gösteriyorsa, dış pazara,tüm dünyaya dağıldığı içindir. Türkiye'deki şartlar ne kadar zor olursa olsun beni o kadar fazla etkilemez." pazara tüm dünyaya dağıldığı içindir. Do- layısıyla Türkiye'deki şartlar ne kadar zor olursa olsun beni o kadar fazla etkilemez. AKTİE PAZAMLAMA - İç pazarda küçük de olsak, sesimizi duyurmamış da olsak 25 senebk bir mazimiz var. 10-12 se- nedir de dayanıkb tüketim malzemesi ile uğraşıyoruz. Esasında gazetelerde pek is- mimiz geçmedi, ama bizim bir de kapıdan kapıya müessesemiz var. TEBAŞ olarak kadar gelmiş olacağız. İHRAÇETMEZSEKRAIAMIZ- 1978 yılında arkadaşlanma şunu söyle- dim: "İhraç etmezsek batanz." 1980'den önce Türkiye ayaga kalkmamış ben bunu söylediğimde. Bugün bile şaşıyorum, neye, hangi mala güvenerek bu sloganla ortaya çıktığıma. Elektrikb konvektörleri- miz vardı, galiba da ilk ona dayandık. Ni- tekim ilk mabmızı da fran'a sattık. günün ölçüleriyle hiç unutmuyorum bin 500 lira iç fiyatla dış fıyat arasında fark vardı. Şimdi bu pek bir şey ifade etmez. Malzemeyi kurtardığun anda satanm. tşciüğı bile kurtarmasam. Çünkü mühim olan başlamaktır. Yerine oturtmak, belli bir kar hanesine gelmek zaman işidir. ilk günden karb dersen böyle bir hayal yok. GERÇEK PAZAR AVRVPA - İlk zamanlar senede 250 bin dolan bir türlü aşamadık. Suudi Arabistan, Emirlikler, Kenya, Sudan, Libya ne varsa gıdiyoruz. uğraşıyoruz, didiniyoruz ve 1983 yılında arkadaşlanmızı topla>ip dedim ki "İslam dünyası ve Afrika ile biz hiçbir yere gideme- yiz. Bize büyük bir ekonomi lazım, ö> le bir ekonomi ki sattıkça daha fazla satalım." Ne yapacağız: Avrupa. Ve 83 yılında Av- rupa mücadelesı başladı. RAKİPOLMADIK- Ve tabii hiç bil- mediğimiz bir arena. Ne tarafindan tuta- cağız? Hiçbir müesseseyi karşımıza al- madık. Oradaki satıcılan ya da üreticileri rakip olarak almadık. Üreticilere gittik. "Siz ocak >apı\orsunuz, ocaklannız son derece güze), pazan da biüyorsunuz. Ama bakın biz de ocak > apıvonız. Belki tam iste- diğiniz evsafta değil. Ama en azından >üzde 80 size yaklaşauşız. Gelin bunu istediğiniz sevijeye getirelim. Siz Mercedes \ apıpsatı- yorsunuz, biz de size Fiat verelim" dedik. Senelerce uğraşılardan sonra teknolojimi- zi onlann istedıği seviyeye gcürdık. Ve on- lara vermeye başladık. İHRACAT HEDEFİ İOO MİL- YAR DOLAR OLMALI-TEBA ıdda- iab konuşuyor. Bu rakamlar iddiab ra- kamlardır. İşadamlannın kolay kabul edebilecekleri rakamlar değıldır. gayet iyi bilirim. Ama bu rakamlan telaffuz edebil- mek için 15 sene gecti. Bu böyle ince uzun mücadele yoludur. Türkiye bunu yapmak zorundadır. Türkiye'nin hedefi lOOmiN'ar dolar obnah. Türkiye bugün ben 100 mil- yar dolar ihracat yapacağım diye yola çıkmahdır. 15 milyar dolar. 20 milyar do- lar çocuk oyuncağı gibi... Buna 5-6^7 yılda varmalı. GÜMRÜKBİRLİĞİ - Türkiye için kesinkes hayırb olacakür. Yanbz kısa va- dede büyük sarsıntılar gecirecek Türkiye. 1980 serbest piyasa ekonomisine gecişte geçirdiğimiz kararlardan daha etkib ola- cak. Türkiye çünkü maalesef çok içe dö- nük kaldı.'Nitekim 87'den ben 12-13-15 milyar dolarda kalmamızın nedeni de bu- radadır. Aynca Türkiye'nin genel ekono- mik koşullan kötüdür, bunlann düzeltil- mesi laam. Bu hükümette gayret var, ama tam doğru yolu daha bulamadı. İnşaüah bulacak. EKONOMİ BÜYÜMELİ - Büyü- meyen bir ekonomide ekonomideki has- tabğı tasfiye edemezsiniz. Ekonomiyi mutlaka dışa doğru büyütmek lazım. Dışa doğru büyütürken içeriyi de ıslah edersi- niz. Bundan gelecek her türlü sarsmtıdan korkma>nn, geçicidir. Enflasyon bile yük- selse geçicidir. TEŞVİKLER - Selektif olarak git- meyin. Türkiye'yi genel olarak değerlen- dirin. Yani şu şu sektörlerin hangi sektö- rün ne yapacağjna siz masa başında karar veremezsiniz. Ona ekonomi karar verir. Bir zamanlar selektif davranılmıştır. Son 15 seneye bakın ipbk, tekstıl, turizm de- miştir hüsrana uğramıştır. Neyin nasıl ge- lişeceğini bilemezsiniz. Peki nasıl hareket edelim. Bütün teşvikleri. genele verirsiniz. Zaten çalışma başladıktan sonra hayat kabibyeti olan sektörler kendini belb et- meye başlar. Onlar performanslan ile gö- zükür. Aynca ek desteklerle onlan itmeye başlarsmız. Ama masa başında yok teks- tildi, Ahmetti. Mehmetti diye sektör seçer- seniz hüsrana uğrarsınız. IgÇJMNEVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Kimin Ayıbı? "Bakanlığa göre bizim 234 bin 164 üyemiz varmış. Bi- zim üye sayımız 106 bin 205. Bakanlıkta 128 bin üye fazla görünüyor.." Bu sözleri Teksif Sendikası Genel Sekrete- ri Zeki Polat söylüyor. İnanıltr gibi değil, ancak resmi istatistikteki üye sayılarının yarısından fazlasının sahte olduğunu kendisi itiraf ediyor. Türk-lş'e ve Hak-iş e bağlı sendikaların DlSK'e bağlı sendikalara göre çok önemli bir ayrıcalıkları oldu. I983- 84lü yıllarda, kısaca "ek 6" diye bilinen listelerde, o ta- rihte fiilen kapalı olan bütün DİSK üyelerini de yeniden üye kaydetme zahmetine bile katlanmaksızın, kendi üyeleri gibi bildirdiler. Bakanlık, zaman darlığı gerekçe- si ile sendikaların önemli bir çoğunluğu gerçek üyeleri olmayan beyanlarını incelemeyip olduğu gibi gecerli saydı. Daha sonraki yıllardasendika beyanı olan bu ista- tistiklerin üzerine noter giriş-çıkışlı üyelikler eklendi. Ta- bii ki 1984 yılındanbuyanasendikalar.emekli olan. işten ayrılıp üyelik ilişkisi kalmayan işçileri bakanlığa bildir- mediler. Böylece istatistiklerdeki sahtelikler büyüdükçe büyüdü. Diyeceksiniz ki sendikacılığımıza da yerleşmiş, ge- çerli olan değer yargıları, ahlak dışı ölçüler içinde, bS- kanlık istatistiğinin sahteliğinden Teksif'e ne? Barajı aş- mak zorunda olan sendikalar, bakanlık göz yumarsa sahtecilik neden yapmasın? Gerçi Teksif için barajın altına düşme tehlikesı şimdilik yok. Ancak başlangıçta OİSK tabanını bedavadan almak, baraj aşmak üzere yapılan sahteciliklere sonradan fazla üyeli görünme, reklam adına da neden devam edilmesin? Türkiye'de bu yasal düzende yeni bir sendikanın kuru- labileceğini hayal bile etmeyin. Düşünün bir sendika ku- rulup ülke çapında işçinin yüzde onunu, hiç toplusözleş- me yapmadan, otomatik bordrodan üyelik aidatı alma- dan örgütleyebilecek. O sendikayı kendi paraları ile ayakta tutmaya çalışan işçiler, yıllarla toplusözleşme haklarını kullanamadan. sendikal güvencesiz, işten atı- Ima tehdidi altında direnebılecek ve sendikalarını yaşa- tabilecekler. Bu olabilir mi? Tabii ki olamaz. Ne olur? Sendikal haklardan yararlanmak için, önemli bir çoğun- luğu ile ne yazık ki gerçek sendika ağalarının eline geç- miş, işçi tabandan kopmuş, sendika içi demokrasiyi iş- letmeyen, muhalefetini işverenle birlik olup işten attıran sendikalarla yetinilir. Yaşam pratiğinde asla gerçekleştirilemeyecek yeni sendika kurma, yeni sendikalarda örgütlenme olayı bir ölçüde 12 yıl sonra yeniden açılabilen DİSK içinde de- nenmeye çalışılıyor. DİSK'in işçide geçmiş imajı, örgüt- lülük deneyimi ve bir süre ayakta durmaya yarayacak maddi koşullan var. DlSK'e bağlı sendikaların noterden üye kaydederek, bakanlığın istatistiklerinde barajı aş- maları ile kızılca kıyamet koptu. Bakanlığın sahte istatistiklerini yaratmış ve sorumlu- su sendikalar ayağa kalktılar. Barajı aşan yeni sendika- ların, noterden geçirdikleri üyeliklerin sahte olduğu iddi- ası ile davalar açtılar. Bu uğurda işte kendi üyelerinin bile yarısından fazlasının sahte olduğunu bile itiraf etti- ler. Ortada çok daha büyük bir hesap vardı çünkü. Rakip sendikalar yaşarsa, bu saltanat keyfi, sorumsuz sendikacılığm sonu gelir. Yeni rakip sendikalara, sah- tecilik iddiası ile dava açıldığında, davanın sonuçlan- ması, kazanılması bile şart değil. Nasılsa Yargıtay Nö- betçi Hukuk Dairesi'nin kapı gibi kararı var. Davasonuç- lanıncaya kadar, bakanlık istatistiği ile barajı aşmış sen- dikanın toplusözleşme yapma hakkı elinden alınacak. Mahkeme aylar, yıllar sürer. Barajı aşana kadar canı çıkmış, dünyanın masrafını yapmış sendika, aylar daha beş kuruş ek gelirsiz. aidatsız bırakıldı mı işi tamam. Sendika altı ay-bir yıl daha dayansa da toplusözleşme- siz kalan işçisi dayanamaz. İşten atılmamak, toplusöz- leşme, sendikal güvence için, sahtecilikle de olsa, baraj yetkisini eline almış sendikaya geçer. Şimdi anlıyor musunuz, neden Türk-iş, üyesi olduğu sendikal kuruluşlarla karşı karşıya gelmeyi gözealarak, onlar aksini savunurken ILO'da çifte barajlan savundu? önemli bir sendikal hak ve özgürlüğünün karşısında ol- mayı göze aldı? Sayın Zeki Polat ve sayın bütün Türk-iş yöneticileri, gerçekten biraz olsun bakanlığın istatis- tiklerindeki yarıdan fazla sahtecilikten rahatsız oluyor- sanız. Çok kolay bir çözümü var. Gelin sendikal hak ve özgürlüklerden. işçiden yana tavır alıp hükümetten bu önemli sendikal yasakların, çifte barajların kalkmasını isteyin. Ortada ne bakanlık istatistiği, ne sahtecilik kalsın. Işyerinde örgütlenen, güçlenen, işçinin güvenini kazanan gerçek sendikacılık var olsun. Türkiye'deki bu kan davası, kısır yetki mücadeleleri, sahtecilikler sona ersin. Var mısınız? Ne yazık ki yoksunuz? Gerçek sendikal düzende. harçlıkçıların, gerçek sendika ağalarının yaşatılmaya- cağını biliyor, ondan deli gibi kaçıyor ve korkuyorsunuz. AVRUPA TOPLULUĞU Küçüklere gün doğdu Ekonomi Servisi - Avrupa Topluluğu ile İKV, TOBB. İŞO, İTO ve KOSGEBİn iş- birliği ile yürütülen. küçük ve orta ölçekb işletmelerin des- teklenmesi ve uluslararası pi- yasalara acıbmını sağlama>ı amaçlayan "Med-Partenari- at" projesinde düğmeye basıl- dı. AT üyesi ülkelerin fırmala- nyla bir araya gelmek, doğnı- dan temas kurmak ve aşağıda belirtilen alanlarda işbirliği gerçekleştirmek isteyen fırma- lann en geç 10 ekim tarihine kadar İstanbul Sanayi Odası (İSO) veya İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) başvurarak form doldurmalan gerekiyor. İşbirliği için başvuran fir- malar arasından 300'ünün se- çibnesinden sonra. seçilen fır- malara ait detayb bilgiler fngi- bzce, Fransızca ve Almanca olarak bastmlacak bir kata- logda toplanacak ve AT fir- malanna dağıtılacak. AT fir- malan da işbirliği yapabile- cekleri Türk şirketlerini belir- leyecekler. 1994 yıb nisan ayı- nda da söz konusu firmalar İstanbul'da bir araya gelerek doğrudan görüşmelere başla- yacaklar. "Med-Partenariat" Projesi ilk kez Türkiye'de ger- çekleştirilecek. TOBB Başkanı Yalım Erez, Maliye'ye verdi veriştirdi: 'Yolaeak başka kaz bulsunlar! 9 ANKARA (AA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birbği (TOBB) Yönetim Kurulu Baş- kanı Yalım Erez, devletin gebr- lerinin arttınlması için vergi re- formunun şart olduğunu söy- leyerek "Maliye, Türkiye'de şunu yapıyon Elinde bir kazı var, hep o kazı yotayor. Maliye biraz da eline yeni kazlar alsın ve eşit olarak volsun" dedi. Erez, milyarlann harcandığı düğünler konusunda görüşleri- ni açıklarken şunlan söyledi: "Bir insanın evladına en i>i şe- kilde düğün yapma hakkı vardır. Ancak bir insanın ülkesine ve devletine karşı olan temel göre>- leri de vardır. İnsaniann bunu yerine getirmeden, sırf çocut-- • Hiçbirsiyasal grubun adamı olmadıklannı söyleyen Erez "Vergi borcu olan, sigorta primlerini ödemeyen bazı işadamlan, milyarbk düğünlerle halkın ve bizlerin tepkisini çekiyorlar" dedi. lannı iyi düğün ile evlendirmele- rini ben makul görmüyorum. İnsanJarın devlete borcu olup iş- çilerin sigorta primlerini ödetne- dikleri bir ortamda çocuklanna milyarbk düğünler vapmalannı topîum da kabul etmez, ben de kabui edemem. Burada görev devletindir. Harcamalar orta- dadır. Eğer Maliye, bu harca- maları yapanlan vergi denetimi- ne almmavıp da 5 bin liralık KDV fîşini kesmeyeni kontrol ediyorsa yanlışlık biıradadır. Maliye, Türkiye'de şunu yapı- yor: Elİnde bir kaz var, hep bu kazı yoluyor. Elindeki kazı yola yola bir gün yolacak rüy bula- maz Maliye. Biz diyonız ki Ma- liye biraz da eline yeni kazlar aJsın, kazları eşit olarak \olsun. Bizim Maliye'nin aniayışı elin- deki kazı yobnaktadır." Erez. hızlı bir büyüme oldu- ğunu. ticarette de büyümenin getırdiği bir canblık bulundu- ğunu kaydetti. İthalat ve ihra- cat arasındakı makasın gjderek açıldığıru, dış ticaret açığmm da gitükçe artüğını anlatan Erez, "Temel hedef ihracatı arttırmak olmalıdır. İhracat İMİyümenin lo- komotifı olmak zorundadır. Bü- >üme iç rüketime dayalı bir bü- yüme. Bu nedenle bir an önce ih- racatı teşvik edici, dtşsatımı olan sanayiyi teşvik edecek bir yatınm ve üretinı teşvik paketi- nin gündeme getirihnesi lazım" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birbği Başkanı Yabm Erez. enflasyonun, Türkiye'nin so- nınlannın bir sonucu olduğu- nu, bu sorunlan çözmeden. enf- lasyonun indiribrıesinin müm- kün olmadığını görüşünü ileri sürdü. Tasarruf Sahiplerine Duyuru Türkiye İş Bankası A.Ş. Yedinci Yatırım Fonu İçtüzük Değişikliği Ankara Ticaret Sicili Memurluğu'nca 25.2.1993 tarihinde ticaret siciline tescil ve 1.3.1993 tarih ve 3231 sayılı Turkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edilen Türkiye İş Bankası A.Ş. Yedinci Yatınm Fonu İçtüzüğiTnün 7.7. maddesınin değiştırilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu na başvurulmuştur. İçtüzük değişikliği ile birbkte. Fon"un Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararm 15. maddesi çerçevesinde alım satımı >apılabHen sermaye piyasası araçlanna yatınm yapma sınırı en çok % 25'den % 5"e duşüriilecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle