Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EKİM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
Ortadoğu banşında suyungölgesi
O
rtadoğu'da banş görüşmele-
ri sürerken, toprak kadar
güçlü, petrol kadar temel
başka bir konu ûzerine yeni bir sa-
vaş şekılleniyor: Bölgede su kaynak-
lan gittikçe azalıyor ve ne İsraılliler,
ne de Araplar ötekilerin daha fazla
kullanabilmesi için paylannı azalt-
maya haar.
Çöllerin ve bulutsuz gökyüzünün
suyu en değerli unsur kıldığı bölgede
bu tartışma. İsrail ile Filistin Kurtu-
luş Örgütü'nün attığı cesur adımlar-
dan çok daha karmaşık bir süreç ge-
rektirebilir.
Amman'da yapılan bir basın top-
lanüsında, Ürdün'ün su konusun-
daki temsilcisi Munter Haddadin
"Bu oyunda kimse kazanmayacak.
İsrail'in kazancı başkalarının kaybı;
başkalannın kazancı ise IsraiPin
kaybı olacak" dedi.
İ99l'deOrtadoğu banşgörüşme-
lerinin başlamasından bu yana. böl-
gede yer alan ülkelerin su tartışması
henüz sonuçlandınlamadı. Filistin-
lilere özerklik tanınmasıyla Ürdün.
Suriye ve Lübnan'ın İsrail ile su ko-
nusunda bir anlaşmaya varmalan
acıhyet kazandı.
İsrail ile FKÖ
arasındaki yumuşama
banş umutlannı arttırdı,
ancak bölgede kıt olan
suyun paylaşımında bir
sonuca vanlmadan
banşın tam olarak
sağlanması mümkün
gözükmüyor.
İsrail'in temsilcisi Avraham Katz-
Oz. kapsamb bir Ortadoğu banş
antlaşması çerçevesinde hızla ilerle-
mesi gereken su görüşmeleri konu-
sunda "Suyun para demek olduğumı
büiyoruz. Hayır, bizim suyumuzu
kulianamazsınız demiyoruz; evet, si-
zdnle birlikte çaltşmaya hazınz diyo-
ruz" diyor.
Birbirine düşmanlığın ve güven-
mezliğin egemen olduğu bir bölge-
de. tartışma doğal olarak çok farklı
bakış acılanndan değerlendiriliyor.
Araplar, İsrail'i kendilerine göre
çok fazla su kullanmakla. hatta su-
lannı çalmakla suçlarken, İsrail, ile-
riyi görüşün bir sonucu olarak, son
derece gelişmiş teknolojisiyle su
kaynaklanndan azami yarar sağlı-
yor.
Su payla^ımı çıkmaza girerse, ba-
n Araplar Israil'le su konusunda bir
savaş çıkabikceğini ileri süriiyor.
Buna karşın, İsrailliler ve baa ya-
bancı gözlemciler. Araplann birbir-
lerinin suyunu izinsizce kullandığını
ve bölgesel işbirliğinin Araplar tara-
fından baltalandığını savunuyor.
Ancak görüş farklıhklan ne olur-
sa olsun. özellikle Ürdün'deki kanı,
eylülde İsraij. ile Filistin Kurtuluş
Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan
Ortadoğu'nun kıt kaynağı su nasıl paylaşılacak?
Görüşmeler
Kaynaklar
İsrail, işgal altındaki topraklar,
Ürdün, Lûbnan va Suriye,
irmatdardan, bunlann
kollarından, toprak altındaki su
katmanlarından su çekilen
kuyulardan, Akdaniz ve ötekl
donlzlerin tuzlu suyunun
antılmasından su «Ids ediyor.
S~—' Irmaklar
: = - = *=>
Boru hadarı
U Pompalama Istaayonlart
Q Arıtma taalaltrl
Hayt*
Şam
SURİYE
Balı Yarton • Necef boru hallı
Akdeniz
Umman
Ürdün
Su kaynaklan
Uçte ikisi
Urdün
ırmağı ve
kollarından
Üçte biri su katmanı
Uçte ikisi
Yarmuk
ırmağı ve
kollarından
Çoğu su
katman-
larından
Ürdün İsraiMagal aftındakf topraklar
Eisenhovver hûkümeti, 1953 yılında İsrail,
Lübnan ve Suriye ile yaptıgı görüşmelerde
Ürdün ve Yarmuk ırmaklarının sularının
paylasılmasını öngömnüştü. Ancak antlasma
sağlanamadı. 1967 yılında, İsrail Golan
Tepeleri'ni ve Batı Şeriayı isgal ettigi zaman,
Ürdün Irmagı havzasını kontrol altına aldı.
Bugün, İsrail, Ürdün ve Filistin arasında
yapılan görüşmeler, Ürdün Irmagı'nın
kullanımı ve Batı Seria'nın toprak altındaki su
katmanlarından yararlanılması üzerinde
odaklanıyor.
Tüketim
Bölgede su kullanımı büyük farklılıklar
gösteriyof. Bu durum, ırmak sularına ve toprak
altındaki su katmanlarına erişim, israil'in
teknolojiyi iyi kullanması, su paylasım
düzenlemeleri, Batı Yakası ve Gazze
Şeridi'ndeki olanakların kısıtlı olmasından
kaynaklanlyor.
Yıllık tu tûketimi
İsrail 1,800 milyon metrekup
Ürdün
Gazze
Şeridi
Batı
Şeria
Kl«l ba»ına du>*n yıllık tOkotlm
500 milyon
92 milyon
135 miıyon
İsrail
Ürdün
380 metrekup
Cazze
Şeridi
Batı
Şeria
Su katmanı
140 metrekup
130 metrekup
90 metrekup
tsuA. .
•OÜVİNLK
aöLoesr.
AkthnU
BATI
9ER1A
MISIR
\
Dr. Selami, yaz bo> unca haftada
iki gün su pompalanması planlanan
Amman'da kendisiyle yapılan söy-
leşide "Bir su krizi yaşıyonız" diyor
ve ekliyor: "Henüz "felaket noktasın-
da değil, ama 2010 yılında elimizde
hiçbir şey kalmavacak."
Orta Doğu'da yaşamın akış ritmi-
ni yüzyıllardır belirleyen su, aşiretle-
rin, imparatorluklann modern dev-
let kurmak için kuma çizgıler çek-
meye başladığı yüzyıllarda da, geri-
limlerin en önemlı nedeni oldu. Bu
su savaşımı, hiçbır yerde, Yarmuk
ve Ürdün ırmaklannın buluştuğu
tCelile Denizi'nin hemen altındaki
üçgende olduğu kadar belirgin de-
ğil-
Doğal nüfus artışı, eldeki su kay-
naklannı yeterince zorluyordu.
Sonra 1980'lerden başlayarak yûz-
bınlerce Sovyet Yahudisı İsraıl"e
gelmeye başladı. FKÖ'nün Körfez
Savaşı sırasında Irak'i desteklemesi-
nin ardından Kuveyt ve diğer Kör-
fez ülkelerinden sürülen Filistinhler
de Ürdün'e geldi. Selami " İ rdün'ün
nfifusu aniden yüzde 12 oranında art-
tı" diyor.
İsrail'in FKÖ'yle barış yapmasın-
dan sonra. hızlı birekonomik ve ta-
nmsal gelişmeye ihtiyaç duyan ve
aynı su kaynaklan üzennde hak id-
diaeden. başka ülkelerdeki sığınma-
cılann da gen dönmesiyle nüfusu ar-
tacak olan yeni bir yerleşim bölgesi
daha ortaya çıkmış oldu.
IKimsuyu
nasıl küllanıyor?
Su katmanı,
toprak attında
büyük miktarda
su içeren
katmandır, Sığ)
su katmanları,
yağmur sularıyla
dolar; derin su
katmanları
bundan yarar
görmez, çünkü
suları, şiddetli
yagmuriarın
yağdığı daha
önceki jeolojik
dönemlerde
dolmustur.
antlaşmanın ötesinde, herhangi bir
banş antlaşmasında temel konunun
su paylaşımı olacajn yönünde.
Âmman'daki Ordün Üniversi-
tesi'nden hidrolog Dr. İlyas SeJami
"Su konusunda bir anlaşma olmaz-
sa. hiçbir banş antlaşması imzalan-
mayacaktır. Suyun pavlaşımı konu-
sunda bir sonuca varmadıkça. hiçbir
şey olmayacaktır" diyor.
Kaygıİanmanın nedenleri ashnda
açık. Arap ve îsrail nüfusu artarken.
su kaynaklan artmadı. Crdün, İsra-
il ve İsrail tarafından işgal edilen
Batı Şena ve Gazze Şeridi'nde, su
kaynaklan o denli plansız ve bol ke-
seden kullanılmış ki kaynaklann
çoğu kurumuş ya da kurumak üze-
re. Ufukta bol yağışlann geleceğine
ilişkin bir işaretin olmaması, acil ön-
lemahnmasınıgerektıriyor. 1991-92
yıllannda yağan bol yagmür yalnız-
ca kısa dönemde fayda sağladı, çün-
kü depolama olanaklan sınırlı.
İsrail. Tel Aviv ve Nece\ 'e şu sağ-
lamak için, aynı ırmaklan (Ürdün
ve Yannuk ırmaklan) paylaşüğı
Ürdün'ün iki katı daha fazla su kul-
lanıyor. Oysa İsrail'in nüfusu. kom-
şusu Ürdün'ün nüfusundan yalnız-
ca üçte bir oranında fazla.
Ürdün'de hazırlanan bir rapora
göre. yağmur sulannın çoğu Batı
Şena'nın altındaki su katmanlann-
da toplandığı halde, İsrail'in dağı-
tım sistemiyle bir İsrailli. Batı Şeria'-
daki bir Filistinlinin dört katı fazla
su tükeüyor. İsrail, Suriye'den 1967
yılında aİınan Golan Tepeleri'ndeki
su katmanlannı da denetimi alünda
tutuyor. İsrail, bazı eşitsizlikler ol-
duğunu kabul etmekle birlikte, su
için on yıliardır yapuğı yatınmlara
dayanarak, su hırsızı olduğu iddia-
lannı geri çeviriyor.
Ne var ki su sorununa bir çözüm
geürilmeden gerçek anlamda banşa
ulaşılması rnümkün gözükmüyor.
Bütün bir Ürdün'de tarımla uğraş-
mak. kumar oynarnakla eşdeğer.
Batılı bir uzman. Ürdün'dekı su
katmanlanndan çok fazla su pom-
palaması sonucu suyun tükenmek
üzere olduğunu ya da kirlendiğini.
talebin bilinen kaynaklan artık aştı-
ğını söylüyor.
Bölgedeki su kaynaklanna bak-
mak bile, başlaması olası çatı-
şmanın kanşıklığını gözler önüne
serrneye yetiyor:
- İsrail. borulardan oluşan ağla
Tel Aviv'e su sağlamak ıçın Ürdün
Irmağı. Celile Denizi ve Yarmuk Ir-
mağı'ndan su pompalıyor. Batı Şe-
na'nın hemen altındaki. yağmur su-
lanyla beslenen su katmanlan da
İsrail'e ait. Arap kuyulannın kulla-
nımını da kapsayan düzenlemeler,
Batı Şeria'ya su akışını kısıtlıvor.
- Suriye, kuzeyde Fırat ve güney-
de üzerine barajlar inşa ettiği Yar-
muk Irmağı'ndan besleniyor. Baraj-
lar. Ürdün ve İsrail'e aİcan suyun
yönünü değiştıriyor.
- Ürdün Vadisi'nde tanma ağırlık
veren Ürdün, Yarmuk'un suyuna
mutlak ihtiyaç duyuyor. Ürdün'ün
kendi topraklan icinde doğan tek
suyu, Zerka Irmağı.
Güneydeki çiftçiler Suudi Arabis-
tan sınınndaki su kaynağını kullanı-
yor ve Suudıleri aynı kav nağı tüket-
mekle eleştiriyor.
Bu arada İsrailli temsilcıler.
Araplann tüketımdeki eşitsizliği
vurgulamalan yüzünden su sorunu-
nun çarpıtıldığını söylüyor. İsraıl'e
göre. Tel Aviv'dekı apartman daire-
lennde yaşayan, bulaşık. çamaşır
makıneleri olan İsraillilerin, kampta
yaşayan Filıstinlılerden çok daha
fazla su tüketmesı doğal.
Katz-Oz. "Bunun iyi olduğunu
söylemiyorum. ama bu eşitsizlik sos-
yo-ekonomik bir sonın. su sonınu de-
ğil" diyor.
Alan Cowell
ISRAIL
Su kaynaklan
mutlaka
korunmalı
-2- srail'de yayımlanan
I Haaretzgazetesindeçıkan
J . bir araştırma raporu,
israil'in, Golan Tepeleri ve Baü
Şena'nın büyük bir kısmından
önemli su kaynaklannı
kaybetmeden çekilebileceğini
öne sürüyor. İsrail'de bulunan
bir araştırma merkezınin yapüğı
çalymanın yayımlanması, son
iki israil hûkümeti tarafından
engellenmişti.
Araştırmanın özetinde kısaca
şöyle deniliyor: "Bölgesel
tavizler gözönüne alııunaksızm
İsrail şu anda elinde bulunan su
kaynaklannı ne pahasına olursa
olsun korumak zonındadır.
Taviz, kesin bir siyasi çıkar
sağlay acak ise >erilebilir. AjTica
yabancı bir kaynaktan sağlanan
suyun ülkeye getirilmesi garanti
altına alınmalıdır."
Söz konusu su raporu iki yıl
önce Tel Avıv Üniversitesi
Araştırma Merkezi bünyesınde
bulunan Jaffee Stratejik
Çalışmalar Merkezi tarafından
kalemealınmıştı. İsrail, 1967'de
Suriye'den Golan Tepelen'ni,
Ürdün'den Batı Şeria'yı
aldığından bu yana. bu
bölgedeki su kaynaklannı
kullanıyordu. Suriye, banş
karşılığmda Golan Tepeleri'nin
tamammı talep ederken,
Filistinliler de israil'in Batı
Şeria'dan tümüyle çekilmesini
isti>or Genelanlamda. İsrail,
bu bölgeleri güvenlık ve dini
açıdan ele alıyor. Bu konularda
bir antlaşma sağlansa bile, Batı
Şeria'daki su kaynaklanndan ve
Yarmuk Irmağı'ndan
yararlanma konusu
sürüncemede kalacak.
Su raporu. İsrail'in elindeki su
kaynaklanna sahip çıkmasını
önerirken, suyun kaynaklandığı
bölgelere sahip olmasının
gerekmediğini belirtiyor.
Araştırma Merkezi'nin Başkan
Yardımcısı Joseph Alpher,
raporda sunulan bilgının
doğruluğunu onaylıyor. İsrail
Haberalma Örgütü Mossad'ın
eski elemanlanndan olan
Alpher, şimdi yönetimde
bulunan hükümetın ve bir
önceki hükümetin raporun
yayımlanmasını istemediğini
doğruladı. Alpher. sağcı Tsomet
Partısı Başkanı ve bir önceki
yönelimın Tanm Bakanı Rafael
Eitan'ın. su raporunun
yayımlanmasını toprak kaybına
yol açacağı kaygısıyla
engellediğini açıkladı.
Oyde Habernıan
The Ne» York Times
Almanya
İş ile içki
kol kola
H
aber Merkezi -
Almanya'daki
işyerlerindcherbeş
kişiden birinin alkolsüz
çalışamadığı ve ülkede resmi
rakamlara göre 2.5 mily on alkolik
yaşadığı bildirildi.
Haftalık Focusdergisinde
yayımlanan bir haberde,
Almanlann. işyerindeki
monotonluk, rekabet, başansızlık
korkusu, stres ve benzeri
nedenlerle her gün şişeye
sanldıklan ve bu nedenle hem
kendilerine, hem işyerine, hem de
sosyal kurumlara maddi zarar
yerdikleri bildirildi.
İşcisinden küçük memura. kısım
şefinden genel müdüre kadar
işyerlerinin hemen her
kademesinde alkolsüz
çalışamayan insanlar olduğuna
dikkat çeken dergi. Bonn'daki
Federal Meclis'te biledurumun
farklı olmadığını ve bu konuda
Yeşiller Partisi'nin önde gelen
siyasetçilerinden Joschka
Fischerin "Federal Meclis,
inanılmayacak ölçüde alkoiiklerin
toplandığı ve resmen alkol
koktuklan bir yer' dcdiğini yazdı.
Alman iş yerlerindeçalışanlann
yüzde 10 ile 20 oranındaki
bölümünün gerçek alkolik
olduklan, ancak tedavi ile normal
yaşama dönebilecekleri
kaydedilen yazıda, yüzde 15'inin
de alkol bağımlılığına
yakalanmaya aday kişiler
olduklan öne sürüldü. Dergi,
.\lman y azar Horst ZLocker'in
"Anonim Alkolikler" adlı
kitabında yazdıklanna göre
bürolarda çekmece ve dolaplarda
içki şişelerinin gizlendiğini,
durumun şef bölümlerinde farkb
olmadığını belirtti.
Beyrut, tarihi korunarak inşaediliyor
H
aber Merkezi- Savaşın
yıkıma uğrattığı Beyrut'un
yeniden kurulmasıyla ilgilı
son planlar, kentin tanhi zengjnlik-
lerini korumayı amaçlıyor. Daha
önce ortaya aülan planlar, buldo-
zerlerle ezilen tarihin üstüne dev bi-
nalannın kurulmasını öngörüyor-
du.
UNESCO'nun sağladığı gelirle
çalışmalannı yürüten arkeologlar,
birzamanlar Romalılann Akdeniz'-
deki en güzel kentlerinden olan Ber-
ytus'ta kazı yapmaktan oldukça
hoşnut görünüyor. Kent, 9 Tem-
muz 55l'de yaşanan korkunç dep-
remden sonra, bütün tarihi boyunca
bir dizi felaketle karşılaştı.
Kentin yeniden kurulmasını üst-
lenen Solidere şirketi, bu işi yatınm-
cılara hisse senedi satarak yürütü-
yor. Yapılan hesaplara göre. kent
merkezine biçilen değer 1 milyar 170
milyon dolar (yaklaşık 15 trilyon li-
ra).
Yatınmcılar, bu ayın sonundan
başlayarak en fazla yüzde 10'luk
hisselerle şirkete ortak olabilecekler.
Lübnan Başbakanı Refik Hariri de
yüzde onluk bir hisse alıyor.
Şirketin on iki kurucusundan
üçünü, Lübnan doğumlu Hariri gibi
Suudiler oluşturuyor. Şirket adına
konuşan Raşid Fayed. en azından
yedi Lübnanh yatınmanın da Ha-
riri'ninkine eşit değerde hisse alaca-
ğını söylüyor. Yine de Suudi Ara-
bistan'ın yeni kentle bağlantılan su
götürmez. Bu yıkıntılann mali açı-
dan bu kadar çekici gelmesi ilk baş-
ta anlaşıhr gibi değil. Bir yıl önce or-
taya atılan çok daha şaşaah plan,
eleştınlere neden olmuştu.
Hükümet, korunması gerekenler
de dahil olmak üzere, yıkılmış bina-
lan dinamitlemeye başlamıştı. Şim-
di, seçenek yokluğunda. mülk sa-
hiplerini hisse sahibine dönüştüren
şirketin projesi oldukça güvenilir
gözüküyor. Tamamlanması bir asır
sürebilecek New York benzeri süper
bir kent yerine Lübnan bu projeyle
25 yilda yepyeni bir başkente kavu-
Beynıt'un merkezindeki Şehitler Abidesi. Abide, 1975-1990 arasmdaki iç savaşı yaşayan kentin simgesi olarak görülüyor.
şabiür. Kentin tarihi zenginlikleri-
nin malı bir değer olduğunu gören
Beyrut sakinleri. babalannın aksine
arkeologlan başbelası olarak nitele-
miyor.
Fransız ve İngiliz arkeologlar, yı-
kıntılar altında yeni yıkıntılar bul-
mayı, böylece Osmanlılara. Bi-
zans'a, Roma'ya. Helen Uygarlığı'-
na, Fenike'ye ve tanh öncesi Bey-
rut'a uzanan bir zaman yolculuğu-
na çıkmayı umuyor.
Lübnan basınına kulak verecek
olursak arkeologlar. pek çok çağdaş
toplumdaki yasama sisteminin te-
melini atan ünlü Berytus Roma Hu-
kuk Okulu'nu da bulacaklar. An-
cak bu konuyu arkeologlarla tartı-
şmak pek akıllıca olmaz.
Solidere'nin mimarlanndan Ha-
reth Boustany "Sizink her konuyu
görüsebilirim, ama sakın bana Roma
Hukuk Okutu'ndan söz etmeyin diyor
ve ekliyor: "İlginç şeyler buİmak ho-
şumııza gidiyor. Ancak söz konusu
okui, 551 depreminde verle bir oldu.
O derece ki Romalılar okulu ikinci
kezSaydon'dainşaettiler. Kazılar sı-
rasında bulduğumuz bir oda pekala
okula ait olabilir. Ancak bizim asd is-
teğimiz, insanların Beyrut'u bir sa-
vaşlar kenti değil, bütün demokratik
yasaların doğduğu kent olarak hatır-
İaması. Bu önemli çağın kalıntılan
aşağıda bir yerlerde \e önemli olan da
bu."
1975-1990 yıllan arasında yaşa-
nan anlamsız savaşta, büyük bölü-
mü yeniden inşası planlanan kent
merkezinde öldürülen 150 bin er-
kek, kadın ve çocuğun anısına tek
bir yıkık binanın bırakılması gerek-
tiğini söyleyenlerdeoldu. Boustany.
ülkenin trajedisinin, şimdi parçalan-
mış olan Şehiüer Abidesi'yle yaşatıl-
ması gerektiğini düşünüyor. Kentin
merkezindeki meydanda yer alan
abide, Birincı Dünva Savaşı sırasın-
da Osmanlılar'dan ajnlmak için ça-
lışmalar yürüten 16. Müslüman ve
Hıristiyan Lübnanlının anısına dikil-
mişti.
Boustany. "Abideyi kurşun delik-
leriyle birlikte olduğu gibi saklamayı
düşünüyorum" diyor \e ekliyor:
"Abide yalmzca 1915-1916 yıllan
arasında verilen şehitleri değil, bir
halkın şehit olduğu savaşı da simgele-
yecek."
Kadın
dnayette de
erkekle eşit
H
aber Merkezi - Dünyanın
çeşıth ülkelerinde 1970*li
yıllardan beri seri
cinavetlerin faili olarak yakalanan
kadınlann sayısı sürekli artıyor.
Günümüzde ortaya çıkanlan seri
cinayetlenn faillennin yüzde
17'sinin kadın olduğunu belirten
Amerikalı psikolog Eric Hickey'e
göre kadın katıllenn en önemli
özelliği erkeklere oranla göze daha
az batmalan. Oldukça soğukkanlı
davranabilen kadın caniler günlük
yaşamda son derece normal
davranışlanyla gözden
kaçabiliyorlar. Hickey tarafından
yapılan biraraşttrmanın sonuçlan
da vukandaki tanımlamaya
u\ uyor. Araştırma seri
cinayetlenn sorumlusu kadın
katillerin yüzde 32'sının ev kadını,
yüzde I8'inın hemşıre. kalanlann
ise küçük çaplı ışletme sahıbi.
garsonluk gibi işlerde çalıştıklannı
ortaya koydu.
Yetmişlik çapkına
sarkıntLİık cezası
L
ONDRA(AA)-
İngiltere'de.işealdığı 18
yaşındaki kıza sarkıntılık
eden 70yaşındakiişverenin, lObin
sterlin (190 milyon lira) tazminat
ödemesıne karar verildi. Camben
Ticaret Mahkemesi'nde göriilen
davada. "AlecosTravej" adlı
turizm şirketinin sahibi George
Alecos'un 5dakikalık birmülakat
ardından tereddütsüz ışe aldığı
Fiona Comoli'ye süreklı olarak
sarkıntılık ettiği veöpmeyecalıştığı
belirtildi. Davada,okulu bitirir
bitirmez başladığı işte böylesıne bir
cinsel tacizle karşılaşmasından
dola>i üzgün olduğunu kaydeden
Comolı. "Korkunç bir tecriibeydi.
Yapmamasını söylcdiğimde de beni
işten kovdu" dedı.