Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 EKİM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CHP
Atom
santrallarına
hayır
ADANA (Cumhuriyet Güney
ÎUeri Bürosu) - CHP Seyhan İl-
çe Başkanı Fehmi Kaya. geliş-
miş Batı ülkelerinde alınan çok
ciddi önlem ve denetimlere rağ-
men, atom santrallannın tehli-
keli bulunduğu için kapatılma-
ya başlandığını belirterek "Çev-
re bilincinin çok az olduğu Tür-
kiye'de, diğer enerji kaynaklan
kuUaıulmayı beklerken nükleer
santrallar kuramayu. Yol aça-
cağı tehlikeler düşünülürse atom
santralı kurtnak cinayet olur"
dedi.
Fehmi Kaya, biri Enerji Ba-
kanhğı ve Makine Mühendisle-
ri Odası'nın birlikte düzenlefliği
"knrultay", diğeri çevreci ör-
gütlerin örgütlediği "Antinükle-
er Hafta" olmak üzere An-
kara'da iki etkinliğjn sürdüğü-
nü belirterek "Epeydir Tür-
keyi'nin gündeminde olan nükle-
er santral olayı bir oldu bhtiye
getirilemez" görüşünü vur-
guladı.
Zam aldatmaca
Emeklilerin
lıaval
kırıklığı
ÜMİTOTAN
İZMİR- Maaşlanna yapılan
zammın, ikinci üç aylık bölü-
münü almaya başlayan memur
emeklileri, büyük hayal
kınkhğına uğradılar.
Ocak-temmuz döneminde
alu ayhk zam karşılığı ayda 500
bin lira alan bir emekli memur.
ikinci altı ayhk dönemde ancak
300 bin liralık bir artış alabildi.
o da iki ayn taksitle.
Emekliler, hükümetin gü-
cünün yalnızca kendilerine yet-
tiğini belirterek "önce Uacunıza
• göz diktiler, sonra da iki kuruş
maaşanıza, bu ayıptır" dediler.
Emekli dernekleri de emekliler-
le ilgili bakanhğın kurul-'
masının şart olduğunu. bunun
'için büyük çaba harcadıklanru
belirttiler.
Altı ayhk zamlann, üçer
aylık dilimlere indirilmesinden
sonra emekliler, zamlardan do-
ğan farklannı gecıkmeyle alma-
ya başladılar.
Ancak zamlannı alan
emekliler, yılın ilk altı ayına
göre ne kadar "kazık'Vedikleri-
ni de somut olarak gördüler.
Yann da memurlar maaş-
lannı alıyor. tkinci üç ayhk
zamdan sonra ne kadar "kazı-
klandıklannı" onlar da somut
biçimde görecekler. Memur
sendikalan da bu kandırmacayı
protesto için eylem hazırlığı
yapıyor.
Sürgün
Başörtüsüne
hayır dedi
tayini
çıkü
OLCAY AKDENİZ
MİLAS - İmam hatip lisesin-
de öğrencilere yönelik kıhk kı-
yafet yönetmeliğini uygula-
makta dırenen Müdür Halil
tbrahim Işık. bakanlıktan gelen
faks emri ile Bodrum Ortaoku-
lu öğretmenliğıne tayin edıldi.
Tayin, Milas'ta tepkiyle karşı-
landı.
Milas İmam Hatip Lisesi'nde
olaylar durmuyor. Okul dışın-
dan bazı çevrelerle bazı öğrenci
velilerinin kışkırtması sonucun-
da, kız öğrencilerin meslek
dersleri dışında da başörtüsü
takmak istemelerine ödün ver-
meyen Müdür Halil İbrahim
Işık'ın tayini çıkanldı.
Geçen yıldan bu yana okul-
daki pek çok öğretmen ile bir-
likte şeriatçı kesimden tehdit te-
lefonlan alan ve evi kimliği be-
lirsiz kişilerce taşlanan Halil
ibrahim Işık, Milli Eğitim Ba-
kanlığVndan gelen faks emri ile
Bodrum Ortaokulu'na tayin
edildi. Muğla Milli Eğitim Mü-
dürvekili Süleyman Işık tayinin
bakanlıktan gelen emirle
yapıldığını, bu konuda yorum-
da bulunamayacağını söyledi.
Öte yandan geçen hafta için-
de Milas İmam Hatip Lisesi'ne
gelerek Müdür Hahl İbrahim
Işık ve bazı öğretmenleri. "Bu-
rada bazı öğretmenierin kanlan
suiandı.
Sonunuz körü olacak" diye-
rek tehdit ettiklen savı ile Refah
Partisi Milas İlçe Başkanı Ne-
caat Gezer, Mehmet AIi Türk-
men ve Rasini Gürier hakkında
başlatılan savcılık soruşturması
da sürüyor.
DPT, nükleer enerji planlarının hazır olduğunu ancak siyasiler tarafından uygulanmadığını bildirdi
Nükleersantraldatop hükümette TOKTAMIŞATEŞ
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Devlet Planlama Teşkilau ve Enerji Ba-
kanhğı teknisyenleri. nükleer santral
konusunda topu hükümete atü. DPT.
Türkiye'de nükleer enerji kullanımına
ilişkin planlann hazır olduğunu. ancak
siyasiler tarafından uygulanmadığını
belirtiyor. Enerji Bakanlığı da çeşitli
enerji kullanım senaryolannın bulun-
dugunu, seçimin hükümete ait olduğu-
nu bildiriyor.
Nükleer Enerji Kurultayı'nın ilk gü-
nünde yapılan "Enerji Planlan ve Nûk-
leer Enerji'' konulu panelde. Türkiye'de
nükleer enerji kullanımına ilişkin siyasi
kararlann işlerlik kazanamaması ve bu-
nun nedenleri tartışıldı. Panele DPT
adına katılan Vedat Şahin. "Enerji plan-
lanmız var. Niçin uygulanmıyor? Bu,
stratejik bir karar. Siyasilere sormak ge-
• Nükleer Enerji Kurultayrnın ilk gününde yapılan "Enerji
Planlan ve Nükleer Enerji' konulu panelde, Türkiye'de nükleer
enerji kullanımına ilişkin siyasi kararlann işlerlik kazanamaması
ve bunun nedenleri tartışıldı.
rekir. Türkiye'de nükleer enerjiye ilişkin
yatırım planlan, belirii bir olgunİuk düze-
yine ulaşmış durumdadır" dedi. Şahin, i t-
hal kömür ve nükleer teknolojilere karşı
kamuoyunun bilinçlendirilmediğini de
vurgulayarak "Kamuoyunu kim bilinç-
lendirecek? Onun, önemli bir sahibi yok.
Bu görev nasıl ve kim tarafından yerine
getirilecek? Bu beürsiz" diye konuştu.
Planlama açısından bir sorun olma-
dığını kaydeden Şahin. uygulama aşa-
masında sorun olduğunu söyledi.
Enerji Bakanlığı yetkilisi Emine Ay-
bar da Bakanhk"ta 10 yıldır enerji plan-
lama çahşmalan yapıldığjnı ifade ede-
rek sözlerini şöyle sürdürdü:
•'Enerji planı olmadan, nükleer enerji
planı olamaz. Biz, genel enerji taJep pro-
jeksivonlarını çıkanyoruz. Bunu da ika-
me edebilecek tüm kaynaklar dikkate
alınıvor."
Aybar. bu planlann Türkiye Elektrik
Kurumu tarafından 5 ayn senaryoya
dönüştürüldüğünü ve "karar vericiİere"
sunulduğunu söyledi. Aybar. bu senar-
yolardan seçim yapmamn "hükümetin
politik tercihi" olduğunu ileri sürerek
şunlan söyledi:
"Bu senaryolar içinde yerli kaynakla-
ra, ithal kaynaklara, nükleer enerjiye,
öncelik veren modeller var. Senaryolann
duyarlüık analizleri ile fiyat seviyeleri ya-
pılmış \e poütikacılara sunulmuştıır. Po-
lirjkacıların karar >ermemesi ile 'bir şey
yapmıyoru/' denilemez. Biz Bakaniık
olarak varsayım altında çalıştınbnayan
referans çözümü öne aldık. Bu çö/ümde
iki adet nükleer santral yapılması öngö-
riilüyor. Ama zamanlaması ileride. Mo-
dele ne verirseniz onu alırsınu. Model
çıktısı olan nükleer santral zamanlaması
için hemen harekete geçmemiz gerekmi-
yordu. Polirikacılann önüne böyle bir
model konmamtştır."
Aybar, Türkiye'de yerli kaynaklann
tükenmesi durumunda peş peşe nükleer
santral kurulması zorunluluğunun do-
ğacağını öne sürdü.
1 1
* " * *
Küçükçekmece Bekdiyesi işçileri biriken maaşlan ve sosyal haklannı alamadıklan için aileleriyle birlikte başkanlık binasına yüriidüler.(Foto: AHMET ŞIK)
Belediye işçilerinin 'hak' arama eylemleri
İstanbul Haber Senisi- Biriken 6
aylık maaşlan ile diğer sosyal hak-
lannı alamadıklan için iki haftadır iş
durduran ve vezne eylemi yapan
Küçükçekmece Belediyesi işçileri, dün
de aileleriyle birlikte başkanlık binası-
na yürüdüler.
Yol Yapım Onanm Amirliği ile Te-
mizlik lşleri Müdürlüğü'nden baş-
layarak belediye binasımn önüne ka-
dar yürûyen işçi ve aileleri. yol boyun-
ca "İşçiler burada, hırsızlar nerede",
u
Vur vur inlesin. hırsızlar dinlesin",
"İşçiyiz. haklıyız. kazanacağız" şeklin-
de slogan atülar.
Ellerinde "Başkan sözünü tut, 6 ay-
lık ücretimizi öde". "Yalanlardan
bıktık, 6 ay lık maaşımız ödensin" > azılı
pankartlar taşıyarak belediye yöneti-
mini protesto eden işçiler, yürüyüş sı-
rasında megafonla yaptıklan anons-
larda ise ilçe halkından ve siyasi parti-
lerden kendılenne destek verilmesini
istediler "Değerli halkmıızın dikkati-
ne" diye yapılan anonslarda. toplan-
mayan çöplerin sorumlusunun işçiler
değil. 6 aydır maaş ödemeyen belediye
yönetiminin olduğu vurguİandı. Yürü-
yüş sırasında, çevrede bulunan güven-
lik görevlilerinin. çocuklara slogan
attınlmaması için uyanda bulunduğu
dikkat çekti.
Yol boyunca, çalıştıklan halde
maaşlannı ve diğer sosyal haklannı
alamadıklanru anlatan bildiriler dağı-
tan işçiler, daha sonra belediye binası
önüne geldiler.
Belediye-İş Sendikası Basın Yaym
ve Halkla İlişkiler Genel Sekreteri Ali
özgül, burada işçiler adına bir açıkla-
ma yapü. Küçükçekmece Belediyesi'-
nin 6 aydır maaş ödemeyerek işçileri
açlığa mahkum ettiğini ve yaptığı "an-
garja" uygulaması ile anayasa suçu iş-
lediğini savunan Özgül. "İstanbuPun
yaşam koşullannda >e enflasyonun yüz-
de 70'lerde seyrettiği ülkemizde, 6 aydır
maaş almadan nasıl > aşanır" diye sor-
du..
Özgül'ün konuşmasından sonra söz
almak isteyen DİSK Genel-İş 9 Nolu
Şube Başkanı Asal Turan'ın, Belediye-
Iş yöneticileri tarafından engellenmek
istemesi üzerine tartışma çıkü. Tartış-
mada. kendilerinin de konuşmaya hak-
lan olduğunu belirten Turan, mikrofo-
nu alarak konuşmasını yaptı. 26 mart
seçimlerinden bu yana maaşlannı ala-
bilmek için her ay direniş yapmak zo-
runda bırakıldıklannı vurgulayan Tu-
ran, demokratik taleplerinin sürekli ih-
lal edildiğini ve toplusözleşmenin rafa
kajdınldığını söyledi.
Öte yandan, Mersin Büyükşehir Bele-
diyesi'nde çalışan ve 2 aydan bu yana
ücret alamayan 5 bin dolayında işçi de
dün sabahtan itibaren iş bırakarak vez-
ne önünde bekleme eyleminc başladılar.
Eylemin, ücretler ödeninceye kadar de-
vam edeceği bildirildi.
Konak Belediyesi'nde çalışan bin 400
işçinin ise maaş ve vergi iadesi ödemele-
rindeki tıkanıklık nedeniyle eylem ha-
arlığı içinde olduğu öğrenildi. Bele-
diye'den kişi başına 30 milyon alacaklı
bulanan işçilerin, bu ay içinde gerçekleş-
tirecekleri eylemlerin, vezne önünde
kuyruk oluşturmayla başlayacağı ve ai-
lelerin yapacağı eylemlerle devam ede-
ceği bildirildi.
Adana'da eylem
Yüreğir Belediyesi'nde işçiler, 3 aylık
maaş ve sosyal haklanrun ödenmediği
gerekçesiyle önceki gün yaptıklan vizite
öyleminden sonra. dün de öğleye kadar
vezne önünde kuyruğa girerek ey-
lemlerini sürdürdüler. işçilerin alacak-
lannın bir kısmının pazartesi günü
ödeneceği bildirildi.
Bu arada DİSK'e bağh Sosyal-İş Sen-
dikası. Seyhan Beledıyesi'ne bağh mavi
marketlerde çahşan büro ışçilerini,
Borçlar Yasası'ndaki hükümleri ışlete-
rek örgütledi.
'Elektroansefelografi' cihazı ile 1 saat içinde beyindeki rahatsızlıklann saptandığı bildirildi
Beynin gizeıııiııiıı çözülmesine yönelik yenîlîkler
• İstanbul Tıp Fakültesi'nce düzenlenen 12. Tıp
Kurultayı'nda dünyada yaklaşık 2.5 yıl, ülkemizde
ise 6 aydır kullanımına başlanan
'elektroansefelografr cihazı sayesinde beynin
faaliyetine eşlik eden değişikliklerin kolaylıkla
saptanabildiğine dikkat çekildi.
İstanbul Haber Senisi- Saçh
deriden bilişsel faaliyeti kayıt
eden "elektroansefelografî" ile
Japonya'nın geliştirdiği beynin
haritasını çizen "magnetansefe-
lografi" adlı cihazlann "beynin
gizemi"nin çözülmesınde
önemli adımlar olduğu vurgu-
İandı. Bu bilgisayarlı cihazlar
sayesinde, I saat süren haritala-
ma metoduyla beyındeki çeşitli
rahatsızhklara tanı konulabili-
yor
"İstanbul Tıp Fakültesi 12.
Kurultayı" bilimsel toplantılan
dün The Marmara Otelinde
başladı. Kurultayın ilk günün-
de düzenlenen " l.Tûrk Sinir Bi-
limleri Kongresi"nin açış ko-
nuşmasını yapan Sinirbilimci-
ler Dünya Federasyonu (IB-
RO) Genel Sekreten Prof.Dr.
David Ottoson. Balkanlar. Ka-
radeniz ve Ortadoğu'da bölge-
sel beyin araştırmalan sinır bı-
limleri kuruluşunun merken
olarak Türkiye'ye ağırhk veril-
mesini, federasyon eğihmi ola-
rak belirlediklerini açıkladı.
Prof.Ottoson, öngörülen deste-
ğin içinde hem eğitim hcm de
maddi yatınmın yer alacağını
vurguladı.
Geniş bir katılımla gerçekle-
şen kongrede dün "beynin gi-
zemi"nin çözülmesine yönelik
yenilikler detaylanyla tanıtıldı.
12.Tıp Kurultayı Organizas-
yon Kurulu Başkanı Prof.Dr.
Nuran Gökhan. dünyada yakla-
şık 2.5 yıl, ülkemizde ise 6 aydır
kullanımına başlanan "elektro-
ansefelografi" cihazı sayesinde
beynin faaliyetine eşlik eden de-
ğişikliklerin kolaylıkla saptana-
bildiğine dikkati çekti.
Prof. Gökhan, beklenti ve
beyine düzenli gelen uyannın
kesilmesi gibi potansiyel deği-
şimlerin varlığının yeni cihaz
sayesinde farkedildiğini belirte-
rek şunlan söyledi:
"Yeni cihaz savesinde örne-
ğin, bir görme özürlü kişinin
hangi nedenden örörii görme bo-
zukluğuna sahip olduğunu çöze-
biliyoruz. Bir başka deyişle yeni
cihaz, görme özürünün göz mer-
kezinden mi, ağ tabakasından
mı kaynaklandığını bubnamızı
sağlıyor. Yine aynı sayede işitme
özürüne yol açan nedenleri de
saptayabiliyonız. Beyin harita-
lama yöntemi ile de beyindeki
bozukluk tam yerinde tespit edi-
yyor."
Üç salonda gerçekleştırilen
kurultayda bir başka önemli
konu "inmemiştestis"lerdi. Ko-
nuyla ilgili açıklama yapan İ.Ü.
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk
Cerrahisi Anabih'm Dalı öğre-
tim üyelerinden Doç.Dr. Tansu
Salman. erkeklerde üreme or-
ganı olan testisin çeşitli neden-
lerle aşağıya inmemesı duru-
munda ameliyatın şart olduğu-
nu belirterek şöyle konuştu:
"Clkemizde inmemiş testise bin-
de 7 oranında rastlanıyor. Bu bir
başka deyişle her 150 çocuktan
birisinin. inmemiş testisle doğ-
ması demektir. Eğer bu durum-
daki bir erkek çocuk 2 yaşına
kadar ameliyat olmazsa ileride-
ki yaşlarda kısır kalma ya da
kanser obna tehükesiyle karşı
karşıyadır. Bu nedenle anne \e
babalar, çocuklarında inmemiş
testislerle ilgili olarak çok dik-
katli olmalılar. Aslında inmemiş
testisin yerine oturtubnası yak-
laşık yarım saat süren bir ope-
rasyonla gerçekleşiyor. Bu ne-
denle inmemiş testise sahip olan
erkek çocuklarda. 1 yaşına ka-
dar yerine oturma kendi kendine
sağlanamazsa 2 yaşını geçiıme-
den mutlaka amelivat edUmeli.1
"
Sularmuzjnyüzde 70'i sağhğa zararh
Hıfzıssıhha raporlarma göre, yiyecek maddelerinin de yüzde 15'i sağhğa uygun değil
ANKARA (AA) - Refık Saydam
Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı'nca
yapılan tahlil sonuçlanna göre içme ve
kaynak sulanmızın yüzde 70'i. gıda
maddelerinin de yüzde 15'i sağlığa za-
rarlı bulundu.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar
Yarduncısı Dr. Ahmet Miski, Refık
Saydam ve Hıfzıssıhha MerkezTnin
Türkiye'nin en eski ve en büyük labora-
tuvarlardan biri olduğunu belirterek bu
merkezde gıda, ıçecek. kozmetık ve aşı
gibi çeşitli ürünlenn tahlillerinin yapıl-
dığını bildirdi. Miski, merkezin yeniden
reorganize edilerek Türkiye'nin bır nu-
marah araştırma laboratuvan olacağını
da kaydetti.
Refık Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'-
nde bu yıhn dokuz aylık bölümünde
yapılan incelemelere göre 643 örnek su-
dan 441'ini oluşturan yüzde 70 oranı-
nda su, sağhğa zararlı bulundu. Uz-
manlar. sulann ve gıdalann gıda mad-
deleri tüzüğüne göre incelendiğini belir-
terek. sağhğa zararlı bulunanlann sert-
lik dereccsinin yüksek. klor oranının ise
düşük olması nedeniyle bu sınıfa girdik-
lerini bıldirdiler.
Gıda Güvenliği ve Beslenme Müdür-
lüğü'nün biyokimya laboratuvarlan-
nda incelenen 800 gıda maddesinden de
110'unun sağhğa uygun olmadığı sap-
tandı. Yapılan incelemelerde şeker ve
şekerli gıdalann yaklaşık yüzde 25'i,
bitkisel gıdalann yüzde 40'ı, baharat-
lann da yüzde 10'unun sağhğa uygun
olmadığj görüldü.
Kozmetikler
İncelenen bebek mamalannın ta-
mamı sağhğa uygun bulunurken, koz-
metik ürünlerinin ise yüzde 10'unun
sağlığa zararlı olduğu bildirildi. Uz-
manlar. bu maddelerin içindeki katkı
maddelerinin belirtilen oranlardan yük-
sek olduğunun belirlendiğini. bu neden-
le sağhğa zararlı bulunduğunu söyle-
diler.
Uzmanlar. içme sulannın kaynatıla-
rak içilmesi tavsiyesinde bulunarak.
özellikle çocuklann açıkta satılan şeker
ve şekerli gıdalardan uzak durmalan
gerektiğini hatırlattılar. Uzmanlar tü-
keticilerin pastorize edihnemiş süt ve
kontrol edilmemiş et ve et ürünlerini al-
mamalannı tavsiye ederken. Sağlık Ba-
kanlığfnın onayını almamış kozmetik
ürünlerinin de kullanılmamasını iste-
diler.
Kobyına Solculuk...Viyana'nın Stephan Platz adı verilen ünlü meydanın-
dayım. Bir yanımda yüzyıllara meydan okuyan görke-
miyle Stephan Kilisesi'nin kulesi göklere yükseliyor. Bir
kısım insanlar, alışverişin telaş ve heyecanı içinde. Bir
kısım insanlar, benim gibi, bir kahveye oturmuş bir şey-
ler okuyorlar. Çocuklar güvercinlere yem atıyor. Kısaca,
Viyana'nın keyifli bir sonbahannı yaşamaktayız.
Birden bir davul zurna sesi yükseldi meydandan. Ne-
reden çıktı şimdi bu? Oturduğum kahveden kalktım ve
birikmeye başlayan insanların arasına karıştım. Kızlı er-
kekli genç bir grup, geleneksel giysileri içinde, Antep
yöresinin oyunlarını oynuyorlardı. Biraz daha yaklaş-
tım. Baktım, orta yaşlı ve orta yaşını geçmiş birtakım
adamlar da bazı bildiriler dağıtıyorlardı.
Yere atılmış bildirilerden birini aldım. Herzaman duy-
duğumuz savlar. "Emperyalist Türk Devleti", "Kürthal-
kının kaderini belirleme hakkı", "Şaniı Kürt direnişi"vb.
Tabii Avusturya'nın göbeğinde "tüketim toplumunun"
tüm nimetlerinden yararlanarak "Kürtçülük" yapmak
kolaydı. Ve orada Antep havası eşliğinde, bu genç in-
sanları izleyen Avusturyalılar. kurşunadizilen iki yaşın-
da bebekleri, ateşe atılan üç yaşındaki çocuğu görmü-
yorlardı. Bildirilere pek ilgi duymasalar da oynayanları
belli bir sevecenlikle izliyorlardı.
Aynı akşam Alman televizyonu ZDF'de bir program
izledim. Köln'de Türklerin yoğun olarak yaşadıkları (sa-
nıyorum) Korbstrasse'deki uyuşturucu ticaretini konu
alıyordu. özellikle küçük yaşta çocukların uyuşturucuya
nasıl alıştırıidıkları ve nasıl kurye olarak kullanıldıkları
işleniyordu. Mahallenin sakinleri, son'birkaç yılda orta-
yaçıkan bu gelişmelerı, "mültecilere" bağlıyor ve siya-
setin getirdiği kötülükler olarak değerlendiriyorlardı.
Eğitimciler ve polis, tam bir çaresizlik ıçindeydi.
"Durun bakalım" dedim, kendi kendime. "Durun ba-
kalım, daha neler görecek ve yaşayacaksınız.'' 1980-
1990 arasında 650 bin insan gözaltına alınır ve on binler-
ce insan en utandırıcı, en zalim işkenceler altında yaşar-
ken insan aklının almayacağı bir zulüm uygulanırken
bunları "insan haklarının ihlali" olarak değerlendirme-
yen Federal Almanya, PKK propagandasına böylesine
açılmışsa bunun elbette bir maliyeti olacaktı. Ancak işin
ilginç yanı bu "uyuşturucu"trafiğinin görünen sorumlu-
su Kürt asıllı Türk vatandaşlarıydı. Galiba Almanya bir
"Frankeştayn" yaratmıştı.
Türkiyedeki ve yurtdışındaki Kürt asıllı vatandaşları-
mızın bir kısmının sempati ile baktıkları. bir kısmının
destekledikleri ve bir kısmının da içinde yer aldıkları
Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) ne gibi talepleri olduğu-
nu net bir biçimde anlamak mümkün değildir. Kimi za-
man bağımsızlıktan söz edenler varsa da en üst düzey-
de genellikle "aynlıkçı bir hareketolmadığı" ifade edil-
mektedir. Yani ne hedef bellidir ne yöntem.
Ama bana öyle geliyor ki uzun dönemde hedef, ba-
ğımsız bir Kürt devleti kurmaktır. insan böyle bir devle-
tin nasıl yaşayabileceğini düşündüğü zaman, akla hiç
de hoş olmayan şeyler gelmektedir. Irak ve Iran toprak-
larında yaşayan Kürtlerin durumu. Türkiye'de yaşayan
Kürt asıllı vatandaşlarımızdan çok daha kötüdür. Harita-
larda belirii bircoğrafi bolgeyi "Kürdistan" olarak isim-
lendirmek, belki hoş bir şeydir, ama bu Kürdistan'ın
hangi olanaklarla ayakta durabileceğini de hesaplamak
gerekir. Bölgede ne doğru-dürüst bir sanayi vardır ne
yeterlj tarım vardırye.r)e,dŞ-yete''ince doğal zenginfikley
vardlr, Cı|ız bir pjetrfll^,dayanarak bağımsız de,vle,t glun^
maz. Ama ABD'ye güvenerek ve ABD'nin Ortadoğu
uiantısı olarak bir Kürt devleti kurulmak isteniyorsa em-
peryalizmin ileri karakolu olarak kurulacak böyle bir
devlete destek olmayı "solculuk" olarak isimlendirmek
tek kelimeyle zavallı bir düşüncedir.
ABD'nin Türkiye üzerine oynamak istediği oyun açık-
tır. Suudi Arabistan, Israil veTürkiye'den oluşan bir "şey-
tan üçgeni" oluşturmak istemiş, ama biraz daTurkiye'-
deki kamuoyu baskısıyla bunu becerememiştir. Işte
şimdi oyuna yeni bir asker sürülmek istenmektedir.
1930'lardan 1960'lara kadar süren bir "inkar" ve "ce-
halet" dönemi sonrasında Türk solu, kendini bir türlü to-
parlayamamıştır. 1960'ların TİP rüzgan ve Ecevit sol-
culuğu, 12 Eylül darbesi altında bir ölçüde dağıldı. Sol-
culuğun "coşkusu", yerini yılgınlığa, ınkara, karalama-
ya ve cehalete bıraktı. Ve Türk solunun bir bölümü, Tür-
kiye'nin geleceğini planlamak, yenilginin nedenlerini
tartışmak ve yeni politikalar üretmek yerine, Apo'nun ve
ABD'nin kuyruğuna takıldılar.
"Solcu olmak" marifet değildir, şart da değildir. Aynı
biçimde "solcu olmamak" ayıp bir şey değildir. Ama bi-
zim birtakım "aklı evvellerın" yaptığı kolayına solculuk-
tur. Ve ayıp olan ve gülünç olan şey budur
Emin Başer ve yardımcısı beraat etti
• ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- KİT y onetıcılerirun memur
sayıhp sayılmayacaklanna ilişkin tartışma sürerken görevde
bulunduklan dönemde Alo Bilgi firması ile usulsüzve
yetkilerini aşan anlaşmalar yaptıklan savıyla haklannda dava
açılan. eski PTT Genel Müdürü Emin Başer ve eski Genel
Müdür Yardımcısı Osman Gözüm de "KIT yöneticilerinin
memur olmadıklan için görevi kötüye kullanma suçundan
yargılanamayacaklan" gerekçesiyle beraat ettiler.
Yücel Tekbaş sengisi
I Külrür Senisi - Emekli öğretmen ressam Y ücel Tekbaş'ın
resim sergisi Taksim Vakıfbank Sanat Galerisi'nde yann sona
erecek. Bıga doğumlu Yücel Tekbaş. resim derslerine ressam
Mahir Güven'le Çizgi Atölyesi'nde başladı. Mehmet Pesen,
Cemalettin Tandoğdu ve Gonca Sezer'le calışmalar yaptı.
Mahir Güven'le desen ve yağhboy a çalışmalannı sürdürdü.
1992'den buyana Grup Pentür atölyesinde çalışmalanna
devam ediyor. 1990'dan buyana karma sergilere kaulan sanatçı
ilk kişisel sergısini açtı.
Öğretmen açığına protesto
• İZMİT(AA)- Kocaeh'nın Gebze ılçesindeki Yunus Emre
Ortaokulu'nda öğretmensizlik nedeniyle derslerin boş
geçrnesini protesto eden veliler. topluca Milli Eğitim İl
Müdürlüğü'ne gelerek öğretmen açığının kapatılmasını
istediler. Oğrena velilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik bir
grup, dün sabah İzmite gelerek Milli Eğitirnjl Müdürü
Himmet Coşkun Çakır'ın makamına çıktı. Öğretmensizlik
nedeniyle derslerin büyük bölümünün boş geçtiğıni ve
çocuklannın mağdur olduğunu söyleyen veliler. bin 200
öğrencinin öğrenim gördüğü okulda, sadece 5 öğretmenin
bulunduğunu belirttiler.
Trafik kazasında 5 liseli öldû
• MALATYA (Cumhuriyet) - Lise öğrencilerini taşıyan seryis
otobüsünün aşın hız yüzünden virajı alamayarak devrilmesi
sonucu. 5 öğrenci yaşamını yitirdi. 17'si öğrenci, 18 kişi
yaralandı. Akçadağ ilçesi Körecik kasabası yakırunda dün
sabah 07.00 sıralannda.GürkaynakKöyü'nden Kürecik
Lisesi'ne öğrenci götürmekte olan Hasan Hüseyin Kadem
yönetimindeki 23 P 0810 plakalı servis otobüsü. virajı
alamayarak şarampole yuvarlandı. Kazada, Oya Başyurt (17).
Gülay Alün (11) ve Haydar Karapınar (16) olay yerinde. Yıldız
Çolaİc (14) ve Mehmet Altın kaldınldıklan hastanelcrde
yaşamlannı yitirdiler. Yaralanan otobüs sürücüsü Hasan
Hüseyin Kadem ile Sinan, Rıza, Gültekın Çetin ve Seyhan
Kadem, Nuran ve Murat Uğur. Yalçın Çolak, Sinan, Ahmet
ve Abdullah Altın. Gazap Pazar. Kamil ve Hüseyin Erdoğan.
Orhan Büte. Bülent Polat. Gökmen KöseSSK ve Devlet
hastanelerinde tedavi altına ulındılar.