19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM1993PAZARTESİ HABERLER Saüar.Hhn • FRANKFURT(AA)- Frankfurt Kitap Fuan nedeniyle Almanya'da bulunan Kültür Bakanı Fikri Sağlar. göreve başladıklanndan bu yana Türkiye'de hiçbir kaset veya fılmin yasaklanmadığını söytedi. Fikri Sağlar, dün akşam, "Türkiye Almanya Kültür ForumıTnun düzenlediği "Kültür Gecesi'nde. gazeteci Murat Gençosman'ın yönetiği ve Türk yazarlann da kauldığı küçük bir söyleşide sorulan yanıtlarken, "Biz göreve başladıktan bugüne kadar hiçbir kaset veya fılm yasaklanmadı" dedi. Gençosman'ın "Hükümet içinde istediklerinizi yapabildinizmi?" sorusumı cevaplayan Sağlar şunlan söyledi: "Biz bugün birbirine ak iki büyük partinin koalisyonunu sürdürüyoruz. Bu koalisyon ülkenin ana sorunlanna cevap vermeye çalışıyor. Bu arada hükümet iki önemli konuyu ortaya koydu ki, birincisi, artık Türkiye'de demokrasi kültürü değişti ve siyasiler at görüşlerine rağmen koalisyonlann sürebileceğini ortaya koydu." Yargrtayınkıdem tazminat karan • ANKARA(UBA)- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kıdem tazminatlannın ve işçi alacaklannın reeskont faizi ile faizlendirilemeyeceğine karar verdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne açılan davada, davaa. ihbar, kıdem ve manevi tazminat ile ikramiye alacağı. yemek ve lojman bedelinin ödetilmesine karar verilmesini istedi. Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına aldı. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olan dosya incelendi. Yargıtay, hüküm altına alınan kıdem tazminatı için mevduata uygulanan en yüksek faize ve öteki işçilik haklan ıçin de yüzde 30 yasal faize karar verilmesi gerektiğine, kıdem tazminatı ile işçilik haklannın tümü için yüzde 85 reeskont faizi yurütülmesinin hatalı olduğuna karar verdi. Kamu sağyğına Avnıpa standardı • ANKARA(ANKA)- Türkiye, kamu sağlığı alanında ilerleme sağlayabilme, bu konuda ulusal kanunlan uyumlu hale getirme, Avrupa'da ilaçlann üretimi, dolaşımı ve dağıtımı için gerekli önlemleri alma, ilaçlann orijinal durumlannda spesifikasyonlannı uyumlu hale getirme amaciyla oluşturulan "Bir Avrupa farmakopesi geliştirilmesine dair sözleşme"yi onayladı. Bir Avrupa farmakopesi kurulmasına ılişkin sözleşme, sözleşmeye taraf ülkeler arasında kamu sağlığı komıtesi ve komisyonlar kurulmasını da öngörüyor. Bülent Ecevit umut, mavi, şiir ve siyaset üzerine konuştu: Umut, herşeyden önceyaşama gücü IŞKKANSU ANKARA - Umut, mavi, şiir, siyaset. Dört sözcük yan yana diaidığınde, Bülent Ecevit akla gelmezmi? 1976'dakibiryazısı- nda, şiirden "özel eylemim" diye söz açıyor, Ecevit; "Kimi" diyor, "Şörİe sağlayabilir iç öz- gûrt^ğûnü..." E>ört sözcüğün, Ecevit'teki tılsımını öğrenmeye çalışük. DSP Genel Merkezi'ndeki oda- sında anlattı: -Şiir duyarlılığmı, yaşammıza taşıyor musunuz? ECEVİT- Evet, gençhğim- den beri şiir yazıyorum ve siya- sal yaşamımda da şiirle ilgimi sürdürdüm. Şiir yazma, okuma ve çevirme bağlamında. özel- likle siyasal yaşamın çok ger- ginleştiği ortamlarda şiir, biraz kendini dinleme vesilesi oluyor. - Şiirle baş başa olmanız. daha çok siyasetin gerginleştiği dö- nemkrde mi oluyor? ECEVİT- Şiir yazmam için ille gergin bir ortam gerekrni- yor. tnsana, esinin ne zaman, hangi koşullarda geleceği ku- rallara bağlanamaz. Ancak si- yasal yaşamın çok gerginleştiği aşamalarda. insan eğer salt si- yasete gömülürse tıkanıp kala- bilir. Siyasetin amacı. insandır. İnsan da tek boyutlu bir varlık değildır. Sadece, siyasal açıdan yaklaşılabilecek bir varhk değü- dir. Çok yönlüdür. Onun için, bence bir politikaanın yaşamı- nı, tümüyle politika doldurursa politikaa kuruyabilir. İnsan- dan, doğadan ve doğallıktan kopabilir. Şiirin bir özelliği ben- ce şudur tnsan. nesirle yazdığı ve düşündüğü zaman. düşünce- si ve anlatımı, akıla düşüncenin çerçevesi, sınırlan içinde kahr. Oysa insanın, düşünsel yaşamı ve yetenekleri akılcılığı da aşar. Akılcılıktan elbette hiçbir za- man kopmamak gerekir. Ama şiirle insan, bazen usdışı, akıldı- şı düşünme olanağını bulur ve o zaman nesirle düşündüğünü farkedebildiği bazı gerçeklerin ötesinde gerçekleri de bilincin- de veya bilinçaltında farkedebi- lir. Bundan tabii her politikaa. şiir yazmabdır veya şiirle ilgj- lenmelidir anlamı çıkanlamaz. Çıkanlmaması gerekir. Ancak bence her politikaanın, politi- ka dışında bir ilgi alanı, kendisi- ne manevi doyum sağlayacak bir ilgi alanı bulunmasında da yarar vardır. - Sizce "umut" imge mi, sün- gemi? ECEVTT- Umut, her şeyden önce yaşama gücü. İnsanlar, gelecek ile ilgili umutlann var olduğu oranda yaşar, istekleri- ni, çabşma ve mücadele haslet- lerini sürdürebilirler. - Gûl mü, gün mü, güz mû, güç müdür gûr olan? ECEVİT- Sanınm, bu dört sözcükten. bana en çok "gün" ferahlık veriyor. Güç, benim için hiçbir zaman amaç olmadı, ama siyasette araç oldu. - Maviye olan düşkünlüğünüz, uzak düşleri mi, yakın denizkri mi ammsatıyor? ECEVTT- Az önce, dört söz- cükten hangisinin beni etkiledi- tLAN T.C. YOZGAT KADASTRO MAHKEMESİ 1988/108 Esas 1993/28 Karar Davaalar Bekır tbis ve 4 arkadaşı vekili Av. Yusuf Başer tarafın- dan, davalılar Fatma lbiş ve 26 paydaşlan aleyhine Yozgat Merkez Sanhaah köyünde bulunan aşağıda parsel numaralan yaalı taşın- mazlann müvekkillenne ait olduğunu iddia ederek dava açılmışür. Yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne. kadastro tespitle- rirun iptali ile; 1- Yozgat Merkez Sanhacılı köyûne ait 77, 78, 87, 93, 123, 125. 128,428,430,607,769,777,805,809,1065,1173 numarah parseUerin tamamının Mehmet oğlu Enver lbiş adına, 2- Aynı köye ait 242 numarah parselin tamamı 4 pay kabul edilerek 2/4 paymın Mehmet oğlu Enver lbiş, 1 '4'er payının Ali çocuklan Mehmet ve Bekir lbiş adlanna mûştereken, 3- Aynı köyde bulunan 548 no'lu parselin Enver oğlu Halil lbiş adına. 4- Aynı köyde bulunan 547 no'lu parselin tamamı 2 pay kabul edi- lerek. 12 payının Enver oğlu Halil lbiş, 1<2 payuıın İbrahim oğlu Mahmut lbiş adlanna, 5- Aynı köyde bulunan 549 no'luparselin tamamı 2 pay kabul edi- lerek, 1 2 payının Enver oğlu Halil lbiş. 1/2 payının Yusuf oğlu Ziya İbiş adlanna. 6- A>nı köyde bulunan 261 no'lu parselin 3500 m 2 'lik kısmının ay- nı mevkideki 268 numarah parsele eklenerek Yusuf oğlu Ziya lbiş adına. Bakiye 6996 m 2 'lik kısmının ise Enver oğlu Halil lbiş adına. 7- Aynı köyde bulunan 24, 26,76,94,96, 97,429, 804, 808. 1063, 1172 ve 1175 numaralı parseUerin tamamının Yusuf oğlu Ziya İbiş adına, 8- Aynı köyde bulunan 492. 682,776, 806,1064 ve 1178 numaralı parseUerin tamamı 2 pay kabul edilerek 1/2 payının Ali oğlu Bekir lbiş, 1/2 payının Ali oğlu Mehmet lbiş adlanna, Tapuya tescillerine karar verilmiştir. Davalılardan Keziban Şahingöz, Münire Şahingöz ile Afıde Bulut ölü olduklanndan mirascılan davaya dahil edilmış, zabıtaca yaptın- lan tahkikat sonucu adresleri tespit edilemeyen Yozgat Merkez San- haah köyü nüfusuna kayıtlı Keziban Şahingöz mirasçılan; 1.1.1949 D.lu Abdurrahman Tuna, 28.2.1950 D.lu Abdurrahman Tuna, Ra- bia Tuna (Öcalan), Feride kızı Emiş Arslan, Niyazi oğlu Necip Şahin- göz, Afıde (Ayşe) Bulut mirascılan; Sorgun ilçesi Külhüyük köyü nüfusuna kayıth Yusuf çocuklan Cennet. Gülhan, Ehf Erslan, Ke- mal kızı Zeycan Arslan, Bahattin çocuklan Mustafa, Saffet, Semiha, Selahattin, Sagıp. Suzan, Nuran, Uğur Arslan, Veysel kızı Halime Arslan. Halim çocuklan Saü, Fikriye, Ahmet, Mehmet, Fariz ve Cengiz Arslan, Yusuf oğlu Şakir Arslan, Şakirçocuklan Kamil, Cen- net, Saflettin ve Ayşe Arslan. Sorgun ilçesi Ağcun köyü nüfusuna kayıtlı Bekirçocuklan Durak, Yaşar, Yüksel, Mustafa Bulut, Osman çocuklan Adife, Emine Ayşe, Rabia ve Murat Bulut, Salih çocuklan Mevlüt, Emine, Hatice, Naime ve Gülsüm Arslan, Hamdi çocuklan Abdulbaki, Muhlis. Hatice ve Faik Demır'e tebliğ yenne geçmek üze- re karar özelinin ilanen yapıhnası gereknüştır. Bu ıUbarla ilan tanhinden iübaren 7 gün içerisinde tebliğ edilmiş sayılacağı 7201 sayılı yasanın 31. maddesi uyannca ilanen tebliğ olu- nur. Basın: 51563 S,_) iyasetin amacı, insandır. İnsan da tek boyutlu bir varlık değildir. Sadece, siyasal açıdan yaklaşılabilecek bir varlık değildir. Çok yönlüdür. Onun için, bence bir politikacının yaşamını, tümüyle politika doldurursa politikacı kuruyabilir. İnsandan, doğadan ve doğallıktan kopabilir. ECEVİT - "Şiirin bir özelliği benceşudur: İnsan, nesirle yazdığı ve düşündüğü zaman. düşüncesi ve anlatımı, akılcı düşüncenin çerçevesi, suıırları içinde kahr." ğini sordunuz. İçgüdüsel ola- rak. "Gün" dedim. Gün, zaten maviyi çağnştınyor. Mavide, hem ferahlık hem enginlik hem de özgürlük duygusu var. Mavi ile gök bir anlamda özdeş oldu- ğu için. evrenin sonsuzluğunu da anımsatıyor sanınm. Mavi, Türklerin de rengi. Mavinin en ferahlık verici türüne "turku- vaz" denir. Bizim çinilerimizde de egemen renk mavi. Onun için, belki bir ulusal kültürün verdiği bir içgüdüyle eşim ile ben maviye yöneldik. - İnsanı dizeleştirseniz, nasıl olurdu bu? ECEVİT- İnsanı dizeleşürdi- ğim bir şiirim var: Elbette senden güzel ola- caktıl çizdiğin resiml yaptığın heykel/ senden büyük olacaktı/ senden yakışıklı elbette senden doğru söyle- yecektil yazdığın şiir elbette senden çok duyacak- tı/ söylediğin türkü sen olduğundan buyüksünl sen olduğundan iyisinl sen ol- duğundan güzel. İnsan, kendini aşma yeteneği olan, kendini hem sürekli yeni- leme hem de aşma yeteneği olan bir varlıktır. Güncel toplumsal yaşam içinde, insanın bütün ye- tenekleri. potansiyelleri kolay kolay harekete gecmiyor. Fakat sanat ve şiir, insandaki bu potansiyeli. kendini aşma yeteneğini harekete geçirebili- yor. - Ya toplumu dizeleştirseniz? ECEVTT-Bir şiirimle anlata- • Mavide, hem ferahlık hem enginlik hem de özgürlük duygusu var. İnsan, eylemiyle de eylemsizliğiyle de her toplumsal sorundan sorumludur. yım: Öldürenle katillz çalanla hır- sızl tümümüz sanığız tümü- müz savcıl tümümüz suçlu tü- mümüz yargıç kimi aklar kimi suçlanzl kimi bağışlar kimi asarızl kendimizi başkasında her gün bir bıçak saplıl biri- nin arkasındal vurulan da biziz vuran da Her insan; eylemiyle de ey- lemsizliğiyle de her toplumsal sorundan bir ölçüde sorumlu- dur. -Bir sigara içimi Türkiye'yi düşünseniz, nasıl bir şiirsel ülke çizerdiniz? ECEVİT-Türkiye bağlamın- da, Türk ulusu çok değişik kö- kenlerden, ülkelerden gelen in- sanlann, farklı kültürlenni kay- naştıran bir ulustur. Bu. Türk ulusunun kültür zenginliğini gösterir. Eğer bu ulusu oluştu- ran değişik kökenli unsurlar. kendilerini o toplumun bütü- nünden ayn görmeye özendiri- lirse kültür zenginliğinin büyü- sü vitirilmiş olur. fsterseniz konuya ilişkin bir şiirimi okuyayım: Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onul yaşını sordum bir giz gibi güldül kimi seksen de- di köylülerden kimi yüzl yüzü- ne baktım bir giz gibi güldü bir asa vardı elindel bir sol- muş krallığın/ kadifeden har- manisi üzerindel bir Hıtitlıydi o bir Selçukluydu/ bir Ermeniydi bir Kürttü/ bir Türk yaşını sordum bir giz gibi güldü! koluma girdi bir soylu kadıncal tozlu köy yolunda sü- rüyerek eteğinil beni tek gözlü sarayına götürdül köy yapısı kulübesinin zamanı onda yitirdim beni yitik zamanlara onda eriştiml en soylu yoksulluğunun toprak döşeli sarayında/ bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim - Bugünkü siyasetin bağbozu- munu yapar nusmız? ECEVİT- 12 Eylül darbesi, Türkiye'ye bir sosyal, siyasal deprem yaşattı. Bütün siyasal kurumlar yok edildi. Siyaset kadrolan tasfıye edildi. Türki- ye, adeta demokrasiye yeniden geçmek zorunda bırakıldı. Bu dönem, aynı zamanda dünyada ve bölgemizde çok köklü deği- şikliklerin meydana geldiği bir ortamla çakıştı. O nedenledir ki Türkiye'nin bu yeni demokra- tik yaşam aşaması henüz bir arayış ve geciş sürecindedir. ılenüz yerine oturmamıştır ve ^eçmen ercihleri de henüz be- lırgrnleşmemiştir. Onun içindir ki bu çok yönlü arayış sürecin- de sağlı, sollu partilerin çoğal- masını da doğal karşılamak ge- rekir. Nitekim Doğu Avrupa'- nın demokratikleşme sürecine yeni giren ülkelerinin, hemen her birinde 100'ün üstünde par- ti vardır. Gerek Türkiye'de ge- rek bölgemizde çok yönlü arayış dönemi. daha bir süre devam edecektir ve eninde so- nunda durulacaktır. - Türk insanının ufuk çizgisin- de ne görüyorsunuz? ECEVİT- Türk insanının ufuk çizgisi, cumhuriyet döne- minde, özellikle demokratikleş- me süreci başladıktan sonra bü- yük değjşikliklev geçirmiştir. Osmanlı çağında Türkler, İs- tanbul'un ahnmasıyla yenileş- me dönemi arasında kendini yönetımden dışlamış ve Os- manlı çağının tümünde kendini hor görmeye zorlanmıştı. Cum- huriyet ile birlikte Atatürk, Türk halkında kendine değer verme, güvenme güdüsünü uyandırmayı başardı. Ankara'- da Güven Parkı'ndaki anıtta Atatürk'ün bu amacmı anla- tan. "Türk övün, çalış, güven" özdeyişi vardır. Atatürk'e yü- rekten bağlı bazı kimseler, öz- deyişte en başa "övün" sözcü- ğünün konulmuş olmasını, yadırgarlar. Hatta bu yargıla- ma yüzünden, o özdeyişin söz- cük sıralamasını değiştiren aydınlara bile rastladım. Oysa kanımca Atatürk, bu özdeyişte- kı sözcük sıralamasını bilinçli biçimde belirlemiştir. Yüzyıl- larca kendini hor görmeye alış- tınhnış bir ulusa, kendiyle övünme gücünü kazandırmak istemişür. Yine. Osmanlı çağın- da Türkler. "bir lokma-bir lur- ka" felsefesine ahştınlmışlardı. Bu da bireylerin değil, tümüyle Türkiye'nin yoksul ve dünya- daki hızlı geüşme sürecinin dı- şında kalmasına neden olmuş- tu. "Bir lokma-bir hvka" sözü, benim çocukluk yıllanmda bile çok yaygındı. Fakat özelh'kle çok partili yaşama geçildikten sonra Türk halkı, arük "bir lok- ma-bir hırka" ile yetinmez du- ruma gelmiştir. Bu da Türkiye'- ye, gelişme dinamiğini ka- zandırmıştır. İLAN GAYRÎMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI GEBZE İZALEYİ ŞUYL SAT1Ş MEMLRLUĞU'NDAN Sayı:19926Satış Izaleyi şuyu suretiyle saülmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kı>Tneti. adedi ve evsafı: Gebze Haa Halil Mahallesi Yasemen Sokağı'nda kain, tapunun 1 pafta, 183 ada. 4 parsel sa>ıh 210 m 2 miktarh kayden bahçeli ev evsaf- lı ise de içindeki eski ahşap ev yıkılmış vaziyette, ancak tahta olarak kullanılabilecek durumda olduğundan arsa halini ahnış taşınmaz Haahalil Mahallesi, Yasemen Sokağa cepheli olup bitişiğinde kat ir- tifakı kurulmuş is hara ve komşu parsellerle taşınmazın tamamı 424. OOO.OOO.TL.- DÖRT YÜZ YİRMİ DÖRT M1LYON' Iira muham- men bedelle açık arttırma suretiyle satişa çıkanhnıştır. İMAR DURUMU: Dosyasında Mevcut Gebze Belediyesi İmar Müdürlüğü'nün 19/2/990 tarih ve 288 sayıh imar yazısında Hacıhalil Mahallesi, 1 pafta, 183 ada, 4 nolu parsel 1/1000 ölçekli imar planın- da ticaret merkezi olarak belirlı yüzeyde kalmakta olup bitişik nizam 4 kat, 12.50 m. bina yûksekliği olduğu bildirilmiştir. SATIŞŞARTLARI: 1. Satış 3,12'1993 cuma günü saat 15.00'ten 15.30'a kadar Gebze Mahkemeleri Ynzı Işleri Müdürlüğü'nde açık arttırma suretiyle yapı- lacaktır. Bu arttırmada tahmin edılen kıvmetin %75'ini ve sauş mas- raflannı geçmek şarüyla en çok artürana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artüranın taahhüdü baki kalmak şarüy- la 13 12 1993 Pazartesi günü aynı yer ve saatte 15.00-15.30'da ıkinci arttırma>a çıkanlacaktır. Bu artürmada da tahmin edilen kıymetin %40'ını ve saüş masraflannı geçmek şartı ile en çok artürana ihale olunur. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıyınetin %20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar mıllı bir bankanın temi- nat mektubunu vermeleri lazımdır. Saüş peşin para ıledir. Alıa istedi- ğinde 20 günü gecmemek üzere mehil verilebilır. Dellaliyeresmi.ihale damga resmi, tapu harc ve masraflan ile alım vergisi ve katma değer vergisı alıaya aitür. Birikmiş vergiler saüş bedelinden ödenir 3- tpotek sahıbi alacaklılarla diğer ilgililerin (x) Bu gayrimenkul üzerindekı haklannı. hususiyle faız ve masrafa dair olan idialannı da- yanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkca paylaşmadan ha- riç bırakılacaklardır. 4- Saüş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra If- las Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshediür. İki ihale ara- sındaki farktan ve %30 faizden ahcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan öncelikle teminatlanndan ve kendile- rinden tahsil edılecektir. 5- Şartname ilan larihinden iübaren herkesin görebitaıesi için dai- rede açık olup masraf verildiği takdirde isteyen abcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Saüşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecaünı ka- bul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgı almak isteyenlerin 1992/6 saüş sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüzc başvurmalan ilan olunur. 1.10.1993. (ic.tf.K 126) (x) İlgıliler tabirini irtifak hakkı sahiplen de dahildir. Basın 10262 T.C. DOĞANŞEHİR ASLİ\ E HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1992/330 Davacı Memet Cintemir tarafından mahkememizde davalı Zey- nep Cintemir aleyhine açılmış bulunan boşanma davasmm yapılan açık duruşması sonunda, Davalı Zeynep Cintemir adına çıkanlan duruşma günü bildırir da- va dilekçesinın tebliğine ılişkin davetiyenin adı geçene tebliğ edileme- diği. zabıtaca yapılan tahkıkatta da adı gecenin açık ve kesin adresi- nin tespit edilemediğı anlaşıldığından, davahya ilanen tebligat yapıl- masına karar verilmiş olmakla, Doğanşehir ilçesi Söğüt köyünde Ali kıa 1962 d.lu Zeynep Cinte- mir'in adresinde bulunmadığından davetiyenin tebliğ edilemedığı ve adresinde bulunamadığından, adı gecen şahsm 7201 sayıb Tebligat Kanunu'nun müteakıp maddeleri gereğınce, duruşma günü olan 4. 11.1993 günü saat 09.00"da duruşma salonunda haar bulunmalan, veya kendisini bir vekille temsıl ettirmesı. duruşmaya gelmediğı veva kendisını vekille temsil ettirmediği takdirde dumşmanın yokluğunda yapılacağı ve karar verileceği hususu tebliğ yerine kaım otmak üzere ilanen tebliğ olunur. 4.5.1993 Basın: 51649 Kent halkı silahlamyor Iğdır silah deposunadöndü KENAN BİLİZ IĞDIR - Silah kaçakçı- lanrun son bir yılda Iğdır'a Er- menistan ve Nahavan'dan binlerce silah soktuklan iddia ediliyor. Silahlan Nahavan kapı ve Alican'dan yurda sok- tuklannı belirten silah ka- çakçısı R.A. "Silah genelde Nahcı> an'dan geliyor. Yük kamyonlannın altında getirili- yor. Gümrükkrde sıkı kontrol olmadığı için gayet kolay olu- yor" dedi. Güneydoğu'dan sonra E)oğu Anadolu Bölgesi'nde de artan PKK eylemleri nedeniy- le bölge halkı hızla silahlam- yor. Iğdır'da kent ileri gelenle- ri ve "hali vakti yerinde olan" kişiler tarafından yönlendiril- diği öne sürülen silah ka- çakçılığı milyarlar kazandın- yor. Resim çektirmemek ve is- mini açıklamamak kaydıyla bizdmle görüşen R.A., konuy- la ilgili olarak şunlan anlatı- yor: klan işler konusunda şunlan söylüyor: "Bu işin içinde kimler yoktn ki? Nabcıvan gümrüğünden 2 memur ve bizün taraftan güm- rükçüler bize göz yumuyordu. Kamyonlarla silah sokuluyor- du. Gümrüklerde doğru dürüst arama yoktu. Zaten silah gelir- ken antlaşmalar yapılıyordu. Görevlilerin bazüaruıın ayar- landığını kaç defa duvdum. Ne oldu bilmiyorum ama şimdi gümrüğün dışında askerler kontrol yapıyorlar. Askerlerin kontrolünden kolay kolay bir şev geçirmek mümkün ounu- yor. Tek tük az sayıda silah so- kulduğu oluyor, ama büyük miktarda sokamıyoruz. Silah- lan genelde Nahcıvanlı subay- lar sağlıyordu. Her tür savaş malzemesini kolayca bulabi- liyorduk. Roket, el bombası, mayın, Kaleşnikof, 14'lü ta- banca. Rus yapısı 7.65lik ta- banca ve her tür mermi. İsünle- rini açıklayamayacağım çok önemli kişiler silah işinin içine • Güneydoğu'dan sonra Doğu Anadolu Bölgesi'ndede artan PKK eylemleri nedeniyle bölge halkı hızla silahlamyor. Kent ileri gelenleri ve 'hali vakti yerinde olan' kişiler tarafından yönlendirildiği öne sürülen silah kaçakçılığı milyarlar kazandınyor. Silah kaçakçısı R.A. silahlann Nahavan'dan geldiğini öne sürüyor. "Silah işine bir arkadaşunın isteği üzerine başladım. Genel- de de amatör se\iye\i geçmedi, ama bu işin nasıl yapudığını iyi biliyorum. Bakın silahlar Nahcıvan'dan ve Ermenistan'- dan geliyor. Nahcıvan kolu Azerilere bağlı. Kürtler de bu kapıyı kullanıyor, ama genelde Azeıilerin eliride. Ermenistan'- dan ise Alican, Kerimli ve diğer sınır kövlerinden oluyor ve bu bölüm PKK'nın kontrolünde. Bu işi daha çok zenginler ve ile- ri gelenler yapıyor. Milvarları vurdular. Çoğu da batıva gitti. Yalnızca silah geldiği sanılıyor, ama kapı açtldıktan bir süre sonra büyük çaplı esrar ve eroin geçirikti." Fiyatlar arttı R.A. ve "Savaş" kod adh kaçakçılann verdikleri bilgile- re göre birkaç ay önce bir Ka- leşnikof marka silah 2.5-3 mil- yon, 14"lü tabanca 2.5 milyon, 7.65 çapında bir tabanca 1-1.5 milyona çarşı pazarda satılı- yordu. Bu silahlarda kullam- lan bir kurşun bin li- raya satılıyordu. Piyasada is- tenilen çap ve marka silah ve kurşun bulmak son derece ko- laydı. Vatandaşlann peynir ekrnek gibi kaçak silaha sanldığını anlatan kaçakçılar. bir el bombasmın da 50 bin- den 400 bin liraya kadar alıa bulduğunu belirtiyorlar. "Savaş" kod adh kaçakçı son günlerde gümrüklenn •"sıkılanması" yüzünden tek tük silahlann geçirilebildiğini anlatarak daha önce yaptı- girdiler. Bu işten köşeyi dönen çok var. Devlet biraz dikkatli olsa krsa sürede köşe olanlara iyi baksa bu işin ıcığını cıcığını çıkanr, ama sanınnı yetküiler bu işlere girmek istemiyorlar." R.A. ve Savaş kod adh ka- çakçılar Nahavan'ın yanı sıra Ermenıstan'dan da silah geldi- ğini iddia ediyorlar. Ermenis- tan'dan gelen silahlan genelde PKK'nın kontrol alünda tuttuğu ve bölgedeki Kürt köy- lerine satıldığı yine iddialar arasında. Alican, Kerimh' ve Ermeni sınınnın hemen bitişi- ğindeki köylerden yapılan silah kaçakçıhğı Nahavan'dan farkh olarak bölgedeki Kürt halkına yönelik. İl yetkilileri silah kaçakçılığı- nın genelde "münferit" olarak gerçekleştiğini belirtırken, bu yönde hiçbir operasyon olma- ması da dıkkat çekiyor. Nereden ve nasıl geliyor Silah kaçakçısı R.A. ve Sa- vaş'ın verdiği bilgüere göre si- lahlar üç merkezden geliyor. Birincisi Ermenistan. Bu tama- men PKK'nın kontrolünde. İkinci nokta Azerbaycan. Oto- büslerin zulalan ve özel bölme- ler ile kamyonlann altından Azerbaycan. İran. Nahavan ve Türk gümrüğünü aşarak Iğ- dır'a giriyor. Son nökta Naha- van kaynağmda ise genelde araalar subaylar. Bunun dışın- da Nahavan polisi ve münferit olarak vatandaşlarla silah sağ- hyorlar. Nahavan'dan yine otobüslerde ve kamyonlarda gizlenerek sokuluyor. tLAN T.C. BOLU SULH HUKUK HÂKİMLİĞFNDEN 1992/241 Davaa Semiha Tüfekçioğlu ve vekih' Av. llhami Candemir tara- fından davahlar Yusufözder vs. aleyhine açmış olduklan izale-i şuyu davasının devamı sırasında verilen ara karan gereğince: Davaa vekili dava dilekçesinde Bolu ih' merkez Çıkınlar mahallesi köy yanı mevkiinde kain ve tapunun 9 ada, 9, 12 ve 13 parsel sayıh taşınmazlann taraflann müşterek mülkü olduğunu. taksim konusun- da anlaşamadıklannı, bu nedenle taşınmazın mümkün ise taksimi, mümkün olmadığı takdirde satılarak, ortaklığın gjderilmesini iste- mişlerdir. Davahlardan Elveda Sanoğlu. Nuriye Tüfekçioğlu, Hunye Tüfek- çioğlu, Ayşe Dudu Bicer, Sultan Ha'ktanır, Hikmet Biçer, Nimet Unlü, Havva Biçer. Kudret Kocak. Hatice Koçak ve Mustafa Koçak tüm aramalara rağmen açık adresleri tespit edilememiştir. Adresi tes- pit edilemeyen davahlara duruşma günü ve dava dilekçesınin ilanen tebliğine karar verilmişür. Adı geçen davahlara duruşma gününün 9.12.1993 saat 09.00 oldu- ğu hususu ve dava düekçesi ilanen tebliğ olunur. Basın: 51634 İLAN KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1988,111 Davaa Hazine vekilının mahkememizde açmış olduğu tespitin ip- talı ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda davanın reddine karar verilmış olup. verilen karan davaa Hazine vekili tetnyiz eüniş- tir. Aşağıda kımliğı yazılı davahya karar ve temyız dilekçesi tebliğ edi- lemediğinden ilanen tebliğine. ilan tanhinden itibaren karar ve tem- yiz dilekçesine karşı varsa dıyeceklerinizi 15 gün içinde mahkememı- ze bildirmeniz ilanen tebliğ olunur. Kimlığı: Firdes Baysüren, Fikri, Ala>, Melek, Nurettin, Çiçek, Hüseyin. Sönmez. Mecit. Ziya, Songül, Zennure, Seçkin, Turan, Ya- digar, Seher Baysüren. Basın: 51607 İLAN KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1991 915 Davaa Hazine vekıli davahlar Mehriban Türk aleyhine açmış ol- duğu tespitin iptali ve tescil davasının yargılaması sırasında öldüğün- den mirascılan olan Zennure. Turhan. Şükran, Gökcan, Aynur, Tarkan, Mehmetalı, Abbasali, Leyla Fatıh, Serdar Türk davaya ka- tılmış, aramalara rağmen adresleri tespit edilemediğinden dahiü dava dilekçesi ile duruşma gününün kendilenne ilanen tebliğine. Dava dilekçesinin tebliği ile bu dava ile ilgili ibraz etmek istediğiniz belgeleri 25.11.1993 günü saat 09.00'da yapılacak duruşmaya getir- meniz veya kendinizi bir vekille temsil etürmeniz, duruşmaya gelme- dığınız veya vekille temsil ettirilmediğiniz takdirde yargılamanın yokluğunuzda vapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 51609 İLAN KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:1992'146 Davaa Hazine vekilinin mahkememizde açmış olduğu tespitin ip- tali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda davarun reddine karar verilmiş olup, verilen karan davaa Hazine vekili temyiz eüniş- tir. Aşağıda kimliği yaah davahya karar ve temyiz dilekçesi tebliğ edi- lemediğinden ilanen tebliğine. İlan tanhinden itibaren karar ve tem- yiz dilekçesine karşı varsa diyeceklerinizi 15 gün içinde mahkememi- te bildırmeniz ilanen tebliğ olunur. Kimliği: Mehmet Gül, Fatma Gül, Mustafa Gül, Sina Gül, İsmail Gül, Ziyattin Gül, Orkuba Gül. Basın: 51608 İLAN KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1991 1053 Davacı Hazine vekili davahlar Ktymet ve müşterekleri aleyhine aç- mış olduğu tespitinın iptali ve tescil davasının yargılama sırasında Davahlardan Tuncer. Kıymet, Yıldız. Aynur Kadıoğlu'nun yapı- lan aramalara rağmen adresleri tespit edilemediğinden, dava dilekçe- si ile duruşma gününün kendilerine tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğine karar verildığınden: Dava dilekçesine karşı varsa diyeceklerinizi duruşmanın atıh bu- lunduğu 25.11.1993 günü saat 09.00"a kadar mahkememize bildirme- niz veya vekille temsil ettirilmenizin duruşmaya gelmediğiniz veya vekille kendinizi temsil ettirmedığiniz takdırde yagnlamanın yoklu- ğunuzda yapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 51610
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle