Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM1993 PAZARTES İ
HABERLER
Yerel yönetim
tasansı
• İZMİR (ANKA)-Yerel
yönetimlerde reform
niteliğinde görülen yasa
tasansında, kadının
unutulduğu belirtilerek,
tasanya konulacak bir
madde ile "tüm yerel
yönetimlerde kadın sorunlan
müdürlükleri kurulmasının"
zorunlu hale getırilmesi
önerildi. Oluşturulan Kadın
Sorunlan Koordinatörlüğü,
tûm yerel yönetimlerde kadın
danışma merkezleri. kadın
sığınma evleri, kadın hukuk
bürolan, kadın
kütüphaneleri, kadın üretim
merkezleri gibi üniteleri
açmaya yetkili, iç yapısında
özerk, belediye başkanlanna
sorumlu olarak işlev görecek
kadın sorunlan müdürlükleri
kurulması için, hükümet ve
parlamento düzeyinde
girişimler başlatıyor.
İLKSAN'ıta
2'ntiduruşma
•ANKARA (ANKA) - 346
milyarlık fLSAN yolsuzluğu
davasına, 12 ckim salı günü
Ankara Ondokuzuncu
Asliye Hukuk
Mahkemesi'ndedevam
edilecek. I7'situtuklu2û
sanıgın yargılandığj davanın
yeni iddianamelerle
genişletileceği bıldirildi.
Ankara Cumhuriyet
Başsavalığı'nın İLKSAN
yöneticileri hakkında, başta
araba kampanyasında
usulsüzlük olmak üzere,
birden fazla suçlamayâ
ilişkin sürdürdüğü
soruşturmanın sonuç
aşamasına geldiği,
bitirildiğinde görülen
davayla birleştirileceği
bildirildi. İLKSAN
davasının salı günü yapılacak
ikinci duruşmasında. ilk
duruşmaya gelmeyen, ancak
mahkeme başkanı
tarafından haklannda gıyabi
tutuklama karan verilen 12
sanıgın sorgulamalan
yapılacak.
Yerel seçimlerde
herkes tddialı
• ANKARA (ANKA) -
Yerel genel seçimler için
propaganda kampanyalan
başlarken bütün partiler
iddialı değerlendırmelerde
bulundular. DYPMeclis
Grup Başkanvekili İhsan
Saraçlar ve ANAP Seçim
Işleri Başkanı Ersin
Taranoğlu, kazanacaklan
belediye sayısını vermeksizin
seçimden birinci parti olarak
çıkacaklannı iddia ettiler.
Solda birleşme görüşmeleri
içınde olan iki partiden
SHP'nin Genel Sekreteri
Halil Çıtlhaoğlu, "Mevcut
belediye sayımızı koruruz"
derken,CHPMYKüyesi
Zeki Naci Tarhan, seçimde
çok ciddi bir sonuç
alacaklannı söyledi. RP
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, İstanbul dahil. bir
belediyeyi partisinin
kazanacağını iddia ederken,
DEP Adıyaman Milletvekili
Mahmut Kılınç. Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde
tartışmasız birinci parti
olacaklannı önesürdü.
Türkeş:'Bölge
barajı kahftrrtsın'
•ANKARA (ANKA) -
MHPGenel Başkanı
Alparslan Türkeş,
demokrasinin ana
sorununun, halkın iradesini
parlamentoya yansıtacak
seçimlerin yapılması
olduğunu belirtti. Türkeş,
"Her türlü siyasi görüşü,
vatandaştan aldığı oy
oranında parlamentoya
yansıtacak seçim kanununa
ihtiyaç var" dedi. Türkeş,
düzenlediği basın
toplanüsında,bölge
barajırun kaldınlmasından
yana olduklannı ifade ederek
ülke barajmın da 0-5
arasında sınırlandınlmasının
adil olacağmı söyledi. Seçime
katılma hakkına sahipsiyasi
partilere eşit ölcülerde
Hazine yardımı yapılması
gerektiğini de beürten
Türkeş, "Siyasi partiler,
devlet radyo ve TV'lerinden,
siyasi görüş ve düşüncelerini
kamuoyuna eşit ve adil
ölçülerde aktarmalıdır" dedi.
Atama kararlan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İstanbul Defterdan
Sezai Onaral ve Burdur
Defterdan Abdulhalik
Yaşar'ın görevden
alınmalanna ilişkin atama
kararlan, dünkü Resmi
Gazete'deyayımlandı. Sezai
Onaral'ın görevden alınışı,
Başbakan Tansu Çiller'in,
Demirel yanlısı bürokratlan
tasfıye hareketinin devamı
olarak yorumlanıyor. Maliye
ve Gümriik Bakanhğı'nca,
bugünkü Resmi Gazete'de
yayımlanan diğer atama
kararlanyla. 16 ilin
defterdarlan yer değiştirdi.
CHP birleşmenin gerçekleşmemesi durumunda tüm gücü ile seçimlere hazırlanacak
Baykal, soldabirliktenluııııtlııTRABZON/SAMSUN
(Cumhuriyet)- CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal, SHP ile yü-
rütülen birlık görüşmelerinden
çok umutlu olduğunu belirtti ve
"İnşallah 29 ekimde Anıtkabir'e
biriikte çıkacağız. Bu anlamlı
günde cumhuriyete layık oldu-
ğumuzu göstereceğiz" dedi. 10
kasımda DSP'yi de içine alan
birlik temennisinde bulunan
Baykal, birleşmenin gerçekleş-
memesi halinde bütün güçleri
ile seçimlere hanrlanacaklannı
söyledi. Deniz Baykal. 27 mart
yerel secimlerine soldaki parti-
lerin, üç parça girmesi halinde,
sonraki genel seçimlerde sosyal
demokratlar için başannın çok
zor olduğunu vurguladı.
Baykal, Trabzon ve Sam-
sun'daki bölge toplantılanna
katıldı. Samsunda Yaşar Do-
ğu Spor Salonu'nda yapılan
bölge toplantısında. 24 ocakta
öldürülen yazanmız Uğur
Mumcu'nun ağabeyi Ceyhan
Mmncu da CHP'ye kauldı.
Ceyhan Mumcu'nun CHP'ye
üye olduğunun Baykal tarafın-
dan açıklanması üzerine, salon-
dakiler "Uğurlar ötanez" slo-
ganı atarak Mumcu'yu ayakta
alkışladılar. Ceyhan Mumcu
da yaptığı konuşmada. sosyal
demokratlann bütünleşecekleri
doğru adresin CHP olduğunu
ifade etti.
Baykal, Samsun'un Tekeköy ilçesinden geçerken bir düğün komoyu tarafından durdunıldu.
Baykal, otobüsten inerek yeni evlileri tebrik etti. (AA)
Baykal, Trabzon ve Sam-
sun'daki konuşmalannda, ül-
kenin içinde bulunduğu duru-
ma değindi ve partisinin yakla-
şımı konusunda düşüncelerini
açıkladı. Baykal'ın konuşması,
"solda birtik" ve "Atatürk ilke-
lerTne yönelik bölümlerde
uzun uzun alkışlandı. Baykal,
sosyal demokrat kesimdeki bir-
lik tartışmalanna ilişkin olarak
görüşlerini açıklarken 27 mart
yerel seçimlerinin Türkiye'nin
önümüzdeki dönemde siyasi
yapısını belirleyecek seçimler
olacağını söyledi ve bu seçimde
yalnızca genel başkanlann se-
çilmeyeceğini, Türkiyenin ka-
derirün oylanacağını savundu.
Baykal şöyle konuştu:
"Bunun için iki önemli olay
var. Birincisi sosyal demokrat-
lann birliği. Bu birlik, iktidar
mücadeiesinde şans arttırma işi
değil. Siyasal dengeleri oturtma
işidir. Aynı çatının altında ol-
madığunız için bazdarı me>danı
boş buldular. CHP >e SHP parti
meclislerinin birteşme yolunda
görüşme kararım alması, birlik
yönünde atılan en önemli adı-
mlardan biridir. Bundan sonra
yapılması gereken her şeyi yapa-
cağız. Bu işi çok fazla uzata-
mayız. Önümüzde seçimler var.
Seçimlere kadar bu işi haUeûne-
lijiz."
Deniz Baykal, bütünleşmeyi
çok istediklerini. ancak siyaset-
te işin şansa bırakılamaya-
cağını belirterek "29 ekimde in-
şallah bütün Türkiye Cumhu-
riyeti kuran bir kökten gelen
sosyal demokratların cumhuri-
yete layık bir şekilde bütünleş-
tiklerinin müjdesini vereceğiz"
dedi. Hiçbir zaman kendilerini
sağa teslim etmeyeceklerini be-
lirten Baykal, konuşmasını şöy-
le sürdürdü:
"İnşallah 10 kasımda SHP-
CHP ve DSP bir yumruk gibi
olurtız. Bunda ısrarlı olmak la-
zun. Biz birlik için ber türlü an-
layışı göstereceğiz." Baykal.
Türkiye'nin güvenilir bir pusu-
laya ihtiyacı olduğunu, bu pu-
sulanın da Atatürk ve cumhuri-
yet düşüncesi olduğunu savun-
du. Yerel seçimlere yönelik
olarak çeşitli mesajlar veren
Baykal. belediye secimlerine iki
ana değişikliği vtırgulayarak
hazırlanacaklannı. bunlardan
birindsinin referandum uygu-
laması, ikincisinin de belediye
başkan adaylan için açacaklan
okul olduğunu söyledi.
DYP'de liderlik için ikna edilemeyen Cindoruk ile Ergenekon'un adı geçiyor
Mıılıalifler Çiller'e rakip arıyor
YURDAGÜL ERKOCA
DYP'de büyük kongre kaza-
nı kayruyor. Kongreye bir ay-
dan az bir süre kala Çiller'e
karşı öne çıkan genel başkan
adayı olmadığından, saflaşma
şimdilik "Çillerciler" ve "Anti-
Çillerciler" olarak belirgmleşi-
yor. Kulislerde hâlâ daha. önce
genel başkanlık için ikna edile-
meyen Hüsamettin Cindoruk ile
aday olacağı söylentilerini doğ-
rulamayan Genel Sekreter
Gökberk Ergenekon'un adı ge-
çiyor. Cindoruk'un adaylığını
koyması durumunda örgütün
büyük çoğunluğunun desteğini
alacağı göriişünü savunanlar
• Cindoruk'un, adaylığını koyması durumunda örgütün büyük
çoğunluğunun desteğini alacağı göriişünü savunanlar, onun bundan
sonra, ancak 'birleşik sağ'ın lideri olacağını söylüyorlar.
"Ama" diye devam edıv orlar:
"Sayın Cindoruk, bundan
sonra, ancak "birleşık sağ'ın li-
deri olur. ANAP ile DYP'nin
bugün birlesmesi söz konusu ol-
madığından bu ihrimal zayıf..."
Geçen kongrede de Çiller'e
karşı olduğu bilinen, ama sessiz
kalmayı yeğleyen Ergenekon'-
un 14 ya da 15 ekimde Antal-
ya'da gerçekleştirilmesi bek-
lenen mitingde adaylığını acık-
layacağı söylentilen yayılıyor.
Parti içinde bir grup Çiller'm
ekonomı politıkalannı eleştire-
rek Türkiye'nin iflasın eşiğine
geldiğini belirtiyor. Demirelle-
rin damadı ve eski DPT M üste-
şan Ilhan Kesici'nin "Türkiye"-
nin 1980'den bu yana ekonomik
açıdan en tehlikeİi döneme girdi-
ği" yolundakı eleştırilenru pay-
laşanlar Çiller'i radikal olma-
makla suçluyorlar. Ekonomik
sorunlann bir türlü sistematize
edilmediği göriişünü savunan-
lar. örnek olarak özelleştirmeyi
gösteriyorlar. Bu konuda Çil-
ler'in iddialannın aksine radi-
kal davranmadığı, SHP'ye ta-
viz verdiği belirtilirken özelleş-
tirme yöntemlerine de karşı
çıkılıyor. "Bankacılık Kanunu'-
nda yapılan değişikliklerin zaten
önceden hazırlandığı, Çiller'in
bu konuda da iddialannın aksi-
ne, temelden bir reform \ apma-
dığı, yine söz verdiğinin aksine,
iç borçlanmayı ya>aşlatacağına
vade oyunlarıyla durumu idare
ettiği" yolundakı eleştirilerin
ardı arkası kesilmiyor.
Bütün bunlar sıralandıktan
sonra "Türkiye'nin iflasu eşiği-
ne geldiği" beİirtiliyor ve "DYP
UGURLAR
OLSUNiMCti Uja
viV3
" SÇLDA
BAĞCAN
MAJÖR PLAK Tel: 527 61 28
ILAN
MAZGİRT1NOLU
KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1959.170 Esas
KararNo: 1959-1452
Parsel No: 200
Mahkememızce venlen 19.8.
1959 tarih ve 1959'170 Esas.
1959'1452 karar sayıü hükmü
ile Mazgirt ilçesi Alhan köyü
hudutlan dahiünde kalan 200
nolu parselin tespit gibi davalı-
lar Kali Ayhan ve Sera>i Laçin
adlanna tapuya tesciline karar
verildiğı. davalı Serayi Laçın
mirasçılan Güllü, Bese. Musta-
fa Laçin'lenn adreslen meçhul
olduğundan ve kendilerine ka-
rar tebliğ edilemediğinden iş bu
ilanın gazetede ılarundan 30 gün
sonradavalı mirascılanna karar
yerine kaım olmak üzere ilanen
tebliğ olunur.
Basın: 51498
İLAN
T.C.
GAYRİME3VKUL AÇIK ARTTIRMA İL ANI
ANTALYA MAHKEMESATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
Esas: 1993/65
Antalya Muratpaşa Mahallesı 1352 ada 35 parsel üzerindeki 14
nolu bağımsız bölüm Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1992/
1073 esas, 1993,386 sayılı karan gereğince satılacakür.
Saüşa konu 14 nolu daıre. 5 katlı apartmanın 5. kaunda ve kuzey-
batı cephesınde yer almaktadır. 1 salon 3 yatak odası, mutfak, banyo,
WC ve banyo bölümlerinden ibarettir. 80/1160arsa paylı olarak mu-
hammen bedeli 130.000.000 TL'dir.
1. Satış: 19.11.1993 günü saat 16.00-16.10 arasında Antalya Adliye
Sarayı kat: 2, no: 106"da açık attırma ile yapılacaktır. Bu sauşta değe-
rinin %75'ini bulmadığı takdirde 29.11.1993 günü aynı yerdeve aynı
saatte 2. arttırma yapılacaktır. 2. satışıa ise değerinin %40 ve mahke-
me masraflannı geçtiğı takdirde en çok artırana ihale edilecektir. Sa-
tıs, peşjn para ıledır. Ancak isteyen abcıya 20 günü geçmemek üzere
mehil verilebilir. Saüşa iştirak edenlerin değerin %20'si oranında te-
minat yaünnası şarttır. Ihaleye katılanlann şartnameyi görmûş ve
münderecatını kabul etmiş sayılacakları. başkaca bilgi almak isteven-
jerin memurluğumuzun 1993'65 esas sayılı dosyasına başvurmalan
ilan olunur.
Basın: 51644
İLAN
T.C.
GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA
İLANI ANTALYA MAHKEME SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
Esas: 1993/90,
Antalya Muratpaşa Mahallesi 6602 ada.2 parselde kayıtlı taşın-
maz Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1992/1108 esas,
1993/793 sayılı karan gereğince satılacakür.
Tapu kaydına göre 234 m2
genişliğinde olup üzerinde 4 adet tek
katlı binalar ile muhtelıf yaş ve cinste ağaçlar bulunmaktadır.- Mahal-
li rayiçlere göre m2-
si 320.000Tfden muhammen bedeli 161.245.000
TL'dir.
I. Saüş: 22.11.1993 günü saat 16.45-16.55 arasında Antalya Adliye
Sarayı kat: 2. no: 106'da açık attırma ile yapüacakür. Bu saüşta değe-
rinin %75'ini bulmadığı takdirde 2.12.1993 günü av.ru yerde ve aynı
saatte 2. arttırma yapılır. 2. saüşta ıse değerinin %40 ve mahkeme
masraflannı geçtiği takdirde en çok artırana ıhale edilecektir. Satış
peşin para iledir. Ancak isteyen alıcıya 20 günü geçmemek üzere me-
hil verilebilir. Saüşa iştirak edenlerin değerin %20'sı oranında temi-
nat yaürması şarttır. Ihaleye işürak edenlerin şartnameyi görmüş ve
münderecaünı kabul etmiş sayılacakları. başkaca bilgi almak isteyen-
lerin memurluğumuzun 1993'90 esas sayılı dosyasına başvurmalan
ilan olunur.
Basın: 51643
İLAN
CEYHAN 2. KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN İLANEN TEBLİGAT
1978,805
1991/59
„ Davacılar M.Hazınesı, Medine Ozan ve ark. tarafından, davalı
Omer Ergün mirasçılan aleyhlerine açılan kadastro tesbitine itiraz
davasının yapılan yargılaması sonunda:
Hûküm: Ceyhan'ın Mercin Köyü'ne aıt 19 No'lu parsel hakkında
davacılar M.Hazinesi, Medine Ozan, Mehmet Şerif Ozan. Semiha
Türker, Osman Soyer, Leyla Ozdemırve Mehmet Özdemir'ın subuta
ermeyen davalannın reddine, nizalı taşınmazın ömer Ergin (Erkin)
mirasçılan adına hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmiş ve
verilen karar M.Hazinesi tarafından I2'12'I99I tarihli dilekçe ile
temyu edilmiş olmakla. mahkeme ilamı ile temyiz dilekçesi davalılar-
dan Ayşe Kaplakaslan'a. mahkeme ilamı davacılardan Medine
Ozan, Osman Soyar ve Semiha Türkür'e (Türker) adresleri belli ol-
madığından, adlanna ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmiş ol-
makla,
Mahkememizin 1'10'1991 tarihli 1991,59 sayılı ilamı davacılar
Medine Ozan, Osman Soyar ve Semiha Türkür'e, mahkeme ilamı ile
12/12/1991 tarihli temyiz dilekçesi Ayşe Kaplakaslan'a ilanen tebli
gat yennekaim olmak üzere 7201 sayılı kanun u>annca tebliğ olunur
Basın 51632
İLAN
T.C.
ANTALYA BİRİNCİ SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1990/912
1992/1791
Davacı S.S. Lara Yuvam Kent Konut Yapı Koop. vekıli tarafın-
dan, davablar Yaşar Ardıç vs. aleyhine açılan izaleyı şuyu davasının
yapılan açık duruşması sonunda;
Davaldardan Mustafa Yetiş-Mustafa Eken-Zeliha Çömlekçioğlu
ve Yılmaz Postaaoğlu'nun adresleri belli olmadığından karar özeti-
nin ilanen tebliğine karar verilmişür.
Mahkememizin 30.İ 1.1992 gün 1990/912 E., 1992/1791 K. sayılı
ilamı ile Antalya Merkez Güzeloba köyü 6121 ada, 1-2-3 4 nolu par-
selde kayıtlı bulunan taşınmazlann hissedarlan arasında taksımi
mümkün olmadığından saüşı sureti ile şuyuun gıderilmesine karar
venlmıştir.
İşbu karar özetinin ilan tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde
davalılar Mustafa Yeüş, Mustafa Eken, Zeliha Çömlekçioğlu ve Yıl-
maz Postacıoğlu tarafından temyiz edilmediği takdirde karann tebliğ
edilmiş sayılacağı ve kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 28.9.
1993
Basın: 51651
bunun altında kalır" kaygısı dile
getiriliyor.
Çiller'e bu tür eleştiriler ge-
nellikle partinin bürokrasiye
bulaşmıs. aydm kesiminden ge-
liyor. "Orgütün sahipsiz kaldı-
ğı". "Baba'nın partisinin Baba'-
nın elinden alındığı" türünden
eleştiriler ise herkesin dilinde.
Örgütle daha sıkı diyalog
Tansu Çiller'e tabandan ge-
len muhalefet. genellikle örgü-
tün sahipsiz kaldığı biçiminde.
Son 15 günde Özer Çiller'in ba-
zı il ve ilçe başkanlanyla görüş-
meye başladığını Tansu Ha-
rum'ın ise örgütle diyaloğunu
sıklaştırdığıru belirtenler, bu-
nun kongreyi kazanmak için
yeterli olamayacağım söylüyor-
lar. Bazı belediye başkanlannın
Refah Partisi'ne geçmelerinin
sorumluluğu da Tansu Ha-
nım'a yükleniyor.
Demirel'e yakınlığıyla bili-
nenler "Baba'nın partisi Baba'-
nın elinden alınıyor" diycrek bu-
nun büyük bir vefasızlık örneği
olduğunu söylüyorlar. "Beye-
fendi. bu duruma daha fazla
göz yummaz. Yakında müda-
hale edecektir. Onun devlet ve
hükümet deneyimlerini bir ke-
nara atmak. bize yarar değil.
zarar getirir " diyenlerin sayısı
az değil.
Medyanın gücü
Çiller'in yasama döneminin
başında yapılan ilk grup top-
lantısında milletvekillerine "fc-
raatımtzı ogrenmek için Resmi
Gazete'ye bakın" sözleri de bü-
yük bir talihsizlik olarak nite-
lendiriliyor. Bir milletvekili
"Hanımefendi kendisini vakıf
başkanı zannediyor. Vakıf mı
bu? İcraatı Resmi Gazete'den
öğrenecekmişiz. O zaman bura-
da işimiz ne?" diye dile getiriyor
tepkisini
Tansu Çiller'in medyanm gü-
cüyle parti ve hükümetin ba-
şma geldiği ama artık 40 yıllık
politikacı becerisinde olduğu
beİirtiliyor. Özellikle kadınlann
Tansu Çiller'e sempatjyle bak-
tığı belirtilerek önümüzdeki
günlerde kadınlara yönelik
projenin ön plana çıkanlacağı
bunun da yerel seçimlerde ka-
dın oylannın DYP'yeakmasını
sağlayacağj söyleniyor.
Yerel seçimİerin son derece
önemli olduğu vurgulanıyor.
Çünkü bu yerel seçimlerden oy-
lann arttırarak çıkan sağ parti-
nin "sağda birliğin adresi" ola-
cağı savunuluyor. Eğer DYP
oy oranını arttınp özellikle bü-
yük kentlerde belediye başkan-
lıklannı kazanırsa ANAP taba-
nının DYP'ye kayacagı görüşü
yaygın. Tansu Çiller'in zaten
partiye de büyük kentlere ve
işadamına dönük imajı yüzün-
den alındığı hatırlatılarak bu
imaja en fazla ihtiyaç duyuldu-
ğu anda genel başkanlık koltu-
ğundan indirmenin partiyi za-
rara sokacağı iddia ediliyor.
Bu görüşü savunanlann ba-
şında da 83 seçilmiş delegesiyle
II Başkanı Orhan Keceli
geliyor. Keçeli "Tansu Hanun'-
ın vurtdışında estirdiği olumlu
havanın yakında parti içine de
yansıyacağı" görüşünde. Özel-
İikle sanayicilerin Çiller'e deste-
ğinin sürdüğünü söyleyen Ke-
çeli "12 EylûTden sonra yasak-
ların kaldınlması dışında en güç-
lü olduğumuz seçim *94 yerel se-
çimleri olacak. Eğer Tansu
Hanım'la girersek tabii" diyor.
BİZBIZE
ERDAL ATABEK
Medya Demokrasisi Var mı?...
Mahallede birbirinin ahbabı iki aile -nedense- sokak
kavgasına tutuşmuşlar. Bir taraf ötekine "bilmem kimin
piçi", "soyubelirsiz", "cami avlusunun art/ğ/"türünden
küfürler savururken öbür taraf da "tavukhırsızı", "misa-
firgittiği evdenpeçeteyürüten", "aşağılıksahtekar"gi-
bisinden aşağılamalarla karşılık veriyormuş Yoldan ge-
çen birisi şaşmış kalmış, kavgayı seyreden birine sor-
muş:
- Yahu, sen bu mahallede oturmuyor musun?
- Evet.
- Öyleyse neden ayırmıyorsun bunları?
- Sen bakma bunların böyle kavga ettiklerine, demiş
adam. Bunlar aslında canciğer dostturlar, ara sıra bir
şeyi bölüşemeyip böyle kavga ederler. Şimdi ayırmaya
kalksan birbirlerini bırakıp ikisi birden seni döverler. Iyi-
si karışmamaktır.
- Peki öyle olsun da bu söyledikleri ağıza aiınmaz laf-
lara ne diyorsun?
- Vallahi bilmem, ama dediğim gibi bunlar çok iyi ah-
baptır, içtikleri su bile ayrı gitmez. Birbirlerini benden iyi
tanırlar. Herhalde ikisinin de söyledikleri doğrudur.
Medyadaki kavgayı izlerken aklıma bu anekdot geldi.
Aslında bu kavga da yeni değil. "Ansiklopedi savaşları-
'nı pek çabuk unuttuk, ama o sırada da "benimki daha
büyük", "seninki çocuk için" gibi tanımlarla epey oya-
lanmıştık. insanların "haber alma özgürlüğü", demok-
rasilerin en önemli dayanaklarından birisi. Çünkü bir
toplumda demokrasinin varlığı ya da yokluğu "özgür
haber alma "nın var olup olmamasıyla ölçülür. Ama bu-
gün medyanın böylesine güç kazandığı, bu gücün de
belirli sermaye grupları tarafından kontrol edildiği dün-
yamızda "haber alma özgürlüğü"ne gerçekten sahip
miyiz? CNN'nin "Körfez Savaşı"n\ naklen yayınladığı
dönemden sonra da bu konu ortaya atıldı. O savaşta 17
Amerikalı askerin -çoğu da oradaki kazalarla- öldüğünü
anında öğrendik, ama 300 bin Iraklı'nın öldüğünü. yara-
landığını çok sonradan ve başka haber kaynaklarından
öğrenebildik. Kablolu yayınla televizyon izleyenler, ya-
bancı dil de biliyorlarsa BBCnin, CNN'in, Sat Vin, RTL'-
nin, Super Channell'm haberlerini izledikleri zaman bi-
zim kanallarla aradaki "bakış, görüş aktanş, önem sı-
rasına koyuş, görüntü I söz dengesi" gibi farkları göre-
ceklerdir. Ama bütün bu haber kaynaklarının arkastnda-
ki güçleri bilmeden, onların hangi para odaklarına bağlı
olduğunu görmeden, bütün bu kaynaklar da gerçekten
"güven//"sayılabilirmi?Çağımızda "haberalma özgür-
/üğü'nün içinde yaşadığı toplumsal tehlike buradadır.
Bu yapısıyla "medya", "haberalma özgürlüğünün tem-
silcisi" olmaktan çok, "yönlendirme, şaşırtma, gündem
değiştirme, yönetme" gücünün temsilcisi olmuyor mu?
Bu teknolojik gelişme içinde "birey"olarak özgür haber
alma şansımız yok mu?
Mr. Dave Hughes, bir elektronik iletişim uzmanı, İs-
tanbul'da yapılan 'Bilişim'93" fuarına katılmak için
Amerika'dan, Colorado Spring'den gelmiş. Yukarda
sorduğumuz soruya "bireyin özgürce haber alma hakkı
da gücü de var" diye yanıt veriyor. Çözümü de "kişisel
bilgisayar yoluyla elektronik haberleşme" olarak görü-
yor. Mr. Dave. bu yöntemle okuryazar bile olmayan
Amerika'daki Kızılderililer'in bilgisayar ekranına özgün
çizgiler çizdiklerini, köylerinin resimlerini yaptıklarını,
değişik desen örnekleri çizerek bunların satışından pa-
ra kazandıklarını anlatıyor. Yaptığımız görüşme sırasın-
da da "insanların haber alma özgürlüğünün elektronik
iletişim'le sağlanacağmı, bunun da demokrasinin etkin-
leşmesinin önemli bir aracı olduğunu belirtti. Bu alanda
şimdilik telefona bağlı olan elektronik haberleşme yön-
teminin "cordless-telsiz" iletişiminin sağlanması da
önemli bir dönemeç olacak.
Elbette, bu "te/cn/Ar"doğrunun. "sosya/"doğruolması,
zaman alıcı bir süreç, ama er ya da geç bu olay gerçek-
leşecek. İnsanların birbirleriyle tek tek haberleşmesi,
bütün dünyanın kullandığı yeni bir haberleşme ağını
oluşturacak. Bu alandaki "ge/ecefr"öyleyüzyıllan bek-
leyecek türden değil. Elektronik gelişmelerin hızı, on yılı
bile çok uzun bulmaktadır. Bu gelişmeler "bir yıllık deği-
şim" hızıyla oluşuyor, belki bu bile kısalacak. İnsanlar
bilgasayarlardan korkmaktan vazgeçecekler, çünkü
böyle bir korku da var (compu-fobi). Bilgisayarlar küçü-
lecek, ucuzlayacak, iletişim kurmak için gereken "fax-
modem "ler. günümüzün telefonu gibi yaygınlaşacak. Iş-
te o zaman önümüzdeki ekran, sadece bilgi işleyen bir
makine olmaktan çıkacak, bizi dünyanın her yanındaki
insanlarla tek tek buluşturacak. işte o zaman "medya
demokrasisi'nden söz edilebilecek.
Geri kalanlar da o zaman istedikleri kavgayı yapabilir-
ler...
Mesut Yılmaz:
Koalisyon oıtakları
çelişkiiçinde
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz. "İstik-
rarsız bir hükümetin Türkiye'-
ye istikrar getirmesi mümkün
değildir" dedi. Hükümetin
önümüzdeki hafta 700'üncü
gününe girecegini beürten
Yılmaz, koalisyon hükümeti-
nin Türkiye'nin tüm sorun-
lannı "yüzlerine gözlerine" bu-
laştırdığını öne sürdü. Yılmaz,
terörle mücadelenin hüküme-
tin "bilgisi ve ilgisi'' dışında
gerçekleştiğini de savundu.
Mesut Yılmaz'ın yerel se-
çimlerle ilgili çalışması sürü-
yor. İzmir'de iki gündür ilçe
başkanlan, il yönetim kurulu
üyeleri ve örgütle görüşen
Yılmaz. yereî seçimlerde
İzmir'in kazanıiması için çalı-
şmalann daha da yoğun-
laştınlmasını istedi. Dünkü
toplantıdan önce bir açıklama
yapan Mesut Yılmaz, hü-
kümeti ağır dille eleştirdi. Hü-
kümeıte yer alan siyasi partile-
rin kendi aralannda çelişkiye
düştüğünü öne süren Mesut
Yılmaz. "Bu hafta koalisyon
hükümeti 700'üncü, Tansu Çil-
ler'in kurduğu 2. koalisyon hü-
kümeti de IOO'ÜIKÜ gününü
dolduracaktır. D\ P-SHP ko-
alisvonu 700 günde memlekerin
bütün sorunlarını yüzüne gözü-
ne bulaştırmıştır. Bugün Türki-
ye, hiçbir bakımdan 2 sene ön-
cesinden daha iyi bir tabloya
sahip değildir" dedı.
Türkiye'nin ödemeler
dengesinde ve dış ticarette çok
tehlikeİi bir döneme girdiğini
öne süren Yılmaz. "Acil önlem-
ler alınmazsa 1994'te dış ödeme-
lerde kriz yasanacaktır. Bu da
14 yıl sonra karşı karşıya kah-
nan bir durumdur" diye konuş-
tu. Başbakan Tansu Çiller'in
son günlerde "sorumsuz" açı-
klamalarda bulunduğunu be-
lirten Mesut Yılmaz. Türkiye'-
nin finans çe\relerinde iti-
bannın da hızla kaybolduğunu
savundu.
Terörle mücadele
Hükümetin, terörle mücade-
le konusunda. büyük bir başa-
nsızlık yaşadığını öne süren
Yılmaz şöyle konuştu:
"Terörle mücadele, hüküme-
tin bilgisi ve ilgisi dışında yürir-
mektedir. Geçtiğimiz 20 günde
terörden 220 yurttaşımız hayatı-
nı kaybetmişken Sayın Başba-
kan, milletle alay edercesine te-
rörle mücadelede başarılı oldu-
ğunu söylemektedir. Sayın Baş-
bakan, ya son zamanlarda sık
sık yaptığı dış seyahatlar nede-
niyle Türkiye'yi izleme imkanını
kaybetmiştir ya da açıkça mille-
ti aldatmaya çalışmaktadır."
Koalisyon hükümetınde cid-
di görüş aynlıklann ortaya çık-
maya başladığını belirten Me-
sut Yılmaz, "Telefonun özelleş-
tirilmesi meselesi, koalisyon or-
taklarının kendi aralarında an-
laşamadıklannı ortaya koymuş-
tur. İstikrarsız bir hükümetin
Türkiye'ye istikrar getirmesi
mümkün değildir'1
dedi.