Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EKİM1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA;
HABERLEREV DE VAMI 15
Sınırda sıcak çatışma
Yurt Haberleri Servisi - Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin, Kuzey
Irak'ta banndıklan saptanan
PKK militarüanna yönelik ola-
rak başlattığı sınır ötesi operas-
yon sürerken önceki gün sağla-
nan sıcak temasta, ilk saptama-
lara göre 17 PKK militanı öldü-
riildü. Güneydoğunun çeşitli
bölgelerinde. güvenlik güçleriy-
le PKK militanlan arasmda
meydana gelen diğer çatış-
malarda ise 34 militan öldürül-
dü, 3'ü yaralı olarak ele geçti.
PKK'dan aynldığı belirtilen 5
militan da güvenlik güçlerine
teslim oldu.
Olağanüstü Hal Bölge Valiği
tarafından yapılan açıklamaya
göre Kuzey Irak'ta üstlenen
PKK militanlanndan kalabalık
bir grubun Türkiye'ye sızarak
Şırnak ve Hakkari'de eylemler
yapacağı yönünde duyum ahn-
ması üzerine "sınır ötesi"ope-
rasyonlar düzenlendi.
Güvenlik güçlerinin geçen
cuma günü Irak sınınna yakın
Mezi bölgesinde havadan ve
karadan gerçekleştirdiği ope-
rasyonlar sürüyor. Hakkari
Dağ ve Komando Tugayı'na
bağlı 2 bin kişilik komando ta-
buru, önceki gün Hakkurk
Mezi çevresinde, PKK militan-
lan ile sıcak temas sağladı.
Sıcak temas sonrası bölgede
yapılan arama-tarama çalışma-
lannda. 17 PKK'lınm cesedi
toplandı. Sınır ötesi operasyo-
nun halen devam ettiği kayde-
dılirken ne zaman sonuçlanaca-
ğmı konusunda ise askeri kay-
naklar, "Bu bölgedeki eşkıya te-
mizienene kadar sürecektir"
yanıtını veriyorlar.
PKK, TDKP'li 6 kişiyi
• Baştarafi l.Sayfada
Kocademir ad venlerek "toain"
ilan edildi. Aynı haberde
PKK'nın özellikle Tunceli yö-
resinde Halkın Kurtuluşu
(HK) adıyla bilinen grubu da
"provokatör" ilan ettiği kaydedi-
liyor. Bu arada Tunceli kaynakh
diğer haberlerde PKK'nın
TIKKO ve Dev-Sol gibi örgüt-
lere yönelik bir "temizlik" hare-
katına geçtiği bildiriliyor.
Tunceli Cumhuriyet muha-
birinin bildirdiğine göre önceki
gün PKK militanlan ile görüş-
mek için yola çıkan TDKP üye-
si militanlar, Hozat'ın kırsal ke-
siminde pusuya düşürüldüler.
Pusu sonucu, 6 TDKP militanı
ölürken 3 kişi de yaralandı.
Bu arada Eğitim İş Sendikası
İstanbul Şubesi Başkanı Meh-
met Çîmen. önceki gün Tun-
celi'nin Ovacık ilçesindeki Yatı-
lı Bölge İlköğretim Okulu'nda
görevli 6 öğretmenin öldürül-
mesiyle ilgili olarak bir basın
toplanüsı yaptı. Çimen geçen
öğretim yılında 22 öğretmenin
katledildiğinı belirterek "EUe-
rinde kalemlerinden başka bir
şeyi obnayan eğirimcilerin katte-
diİmesinin süreceğinden endişeti-
ylz. İnsanların a>dıniatılması
amacıyla bölgede bulunan eği-
fimcilerin katledilmesinden me-
det uman karanlık güçlerin per-
vasızlığına seyirci kalınmasu
hiçbir gerekçe ile açıklanamaz.
Teröriin ister sağ ister sol oisun,
her türünü şiddetle kınıyoruz."
Diyarbakır'da 4 kişi
• Baştarafi l.Sayfada
nayetlere kurban gitti.
Diyarbakır'da son 30 saat
içerisinde 4 kişi yaşamını yitir-
di. İlk cinayet önceki gün Bağ-
lar semtinde sıldınya uğrayan
Zeki Murat YddınnT'ın öldü-
rülmesiydi. Önceki gece seyyar
MiJli Piyango bayiliği yapan 60
yaşındaki Sûreyya Gün ile kızı
Aysun Gün, kımfığı belirsiz kişi-
lerin açüğı ateş sonucu öldürül-
düler. Gece 21.00'de meydana
gelen olayın sanıklan kaçmayı
başardılar.
Ofıs semtinde büferilik ya-
pan ve bir süre önce Özgür
Gündem Gazetesi sattığı gerek-
çeayleöldürüldüğü iddıa edilen
Haşim Yaşa'dan sonra yeğenle-
ri YaJçın ve Yahya Yaşa dün sa-
bah saldınya uğradılar. Savaş
Mahallesi'ndeki evlerinden
çıkan Yaşa kardeşlerin ağabeyi
Eşref Yaşa da yaklaşık 10 ay
önce silahlı saldınya uğramış ve
ağır yaraianmıştı.
Öte yandan dün öğlen saatle-
rinde kentin Ongözlü Köprü
mevkiinde bir ceset bulundu
Ensesinden tek kurşunla vurul-
duğu bıldirilen kişinin Lokman
Zuhuriu olduğu öğrenildi. Zu-
hurlu'nun 1987 yıtnda Djyar-
bakır'da Melik Ahmet semtin-
de, birevde öldürülen PKK'nın
askeri kanat sorumlusu Alaet-
tin ZuhurkTnun yakını olduğu
öne sürüldü.
Mardin'in Midyat ilçesinde
dün sabah Kocamanoğlu Cad-
desı'nde meydana gelen olayda.
Şırnakın İdil ilçesi Bozburun
Köyü Muhtan Ali Akal (61).
kimliği belirlenemeyen kişi ve-
ya kişilerin silahlı saldınsı sonu-
cu öldü. Olayla ilgili soruştur-
maya başlandı.
Yargıtay 20 ay cezayı
fstanbul Haber Servisi -
Avukat Ahmet Zeki Okçuoğ-
hı'na istanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi tarafından verilen
bir yıl sekız ay hapis ve 41 milvon
lira para cezası. Yargıtay tarafı-
ndan onandı.
Demokrat adh derginın 1991
Mayıs sayısında yer alan bir rö-
portaj nedeniyle Avukat Ahmet
Zeki Okçuoğlu. Terörle Mücade-
le Yasasf nın 8. maddesi uyannca
"bölüculük propagandasT' yaptığı
gerekçesiyle bir yıl sekiz ay ağır
hapis ve 41 milyon lira para ce-
zasına çarptınlmıştı.İstanbul 2
Numarab Devlet Güvenlik Mah-
kemesi'nin verdiği bu ceza.
Yargıtay 9. E>airesi tarafından
onandı. Avukat Ahmet Zeki Ok-
çuoğlu kendisinin "terörist ola-
rak damgalaıunak istenildiğini"
belirterek. davayı. uluslararası
mahkemelere götüriiceğıni açı-
kladı. Okçuoğlu şunlan söyledi:
"Terörle Mücadele Yasast, terö-
rist suçlarla ilgili bir yasadır. An-
cak, Tf Knın 141 >e"l42. madde-
leri kaldırılınca bu defa aynı nite-
likteki suçlar. Terörle \İücadele
Yasası'na kondu. Ben ha> atım bo-
vunca biç silah kullanmadım ve
her zaman hangi amaçla olursa ol-
sun, ister ideolojik. ister ulusal si-
lah kullanan herkese karşı çıktım.
Tüm btmlara rağmen terörist ola-
rak damgalandım. Aldığım ce/a-
dan daha çok. bir terörist olarak
damgalanmak beni rahatsız edi-
\or. Devlet insana hak etmediği
cezalar veriyor. bak etmediği st-
fatlar takıvor."
AMLARKANILAR
ECMEL BARUTÇU
Baştarafi 8.Sayfada
nedeniyle birleşip Sovyetler Birlığı'ne karşı harekete
geçelim" şeklinde Ingiltere 'ye yaptığı teklifı kabul etme-
miş olmasını savaştan sonra kendisine karşı kullanmak
isteyenlere Ingiltere Başbakanı "Komünizm ile faşizm
arasmda bir tercih yapmak mecburiyetinde kalsam ko-
münizmi seçerim" demişti. O zamandan bu yana Batı'-
daki köprülerin altından çok su geçmişe benziyor.
- Yani, çrfte standart mı demek istiyorsun?
- Bence, dedim, ondan da ileride. Hem ben bu çifte öl-
çü konusunda o kadar katı değilim. Her tutum değişikli-
ğini böyle değerlendirmemek gerekir. Bir ülkenin dış
politikasını ulusal çıkarları tayin eder. Bosna-Hersek'te
üç etnik toplumun bir arada yaşamasını isteyen Türkiye
Kıbrıs 'ta iki toplumun ayrılmasını nasıl savunur, bu çifte
standarttır diyenlerle aynı görüşte değilim. Ulusal çıkar-
lanmızın Kıbrıs'ta başka, Bosna-Hersek'te başka tutum
takınmamızı gerekli kılması kadar tabii bir şey göremi-
yorum.
- KKTC'de Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Başba-
kan Derviş Eroğlu arasındaki sürtüşme Kıbrıs sorunu
için zararlı olmuyor mu? Araları neden bu kadar açıldı
dersin, diye soran dostuma,
- Elbette zararlı. Bence bu ihtilaf iç politikadaki anlaş-
mazlığın dışarıya yansımasıdır. Sorunun çözümü konu-
sunda farklı düşündüklerini sanmıyorum. Sayın Denktaş
Kıbrıs görüşmelerinde manevra alanı istiyor. Yoksa
KKTC Başbakanı'nın söyledikleri Sayın Denktaş'ın şim-
diye kadar savunduğu görüşlerden başka bir şey değil-
dir, dedim.
Dostum, beni beklemediğim sözleriyle şaşırttı.
- Ben, dedi, senin gibi düşünmüyorum. Seneler geçin-
ce insanlar daha bir olgun hale geliyorlar. Yaser Âra-
fai'a bak. 40 yıldır sürdürdüğü mücadeleyi hangi nokta-
ya getirdi. Bugün kabul ettiği durum Camp David anlaş-
masından bile geri olmasına rağmen Israil ile el sıkıştı.
Demek ki liderler yaşlandıkça kendilerinden sonraki be-
lirsizliğı sağlam temellere oturtarak bertaraf etmeden
kaybolmamak kaygısına düşuyorlar.
Kalktık, fuarı birlikte dolaşmaya başladlk.
Öğretimüyelerieylemegeçiyor
Çiller: 94 kolay bir yıl
• Baştarafi l.Sayfada
sa, Anayasa Mahkemesi'mn ve-
receği karar, kanun hükmünde
karamemenin iptali doğrultu-
sunda olursa, çok büyük hukuki
sorunlar ortaya çıkacaktır" de-
di.
İstanbul Öğretim Elemanlan
Derneği Başkan Yardımctsı,
Yıldız Üniversitesi öğretim gö-
revlilerinden Prof. Dr. Ayhan
Alkış. hafta başında toplantı
yaparak, hükümetin ilgisizliği-
ne karşı izlenecek yöntemleri
tartışacaklannı söyledi. Eylem
hazırlığında olan diğer üniver-
siteleri desteklediklerini belir-
ten Prof. Dr. Alkış, öğrencilerin
eğitim hakkını etkilemeyecek
eylemlerden yana olduklannı
belirtti.
Üniversitelerde yaşanan so-
runlann 12 Eylül sonrası uygu-
lanan politikalann uzantısı
olduğunu ifade eden Alkış, ya-
bancı üniversite modellerine
özenmenin, bir çok yanlışı be-
raberinde getirdiğini bildirdi.
Hükümetin, bir yandan üniver-
siteyi birşeyler üretmemekle
suçladığını, bir yandan da öğre-
tim görevlilerinin düşüncelerini
açıklamasını engellemek için
genelgeler yayınlandığmı belir-
ten Alkış, bu çeüşkinin gideril-
mesi gerektiğini savundu.
Öğretim Üyeleri Derneği Ge-
nel Başkanı Prof.Dr.Mustafa
AlOntaş. bugün derse girmeme
karan aldıklarım açıkladı. Al-
tıntaş, Harran Üniversitesi
Rektörü tarafından, Urfa Müf-
tüsüyle tarikatçı olduğu savla-
nan bir kişiye onursal doktora
verilmesinin, üniversitelerin ne
hale getirildiğinin bir göstergesi
olduğu belirterek, hükümeü
rektörü görevden almaya davet
etti. Aitıntaş, siyasetçiler de po-
litik çıkarlar için üniversiteler el
atuğını savunarak, bunun en-
gelllenmesini istedi.
Üniversiteler ne istiyor?
Üniversite çevrelerinin hükü-
metten isteklerinin başında,
eğitim kalitesinin yükseltilmesi
için acil çözümler alınması geli-
yor. Sorunun yanhzca maaş
sorunu olarak algılanmaması
gerektiğini ısrarla vjırgulayan
öğretim görevlilerinin istekleri-
ni şöyle sıralanıyor:
-Hükümet protokolünde ve-
rilen sözler tutulsun. Köklü bir
üniversite reformu yapılsın,
herkese üniversite gibi sansas-
yonel çahşmalann yerine, akıla
düzenlemelere gidilsin.
-Eğitim ve yüksek ögrenim
sistemı laik, çağdaş, etkin, say-
gmbir hale getirilsin.
-Öğretim elemanlanna getiri-
len örgütlenme ve siyasi partile-
re üye olma gibi İcısıtlamalar
kaldınlsm.
-Üniversite çalışanlan geçim
kaygısından kurtanlsın. Üni-
versite çalışanı olmak özendiril-
sin.
-Hükümet YÖK ile işbirliği
yapmaktan vazgeçsin. YÖK'-
ün başansız bir kurum olduğu
yaşanan sıkıntılardan bellidir.
Üniversite yapısının redettiği
bu kurumda ısrar edilmemeli-
dir.
-Binası olmayan, sırf diplo-
ma vermek için üniversite ku-
rulmasın. Bu üniversiteler siya-
si partilerin egemenüklerine
bırakılmasın.
-Çıkar amaçlı "onursal dok-
tora " dağıtmalara son verilsin.
Refalı'a beklenen kaülımlargerçekleşmedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Refah Partisi 4. Olağan
Büyük Kongresi, Mehter
Marşı'yla başladı. Tek liste ve
tek adavla gidilen kongrede.
Necmettin Erbakan partisinin
genel başkanlığına yeniden se-
çildi. Ancak aylar öncesinden
konuşulan "Dev isbnlerin Re-
fah'a transferi" gerçekleşmedi.
Kongrenın birgün öncesine ve
geç saatlere kadar sürdürdüğü
öğrenilen pazarlıklarda bir uz-
laşmaya vanlmadı. Bu durum-
da Korkut Özal, Abdülkadir
Aksu. AB Coşkun gibi "ağır top-
lar"m önerdiği "Refah'ı bir kit-
le partisine dönüşrürmek" tczıne
karşı çıkan Oğuzhan Asıltürk,
Şevket Kazan gibi örgütçü-ide-
loglann ağır bastığı anlaşılıyor.
Erbakan'ın konuşması
Refah Partisi'nin kongresi
tek aday olan Necmettin Erba-
kan'ın konuşmasıyla başladı.
Genel Başkan Erbakan konuş-
masında, kongreyle birlikte
dört büyük bayramı bir arada
kutladıklannı söyledi. Bunla-
nn, "Türkiye'deki milli görüş
şuurlanmasınuı 24. yıldönümü".
"RP'je katılım, iktidarı devral-
maya başlama ve RP'nin 10. ku-
rulûş yıldönümü1
'' olduğunu be-
lirten Erbakan. partisinin hızla
büyüdüğünü savundu. Erbakan
1991 seçimlerinde başlattıklan
"jktidara yürüyüj" hareketinin,
ahık iktidân devTaimaharefeti-
ne dönüştüğünü ifade etti. Hü-
kümetin Güneydoğu'da baskıa
bir yöntem u>guladığını söyle-
yenErbakan.Kürtçetelevizyon.
eğitimvekonuşmahakkınınböl-
ge halkının elinden alınama-
yacağını vnrguladı.
Erbakan konuşmasmın so-
nunda kendisini dinleyenleri
ayağa kaldınrak zafer yemini
ettirdi. Panililer ve delegeler,
Erbakan ile ayakta ve sağ elle-
riyle zafer işareti yaparak şu ye-
mini ettiler:
"Millerimizin İslam aleminin
ve bütün insanlığın saadet ve se-
lameri için, Bosna'vı, Azerbav-
can'ı, Kıbrts'ı, Filistin'i ve Ku-
düs'ü kurtarmak için, 27 Mart
1994 büyük zaferine ulaşmak
için bütün gücümüzle çalışacağı-
nuza söz >eriyoruz."
Bazı Harp Akademisi ve Po-
lis Akademisi öğrencilerinin de
kongreyi izlediği dikkat çeker-
ken 35 emekli üst dereceli subay
ve bazı eski ANAP milletvekil-
leri de kongreye katıldı. Kong-
reyi İngiliz Islam Partisi Genel
Başkanı Musa Davut. ünlü
Fransız araştırmacı ve bilim
adamı Roger Garaudy, HA-
MASörgütününtemsilcisiHalit
Esel'in yanı sıra Bosna-Hersek.
Malezya, Azerbaycan'dan da
temsilciler izledi. Sonradan
Müslümanhğı seçen Garaudy.
kongrede Erbakan'dan sonra
yaptığı konuşmada. Müslü-
manlar'ın en büyük düşmanı-
nın "•yeni dünya düzeni" diye su-
nulan "sömürü düzeni" oldu-
ğunu söyledi. İngiliz İslam Par-
tisi Genel Başkanı da konuş-
masmda, Erbakan'ı "geleceğin
halifesi" olarak niteledi. Müslü-
manhğı seçen bir Batılı olarak
gerek Garaudy gerekse daha
sonra söz alan Musa Davut. sa-
londakiler tarafından tezahürat
yağmuruna tutuldular. Bu ara-
da. modern giyimiyle RPye
yeni bir yüz kazandıran Dr. Fi-
liz Ergün de kongreye renk kat-
Sabahın erken saatlerinde
partililerin izdihamına uğrayan
Atatürk Spor Salonu, boydan
boya RP bayraklanyla donatıl-
dı. "Bavram havasında" topla-
nan kongreyi izlemek için gelen
partililerin büyük bölümü. izdi-
ham nedeniyle salona giremedi.
Kadınlann ayn, erkeklerin ayn
oturduğu kongre salonunda iz-
leyicileri salonun ortasına yer-
leştirilen mehteran takımı çoş-
turdu. Buarada. RP Genel Baş-
kanı Necmettin Erbakan, saat
10.45te "Geliyor geKyor"
anonslanylasalonagirdi. Büyük
alkış, ıslık ve uğultu eşliğinde sa-
lona gjren Erbakan'a daha son-
ra. "Işte ordu, işte komutan" .
"Millet-ordu el ele, büyük he-
defe" sloganlan atıldı. Erba-
kan'ın yerini almasından sonra.
başkanlık divanı oluşturuldu.
Dıvan Başkanlığına eski mil-
letyekili Hasan Aksay ittifakla
secildi.
RP Genel Başkanı Necmet-
tin Erbakan. "Mücahit Ejba-
kan" sloganlanyla kürsüye gel-
di. Yoğun tezahüratlar eşliğin-
de konuşmasına başlayan Er-
bakan, sözlerine "önce şu ce-
keti çıkaralım. Sonra er meyda-
nuıa çıkalırn" espnsıyle başladı.
Erbakan'ın konuşması yakla-
şık 3.5 saat sürdü. Refah Par-
tisi'nin bugün 1 milyon 600 bin
kayıtlı seçmeni olduğunu ifade
eden Erbakan, önümüzdeki ge-
nel seçimlere 2.5 milyon kayıtlı
seçmenle gideceklerini söyledi.
Erbakan. daha sonra şöyle
devam etti:
"Osmanlı İmparatorluğu'nun
kunıluşundaki gibi bir fetret dö-
nemi yaşadık. Ama şimdi bütün
kaleier tek tek btze katıiıyor. İş-
te DYP'nin kalesi Isparta, işte
ANAP'ın kalesi Vlalatya, Bat-
talgazi'deki belediye başkanlan
bize geüyor." ANAP. SHP ve
DYP'nin birbirinin aynı, *'tak-
litçi zihniyetin temsilcileri" ol-
duğunu öne süren Erbakan.
sözlerini şöyle sürdürdü:
"RP'nin dışındaki partilerin
hepsi, tek bir parti saydırlar,
çünkii hepsi koyu faizci, vahşi
kapitalizmin partileridirler. AT
taraftandırlar. Ne demek AT
taraftan olmak? Yani biz İslam
aieminden aynlacağız, Hıristi-
yanlar'la birleşeceğiz. Kanunla-
nmızı onlar \ apacak."
Konuşmasında sık sık aydın-
lara partisine katılma çağnsın-
da bulunan Erbakan, Türkiye'-
de teröriin hızla tırmandıg|na
dikkat çekti ve soruna çözüm
bulmak için Kürt, Güneydogu
ve terör kavramlannın ayn a> n
ele alınması gerektiğini savun-
du. Hükümetin Kürtsorununa
yönelik. "baskıcı bir yönetim"
izlediğini ifade eden Erbakan,
Kürt sorununun tabu haline
geiinldiğini öne sürdü. İktidara
geldiklerinde Kürt sorununun
konuşulup tartışüacağını, kim-
seye baskı uygulanmayacağını
ifade eden Erbakan, Kürtçe te-
levizyon, eğjtim ve konuşma
hakkının Kürt kökenli vatan-
daşlann elinden alınamayaca-
ğmı söyledi. Erbakan. terör so-
rununun çözümüne yönelik,
önce güçlü bir istihbarat teşki-
latı. ardından da özel tim oluş-
turulacağını belirterek kimse-
nin ayn devlet ya da federasyon
hevesine kapılmamasını istedi.
Refah Partisi'nin "yasakçı ol-
duğu, iktidara gelirse özgürlük-
leri ktsıtlayacağı. dar kadro-
culuk anla\ışına sahip olduğu,
laikliğe karşı olduğu, sadece sa-
kallı ve takkecilerin partisi oldu-
ğu, İran tipi bir yönetim gefire-
ceği'" ıddıalannın bulunduğuna
dikkatçeken Erbakan, buiddia-
lannhiçbirinikabuletmedikleri-
nidilegetirdi. Erbakan,asılgeri-
ci ve tutuculann SHP, DYP ve
ANAP'lılar olduğunu öne süre-
rek bu partilerin dünyadaki ge-
lişmeleri göremediğini söyledi.
Erbakan," Dünya dine. manevi-
yata dönüyor. Bİınlar hâlâ vahşi
kapitalizmi savunuyor" dedı.
TRT'yedava
Kongre salonuna saat 17.00'-
de gelen Necmettin Erbakan,
kongreyi naklen yayınlamama-
sı nedeniyle TRT hakkında
dava açacaklannı belirtti. Er-
bakan, TRT'nin eşitlik ilkesine
aykın davrandığını öne sürdü.
Partı yetkilileri, DYP, SHP ve
ANAP'ın kongrelerini naklen
yayınlayan TRTnin, RP'ye
haksızlık ettiğini dile getirerek,
kongreden sonra mahkemeye
başvuracaklannı bildirdiler.
RP Büyük Kongresi'nde, oy-
lamaya geçmeden önce. aday
ve MKYK listesi okunarak,
oylamaya sunuldu. Genel Baş-
kan Erbakan'ın tek aday ola-
rak katıldığı kongrede. kongre-
ye kadar görevde bulunan
MKYK üyelerinden 2'si dışın-
da diğerleri yerini korudu. Er-
bakan'ın 982 delegenin 659'-
unun oyunu alarak yeniden
genel başkan seçildiği İcongre-
de, Sıvas Belediye Başkanı
Temel Karamollaoğlu. yeniden
MKYK ya seçıldi.
Refah değişti mi, değişmedi mi?*1
ORAL ÇALIŞLAR
ANKARA - Refah Partisi
Kongresi'ne giderken. kafam-
daki belli başlı sorular şunlardı:
Kongreyle ilgili ne düzeyde
bir patlamadan söz edilebilir?
Erbakan ne gibi değişim me-
sajlan verecek, bu mesajlar de-
ğişim anlamına gelebilir mi?
Kaülmalar ne düzeyde ger-
çekleşecek?
Kurultay salonuna güçlükle
ulaşabildim. Olağanüstü bir
kalabalık göze çarpıyordu. Bir
ay önceki SHP Kurultayı ile
karşılaştınldığmda. çok daha
büyük bir topluluktan söz ede-
bilıriz. Ancak bu kalabalığın
toplama ve taşıma olduğu, bi-
raz dikkat edince anlaşıbyordu.
İçeriye girdiğimdeki manza-
ra ise şuydu: Konuk ve basın sı-
ralannda etkili ısımler yoktu.
Siyasi partiler. önde gelen isim-
lerini kurultaya göndermemiş-
lerdi. Gazeteciler, üst düzeyde
kurultayı izlemeye gelmemiş-
lerdi. Salondaki kalabalık canlı
ve heyecanlıydı. Salondaki sıra-
lann üçte birini kadınlar oluş-
turuyordu. Kadınlar. ellerinde-
ki Refah bayraklan, sürekli
gösteri yapıyorlardı.
Salondaki kitlenin görünümü,
eski Refah toplantılannın görü-
nümüne benzemıyordu. Kravatlı
ve modern giyimli partililer, salo-
nun ezici çoğunluğunu oluşturu-
yordu. Yeşil sanklı, cübbeli in-
sanlar. parmakla sayılacak kadar
azdı. Parti yönetiminin böyle bir
görünüm için özel çaba sarf ettiği
anlaşılıyordu. Kadınlann toplan-
tı salonundaki rahat ve kendile-
rinden emin hareketleri de bir de-
ğişime işaret ediyordu.
Kurultay pncesi bütün dikkat-
ler Korkut Özal ve arkadaşlann-
daydı. Onlann katılması her an
beklenivordu. Ancak kurultay-
dan bir önceki gece, bu anlaşrna-
nın sağlanmadığj anlaşıldı. Özal
ekibinden ANAP'lı eski İçişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu, son an-
da RP'ye katılmayacaklannı açı-
kladı. Bu partinin bir kitle partisi
olmasını istediklerini. ancak bu
doğrultuda tatmin edici bir yanıt
alamadıklannı belirtti. RP Genel
Sckreten Oğuzhan Asiltürk ise
kendilerinin kitle partisi olmava
zorlandıklannı, ancak RP'nin bir
ınanç partisi olmasında ısrar ede-
ceklerini, üzerine basa basa vur-
guladı.
Yeniden salona dönersek, ku-
rultayda bir patlama vapacakla-
nnı söyleyen RP'nin, bu görün-
tüyü tam da sağlayamadığını
saptayabiliriz. İddia edilen bü-
yük katılımlar olmadı. Çok sayı-
da emekli subayın katılacağı ha-
beri de doğrulanmadı.
Kurultayın bir başka beklenti-
si ise Erbakan'ın konuşması idi.
Erbakan. eski günlerden epeyce
ileri ve farklı şeyler söyledi. Orne-'
ğın laiklik ve dcmokrasi konu-
sunda söyledikleri ılginçü. Laikli-
ğe doğrudan karşı çıkmıyordu.
Demokrasiyi ve herkesin kendi
hukukuna göre yaşayacağı bir
düzeni savunuyordu.
Geçmışte demokrasiyi Batı al-
datmacası gören bir anlayışa
göre, bu sözler ileri bir adımı ifa-
de ediyordu.
Kürt meselesinde, askeri çözü-
me karşı çıkması dikkat çekiciy-
di. Refah Partisi'nin sadece sa-
kallılann ve sankulann partisi ol-
madığmıve İran tipi bir yönetim
getirrneyeceğini söylerken de baa
mesajlar vermek ıstiyordu.
Bu mesajlar. "Bizden kork-
mayın, umduğunuz başuııza gel-
meyecek" şeklinde özetlenebılir-
di.
Erbakan'ın konuşmasında bir
değişim zorlanmasının olduğu
kesin. Sözcükler. büyük bir dik-
katle seçilmiş "Gerici, tutucu de-
ğiliz" derken de benzer amaçlan
dile getiriyordu. Fakat bütün bu
değışiklik mesajlanna rağmen,
eski üslup ve eski bakış açısının
değişmediği göze çarpıyordu.
Adıl düzen. faizci düzen. Batıcı
düzen gibi klasik anlayişta, bir
değişiklik olmadığını rahatça
söyleyebiliriz.
Refah Partisi'nde bazı şeylerin
değıştiğıni inkar etmemek gerek.
Ama bu değişiklik. henüz temel-
de. özde bir değişlik olarak yo-
rumlanamaz. Hala bu parti, asıl
gücünü geleneksel tutucu çevre-
lerden alıyor ve görünen o ki al-
maya devam edecek. Ali Coşkun,
Korkut Özal gibi Batı ile ticaret
yapan. Avrupa ile birliği savunan
kimselerin. bu partiye monte edi-
lememelerinin sebebi de aynı ge-
leneksel yapının hala devam edi-
vor olması.
Refah Partisi Kurultayı'na
"bir patlama kurultayı" demek
zor. Bir büyüme görüntüsü ve
bazı değişik masajlar vardı. Hiç
değilse kılık kıyafet değişmişti.
Ama bu değişim. Refah Par-
tisi'ni hala smırlannı zorlayan
dar bir çevre partisi olmaktan
kurtarabilmiş değil.
Bir yandan değişime ve kitle
oartisi olmaya zorlanıyorlar.
Diğer yandan geleneksel taban,
değişim olmadan büyüme ve
iktidar istiyor. RP'nin geleceği-
ni bu zorlama ve çatışma belir-
leyecek.
Aya Yopgi Kilisesi'nde yangın
• İstanbul Haber Servisi - Büyükada Aya Yorgi tepesindeki
17. y üzyıl yapılanndan olan Aya Yorgi Kilisesi, yanma
tehlikesi geçirdi. Kilisenin bahçesinde bulunan ve kiüse
görevlilerinin kaldığı yapının bacası. acemi bacacı tarafından
temizlenip yakıldı. Sıçrayan alevler yeni onanlan veçıralı çam
döşenen çatıyı tutuşturdu. Adada bulunan Büyükşehir
Belediyesi itfaiye araçlan, yangını, tarihi yapıya ulaşmadan
söndürdü. Söndürmeçahşmalannı izleyen Belediye Başkanı
Recep Koç. ada itfaivesinin yetersiz olduğunu söyledi.
(Fotograf: UĞUR GÜNYÜZ)
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
roşu) - Başbakan Tansu Çiller.
''Önümüzdeki 1994 yılının. ko-
lay bir yıl olmayacağını" belirte-
rek ekonomık hedeflenni 1996
yılına göre ayarladıklanm söy-
ledi.
Yüksek Planlama Kurulu
(YPK). "1994 ydı program ça-
uşmalan" gündemiyle dün Baş-
bakan Tansu Çiller başkanlı-
ğında toplandı. DPT Müsteşa-
n, YPK üyeleri, Hazıne ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı, Maliye
Bakanlığı, Merkez Bankası
Başkanlığı ıle Kamu Ortakbğı
îdaresi Başkanhğı'ndan yetkili-
lerin katıldığı YPK toplantısın-
da, SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın, Devlet bakanlan
Necmettin Çevheri. Mehmet
Gölhan Maliye ve Gümrük Ba-
kanı İsmet Atilla, Bayındırlık ve
İskan Bakanı Onur Kumbaracı-
başı. Enerji ve Tabıi Kaynaklar
Bakanı VeyseJ Atasoy ile Sana-
yi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse
de bulundu.
Çiller, gecikmeli olarak katı-
lan Karayalçın'ı beklemeden
yaptığı toplantınm açıhş konuş-
masında, koaüsyonun 10 yıldır
ülke gündeminde biriken so-
runlan çözmeye talip olduğunu
belirterek "Bu yıl değil. 1996'ya
kadar bütün hedefierimizi ve
dengelerimizi, önümüzdeki ay-
larda tekrar gözden gecireceğiz
ve Türkiye'yi hakettiği >ere. ge-
niş ufkuna, önü çok açık olan
ufkuna hep beraber taşıy acağız"
dedi. Çiller, toplanüda 1994yılı
bütçesinin ele abnacağmı kay-
dederek "Bugün 1994 ydı bütçe-
sini, makro büyüklükleri ve
dengeleri tartışmak, hedefleri
koymak ve hükümetin bunun da,
ötesindeki yatırım programlan-'
nı yeniden gözden geçirmek için
bir araya geldik" dedi. ,
Türkiye'nin önünde
10 yıldan beri biriken bütçe"
dengeleri ile kamu açıklan so-"
runlannın bulunduğunu anı-(
msatan Çiller, "Amacımız, ge--
lirleri arttırmaktır. Gelirleri
arttırmanın iki tane yolu vardır. „
Bunlardan birincisi, vergi refor-
mudur. Bu vergi reformunu, ko-!
alisvon hükümeri, bu yıl sonun-r
dan önce geçirecektir. Daha çok»
kazanan, daha çok vergi ödeye-ri
cektir. İkincisi özelleştirmedir. >
Bir vandan zarar eden kİT'lerin!
üzerine giderken diğer yandan/
kâr edenlerin mutlaka bir biçimde^
aktive etmenüz gereklidir. Bun-<
ları yaptıktan sonra, bunun gir- i
dilerini daha iyi biçimde topluma"'
maletmemiz mümkün ola-<
caktır" diye konuştu. <
Çiller. bu sorunlann çözül-''
mesiyle eğitim ve sağlık alanın-3
da başlattıklan çalışmalan sür-'i
düreceklerini. istihdam sorun-^
lannı çözeceklerini ve yenic
yatınm alanlan yaratacaklannı'
kaydederek şöyle konuştu: ?
"Dolayısıyla koalisyon hükü-^
meri. sadece bir demokrasi sına-/
vı vermekle kalmamakta, aynf
zamanda Türkiye'nin önündeki!
bütün sorunlan çözmeye talip ol^
maktadır. Bu biçimde devam<
edebilirsek eğer bu açıkları aşa-,'
bilirsek istihdam mümkün ola-
caktır. İşsizlik sigortasını vay-
gınlaştırmak mümkün olacaktır.i
Bunun gibi başlatmış olduğumuz
projeleri daha iyi hale gctirmek
mümkün olacaktır. Çiftçimize!
\e işçimi7e daha iyi imkan ver-'
mek mümkün olacaktır." i
Papandreu9
nun dönüşü
• Baştarafi l.Sayfada
di.
PASOK tarafından yapılan
açıklamada da Yunanistan'da
liberal politikalann. bugünden
itibaren sona ereceği açıklandı.
YDPlider Mitsotakis. Yuna-
nistan için doğru bildikleri poli-
tikalan uyguladık lannı ve
bunun siyasi faturasını ödedık-
lerini söyledi. Başbakan, eko-
nomi ve dış politikada ne yapa-
cağı belli olmayan bir partinin |
iktidara geldığını. bundan kay-s
gtduyduğunu belirtti. ,
I
YDP'yeliderarayışı i
Bu arada Başbakan Mitsota-1
kis, yenilgi halinde istifa etme1
sözünü uygulavacağı volundaki
ilk işareti dün verdi. 74 yaşındaki *
YDP lideri, partisi için yeni bir li—
der arayışı sürecini başlatacağı'
sinyalini verdi. '
Erdal Inönü arabulucu
M Baştarafi l.Sayfada
bir ziyaret için Izmir'e
geldiği sırada, söz konusu seçim
yasası, Cumhurbaşkanlığı'na
vekalet eden Meclis Başkanı
Vehbi Serter tarafından ımza-
yımlanarak yürürlüğe girmişti.
Denktaş, bunun kabul edileme-
yeceğini \Tirgulamıştı. İmza
olayıyla Kıbns'ta doruğa çıkan
bunahmda. Denktaş ve Eroğlu
bırbırlerini sert bir dille suçla-
lanmış ve Resmi Gazetedeya- mışlardı.
BASK modeline tepki
• Baştarafi l.Sayfada
olaylannı önlemek amacıyla
uygulanan çalışmalan örnek
alarak gündeme getirdiği terör-
le mücadele modeli. bazı DYP
milletvekilleri tarafından tep-
kiylekarşılandı.
Münif İslamoğlu, Başba-
kan'ın. TBMMde teröre karşı
ortak birlik sağlayarak komşu
ülkelerle anlaşıp ve Güneydogu
bölgesine kendini yönetme ola-
nağı vererek teröriin önlenme-
sini öngören modelini "hayali
ve sakıncalı" bulduğunu söyle-
di. Bu modelin ülkevi bölünme-
ye götürebilecek bir federasyo-ı
nu içerdiğini ifade eden İsla-j
moğlu. Cumhuriyet'e konuylai
ilgili. "Nasıl uygulanacakmış,1
bizün sadece Güneydogu Ana-
dohı Bölgesi'nde değil, Türkiye1
-;
nin her yerinde Kürt vurttaş-;
larunız var" değerlendirmesini'
yaptı. Türkiye'deki Kürtler'in
zaten kendi dillerini konuştuk-
lannı söyleyen İslamoğlu.
İspanya'ya BASK modelinin
uygulanmasında Fransa'nm
yardıma olduğunu. Türkiye'ye
komşu ülkelerin ise bu tür bir
yardımı kabul etmeyeceklerini
belirtti.
4
Ordu-RPeIele
9
Evet ama nereye ?
AYŞESAYTN
ANKARA - Şimdiye kadar
birçok kongreye ev sariipliği ya-
pan Atatürk Spor Sarayı, RP'-
nin kongresi'nde sadece salonu
ile değil. çevresiyle de ev sahipli-
ği yaptı. Sabahın erken saatle-
rinden itibaren, Erbakan'ın de-
yimiyle "büyük bayramı" iz-
lemeye gelen partililer, saat 09.
30'da salonu çoktan doldur-
muşlardı bile. Salondakilere
yakın büyük bir kalabalık ise
spor salonunun çevresini mes-
ken tuttu. Güvenlik kuvvetleri-
nin oluşturduğu etten duvan
delemeyen partililer. salondaki
gelişmeleri hoparlörlerden din-
lediler. Spor salonunun çevresi
işportacı ve köftecilerle dol-
muştu. Çember sakallı, takkeli.
başörtülü büyük bir kalabalı-
ğın yığıldığı salonun çevresin-
de. Arapça yazılı yeşil bantlar
takan gençler dikkat çekiciydi.
Türkiye'nin dört bir yanından
kongreyi izlemeye gelenlere hiz-
met veren köfteciler bile. başla-
nna yeşil bantlan takmışlardı.
İçerde ise ilk dikkat çeken sa-
lonun tam ortasına kurulu
Konya Belediyesi Mehter Ta-
kımı'ydı. Salonu çoşturan, al-
kışlara eşlik etu'ren tempoyu
tutturan da bu mehter takımı
oldu.
Salonda konuklar tanıtı-
lırken eski Avrupa Boks Şam-
piyonu Cemal Kamacı büyük
alkış aldı. Emekli Astsubaylar
Derneği Başkanı'nın ismi
anons edildığinde ise "Ordu-
millet ele ele büyük hedefe" diye
tempo tutmaya başladılar. Da-
ha sonra bu slogan " Ordu-RP
el ele" şckline dönüştürüldü.
Büyük izdiham arasında kong-
re salonuna giren Erbakan'a.
"İşte ordu, işte komutan" diye
alkış tutuldu. Salonun ortasın-,
daki alanın tıklım ııklım dolu
olması nedeniyie basın men-
suplan çabşmakta zorlanırken
delegelerden birisinin kaygısı
ise farklıydı. Hasan Hüseyin
Ceylan adlı delege, iyi görüntü- •
ler verilmesi için bazı kamera-|
manlara saat hediye etmeyel
çalışü, ancak bu girişim olumlu!
sonuç vermedi. ;
Konuşmasında sık sık iktida-
n eleştiren Erbakan. bir ara
!
kongreyi izlemeye gelen Devlet
Bakanlan Bekir Sami Daçe ve.
Mehmet Gölhanı göstererekı
"Hiçbirinizin birbirinden farkı i
yok" diye seslendı. Salonda sık'
sık "Fatihlerin nesiiyiz biz*" diye
slogan atıldı.
Bu arada. çok sayıda pan-
kartın yer alciığı salonda Ata-
türk ve Erbakan'ın posterleri-
nin yer almaması dikkat çekti.
Erbakan'ın uzun süren konuş-
masının ardından bazı partili-
ler, geciken öğle namazına ye-J
tişmek için salonu terk ettiler.
Bazı partililer de kongre salo-t
nunun bahçesinde namaz;
kılmayı tercih ettiler. :
"Ordu millet" beraberliğini;
destekleyen Refahblan kongre-'
de "Ordu mensupluğuna aday" '•
öğrenciler de yalnız bırakmadı.!
Yasak olmasına karşın bazı J
Harp Okulu öğrencilerinin yanı \
sıra Polis Akademisi öğrencile-
rinin de kongreyi izleyenler ara-
smda yer alması dikkat çekti.
Son günlerde RP'ye üye olan j
emekli subay sayısından övünçle j
söz eden RP yöneticileri. 35;
emekli üst dereceli subayı ve;
ANAP eski milletvekillerini de i
aralanna kattılar. ]