25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EKİM1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA; HABERLEREV DE VAMI 15 Sınırda sıcak çatışma Yurt Haberleri Servisi - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Kuzey Irak'ta banndıklan saptanan PKK militarüanna yönelik ola- rak başlattığı sınır ötesi operas- yon sürerken önceki gün sağla- nan sıcak temasta, ilk saptama- lara göre 17 PKK militanı öldü- riildü. Güneydoğunun çeşitli bölgelerinde. güvenlik güçleriy- le PKK militanlan arasmda meydana gelen diğer çatış- malarda ise 34 militan öldürül- dü, 3'ü yaralı olarak ele geçti. PKK'dan aynldığı belirtilen 5 militan da güvenlik güçlerine teslim oldu. Olağanüstü Hal Bölge Valiği tarafından yapılan açıklamaya göre Kuzey Irak'ta üstlenen PKK militanlanndan kalabalık bir grubun Türkiye'ye sızarak Şırnak ve Hakkari'de eylemler yapacağı yönünde duyum ahn- ması üzerine "sınır ötesi"ope- rasyonlar düzenlendi. Güvenlik güçlerinin geçen cuma günü Irak sınınna yakın Mezi bölgesinde havadan ve karadan gerçekleştirdiği ope- rasyonlar sürüyor. Hakkari Dağ ve Komando Tugayı'na bağlı 2 bin kişilik komando ta- buru, önceki gün Hakkurk Mezi çevresinde, PKK militan- lan ile sıcak temas sağladı. Sıcak temas sonrası bölgede yapılan arama-tarama çalışma- lannda. 17 PKK'lınm cesedi toplandı. Sınır ötesi operasyo- nun halen devam ettiği kayde- dılirken ne zaman sonuçlanaca- ğmı konusunda ise askeri kay- naklar, "Bu bölgedeki eşkıya te- mizienene kadar sürecektir" yanıtını veriyorlar. PKK, TDKP'li 6 kişiyi • Baştarafi l.Sayfada Kocademir ad venlerek "toain" ilan edildi. Aynı haberde PKK'nın özellikle Tunceli yö- resinde Halkın Kurtuluşu (HK) adıyla bilinen grubu da "provokatör" ilan ettiği kaydedi- liyor. Bu arada Tunceli kaynakh diğer haberlerde PKK'nın TIKKO ve Dev-Sol gibi örgüt- lere yönelik bir "temizlik" hare- katına geçtiği bildiriliyor. Tunceli Cumhuriyet muha- birinin bildirdiğine göre önceki gün PKK militanlan ile görüş- mek için yola çıkan TDKP üye- si militanlar, Hozat'ın kırsal ke- siminde pusuya düşürüldüler. Pusu sonucu, 6 TDKP militanı ölürken 3 kişi de yaralandı. Bu arada Eğitim İş Sendikası İstanbul Şubesi Başkanı Meh- met Çîmen. önceki gün Tun- celi'nin Ovacık ilçesindeki Yatı- lı Bölge İlköğretim Okulu'nda görevli 6 öğretmenin öldürül- mesiyle ilgili olarak bir basın toplanüsı yaptı. Çimen geçen öğretim yılında 22 öğretmenin katledildiğinı belirterek "EUe- rinde kalemlerinden başka bir şeyi obnayan eğirimcilerin katte- diİmesinin süreceğinden endişeti- ylz. İnsanların a>dıniatılması amacıyla bölgede bulunan eği- fimcilerin katledilmesinden me- det uman karanlık güçlerin per- vasızlığına seyirci kalınmasu hiçbir gerekçe ile açıklanamaz. Teröriin ister sağ ister sol oisun, her türünü şiddetle kınıyoruz." Diyarbakır'da 4 kişi • Baştarafi l.Sayfada nayetlere kurban gitti. Diyarbakır'da son 30 saat içerisinde 4 kişi yaşamını yitir- di. İlk cinayet önceki gün Bağ- lar semtinde sıldınya uğrayan Zeki Murat YddınnT'ın öldü- rülmesiydi. Önceki gece seyyar MiJli Piyango bayiliği yapan 60 yaşındaki Sûreyya Gün ile kızı Aysun Gün, kımfığı belirsiz kişi- lerin açüğı ateş sonucu öldürül- düler. Gece 21.00'de meydana gelen olayın sanıklan kaçmayı başardılar. Ofıs semtinde büferilik ya- pan ve bir süre önce Özgür Gündem Gazetesi sattığı gerek- çeayleöldürüldüğü iddıa edilen Haşim Yaşa'dan sonra yeğenle- ri YaJçın ve Yahya Yaşa dün sa- bah saldınya uğradılar. Savaş Mahallesi'ndeki evlerinden çıkan Yaşa kardeşlerin ağabeyi Eşref Yaşa da yaklaşık 10 ay önce silahlı saldınya uğramış ve ağır yaraianmıştı. Öte yandan dün öğlen saatle- rinde kentin Ongözlü Köprü mevkiinde bir ceset bulundu Ensesinden tek kurşunla vurul- duğu bıldirilen kişinin Lokman Zuhuriu olduğu öğrenildi. Zu- hurlu'nun 1987 yıtnda Djyar- bakır'da Melik Ahmet semtin- de, birevde öldürülen PKK'nın askeri kanat sorumlusu Alaet- tin ZuhurkTnun yakını olduğu öne sürüldü. Mardin'in Midyat ilçesinde dün sabah Kocamanoğlu Cad- desı'nde meydana gelen olayda. Şırnakın İdil ilçesi Bozburun Köyü Muhtan Ali Akal (61). kimliği belirlenemeyen kişi ve- ya kişilerin silahlı saldınsı sonu- cu öldü. Olayla ilgili soruştur- maya başlandı. Yargıtay 20 ay cezayı fstanbul Haber Servisi - Avukat Ahmet Zeki Okçuoğ- hı'na istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından verilen bir yıl sekız ay hapis ve 41 milvon lira para cezası. Yargıtay tarafı- ndan onandı. Demokrat adh derginın 1991 Mayıs sayısında yer alan bir rö- portaj nedeniyle Avukat Ahmet Zeki Okçuoğlu. Terörle Mücade- le Yasasf nın 8. maddesi uyannca "bölüculük propagandasT' yaptığı gerekçesiyle bir yıl sekiz ay ağır hapis ve 41 milyon lira para ce- zasına çarptınlmıştı.İstanbul 2 Numarab Devlet Güvenlik Mah- kemesi'nin verdiği bu ceza. Yargıtay 9. E>airesi tarafından onandı. Avukat Ahmet Zeki Ok- çuoğlu kendisinin "terörist ola- rak damgalaıunak istenildiğini" belirterek. davayı. uluslararası mahkemelere götüriiceğıni açı- kladı. Okçuoğlu şunlan söyledi: "Terörle Mücadele Yasast, terö- rist suçlarla ilgili bir yasadır. An- cak, Tf Knın 141 >e"l42. madde- leri kaldırılınca bu defa aynı nite- likteki suçlar. Terörle \İücadele Yasası'na kondu. Ben ha> atım bo- vunca biç silah kullanmadım ve her zaman hangi amaçla olursa ol- sun, ister ideolojik. ister ulusal si- lah kullanan herkese karşı çıktım. Tüm btmlara rağmen terörist ola- rak damgalandım. Aldığım ce/a- dan daha çok. bir terörist olarak damgalanmak beni rahatsız edi- \or. Devlet insana hak etmediği cezalar veriyor. bak etmediği st- fatlar takıvor." AMLARKANILAR ECMEL BARUTÇU Baştarafi 8.Sayfada nedeniyle birleşip Sovyetler Birlığı'ne karşı harekete geçelim" şeklinde Ingiltere 'ye yaptığı teklifı kabul etme- miş olmasını savaştan sonra kendisine karşı kullanmak isteyenlere Ingiltere Başbakanı "Komünizm ile faşizm arasmda bir tercih yapmak mecburiyetinde kalsam ko- münizmi seçerim" demişti. O zamandan bu yana Batı'- daki köprülerin altından çok su geçmişe benziyor. - Yani, çrfte standart mı demek istiyorsun? - Bence, dedim, ondan da ileride. Hem ben bu çifte öl- çü konusunda o kadar katı değilim. Her tutum değişikli- ğini böyle değerlendirmemek gerekir. Bir ülkenin dış politikasını ulusal çıkarları tayin eder. Bosna-Hersek'te üç etnik toplumun bir arada yaşamasını isteyen Türkiye Kıbrıs 'ta iki toplumun ayrılmasını nasıl savunur, bu çifte standarttır diyenlerle aynı görüşte değilim. Ulusal çıkar- lanmızın Kıbrıs'ta başka, Bosna-Hersek'te başka tutum takınmamızı gerekli kılması kadar tabii bir şey göremi- yorum. - KKTC'de Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Başba- kan Derviş Eroğlu arasındaki sürtüşme Kıbrıs sorunu için zararlı olmuyor mu? Araları neden bu kadar açıldı dersin, diye soran dostuma, - Elbette zararlı. Bence bu ihtilaf iç politikadaki anlaş- mazlığın dışarıya yansımasıdır. Sorunun çözümü konu- sunda farklı düşündüklerini sanmıyorum. Sayın Denktaş Kıbrıs görüşmelerinde manevra alanı istiyor. Yoksa KKTC Başbakanı'nın söyledikleri Sayın Denktaş'ın şim- diye kadar savunduğu görüşlerden başka bir şey değil- dir, dedim. Dostum, beni beklemediğim sözleriyle şaşırttı. - Ben, dedi, senin gibi düşünmüyorum. Seneler geçin- ce insanlar daha bir olgun hale geliyorlar. Yaser Âra- fai'a bak. 40 yıldır sürdürdüğü mücadeleyi hangi nokta- ya getirdi. Bugün kabul ettiği durum Camp David anlaş- masından bile geri olmasına rağmen Israil ile el sıkıştı. Demek ki liderler yaşlandıkça kendilerinden sonraki be- lirsizliğı sağlam temellere oturtarak bertaraf etmeden kaybolmamak kaygısına düşuyorlar. Kalktık, fuarı birlikte dolaşmaya başladlk. Öğretimüyelerieylemegeçiyor Çiller: 94 kolay bir yıl • Baştarafi l.Sayfada sa, Anayasa Mahkemesi'mn ve- receği karar, kanun hükmünde karamemenin iptali doğrultu- sunda olursa, çok büyük hukuki sorunlar ortaya çıkacaktır" de- di. İstanbul Öğretim Elemanlan Derneği Başkan Yardımctsı, Yıldız Üniversitesi öğretim gö- revlilerinden Prof. Dr. Ayhan Alkış. hafta başında toplantı yaparak, hükümetin ilgisizliği- ne karşı izlenecek yöntemleri tartışacaklannı söyledi. Eylem hazırlığında olan diğer üniver- siteleri desteklediklerini belir- ten Prof. Dr. Alkış, öğrencilerin eğitim hakkını etkilemeyecek eylemlerden yana olduklannı belirtti. Üniversitelerde yaşanan so- runlann 12 Eylül sonrası uygu- lanan politikalann uzantısı olduğunu ifade eden Alkış, ya- bancı üniversite modellerine özenmenin, bir çok yanlışı be- raberinde getirdiğini bildirdi. Hükümetin, bir yandan üniver- siteyi birşeyler üretmemekle suçladığını, bir yandan da öğre- tim görevlilerinin düşüncelerini açıklamasını engellemek için genelgeler yayınlandığmı belir- ten Alkış, bu çeüşkinin gideril- mesi gerektiğini savundu. Öğretim Üyeleri Derneği Ge- nel Başkanı Prof.Dr.Mustafa AlOntaş. bugün derse girmeme karan aldıklarım açıkladı. Al- tıntaş, Harran Üniversitesi Rektörü tarafından, Urfa Müf- tüsüyle tarikatçı olduğu savla- nan bir kişiye onursal doktora verilmesinin, üniversitelerin ne hale getirildiğinin bir göstergesi olduğu belirterek, hükümeü rektörü görevden almaya davet etti. Aitıntaş, siyasetçiler de po- litik çıkarlar için üniversiteler el atuğını savunarak, bunun en- gelllenmesini istedi. Üniversiteler ne istiyor? Üniversite çevrelerinin hükü- metten isteklerinin başında, eğitim kalitesinin yükseltilmesi için acil çözümler alınması geli- yor. Sorunun yanhzca maaş sorunu olarak algılanmaması gerektiğini ısrarla vjırgulayan öğretim görevlilerinin istekleri- ni şöyle sıralanıyor: -Hükümet protokolünde ve- rilen sözler tutulsun. Köklü bir üniversite reformu yapılsın, herkese üniversite gibi sansas- yonel çahşmalann yerine, akıla düzenlemelere gidilsin. -Eğitim ve yüksek ögrenim sistemı laik, çağdaş, etkin, say- gmbir hale getirilsin. -Öğretim elemanlanna getiri- len örgütlenme ve siyasi partile- re üye olma gibi İcısıtlamalar kaldınlsm. -Üniversite çalışanlan geçim kaygısından kurtanlsın. Üni- versite çalışanı olmak özendiril- sin. -Hükümet YÖK ile işbirliği yapmaktan vazgeçsin. YÖK'- ün başansız bir kurum olduğu yaşanan sıkıntılardan bellidir. Üniversite yapısının redettiği bu kurumda ısrar edilmemeli- dir. -Binası olmayan, sırf diplo- ma vermek için üniversite ku- rulmasın. Bu üniversiteler siya- si partilerin egemenüklerine bırakılmasın. -Çıkar amaçlı "onursal dok- tora " dağıtmalara son verilsin. Refalı'a beklenen kaülımlargerçekleşmedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Refah Partisi 4. Olağan Büyük Kongresi, Mehter Marşı'yla başladı. Tek liste ve tek adavla gidilen kongrede. Necmettin Erbakan partisinin genel başkanlığına yeniden se- çildi. Ancak aylar öncesinden konuşulan "Dev isbnlerin Re- fah'a transferi" gerçekleşmedi. Kongrenın birgün öncesine ve geç saatlere kadar sürdürdüğü öğrenilen pazarlıklarda bir uz- laşmaya vanlmadı. Bu durum- da Korkut Özal, Abdülkadir Aksu. AB Coşkun gibi "ağır top- lar"m önerdiği "Refah'ı bir kit- le partisine dönüşrürmek" tczıne karşı çıkan Oğuzhan Asıltürk, Şevket Kazan gibi örgütçü-ide- loglann ağır bastığı anlaşılıyor. Erbakan'ın konuşması Refah Partisi'nin kongresi tek aday olan Necmettin Erba- kan'ın konuşmasıyla başladı. Genel Başkan Erbakan konuş- masında, kongreyle birlikte dört büyük bayramı bir arada kutladıklannı söyledi. Bunla- nn, "Türkiye'deki milli görüş şuurlanmasınuı 24. yıldönümü". "RP'je katılım, iktidarı devral- maya başlama ve RP'nin 10. ku- rulûş yıldönümü1 '' olduğunu be- lirten Erbakan. partisinin hızla büyüdüğünü savundu. Erbakan 1991 seçimlerinde başlattıklan "jktidara yürüyüj" hareketinin, ahık iktidân devTaimaharefeti- ne dönüştüğünü ifade etti. Hü- kümetin Güneydoğu'da baskıa bir yöntem u>guladığını söyle- yenErbakan.Kürtçetelevizyon. eğitimvekonuşmahakkınınböl- ge halkının elinden alınama- yacağını vnrguladı. Erbakan konuşmasmın so- nunda kendisini dinleyenleri ayağa kaldınrak zafer yemini ettirdi. Panililer ve delegeler, Erbakan ile ayakta ve sağ elle- riyle zafer işareti yaparak şu ye- mini ettiler: "Millerimizin İslam aleminin ve bütün insanlığın saadet ve se- lameri için, Bosna'vı, Azerbav- can'ı, Kıbrts'ı, Filistin'i ve Ku- düs'ü kurtarmak için, 27 Mart 1994 büyük zaferine ulaşmak için bütün gücümüzle çalışacağı- nuza söz >eriyoruz." Bazı Harp Akademisi ve Po- lis Akademisi öğrencilerinin de kongreyi izlediği dikkat çeker- ken 35 emekli üst dereceli subay ve bazı eski ANAP milletvekil- leri de kongreye katıldı. Kong- reyi İngiliz Islam Partisi Genel Başkanı Musa Davut. ünlü Fransız araştırmacı ve bilim adamı Roger Garaudy, HA- MASörgütününtemsilcisiHalit Esel'in yanı sıra Bosna-Hersek. Malezya, Azerbaycan'dan da temsilciler izledi. Sonradan Müslümanhğı seçen Garaudy. kongrede Erbakan'dan sonra yaptığı konuşmada. Müslü- manlar'ın en büyük düşmanı- nın "•yeni dünya düzeni" diye su- nulan "sömürü düzeni" oldu- ğunu söyledi. İngiliz İslam Par- tisi Genel Başkanı da konuş- masmda, Erbakan'ı "geleceğin halifesi" olarak niteledi. Müslü- manhğı seçen bir Batılı olarak gerek Garaudy gerekse daha sonra söz alan Musa Davut. sa- londakiler tarafından tezahürat yağmuruna tutuldular. Bu ara- da. modern giyimiyle RPye yeni bir yüz kazandıran Dr. Fi- liz Ergün de kongreye renk kat- Sabahın erken saatlerinde partililerin izdihamına uğrayan Atatürk Spor Salonu, boydan boya RP bayraklanyla donatıl- dı. "Bavram havasında" topla- nan kongreyi izlemek için gelen partililerin büyük bölümü. izdi- ham nedeniyle salona giremedi. Kadınlann ayn, erkeklerin ayn oturduğu kongre salonunda iz- leyicileri salonun ortasına yer- leştirilen mehteran takımı çoş- turdu. Buarada. RP Genel Baş- kanı Necmettin Erbakan, saat 10.45te "Geliyor geKyor" anonslanylasalonagirdi. Büyük alkış, ıslık ve uğultu eşliğinde sa- lona gjren Erbakan'a daha son- ra. "Işte ordu, işte komutan" . "Millet-ordu el ele, büyük he- defe" sloganlan atıldı. Erba- kan'ın yerini almasından sonra. başkanlık divanı oluşturuldu. Dıvan Başkanlığına eski mil- letyekili Hasan Aksay ittifakla secildi. RP Genel Başkanı Necmet- tin Erbakan. "Mücahit Ejba- kan" sloganlanyla kürsüye gel- di. Yoğun tezahüratlar eşliğin- de konuşmasına başlayan Er- bakan, sözlerine "önce şu ce- keti çıkaralım. Sonra er meyda- nuıa çıkalırn" espnsıyle başladı. Erbakan'ın konuşması yakla- şık 3.5 saat sürdü. Refah Par- tisi'nin bugün 1 milyon 600 bin kayıtlı seçmeni olduğunu ifade eden Erbakan, önümüzdeki ge- nel seçimlere 2.5 milyon kayıtlı seçmenle gideceklerini söyledi. Erbakan. daha sonra şöyle devam etti: "Osmanlı İmparatorluğu'nun kunıluşundaki gibi bir fetret dö- nemi yaşadık. Ama şimdi bütün kaleier tek tek btze katıiıyor. İş- te DYP'nin kalesi Isparta, işte ANAP'ın kalesi Vlalatya, Bat- talgazi'deki belediye başkanlan bize geüyor." ANAP. SHP ve DYP'nin birbirinin aynı, *'tak- litçi zihniyetin temsilcileri" ol- duğunu öne süren Erbakan. sözlerini şöyle sürdürdü: "RP'nin dışındaki partilerin hepsi, tek bir parti saydırlar, çünkii hepsi koyu faizci, vahşi kapitalizmin partileridirler. AT taraftandırlar. Ne demek AT taraftan olmak? Yani biz İslam aieminden aynlacağız, Hıristi- yanlar'la birleşeceğiz. Kanunla- nmızı onlar \ apacak." Konuşmasında sık sık aydın- lara partisine katılma çağnsın- da bulunan Erbakan, Türkiye'- de teröriin hızla tırmandıg|na dikkat çekti ve soruna çözüm bulmak için Kürt, Güneydogu ve terör kavramlannın ayn a> n ele alınması gerektiğini savun- du. Hükümetin Kürtsorununa yönelik. "baskıcı bir yönetim" izlediğini ifade eden Erbakan, Kürt sorununun tabu haline geiinldiğini öne sürdü. İktidara geldiklerinde Kürt sorununun konuşulup tartışüacağını, kim- seye baskı uygulanmayacağını ifade eden Erbakan, Kürtçe te- levizyon, eğjtim ve konuşma hakkının Kürt kökenli vatan- daşlann elinden alınamayaca- ğmı söyledi. Erbakan. terör so- rununun çözümüne yönelik, önce güçlü bir istihbarat teşki- latı. ardından da özel tim oluş- turulacağını belirterek kimse- nin ayn devlet ya da federasyon hevesine kapılmamasını istedi. Refah Partisi'nin "yasakçı ol- duğu, iktidara gelirse özgürlük- leri ktsıtlayacağı. dar kadro- culuk anla\ışına sahip olduğu, laikliğe karşı olduğu, sadece sa- kallı ve takkecilerin partisi oldu- ğu, İran tipi bir yönetim gefire- ceği'" ıddıalannın bulunduğuna dikkatçeken Erbakan, buiddia- lannhiçbirinikabuletmedikleri- nidilegetirdi. Erbakan,asılgeri- ci ve tutuculann SHP, DYP ve ANAP'lılar olduğunu öne süre- rek bu partilerin dünyadaki ge- lişmeleri göremediğini söyledi. Erbakan," Dünya dine. manevi- yata dönüyor. Bİınlar hâlâ vahşi kapitalizmi savunuyor" dedı. TRT'yedava Kongre salonuna saat 17.00'- de gelen Necmettin Erbakan, kongreyi naklen yayınlamama- sı nedeniyle TRT hakkında dava açacaklannı belirtti. Er- bakan, TRT'nin eşitlik ilkesine aykın davrandığını öne sürdü. Partı yetkilileri, DYP, SHP ve ANAP'ın kongrelerini naklen yayınlayan TRTnin, RP'ye haksızlık ettiğini dile getirerek, kongreden sonra mahkemeye başvuracaklannı bildirdiler. RP Büyük Kongresi'nde, oy- lamaya geçmeden önce. aday ve MKYK listesi okunarak, oylamaya sunuldu. Genel Baş- kan Erbakan'ın tek aday ola- rak katıldığı kongrede. kongre- ye kadar görevde bulunan MKYK üyelerinden 2'si dışın- da diğerleri yerini korudu. Er- bakan'ın 982 delegenin 659'- unun oyunu alarak yeniden genel başkan seçildiği İcongre- de, Sıvas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu. yeniden MKYK ya seçıldi. Refah değişti mi, değişmedi mi?*1 ORAL ÇALIŞLAR ANKARA - Refah Partisi Kongresi'ne giderken. kafam- daki belli başlı sorular şunlardı: Kongreyle ilgili ne düzeyde bir patlamadan söz edilebilir? Erbakan ne gibi değişim me- sajlan verecek, bu mesajlar de- ğişim anlamına gelebilir mi? Kaülmalar ne düzeyde ger- çekleşecek? Kurultay salonuna güçlükle ulaşabildim. Olağanüstü bir kalabalık göze çarpıyordu. Bir ay önceki SHP Kurultayı ile karşılaştınldığmda. çok daha büyük bir topluluktan söz ede- bilıriz. Ancak bu kalabalığın toplama ve taşıma olduğu, bi- raz dikkat edince anlaşıbyordu. İçeriye girdiğimdeki manza- ra ise şuydu: Konuk ve basın sı- ralannda etkili ısımler yoktu. Siyasi partiler. önde gelen isim- lerini kurultaya göndermemiş- lerdi. Gazeteciler, üst düzeyde kurultayı izlemeye gelmemiş- lerdi. Salondaki kalabalık canlı ve heyecanlıydı. Salondaki sıra- lann üçte birini kadınlar oluş- turuyordu. Kadınlar. ellerinde- ki Refah bayraklan, sürekli gösteri yapıyorlardı. Salondaki kitlenin görünümü, eski Refah toplantılannın görü- nümüne benzemıyordu. Kravatlı ve modern giyimli partililer, salo- nun ezici çoğunluğunu oluşturu- yordu. Yeşil sanklı, cübbeli in- sanlar. parmakla sayılacak kadar azdı. Parti yönetiminin böyle bir görünüm için özel çaba sarf ettiği anlaşılıyordu. Kadınlann toplan- tı salonundaki rahat ve kendile- rinden emin hareketleri de bir de- ğişime işaret ediyordu. Kurultay pncesi bütün dikkat- ler Korkut Özal ve arkadaşlann- daydı. Onlann katılması her an beklenivordu. Ancak kurultay- dan bir önceki gece, bu anlaşrna- nın sağlanmadığj anlaşıldı. Özal ekibinden ANAP'lı eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, son an- da RP'ye katılmayacaklannı açı- kladı. Bu partinin bir kitle partisi olmasını istediklerini. ancak bu doğrultuda tatmin edici bir yanıt alamadıklannı belirtti. RP Genel Sckreten Oğuzhan Asiltürk ise kendilerinin kitle partisi olmava zorlandıklannı, ancak RP'nin bir ınanç partisi olmasında ısrar ede- ceklerini, üzerine basa basa vur- guladı. Yeniden salona dönersek, ku- rultayda bir patlama vapacakla- nnı söyleyen RP'nin, bu görün- tüyü tam da sağlayamadığını saptayabiliriz. İddia edilen bü- yük katılımlar olmadı. Çok sayı- da emekli subayın katılacağı ha- beri de doğrulanmadı. Kurultayın bir başka beklenti- si ise Erbakan'ın konuşması idi. Erbakan. eski günlerden epeyce ileri ve farklı şeyler söyledi. Orne-' ğın laiklik ve dcmokrasi konu- sunda söyledikleri ılginçü. Laikli- ğe doğrudan karşı çıkmıyordu. Demokrasiyi ve herkesin kendi hukukuna göre yaşayacağı bir düzeni savunuyordu. Geçmışte demokrasiyi Batı al- datmacası gören bir anlayışa göre, bu sözler ileri bir adımı ifa- de ediyordu. Kürt meselesinde, askeri çözü- me karşı çıkması dikkat çekiciy- di. Refah Partisi'nin sadece sa- kallılann ve sankulann partisi ol- madığmıve İran tipi bir yönetim getirrneyeceğini söylerken de baa mesajlar vermek ıstiyordu. Bu mesajlar. "Bizden kork- mayın, umduğunuz başuııza gel- meyecek" şeklinde özetlenebılir- di. Erbakan'ın konuşmasında bir değişim zorlanmasının olduğu kesin. Sözcükler. büyük bir dik- katle seçilmiş "Gerici, tutucu de- ğiliz" derken de benzer amaçlan dile getiriyordu. Fakat bütün bu değışiklik mesajlanna rağmen, eski üslup ve eski bakış açısının değişmediği göze çarpıyordu. Adıl düzen. faizci düzen. Batıcı düzen gibi klasik anlayişta, bir değişiklik olmadığını rahatça söyleyebiliriz. Refah Partisi'nde bazı şeylerin değıştiğıni inkar etmemek gerek. Ama bu değişiklik. henüz temel- de. özde bir değişlik olarak yo- rumlanamaz. Hala bu parti, asıl gücünü geleneksel tutucu çevre- lerden alıyor ve görünen o ki al- maya devam edecek. Ali Coşkun, Korkut Özal gibi Batı ile ticaret yapan. Avrupa ile birliği savunan kimselerin. bu partiye monte edi- lememelerinin sebebi de aynı ge- leneksel yapının hala devam edi- vor olması. Refah Partisi Kurultayı'na "bir patlama kurultayı" demek zor. Bir büyüme görüntüsü ve bazı değişik masajlar vardı. Hiç değilse kılık kıyafet değişmişti. Ama bu değişim. Refah Par- tisi'ni hala smırlannı zorlayan dar bir çevre partisi olmaktan kurtarabilmiş değil. Bir yandan değişime ve kitle oartisi olmaya zorlanıyorlar. Diğer yandan geleneksel taban, değişim olmadan büyüme ve iktidar istiyor. RP'nin geleceği- ni bu zorlama ve çatışma belir- leyecek. Aya Yopgi Kilisesi'nde yangın • İstanbul Haber Servisi - Büyükada Aya Yorgi tepesindeki 17. y üzyıl yapılanndan olan Aya Yorgi Kilisesi, yanma tehlikesi geçirdi. Kilisenin bahçesinde bulunan ve kiüse görevlilerinin kaldığı yapının bacası. acemi bacacı tarafından temizlenip yakıldı. Sıçrayan alevler yeni onanlan veçıralı çam döşenen çatıyı tutuşturdu. Adada bulunan Büyükşehir Belediyesi itfaiye araçlan, yangını, tarihi yapıya ulaşmadan söndürdü. Söndürmeçahşmalannı izleyen Belediye Başkanı Recep Koç. ada itfaivesinin yetersiz olduğunu söyledi. (Fotograf: UĞUR GÜNYÜZ) ANKARA (Cumhuriyet Bü- roşu) - Başbakan Tansu Çiller. ''Önümüzdeki 1994 yılının. ko- lay bir yıl olmayacağını" belirte- rek ekonomık hedeflenni 1996 yılına göre ayarladıklanm söy- ledi. Yüksek Planlama Kurulu (YPK). "1994 ydı program ça- uşmalan" gündemiyle dün Baş- bakan Tansu Çiller başkanlı- ğında toplandı. DPT Müsteşa- n, YPK üyeleri, Hazıne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası Başkanlığı ıle Kamu Ortakbğı îdaresi Başkanhğı'ndan yetkili- lerin katıldığı YPK toplantısın- da, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Devlet bakanlan Necmettin Çevheri. Mehmet Gölhan Maliye ve Gümrük Ba- kanı İsmet Atilla, Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaracı- başı. Enerji ve Tabıi Kaynaklar Bakanı VeyseJ Atasoy ile Sana- yi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse de bulundu. Çiller, gecikmeli olarak katı- lan Karayalçın'ı beklemeden yaptığı toplantınm açıhş konuş- masında, koaüsyonun 10 yıldır ülke gündeminde biriken so- runlan çözmeye talip olduğunu belirterek "Bu yıl değil. 1996'ya kadar bütün hedefierimizi ve dengelerimizi, önümüzdeki ay- larda tekrar gözden gecireceğiz ve Türkiye'yi hakettiği >ere. ge- niş ufkuna, önü çok açık olan ufkuna hep beraber taşıy acağız" dedi. Çiller, toplanüda 1994yılı bütçesinin ele abnacağmı kay- dederek "Bugün 1994 ydı bütçe- sini, makro büyüklükleri ve dengeleri tartışmak, hedefleri koymak ve hükümetin bunun da, ötesindeki yatırım programlan-' nı yeniden gözden geçirmek için bir araya geldik" dedi. , Türkiye'nin önünde 10 yıldan beri biriken bütçe" dengeleri ile kamu açıklan so-" runlannın bulunduğunu anı-( msatan Çiller, "Amacımız, ge-- lirleri arttırmaktır. Gelirleri arttırmanın iki tane yolu vardır. „ Bunlardan birincisi, vergi refor- mudur. Bu vergi reformunu, ko-! alisvon hükümeri, bu yıl sonun-r dan önce geçirecektir. Daha çok» kazanan, daha çok vergi ödeye-ri cektir. İkincisi özelleştirmedir. > Bir vandan zarar eden kİT'lerin! üzerine giderken diğer yandan/ kâr edenlerin mutlaka bir biçimde^ aktive etmenüz gereklidir. Bun-< ları yaptıktan sonra, bunun gir- i dilerini daha iyi biçimde topluma"' maletmemiz mümkün ola-< caktır" diye konuştu. < Çiller. bu sorunlann çözül-'' mesiyle eğitim ve sağlık alanın-3 da başlattıklan çalışmalan sür-'i düreceklerini. istihdam sorun-^ lannı çözeceklerini ve yenic yatınm alanlan yaratacaklannı' kaydederek şöyle konuştu: ? "Dolayısıyla koalisyon hükü-^ meri. sadece bir demokrasi sına-/ vı vermekle kalmamakta, aynf zamanda Türkiye'nin önündeki! bütün sorunlan çözmeye talip ol^ maktadır. Bu biçimde devam< edebilirsek eğer bu açıkları aşa-,' bilirsek istihdam mümkün ola- caktır. İşsizlik sigortasını vay- gınlaştırmak mümkün olacaktır.i Bunun gibi başlatmış olduğumuz projeleri daha iyi hale gctirmek mümkün olacaktır. Çiftçimize! \e işçimi7e daha iyi imkan ver-' mek mümkün olacaktır." i Papandreu9 nun dönüşü • Baştarafi l.Sayfada di. PASOK tarafından yapılan açıklamada da Yunanistan'da liberal politikalann. bugünden itibaren sona ereceği açıklandı. YDPlider Mitsotakis. Yuna- nistan için doğru bildikleri poli- tikalan uyguladık lannı ve bunun siyasi faturasını ödedık- lerini söyledi. Başbakan, eko- nomi ve dış politikada ne yapa- cağı belli olmayan bir partinin | iktidara geldığını. bundan kay-s gtduyduğunu belirtti. , I YDP'yeliderarayışı i Bu arada Başbakan Mitsota-1 kis, yenilgi halinde istifa etme1 sözünü uygulavacağı volundaki ilk işareti dün verdi. 74 yaşındaki * YDP lideri, partisi için yeni bir li— der arayışı sürecini başlatacağı' sinyalini verdi. ' Erdal Inönü arabulucu M Baştarafi l.Sayfada bir ziyaret için Izmir'e geldiği sırada, söz konusu seçim yasası, Cumhurbaşkanlığı'na vekalet eden Meclis Başkanı Vehbi Serter tarafından ımza- yımlanarak yürürlüğe girmişti. Denktaş, bunun kabul edileme- yeceğini \Tirgulamıştı. İmza olayıyla Kıbns'ta doruğa çıkan bunahmda. Denktaş ve Eroğlu bırbırlerini sert bir dille suçla- lanmış ve Resmi Gazetedeya- mışlardı. BASK modeline tepki • Baştarafi l.Sayfada olaylannı önlemek amacıyla uygulanan çalışmalan örnek alarak gündeme getirdiği terör- le mücadele modeli. bazı DYP milletvekilleri tarafından tep- kiylekarşılandı. Münif İslamoğlu, Başba- kan'ın. TBMMde teröre karşı ortak birlik sağlayarak komşu ülkelerle anlaşıp ve Güneydogu bölgesine kendini yönetme ola- nağı vererek teröriin önlenme- sini öngören modelini "hayali ve sakıncalı" bulduğunu söyle- di. Bu modelin ülkevi bölünme- ye götürebilecek bir federasyo-ı nu içerdiğini ifade eden İsla-j moğlu. Cumhuriyet'e konuylai ilgili. "Nasıl uygulanacakmış,1 bizün sadece Güneydogu Ana- dohı Bölgesi'nde değil, Türkiye1 -; nin her yerinde Kürt vurttaş-; larunız var" değerlendirmesini' yaptı. Türkiye'deki Kürtler'in zaten kendi dillerini konuştuk- lannı söyleyen İslamoğlu. İspanya'ya BASK modelinin uygulanmasında Fransa'nm yardıma olduğunu. Türkiye'ye komşu ülkelerin ise bu tür bir yardımı kabul etmeyeceklerini belirtti. 4 Ordu-RPeIele 9 Evet ama nereye ? AYŞESAYTN ANKARA - Şimdiye kadar birçok kongreye ev sariipliği ya- pan Atatürk Spor Sarayı, RP'- nin kongresi'nde sadece salonu ile değil. çevresiyle de ev sahipli- ği yaptı. Sabahın erken saatle- rinden itibaren, Erbakan'ın de- yimiyle "büyük bayramı" iz- lemeye gelen partililer, saat 09. 30'da salonu çoktan doldur- muşlardı bile. Salondakilere yakın büyük bir kalabalık ise spor salonunun çevresini mes- ken tuttu. Güvenlik kuvvetleri- nin oluşturduğu etten duvan delemeyen partililer. salondaki gelişmeleri hoparlörlerden din- lediler. Spor salonunun çevresi işportacı ve köftecilerle dol- muştu. Çember sakallı, takkeli. başörtülü büyük bir kalabalı- ğın yığıldığı salonun çevresin- de. Arapça yazılı yeşil bantlar takan gençler dikkat çekiciydi. Türkiye'nin dört bir yanından kongreyi izlemeye gelenlere hiz- met veren köfteciler bile. başla- nna yeşil bantlan takmışlardı. İçerde ise ilk dikkat çeken sa- lonun tam ortasına kurulu Konya Belediyesi Mehter Ta- kımı'ydı. Salonu çoşturan, al- kışlara eşlik etu'ren tempoyu tutturan da bu mehter takımı oldu. Salonda konuklar tanıtı- lırken eski Avrupa Boks Şam- piyonu Cemal Kamacı büyük alkış aldı. Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı'nın ismi anons edildığinde ise "Ordu- millet ele ele büyük hedefe" diye tempo tutmaya başladılar. Da- ha sonra bu slogan " Ordu-RP el ele" şckline dönüştürüldü. Büyük izdiham arasında kong- re salonuna giren Erbakan'a. "İşte ordu, işte komutan" diye alkış tutuldu. Salonun ortasın-, daki alanın tıklım ııklım dolu olması nedeniyie basın men- suplan çabşmakta zorlanırken delegelerden birisinin kaygısı ise farklıydı. Hasan Hüseyin Ceylan adlı delege, iyi görüntü- • ler verilmesi için bazı kamera-| manlara saat hediye etmeyel çalışü, ancak bu girişim olumlu! sonuç vermedi. ; Konuşmasında sık sık iktida- n eleştiren Erbakan. bir ara ! kongreyi izlemeye gelen Devlet Bakanlan Bekir Sami Daçe ve. Mehmet Gölhanı göstererekı "Hiçbirinizin birbirinden farkı i yok" diye seslendı. Salonda sık' sık "Fatihlerin nesiiyiz biz*" diye slogan atıldı. Bu arada. çok sayıda pan- kartın yer alciığı salonda Ata- türk ve Erbakan'ın posterleri- nin yer almaması dikkat çekti. Erbakan'ın uzun süren konuş- masının ardından bazı partili- ler, geciken öğle namazına ye-J tişmek için salonu terk ettiler. Bazı partililer de kongre salo-t nunun bahçesinde namaz; kılmayı tercih ettiler. : "Ordu millet" beraberliğini; destekleyen Refahblan kongre-' de "Ordu mensupluğuna aday" '• öğrenciler de yalnız bırakmadı.! Yasak olmasına karşın bazı J Harp Okulu öğrencilerinin yanı \ sıra Polis Akademisi öğrencile- rinin de kongreyi izleyenler ara- smda yer alması dikkat çekti. Son günlerde RP'ye üye olan j emekli subay sayısından övünçle j söz eden RP yöneticileri. 35; emekli üst dereceli subayı ve; ANAP eski milletvekillerini de i aralanna kattılar. ]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle