Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10EKİM1993PAZAR
1Q PAZAR KONUKLARI
Otanad tıbMmüdcüudend,cmayetmi?
SUNUŞ: "Euthanasia"yada Türkçeyazûışıyla
ötanazi, kişinin, aklidengesiyerinde olarak ölünicül
bir hastalıktan kurtıüamayacağuıı bilmesisonucu
doktorundanyardım isteyerekyaşamına son verme
hakkına sahip olması. Dünyada bu hak çok tartışmah.
Birkısunpsikiyatrlar, doktorlar, cerrahlarbunu
savunurken,pek çok hukukçu, din adcunı karşı
çıkıyor. İnsanın kendiyaşamına son verme kararı
ahnaya hakkı oîmadığıgörüşünüortayaatıyorlar.
OtanaziyisavunanpsikiyatrDoç. Dr. Kriton
Dinçmen ve karşı çıkan hukukçu Prof. Dr. Erol
Cihan 'la konuyu ayruıtısıyla konuştuk.
Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Prof. Erol Cihan Hukukçu Doç. Dr. Kriton Dinçmen Psikiyatr
Prof. Dr. Erol Cihan
1933 doğumlu. Orta öğrenimini Edirne Lisesi 'nde, yüksek öğrenimini İ. U. Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. 1977 'de ceza hukukupro-
fesörü oldu. Almanya ve İtalya 'da bilimşelaraştırmalar için bıdundu. 1988 'de Ankara 'da "Ceza Kanunu Öntasartsı Komisyonu "nda
üye olarak görev aldı. Şimdiki halde İ. Ü. Hukuk Fakültesi'nde ceza hukukuprofesörü, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
Ktüdürlüğü'ndegörevli ve Adli Tıp Traflk Dairesı'nde uzman.. 25yıldırİ.Ü. Hukuk FakültesiDergisi Yazı Kuntlu Sekreteri.
tanazi ya da kişiye kendi yaşanuna son verme hakkımn
tanınması yülardur dünyada tartışdıyor. Bu nedeıde pek
çok ülkede, yaşamına son verme karan alan kişiye
yardun ettikleri için bazı doktorlar hakkuıdayasalişlem-
ler yaptldt. Siz bir hukukçu olarak insanın kendiyaşanu-
na son verme hakkuu nasıl değerlendiriyorsunuz?
CtHAN - Tann'nın verdiğini insan bertaraf edemez. Yaşama
hakkı kutsal bir hak. Bir insanın yaşama hakkına son vermekle
sadece bir tek hakkı yok etmiş olmuyorsunuz. Ona bağlı, ondan
kaynaklanan tüm haklara da bir saldın gerçekleştirmiş oluyorsu-
nuz. Bir hukukçu olarak öyle bir hakkın kabul edilmesi imkânı
yoktur. Bu, insanın beden dokunulmazlığına bir saldındır. Hem
hukuki hem vicdani hem soşyal bakımdan saldındır. Çünkü in-
sanın üç büyük boyutu var. insanın biyolojik. psikolojik, sosyo-
lojık boyutlan bulunuyor. Siz yaşama hakkını yok etmekle onun
biyolojik, psikolojik ve sosyolojik varhğını ortadan kaldınyorsu-
nuz. Böylece insanın üç boyutunu ötanazi adını verdığiniz işlemle
yok etmış oluyorsunuz.
- ötanaziyi savunantanngârüşü "İnsan kendiyaşaımna tasarruf
Vtme hakkma şahiptir" biçinünde...
- CİHAN - Ötanazıye taraftar olanlar var. Ama dın adamla-
nnda pek yok. Bu tasarrufun bir hak olarak kabul edilebılmesi-
nin de sınırlan var. İntiharda da ötanazide de aynı şey var. Çünkü
insan, bir toplurnun bir milletin üyesi. İnsan, toplumun kendisin-
den yararlanabileceği bir üye. Bu yararlanabileceği üyeyi kendi
kendini yok etme hakkı tanı-
rsak ne memuriyet yapacak, ne
aile birliğınin sürmesini sağlaya-
cak, ne topluma istenilen katkı-
da bulunacak. Zaten hekimlere
tanınan bir yetjci var. Bu da te-
davı etme yetkisidir. Latinlerin
bir sözü vardır: "Muktedirsen
tedavi et. Değilsen zarar ver-
me."
Taksıren bir insanın ölümüne
sebep olursanız ıki yıldan beş
yıla kadar ceza verüiyor. Kasten
yaparsanız bu 24 yıla çıkıyor.
Tasarlayarak ölüme sebep ol-
manın cezası da idam. Gör-
düğünüz gibi cezalar dereceleni-
yor. ötanazide siz hekim olarak
bir insana tedavide bulunmak
hakkına ve yetkisine sahipsinız.
Tedavide bulunuyorum derken
öldürme hakkı o sınırlann
dışında. Buna insanın kendisi
yetkili oîmadığı gibi bir başkası
hiç yetkı|i değil. Bir defa cezai
bir suç, ikincisi vicdana aykın
bir hareket, hukuka da aykın.
Tazminatı gerektiriyor. Aynca
Hipokrat yeminine de aykın.
Dolayısıyla belirli bir mesleğin
mensubu olan kişi aynı zaman-
da bu mesleğin kurallanna
aykın hareket ediyor.
Sıze Hindıstan'dan bir ömek
vermek ıstiyorum. Biliyorsunuz
Hindistan büyük uygarlıklar-
dan bırinin beşiğı. Burada Ma-
hatma Gandi'yi önce Çaynizm
dıni mensubu olarak görüyo-
ruz. Çaynizm dinınde canlı
varlığj öldürmek suç, günah.
Bütün dinlerde de böyledir,
ama Çaynizm'de bu çok büyük
günah. Hindistan'da ormana
gıren kişinin yüzüne cibinlık
takıyorlar ki, orada bir iki gün
yaşayan kör sineklere zarar gel-
mesin dıye. Çünkü en küçük bir
harekette bu küçük sinekler öle-
biliyorlar. Yani bu sineklere bile
zarar vermemeyi telkin eden bir
din.
Ötanazi, ölümlü bir hastanın,
hayaüna son verme eylemidir.
Bir hukukçu bunu esas olarak
kabul edemez. Bu. multidisipli-
ner bir konu. Hukukçulan, dın adamlannı, cerrahlan, özellikle
cerrahlan ilgilendınyor. Cerrahlar devrimci. köklü bırdavranışm
temsılcileri. İnsanın acılanna kesin olarak son veriyorlar. Bu
multidısipliner bir konu olduğu için hem taraftarlan. hem de
karşısında olanlar var. Ben hukukçu olarak bunun karşısında-
yım. Böyle bir eylem var. Bu eylem hem cezaı bakımdan suç, vic-
dani bakımdan insanı sorumluluğu olan bir eylem olarak mana-
landırmaya götürüyor, hem de disiplıner acıdan bir anlamda
tıbbın deontolojisi acısından saygıdeger bir davranış değil. Red-
dedilmesi gerekiyor. Bu benim görüşüm.
- Ama hasta ölümlük olduğu zaman ötanazi yapüabiBr görüşû
sarunuluvor.
'Ölmeisteğf
diyebirşeyyok
^ Bir insanın ölümüne sebep olursanız
hapse girersiniz. Tasarlayarak
öldürmenin cezası da idam.
Ötanazide hekim olarak bir insana
tedavide bulunmak hakkına
sahipsinız. Tedavi ediyorum derken
öldürme hakkı o sınırlann dışında^
Doktorun görevi yaşatmak
CtHAN - Ölümün tanfinde ne hukukçular, ne de tıpçılar an-
laşabiliyor. Tıpçılar, bir an önce organ alabılmek için beyni par-
çalanmış insan bıtkisel hayata girdığinde, "Tamam artık. Bunda
geriye dönüş yoktur. Beyin öldü" diyorlar. Ama daha solunum
sistemı, dolaşım sistemi, kalp-akcigerlerin fonksiyonlan sürüyor.
Aynca tıp bugün korkunç adımlarla gelişiyor, yeni yeni tedavi
yöntemleri bulunuyor. Bugün tedavisi mümkün olmayan bir
hastalığa yann çare bulunabiliyor. İmkânı ölçüsünde diğer insan-
lara yardım eünek, onlan yaşatmak doktorun görevjdir. Ama
onlara zarar vermesin.
- ötanazi geniş anlamda Nazi döneminde Ari ırkutgea'ştirümesi
için Yahudüerin topüı halde toplama kamplannda öldiirübnekriydi
sanmm...
CİHAN - Evet, insanlar kobay olarak kullaruldı. Şımdi ABD'-
de genler üzerinde büyük çalışmalar yapıbyor. Bu, önemli bir bi-
lim dalı. Genetık mühendıshğı, genetık teknolojisi diyorlar.
- ötanaziye karar veren kişiler ne tür kişiler sizce?
CtHAN - Durkheim'a göre intihar, toplumla sağlıklı ilışkileri
kaybolmuş kişilerin dünyadan kaçış eylemidir. Bunlar korkak-
tır? Mücadeleden yılmış insanlann başvuracağı çözüm yoludur,
kaçma yoludur, kendinden kaçmadır. Dolayısıyla ıtibar edilecek
bir davranış değildir.
-Ama ötanaziyi savunanlar, "Bu insanlar o kadar cesur ve ken-
düerine o kadar saygı duyuyorlar ki bunu yapabüiyortar" diyor-
lar...
CtHAN - Hayır. Bunlar cesur değil. Demin, insanın biyolojik
varhğının yanında psikolojik varlığı var, dedım. Bu tip insanlar
psıkolojısi allak buîlak olmuş kişiler. Akhn üç görevi var. Doğ-
ruyu eğriden, gerçeği hayalden, zararhyı yararlıdan ayırt etmek.
Bu üç güç. üç yetenek yoksa o insan akıllı değildir.
Özgür insan, irade sahibi
insan böyle bir karar vere-
mez. Veriyorsa, bu, hastalıklı
bir karardır. Ötanazi. has-
tanın nzasıyla gerçekleşse bile
hakkın icrası olmuyor. Bir
doktor tedavi etmek amacıy-
la hareket eder. Bu arada ku-
sur da işleyebilir. O ayn.
Amaç tedavi etmektır. Ama
burada amaç öldürmek, yok
etmek. Hasta tedavi olmu-
yorsa kendi haline bırakırsın.
Allah verdı, Allah aldı. der-
sın. Ama öteki, insanın kişisel
sorumluluğunu gerektiren bir
eylem. Şifa vermek esastır.
Yani üp bılimi hayatı yok
eden ötanazıyle bağdaşmı-
yor.
Kanun, insan hayaünı in-
sanlann saldınlanna karşı
korumak için kasten adam
öldürme suçunu koymuş. Ni-
tekim bütün cağdaş anayasa-
larda bu böyle. Alman anaya-
sasında. Avrupa İnsan Hak-
lan Sözleşmesi'nde, BM
İnsan Haklan Evrensel Bildi-
risi'nde var.
Bu, açlık grevi, ölüm orucu
için de böyle. İnsan iki üç gün
bir şey yemezse uykusuzluk
ve açhk beyinde zehirlenme
meydana getiriyor. Hipokrat
yemıni eden doktor bu du-
rumda seyirci kalamaz. Ona
gerekli müdahaleyi yapmak
zorundadır. Adam, "Vücut
benım. Sana ne?" dıyebılır.
Hayır, o vücut sana iyi kul-
lanmak için verilmiştir. Hu-
kukçular şöyle düşünüyorlar:
Ötanazide, tasarrufta bulun-
ma hakkıyla ölüm halinde
bulunan kişiyi kurtarma
hakkı çatışıyor. Ölüm hakkı
diye bir şey yok. Belki ölüme
karar verme yetkısi olabilir.
Bunu ben kabul etmiyorum.
- ötanazi ceza hukuku acısı-
ndan nasd değerlendiriliyor?
CtHAN - Bu. kasten adam
öldürme telakki ediliyor.
Türkiye'de, Fransa'da böyle.
Kasten adam öldürmeye ne
kadar ceza verilıyorsa ötanaziyi uygulayan hekime de o İcadar
ceza veriliyor. Fakat cezayı azaltıyorlar. Çünkü burada tedavi
amacı yok. ama ahlaki bir kötülük de yok. Çünkü acıya son ver-
me amacı güdülüyor. Ama kasten adam öldürmeye giriyor. Bir
grup mevzuat böyle. İkinci grup mevzuat bunu bağımsız bir suç
olarak ele alıvor. Yeni İtalyan Ceza Kanunu, Alman, Avusturya,
Danimarka, Ispanya, Yunanistan. İsviçre, Norveç. Polonya ceza
kanunlannda ötanazi müstakil bir suç olarak ele alınıyor. Ona
göre hafıf ceza veriliyor. ABD'de ise eyaletlere bağlı. Bazı eyalet-
ler kabul ediyor, bazılan da etmiyor. Ama ilginç nokta, ötanaziyi
kabul eden eyaletlere kabul etmeyenlerden geçiş yok. Yani adam.
şu eyalet ötanaziyi kabul edıyor, ben oraya geçeyım, dıye bir uy-
gulama şımdiye İcadar görülmemiş. İngiltere'de ötanazi dıye bir
hak kabul edilmıyor. İngılız hukuku Hınstıyanlığın etkısı altında.
- ötanaziyi uygulayan doktorun hukuk acısından durumu ne olu-
yor?
CİHAN - Doktor, o ülkenin hukuk mevzuatına göre sorumlu
olacak. Ceza, tazmınat, hukuk ve disiplın sorumluluğu var. Ceza
mahkemesi, suç fiilinden dolayı ona bir ceza verecektir. Aynca
hukuk mahkemesi. o kişiden mahrum kalan kışilere, çoluğuna
çocuğuna nafaka ya da tazminat ödenmesi karannı alacakür.
Doç. Dr. Kriton Dinçmen
1924 İstanbuldoğumlu. Tıp Fakültesi'ni 1948 de bitirdi. Akıl ve sinir hastahklan uzmanı olduktan sonra Çapa Psikiyatri Klh
niği'nde bir sürepsikiyalribaşasistanı olarak görev yaptı. îkike: ABD'de çalıştı. Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıklan Hasta-
nesi'nde başasistan, şefmuavini ve şef olarak görev yaptı. 1982'den buyana da Adli Tıp Kurumu Psikiyatri ve Nöroloji Bölümü
Başkanı. İki yıl önce, emekliye ayrüdıktan sonra doçent oldu.
I tanazi, ya da kişiye kendi hayatına son verme hakkımn
tanınması, ytUardır bütün dünyada tartışthyor. Bu ne-
denle pek çok ülkede, yaşanuna son verme kararı alan
kişiye yardım ettikleri için bazı doktorlar hakkında yasal
\işlemler yaptldı. İnsanın kendi hayatına son verme
hakkımn tanmmasuu siz nasıl değerlendiriyorsunuzT
DİNÇMEN - Bu konuyu çok severim. Çünkü benim hayat
anlayışım varoluşçuluk. Bu kolay bir şey değil, sorumluluk ısti-
yor; faturası da çok agırdır. Ben elimden geldiğınce yaşamımda
bunu uygulamaya çalışıyorum. Varoluşçuluk görüşleri ıçinde
de ölüm hakkı, intihar etme hakkı çok mukaddestir bence. Öta-
nazi bunun içinde daha dar bir kavram. İyileşmeyecek, ölüme
kadar devam edecek bir hastalığa yakalanan ve bu hastalığın
kişiye verdiği korkunç acının tıbben devam edeceğinin belirlen-
mesi karşısında. kişinin kendi olanaklanyla kendini öldüreme-
yeceği hallerde bunu hekimınden istemesi ve hekimın ona yar-
dım etmesidir.
İnsanın aldı yerinde olmalı
Ama bunun da koşullan var. Söz konusu kişinin hukuki ehli-
yetınin tam olması, yani aklı başında olması lazım. Temel kural
budur. Herhangi aklı bir anza ıçinde böyle bir istekte bulunur-
sa, bu kabul edilemez. İkinci koşul ise iyileşmesi mümkün ol-
mayan bir hastalığa yaka-
lanmış ve bu hastalığın kişinin
ölümüne kadar devam edece-
ğinin kesinlikle saptanmış ol-
masıdır.
Ama başka olaylar da görii-
yoruz. Örneğin çok ağır bir
hastalığa yakalanmış bir has-
tava bakan hekimın has-
tasının nzasını almadan böyle
birşeyegirişmesi...
- O zaman bu taammüden ci-
nayete nü giriyor?
DİNÇMEN - KesinUkle
evet. Aynca hukuki ehliyeti
olmayan, komada ya da bitki-
sel hayatta olan bir hastanın
ailesinin isteğiyle böyle bir şe-
yin gerçekleştirilmesi durumu
var ki, bunun da ötanaziye gir-
memesi gerekir. Komada olan
bir kişide acı duyusu da, kav-
ramı da yoktur. O acı, sağın
solun yakışürmalandır. Aile-
nin bir hekimden sıkhkla böyle
bir şeyı istediğine de şahit ol-
dum. Kendılen mutlaka mad-
di. manevi birtakım acılar için-
dedir. Onu bilemem. Şöyle bir
teklifle ortaya çıkıyorlar: "İla-
ca son verelim." Bu. her zaman
rastlanılabilen bir olay. Hiçbir
nörolog "Böyle bir teklifle
karşı karşıya kalmadım" diye-
mez.
Özgürlük
- Türkiye'de böyle bir istatis-
tik var nu bilmiyonım, ama
ABD'de intihann bir kanuı
sağağı sorunu olduğu, yılda her
100 bin kişiden 12'sinin intihar
ettiği iinlü Amerikan tıp dergisi
l\ew England Journal ofMedi-
cine 'de yaumlanan bir makale-
de çıktı. Otanazinin de bitinçB
intihar kapsanuna girdiği behr-
tilen yazıda, şimdî A BD 'de inti-
harlann her türlüsünün caydtn-
Iması için faatiyet gösterihüği
behrtiüyor. Bu konuda ne düşü-
nüyorsunuz?
DİNÇMEN - Gayet tabii.
Hekımin amacı hayatın sür-
mesını sağlamakür. Biz hekim olarak diplomamızı aldığımız
gün ettiğimiz Hipokrat yemininde insan hayatına. ana rahmine
düştüğü anda saygılı olacağunıa belırtınz. Bu yeminin \anı sıra
bugün kürtaj özgürlüğü olduğu gibi kadırun doğurma özgürlü-
ğü de var.
Ben hastamı mutlu edebilirsem, tedavi edebilirsem, hastamın
acısını dindirebilirsem bundan fazla ne isteyebilirim? Ama öta-
nazi başka. Öncelikle, konusunda çok uzman bir bilirkişı heyeti
hastayı muayene edecek ve "Tıbbın bugünkü imkanlanna göre
iyileşemez" diyecektır Ama kahvehane mantığıyla "Gunün bi-
rinde tıpta ne yenilikler olacağını kim biJebilir?" dememek lazım.
Kişinin, ölümcül hastalığa yakalandığını bilerek, hür irade-
siyle aklı başındayken ötanaziyi istemesi gerek.
Akli denge bozulursa
- Burada da bir tartışma getiriliyor. \ e deniyor ki: "Hiçbir in-
san, akh başmdaysa, çok da acı çekse ölmeye karar vermez".
Buna ek olarak da şu görüş var: "Kişiye ölümcül hastahk tanısı
konduğu zaman akh' dengesi bozulahilir. Bu tür durumlarJa da
ötanazi konusunda sağhkh karar alantaz."
DİNÇMEN - Değil efendim. Normal intihar vardır. psikotik
intihar vardır. akıl hastalığının yaratuğı ölüm arzusu vardır.
Bunlar ötanaziye girmez.
Şu veya bu şekilde oluşmuş, halli imkansız bir sorunu karşı-
sında. yıllarca korumuş olduğu insan saygınhğını, kendisine,
çevresine olan saygısının kaybolduğunu hissettiği durumda, in-
sanın elinde son bir koz vardır. Dünyanm en büyük aklı olan
Nietzsche.ınsanın hayatına son verme hakkımn birinci hakkı ol-
duğunu söyler. "Ben bu hayatı güç bir anda kapatabilirim" bi-
lınci yerleştiğınde yaşamımı değerlendirmem daha anlamlı ola-
bıldiği gibi aslında intihar da gerçekleşmeyecektir.
Çünkü bir kapı var. Ben istersem o kapıyı açanm bilıncinde
olmalıyım. Ama açmayacağım. o da başka. O kapı var, dediğim
sürece onu pek açmam. Bu, insan psikolojısidir.
Bir de "show intiharlar" vardır. Hısterik kadınlar, ağızlannı,
burunlannı tentürdiyotla boyarlar,"Ay vay" ederek intihar et-
tikleri süsü verirler. Ama bunlar nörotik insanlar. Ben onlara
normal demiyorum ki. Ben normal adamdan söz ediyorum.
Normal insan bu kararı verebilir
- Yani sfc (Eyorsunuz ki "ISormal adam, kendi ölümüne akh
başında olarak karar verebiar."
DtNÇMEN - Tabii karar
verebilir. Ötanazi için zaten
iki rapor gerekir. Birisi, o ki-
şinin kurtuluşu imkansız bir
hastalığa yakalanmış oldu-
ğunu, ikincisi de tıbben akli
dengesinin yerinde olduğunu
gösteren rapordur. Ancak
bu şekilde ötanazi olabilir.
- Peki, ötanazifarkh biçim-
lerde olabilir nü?
DİNÇMEN - Ötanazi aslı-
nda ikiye ayruır. Aküf öta-
nazi, pasif ötanazi olmak
üzere. Aktif ötanazi, demin
söylediğim şartlar oluştuğu
takdırde hekim tarafından
öldürülme durumudur. Da-
mar içine potasyum klorür,
adrenalin ya da barbitürat
(uyku ilaa) zerkiyle olur.
Kalp durur.
İkincisi ise pasif ötanazi.
Bu durumda hayaü sürdü-
ren suni araçlar devreden
çıkanhr. Bu şekilde ölüm
oluşur.
Ben daha da ileri gıdece-
ğim. Kişinin, kendi insan
saygınlığını zedeleyen tedavi
girişimlerini reddetmesi de
aynı şeydir. Ben 20 yıl önce
Bakırköy Akıl ve Sinir Has-
talıklan Hastanesi'nde çah-
şırken oradaki iki-üç arka-
daşıma vasiyet ettim. Dedim
ki: "Bakın çocuklar. Ben
bağirsak kanseri olursam.
anüsüm karnıma bağlanıp
büyük apteste torbayla
çıkma zorunda kahrsam ve
ınsani zaaf altında bunu ka-
bul edersem. beni hacir alü-
na alın. 'Bu adam bunu ka-
bul etmek istemiyor' deyin.
Kendi hesabıma, ben bir tor-
bayla dolaşmak istemem.
Diğer başka tedavileri
yapünn. ama bunu yaptı-
rmayın."
Ötanazi, ne ailenin maddi
ve manevi yükünü kaldı-
rmak için yapılan bir şeydir,
ne de hekimin tek başına ala-
bileceği bir karardır.
Yani ötanaziyi şöyle tanımlayabiliriz: Bu, bir tür intihardır.
Ama kişinin bunu tek başına yapamayacağı için doktorundan
yardım istemesidir.
Yani ötanazi rahat öldürme değil, rahat ölmedir. Zaten söz-
cükleri Yunancasından açıp Türkçeye çevirecek olursak. "eu"
iyi. "thanasios" ölmek, yani "iyi ölme", "rahat ölme" anlamına,
gelryor. Bunu bu çerçevede ortaya koyarsanız, karşı koymalar
da çok azalır.
- Kişi ölmeyi istiyor ve doktorundanyardım talep ediyor. Bura-
da doktorun durumu ne oluyor?
DİNÇMEN - Buna tevessül eden hekim, daima ceza kanu-
nuyla karşı karşıya gelır. Pek çok ülkede ve bizde ötanazi, kamu
suçu olarak kabul edılir ve adam öldürmeyle eş değerdc tutula-
rak aynı maddeden yargılamr. Birçok ülkede, ABD'de, İngil-
tere'de, Bolıvya'da, Hollanda'da, Bulgaristan'da, İsveç'te, Yu-
nanıstan'da bununla ilgili ayn bir ceza maddesi vardır. Doktor
adam öldürmek suçundan yargılanmaz. ötanaziyi işletti diye
yargılamr. Fransa'da ise ilginç bir durum var. Bu, adam öldür-
me suçuna girer. Ama ötanazi olduğu için mahkeme altı ay ha-
pıs cezası verir. o da tecil edilir.
İntiharetme -
hakkıkutsaldır
Kendisine, çevresine olan saygısmın
kaybolduğunu hissettiği durumda,
insanın elinde son bir koz vardır.
Dünyanm en büyük aklı olan
Nietzsche insanın hayatına son verme
hakkımn kutsal olduğunu söyler.
Ötanazi.k
rahat öldürme 'değil,' rahat
ölümü 'seçmek demektir^k