09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 8OCAK1993CUMA 8 DIŞHABERLER •LUANDA(AA)- Angola'da, hükûmet kuvvetleri ile Angola'nın tam bağımsızlığı için ulusal birlik (UNITA) gerıllalan arasında liman kenti Benguela'da meydana gelen çaüşmalarda binden fazla kişinin öldüğû bildinldi. Devlet radyosu, Benguela'da meydana gelen catışmalarda binden fazla kişinin öldüğünü duyunırken şiddetli çatışmalann UNITA'run ana karargahlannın bulunduğu Huamba kenti çevresindeki üç bölgede de sürdüğûnü kaydetti. Benguela Eyalet Valisi Paulo Jorge da radyoya yaptığı açıklamada hükümet kuvvetlerinin, şiddetli çatışmalann meydana geldiği Benguela ve Lobıto kentıni hala ellerinde tuttuklannı söyledi. Öte yandan, radyo, UNITA'yı silahstz insanlara saldırmakla suçlarken UNITA dahükümeti a vıllererastgelesaldırmakla suçluyor. Ukrayna güvence istedi • WASHENGTON (AA) - Ukrayna eündeki nükleer füzcleri sökmek için ABDden askeri güvence istedi. ABD"de görüşmeler yapan bir Ukrayna heyetinin başkanı olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Boris Tarasiuk, gazetecilere yapüğı açıklamada, füzeleri sökmenin > üksek maliyeti konusundaki kaygılann ülkesinin START anlaşmasını onaylama sürecini yavaşlattığını söyledi. Tarasıuk, "Güvenlik konusundaki bugarantilerin en yüksek düzeyde btze verileceğini umuyoruz" dedi. Boris Tarasiuk, füzelen sökme işleminin kaça patlayacağını tahmin cdemeyeceğini, ancak ülkesinin ABD heyetlerinin füzelerin sökülüp sökülmcdiğini denetlemek için Ukrayna'ya yapacağı yolculuklann masraflannı karşıldmayacağını söyledi. RamizAfia'nm anriam -___. İBATtNA(AA)- Arnavutluk'un eski Devlet Başkanı Ramiz Alia, anılannı yazdığı "Ben Tarihe Tanığım"isimli kitabırun ikincı bölümünde de ülkede komünistrejimdönemindeki baa olaylarla ilgili esrar perdesini aydınlatmadı. Evinde aylardır göz hapsinde tutulan Alıa, önceki gün Tiran'da piyasaya sürülen "Ben Tarihe TanığınV'ın ikina bölümünde, l960lardaeskıSSCB bü> ukelçiliğine yapılan bombalı saldın, eski Sav unma Bakanı Bekir Baiuku'nun idam edilmesi ve eski Başbakan Mehmet Sehu'nun "intihan" hakkında, kendisinin bir bilgisi bulunmadığını öne sürdü. Kozhıduy'aRus yakıtı • SOFYA(AA)- Bulgaristan'm sorunhı nükleer santralı Kozluduy'un önümüzdeki 5 yıl için yakjt ihtiyacının karşılanması konusunda Rusya ile anlaşmaya vanldığı bildinldi. Eiektrik idaresi yönetim kurulu başkanı Dçyanko Dobrev, Moskova ziyaretinden dönüşünde yaptığı açıklamada, anlaşmanın ocak ayı sonlannda imzalanacağını söyledi. Dobrev, santralın ilk dört blokunun yakıtı için Rus "Elektrostal*' adlı kuruluşla anlaşma yapıldığını, binermegavat kapasiteli diğer iki blokun yakıtı için ise başka bir kuruluş ile anlaşma imzalanacağını kaydetti. Rusya'dan almacak yakıtın 2 milyar levaya mal olacağını belirten Dobrev, bu miktann yansının gıda, sigara ve giyecek gjbi ürünlerle ödeneceğini söyledi. mektup • LEFKOŞE(AA)-20 ocakta göreve başlayacak ABD'nin yeni Başkanı Bill Clinton ile tngiltere Başbakanı John Major, Kıbns Rum Yönetimi Lideri Yorgo Vasiliu'ya birer mektup gönderdiler. Major, mektubunda, New York'taki son Kıbns göriişmelerinde önemli konular üzerinde daha fazla ıierleme kaydedilememesmden duyduğu hayal kınklığını beürtti. Major, 789sayıh kar4rda önerilcn "güven pr.'ır ••' önlcmlcrin bir LÖ! .«iıiı uvgulanmasıyoluna gidilmesinin önemli bir gehşme teşkil cdcıeğine inandığıru bildırdı Batılı başkentlerde Cenevre görüşmeleri son şans olarak değerlendiriliyor Müdahale arbkkendinidayatıyorDış Haberkr Servisb_ Bosna-Hersekte yaklaşık 9 aydır süren savaş şimdiden yüz binlerce kişinin ölürrrfıne neden oldu. On binlerce kadın tecavüze uğradı, insanlar Nazi toplama kamplan benzeri kamplarda işkcncelere uğradı. Savaşın başından beri Sırplar'ın kuşatması altında bulunan başkent Saraybosna ise yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı "en büyük toplama kampı"na dönüştü. Bosna-Hersek'te en başta sivillen hedef alan vahşet her gün televizyonlar, gazcteler, radyolar aracıhğı ile insanlara ulaştı. Ancak Batı, kendi coğrafyasındaki bu dehşet verici savaşı sessizce seyretmekle yetindi. Birkaç uçak dolusu "insani yardım" göndererek vicdanını rahatlatmaya çalıştı. Kuveyt'i işgaleden Irak'a karşı kısa bir zamanda çok sert tepki gösteren Batı, Bosna-Hersek konusunda hep "dıplomasıye bir şans tanımaktan" söz ettı. Bu şans önce Londra Konferansı'na tanındı. Londra Konferansı, hiç bir sonuç alınmadan dağıldı Ardından "belki Sırbıstan'da seçımleri Paniçkazanırdaışçözülür" denildi. Ama seçimleri, "Büyük Sırbistan" idealinin savunucusu, Bosnalı Sırp saldırganlann hamisi milliyetçi Sİobodan Mitoseviç kazanınca bu umutda yitirildi. Son olarak da Cenevre'deki yüz yüze görûşmeler beklendi. Cenevre görüşmelerinde Sırplar uzlaşmaz bir tutuma girdiler. "Danışmalar" için görüşmelere ara verildi ancak yapılan açıklamalar umut kıncıydı. Artık Ba'.ı'nın bir "şans" daha tanıyacağı girişım kalmadı. Batı'nın "kaçacak" bir yeri de kalmadı. Asken müdahale, kaçınılmaz bir secenek olarak kendini dayatmaya başladı. Batılı kamuoylannın tahammülü de, medyadaki görüntülerle iyice tükendi. Bu arada "insani nedenlerle"' Somali'ye müdahale yapıldı. Tahammülü tükenmiş sokaktaki insan şu soruyu sordu: Bosna ne olacak? Aslında elbette, en başta ABD olmak üzere Fransa, Ingiltereve Almanya'yı, "müdahale gerekli" noktasına getiren, sokaktaki insanın, medyanın tepkisi değil. Bundan önemlısı. Bosna'daki savaş, sonuçlan ıtibanyla "yayılma eğilimine" girdi. "Kosova'ya sıçrarsa" ile başlayan senaryolar, ABD'nin uykusunu kaçırmaya başladı. Bu noktada, "çıkarlar'" belirmeye başladı. Ve en başta Washington da olmak üzere, "müdahale kaçınılmaz" mınltılan, pek çok Batılı başkentte "yüksek ses"e dönüştü. Bu işte de öncülük "yine" ABD'ye düştü. Avrupa kendi göbeğıindeki bir sorunu çözmekteki aczi ile, ABD'ye, "patron benim" vurgusunu yapma şananı bir kez daha verdı. Öyle ki, ABD bile, "biz tek başımıza dünyayı herşeyden koruyamayız" demek zorunda kaldı. Şimdilik belirtiler, herkesin pazar günü Cenevre'de yeniden başlayacak yüz yüze görüşmelerden çıkacak sonucu bekledığını gösteriyor. Washington'da Kongre'nin çoğunluğu da "bir an evvel müdahale" edilmesinden yana ABD müdalıaleyikaçınılmazgöriiyor FUATKOZLUKLU WASH1NGTON - Tam 12 gün sonra görevi Bıll Ointon'a devrede- cek olan Başkan George Bush "Sı- rplara müdahale edılebıleceği" ifa- desini START 2 anlaşmasını im- zaladığı Rusya'da Devlet Başkanı Boris Yeltsin ve Fransa'da Cum- hurbaşkanı Mitterrand'la yaptığı görüşmeden sonra ilk kez ısrarlı bir şekılde kullanıyor. ABD başkentinde, geçen hafta sonunda başlayan ve verilen aradan sonra pazar günü yeniden sürdürü- lecek olan Cenevre görüşmelerin- den "sonuç çıkmayacağı" görüşü ağırlıkta. Salı günü çalışmaya başlayan 103'üncü ABD Kongresi'nin etkili çoğunluğu "bir an evvel müdahale" edilmesinden yana. Bosna dramına senatörlerin tep- kisi, aralık ayının son günlennde başlamıştı. Aralannda Ermeni ka- rar tasanlannın "en önde gelen sa- vunucusu" Cumhuriyetçi senatör Robert Dole'un da bulunduğu 12 senatör Bush'a mektup göndermiş- ti. "Bosna Hersek'teki halkın mum gibı erimesine göz yumamayız" di- yen senatörlere çok sayıda yeni katı- bmın olduğu kaydediliyor. Öte yan- dan Boşnak lider Alia lzzetbegoviç, dün Kongre'de 30'u aşkın üyeyle bir araya geldi. Bosna'da çarpışan taraflann li- derlerinin ilk kez yüz yüze görüşme- lerde bulunarak siyasi çözüm şansı- nı arttıracaklan "umudu"ndaki ABD'nin, ilk tur görüşmelerden sonra, daha önceden haarlanan "olası müdahale planlan"nı ele al- maya başladığı belirtiliyor. Savunma BakanlığVna yakın bir yetkili isim, önceki gün bir grup ga- zeteciye "Pentagon'un üst düzey kurmaylan, ABD öncülüğünde an- cak Batı'nın daha kapsamlı katıhmının sağlanacağı bir müda- hale, sonınun uzun vadeli çözümü için daha olumlu bir hava yaratır düşüncesindeler" dedi. Bu arada, Bosna-Hersek Devlet Başkanı Aha Izzetbegoviç'in yann Başkan George Bush ve ABD Dışiş- leri Bakanı Lawrence Eagleburger ile yapacağı görüşmelere Savunma Bakanlığı çevrelerinin "soğuk bak- tığı" öğrenitdi. Bir yetkili, tzzetbe- goviç'in görüşme talebının Beyaz Saray tarafından "reddedilmesi" amaayla çeşitli girişımler olduğunu da söyledi. Adının acıklanmasını istemeyen aynı kaynak. Kongre üyelerinin, fzzetbegoviç'e büyûk bir destek ver- mesinin Bush'la görüşme yolunu açtığıru belirterek "Savunma Ba- kanlığı çevreleri, bu görüşmenin, Sırplann ilk kez diğer taraflarla yüz yüze banş masasına oturulduğu bir dönemde gerçekleşmesinin yanlış olduğu inancındalar. Diplomatik girişimlerin önünü ü- kayabileceği, müdahakye soğuk ba- kan baa Batılı ülkeleri ve Rusya'yı öfkelendirebilecegi düşüncesinde- ler" diye konuştu. ABD, müdahalenin gündeme gel- diği günden ben bir türlü görüş bir- liğine varamadığı İngjltere'nin de desteğini almış görünûyor. Fransa Cumhurbaşkanı Mitterranddaaym şekilde desteğini sürdürüyor. Tam olarak sağlanamadığı belir- tikn Rusya desteği dışında ABD şimdilik rahat. Ancak, müttefikler arasında "Uçuş yasağını ihlal eden Sırp uçaklanrun yanı sıra havaalan- lanrun da bombalanması" planında daha önce ortaya çıkan görüş aynlığının sürdüğunden söz edil- mekte. ABD Dışişleri Bakanlığı çevrele- ri, müdahalenin kaçınılrnazlığı ko- nusundaki tüm verilere karşın Batı desteğinın güçlükle sağlanışmdan dolayı "öfkeli" görünüyorlar. ALMANYA Müdahaleye evet, katılıııaya hayır - ^ DİLEK Z A P T Ç I O C L U BERLİN - Almanya, Bosna-Hersek'e havadan sınırlı bir askeri müdahaleden yana: ama kendisi böyle bir operasyona doğrudan katılmak istemiyor. Son bir hafta içinde gerek Başbakan Helmut Kohl'ün Bosna-Hersek Devlet Başkanı Izzetbegovıç'le ve Dışişleri Bakanı Haris Slajdzıç'le yaptığı ikih görüşmelerden ge- rekse Alman Dışışlen Bakanı Klaus Kin- kel'in resmi demeçlennden çıkan sonuç bu. "Müdahaleye evet, doğrudan Alman katılımına hayır." Bosna-Hersek hden Alia tzzetbegoviç sah günü Alman Başbakanı Kohl'le bir telefon görüşmesi yaptı. lzzetbegoviç Kohl'e Cenevre görüşmelerinde savun- duklan ilkeleri açıkladı ve Batı'nın sınırlı bir askeri müdahalesi üzerinde durdu. "Sırplann askeri önlemlerle birlıklerini geri çekmeye ve ağır silahlanru UNPRO- FOR (BM Banş Gücü) denetimine sok- maya zorlaması" gerektiğini belirtti. Kohl bu talebin "meşru ve makul bir ta- lep" olduğunu söyledi ve eerçekJeşü'ril- mesine çabşacağmı belirtti. Izzetbegoviç'- in "smırlı askeri önlemler"'den kastı, ha- vadan bombardıman. Bosna-Hersek li- deri Batı'nın Sırp uçaklanm, askeri üs ve havaalanlanm, topçu birlikkrinin üsleri- ni bombalamasını istıyor. İzzetbegoviç'in Kohl'le telefon görüş- mesi basına sızarken Alman Dışişleri Klaus Kinkel de ilk kez açıkça "askeri müdahale"den söz etti. Partisi Liberalle- rin genel başkanlığına adaylığını koydu- ğu toplantıda önceki gün bir konuşma yapan Kinkel "Havadan kısıtlı bir ope- rasyon makul gözüküyor'" şeklinde ko- nuştu. Ve "Almanlann bu operasyonda geri planda kalması daha doğru olacak- ür" dedi. Alman Anayasası. ordunun yurt sa- vunması ile NATO dışında askeri operas- yonlara katılımını yasaklıyor. Başbakan Kohl, BM ambargosunun gerçekleştiril- mesi için Adnyatik denizine savaş gemisi yollayarak bu yasağı deldi ve muhalefet- teki sosyal demokratlann sert protestosu ile karşılaştı. Mostar'dan tahHye edSen Boşnak çocuklar kendBerine eşfik eden büyöklere neden evterini tak eOnek zorunda kaMddanm soruyor.! büyükleri ise yarmın büyükkrne aydıriatKn yanıt vermekte zorianıyor. (Fotoğraf: Der Spıegel) Paris'e göre diplomatik girişimlerbaşansızolursakuvvete başvuraıa kaçınılmaz Görüşmeleriıı sonucu bekleniyor MİŞELPERMAN PARİS - Fransa'da genel hava Bosna'ya as- keri bir müdahaleden yana. Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile ABD Başkanı Bush'- un görüşlerinin "yakınlaştığı" ve Cenevre Konferansı'na "son bir şans" tanıdıklan göz- lendi. Mitterrand askeri müdahale uyansını, geçen perşembe akşamı, TV ile radyolar tarafından yayımlanan yeni yıl mesajında vurgulamışü. Fransa Cumhurbaşkanı, Cenevre görüşmele- rinin başansızlıkla sonuçlanması halinde, kuv- vete başvurmanın kaçınılmaz olacağını ancak bu müdahalenin BM çerçevesinde, ABD ve Avrupahlann katkısıyla gerçekleştirilmesi ge- rektiğini vurguladı. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile birl- kite START-2 anlaşmasının imzaladıktan sonra Moskova dönüşü, geçen pazar Paris'e uğrayan Bush "Fransa ile ABD'nin birbirleri- ne çok yakın" olduğunu belirtirken Bosna- Hersek hava sahasının ihlali halinde. Sırp kuv- vetlerine karşı havadan müdahaleden söz etti. Ancak ABD Başkanı, diplomasiye bir şans da- ha tarunması gereğine de işaret etti. Aynı şekil- de Mitterrand da, Cenevre'deki görüşmelere şans tanınmasını istedi. New York'tan Paris'e ulaşan haberler ise Fransa'nın BM kulislerinde, askeri müdahale- ye ilişkin bir karar tasansının "bu hafta sonun- dan önce" hazırlanabilmesi için caba harcadığı yolunda. Fransa'nın bu gjrişımle askeri müda- hale karannın, 10 ocakta yeniden başlayacak Cenevre müzakerelerinden önce oylamaya su- nulacak hale getirerek, tüm taraflar üstüne bir "baskı" oluşturmayı hedeflediği belirtiliyor. Ulaşan haberlere göre Fransa, ABD, tngil- tere, Rusya ve İspanya, olası karar tasınsmın içeriği konusunda bir süredir görüş alışverişin- de bulunuyor. Bu arada, Rus diplomatlannın "ihtiyath, fakat kapalı olmayan" bir tutum sergiledikleri söyleniyor. Bilindiğı gibı genelde Sırplarla Ruslar, Ortodoks dinine dayanan bir yakınhk içinde. öncülüğünü Fransa'nın yaptığı söylenen ye- ni BM karar tasansının metni kesin halini al- dıktan sonra bilgj edinmelen için Güvenlik Konseyi'nin diğer üyelerine iletilecek. öte yandan, Fransız Dışişleri Bakanı Ro- land Dumas'ya, geçen hafta sonu Cenevre'de, Saraybosna'daki ilgili taraflann önemli bir va- atte bulunduklan son bakanlar kurulu toplan- tısında açıklandı. Buna göre ilgili taraflar, Sa- raybosna'yı bir "açık kent" olarak ilan etmeyi ve kenti kuşatan askeri birlücleri 30 km. geriye çekmeyi kabul etti. tNGtLTERE Gözler ABD'nin işaretinde• tngiltere, askeri bir müdahale- ye kalkışmamak için her türlü manevrayı deniyor. Ama dış si- yaseti, Washington'a ipotekli ol- duğu için seçeneği de yok. EDtPEMTLÖYMEN LONDRA - Amerikan yönetinünin Avrupa'daki uygulayıası Ingiltere, Bos- na Hersek'e askeri bir müdahale konu- sunda da Washington'dan direktif bekli- yor. Ingiltere isteksiz. Bu nedenle, Bosna bunahmına bir çözüm aramak amaayla pazar günü bir araya gelecek olan tarafla- nn, mümkün olduğu kadar birbirlerine taviz vermelerinden yana. Bunalımı. şimdiki gibi müzmin bir ça- tışma düzeyinde tutmalannı ve mevcut sınırlar içinde kalmasını da tngiltere ka- bul edebilir. Amerikan-İngiliz görüşüne göre Bosna konusunda yapılabilecek tek şey, Boşnak ya da Sırp aynmı yapmadan sıkıntı içindeki insanlara yardım malze- mesi ulaştırmakür. Ama bu yardım mal- jçmesı sadece insancıl amaçlı ûkcak.nx. Çaüşmalar sürecek, insanlap ölecek, do- nacak, göç edecek, ama Avrupa'nın vic- danı yollanan insancıl malzeme ile ferah- layacaktır. Kuveyt bunalımı sırasında, yüz kızartı- a bir aşın miUiyetçUik sergileyen baa tngiliz gazeteleri, şimdi olaydan habersiz göriinüyorlar. Kuveyt'e giderek Kuveyt'i özgürlüğüne kavuşturmak gerektiğini sa- vunan bazı gazeteler, şimdi "Bosna soru- nunu Bosnalılar cözsün" diyorlar. Ciddi basındakı cıddı kalemler ise sürekli ola- rak "Bir şeyler yapılmalı" diyerek akıl ve- riyor, ancak neyin nasıl yapılacağı hak- kında belirgin bir önerileri yok. Bunalıma çözüm arama çabalannda ortak başkanlardan birinin tngiliz ohna- sı. tngiltere'nin bu konuda çok sarnimi bir çaba harcadığı anlamma da gelmiyor. Hatta AT arabulucusu Lord Oven'in ba- zı değerlendirmeleri ve sözleri, sorunu an- cak ruç anlamayan bir kişinin söyleyebik cegi türden. tngiliz siyaset sahnesinde kt narda köşede kalan, siyasetçiliğinin tek önemli görevi, 197O1erdeki dışişleri ba- kanhğmdan ibaret olan Lord Ovven, son secimlere katılmayıp milletvekilliğinden de aynlmış, hizmetlerinden ötürü kendi- sine Lord unvanı verilerek Lordlar Ka- marası'na göndenlmiş, bir anlamda işsiz kalmış ve sonuçta şimdiki görevine atan- mıştı. Bir askeri müdahale konusunda, "Yazın belki olabilirdi. Ama kışın asker- lerin dışarda bannmalan güçtür" tarzm- da ancak abuk sabuk denilebikcek de- meçler verebiliyor. Oysa bu göreve seçjJ- meden önce ciddi gazetelere yazdığı bır- kaç makalede, askeri müdahaleyi sa- vunuyor, hükümeti Sırp saldırganlığına karşı pısınkukla suçluyordu. tngiltere için Bosna'da en iyi çözüm, çatışmalar durmasa bile hiç olmazsa ya- yılmaması. Bunun nasıl sağlandığı tngil- tere için önemli değil. Boşnaklann bu mücadeleyi kaybettik- kri, sonınun esas Hırvatlar ile Sırplar arasında çözüleceğinin bib'ncınde tngUte- re. O kadar ki Ingiliz Savunma Bakan- lığı'na yakınbğı ile tanınan bir siyaset araştırma kurumu, Bosna'nın kantonla- ra nasıl bölüneceğini, daha Lord Ovven bu göreve atanmadan önce saptamış ve bunun haritasını bile çıkartmıştı. tngiltere tekıl bir Bosna Cumhuriyeti'- ru aylarca önceden gözden çıkartmıştı. Bosna-Hersek için BM'nin olası müdahale karan kapsamında hazır bıüundurulan takviyeli tabur, tugay düzeyine çıkanldı Türkiye isteııdiği aııda asker göndermeye hazır • Dışişleri çevreleri, Türkiye'nin, BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin geçmişte "Müdahale için kimse asker vermiyor" sözlerine hazırlanan ta- buru tugay düzeyine çıkararak yanıt vermek istediğini belirttiler. EVRENDEĞER ANKARA - Cenevre görüşmelerinin başa- nsızhkla sonuçlanması durumunda Bosna- Hersek'e yönelik bir askeri müdahalenin ka- çınılmaz hale geleceği görüşü Batılı başkent- lerde ağırbk kazanırken, Türkiye, Bosna- Hersek için Birleşmiş Milletler'in (BM) olası müdahale karan kapsamında hazır bulun- durduğu takviyeli taburu, tugay düzeyine çıkardı. Genelkurmay Başkanlığı, BM'nin olası bir müdahale karan alması sonrasında, hü- kümetin direktifi çerçevesinde "gerektiği takdirde bir ya da iki taburun, gerektiği tak- dirde de bir tugayın bölgeye sevk edilebilece- ğini" bildirdi. Sınırlı bir hava müdahalesi ka- ran çerçevesinde de Türkiye bir fılo uçağını hazır bulunduruyor. Bosna-Hersek için Türkiye, bir yandan diplomatik girişimlerini sürdürürken askeri haarlıklanna da ivme kazandırdı. Önümüz- deki hafta SenegaFin başkenti Dakar'da ger- çekleştırilecek Islam Konferansı örgütü'- nün (İKÖ) Genişletilmiş Başkanlık Divanı toplantısında Ankara, Bosna- Hersek konu- sunu, gündemde bulunmamasına karşın dile getirecek ve BM'nin bir müdahale karan al- ması amaayla tKÖ'den zorlayıcı yönde bir karar çıkması için cahşacak. Daha önceden takviyeli tabur seviyesinde hazırlanan Türk birliği de, tugay düzeyine çıkanldı. Haznianan tugayın bünyesinde, Banş Gücü'nde görev yapabilecek nitelikteki bir- liğin yanı sıra zırhh, piyade ve hava indirme birlikJeri de bulunuyor. Türkiye aynca BM'den sınırlı bir hava müdahalesi karan çıkması olasılıgı karşısın- da bir uçak fılosunu hazır bulunduruyor. Ancak Genelkurmay kaynaklan. hazır bu- lundurulan hava fılosunda yer alan uçakla- nn tipleri konusunda bilgi veımekten kacını- yorlar. Genelkurmay Başkanhğı'ndan üst düzeyli bir askeri yetkili, daha önceden hazırlanan taburun, tugay düzeyine çıkanlması konu- sunda Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken şöyle konuştu: " Biz, bir dünya devletiyiz. Hükümetin, si- yasi iradenin isteyeceği duruma göre, politik ortama ve ihtiyaçlara göre, bir taburdan bir rugaya kadar TSK istenilen kuvveti gönder- meye haardır. Bir tabur da iki tabur da iste- nebılir, bir tugay da istenebilir. TSK, bu ihti- yaa karşılamaya hazırdır. Hazırlıklanmızı buna göre yaptık. TSK, bir tugaya kadar kuvveti oraya sevk etmeye hazırdır. BM der- se ki bir tabur gönder, bir tabur gönderilir, bir tugay gönder denilirse, çna göre gönderi- Kr." Askeri yetkililer, olası müdahale karan çerçevesinde, tugayın bölgeye sevki için de alternatif planlamalann yapıldığını söyledi. " Bir tugayı göndenneye hazır olan bir ülke, onu nasıl göndereceğının planlamamasını da yapar" diyen askeri yetkililer, sevkin ha- va ya da deniz yoluyla yapılması olasıkklan üzerinde dunılduğunu bildırdiler. Dışişleri çevreleri, ABD'nin, Türk asker- lerinin Bosna olayına kanşmamasını iste- dikleri yolundaki haberler konusunda, Tür- kiye'ye, ne BM'den, ne de ABD'den, olası bir müdahaleye Türkiye'nin çağnlmayacağı yolunda bir mesajın resmen iletilmediğini bildirdiler. Aynı çevreler Türkiye'nin, BM Gcncl Sek- reteri Butros Gali'nin geçmişte "Müdahale için kimse asker vermiyor" sözlenne, han- rlanan taburu tugay düzeyine çıkararak, yanıt vermek istediğini sözlerine eklediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle