Katalog

8OCAK1993CUMA CUMHURfYET SAYFA KÜLTÜR 11 "Kûltûrsûzleştipme" sempozyumu • KültürServisi - Adapazan Sanayi ve Ticaret Odası, "Kültürsûzleşiirme ve J Biz" başlıkh bir sempozyum düzenliyor. Yann gerçekleşecek sempozyuma konuşmacı olarak, Cevat Çapan, Adnan Özer. İskenderSavaşır. Mehmet Altan, Mehmet Doğan, Bülent Kahraman, îsmet Arasan, Hûsamettin Arslan, Atılgan Bayar. Enver Ercan, Ahmet Kot, Necati Mert, Oktay Taftalı ve İhsan Sezai kaülacak. Adapazan Sanayi ve Ticaret Odası Salonu'nda yapılacak «împozyum, 10.30'dabaşlayacak. ,OBAV,FIA'yaûyeoldu • ANKARA(UBA) - Devlet Tiyatrolan, Opera ve Balesi Çahşanlan Yardımlaşma Vakfı (TOSAV), Uluslararası Aktörler Birliği'ne (FIA) üye oldu. TOBA V'dan yapılan açıklamaya göre, geçti|imiz ay Uludağ'da düzenlenen Uludağ Semineri öncesinde, FIA, TOBA Vın başvurusunu değerlendirerek üyeliğe kabuletti. Kabulden sonra, geçen ay Kanada'da yapılan ve Kanada Aktörler Birligi tarafından düzenlenen 19. FIA Genel Kurulu'na TOBAV da ılk defa kauldı. Tiyatroculap yardımı az buldu •I ANKARA(UBA) - Ankara Büyükşehir Beledıyesi'nin amatör ve Özel tiyatrolara yaptığı yardım, tiyatrocularca az bulundu ve yardım miktannın artınlmasııstendi. Belirlenenmiktarlar, düzenlenen bir törenle, Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın tarafından tiyatrolann (emsilcilerine verildi. Tiyatrocular, Ankara'da şehir tiyatrolannın kunılması isteklerini de dile getirdiler. Şefik Faruki Bursa'da • BURSA(AA) - Pakistan'lı sanatçı ^Sefik Faruki'nın. kardeş şehırler Multan Bursa'yı konu alan resimlerinden ^.oşansergi Bursa'da açıldı. Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi'nde 15 ocağa dekaçık kalacak sergide, sanatçının 40 suluboya yapıü yer ahyor. KTÜ'den'Hürpem Sultan' •TRABZON(Cumhurivet) - Karadeniz Teknık Ünıversıtesı (KTÜ)Tiyatrosu, Orhan Asena'nın "Hürrem Sultan" adh oyununu bugün ve yann KTÜ'de, pazartesi ve salı da Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda sahneleyecek. Daha önce tie Sivas ve Samsun'da sahnelenen oyunu Ahmet Akyol sahneye koyuyor. Şubat ve mart aylannda Azerbaycan ve Kıbns'ta sergilenecek oyunun yönetmeni ve oyuncu kadrosu, KTÜ'de öğrenim yapaifammörlerden ahışuyor. KBT'deocaketkinliklePi • tZMİT(AA) - Kocaelı Bölge Tiyatrosu (KBT) ocak ayında üç oyun, söyleşi ve gitar resitaliyle etkinliklerini sürdûrüyor. KBTTiyatroTopluluğu, 22-29 ocak tarihlerinde "Meddah Amca" adlı çocuk oyununu, yann ve 16-22-23-30'unda da " Vahşi Baü" adh epik oyunu, 28 ocakta da Yavuzer Çetinkaya'nın anısına "Tıyazro" adh yapıtı sergileyecek. KBT'deaynca, Melısa Gürpınar ik Tanju Cılızoğlu'nun konuşmacı olarak katılacağı "Tiyatronun Toplumsal Kalkınmadaki önemi" konulu söyleşi gerçekleşecek. Cem Ikiz'ın gitar resitali de KBT'nin etkinliklen arasında izlenebilecek. ÖğretmenDûnyası14 SİN EMA ATİLL ^ ^ Kdttnr Servia - Ankara'lı öğretmenler tarafından çıkanlan "Öğretmen Dünyası" adlı dergi 14yaşinıdoldurdu. özeldersaneciliğeve pahalıeğiüme karşı çıkan dergi. 8 ki^ilik bir yazı kurulu tarafından yönetiliyor. Laik bıreğitimı savunan dergırun. ANAP ıktidan döneminde Mılh Eğıtım Bakanı Vehbi Dinçerkr tarafından okullara sokulması yasaklanmış ve yöneticileri de 1402 sayıh yasaya dayarularak görevlerinden uzaklaştınlmışü. OzkanYalçın'a •ANKARA(AA)-KültûrBak£mhğı tarafindan düzenlenen 'Roman- Öyku- Şiir Yanşması'nda iik üç derecede odüle layık yapıt bulunarnadı. Roman ve şürde 5'eryanşmacının yapıtlan mansiyon kazarurken, öykü dahnda da dereceye değer yapıt bulunamadı. Roman dahnda başvuruda bulunan 26. öykü dahnda 120, şiirdahnda da 429 şiir,jüriler tarafındandegerlendırildi. Roman dahnda Hasan Aii Toptaş 'Sonsuzluğa Nokta", Ayhan Büyükınal 'Haüç Köprüsü'nde BirSerencan", Mehmet Uyar 'Efsane Senfoni' adh yapıtlanyla mansiyon kazandılar. Mansiyon kazanan sanatçılara 2O'şer milyonluk para ödülü verilecek. Şiir dahnda ise, Ozan Teffi 'Yolcıı, Aşk, Aynhk, Özlem', Leyla Şahin 'Kerem Tanhı', Özgen Seçkin 'tnsanım, Anyorum', A. Kadir Demirci 'Zamanlardan Istanbul' ve Yıldınm Doğan Ergeneh 'Bu Şehri Amasyadır Sıvas Postası" adlı şiırleriyle rr ^iyon aldılar. Şiir dahnda mansiyon k anan sanatçılara da S'er milyon lirahk para ödülü venlecek. 'Üst üste zamanlap' • KültürServisi - Hûsamettin Kocan'ın yapıtlanndan oluşan "Üst üste zamanlar" adh resim sergisi Frankfurt'ta açıldı. Mariott Otel'dedüzenlenen sergide, sanatçının büyük ebatlı 14 yapıtı yerakiı. kültürlerarasıilişkıleri güçlendirmek ariıacıvla düzenlenen sergi Almanya'nın diğer kentlennde de tekrarlanacak. Sergide Hüşamettin Kocan yapıtlannın her birinde küJtürel ceşıtlıliğiyansıtıyor.Sergide yer alan yapıtlarda ızlenen mıtolojik atmosfer, bu nedenle günümüz ınsanının yaşamına uzanıyor. 'Müthiş Yemek'te gerçek ve gerçeküstü düşler, metaforlarla farklı ve şok edici görsellikte sunuluyor Hazmedebiknek içiıı çok aç obnalısınız Müthiş Yemek (The Naked Lunch) I Yönetmen ve Senaryo: David Cronenberg j Görüntü: Pe- ter Suschitzky / Müzik: Howard Shore, Ornette Coleman / Oyun- cular: Peter Weller, Judy Davis, Ian Holm, Julian Sands, Roy Scheider, Moniaue Mercure, Nic- holas Campbell, Michael Zelniker I Bir Kanada-A BD filmi / 115 da- kika. "Hiçbir şey gerçek değildir.. Her şeye izin vardır" diyor Cronenberg,filminbaşı- nda. Daha doğrusu romanın yazan NVillı- am Burroughs'un bu cümksini fihnine açıhş yapıyor. Fıhnin bir yerinde de, "Ahşıbnış gerilim ve ntm duygusunu tü- müyle yadsımak gerekir" tarzında bir cümle daha var. Yalnız bunlar bile nasıl farkh, nasıl kendine özgü bir fıhn karşısı- nda olduğumuzu haberlemeye yeter. "Beat kuşağı" veya "yıtik kuşak" diye adlandınlan Amenkan yazarlanndan bin olan Wilham Burroughs, 1959'da yayımla- nan ve hemen bir kuşağın fetiş kıtaplan- ndan biri olan "Çıplak Yemek" adh yapıtını, kuşkusuz ki bağımlısı olduğu uyuşturucunun etkisıyle yazmıştır. En ha- yal gören bir insanın zıhninden bile kolay kolay geçme>ecek bir dizı sann veya kara- basandır bunlar Romanın sonunda ya- zann kendisi zaten şöyle demıştir: "Bir ya- zar, yalnızca bir şeyi yazabılir: Yazma anı- nda duyulannın kavradığını... Ben yalnı- zca bir kayıt makinesıyim... Hiçbır biçim- de bir öykü. bir entrika, bir senaryo öner- miyorum. Bir ruhbihmsel sürecin kimi gö- rünümlerinin dolaysız biçimde saptan- masına ulaşabildiğim ölçüde, sınırlı da olsa bir rol oynayabihrim." Çapraşık bir konu Burroughs'un bu "duyularimparatorlu- ğu"nu, uyuşturucunun insan beynini ahp götürdüğü ve ancak yaşayanın bılebıleceği düşler alemini sinemalaşürmaya kalkmış David Cronenberg. Bir "rastlanü sonucu" 'Çügın' bir zihinden ftşkıran bir romandan yönetmen Cronenberg, özel efektlerie inanıbnaz bir görsel etki yaratıyor. başladığı fantastik sinemada (kendi deyi- mı) kalmayı seçen. insanoğlunu fıziksel ve ruhsal olarak değiştiren,dönüştüren, ona başka yapılaröneren fantastik-bilimkurgu arası öyküleri büyük bir ustahkJa anlat- masını bilen yönetmen, yine kendisi gıbı Burroughs hayranı bir yapımcı (Jeremy Thomas) ve bir oyuncu (Peter NVoller) ile anlaşıp bu neredeyse olanaksız işe gjriş- miş... "Müthiş Yemek", anlatıhnası ola- naksız denecek kadar çapraşık bir konuyu, bir anlamda 1940'lann klasik polisiyeleri- ne benzeyen (Woller'ın hiç çıkarmadığı fötr şapkası. bu izlenimi pekiştiriyor) bir havayla anlatan bir film. Öykünün, fıhnin ana temalannı saptamaya çahşmak, belki konusunu anlatmaktan daha ilgı çekici olabilir. Neler anlatmış Burroughs ve Car- penter neleri görüntülemeye cahşmış? Yazmanın soyluluğu Bir kez ve öncelikle, yaa yazmanın ne denli belalı, zor ve "tehlıkeli", ama aynı öl- çüde de kutsal bir ış olduğu anlatılıyor. Fihn. sanki tümüyle yazma eylemi üzerine bir metaforlar toplamı. Bu arada, ana mo- tiflerden biri olan ve dev birer hamambö- ceği bicimıne girip ağız/anüs arası bir de- likten "konuşan" türlü-çeşith daktilo ma- kineleri. tüm bir düşler/karabasanlar seri- sinin sonuç olarak "bir romanın yaa- hnası" amacına dönük biçimde işlev gör- mesı. Burroughs'un, tüm capraşıkhğı altı- nda, temelde yazmanın önemine ve soy- luluğuna dönük bir yapıt ürettiğini vurgu- luyor. Burroughs daktilo makineleri denh, her türden böceklerden de (karafatma, çiyan, kırkayak, vs.) esinleşmiş, etkilenmiş. Ger- çek yaşamda bir "kaza sonucu" öldürdü- ğü kansı (ama fılmın bir kahramanı "kaza diye bir şey yoktur" diyor), romanın da ana motiflerinden biri ohnuş. Burroughs, eşcinsellıgini de yansıtmış romana... Tıpkı Paul Bowles ("Çölde Çay") gibi, o da Afri- ka'nın güneşli kentlerinde (bu kez Tanca), genç Arap çocuklannın dıri bedenlerinde şehveti aramış "günah yüklü" Batılı yazar- lardan... Her türden uyuşturucuyu ve keyif verici maddeyi de ihmal etmemiş... Böylesine "çılgın" bir zihinden fışkırmış bir romanın, Cronenberg gibi kişısel ve kuşkusuz kendi alanında dahi bir yönet- menin eline düşmesı bir şans ohnuş. Cro- nenberg, çağımızın en büyük "özel efekt" uzrnanlanndan sayılan Chns Walas'la iş- bırliğı yaparak,filmindönüşüm ve "değışi- nım" sahnelerine inanılmaz bir görsel etki sağlamış. Yaşayan, canh organizmalara dönüşen yazı makınelen kadar, sevıştıği Tancah çocuğu bir örümcek gibı uzayan ellenyle ve yine dev bir böceğe dönüşerek öldüren İsviçreh sekansı, herhalde kolay kolay belleklerden cıkmayacak bir sinema- sal görüntü. Herkesin midesine göre degil Fılm. içerdiği sözümona uluslararası ca- susluk ve bılgı hırsızlığı teraasıru hiçbir anı- nda cıddiye almıyor kuşkusuz... Cronen- berg, diğer fılmlerinden çok daha öteye gj- derek, bu kez ticari tüm kaygılan dışlamış ve kendisini tümüyle sannIan ıçınde yazan çılgın bir yazann özgün yapıtını sinema- laştırmaya adamış... Onun tüm gerçekdışı ve gerçeküstücü öğelenni koruyarak, hatta romandan da öteye gıdıp gerçekle gerçe- küstü düşleri tümüyle birbiri içinde kanşik biçimde vererek... Tüm bu yazdıklanmdan anlaşılacaktın "Müthiş Yemek", herkesin midesine göre degil. Bu filmı "hazmetmek" için sınemaya karşı gerçek bir merak, yenihklere karşı tam bir açlık, özgün, farkh ve "şoke edıci" olana karşı tam bir hoşgörü gerekiyor.. Fihn, büyük bir olasıhkla sinema tarihınde 1928-30'larda Bunuefin "Endülüs Köpe- ği" ve "Altın Çağ" gibi tümüyle gerçeküs- tücü yapıtlannın oynadıgı role benzer bir rol oynayacak, aynı kategoride ve belki de, kimbilır, aynı önemde olarak anılacak. Ancak çağımızda -1930'lardan farkh ola- rak- tüm dünyanın hemen hemen tek kö- kenlı ve tek kaynaklı bir "kıtle kültürü"ne ve onun ölçütlerine bu denli teslim olmuş bulunması, bu tür bır fıhnin tüketiminı bel- ki 60 yıl öncesıne kıyasla çok daha zor kıhyor... Sadece başı ve sonu çarpıcı bir korku filmi birmüsamereHayvon Mezarljığı 2 tPet Sematary-2) / Yönetmen: Mary Lambert} Oyuncular: Edward Furlong, Jason McGuire, Anthony Echvards I Bir Son Mohikan'da 1750 yıUannm Amerikası'nda, tngiliz kökenU,Mohikan kabilesi tarafmdan bûyütülmüş Hawkeye'nin öyküsû. Savaş, ölüm, kıyım ve serttopraktayeşerenbfr bitki gibi fıliz atan aşk.. Eşiııe az lustlaıın- bir görsel şöleıı Son Mohikan ( The Last ofthe Mohicans) / Yönetmen: Michael Mann ! Senaryo: Michael Mann, Christopher Crowe / Görüntü: Dante Spi- nott j Müzik: Trevor Jones, Randy Edelman / Oyuncular: Daniel Day- Lewis, Madeleine Stove- Wes Studi, RussellMeans, Eric Schweig, Jod- hi May, Steven Waddington / Bir IVarner Bros.filmi /112 dakika. James Fenimore Cooper'ın, bizde "Mo- hikanlann Sonuncusu" diye bilınen ro- manını ilk çocukluğumda okumuş ohnah- yım. Ama bende pek iz bırakmamış. Bu ro- mandan yapılan 1936 tarihli fıbrıin (son modaya göre renklendiribniş) bir kopyası ise çoİc yakın günlerde TV ekranlanna gel- di, ama kaçırdım. "Miami Vice" dizisini çektiği belirtılen Michael Mann'in bu ilk sinema fıhni dene- mesi ise perdede son zamanlarda eşini az gördüğümüz bir büyük destan, bir görsel şölen bıçimınde karşımıza geÛyor. 1750 yıllannın Amerikası'nda, İngihz kökenli, ancak Mohikan kabilesi tarafından büyü- tühnüş olan Hawkeye'nin serüvenini iz- liyonız. Dönem, bizim hiç bilmediğimiz bir dö- nem (çünkü western türü, genelde 19. yüzyıla eğihniştir). Bu nedenle, filmde ka- çınıİmaz biçimde özetlenen ilişkileri, kişile- rin konumlannı, olaylann gidişini anla- mak önce kolay gözükmüyor. Çok özetle, Amerika kıtası için savaşan Fransızlarla lngilizler ve onlann arasında kalan, kaçını- hnaz biçimde yan tutan yerlilerin öyküsü anlatıhyor. Filmin yaklaşık ılk yansı, çok iyi anlaya- madığımız bu ilişkilenn kurubnaayla geçi- yor. Bu arada Daniel Day-Lewis'in can- landırdığı Hawkeye'nin babahğı olan "Son Mohikan" reis Chingachgook ve kardeşi Uncas'la ilişkilerinde, dünyamızın artık pek bilmcdiği garip bir sevgi ve soyiuluk tadı sezer gibı oluyoruz. (Oysa bu ilişki, ro- manda çok daha güçlü biçimde belirtil- miş). ıkinci yanda ise öykünün/filmin ana te- tanını savunma içgüdüsü... Savaş, ölüm, kıyım... Ve tüm bunlann kıyısmda, sert toprakta yeşeren bir bitki gibi filiz atan aşk... "Son Mohikan", "son tahhlde" ilginç ve sürükleyici bir fihn... Çünkü bir yandan tarihin çok az bilınen bir bölûmüne ilgi çe- kici bir ışık tutuyor, öte yandan, tarihle fa- lan pek ilgisi ohnayabilecek, bunda da hakh bir çağdaş. seyirciye etkileyici bir aşk masah ve sürükleyici bir serüven fümi su- nuyor. Bu arada, Ingiliz-Fransız çekişme- sine ve genelde Amerika kıtasındaki sö- mürgeleştirme, işgal ve yerli halkın kıyımı olaylanna bakışı da yetennce ilerici. Daniel Day-Lewis ise, doğrusu kendisini gösterme olanaklannın çok az olduğu bir rolde çok başanh. "Sol AyağmTda kendi- sine sunulan muazzam oyunculuk olanak- lannı çok ıyi değerlendirmiş olan bu büyük oyuncu, burada pek tanımlanmamış bir ki- şiliği, fiziği ve ekonomik oyunuyla yaşar hale getiriyor. Onu izlemek bile,filmingö- rülmesi için bir neden sayılabihr. Paramoımt (UIP) filmi. Korku sinemasının şimdihk bilınen 2 kadın yönetmenınden biri okn Mary Lambert'in "Sıesta" fihninden, gızemli ana kaynaktan (romandan) gelen bir tat almıştık. "Hayvan Mezarhğ^"nın ilk bölü- mü ise özgün konusu ve kimı sahneleriyle doğrusu oldukça ürpertici anlar ya- şatmışn. "Devam fılmleri"ne pek güvenmememi- ze karşın, çoktandır özlediğimiz "korku dozu"nu ahnak için gıttiğuniz "Hayvan Mezarhğı 2" ise, doğrusu bizim için düşkınklığı oldu. Lambert'in filmi, ilk fıhnin dekorunu oluşturan ünlü Kızüklerih' mezarhğı çevre- sinde geçiyor yine... Olaylardan yıllar son- ra, ünlü bir oyuncu olan annesi bir çekim- de kaza geçirerek öhnüş bir çocuk, ba- basıyla birhkte buraya taşınıyor. Olaym iyi ve kötüleri hemen belli oluyor: JefTin tek arkadaşı olan tombiş Drew'ün aynı za- manda şerifde olan üvey babası. Drew ka- dar köpeğine de kötü davranmaktadır. Okuldakı bir gnıp çocuk ise ölen anne- siyle alay etmekle başlayan bırdızı kötülük içinde JefTin başına bela olacaklardır... "Hayvan Mezarhğı 2"nın başı ve finah çok etkileyici. Başta, annenın bir set ka- zasıyla elektriğe kapılarak öhnesı sahnesi, fıhne ilginç bir "start" verjyor. Fmalde ise, özelhkle ana-oğul ihşkisinın gizemlerine dayanan ve kolay unutulamayacak güçte bir bölüm var. Ancak kadın yönetmen fil- min bütününe egemen olamamış. Baştan sona gerilimi ayakta tutmakta dâ, kişıleri Lambert'infibniyine ilk fibnde okhığu gibi Kızriderili mezariığı çevresînde geçiyor. ve olaylan yer yer gülünçlüğe düşmekten kurtarmada da başanh değil. Fihn, yer yer ürkünç bir karabasandan çok, grotesk bir okul temsihne dönüşüyor. Ve Uk filmden bilinen ana temalanna ve ürkünçlük mo- ü'flerine pek yeni bir şey eklemıyor. Bir gerilimfilmidaha 'Şeker Adamın Laneti' Olünıün romantik korkusuKûltûr Servia - "Şeker Adamın Lanetı" (Candyman) şu sıralar sinemalarda göste- rimdeki genhm ve cinayet fıhnlerinden biri. Bernard Rose'un senaryosunu yazdığı ve yönettiği fihn, bir şehirde işlenen esra- rengiz cinayetlerin bır antropoloji doktora öğrencisi tarafindan araşünlmasını konu ahyor. Esrarengiz cinayetleri, akademik çah- şmalan olan şehir efsaneieri kapsamında araştırmaya başlayan doktora öğrencisi Helen Lyle, sonunda inanıbnaz bir efsane- ye ulaşır. Bu efsanenin kahramanı, "Candyman" adh çengel kollu. efsanevi bir katildir. Araştırmalan ilerledikce kendisini daha Daniel Day-Lewis'i izlemek bile, filmin görülmesi için bir neden sayüabilir. malan görkemli biçimde gelişiyor, zengin- leşiyor. Ülkelerinın ve dünyanın korkunç biçimde değiştiğine, dönüştügüne, tarihin oluşmasına tanık olan bir avuç insanın dramını yaşıyoruz. Tarih, onu yapan tüm öğelerle bırlikte karşımızda duruyor: Em- peryalızm, emperyalistlerin o anlamsız gu- ruru, azgın milliyetçilikler... Toprağın, kı- talann paylaşımı, mülkıyet tutkusu, va- DORSAY'IN YILDIZ TABLOSU ! • • MR Müthiş Yemek Son Mohikan ölüm Kadına Yakışır Acı Ay Hayvan Mezarhğı öldürme Üzerine Bir Film NıtirHİlTlOTiHr Harbiye As, Kadıköy As Beyoğlu Emek, Şişli Kent, Kadıköy Reks, Maslak Mevampick, Bakırköy 74, Çemberlitaş Kadıköy Süreyya, Osmanbey Gazi, Beyoğlu Atlas, Bakırköy Renk Beyoğlu Lale, Kadıköy Ocak, Harbiye As Beyoğlu Beyoğlu,Kadıköy Kadıköy, Pendik Oscar Ortaköy Kültür Merkezi ıunmafi ••• * ••• •• •• • Â ± A • Sıradan * • Görülebılır ••• Gerçekten ilginç ••••*• Başyapıt. fazla olayın içinde bulan Helen, olaylann bir efsaneden ıbaret olmadığını farkeder. Fihnin yönetmeni ve senaristi Bernard Rose sinemaya 1988'de "Paperhouse" adh fihn ile gırdi. lki yıl sonra başrolünü Kiefer Sutherland'ın oynadıgı "Chıcago Joe and Showgiri" adh yapımı gerçekleşürdi. Tele- vizyon için ve çeşith tanınmış müzik toplu- luklan için video klipler de yapan Rose, "Candyman" için şunlan söylüyor: "Gerçek anlamda bır korku fıhni. Ölüm korkusu ve şüphe ile bezenmış, sadece eli bıcakh bir katil yok karşımızda. Basit kor- kulanmızdan çok en dip korkulanmıza yönehyor. Bu bir modern-gotik korku fil- mi. ölümün romantik korkusuyla bezen- miş geleneksel bir tarz." "Candyman"in başhca rollerini Vu-ginia Madsen, Tony Tood ve Xander Berkeley paylaşıyor. Yazar ve film yapımcısı bir an- nenin kızı olan Vu^ginia Madsen, çeşitli TV dizilerinde rol aldı. David Lynch'in "Du- ne" adhfilmiylesinemaya geçen Madsen'- in önemli fihnleri arasında, "Universal's Creator", "Highlander 2" ve "The Hearts and Davies Affair" gibi yapımlar sayılabi- Ur. Filmde "Candyman"i canlandıran Tony Tood ise tiyatro kökenli bir oyuncu. özellikle klasik türde yapıtlarla adını du- yuran Tood, Oliver Stone'un "Platoon/ Müfreze"siyle sinemaya gecti. Standart Fılmcihk tarafından piyasaya sürülen fihn, Beyoğlu Fitaş, Şişh Novaba- ran ve Fenerbahçe Pyramid'de gösterih- yor.