Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ICCAK1993CUMA CUMHURİYET Sâri-A
HABERLER
H.9 sözleşmesi
TIMM
lindeminde
• ANKARA (AA) - 'Hizmet
üşlısıne ışveren tarafmdan
sonverilmesi' hakkındaki
158sayılı ILO sözleşmesi,
TBVIMDışişleri
Kcmisyonu'nun gûndemine
alıniı. Cumhurbaşkanı
Tugrut özal tarafmdan, bir
dahı griişülmek üzere
TBMM'yegönderilen 158
sayiı ILO sözleşmesi, 13
ccaı çarşamba günü,
Dışşleri Komisyonu'nda
•örişülecek. 158 sayılı ILO
sözfeşmesi, çabşanlara iş
güvencesi getiriyor.
Çurıhurbaşkanı Turgut
Özal, geri gönderme
gerekçesinde, "Sözleşmenin
onaylanmasından sonra
yûrürlüğe konulması
kaçınılmaz olan işgûvencesi
kanununun, ışverene
yûkleyeceği yenı külfetlerle
yatınmlan güçleşüreceğini,
yerlı ve yabancı sermayeyi
yatınma yönelmede
tereddüte sevk edeceğini ve
işsizliği arttıracağı'nı
savunmuştu.
Özal-Begoviç
göröşmesi
• ANKARA (Comhnriyet
Birosn) — Cumhurbaşkanı
Türgut özal, New York'ta
bulunan, Bosna-Hersek
Cumhurbaşkanı izzet
Begoviç ile bir telefon
görüşmesi yaparak
Begoviç'ten son temaslan ve
gelişmeler hakkında bilgi
aldı. Cumhurbaşkanı
Sözcüsü Bttyükelçi Kaya
Toperi tarafmdan dün
yapılan açıklamada, özal
•le Begoviç arasında görüş
uşverişinde bulunulduğu
ve Begoviç'in, Cenevre'den
Dakar'a gidişi sırasında
uçağını gönderdiği için
özal'a şükran duygulannı
sunduğu belirtildi.
Eroin
operasyonu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Sarp sınır
kapısında iki TIR'da
yakalanan bir ton 387
kilogram bazmornnle ilgili
soruşturma sürüyor.
Emniyet Genel
Müdürlüğü'nden bu
konuda yapılan
açıklamada, yakalanan
bazmorfimn Türkiye ve
Avrupa'da bir partide ele
geçirilen en fazla
uyuşturucu madde olduğu
belirtildi. Yapılan
soruşturmada, bazmorfinin
Hüseyin Yıldınm'a ait
olduğu ve kaçakçılığın bu
kişi tarafmdan organize
edildiği, Nusrettin
Yıldınm'ın ise
uyuşturucunun
nakliyesinden sorumlu ve
mahn yüzde 14'ünün sahibi
olduğu belirtildi.
5 Almanı
öldüren Tüık
yakalandı
• MERSİN (Cumhuriyet) -
Vılbaşı gecesi aralarında
sevgilisinin de bulunduğu 5
Alman vatandaşını öldüren
Fehim lnce adındaki Türk,
Mersin'in Tarsus ilçesi
yakınlannda yakalandı.
Alnıan polisinin Interpol
araalığıyla yaptığı başvuru
üzerine harekete geçen lçel
emniyet Müdürlüğü ekipleri
Alnıanya'da 5 kişiyi öldüren
Fehim lnce'yi Tarsus-
Antara yolunda
yakaladılar. Fehim lnce
ifaoesinde, kız arkadası ve
ailesini Türklere hakaret
ettifi için öldürdüğünü
söyiedi.
Dalan'ın annesi
öUü
•GERMENCİK(AA)-
DYP Milletvekili ye tstanbul
Bü/ükşehır Belediyesi eski
Baskanj Bedrettin Dalan'ın
anıesi, geçirdiği mide
kajaması sonucu hayatını
kajbetti. Germencik
istisyon Mahaüesi'ndeki
eviıde yalnız yaşayan
Dalan'ın annesi Hünkar
Dalan (86) önceki gece
ralatszlanarak Aydın
De/let hastanesi'ne
kadınldı. Midekanaması
gecrdiği belirlenen Hünkar
Daan, tüm çabalara rağmen
kutanlamadı.
Adklama
J jazetemizdeyaymianan
Ra;-Kurlu'ya kapanan
hasane başlıkli haberle ilgili
binçıklama gönderen
Giesun Devlet hastanesi
fcahekimi Opr. Dr. Erdoğan
V4enışoğlu,lOcakl993
tarhinden ıtibaren
kaıanede Bağ-Kurlu'ya
ba.ılmıyacağına ilişkin bir
peelgesi olmadığını bildirdi.
VImişoğlu, hastanede
Enekli Sandığı, Sosyal
SiprtahveBağ-Kur
nosuplanna hizmet
«etkliğini kaydederek Yeşil
K.£i sahibi kişilere de hizmet
Teıldığıru belirUi.
Bakanlar Kurulu, koalisyon hükümetinin bir yıllık icraatını başanh buldu
Keşke enflasyon da düşseydiANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümet, 12 Eylül dö-
nemi yöneticilerinin her türlü
karar ve tasarrufuna karşı yargı
yolunu tıkayan anayasanın ge-
çia 15. maddesinin kakhnlma-
anı, 1993 yılının "öncelikli ko-
nulan" arasına aldı.
Başbakan Süleyman Demi-
rel, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımçısı Erdal İnönü ile bir-
likte belirlediği 1993 yılının ön-
celikli konulannın ele ahndığı
Bakanlar Kurulu toplantısın-
da, enflasyon özeleştirisi yapü.
Demirel, "Bir yıldır uyumla ça-
lışlık.
Devraldığımız her kalemde
ileriye götürdük. Keşke enfias-
yonu da düşürseydik. Aldı-
ğımız enflasyon yüzde 71'dı,
66'ya düştü. Keşke dediğimiz
gibi yüzde 40'lara, 50'lere düş-
seydi" dedi. Demirel, bakanlar-
dan, yurtdışı gezilerini azaltma-
lannı, israfa karşı duyarlı olma-
lannı istedi.
Bakanlar Kurulu'nun, dün
Başbakan Demirel başkanlı-
ğjnda yapılan 4 saallik toplantı-
sında, 1992 çalışmalan ile
1993'ün öncelikli konulan de-
ğerlendirildi.
Toplantıda, "Bu masanın el-
rafında biraraya gelmek ve ikti-
dar oluşturmak kolay değil.
Herşeyi iyi yaptığımıa söyleye-
meyiz, hatalanmız var, ama
sene sonunu iyi kapattık" diyen
Demirel, 1993 yılının "reform
yıh" olacağmı, bunun "reform
• Başbakan Süleyman Demirel, Bakanlar Kurulu toplantısında,
enflasyon özeleştirisi yaptı. Demirel, "Bir yıldır uyumla çalıştık.
Devraldığımız her kalemde ileriye götürdük. Keşke enflasyonu da
düşürseydik. Aldığımız enflasyon yüzde 71'di, 66'ya düştü. Keşke
dediğimiz gibi yüzde 40'lara, 50'lere düşseydi" dedi.
yapmış olmak için değil" daha
iyiyı bulmak için gerçekleştirile-
ceğinı söyiedi. Edinilen bilgiye
göre, Demirel çeşitli konularda
şu değerlendirmeleri yaptı:
92'yi iyi kapattık
Başbakan yardımcısı Sayın
Erdal İnönü ile oturduk, ko-
nuştuk. Eski yıl, birçok ülke
sıkıntısına rağmen iyi kapaül-
mıştır. Kendimizi savunabile-
ceğimiz iyi icraatlanmız olmuş-
tur. Elbetle siyasi muanzlan-
mız bizi eleştireceklerdir, ama
1992 iyi kapatılmıştır. Siyaset,
başansızlıkta mazeret tanımaz.
Onun için 1993 yılında da başa-
nb olmaya mecburuz. Çok
uyumlu bir çalışma yaptık. İs-
ükrar çok önemlidir. Istikrar,
elle tutulur, gözle görülür bir
şey değıkiir, ama onsuz da hiç-
bir şey olmaz. 31 aralık 1993
günü söyleyeceklerimızm kara-
nnı, bugünden tespit etmeliyiz.
Bir yıl uyumla çalıştık. Dev-
raldığımız her kalemde iyiye
götürdük. Keşke enflasyonu da
düşürseydik. Aldığımız enflas-
yon yüzde 71'di. 66'ya düştü.
Keşke dediğimiz gibi yüzde 40'-
lara, 50'lere düşseydi.
Adalet mekanizmasında sü-
rat ihtiyacı, her kesimde dıle ge-
tiriliyor. Bu mesele cözükcek-
tir. Bu yılın imajı, reform yıh
olacakür. Parlamenloyu, ikti-
dar olarak daha iyi çalışürmalı-
yız. Hükümele yöneltilen sözlü
sorular gecikmeden cevaplan-
dınlmalı. Bütçe çahşmalannın
10-15 kişiyle yapılması yanlış
bir izlenim veriyor. Bu konular,
içtüzük değişıkliğıyle yenidcn
ele alınmalı.
Atama krizi
1992'de işlerimiz, atamalar-
daki gecikme nedeniyle hayli
aksamışür. Bir genel müdürü 8
ayda atayamazsak. o idarenin
halini göriin! Atamalardaki ge-
cikme, bu yasayla (by-pass ya-
sası) çözülecek. Bununla bera-
ber vergi reformu yasası süralle
çıkacak.
Ülkenin her köşesine bir me-
ga yatınm yapılabilmelidır
Ama günlük hayatı rahallatıcı.
sofradaki aşı büyütücü yatınm-
lar da ihmal edilmcmcli. Büyük
SSK vc devlet hastaneleri yapı-
lacak. 1993'tebirkaçüniversite-
nin temeli alılacak.
Emeklilenn durumu ve ma-
aşlannı almalanndaki sıkıntılar
gıderilmelı. SSK yan ödemele-
riyle ilgili haari:ğı Moğullay,
Çiller ve Oral hazırlayarak ge-
tirsinler.
Yurtdışı gezileri azaltm. Is-
rafla mücadele edin, karar alır-
ken, süraüi olun. Bakan arka-
daşlanm, hükümeün çahşma-
lanyla ilgili milletvekillennin
talcplenni dinlesınler, çünkü
onlann taleplen mılletin talebı-
dir. Kanunlar cerçevesinde ta-
lepleri yerine getirmeye çalışın.
Yerel yönetimler
Bölge idarelen kurulduklan
dönemin şartlannı taşıyor. O
zamanm ıhtiyaçlan dikkate alı-
narak kuruldu. Ama şartlarde-
ğişü. Bu konuyu gözden gecı-
rin.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar-
ın, sincma, tv ve radyo yasası-
nın da 1993'ün demokratikleş-
me adımlan arasında yer alma-
sını istemesi üzerine, Demirel
İçişlen Bakanı İsmel Sezgın,
[)evlet Bakanı Ekrem Ceyhun
ve Sağlar'ın bu yasaya son şek-
lıni vermelerini istedi. Sezgın ile
Sağlar'ın bazı bölümlerinde an-
laşmazlığa düştüğü bildirilen
yasa taslağıyla ilgili olarak De-
mirel, "Oturun çözün. Çöze-
mezseniz, buraya geürin, bura-
da halledelim" dedi.
Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Akın Gönen de, top-
lantıdan sonra yaptığı açıkla-
mada, loplanlıda 1993 yılında
hükümetin demokraükleşme
hedeflerinin değerlendınldiğını,
vergırefonmunuda içeren cko-
nomik konulann bu gece tckrar
loplanacak Bakanlar Kurulu'-
ndaclcalınacağını bildirdi Gö-
nen, hükümeün 1993 yıh hedef-
lerini sayarken. 12 Eylül döne-
mı yöneticilennın her türlü ka-
rar ve uygulamalanna cezaı,
mali ve idari yargı yolunu tıka-
yan anayasanın geçicı 15. mad-
desinin kaldınimasının da, par-
lamento gûndemine getirile-
ceğini açıkladı. Gönen, demok-
ratikleşme konusunda batı
standarllan ile Paris Şartı'na
uygunluğun sağlanacağını,
1993 yılının cğitım ve sağlık
alanlanyla ıdare alanında da
bır reform yıh olacağını kaydet-
ti. Gönen, 1993'ün. hükümet
icraatlan acismdan diğer önce-
likli konulannı, terörlc etkin
mücadele, sosyal güvenlik ku-
ruluşlannı sağlıkh bir yapıya
kavuşturmak, haberleşmedeki
"de facto" duruma son vermek
ve özel tv-radyo düzenlemeleri-
ni tamamlamak diye sıraladı.
Bayluü, salona girisinde "Halkçı Baykal", "Kahraman Baykal" stoganlanyla karşduıdı.(Fotoğraf:UĞÜRGÜNYÜZ)
Bosna-Hersek'te incelemeler yapan CHP heyeti dün yurda döndü
BaykaPagöreBM, basansızİç PoHtika Sorisi - CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal, BM
Banş Gücü'nün Bosna Her-
sek'te güvenlik görevi yapama-
dığını söytedi. "BM'yi çok ba-
şansız bir çalışma içinde bul-
duk" diyen Baykal, çok ciddi
iddialar ve şikayetler olduğunu
bildirdi.
8 gün boyunca Bosna Her-
sek'te incelemeler yapan CHP
heyeti önceki gece İstanbul'a
döndü. CHP heyetiyle birlikte
Türkiye'ye gelen Bosna Hersek
Genel Kurmay Başkanı Sefer
Haliloviç ve Dışişleri Bakanı
Haris Sılayçiç, Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin'le görüşmek üze-
re Ankara'ya gitti.
Slaçiç, Baykal ile aynı ucakta
geküği Atatürk Havahmanı'-
nda yaptığı açıklamada, Saray-
bosna'da halkın tam donanımlı
Sırp ordulanna karşı büyük bir
mücadele verdiğini behrterek,
• CHP heyetiyle birlikte Türkiye'ye gelen Bosna
Hersek Genel Kurmay Başkanı Sefer Haliloviç ve
Dışişleri Bakanı Haris Sılayçiç, Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin'le görüşmek üzere Ankara'ya gitti.
CHP heyeti Bosna Hersek izlenimlerini anlatmak
üzere bir basın toplantısı düzenlendi.
ancak soğuktan ve aclıktan bü-
yük oranda ölümler yaşandığı-
nı söyiedi. Cenevre'de yapılan
ilk tur banş görüşmelennde ah-
nan kararlann Sırplar tarafm-
dan çignendigini ifade eden Sla-
ciç, 10 ocakta yapılan ikinci gö-
rüşmeler sonunda sivil halka
yönelik tecavüz ve saldınlann
biteceği ümidinı taşıdığını söy-
iedi.
CHP heyeti tarafmdan dün
de Yugoslav göçmenlerinin yo-
ğunlukta bulunduğu yerlerden
biri olan Gaziosmanpaşa'da
Bosna Hersek izlenimlerini an-
latmak üzere bir basın toplantı-
sı düzenlendi. Müge Sinema
Salonu'nda gerçekleştirilen
toplantıya çok sayıda Boşnak'-
ın katıldığı dıkkat çekti. CHP
heyetinın Bosna'ya giderken,
"Tecavüze uğramış Boşnak ka-
dmlanna saflığın, temizliğin. if-
f
etin simgesi" olarak götürdü-
ğü yazma ve yaşmaklann bir
benzeri, toplantı öncesi salonda
bulunan kadınlara da dağıüldı.
Baykal, Bosna-Hersek'te yaşa-
nan dramı anlatırken kendısi
gibi Güneş, Cem'le birlikte sa-
londa bir çok insanın gözyaşla-
nnı tutamadiğı görüldü.
Baykal, "Belki görmeyen
gözlerin görmesine yardımmıız
olur dıye düşündük" dedi.
Bosna Hersek'tc yaşanan
olayın bir savaş olmadığını be-
lirten Baykal, şöyle devam etti:
"Buna savaş denemez. Oysa
Bosna Hersek'te bır larafta
dağılmış Yugoslavya'nm acı-
masız, eğitilmiş, silahlı Sırp or-
dusu, diğer tarafta masum, eği-
timsiz, silahsız sivil halk. Savaş,
sivnl halka, çocuklara, kadınla-
ra karşı yapılmaz.r. Sırp ordu-
su, camılere karşı savaşıyor.
800 tane camii tahrip edildi. Sa-
dece etnik temizlik değil, kültü-
rel temizlik yapmak istiyorlar.
Tarihı değiştirmek istiyorlar.
Savaş, Bosna'da tccavüzle
yapılıyor. Sistcmatik ırza teca-
vüz var. Bir anlamda tarihten
intikam alma. Eğer bir savaş
lafı edilecekse, bu savaş suçu-
dur, katliamdır, tarih jenesto-
sudur."
AIVAP
Yılmaz9
dankadınlara
siyasetçağrısı
İZMtR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu)- ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, kadınlan "siya-
seti eski politikacılann, kaşar-
lanmış politikacılann işi ol-
maktan kurtarmaya" çağırdı.
Yılmaz. kadınlann ANAFa
olan ilgjsinin devam etmesi ha-
linde, "ANAP'm iktidar olma-
sını babaiar daha önleyemez"
diye konuştu. Partisinin iç kav-
galan aştığını belirten Yılmaz,
büyük değişikliği yerine getir-
mek için şimdi iktidara talip ol-
duklannı söyiedi.
Dün İzmir'den Manisa'ya
geçen Yılmaz, Büyük Saruhan
Oteli'nde partisinin kadın ko-
misyonu tarafmdan düzenle-
nen toplantıya katıldı. Erkekle-
rin alınmadığı salonda kadınlar
Mesut Yılmaz'ı, "Başbakan
Yılmaz" sloganlanyla karşıla-
dı. Yıbnaz, kadınlardan yarar-
lanamayan bir ülkenin hiçbir
zaman kalkınamayacağını söy-
iedi.
Yılmaz, partisinin 20 Ekim
genel sccimlerindc kadınlardan
yüzde 57 oranında oy alarak si-
yasi partiler içinde kadın deste-
ği açısından birinci sıraya çıkü-
ğını ifade etti. Bunu, ANAP'm
parlak geleceğinin bir müjdecisi
olarak değerlendirdiklerini be-
lirten Yılmaz, "Sizi aldatan in-
sanlara değil, bu memleketin
idaresini sözünün sahibi insan-
lara vermek istiyorsanız bizi
destekleyin"dedi.
Yılmaz, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Ben, genel başkan olarak
leylek gibi hergün Türkiye'yi
dolaşıyorum. Partiyi rahatsız
eden iç kavgalan aştık. Şimdi
büyük değişikliği yerine gelir-
mek için iktidara talibiz. Biz ne
kadar birliğjmizi sağlarsak sağ-
layalım, hanımlann desteğine
ihüyaamız var. ANAP'm yeni-
den iktidar olmasının anahtan-
nı ben sizlerde görüyorum. Ye-
niden iktidar olursak size söz
veriyorum, sizlen hiç mahçup
etmeyeceğiz. Bu karşılıksız bir
teklif değildir. Partinin, benim
makamım dahil her kademe-
sınde sizleri görev almaya çağı-
nyorum."
Çifte üyelik bitti
70CHFİİ
SHP'yi
seçti
YILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - Aralarında
TBMM eski Başkanı. baş-
kanvekili, grup başkanvekili
ve bakanın da bulunduğu 70
kadar CHP'li eski parlamen-
ter, SHP üyesi olarak kalma
karan aldı. Parlamcntcrler,
bugün yayınlayacaklan bır
deklarasyon ile CHFden
aynldıklannı ve SHP üyesi
olarak kalacaklannı açıklaya-
caklar.
SHP'nin üyesi olan. ancak
CHP'nin açılmasıyla bugüne
kadar yasanın tanıdığı 4 avlık
"çift üyelik" haklannı kullan-
ma sürelen bugün biten 70 ka-
dar CHP'li eski parlamcnter,
tercihlerinı SHP lehıne kulla-
narak, bundan böyle politik
yaşamlanna bu partide de-
vam etme karan aldılar. SHP
üyesi olarak kalma karan
alanlar arasında; TBMM eski
Başkanı ve Kars Milletvekili
Kemal Güven ile başkan-
vekillerinden Memduh Ekşı,
CHP'li eski BakanlardanTe-
oman Köprülüler de bulunu-
yor. SHP üyesi olarak kala-
caklannı açıklayacak eski
CHP'li parlamenterlerden
bazılan da şunlar: "Mehmet
Sönmez, Ertöz Vahıt Suiç-
mez, Ferhat Aslantaş, Erkin
Topkaya, Abdullah Emre Ik-
ri, Sülevman Genç. Metın Tü-
zün, Metin Somunçu, İlhami
Çelin, Vamık Tekin, Hasan
Yıldınm, İhsan Paköz, Yücel
Akına, Rahmi Kumaş, Yaşar
Kemal Yüksekli'"
SHP'de kalmaya karar ve-
ren eski parlamenterlerden bir
grup, bugün saat 10.30'da
SHP Genel Merkezı'nde bir
basın toplantısı düzenleyerek,
hazırladıklan deklarasyonu
ve kararlannı açıklayacaklar.
İnönü bugün Anadolu Ku-
lübü'nde kalanlara bir kok-
teyl verecek.
POLİTİKA GtNLÜĞÜ
DPyönetkOeri partinin47. yaşını Bayar'ınevindekutladdar.(Fotoğraf: ZAFER AKNAR)
DP'lilerBayar'ınevindebuluştu
İç Politika Servisi - Demokrat Partı (DP) 47.
kuruluş yılını Celal Bayar'm köşkünde kutladı.
DP Genel Başkanı Hayretün Erkmen, en kısa
zamanda örgütlenmeyi tamamlayacaklannı
kadrolannın gençlerden oluşacağını vurgu-
layarak "Yeniden yapılanmakta olan DP, ken-
di misyonunu bizzat kendisi devam ettirecek-
tir" deai. 27 Mayıs'tan sonra kapatılan ve Siya-
si Partiler Yasası'ndaki değişikten sonra yeni-
den açılan Demokrat Parti'nın yöneticilen, Ce-
lal Bayar'm Çiftehavuzlar'daki köşkünde sade
bir törenle kuruluşlannm 47. yılını kutladılar.
Törende açış konuşmasını yapan Celal Bayar'-
ın kıa Nilüfer Gürsoy, köşkte böylesi bir kutla-
ma yapılmasından büyük mutluluk duyduğu-
nu behrtti. Partinin Genel Başkanı Hayrettin
Erkmen'de 7 Ocak 1946'da kurulan partinin
herkes tarafmdan benimsendiğini ve tüm engel-
leme çabalanna karşı iktidara gcldığını anlattı.
Erkmen, diğer parti ve kışilerin DP misyonunu
devam ettirme iddıalannın geçersiz olduğunu
kaydederek "Yeniden yapılanmakta olan DP,
kendi misvonunu bizzat kendisi devam etti-
recektir" d'edi.
HİKMET ÇETINKAYA
Kim Korkar Kanserden?
Eski Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ahmet
Yüksel özemre atağa geçiyor.
Diyor ki:
"Ne zaman nükleer santral ıhalesi gündeme gelse,
her sefehnde değişik meseleler ortaya konur. Şimdi de
Çernobil temcit pilavı gibi ortaya çıkanldı..."
Sayın Özemre böyle konuşuyor, ama durum sanırız
öyle değil. Çünkü Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, Rize'de
yaptığı incelemeler sonunda bir gerçeği saptıyor.
O da şu.
"Çernobil faciasından sonra hiçbir önlem alınma-
mış..."
Bakan Aktuna ardından ekliyor
"Vafandaş/ar sindirilmiş. Yetkililer radyasyon yok de-
nilince rahatlamışlar."
Bakan Aktuna, işin önemsenmediğinı anlatıyor 1986
yılında O yıllar ANAP iktidarda. Aradan yedı yıl geçti.
Şimdi Karadeniz yöresinde kanser vakalarında bir artış
görüldü
Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, radyasyonlu çayların
gömülduğu yörede inceleme yaptıktan sonra gazeteci-
lere şöyle diyor.
"Kanser vakalarındaki artış belki radyasyon belki de-
ğil. Ama araştırma yapılsın."
Millet olarak ciddi işlerle uğraşmayı pek sevmiyoruz.
Daha doğrusu üzerine gitmekten çekiniyoruz. Insan
sağlığını hıçe saymayı görev biliyoruz Emeğe, sanata,
bilime karşı duyarlılığımız yok.
Kır şişeyi dön köşeyi...
Eh, kafalar böyle olunca herkes bildiğini okuyor. Bu,
1986 yılında da böyle olmuştu. Bundan sonra da sanırız
böyle olacak.
Şimdi kimileri şöyle konuşuyor:
"Durum ciddidir, araşttnlsm.."
Kimileri yanıt veriyor:
"Yok canım... Kim çıkarıyor bu söylentileri. Ciddi yanı
yok. Biz 1986 yılında her türlü önlemi aldık..."
Tam tersini söyleyenler bastırıyor.
"Hayır, ciddi önlem alınmadı. Halk yonlendirildi ve
olay görmezlikten gelindi..."
Bir başkası:
"Bakın iındtk ve çay ihracatımız bu yıl bu yuzden dü-
Tartışma böyle sürüp gidecek. 1986 yılında susturulan
bilim adamları bu kez de fazla konuşmayacak. Her olay-
da olduğu gibi bır araştırma yapılmayacak.
• • *
Türkiye ucuz işci cenneti...
Yıllardır Amerika'da içinde asbest kullanılmış olan
S.S. United States gemisi Tuzla açıklarında. Gemi Mar-
mara Denizcilik tarafmdan satın alınıp, Türkiye'ye geti-
rildi.
Şirket, gemiyi söktürmek için tam kolları sıvamıştı ki
tepkiler yoğunlaştı.
Şirket yetkilileri diyor ki:
"Biz işçiye çok iyipara veriyoruz..."
Soruyoruz:
"Ne kadar veriyorsunuz?'
"Günde 500 bin lira.."
"Daha önce ne kadar veriyordunuz?'
"Günde 100 bin lira..."
Ayda 15 milyon lira kazanan bir işçi kanserigöze ala-
rak rrn yapıyor bu İşi? ! ı ( B , , W V f f ,
Hıç sanmıyoruz... «••.*-*'
Işçiler şöyle diyormuş:
"Allah verdi, Allah alırcanımızı..."
Çevreden sorumlu Devlet Bakanı Doğancan Akyürek,
asbestli geminin parçalarını eline yüzüne sürerse, işçi-
ler ne yapsın? Işçiler, gazetelerde çıkan haberlere mi
inansın, yoksa koskoca bakana mı?
Geminin Türkiye'den çıkarılması için eylemler yapılı-
yor...
Ama Amerika bir daha sokar mı gemiyi kendi karasu-
larına? Sokmaz. Böylece gemi Türkiye'de kalır. Asbest-
masbest vız gelir bize. Tıpkı, 1986 yılında Çernobil facia-
sında olduğu gibi.
Yeniden Eski Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı
özemre'nin görüşlerine dönelim. Özemre. tüm eleştiri-
lerın "Haksız ve bilgisizce" yapıldığı görüşünü savunu-
yor.
Diyor ki
"Bu işin arkasında belli mihraklar var..."
Işte kurtuluşun reçetesi...
Siz istediğiniz kadar bağınn çağırın reçete hazır
"Belli mihraklar..."
Oturup tartışmak, araştırma yapmak yerine işin için-
den böyle sıyrılmak sanırız en akılcı(!) yol oluyor...
Radyasyon için herkes ayakta, ama Sayın özemre
emekli olduğu için yerinde oturmayı yeğliyor...
Canım bıze radyasyon filan vız gelir...
işçiye günde 500 bin lira verip asbestli gemiyi bile sö-
küyoruz..
Kim korkar kanserden?
MYK üyesi Süer'e göre "gençlik
kotası"nı kabul ettirmek zor
SHP'de gençler de
kotaistiyor
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)- SHP il
gençlik
komısyonlan
üyeleri, tüzükte
değişiklik yapılarak, gençlere
de, kadın kotası gibi gençlik
kotası verilmesini istediler.
SHPMerkezYürütme
Kurulu üyesi Nilgün Süer,
"Gençler kendileri adına
karar versin ve davransınlar
istiyoruz. Kotada yararlı olur,
ancak bunu parti yönetimine
kabul ettirebileceğimızi
sanmıyorum" dedi.
Gençlik ve kadın kollan
kurulamadığından, SHP'li
gençler tüm illerde gençlik
komisyonlannda örgütlendi.
Genel merkezde MYK üyesi
Nilgün Süer'in eşgüdümünde,
zaman zaman gençlik
komisyonu üyeleri çeşitli
illerde toplantı yapıyorlar.
Önümüzdeki günlerde de bu
toplantılann süreceği.eğiüm
çahşmalanna ağırlık venleceğı
bildirildi
SHP MYK üyesi Nilgün
Süer, gençlerin toplantılannın
son derece vcrimli geçtiğini
belirterek, şunlan söyiedi:
"Gençler, kendi kararlannı
kendileri versinler ve
uygulasınlar istiyoruz. Bizim
amacımız, onlara gerekli
ortamı sağlamak. Gençlerin,
derneklerde poliüka
yapmasını doğru
bulmuyorum. Gençler;
partiye gelsin, burada çalışsın.
politika üretsın istiyoruz.
Toplantılarda, son derece
ılginç kararlar ahyorlar.
Örneğin, 'SHP'li gençler
olarak iyi bir görünüm
vermeliyiz" diyerek, partiye
kravat ve ceketle gelme karan
alıyorlar.
Ya da , 'Madem çağdaş
genciz, çevrecı olmahyız'
diyerek, partide sigara
içmiyorlar."
Süer, gençlik
komisyonlanndaki yaş
ortalamasmı da düşüımek
istediklennı vurgulayarak,
"Gençler, gençlik
komisyonlannda uzun süre
çalışmış, emek vermiş kişilerin
bir üst birime, ilçe yönetim
k urullanna alınması için çaba
göslereceklcr " dedi. Süer.
gençlerin yönetimlerde kadın
kotası gibi, gençlik kotası da
istediklenni belirterek,
"Ancak bunu, parti
yönetimine kabul ettırmemiz
olanakh görünmiiyor" diye
konuştu.