09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ICCAK1993CUMA CUMHURİYET Sâri-A HABERLER H.9 sözleşmesi TIMM lindeminde • ANKARA (AA) - 'Hizmet üşlısıne ışveren tarafmdan sonverilmesi' hakkındaki 158sayılı ILO sözleşmesi, TBVIMDışişleri Kcmisyonu'nun gûndemine alıniı. Cumhurbaşkanı Tugrut özal tarafmdan, bir dahı griişülmek üzere TBMM'yegönderilen 158 sayiı ILO sözleşmesi, 13 ccaı çarşamba günü, Dışşleri Komisyonu'nda •örişülecek. 158 sayılı ILO sözfeşmesi, çabşanlara iş güvencesi getiriyor. Çurıhurbaşkanı Turgut Özal, geri gönderme gerekçesinde, "Sözleşmenin onaylanmasından sonra yûrürlüğe konulması kaçınılmaz olan işgûvencesi kanununun, ışverene yûkleyeceği yenı külfetlerle yatınmlan güçleşüreceğini, yerlı ve yabancı sermayeyi yatınma yönelmede tereddüte sevk edeceğini ve işsizliği arttıracağı'nı savunmuştu. Özal-Begoviç göröşmesi • ANKARA (Comhnriyet Birosn) — Cumhurbaşkanı Türgut özal, New York'ta bulunan, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı izzet Begoviç ile bir telefon görüşmesi yaparak Begoviç'ten son temaslan ve gelişmeler hakkında bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Sözcüsü Bttyükelçi Kaya Toperi tarafmdan dün yapılan açıklamada, özal •le Begoviç arasında görüş uşverişinde bulunulduğu ve Begoviç'in, Cenevre'den Dakar'a gidişi sırasında uçağını gönderdiği için özal'a şükran duygulannı sunduğu belirtildi. Eroin operasyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Sarp sınır kapısında iki TIR'da yakalanan bir ton 387 kilogram bazmornnle ilgili soruşturma sürüyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bu konuda yapılan açıklamada, yakalanan bazmorfimn Türkiye ve Avrupa'da bir partide ele geçirilen en fazla uyuşturucu madde olduğu belirtildi. Yapılan soruşturmada, bazmorfinin Hüseyin Yıldınm'a ait olduğu ve kaçakçılığın bu kişi tarafmdan organize edildiği, Nusrettin Yıldınm'ın ise uyuşturucunun nakliyesinden sorumlu ve mahn yüzde 14'ünün sahibi olduğu belirtildi. 5 Almanı öldüren Tüık yakalandı • MERSİN (Cumhuriyet) - Vılbaşı gecesi aralarında sevgilisinin de bulunduğu 5 Alman vatandaşını öldüren Fehim lnce adındaki Türk, Mersin'in Tarsus ilçesi yakınlannda yakalandı. Alnıan polisinin Interpol araalığıyla yaptığı başvuru üzerine harekete geçen lçel emniyet Müdürlüğü ekipleri Alnıanya'da 5 kişiyi öldüren Fehim lnce'yi Tarsus- Antara yolunda yakaladılar. Fehim lnce ifaoesinde, kız arkadası ve ailesini Türklere hakaret ettifi için öldürdüğünü söyiedi. Dalan'ın annesi öUü •GERMENCİK(AA)- DYP Milletvekili ye tstanbul Bü/ükşehır Belediyesi eski Baskanj Bedrettin Dalan'ın anıesi, geçirdiği mide kajaması sonucu hayatını kajbetti. Germencik istisyon Mahaüesi'ndeki eviıde yalnız yaşayan Dalan'ın annesi Hünkar Dalan (86) önceki gece ralatszlanarak Aydın De/let hastanesi'ne kadınldı. Midekanaması gecrdiği belirlenen Hünkar Daan, tüm çabalara rağmen kutanlamadı. Adklama J jazetemizdeyaymianan Ra;-Kurlu'ya kapanan hasane başlıkli haberle ilgili binçıklama gönderen Giesun Devlet hastanesi fcahekimi Opr. Dr. Erdoğan V4enışoğlu,lOcakl993 tarhinden ıtibaren kaıanede Bağ-Kurlu'ya ba.ılmıyacağına ilişkin bir peelgesi olmadığını bildirdi. VImişoğlu, hastanede Enekli Sandığı, Sosyal SiprtahveBağ-Kur nosuplanna hizmet «etkliğini kaydederek Yeşil K.£i sahibi kişilere de hizmet Teıldığıru belirUi. Bakanlar Kurulu, koalisyon hükümetinin bir yıllık icraatını başanh buldu Keşke enflasyon da düşseydiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet, 12 Eylül dö- nemi yöneticilerinin her türlü karar ve tasarrufuna karşı yargı yolunu tıkayan anayasanın ge- çia 15. maddesinin kakhnlma- anı, 1993 yılının "öncelikli ko- nulan" arasına aldı. Başbakan Süleyman Demi- rel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımçısı Erdal İnönü ile bir- likte belirlediği 1993 yılının ön- celikli konulannın ele ahndığı Bakanlar Kurulu toplantısın- da, enflasyon özeleştirisi yapü. Demirel, "Bir yıldır uyumla ça- lışlık. Devraldığımız her kalemde ileriye götürdük. Keşke enfias- yonu da düşürseydik. Aldı- ğımız enflasyon yüzde 71'dı, 66'ya düştü. Keşke dediğimiz gibi yüzde 40'lara, 50'lere düş- seydi" dedi. Demirel, bakanlar- dan, yurtdışı gezilerini azaltma- lannı, israfa karşı duyarlı olma- lannı istedi. Bakanlar Kurulu'nun, dün Başbakan Demirel başkanlı- ğjnda yapılan 4 saallik toplantı- sında, 1992 çalışmalan ile 1993'ün öncelikli konulan de- ğerlendirildi. Toplantıda, "Bu masanın el- rafında biraraya gelmek ve ikti- dar oluşturmak kolay değil. Herşeyi iyi yaptığımıa söyleye- meyiz, hatalanmız var, ama sene sonunu iyi kapattık" diyen Demirel, 1993 yılının "reform yıh" olacağmı, bunun "reform • Başbakan Süleyman Demirel, Bakanlar Kurulu toplantısında, enflasyon özeleştirisi yaptı. Demirel, "Bir yıldır uyumla çalıştık. Devraldığımız her kalemde ileriye götürdük. Keşke enflasyonu da düşürseydik. Aldığımız enflasyon yüzde 71'di, 66'ya düştü. Keşke dediğimiz gibi yüzde 40'lara, 50'lere düşseydi" dedi. yapmış olmak için değil" daha iyiyı bulmak için gerçekleştirile- ceğinı söyiedi. Edinilen bilgiye göre, Demirel çeşitli konularda şu değerlendirmeleri yaptı: 92'yi iyi kapattık Başbakan yardımcısı Sayın Erdal İnönü ile oturduk, ko- nuştuk. Eski yıl, birçok ülke sıkıntısına rağmen iyi kapaül- mıştır. Kendimizi savunabile- ceğimiz iyi icraatlanmız olmuş- tur. Elbetle siyasi muanzlan- mız bizi eleştireceklerdir, ama 1992 iyi kapatılmıştır. Siyaset, başansızlıkta mazeret tanımaz. Onun için 1993 yılında da başa- nb olmaya mecburuz. Çok uyumlu bir çalışma yaptık. İs- ükrar çok önemlidir. Istikrar, elle tutulur, gözle görülür bir şey değıkiir, ama onsuz da hiç- bir şey olmaz. 31 aralık 1993 günü söyleyeceklerimızm kara- nnı, bugünden tespit etmeliyiz. Bir yıl uyumla çalıştık. Dev- raldığımız her kalemde iyiye götürdük. Keşke enflasyonu da düşürseydik. Aldığımız enflas- yon yüzde 71'di. 66'ya düştü. Keşke dediğimiz gibi yüzde 40'- lara, 50'lere düşseydi. Adalet mekanizmasında sü- rat ihtiyacı, her kesimde dıle ge- tiriliyor. Bu mesele cözükcek- tir. Bu yılın imajı, reform yıh olacakür. Parlamenloyu, ikti- dar olarak daha iyi çalışürmalı- yız. Hükümele yöneltilen sözlü sorular gecikmeden cevaplan- dınlmalı. Bütçe çahşmalannın 10-15 kişiyle yapılması yanlış bir izlenim veriyor. Bu konular, içtüzük değişıkliğıyle yenidcn ele alınmalı. Atama krizi 1992'de işlerimiz, atamalar- daki gecikme nedeniyle hayli aksamışür. Bir genel müdürü 8 ayda atayamazsak. o idarenin halini göriin! Atamalardaki ge- cikme, bu yasayla (by-pass ya- sası) çözülecek. Bununla bera- ber vergi reformu yasası süralle çıkacak. Ülkenin her köşesine bir me- ga yatınm yapılabilmelidır Ama günlük hayatı rahallatıcı. sofradaki aşı büyütücü yatınm- lar da ihmal edilmcmcli. Büyük SSK vc devlet hastaneleri yapı- lacak. 1993'tebirkaçüniversite- nin temeli alılacak. Emeklilenn durumu ve ma- aşlannı almalanndaki sıkıntılar gıderilmelı. SSK yan ödemele- riyle ilgili haari:ğı Moğullay, Çiller ve Oral hazırlayarak ge- tirsinler. Yurtdışı gezileri azaltm. Is- rafla mücadele edin, karar alır- ken, süraüi olun. Bakan arka- daşlanm, hükümeün çahşma- lanyla ilgili milletvekillennin talcplenni dinlesınler, çünkü onlann taleplen mılletin talebı- dir. Kanunlar cerçevesinde ta- lepleri yerine getirmeye çalışın. Yerel yönetimler Bölge idarelen kurulduklan dönemin şartlannı taşıyor. O zamanm ıhtiyaçlan dikkate alı- narak kuruldu. Ama şartlarde- ğişü. Bu konuyu gözden gecı- rin. Kültür Bakanı Fikri Sağlar- ın, sincma, tv ve radyo yasası- nın da 1993'ün demokratikleş- me adımlan arasında yer alma- sını istemesi üzerine, Demirel İçişlen Bakanı İsmel Sezgın, [)evlet Bakanı Ekrem Ceyhun ve Sağlar'ın bu yasaya son şek- lıni vermelerini istedi. Sezgın ile Sağlar'ın bazı bölümlerinde an- laşmazlığa düştüğü bildirilen yasa taslağıyla ilgili olarak De- mirel, "Oturun çözün. Çöze- mezseniz, buraya geürin, bura- da halledelim" dedi. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen de, top- lantıdan sonra yaptığı açıkla- mada, loplanlıda 1993 yılında hükümetin demokraükleşme hedeflerinin değerlendınldiğını, vergırefonmunuda içeren cko- nomik konulann bu gece tckrar loplanacak Bakanlar Kurulu'- ndaclcalınacağını bildirdi Gö- nen, hükümeün 1993 yıh hedef- lerini sayarken. 12 Eylül döne- mı yöneticilennın her türlü ka- rar ve uygulamalanna cezaı, mali ve idari yargı yolunu tıka- yan anayasanın geçicı 15. mad- desinin kaldınimasının da, par- lamento gûndemine getirile- ceğini açıkladı. Gönen, demok- ratikleşme konusunda batı standarllan ile Paris Şartı'na uygunluğun sağlanacağını, 1993 yılının cğitım ve sağlık alanlanyla ıdare alanında da bır reform yıh olacağını kaydet- ti. Gönen, 1993'ün. hükümet icraatlan acismdan diğer önce- likli konulannı, terörlc etkin mücadele, sosyal güvenlik ku- ruluşlannı sağlıkh bir yapıya kavuşturmak, haberleşmedeki "de facto" duruma son vermek ve özel tv-radyo düzenlemeleri- ni tamamlamak diye sıraladı. Bayluü, salona girisinde "Halkçı Baykal", "Kahraman Baykal" stoganlanyla karşduıdı.(Fotoğraf:UĞÜRGÜNYÜZ) Bosna-Hersek'te incelemeler yapan CHP heyeti dün yurda döndü BaykaPagöreBM, basansızİç PoHtika Sorisi - CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal, BM Banş Gücü'nün Bosna Her- sek'te güvenlik görevi yapama- dığını söytedi. "BM'yi çok ba- şansız bir çalışma içinde bul- duk" diyen Baykal, çok ciddi iddialar ve şikayetler olduğunu bildirdi. 8 gün boyunca Bosna Her- sek'te incelemeler yapan CHP heyeti önceki gece İstanbul'a döndü. CHP heyetiyle birlikte Türkiye'ye gelen Bosna Hersek Genel Kurmay Başkanı Sefer Haliloviç ve Dışişleri Bakanı Haris Sılayçiç, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'le görüşmek üze- re Ankara'ya gitti. Slaçiç, Baykal ile aynı ucakta geküği Atatürk Havahmanı'- nda yaptığı açıklamada, Saray- bosna'da halkın tam donanımlı Sırp ordulanna karşı büyük bir mücadele verdiğini behrterek, • CHP heyetiyle birlikte Türkiye'ye gelen Bosna Hersek Genel Kurmay Başkanı Sefer Haliloviç ve Dışişleri Bakanı Haris Sılayçiç, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'le görüşmek üzere Ankara'ya gitti. CHP heyeti Bosna Hersek izlenimlerini anlatmak üzere bir basın toplantısı düzenlendi. ancak soğuktan ve aclıktan bü- yük oranda ölümler yaşandığı- nı söyiedi. Cenevre'de yapılan ilk tur banş görüşmelennde ah- nan kararlann Sırplar tarafm- dan çignendigini ifade eden Sla- ciç, 10 ocakta yapılan ikinci gö- rüşmeler sonunda sivil halka yönelik tecavüz ve saldınlann biteceği ümidinı taşıdığını söy- iedi. CHP heyeti tarafmdan dün de Yugoslav göçmenlerinin yo- ğunlukta bulunduğu yerlerden biri olan Gaziosmanpaşa'da Bosna Hersek izlenimlerini an- latmak üzere bir basın toplantı- sı düzenlendi. Müge Sinema Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya çok sayıda Boşnak'- ın katıldığı dıkkat çekti. CHP heyetinın Bosna'ya giderken, "Tecavüze uğramış Boşnak ka- dmlanna saflığın, temizliğin. if- f etin simgesi" olarak götürdü- ğü yazma ve yaşmaklann bir benzeri, toplantı öncesi salonda bulunan kadınlara da dağıüldı. Baykal, Bosna-Hersek'te yaşa- nan dramı anlatırken kendısi gibi Güneş, Cem'le birlikte sa- londa bir çok insanın gözyaşla- nnı tutamadiğı görüldü. Baykal, "Belki görmeyen gözlerin görmesine yardımmıız olur dıye düşündük" dedi. Bosna Hersek'tc yaşanan olayın bir savaş olmadığını be- lirten Baykal, şöyle devam etti: "Buna savaş denemez. Oysa Bosna Hersek'te bır larafta dağılmış Yugoslavya'nm acı- masız, eğitilmiş, silahlı Sırp or- dusu, diğer tarafta masum, eği- timsiz, silahsız sivil halk. Savaş, sivnl halka, çocuklara, kadınla- ra karşı yapılmaz.r. Sırp ordu- su, camılere karşı savaşıyor. 800 tane camii tahrip edildi. Sa- dece etnik temizlik değil, kültü- rel temizlik yapmak istiyorlar. Tarihı değiştirmek istiyorlar. Savaş, Bosna'da tccavüzle yapılıyor. Sistcmatik ırza teca- vüz var. Bir anlamda tarihten intikam alma. Eğer bir savaş lafı edilecekse, bu savaş suçu- dur, katliamdır, tarih jenesto- sudur." AIVAP Yılmaz9 dankadınlara siyasetçağrısı İZMtR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, kadınlan "siya- seti eski politikacılann, kaşar- lanmış politikacılann işi ol- maktan kurtarmaya" çağırdı. Yılmaz. kadınlann ANAFa olan ilgjsinin devam etmesi ha- linde, "ANAP'm iktidar olma- sını babaiar daha önleyemez" diye konuştu. Partisinin iç kav- galan aştığını belirten Yılmaz, büyük değişikliği yerine getir- mek için şimdi iktidara talip ol- duklannı söyiedi. Dün İzmir'den Manisa'ya geçen Yılmaz, Büyük Saruhan Oteli'nde partisinin kadın ko- misyonu tarafmdan düzenle- nen toplantıya katıldı. Erkekle- rin alınmadığı salonda kadınlar Mesut Yılmaz'ı, "Başbakan Yılmaz" sloganlanyla karşıla- dı. Yıbnaz, kadınlardan yarar- lanamayan bir ülkenin hiçbir zaman kalkınamayacağını söy- iedi. Yılmaz, partisinin 20 Ekim genel sccimlerindc kadınlardan yüzde 57 oranında oy alarak si- yasi partiler içinde kadın deste- ği açısından birinci sıraya çıkü- ğını ifade etti. Bunu, ANAP'm parlak geleceğinin bir müjdecisi olarak değerlendirdiklerini be- lirten Yılmaz, "Sizi aldatan in- sanlara değil, bu memleketin idaresini sözünün sahibi insan- lara vermek istiyorsanız bizi destekleyin"dedi. Yılmaz, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Ben, genel başkan olarak leylek gibi hergün Türkiye'yi dolaşıyorum. Partiyi rahatsız eden iç kavgalan aştık. Şimdi büyük değişikliği yerine gelir- mek için iktidara talibiz. Biz ne kadar birliğjmizi sağlarsak sağ- layalım, hanımlann desteğine ihüyaamız var. ANAP'm yeni- den iktidar olmasının anahtan- nı ben sizlerde görüyorum. Ye- niden iktidar olursak size söz veriyorum, sizlen hiç mahçup etmeyeceğiz. Bu karşılıksız bir teklif değildir. Partinin, benim makamım dahil her kademe- sınde sizleri görev almaya çağı- nyorum." Çifte üyelik bitti 70CHFİİ SHP'yi seçti YILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA - Aralarında TBMM eski Başkanı. baş- kanvekili, grup başkanvekili ve bakanın da bulunduğu 70 kadar CHP'li eski parlamen- ter, SHP üyesi olarak kalma karan aldı. Parlamcntcrler, bugün yayınlayacaklan bır deklarasyon ile CHFden aynldıklannı ve SHP üyesi olarak kalacaklannı açıklaya- caklar. SHP'nin üyesi olan. ancak CHP'nin açılmasıyla bugüne kadar yasanın tanıdığı 4 avlık "çift üyelik" haklannı kullan- ma sürelen bugün biten 70 ka- dar CHP'li eski parlamcnter, tercihlerinı SHP lehıne kulla- narak, bundan böyle politik yaşamlanna bu partide de- vam etme karan aldılar. SHP üyesi olarak kalma karan alanlar arasında; TBMM eski Başkanı ve Kars Milletvekili Kemal Güven ile başkan- vekillerinden Memduh Ekşı, CHP'li eski BakanlardanTe- oman Köprülüler de bulunu- yor. SHP üyesi olarak kala- caklannı açıklayacak eski CHP'li parlamenterlerden bazılan da şunlar: "Mehmet Sönmez, Ertöz Vahıt Suiç- mez, Ferhat Aslantaş, Erkin Topkaya, Abdullah Emre Ik- ri, Sülevman Genç. Metın Tü- zün, Metin Somunçu, İlhami Çelin, Vamık Tekin, Hasan Yıldınm, İhsan Paköz, Yücel Akına, Rahmi Kumaş, Yaşar Kemal Yüksekli'" SHP'de kalmaya karar ve- ren eski parlamenterlerden bir grup, bugün saat 10.30'da SHP Genel Merkezı'nde bir basın toplantısı düzenleyerek, hazırladıklan deklarasyonu ve kararlannı açıklayacaklar. İnönü bugün Anadolu Ku- lübü'nde kalanlara bir kok- teyl verecek. POLİTİKA GtNLÜĞÜ DPyönetkOeri partinin47. yaşını Bayar'ınevindekutladdar.(Fotoğraf: ZAFER AKNAR) DP'lilerBayar'ınevindebuluştu İç Politika Servisi - Demokrat Partı (DP) 47. kuruluş yılını Celal Bayar'm köşkünde kutladı. DP Genel Başkanı Hayretün Erkmen, en kısa zamanda örgütlenmeyi tamamlayacaklannı kadrolannın gençlerden oluşacağını vurgu- layarak "Yeniden yapılanmakta olan DP, ken- di misyonunu bizzat kendisi devam ettirecek- tir" deai. 27 Mayıs'tan sonra kapatılan ve Siya- si Partiler Yasası'ndaki değişikten sonra yeni- den açılan Demokrat Parti'nın yöneticilen, Ce- lal Bayar'm Çiftehavuzlar'daki köşkünde sade bir törenle kuruluşlannm 47. yılını kutladılar. Törende açış konuşmasını yapan Celal Bayar'- ın kıa Nilüfer Gürsoy, köşkte böylesi bir kutla- ma yapılmasından büyük mutluluk duyduğu- nu behrtti. Partinin Genel Başkanı Hayrettin Erkmen'de 7 Ocak 1946'da kurulan partinin herkes tarafmdan benimsendiğini ve tüm engel- leme çabalanna karşı iktidara gcldığını anlattı. Erkmen, diğer parti ve kışilerin DP misyonunu devam ettirme iddıalannın geçersiz olduğunu kaydederek "Yeniden yapılanmakta olan DP, kendi misvonunu bizzat kendisi devam etti- recektir" d'edi. HİKMET ÇETINKAYA Kim Korkar Kanserden? Eski Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ahmet Yüksel özemre atağa geçiyor. Diyor ki: "Ne zaman nükleer santral ıhalesi gündeme gelse, her sefehnde değişik meseleler ortaya konur. Şimdi de Çernobil temcit pilavı gibi ortaya çıkanldı..." Sayın Özemre böyle konuşuyor, ama durum sanırız öyle değil. Çünkü Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, Rize'de yaptığı incelemeler sonunda bir gerçeği saptıyor. O da şu. "Çernobil faciasından sonra hiçbir önlem alınma- mış..." Bakan Aktuna ardından ekliyor "Vafandaş/ar sindirilmiş. Yetkililer radyasyon yok de- nilince rahatlamışlar." Bakan Aktuna, işin önemsenmediğinı anlatıyor 1986 yılında O yıllar ANAP iktidarda. Aradan yedı yıl geçti. Şimdi Karadeniz yöresinde kanser vakalarında bir artış görüldü Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, radyasyonlu çayların gömülduğu yörede inceleme yaptıktan sonra gazeteci- lere şöyle diyor. "Kanser vakalarındaki artış belki radyasyon belki de- ğil. Ama araştırma yapılsın." Millet olarak ciddi işlerle uğraşmayı pek sevmiyoruz. Daha doğrusu üzerine gitmekten çekiniyoruz. Insan sağlığını hıçe saymayı görev biliyoruz Emeğe, sanata, bilime karşı duyarlılığımız yok. Kır şişeyi dön köşeyi... Eh, kafalar böyle olunca herkes bildiğini okuyor. Bu, 1986 yılında da böyle olmuştu. Bundan sonra da sanırız böyle olacak. Şimdi kimileri şöyle konuşuyor: "Durum ciddidir, araşttnlsm.." Kimileri yanıt veriyor: "Yok canım... Kim çıkarıyor bu söylentileri. Ciddi yanı yok. Biz 1986 yılında her türlü önlemi aldık..." Tam tersini söyleyenler bastırıyor. "Hayır, ciddi önlem alınmadı. Halk yonlendirildi ve olay görmezlikten gelindi..." Bir başkası: "Bakın iındtk ve çay ihracatımız bu yıl bu yuzden dü- Tartışma böyle sürüp gidecek. 1986 yılında susturulan bilim adamları bu kez de fazla konuşmayacak. Her olay- da olduğu gibi bır araştırma yapılmayacak. • • * Türkiye ucuz işci cenneti... Yıllardır Amerika'da içinde asbest kullanılmış olan S.S. United States gemisi Tuzla açıklarında. Gemi Mar- mara Denizcilik tarafmdan satın alınıp, Türkiye'ye geti- rildi. Şirket, gemiyi söktürmek için tam kolları sıvamıştı ki tepkiler yoğunlaştı. Şirket yetkilileri diyor ki: "Biz işçiye çok iyipara veriyoruz..." Soruyoruz: "Ne kadar veriyorsunuz?' "Günde 500 bin lira.." "Daha önce ne kadar veriyordunuz?' "Günde 100 bin lira..." Ayda 15 milyon lira kazanan bir işçi kanserigöze ala- rak rrn yapıyor bu İşi? ! ı ( B , , W V f f , Hıç sanmıyoruz... «••.*-*' Işçiler şöyle diyormuş: "Allah verdi, Allah alırcanımızı..." Çevreden sorumlu Devlet Bakanı Doğancan Akyürek, asbestli geminin parçalarını eline yüzüne sürerse, işçi- ler ne yapsın? Işçiler, gazetelerde çıkan haberlere mi inansın, yoksa koskoca bakana mı? Geminin Türkiye'den çıkarılması için eylemler yapılı- yor... Ama Amerika bir daha sokar mı gemiyi kendi karasu- larına? Sokmaz. Böylece gemi Türkiye'de kalır. Asbest- masbest vız gelir bize. Tıpkı, 1986 yılında Çernobil facia- sında olduğu gibi. Yeniden Eski Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı özemre'nin görüşlerine dönelim. Özemre. tüm eleştiri- lerın "Haksız ve bilgisizce" yapıldığı görüşünü savunu- yor. Diyor ki "Bu işin arkasında belli mihraklar var..." Işte kurtuluşun reçetesi... Siz istediğiniz kadar bağınn çağırın reçete hazır "Belli mihraklar..." Oturup tartışmak, araştırma yapmak yerine işin için- den böyle sıyrılmak sanırız en akılcı(!) yol oluyor... Radyasyon için herkes ayakta, ama Sayın özemre emekli olduğu için yerinde oturmayı yeğliyor... Canım bıze radyasyon filan vız gelir... işçiye günde 500 bin lira verip asbestli gemiyi bile sö- küyoruz.. Kim korkar kanserden? MYK üyesi Süer'e göre "gençlik kotası"nı kabul ettirmek zor SHP'de gençler de kotaistiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- SHP il gençlik komısyonlan üyeleri, tüzükte değişiklik yapılarak, gençlere de, kadın kotası gibi gençlik kotası verilmesini istediler. SHPMerkezYürütme Kurulu üyesi Nilgün Süer, "Gençler kendileri adına karar versin ve davransınlar istiyoruz. Kotada yararlı olur, ancak bunu parti yönetimine kabul ettirebileceğimızi sanmıyorum" dedi. Gençlik ve kadın kollan kurulamadığından, SHP'li gençler tüm illerde gençlik komisyonlannda örgütlendi. Genel merkezde MYK üyesi Nilgün Süer'in eşgüdümünde, zaman zaman gençlik komisyonu üyeleri çeşitli illerde toplantı yapıyorlar. Önümüzdeki günlerde de bu toplantılann süreceği.eğiüm çahşmalanna ağırlık venleceğı bildirildi SHP MYK üyesi Nilgün Süer, gençlerin toplantılannın son derece vcrimli geçtiğini belirterek, şunlan söyiedi: "Gençler, kendi kararlannı kendileri versinler ve uygulasınlar istiyoruz. Bizim amacımız, onlara gerekli ortamı sağlamak. Gençlerin, derneklerde poliüka yapmasını doğru bulmuyorum. Gençler; partiye gelsin, burada çalışsın. politika üretsın istiyoruz. Toplantılarda, son derece ılginç kararlar ahyorlar. Örneğin, 'SHP'li gençler olarak iyi bir görünüm vermeliyiz" diyerek, partiye kravat ve ceketle gelme karan alıyorlar. Ya da , 'Madem çağdaş genciz, çevrecı olmahyız' diyerek, partide sigara içmiyorlar." Süer, gençlik komisyonlanndaki yaş ortalamasmı da düşüımek istediklennı vurgulayarak, "Gençler, gençlik komisyonlannda uzun süre çalışmış, emek vermiş kişilerin bir üst birime, ilçe yönetim k urullanna alınması için çaba göslereceklcr " dedi. Süer. gençlerin yönetimlerde kadın kotası gibi, gençlik kotası da istediklenni belirterek, "Ancak bunu, parti yönetimine kabul ettırmemiz olanakh görünmiiyor" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle