27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3OCAK1993 PAZAR HABERLER ANAP'ta kongre startı • ANKARA (AA)-ANAP'ta yaklaşık alü aydır devam eden üye kayıtlannı yenileme çalışmalan son aşamastna geldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlannda 1 milyon 800 bine yakın üyesi olduğu görünen ANAP'ta yeni kaydolanJarla birlikte 500 bine yakın kişinin bugüne kadar üyeliğini yeniletüği öğrenildi. MKYK'nınson toplantısında alınan karar gereği çeşitli nedenlerle Uçeleriyle birlikte görevden ahnan 25 il yönetimi ile değişik illere bağlı 26 ilçede delegeseçimleri 18 Şubat'a, ilce kongreleri Mart ayı sonuna, il kongreleri de 1 Mayıs'a kadar tamamlanacak. Resmi kongre sürecinde ilk uygulama Ankara'dan başlatılacak. Öte yandan daha önce yapılan tüzûk değişiklikleri uyannca delege seçımlenne ancak 31 Araiık 1992'ye kadar üyeüklerini yenilemiş partıliler katılacak Kastro'ya kutlama telgrafı • İsUnbulHaberServisi -Küba Devrimi'nin 35. yıb nedeniyleTÖDEF'li öğrenciler tarafından Fidel Castro'ya bir kutlama telgrafı çekildi. Sirkeci Büyük Postane önünde toplanan bır gnıp TÖDEFli öğrenci okudukJan bildiride, dünya halklannın sömürüye karşı tek kurtuluşyolunun sosyalizm olduğu vurgulanarak, Küba halkının devriminin 35. yılı kutlandı. Öğrenciler Fidel Castro'ya "Küba Devrimi'ni selamlıyoruz" şeklinde bir telgraf çektikten sonra, "Yaşasın Küba pevrimi", "Yaşasın SosyaJizm" şeklinde sloganlar atarak dağıldılar. Şıvgın: Tünkiye Ozal'ı deneyecek • lç Politika Servia -Ankara Bağımsız milletvekili Halil Şıvgın, Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ANAP'tan aynlan Yeni Oluşum Grubu'nun kuracağı partiye katılacağını savunarak "Türkiye Turgut Özal'ı bir daha deniyecektir" dedi. Kongreden sonra bazı milletvekılleriyle birlikte ANAP'tan isrifa eden Şıvgın, ANAP'ın halka verecek birşeyi kalmayan iddiasız bir partiye dönüştüğünü belirterek bu partiye geri dönmesinin söz konusu olmadığını, kuracaklan partide her görüşten insarun yer alabileceğıni söyledi. Şıvgjn radyasyon tartışmasıyla ügili olarak da bunun, gündemi değiştirmek için hükümet tarafından ortaya atıldığını ileri sürdü. Gûzel Samsun'da •SAMSUN (AA)-Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel, parti binasının açılışını yapmak üzere kurucu üyelerle birlikte Samsun'a geldi. Halkın 30 yıldır yaşlanmış parti liderlerini görmekten bıküğını belirten Güzel "Artık Türkiye'de yepyeni bir parti var. Biz 20 kişi bir araya gelip parti kurmadık. Bizim partımiz belli bir birikimin partisidir. Büyüyecek ve gelişecektir. Partimiz kurulan diger partilergibi başka bir partinin devarru veya onun güdümünde olmayacaktır" dedi. Seçim öncesi miting meydanlannda 'hesap soracağız' diye nutuk atanlann iktidara geldikten sonra bunu unutttuğunu ve kendilerinin hesap sorulacak haie geldiğini ifade eden Güzel "Biz yeni ve temiz bir parti olarak Türk siyasetine damgamızı vuracağız" şeklinde konuştu. Merkez ilçe görevden alındı •BALKEStR (Cumhuriyet) -SHP Balıkesir II Başkanı Yaşar Aras, SHP Merkezilçe başkanı Nazmi Kaçarve yönetım kurulunu disiplinsiz davranışlannı neden göstererek görevden aldı. Öte yandan Avukat Turgut İnal başkanlığtnda Ali Hikmet Ermiş, Sami Kahraman Öz, Aaz Şen, Sadi Kıvnm, Bedriye Küçük, Cafer Uğur, Saadet Öncü ve Celal Kavak yeni yönetim kuruluoluşturdu. BAŞKENT GÜMJERİ Müşerref Hekimoglu 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağt Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul ödemeü gdaderitaez. îzmir'deyasanın yürürlüğe girmesiyle tutuklamalarda yüzde 25 oranında azalma oldu CMUK'la tutuklamalar azaldıNECATtAYGIN İZMİR - CMUK'un yürür- lüğe girmesiyle birlikte tutukla- malarda azalma gözlendi. Îz- mir'de Kasım ayı içinde 613 oyala kanşan 916 kişiden 379'u tutuklanırken CMUK'un yü- rürlüğe girdiği Aralık ayında 373 olayla ilgili göz altına alı- nan 651 kişiden 193'ünün tu- tuklandığı öğrenildi. Buca Bölge Kapalı Ceza ve Tutukevi yetkilileri, CMUK'- un yürürlüğe girmesiyle tutuk- lamalarda yüzde 25 oranında düşüş görüldüğünü söylediler. Yetkililer CMUK öncesinde • îzmir'de Kasım ayı içinde 613 olaya kanşan 916 kişiden 379'u tutuklanırken, CMUK'un yürürlüğe girdiği Aralık ayında 373 olayla ilgili gözaltına ahnan 651 kişiden 193'ünün tutuklandığı öğrenildi. basit bir kavgaya kanşanlann bile tutuklandığını, yasanın yü- rürlüğe girmesiyle bu tür olay- larla ilgili göz altına alman kişi- lerin tutuksuz yargılanmak koşuluyla savahkça sahvenl- diklenni belittiler. Yine CMUK öncesinde silah bulundurmak ve kumar oyna- mak suçlanndan gözaltına ah- nanlann çoğunlukla tutuklan- dığını belirten Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri, yasayla bir- likte Asliye ve Sulh Ceza Mah- kemeleri'nin görev alanlanna giren suçlardan gözlem altına ahnanlann çoğunlukla tutuk- lanmadıkiannı anımsatarak, "Genellikle Asliye ve Sulh Ce- zalık olaylarda zanlılann sor- gulan yapıldıktan sonra sabit ikametgahlan saptanarak tu- tuksuz yargılanmak koşuyla salıveriüyorlar" diye konuşfu- lar. Iznıir Barosu avukatlanndan emekli savcı Yusuf Ziya Ertürk konuyla ilgili görüşlerini açık- larken "CMUK'un yürürlüğe girmesiyle görevliler gözlem al- tındaki kişiye yasal hakiannı hatırlatmak zorunda kalıyor- lar. Çünkü bu kişi ya konuşma- Oğlııiçiıı açlık grevîne başlayacak BEHZATŞAHÎN Üzennde, Beyaat'taki sey- yar satıcılarda ikı bin liraya sa- tılan Lenin rozeti bulunduğu için 1 yıl okuldan uzaklaştınlan Serkan Koç'un babası Salih Koç, karan 'ilkellik' diye nite- lendirerek. "Okul idaresinın kasıtlı verdiğı bu karann geri alınması için yasal tüm yollara başvuracağım, gerekirse açlık grevine gideceğim" dedi. Yüzyıl Mahallesi'nde bakkal dükkanı işleten ve kendisini, iki çocuğunun uygar ve çağdaş in- sanlar olarak yetişmesi için on- lan okutmaya adadığını söyle- yen baba Salih Koç, oğlunun okuldan aüldığını önceki gün gelen yaayla öğrendi. Hemen okul müdürüne telefon eden ve 24 Aralık tarihü karann neden kendisıne daha önce bildirilme- diğini soran Salih Koç, müdür Kadir Kuş'tan, "Size geçen yıl çocuğun durumunu anlatmış- üm. Tekrar bildirmeye gerek duymadım" yanıtını aldı. Karara dayanak oluşturan dısiplin yönetmeliğinin 1930'lu yıllardan kaJma oiduğunu be- lirten Salih Koç, "'Dûnyanın değjştigini bu msanlar arüamı- yor mu? Şimdiki Milli Eğjtim Bakanı da o zamanki gibi ırû düşünüyor?" diye soruyor. tşin peşini bırakmayacagını söyle- yen baba Salih Koç, yasal tüm yollan deneyeceğini, gerekirse oğluyla birlikte açlık grevine başlayacağını duyuruyor. DAYETSİZ MtSAFİR-Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Erdal İnönfi, eşi Sevinç Inönü'yle birlikte yılbaşı tatili icin gittiği Abant'ta fırsat buldukça uzun yürüyüşlere çıkıvor. Inönüier göl kenannda elele vaptıkları uzun yürii\üşler sırasında yollannı kesen yurttaşlarla sohbet ediyorlar. Bazen yürüyiişe davetsiz misafirler de katüıyor. (Fotoğraf' AA) Vanlı AvukatAva, dörtyıldır baskı altında tutulduğunu belirtti Hüküıııet,A\ııi})a^ya şikayetedildi ANKARA (Cumburiyet Büroso) - Van'ın Erciş ilçesinde avukathk yapan Isa Ava, "4 yıldır baskı altında tutulduğu ve küçük düşürücü hareketlere hedef olduğu" gerek- çesiyle Başbakan Süleyman Demirel, Dev- let Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, İçışleri Bakanı Ismet Sezgin, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ve MıT Müsteşan Sönmez Köksal'a yaptı- ğı başvrulara yanıt alamayınca, Avrupa Insan Haklan Kotnisyonu'na şikayette bu- lundu. Isa Ava, "Kürt" olduğu gerekçesiyle 4 yıldır "MİT, emniyet ve Jandarma" tara- fından takip edilerek. baskı altında tutul- duğunu öne sürdü. Baskılann önlenmesi için yaptığı başvurulara yanıt vermedikleri için Demirel, İnönü, Sezgin, Güreş ve Köksal'ı Avrupa İnsan Haklan Komis- yonu'na şikayet eden Ava, dilekçesinde şikâyet gerekçelerini şöyle sıraladı: "Defalarca. hukukun içinde kalarak sa- nıklara, 'yani şikayet edilenlere' dilekçe ve telgraflar gönderdik, fakat hiçbir netice alamadık. Bana 4 yıldan beri devamlı baskı yapılıyor. Bu baskı nefes aldırmayacak şe- kilde bir baskıdır. Yapılan baskılar şöyle- dir; devamlı takip, gözaltında tutma, işi engelleme, yazıhaneye gelen müşterilerimi engelleme, halkla ilişiğimi kesme, hayat hakkımı zedeleme ve yok etme, her türlü if- tirayı atarak şahsiyet haklanma saldın, örneğin 'avukat hastadır. delidir' şeklinde devlet güçlerince propaganda yapılması ve devlet güçlerini kullanarak hayaümızı yok etmek." "Ben dişli bir avukatım, ceza ve hukuk davalanna bakıyorum. Kürt oldu- ğumuz için baskı yapıyorlar" diyen Ava, başvrulanna karşın baskının sürmesi üze- rine "iç hukuku tükettik" diyerek, Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na şikayette bu- lunduğunu söyledi. Ava, Doğu Anadolu Bölgesi'nin MHP militanlanyla doldurulduğunu, aynı eğı- hmde olduğunu öne sürdüğû Van Valisi, İl Jandarma AJay Komutanı ve Emniyet Müdürü'nün kendilerine hayat hakkı tanı- madığını iddia etti. yacak ya da yanında avukat varsa aleyhine olan sorulan ya- nıtlamayacaktu-. Bu yasa ile gözlem alündaki kişiler baskı altında kalmadan ifade veriyor- lar. Böylelikle düzenlenen bel- geler kişinin tutuklarmasıru önleyebiliyor. Yani savalığa belgelerin daha sağlıklı ulaşma- sı tutuklama oranını düşürü- yor" dedi. Emniyet Müdürlüğü yetkili- leri de CMUK'un yürürlüğe girmesiyle güvenlık güçlerinin "işkence" suçlamalanndan kurtulduğunu vurgulayarak '•"CMUK yürürlüğe girmeden önce gözlem altına ahnan her zanlı ilk fırsatta kendilerine iş- kence yapıldığını öne sürüyor- lardı. Polisı işkenceci olarak kamuoyuna tanıtıyorlardı. Ama CMUK'un yürürlüğe gir- mesiyle işkence idialan tama- men ortadan kalkmış oldu" dediler. İzmir Barosu Başkanı Vol- kan Alposkay da tutuklamala- nn azalmasından kimsenin üzühnemesini, CMK'un tutuk- lamayla ilgili yeni ve üeri, insan haklanna dayalı düzenlemeler getirdiğini bildirdi. ÎHD'den Aııalar Kurultayı •ÎHD Analar Kurultayı ile Kürt somnundaki çatışmayı "Anahk kültürilnü" öne cıkararak önlemeyi amaçhyor. ANKARA (ANKA) - İnsan Haklan Derneği. çatışmalarda ölen asker, polis ve PKK'lı ana- lannın katılımıyla 'Analar Kunıltayı" toplamayı düşünü- yor. İHD 1993'ün Birleşmiş Mil- letler tarafından insan haklan yılı ilan edilmesı nedeniyle bır dizi etkinlik gerçekleştirmeyi planhyor. Kürt sorununa kar- deşlik temelinde banşçı çözüm bulunmasını etkinliklerinin te- meline ko>an IHD'nin 1993'te gerçekleştireceği en çarpıcı et- kinlik "Analar Kurultayı" ola- cak. İH'nin çatışmalarda ölen öldürülen asker, poBs ve PKK'- lı analann kaülımıyla gerçek- leştirmeyi hedeflediği kurultay 20 Şubat'ta Ankara'da yapıla- cak. Analar kurultayıyla Kürt sorunundaki çaüşmayı "Ana- lık kültürünü" öne çıkarak ön- lemeyi amaçladıklannı belirten İHD yetkilileri kurultaydan sa- vaşın durdurulması için bir "Analar bildinsi" çıkartmayı planhyor. 1993'te insan haklan için parlamento içi ve dışında kon- sensuslar oluşturmak için yo- ğun çaba göstermeyi gündemi- ne alan İHD'nin yıl boyunca gerçekleştireceği diğer büyük etkınlikler şunlar: "6 Şubat'ta İstanbui'da ula- şıabiler tüm aydınlann katıhm- ya bir a>dmlar kurultayı, insan haklanyla ilgili tüm kişi ve ku- ruluşlann katılımlanna acık olarak Türkiye'nin ulusal insan haklan mutabakaünı ortaya çı- karmak amaayla bir insan haklan kurultkayı ve İzmir'de insan haklan mitingi" öte yandan İHD Birleşmiş Milletler'in Viyana'da Mayıs ayında gerçekleştireceği toplan- üya da katılacak. TSIPkongresi bugün yapıbyor Delege tarbşması suçlamalarla sertleşiyor • Kongrede genel başkanlığa adaylığını koymaya hazırlanan Turgut Koçak, kongre deîegeleriyle ilgili yöneltilen suçlamalann "polisle işbirliği yapanlarca" gündeme getirildiğini ileri sürdü. ANKARA (Cumhunyet Bû- rosu) - Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP), 12 yıl aradan sonra, bugûn yapılacak "açılış kongresi" üe siyasa] yaşamına devam edecek. Partinin MYK üyesi olan ve kongrede genel başkanlığa adaylığını koymaya hazırlanan Turgut Koçak, kongre deîegeleriyle ilgili yönel- tilen suçlamalann "polisle iş- birliği yapanlarca" gündeme getirildiğini ileri sürdü. Parti programlannda var olan "de- mokratik sosyalist halk iktida- n" yolunda faalıyetlerini sür- düreceklerini belirten Koçak, partinin ideolojisini de "Mark- sist-Leninist" olarak aakladı. Kongrede, genel başkan adaylığı için "şimdilik" parti- nin MYK üyesi Turgut Ko- çak'ın adı geçiyor. Kongrede başka bir genel başkan adayı olacağını sanmadığını vurgula- yan Koçak, kongrede oy kulla- nacak delegelerin de tamamen 1978'deki delegelerden oluştu- ğunu öne sürdü. Yanlış bilgi sızdıranlann arasında, kongre- de oy kullanacak delegelerin de bulunduğunu ifade eden Ko- çak, "O bilgileri verenler, Ke- nan Evren ile işbirliği yapan kişilerdir. Biz sonradan TSIP'li olmadık. TSİP, TSİP'liIerin ira- desiyle değil, 5 generalin kara- nyla kapatılmışür" görüşüne yer verdi. TSİP'in izleyeceği politikayı da anlatan Koçak, sosyalizmle ilgili bazı tartışmalar yapıldığı vurgulayarak, "Ancak biz hiç- bir zaman inanamızı yitirmiş insanlar değiliz. Biz inamyoruz ki, Türkiye'de ayakta kalabil- menin yegane yohı, Marksist- Leninist bir parti olmaktan ge- çer, çizgimiz geçmişte böyleydi, bundan böyle de bu şekilde sü- recek" dedi. Koçak'ın verdiği bilgjye gö- re, çıkacak tek listede, yer ala- cak isimlerden bazılan büyük bir olasılıkla şu şekilde olacak: Turgut Koçak, Hasan Şahın. Ali öner, Nuri Geçgili, Yusuf Gündoğan, Himmet Azapçı, Sermin öney, Memduh Can- bay, Musa Süngü. İsa Mantaş, Ramazan Aydm, Ali Akdoğan, Ali Abay, Hüsnü Akkuş, Baba- can Sümer, Ali Odabaşoğlu, Ali Demir, Paşa Akkuş (yerine Kadir Tuncer olabilir), Abdul- lah Gürcan ve Hasan Acar. VEFAT ve TEŞEKKUR Trabzon eşrafından merhum Hikmet ile merhume Seher'in oğlu; merhum Ali Sacit ile Hasan Rüştü, Zeynep ve Muazzez'in ağabeyleri; Mediha'nın sevgiîi eşi; amcamız, dayımız, dedemiz, biridk babamız, iyilikseverinsan, (BABA1NİZAM) NIZAMETTEV KIRIMUOGLU 2.1.1993 Cumartesi günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aynı gün Karacaahmet'teki Aile Kabristanı'na defnedilmiştir. Cenazesine bizzat gelen, telefon ve telgrafîa acımızı paylaşan tüm dostlarırmza teşekkürederiz. KIRIMLIOĞLU AİLESİ HAFTAYA BAKJŞ AHMET TANER KIŞLALI "Kara Çarşar ve MussoHni Hitler de Mussolini de yasal yollardan, hatta bir ölçü- de demokratik süreçleri kullanarak iktidara geldiler. Ama ilk yaptıkları şey, demokrasiyi yıkmak oldu. Birisi intihar edene, ötekisi de bacağından asılana ka- dar iktidarı terk etmediler. Mussolini seçim sistemini "Özalvari" bir "cinlik"\e değiştirdi. Oyların üçte birini alarak, Meclis'te üçte ikilik çoğunluk sağladı. O çoğunluğa dayanarak anayasayı değiştirdi. Faşist parti dışındaki bütün partileri kapattı. Ve faşist rejimi "yasal yollardan" geçerek kurdu... Eğer çılgınca dış maceralara atılmasaydı, kurduğu in- sanlık dışı rejim, herhalde en az Franco'nunki kadar uzun ömürlü olurdu... • • • TV'deki "kara çarşaflı" bayanın son derece "aydınla- tıcı" olan düşüncelerinden esinlenerek yazdığım yazı- nın yankılannın boyutu beni aynı konuya -sıcağı sıcağı- na- dönmeye zorladı. ' 'Bir de şeriatçı partiyi denesek ne olur?"d iyen öğrerv cimi sınıfta yanıtlarken de yukarıdaki tarihse! gerçekleri anımsadım... Elbette ki her düşüncenin serbestçe kendini anlatabil- mesi, yandaş toplamaya çalışması demokrasinin gere- ğidir. Demokrasi, toplumdaki tüm çıkar ve düşüncelerin hakça temsili ölçüsünde gerçeklik kazanır. Elbette ki çoğunluğun desteğini sağlayanın iktidara ulaşması da demokrasinin temel kuralıdır. Ama bugünün çoğunluğu, yarının azınlığıdır Varsayalım ki "şeriatçı" bir parti oy yoluyla iktidara ulaştı. Kendisine o yolu açan hak ve özgürlüklere iktidarı sırasında saygı gösterebilecek midir? Aynı yoldan ikti- dardan uzaklaşmayı içinesindirebilecek midir? • • • "Kara çarşaf" bu soru gündeme geldiğinde, "Ülkeyi yonetecek olanları din âlimleri seçmeli" diye buyuru- yor. (ran'da mollalar. farklı düşünce sahiplerinin kafalarını kesip. ancak kendi islam anlayışlarını paylaşanlara se- çimlere katılma olanağı tanıyorlar. Suudi Arabistan'da ise ülkeyi yönetecekleri, babadan, oğula geçecek biçimde zaten Tanrı'nın belirlemiş oldu- ğu varsayılıyor.. Peki bunların hangisi "şeriat düzeni"? Hangisinin "gerçek" şeriat düzeni olduğuna kim ka- rar verecek? "Kişi 18 yaşına gelinceye kadar dinini değiştirebilir; ama değiştirmemiş ise namaz kılmak, oruç tutmak zo- rundadır. Islamın kurallarına uymazsa zorla uydurulur ve uymaz ise katli vaciptir'' dıyenler mi? Yoksa, Tanrı'nın şu sözlerini anımsatanlar mı: "Eğer Tanrı isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi birden inanmış olurdu. Yine de sen, insanlan inansınlar diye zorlayıp duracak mısın?" Türkçe ezanı, Türkçe dua okumayı "/câf//7/fr"sayanlar mı karar verecek? V*oksa, Tanrı'nın şu sözlerine sahip çıkanlar mr "Sen Arap olduğun için, biz bu kitabı Arapça indirdik. Biz, her topluluğa kendi diliyle seslenen bir gö- revii gönderdik..." • • • Eski devlet bakanlarından rahmetli AtımetŞener, dö- zenli biçimde oruç tutar, ama iftardan sonra da rakısını içerdi. Durumu öğrenen başka bazı bakan arkadaşlar kendisini eleştiriyor; günaha girdiğini, hiç oruç tutma- manın böyle bir durumda daha iyi olacağını savunuyor- lardı. Tartışmaya katılıp konuyu, eski Diyanet Işleri Başkanı ve Devlet Bakanı Dr. Lütfü Doğan'a danışmayı önerdim. Saym Doğan'ın sözlen bugün gibi belleğimde: - İçki zararlı birşeydir. Oruç tutsa da tutmasa da içme- mesi gerekir. Ama kötü bir şeyden vazgeçemiyor diye nicin iyi bir şey yapmasına engel olmak istiyorsunuz? Iran'da, Suudi Arabistan'da, Sudan'da ya da "şeriat" düzeni kurmak iddiasındaki başka bir ülkede olsaydı, herhalde Ahmet Şener'in de Lütfü Doğan'ın da boynunu vururlardı.. Tıpkı Stalın'in, kendisinden farklı düşünen milyonlar- ca Marksisti öldürttuğü gibi.. Troçki'yi ta Meksika'da buldurup "r)a//etf/5'"gibi.. Tıpkı Iranlı muhaliflerin, Türkiye'de ya da Fransa'da bile mollaların gazabından kurtulamadfkları gibi... • • • Fransa'da Müslümanların manevi önderi Şeyh Ab- bas, bakın ne diyor: - Atatürk cehalete karşı savaştı, islam'a karşı değil!.. "Atatürk" adına bile tahammül edemeyen "kara çar- şaflı kafa, acaba kendi düşüncesine uygun biryönetim- de Şeyh Abbas'ın kafasına tahammül edebilir miydi? İstanbul Emniyet Müdürü Menzir: Yargısızinfaz, kayıp ve îşkence yok İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Emniyet Müdürü Nec- det Menzir, istanbul Emniyet örgütünün çalışmalannı içeren 1992 yılı değerlendirmesinde, bir yıl boyunca sürdürdükleri yoğun çahşmalann tek amacı- nın İstanbui'da yaşayan va- tandaşlann huzur ve güvenini sağlamak olduğunu, bunda da başan sağiadJdannı söyledi. Menzir, özellikle terörle müca- dele konusunda yürütülen ça- hşmalann tamamen hukuk kurallan çerçevesinde yapıldı- ğını bebrterek, "yargısız infaz, işkence ve gözaltında kayıp- lar"la ilgili ortaya atılan iddia- lann tamamen asılsız, maksatü ve düzmece olduğunu söyledi. Menzir, 1992 yılı içerisinde İstanbul genelinde 777 terör olayının meydana geldiğini, bunlardan 41'inin silahlı saldı- n. 16'sının güvenlik güçlerinin inisiyatifindeki silahlı çatışma, 41 tanesinin de gasp ve soygun gibi rizikosu fazla olan 98 ey- lem ve olayın yanında, 334 pat- layıcı madde atma, bombalı ve bombasız toplam 200 pankart asma. 3 işgal ve bildiri dağıt- ma, yazdama, soygun gırişimi gibi rizikosu az olan toplam 679 olayın gerçekleştiğini söy- ledi. Yıl içinde 22'si şahıslara, 2'si karakollara, 15'i de görevli po- lis, MfT ve askeri servis üe emekli güvenlik görevlilerinin otolanna, 2'sinin de gazete ve işyerlerine yönelik olarak mey- dana gelen toplam 41 silahlı saldında 30 pohs, 2 asker, 3 va- tandaş, 2'si DGM savcısı ve şoförü, 2 MİT mensubu, 1 emekli emniyet mensubu, 1 emekli asker, 4 itirafçının ya- nında, silahlı saldınya karşıhk verihnesi sonucu güvenlik güç- lerinin öldürdüğü 3 örgüt üye- siyle birlikte toplam 48 kişi hayatını kaybederken, 41 kişi- nin de yaralandığuıı belirten Menzir, bu olaylardan 2'si ha- riç hepsinin aydınlaülarak fail- lerinin yakalandığuu söyledi. Gaspve soygunlar Gasp ye soygun olaylarur'' 1 " ise 4 kişiıun ölüp, 3 kişinin c- yaralandığını söyleyen Emni- yet Müdürü, patlayıa madde atma olaylannda ise 2'si örgüt üyesi, 2'si de vatandaş olmak üzere 4 kişinin öldüğünü, 5'i asker, 37'si vatandaş, biri de örgüt üyesi 43 kişinin yaralan- dığını söyledi. 1992 ydı içinde meydana gelen terör olaylann- da toplam 2 bin 445 örgüt üye- sinden 32'sinin öldüruldügu- nü, 2 bb 413'ünün desağ olarak yakalandlğinı belirten Menzir, bunlardan 836'sının mahkemece tutuklandığını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle